Şimdi Ara

Kıyamet Günü Saati: Medeniyetin sonuna sadece 89 saniye kaldı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
470
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kıyamet Günü Saati: Medeniyetin sonuna sadece 89 saniye kaldı
    1947 yılında Albert Einstein’ın da katkılarıyla kurulan Bulletin of the Atomic Scientists tarafından oluşturulan Kıyamet Günü Saati, dünyanın geleceği için büyük bir tehdit oluşturan olayları simgeleyen sembolik bir saati kadranı. Bu saatte gece yarısı, dünya çapında bir felaketi, yani medeniyetin sona ermesini simgeliyor. Ne kadar gece yarısına yaklaşılırsa, nükleer silahlar, iklim değişikliği, yapay zeka gibi yıkıcı teknolojiler ve diğer mevcut tehditlerin ciddiyeti o kadar artar. Ve son güncelleme ile gece yarısına sadece 89 saniye kalmış durumda.



    Yok oluşa son 89 saniye



    28 Ocak’ta bilim insanları Kıyamet Saatini 90 saniyeden 89 saniyeye çekerek, dünyanın felakete sürüklenme tehlikesinin giderek daha hızlı bir şekilde arttığını açıkladı. Bilim insanları, saatin güncellenmesinin sebepleri arasında bir dizi önemli durumu sıraladı.



    Ukrayna'daki savaşın, nükleer bir çatışmaya dönüşme riski taşıdığı belirtiliyor. ABD, Çin ve Rusya gibi nükleer güçler, felaketi önleyecek müzakereler yapmaktansa, felakete yol açabilecek nükleer cephaneliklerini modernize etmek ve güçlendirmek için büyük kaynaklar harcıyor. Çoğu ülkenin iklim değişikliği konusunda yeterince çaba göstermemesi nedeniyle sera gazı emisyonları da geçen yıl yeniden tırmanışa geçti.



    Ayrıca Bkz.Yapay zeka, 500 milyon yıl sürecek evrimi saatler içinde tamamladı



    Biyolojik silah araştırmalarındaki artış ve denetim eksikliğinin insan yapımı pandemiler için tehdit oluşturduğu da vurgulandı. Bu arada yapay zekanın hızlı gelişimi, düzenlemelerle kontrol altına alınmaya çalışılsa da uzmanlar, kontrolsüz yapay zeka büyümesinin yanlış bilgilerin hızla yayılmasını, demokrasiyi zayıflatmasını ve hatta otonom makinelerin düşman haline getireceğinden endişeleniyorlar.



    Bulletin of the Atomic Scientists, yaptığı açıklamada “Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya uygarlığı yok edecek kolektif güce sahip... Derin görüş ayrılıklarına rağmen, bu ilk adımı derhal atmalılar. Dünya, acil bir eyleme bağımlıdır."



    Kıyamet Günü Saati nedir?



    Kıyamet Günü Saati fikri, 1947'de insanlığı nükleer savaşın tehlikelerine karşı uyarmak için ortaya çıktı. Kıyamet Saati, 1945'te ABD tarafından Japonya'ya atılan nükleer bombalardan sonra oluşturuldu ve o yılda yok oluşa 7 dakika kaldığını gösteriyordu. Saat 1947'den 2007 yılına kadar 18 kez hareket ettirildi. Kıyamet Saati, 2020, 2021 ve 2022’de gece yarısına 100 saniye kalaya ayarlı bir şekilde sabit kalmıştı. Saatin akreplerinin şimdiye kadarki en uzak noktası ise, Soğuk Savaş'ın bitiminden hemen sonrasındaydı ve gece yarısına 17 dakika vardı.



    Saatin ibreleri, bilim insanlarının belirli bir zamanda varoluşsal tehditleri okumalarına bağlı olarak gece yarısına yakın veya gece yarısından uzağa hareket ettiriliyor. Gece yarısı ise yok oluşun teorik noktasını işaret ediyor.




    Kaynak:https://www.techspot.com/news/106571-doomsday-clock-has-updated-89-seconds-until-civilization.html







  • Nükleer silahlar Soğuk Savaş'tan bu yana varoluşsal bir tehdit. Ama olası bir kullanım senaryosunda dahi nasıl kullanılacakları çok tartışmalı. Nükleer silahlara başvurulsa dahi literatürde geçen dehşet dengesi, karşılıklı garanti yıkım ve ikinci saldırı kabiliyeti mefhumları zincirleme veya topyekun bir nükleer savaş karşısındaki büyük caydırıcılar. Nükleer silah kullanımını kamuoyu nezdinde meşrulaştırmak da inanılmaz zor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • nükleer silahlar kaldırılmalı. sivil ve siyasetten cahil insanlar neden öldürülür anlamıyorum.

    daha değişik kitle imha silahları var ama nükleer silahlar bence yasaklanmalı ve kullanan devlet ile ilişkiler sınırlandırılmalı.



    iğne ipliğine bağlı bir dünyada böyle yıkıcı bir silah feci kötü.



    Allah sonumuzu hayretsin ne diyelim.

  • nükleer silahı kaldırmayı bırak bizde de olmalı. eğer şu anda sadece abd de olsaydı şimdiye kadar hiroşimaya atom bombası atmıştı...

  • rusya gazı kesti ya, gazı alamazlar ise bu senenin sonbaharına kadar 89'u biraz daha aşağı çekerler. Kıyamet Günü Saati: Medeniyetin sonuna sadece 89 saniye kaldı 


    "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" mehmet akif yaşıyor olsaydı eğer, ona da nobel ödülü verrlerdi diyesim geldi. Kıyamet Günü Saati: Medeniyetin sonuna sadece 89 saniye kaldı 

  • İnsanoğlu kendi kendini yok edecek bu kaçınılmaz gerçek. Sona doğru yavaş yavaş ilerliyoruz (hiroşima, soğuk savaş ) artçıları gördük. Zenginler yıllar öncesinden lüks sığınaklarını inşaa ettiler. ABD de ''Silo'' dizinde olduğu gibi milyon dolarlık sığınaklar mevcut. İleriye dönük Ay ve Mars ta koloni kurma planları da boşa değil.

  • Maaşlarını ödeyemeyiz üniversite kadrolarımız dolu diyerek teklifi reddeden İsmet İnönü.. ve ardından Amerika'ya gidip atom bombasını icat ettiren Einstein..

    Kıyamet Günü Saati: Medeniyetin sonuna sadece 89 saniye kaldı

    Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi. Sayı: 030.10..116.810.3

    Einstein tarafından kaleme alınan mektup şu şekildedir:

    Ekselansları,

    OSE Dünya Birliği'nin şeref başkanı olarak, Almanya'dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye'de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler, Almanya'da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

    Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. Bu bilim insanları, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

    Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum.

    Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan,

    Prof. Albert Einstein

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle katılıyorum, özellikle de nükleer silahların caydırıcılık temelinde var olması ve kullanımının neredeyse imkansız hale gelmesi konusunda. Dehşet dengesi (MAD) ve ikinci saldırı kabiliyeti, büyük güçler arasında doğrudan bir nükleer çatışmayı engelleyen en önemli faktörler.

    Ancak burada önemli bir nokta da, nükleer silahların yalnızca büyük devletler arasındaki ilişkilerde değil, bölgesel krizlerde de caydırıcı bir unsur olup olmadığı. Örneğin, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginliklerde veya Kuzey Kore’nin stratejisinde nükleer silahların nasıl bir rol oynadığı, klasik MAD teorisinin sınırlarını test eden meselelerden biri.

    Bir diğer kritik konu ise taktik nükleer silahlar ve “kademeli tırmanma” riskleri. Stratejik nükleer silahlardan farklı olarak, daha küçük ölçekli taktik nükleer silahların kullanım ihtimali bazı senaryolarda tartışılıyor. Örneğin, bir devlet konvansiyonel bir savaşta geriye düşerse, savaşın kaderini değiştirmek için taktik nükleer silah kullanma eğiliminde olabilir mi? Ya da, bir taraf bu silahları kullandığında karşı taraf aynı ölçekte mi yanıt verir, yoksa tırmanma hızlanır mı?

    Son olarak, siber savaşın nükleer caydırıcılığa etkisi gibi yeni tehditler de var. Bir ülkenin nükleer komuta kontrol sistemlerine yönelik bir siber saldırı, yanlış alarm veya yetkisiz bir füze fırlatma riskini artırabilir. Yani, nükleer caydırıcılığın istikrarı, teknolojinin gelişmesiyle yeni sınamalara da maruz kalıyor.

    Özetle, nükleer silahların caydırıcı etkisi tarih boyunca başarılı oldu, ancak yeni tehditler ve bölgesel güçlerin dinamikleri bu denklemi zaman zaman zorlayabilir. Yine de, topyekûn bir nükleer savaşın hala en düşük olasılıklardan biri olduğu konusunda hemfikirim.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.