Şimdi Ara

KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
67
Cevap
1
Favori
24.118
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biz Beş Yıllık Kalkınma Planı yaparken adamlar Ortadoğunu resmini 30 yıl önceden çiziyor. Düşünsenize 5 yıl sonrasını göremiyoruz. Dünyanın hakimi olmuşlar. Kendi aralarında ayrılığa düşmedikçe dünyadaki hçbir güç bu birliği çözemez.
  • İsrailliler "Vadedilmiş topraklar" denilen bölgeyi ele geçirmek için var gücüyle projeler üretiyorlar. Kutsal kitapları Tevrat'ta o toprakların kendilerine vaat edildiğini savunuyorlar. Aynı bölgede yer alan Fırat-Dilce havzası için bakın Hz.Muhammed'e ait nasıl hadisler var? Açıklamalarıda var.


    quote:




     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    “Fırat’ın Suları Çekilince…”


    “İhtimal, Fırat’ın suları çekilecek, kuruyacak. Ortaya altından bir hazine çıkacak, kim orada bulunursa, hiçbir şey almasın.” (Buhari, Fiten, 24; Müslim, Fiten, 29)

    “Fırat nehrinin suları çekilerek altından bir dağ ortaya çıkacak, insanlar bunu almak için, vuruşacak ve her yüz kişiden, sadece biri hayatta kalacak. Bu zaman gelinceye kadar kıyamet kopmaz.” (Müslim, Fiten, 29)

    “Fırat’ın altın bir define üzerinden açılması yakındır. İmdi orada kim bulunursa ondan bir şey olmasın.” (Müslim, Fiten, 29)

    “Fırat nehrinin altın bir dağ üzerinden açılması yakındır. İnsanlar bunu işitince ona yürüyecekler ve onun yanında bulunan insanlar, ‘bundan bir şey alınmasına müsaade edersek, bunun hepsi götürülür’ diyecektir. Müteakiben onun için harb edecekler ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecek.” (Müslim, Fiten, 29)




    Bundan asırlar önce Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) söylemiş olduğu bu sözler –Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) gabya ilişkin birçok sözünün gerçekleştiği düşünülürse- Fırat nehrinin Türkiye’nin Orta Doğu jeopolitiğindeki en önemli paranın Türkiye’nin OrtaDoğu jeopolitiğindeki en önemli parametrelerden ve komşu ülkeleriyle ilişkilerinin belirlenmesinde rol oynayan en önemli unsurlardan biri olduğu hemen herkes tarafından bilinirken, ilahiyatçılar, akademisyenler, yer bilimciler ve dış politika uzmanları tarafından tam anlamıyla tahlil edilmemişti.

    Halbuki, bu hadis Orta Doğu ile ilgili kurgulanmak istenen birçok denklemin ipuçlarını verdiği gibi, Türkiye’nin sürüklenmek istendiği bazı tehlikeleri de haber veriyordu.

    Birleşmiş şekliyle Fırat önce güneydoğu, daha sonra güneybatı yönünde akarak Suriye’ye; ardından da Culap ve Habur’u alarak Al Kayem’de Irak’a giriyor. Irak sınırları içinde 350 km aktıktan sonra Ramadi’de Dicle-Fırat deltasına ulaşıyor. Hem Fırat suyunun, hem de Karsuyu’nun debisinin büyük bölümü karların erimesinden meydana geliyor. 444.000 km2’lik havza alanın 123.000 km2’sini, 3000 km’lik uzunluğunun 1230 km’sini Türkiye’den almasına karşılık suyunun neredeyse tümü Türkiye’den geliyor. Fırat tam anlamıyla müstesna bir su kaynağı. Yağışın Avrupa ve dünya ortalamasına göre çok daha düşük olduğu bu bölgede bulunması da ayrıca önemli. Bu bölge aynı zamanda petrol bölgesi.


    “Hazine Petrol Olabilir mi?”

    Fırat’ın su kaynağı olarak günümüzdeki önemi tartışılmaz. Yukarıda naklettiğimiz hadisi şerifler ise bu öneminin çok daha değişik boyutlara uzanacağını gösteriyor. Hadiste bahsedilen antlından dağın gerçekten altın bir dağ mı olduğu yoksa mecazi olarak mı böyle bir ifadenin kullanıldığı şimdilik meçhul olsa da ilim adamlarının bu konuda çeşitli yorumları var.

    Erzurum İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. İbrahim Bayraktar: “Bu hadisler petrolün çıkarılması ile, Fırat üzerinde yapılacak büyük barajların birbirine yakın bir zamanda olacağına veya büyük kuraklıklarla nehirlerin kuruyacağına, yatakların değiştirildiğine işaret ediyor olabilir. Bunlardan Fırat nehrinin çevresinde bulunan kıymetli madenlerin ve petrolün çıkarılacağı, bunun, kıyamete yakın bir zamanda vaki olacağı ve o bölgelerde büyük ihtilafların meydana geleceği anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili hadislerde geçen farklı ifadelerden kastedilenin petrol olabileceği gibi, büyük barajlar ve daha başka şeylerin de kastedilmiş olması kuvvetli bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır” diyerek ilginç saptamalarda bulunuyor.

    Doç. Dr. Bayraktar, “Yakında Fırat’ın suları çekilecek, altından bir dağ oluşacak. İnsanlar bu olayı duyduklarında oraya doğru koşacak. İnsanların ondan biraz almalarına müsaade etsek, hepsini alıp gidecekler. Bunun üzerine onlardan her biri onda almak için savaşacak ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecektir.” Hadisindeki doksan dokuz rakamının çokluk ifade ettiğini “…insanların ondan biraz almalarına müsaade etsek, elbette hepsini alıp gidecekler..” ifadelerinin de topraklarında petrol bulunan devletlerin bunu millileştirmek isteyeceklerine işaret ediyor olabileceğine belirtiyor.

    Ebu’l Ganaim el Kufi’nin Kitabu’l Fiten’inde, “Hz. Ali’den yapılan bu rivayete göre bahsedilen hazineler altın ya da gümüş değil. Talikan’a yazıklar olsun, Allah’ın orada hazineleri vardır ki, onlar altın ve gümüş değillerdir. Talikan, Kazvin’in petrol bulunan bir nahiyesidir. Buradaki hazine sözüne dikkat edilirse, son derece ilginç ve şaşırtıcı, ancak günümüzdeki petrol olduğu anlaşılıyor” şeklinde sürdürüyor sözlerini.


    “Bu Bir Uyarı Olabilir”

    Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Celal Yeniçeri de bu hadisin çok iyi incelenmesi gerektiğini düşünenlerden. Hadiste söz konusu olan hazinenin hayra vesile olmayacağını ancak, yine de insanların bu hadisi iyi anlayıp ders aldıkları takdirde muhtemel bir çatışmanın önlenebileceğini belirtiyor:

    “Fırat ve Nil nehirleri Peygamberimizin bazı hadislerinde geçmesi bakımından son derece önemlidir. Fırat, Miraç’la ilgili bazı hadiselerde geçtiği gibi, göklerle ilgili bazı hadiselerde geçmektedir. Fırat’ın altındaki ‘altından dağ’ ile ilgili hadise gelince, Sahih-i Müslim’in Kitabü’l Fiten adlı bölümünde geçmektedir. Peygamberimizin (s.a.v) hadisinden anladığımız kadarıyla Fırat altından bir dağ ortaya çıkaracaktır. Fırat’ın suları çekilecek de, insanlar onun yatağında birtakım araştırmalar yaparken mi böyle bir hazineyle karşılaşacaklar, yoksa suları akarken mi? Her ikisi de olabilir. Fırat ve Dicle sonuçta birleştikleri için Peygamberimiz Dicle’yi kastetmiş olabilir. Hadiste belirtildiğine göre insanlar bu altını bulacak, bunun için çarpışacaklar ve bu yüzden çok kan dökülecek. Hadisten bu olayın kesinlikle gerçekleşeceğine anlıyoruz. Ve bu da pek bir hayır getirmeyecektir. Benim anladığım kadarıyla bunu bir zenginlik ve hayır kaynağı olarak görmemek gerek. Bazı zenginlikler musibet getirebiliyor. Ya da bu hadisi bir uyarı olarak da görebiliriz. Eğer bu bölgedeki ülkeler bunu bir uyarı olarak görürlerse ve ona göre hareket ederlerse çok büyük bir hayır da olabilir. Çünkü ‘mal’ kelimesi hayır anl***** da gelir Arapça da. Pek çok ayette ‘mal’ yerine hayır kelimesi kullanılmaktadır. Çünkü mal insanların hayrına yaratılmıştır.”





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Saygılı1i -- 22 Nisan 2009; 2:55:17 >




  • Ergenokon destanı Türklere aittir.

    Türkler, Ergenokon destanında devletlerini mi yıkmışlar?

    Günümüz Ergenokoncuları Türk mü? T.C. yıkmaya çalışanlar Türk olurlar mı?

    Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, mahkemeyi basıp hakimleri öldürenler, Sivas'ta madımak otelini basıp yakanlar vb. Kemalistler, ulusçular mı?

    Adam duruşmadan ceza evine götürlmek için çıkarılırken: Başörtüsüne laf söyletmem, yakarım diyen ulusalcı mı, dinci mi? Otelde 37 kişiyi yakanlar, Cumhuriyet gazetesine bomba atanlar sakallı dinciler mi, ulusalcılar mı?

    Yaptıklarını nasılda Kemalistlerin, ulusalcıların üzerine atmaya çalışıyorlar! Şu kazılarda çıkan mühammatın altından mahkeme safsında bakalım hangi güçler çıkacak. Kırıkkale M.K.E. yakanların da kim olduğu ortaya çıkacak.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: birturk


    Ergenokon destanı Türklere aittir.

    Türkler, Ergenokon destanında devletlerini mi yıkmışlar?

    Günümüz Ergenokoncuları Türk mü? T.C. yıkmaya çalışanlar Türk olurlar mı?

    Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, mahkemeyi basıp hakimleri öldürenler, Sivas'ta madımak otelini basıp yakanlar vb. Kemalistler, ulusçular mı?

    Adam duruşmadan ceza evine götürlmek için çıkarılırken: Başörtüsüne laf söyletmem, yakarım diyen ulusalcı mı, dinci mi? Otelde 37 kişiyi yakanlar, Cumhuriyet gazetesine bomba atanlar sakallı dinciler mi, ulusalcılar mı?

    Yaptıklarını nasılda Kemalistlerin, ulusalcıların üzerine atmaya çalışıyorlar! Şu kazılarda çıkan mühammatın altından mahkeme safsında bakalım hangi güçler çıkacak. Kırıkkale M.K.E. yakanların da kim olduğu ortaya çıkacak.


    Güzel noktalara değişmişsiniz. Güzel tespitler. İçimizde bizden gibi görünen ve kim oldukları belli olmayan o kadar çok kişi varki.
    Hrant Dink'i vurduran, Malatyadaki yayınevinde işlenen misyoner cinayetini tertipleyen, danıştay baskınında göstermelik "Allahu ekber" diyen, Ahmet Taner Kışlalı'yı öldürdükten sonra polisin önüne yem olarak atılan sözde İran militanlarının (sonra oyunları bozulmuştu) arkasındaki gizli güçler türk olabilirmi? Şimdide Üzeyir Garih cinayeti gündeme geldi. Yakınları bu cinayet hakkında konuşmakta kararlı.

    İmza: Saygılı1i

    Bu konuyla ilgili bir haber


    quote:


     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER




    25.04.2009 Cumartesi

    VATAN ulaştı!
    İşte kazıları başlatan ihbar e-mail'i
     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    Savaş AKIN / VATAN İSTİHBARAT

    VATAN Poyrazköy’de yapılan kazıları başlatan ihbar e-mail’inin detaylarına ulaştı. Emniyete gönderilen mail’de cephanelerin tutuklu Albay Levent Göktaş’ın emriyle gömüldüğü öne sürülüyor. Göktaş’ın ekibi olduğu söylenen subayların emir beklediği, eğer albay tahliye edilmezse Ergenekon savcılarına suikast yapacakları iddia ediliyor.

    İstanbul Beykoz’a bağlı Poyrazköy’de İSTEK Vakfı’na ait arazide yapılan aramalarda bugüne kadarki en büyük cephanelik ele geçirildi. Cephaneliği ortaya çıkaran ise polise gönderilen bir ihbar e-mail’i oldu. VATAN gazetesi, bu e-posta mailinin detaylarına ulaştı. Polise gelen bu ihbar mailine göre bu mühimmatlar bomba konusunda uzman subaylar tarafından birliklerinden çıkarıldı. İSTEK Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan’ın bilgisi dahilinde de buraya gömüldü. E-mail’deki bilgilere göre bu mühimmatları kullanacak ekip 12 Ocak 2009 tarihinde düzenlenen 10’uncu dalga operasyonunda tutuklanan emekli Albay Levent Göktaş’ın timiydi. İhbara göre, eylem için Göktaş’tan talimat bekleniyordu ve hedefte Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet savcıları vardı.

    ’Levent Göktaş’ın ekibi’

    16 Nisan 2009 tarihinde polise gelen ihbar e-mail’i şöyle: “Size Levent Göktaş hakkında bilgi vereceğim. Bu adamın bir ekibi var. Bu ekip eylem yapmak için ondan talimat bekliyor. Bu ekibin başı ise Levent Bektaş’tır. Diğer elemanları ise Emre Onan, Mustafa Türkan, Ercan Kireçtepe ve Eren Günay’dır. Bu kişiler bomba konusunda eğitimli subaylardır.”

    ’Dalan’ın da bilgisi var’

    “Daha önce çalıştıkları birimlerde elde ettikleri patlayıcıları Bedrettin Dalan’ın Poyrazköy’deki arazisine gömdüler. Daha önce gömü çalışmalarında fark edildiler. Ancak kaçmayı başardılar. Fakat elde ettikleri cephaneyi araziye gömdüler. Bu durumdan Dalan’ın da haberi var. Şimdi bu mühimmat ile Ergenekon adına eylem yapacaklar. Levent Göktaş’ın tahliyesini bekliyorlar. Tahliye edilmezse eylem için harekete geçecekler. Hedeflerinde ise Ergenekon savcıları bulunuyor.” Mektubun geri kalan kısmında ise cephaneliğin gömülü olduğu yerler en ince ayrıntısına kadar tarif ediliyor.

    Polis ihbarcıyı arıyor

    Polise gelen bu ihbarın aynı kişi tarafından yapılan ikinci ihbar olduğu öğrenildi. Daha önceki ihbarın ise tutuklu şüphelilerden emekli Albay Levent Göktaş hakkında geniş bilgiler içerdiği belirtildi. Ergenekon şüphelileri hakkında bu kadar bilgi sahibi olduğu anlaşılan ihbarcıyı arayan polis, e-postanın bir internet kafeden gönderildiğini tespit etti. Polis ihbarın yapıldığı internet kafeye gelen giden kişileri mercek altına aldı ancak henüz bir bulguya ulaşılamadı.

    Mühimmat bulundu

    Bu ihbar mektubu üzerine İstanbul Terörle Mücadele Şubesi ekipleri harekete geçti. İhbarda sözü edilen arazide arama ve kazı çalışması için düğmeye basıldı. Salı günü yapılan çalışmalarda 10 adet lav silahı, 5 adet roketatar, 40’a yakın el bombası ve C-4 patlayıcı ele geçirildi. Mühimmatın ele geçirilmesinin ardından Çarşamba günü de emekli binbaşı Levent Bektaş, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe ve Deniz Binbaşı Emre Onat gözaltına alındı.

    Muvazzaf subaylar Merkez Komutanlığı’nda; emekli binbaşı Levent Bektaş ise İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulandı. İşlemleri cuma günü tamamlanan Bektaş, Kireçtepe ve Onat, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

    Subaylar tutuklandı

    Savcılıkça sorgulanan emekli binbaşı Levent Bektaş, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe ve Deniz Binbaşı Emre Onat, tutuklanmaları istemiyle sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “terör örgütüne üye olmak”, “ateşli silahlar kanununa muhalefet” ve “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi” suçlarından tutuklandı. Levent Bektaş, Metris Cezaevi’ne, Ercan Kireçtepe ve Emre Onat ise Hasdal Cezaevi’ne gönderildi.

    Günay’ın işlemi sürüyor

    İhbar mektubunda ismi geçen ve yurt dışı görevde olan binbaşı Eren Günay önceki gün İstanbul Merkez Komutanlığı’na teslim olmuştu. Günay’ın buradaki işlemleri sürüyor. İsmi geçen son kişi olan yarbay Mustafa Türkan Ecevit’in de yurt dışındaki tatbikat görevinden dönmesi bekleniyor.

    Kazılar salıya kadar sürecek

    İSTEK Vakfı’na ait Beykoz Poyrazköy’deki arazide salı gününden bu yana yürütülen kazı çalışmaları dün de devam etti. İstanbul Jandarma ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi’ne bağlı ekipler, metal dedektörler, kazma, kürek ve iş makineleriyle alışma yaptı. Yetkililer kazı çalışmalarının Salı gününe kadar süreceğini açıkladı.

    GÖKTAŞ 6 NİSAN’DA EK İFADE VERMİŞTİ

    E-mail’de önceki gün tutuklanan subayların Ergenekon soruşturmasının 7 Ocak’taki 10’uncu dalgasında gözaltına alınıp, 12 Ocak 2009’da “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanan Emekli albay Levent Göktaş’ın ekibi olduğu iddia ediliyor. Göktaş, 6 Nisan’da sürpriz bir şekilde ’Ergenekon’ savcılarına yaklaşık 4 saat ek ifade vermişti.

    İşte 5 günde ele geçen cephane

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü, İSTEK Vakfı’na ait Poyrazköy Keçilik mevkiindeki arazide yapılan kazılarda bugüne kadar ele geçirilen mühimmat listesini açıkladı. İki ayrı noktadan çıkarılan cephane arasında lav silahlarından el bombalarına kadar çok çeşitli mühimmat bulunuyor...

    - 15 adet dolu lav silahı

    - 7 adet boş lav silahı,

    - 14 adet el bombası,

    - 24 adet el bombası fünyesi,

    - 450 gram C3 patlayıcı madde,

    - 7 adet hakem bombası,

    - 3 adet gösteri bombası,

    - 5 adet bubi tuzağı,

    - 2 adet kullanılmış bubi tuzağı,

    - 23 adet işaret fişeği,

    - 45 adet sis bombası,

    - 15 adet aydınlatma fişeği,

    - 30 metre uzunluğunda infilaklı fitil (Korteks),

    - 38 metre uzunluğunda saniyeli fitil ,

    - 3 bin 17 adet çeşitli çaplarda fişek ve

    - 1 adet siyah renkli kamuflaj kremi tüpü...

    ‘C-3 patlayıcılar sadece TSK’da var’

    Patlayıcılar konusunda uzman bir emniyet yetkilisi, ele geçirilen C-3’lerle ilgili şunları söyledi: “450 gramlık C-3 çok ciddi bir patlamaya yol açar. Bu askeri bir malzemedir. Sadece devletin silahlı kuvvetlerinde bulunur. Anti personel tank mayınında sadece 60 gramı var. Tamamı infilak ettiğinde 6-7 katlı bir apartmana çok büyük hasar verebilir. Irak’taki otorite boşluğu sırasında PKK’nın eline geçen bu tip patlayıcılar, Güneydoğu’daki operasyonlarda ele geçirilmişti. Ergenekon’dan tutuklanan Fikret Emek’in Eskişehir’deki ailesine ait evde 11 kilogram C-3 bulunmuştu.”

    VATAN



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Saygılı1i -- 29 Nisan 2009; 9:17:47 >




  • Madem bu kadar gizli örgütler,toplantıları gizlilikle yapıyorlar,eylemleri gizli yani korkaklıklarına doymuyorlar.Öyleyse bu kadar bilgi nasıl ortaya cıkıyor.Adamların toplantı yaptıgı yeri bile yazmıssın.O zaman neden antiemparyalist güçlü devletler mücadeleye girmiyor.NEDEN?ÇÜNKÜ;
    Esas olan yeni dünya düzenidir.ABD li emekli bir generalin bir sözü vardı.
    Kominizmi yaratan abd dir.SSBC nin büyük güç olmasını sağlayan ve mücadeleye girmesini sağlayan yine abd dir.Çünki karsısında güc olmazsa dünyaya şekil verecek olay olmaz ve abd nin silahlaını satacağı rakibi olmaz.
    Bence saçma ama akılda soru işaretleri bırakıyor

    Birşeyi daha merak ettim.Bizim tarihimiz 10000yıllık bir tarih.Bu örgütlere bakıyorsun En eskisi roma devletine gidiyor(yahudiler sürgün edilince birbirlerinden kopmamak için kurdukları yapı).Yani arada 6000yıl var.Peki bizim gizli örgütümüz yok mudur ki?
    Türklerin kurduğu bir yapılaşma olamazmı?




  • Mason ayini

    TÜRK MASONLARIN, MASONLUK TARİHİNDE İLK DEFA ÇEKİLMİŞ AYİN GÖRÜNTÜLERİ:



    www.youtube.com/watch?v=4DZP8VeNFh8
    - Alternatif Link -




  • Başka bir mason ayini videosu

    Şeytana tapma ayini.

    Aynen Tevrat 'ta bahsedildiği gibi kan içmeden tutun İbranice dua etmelere kadar herşey var. Masonlar bu görüntüleri reddediyor tabi. Üstteki görüntülerde adı geçen isimler ise (elektrik-elektronik mühendisleri) şu anda mason listelerinde çoktan yerlerini almışlar. Acikİstihbarat.com adresinde yer alan " BÜYÜK MASON MAHFİLİ " listesinde hepsinin de adları geçiyor. Diğer masonların da...
    http://www.acikistihbarat.com/Dosyalar/buyuk-mason-mahfili-180705.txt




    www.youtube.com/watch?v=ROgRmcapNM0
    - Link -




    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------





    DIŞ GÜÇLER - İÇ GÜÇLER - HALKIMIZA YÖNELİK PROVOKASYONLAR



    BENZER PROVOKASYONLAR: TAKSİM MEYDANI (1 MAYIS 1977) = ANKARA SIHHİYE MEYDANI (ŞUBAT 2008)



    Neden TAKSİM? Sorunun cevabı geçmişte gizli. Arkadaşlar bu TAKSİM MEYDANI meselesinden çok Taksimin geçmişi çok önemli. Tarihimizin yakın olaylarından birine ışık tutuyor. Bu konuyu ısrarla yazmakta fayda görüyorum. Çünkü son 2-3 yıl içinde üzerimizde oynanan oyunların aynısı geçmişte 1 Mayısta yaşandı. Taksim Meydanında...



    Kanlı 1 Mayıs



    Tarih: 1 MAYIS 1977
    1 Mayıs 1977 'de çıkan olaylarda 34 kişinin ölümü ve 140 civarı insanın yaralanması. Bu eylemi yapanların niyeti kaos ortamı oluşturup askeri darbe yapmaktı. Kontrgerilla olarak tabir edilen derin güçler o gün yine iş başındaydı. Taksim Meydanını gören otel odalarından ve sular idaresinin çatısından 1 Mayıs mitingine gelen insanlarımızın üzerine acımasızca ateş açılmıştı. Saldırı neredeyse kusursuz olarak tertiplenmişti. Ateş edenlerin hiç biri yakalanamadı. Silahlı saldırı sonrası çıkan izdihamda bir çok kişi boğuldu ve ezildi. Ölenlerin çoğunluğunu boğulanlar ve ezilenler oluşturuyor.

     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    Silahlı saldırıyı tertip edenler mükemmele yakın bir plan yapmışlardı diyorum, çünkü mitinge gelenlerin kaçış yolu olan Kazancı yokuşu başına bir kamyon park edilmişti. Burada yaşanan sıkışmada bir çok kişi hayatını kaybetti. Silahla ölenler ise sadece 5 kişi. 28 kişi eziliyor. İzdiham sırasında 1 kişi ise panzer altında kalarak can veriyor. Tam bir can pazarı.


    Tarih: 29 MAYIS 1977
    Ana muhalefet partisi lideri Bülent Ecevit'e İzmir havameydanında suikast düzenleniyor. Türkiye 'yi kaosa sürüklemek ve karıştırmak için bir silahlı saldırı daha... Askeri darbeye uygun ortam yine sağlanamıyor.


    Tarih: 1 HAZİRAN 1977
    Ecevit 'e suikast girişimi sonrası askeri darbe hazırlığı yaptığı bilinen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal ERSUN apar topar re'sen emekliye sevk ediliyor.

    Tarih: 12 Eylül 1980
    Ordudan atılan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal ERSUN beyin yarım bıraktığı işi NETEKİM bu tarihte Org. Kenan EVREN tamamlıyor. 12 Eylül öncesi yukarıdakine benzer bir çok olaylar dizisi yaşanıyor. Yine aynı oyunlar tertip ediliyor. Kardeş kardeşe öldürtülüyor. Ardından 12 eylülde son darbe indiriliyor. O güne kadar oluşturulan gündemler hep Türkiye 'nin tamamıyla karıştığı şeklinde. Nedense tümüyle karışık olan ülkemizde 13 Eylül sabahından itibaren hiç ses seda çıkmıyor. Sözde komple karışmış olan ülkemiz Kenan EVREN paşanın sihirli değneğiyle dokunup 1 gecede bütün Türkiye 'yi düzeltmesiyle son buluyor.



    Hemen bugünlere dönelim ve KANLI 1 MAYIS benzeri bir senaryoya atlayalım. Geçen yıl şubat-2008 'de Ankara Sıhhiye Meydanında düzenlenen mitingi hatırlayanlarınız vardır. Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin düzenlediği miting. Orada neler oldu? Bakalım:



    2008



    SIHHİYE MİTİNGİ (ANKARA)
    9 ŞUBAT 2009


     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    Sıhhiye mitingine gelen vatandaşlarımızın toplanma noktası olarak belirlenen yer Ankara Tren Garı yakınlarında. Miting saat 13:00 te başlayacak ve ondan önce burada toplanıyorlar. Tren garı ile Sıhhiye Meydanı birbirine yakın. Tren garında bekleyen gruptan kimliği belirsiz bir kişi, (tesadüf ya) aynı gün Ankara Tren Garı karşısındaki Atatürk Spor Salonunda olağan kurultayını yapmakta olan B.B.P. partisi flamalarını önce aşağı indiriyor. Sonra ayaklarıyla eziyor. Bu birinci provokasyon. O esnada içeride salonda olan partililerin olay yerinde olmaması olay çıkmasını engelelmiş oluyor.
    http://www.tumgazeteler.com/?a=4321734

    Sıhhiye Meydanına çok yakın bir yerde bulunan Sıhhiye Köprüsü altındaki mescitte ayakkabılığa gizlenmiş el bombaları bulunuyor. Anlaşılan çok iyi gizleyememiş olacaklar ki cami cemaati bunları fark edip polisi aramışlar.
    http://www.tumgazeteler.com/?a=2550565

    Benzer olaylar değilmi... Peki kazananlar kim? Kanlı 1 Mayısta ölenlerin sorumlusu kim? 9 Şubat 2008 'de B.B.P. 'liler ile Ankara Tren garında mitingi bekleyen Alevi kardeşlerimiz birbirine girselerdi kim kazanacaktı? Birbirlerine girmediler, peki ya günler önceden camiye saklanan el bombaları fark edilmeseydi ne olacaktı? O bombalar kanlı ellere ulaşsaydı, meydanda patlatılsaydı kim kazanacaktı?



    LÜTFEN BU OYUNLARA GELMEYELİM. GELİN BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ÇakırEfe -- 26 Nisan 2009; 11:30:42 >




  • Komplo Teorisi demişken şu an Mel Gibson ve Julia Roberts' in oynadığı "Komplo Teorisi" adlı film Action Max' de başladı.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ÇakırEfe

    Başka bir mason ayini videosu

    Şeytana tapma ayini.

    Aynen Tevrat 'ta bahsedildiği gibi kan içmeden tutun İbranice dua etmelere kadar herşey var. Masonlar bu görüntüleri reddediyor tabi. Üstteki görüntülerde adı geçen isimler ise (elektrik-elektronik mühendisleri) şu anda mason listelerinde çoktan yerlerini almışlar. Acikİstihbarat.com adresinde yer alan " BÜYÜK MASON MAHFİLİ " listesinde hepsinin de adları geçiyor. Diğer masonların da...
    http://www.acikistihbarat.com/Dosyalar/buyuk-mason-mahfili-180705.txt




    www.youtube.com/watch?v=ROgRmcapNM0
    - Link -




    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------





    DIŞ GÜÇLER - İÇ GÜÇLER - HALKIMIZA YÖNELİK PROVOKASYONLAR



    BENZER PROVOKASYONLAR: TAKSİM MEYDANI (1 MAYIS 1977) = ANKARA SIHHİYE MEYDANI (ŞUBAT 2008)



    Neden TAKSİM? Sorunun cevabı geçmişte gizli. Arkadaşlar bu TAKSİM MEYDANI meselesinden çok Taksimin geçmişi çok önemli. Tarihimizin yakın olaylarından birine ışık tutuyor. Bu konuyu ısrarla yazmakta fayda görüyorum. Çünkü son 2-3 yıl içinde üzerimizde oynanan oyunların aynısı geçmişte 1 Mayısta yaşandı. Taksim Meydanında...



    Kanlı 1 Mayıs
    />



    Tarih: 1 MAYIS 1977
    1 Mayıs 1977 'de çıkan olaylarda 34 kişinin ölümü ve 140 civarı insanın yaralanması. Bu eylemi yapanların niyeti kaos ortamı oluşturup askeri darbe yapmaktı. Kontrgerilla olarak tabir edilen derin güçler o gün yine iş başındaydı. Taksim Meydanını gören otel odalarından ve sular idaresinin çatısından 1 Mayıs mitingine gelen insanlarımızın üzerine acımasızca ateş açılmıştı. Saldırı neredeyse kusursuz olarak tertiplenmişti. Ateş edenlerin hiç biri yakalanamadı. Silahlı saldırı sonrası çıkan izdihamda bir çok kişi boğuldu ve ezildi. Ölenlerin çoğunluğunu boğulanlar ve ezilenler oluşturuyor.

     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    Silahlı saldırıyı tertip edenler mükemmele yakın bir plan yapmışlardı diyorum, çünkü mitinge gelenlerin kaçış yolu olan Kazancı yokuşu başına bir kamyon park edilmişti. Burada yaşanan sıkışmada bir çok kişi hayatını kaybetti. Silahla ölenler ise sadece 5 kişi. 28 kişi eziliyor. İzdiham sırasında 1 kişi ise panzer altında kalarak can veriyor. Tam bir can pazarı.


    Tarih: 29 MAYIS 1977
    Ana muhalefet partisi lideri Bülent Ecevit'e İzmir havameydanında suikast düzenleniyor. Türkiye 'yi kaosa sürüklemek ve karıştırmak için bir silahlı saldırı daha... Askeri darbeye uygun ortam yine sağlanamıyor.


    Tarih: 1 HAZİRAN 1977
    Ecevit 'e suikast girişimi sonrası askeri darbe hazırlığı yaptığı bilinen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal ERSUN apar topar re'sen emekliye sevk ediliyor.

    Tarih: 12 Eylül 1980
    Ordudan atılan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal ERSUN beyin yarım bıraktığı işi NETEKİM bu tarihte Org. Kenan EVREN tamamlıyor. 12 Eylül öncesi yukarıdakine benzer bir çok olaylar dizisi yaşanıyor. Yine aynı oyunlar tertip ediliyor. Kardeş kardeşe öldürtülüyor. Ardından 12 eylülde son darbe indiriliyor. O güne kadar oluşturulan gündemler hep Türkiye 'nin tamamıyla karıştığı şeklinde. Nedense tümüyle karışık olan ülkemizde 13 Eylül sabahından itibaren hiç ses seda çıkmıyor. Sözde komple karışmış olan ülkemiz Kenan EVREN paşanın sihirli değneğiyle dokunup 1 gecede bütün Türkiye 'yi düzeltmesiyle son buluyor.



    Hemen bugünlere dönelim ve KANLI 1 MAYIS benzeri bir senaryoya atlayalım. Geçen yıl şubat-2008 'de Ankara Sıhhiye Meydanında düzenlenen mitingi hatırlayanlarınız vardır. Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin düzenlediği miting. Orada neler oldu? Bakalım:



    2008



    SIHHİYE MİTİNGİ (ANKARA)
    9 ŞUBAT 2009


     KOMPLO TEORİLERİ - KARANLIK GÜÇLER - BÜYÜK BİRADER


    Sıhhiye mitingine gelen vatandaşlarımızın toplanma noktası olarak belirlenen yer Ankara Tren Garı yakınlarında. Miting saat 13:00 te başlayacak ve ondan önce burada toplanıyorlar. Tren garı ile Sıhhiye Meydanı birbirine yakın. Tren garında bekleyen gruptan kimliği belirsiz bir kişi, (tesadüf ya) aynı gün Ankara Tren Garı karşısındaki Atatürk Spor Salonunda olağan kurultayını yapmakta olan B.B.P. partisi flamalarını önce aşağı indiriyor. Sonra ayaklarıyla eziyor. Bu birinci provokasyon. O esnada içeride salonda olan partililerin olay yerinde olmaması olay çıkmasını engelelmiş oluyor.
    http://www.tumgazeteler.com/?a=4321734

    Sıhhiye Meydanına çok yakın bir yerde bulunan Sıhhiye Köprüsü altındaki mescitte ayakkabılığa gizlenmiş el bombaları bulunuyor. Anlaşılan çok iyi gizleyememiş olacaklar ki cami cemaati bunları fark edip polisi aramışlar.
    http://www.tumgazeteler.com/?a=2550565

    Benzer olaylar değilmi... Peki kazananlar kim? Kanlı 1 Mayısta ölenlerin sorumlusu kim? 9 Şubat 2008 'de B.B.P. 'liler ile Ankara Tren garında mitingi bekleyen Alevi kardeşlerimiz birbirine girselerdi kim kazanacaktı? Birbirlerine girmediler, peki ya günler önceden camiye saklanan el bombaları fark edilmeseydi ne olacaktı? O bombalar kanlı ellere ulaşsaydı, meydanda patlatılsaydı kim kazanacaktı?



    LÜTFEN BU OYUNLARA GELMEYELİM. GELİN BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM.







    Her zamanki gibi mükemmel o gün bu olaylar televizyonlarda çok az yer buldu nedense birde olayın bu yönü var




  • konu ilk açıldığı günden beri sık kullanılanlarda ekliydi fakat bir türlü zaman ayırıp okuyamıyordum..

    bu gece tüm konuyu okuma imkanı buldum..

    konuyu açan arkadaşa teşekkür ederim güzel bilgiler.. gayet özet ve anlaşılır..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: -BoZ-

    konu ilk açıldığı günden beri sık kullanılanlarda ekliydi fakat bir türlü zaman ayırıp okuyamıyordum..

    bu gece tüm konuyu okuma imkanı buldum..

    konuyu açan arkadaşa teşekkür ederim güzel bilgiler.. gayet özet ve anlaşılır..

    konuyu aydınlatıcı ek mesaj atan ve ilgisiz kalmayan sizlerede ben teşekkür ederim...
  • bu kadar bilgi nasıl sızmış böyle bi aile gerçekten varsa. ve bütün dünyayı ele geçirme hikayeleri ayrı mesela, avrupayı elde etmeleri de mitolojik bi hikaye gibi. her yaptıkları plan tutuyo. ne yazacağımı bulamadım bissürü şey düşünüyorum da.
    bu kadar itiraza rağmen hala yazılanların gerçek olduğu gibi bi hisse kapılıyorum. ne biliyim yahudilerin israile yerleşmesi hikayesi mesela oldukca inandırıcı.
    Allah belalarını versin bu aile üyelerinin ne diyim
  • görüntülerde birçok şey anlatır...

    http://www.youtube.com/watch?v=V8DKv3-hi30

    eğlence sektörü ve hiphop'te satanizm-masonluk-masonik kültler

    http://www.youtube.com/watch?v=bCZiK12rBfk
  • Kimin ne olduğu belliydi zaten,Her taşın altından ABD cıkıyor.


    Paylaşımlar güzel Teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sariemir06

    Madem bu kadar gizli örgütler,toplantıları gizlilikle yapıyorlar,eylemleri gizli yani korkaklıklarına doymuyorlar.Öyleyse bu kadar bilgi nasıl ortaya cıkıyor.Adamların toplantı yaptıgı yeri bile yazmıssın.O zaman neden antiemparyalist güçlü devletler mücadeleye girmiyor.NEDEN?ÇÜNKÜ;
    Esas olan yeni dünya düzenidir.ABD li emekli bir generalin bir sözü vardı.
    Kominizmi yaratan abd dir.SSBC nin büyük güç olmasını sağlayan ve mücadeleye girmesini sağlayan yine abd dir.Çünki karsısında güc olmazsa dünyaya şekil verecek olay olmaz ve abd nin silahlaını satacağı rakibi olmaz.
    Bence saçma ama akılda soru işaretleri bırakıyor

    Birşeyi daha merak ettim.Bizim tarihimiz 10000yıllık bir tarih.Bu örgütlere bakıyorsun En eskisi roma devletine gidiyor(yahudiler sürgün edilince birbirlerinden kopmamak için kurdukları yapı).Yani arada 6000yıl var.Peki bizim gizli örgütümüz yok mudur ki?
    Türklerin kurduğu bir yapılaşma olamazmı?


    Kesinlikle var. Selman Kayabaşının Teşkilat kitabında da anlatılıyor. Türklerde Nizamülmülk, Gazali, Osman Bey, Mevlana, Fatih Sultan Mehmet, II. Abdulhamit, Mustafa Kemal Atatürk, Turgut Özal gibi isimlerin bu teşkilatın dönem dönem çağ çağ kullandıkları, yararlandıkları isimlerdendir. Hatta şu an Kurtlar Vadisindeki ''İhtiyarlar'' Teşkilat kitabındaki örgütü temsil eder. (bunu bizzat kv senaristleri de söylemişti) izleyenler mutlaka vardır, İhtiyarların başında gözüken adam ilk gözüktüğünde biz Metehandan, Oğuz Beyden beri varlığımızı sürdürüyoruz diyordu, aynen kitaptaki kurgu. Türkiyede alınan önemli kararların hepsinde bu 1000 yıldan eski örgütün başındakiler olduğu söyleniyor. İstanbul alınırken de Cumhuriyet kurulurken de bu örgütteki isimlerin etkisi olduğu söyleniyor. Bana göre de böyle bir örgüt kesinlikle var. Yani bir tarafta Ergenekon varsa bir tarafta da bunun tam zıttı bir örgüt mutlaka vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Le petit prince


    quote:

    Orijinalden alıntı: sariemir06

    Madem bu kadar gizli örgütler,toplantıları gizlilikle yapıyorlar,eylemleri gizli yani korkaklıklarına doymuyorlar.Öyleyse bu kadar bilgi nasıl ortaya cıkıyor.Adamların toplantı yaptıgı yeri bile yazmıssın.O zaman neden antiemparyalist güçlü devletler mücadeleye girmiyor.NEDEN?ÇÜNKÜ;
    Esas olan yeni dünya düzenidir.ABD li emekli bir generalin bir sözü vardı.
    Kominizmi yaratan abd dir.SSBC nin büyük güç olmasını sağlayan ve mücadeleye girmesini sağlayan yine abd dir.Çünki karsısında güc olmazsa dünyaya şekil verecek olay olmaz ve abd nin silahlaını satacağı rakibi olmaz.
    Bence saçma ama akılda soru işaretleri bırakıyor

    Birşeyi daha merak ettim.Bizim tarihimiz 10000yıllık bir tarih.Bu örgütlere bakıyorsun En eskisi roma devletine gidiyor(yahudiler sürgün edilince birbirlerinden kopmamak için kurdukları yapı).Yani arada 6000yıl var.Peki bizim gizli örgütümüz yok mudur ki?
    Türklerin kurduğu bir yapılaşma olamazmı?


    Kesinlikle var. Selman Kayabaşının Teşkilat kitabında da anlatılıyor. Türklerde Nizamülmülk, Gazali, Osman Bey, Mevlana, Fatih Sultan Mehmet, II. Abdulhamit, Mustafa Kemal Atatürk, Turgut Özal gibi isimlerin bu teşkilatın dönem dönem çağ çağ kullandıkları, yararlandıkları isimlerdendir. Hatta şu an Kurtlar Vadisindeki ''İhtiyarlar'' Teşkilat kitabındaki örgütü temsil eder. (bunu bizzat kv senaristleri de söylemişti) izleyenler mutlaka vardır, İhtiyarların başında gözüken adam ilk gözüktüğünde biz Metehandan, Oğuz Beyden beri varlığımızı sürdürüyoruz diyordu, aynen kitaptaki kurgu. Türkiyede alınan önemli kararların hepsinde bu 1000 yıldan eski örgütün başındakiler olduğu söyleniyor. İstanbul alınırken de Cumhuriyet kurulurken de bu örgütteki isimlerin etkisi olduğu söyleniyor. Bana göre de böyle bir örgüt kesinlikle var. Yani bir tarafta Ergenekon varsa bir tarafta da bunun tam zıttı bir örgüt mutlaka vardır.




    Şu ülke suan parçalanmıyorsa ve bu kadar büyük badireler atlatmasına rağmen frenleniyorsa belli bir aşamadan sonra ben olduğuna inanıyorum Atatürk gibi bir dehanın geleceği görüpte bu gizli yapılanmayı yapamadan öldüğüne ihtimal vermiyorum yada vermek istemiyorm




  • karanlık güçlerden birtek dart vader e inanıyorum.bilader olarakta x menin biladeri vardı ya ondan tırsıyorum.birde en çok korktuğum şey sizlerin aksine hayal gücümün bana oynayabileceği oyunlardan korkuyorum..... anlayan anladı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kangroo

    karanlık güçlerden birtek dart vader e inanıyorum.bilader olarakta x menin biladeri vardı ya ondan tırsıyorum.birde en çok korktuğum şey sizlerin aksine hayal gücümün bana oynayabileceği oyunlardan korkuyorum..... anlayan anladı

    evet anladık ama anladığımız senin berbat espiri anlayışın
    tüm bu teorisyenler, uzmanlar zaten x men felan okuyup sallıyorlar ya
    cehalet mutluluktur sözüne gittikçe daha çok inanmaya başlıyorum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: paganra


    quote:

    Orijinalden alıntı: kangroo

    karanlık güçlerden birtek dart vader e inanıyorum.bilader olarakta x menin biladeri vardı ya ondan tırsıyorum.birde en çok korktuğum şey sizlerin aksine hayal gücümün bana oynayabileceği oyunlardan korkuyorum..... anlayan anladı

    evet anladık ama anladığımız senin berbat espiri anlayışın
    tüm bu teorisyenler, uzmanlar zaten x men felan okuyup sallıyorlar ya
    cehalet mutluluktur sözüne gittikçe daha çok inanmaya başlıyorum...




    hacı cehalet mutluluktur sözünü sonuna kadar destekliyorum ama yukarıda bahsedilen bilgiler bize asla mutluluk getirmiyor.aslına bakarsan burdaki arkadaşarın hiç birinden bahsedilen konudan edinicekleri bilgi ile kendilerine biz kazanç sağlıyacağını sanmıyorum.ayrıca insanlar bu tür bilgiler ile diğer insanları korkutup onların üzerlerinle dikta yöntemine benzer korkusal mantık yollu bir baskı uygulamaya çalışıyorlar.o yüzden derimki bu tür haberlerden ve oluşumlardan -ki oluşumların varlığını bende kabul ediyorum- korkmayın kendinizden korkun.benc her insan bu tür oluşumlardan çok kendi hayal gücünden korkmalı.hayal gücünün insanlara yapamıyacağı oyun yoktur.ondan böyle bir şey yazmıştım...



    kesinlikle ve kesinlikle cehalet mutluluk getirir.
    @paganga sevgili arkadaşım istersen bu başlıkta bir konu aç tartışalım cehalet mutluluk getirirmi diye




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.