< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
Kur'an'da her gök cismi dönerken, dünyanın dönmemesi.
-
-
Bunun cevabını sen de biliyosun...
-
Çünkü dünya dönmüyor.
Kur'an bunu zaten 1400 sene evvel söylemiş. Diğer kutsal kitaplar da aynı şeyi söyler. Dönen üstümüzdeki güneş ay ve gezegen dedikleri yıldızlardır, dünya sabittir dönmez.
Dünya özel olarak yaratılmış bir alandır. Uzay yoktur, belirli bir yükseklikten öteye gidilemez, ne ay'a gittiler ne de başka bir yere.
Açtığım konuda dünyanın dönmediğine dair gözlemlere dayalı sayısız ispat videoları var.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Açıklada aydınlanalım
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Açıklama ile ispat edilmez, gözlemlerle ispat edilir. Bu yüzden açtığım konuya bununla ilgili sayısız gözlem videoları ekledim
Dünya dönmüyor, illa gözlem videoları hariç açıklama isteniyorsa insan kendi kendini test etmeli.
Dünyada döndüğünü hisseden bir Allah'ın kulu var mı?
Sen hissediyor musun?
Hiç kimse döndüğünü hissetmiyor ama döndüğüne inanıyor bu ne saçma bir çelişkidir. Çünkü döndüğümüze inandırılmışız. Üstelik sadece dünya değil, dünya hem kendi etrafında hem güneş etrafında hem de bütün güneş sistemi hep beraber döne döne gidiyor deniyor. İnanılmaz devasal hızlarla dönüyoruz lafta ama döndüğümüze dair hiçbir şey hissetmiyoruz.
Çünkü dönmüyoruz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Milkyway timelapse yaz google a , çıkan video ları izle. Milkyway malum, saman yolu demek. İçinde bulunduğumuz gök ada yani galaksi. Timrlapse da sabit bir yere kamera konur , sürekli belli süre aralıklarıyla resim çeker. Sonra bu resimler hareketli video ya çevrilir. Adamlar birde şehirler gibi yıldıların gözükmediği yerlerden uzak, ışığın olmadığı kırsal yerlerde bunu çekiyorki tüm gök yüzü gözüksün.
Ve çıkan videoları seyret. Aynen dünyanın döndüğünü gör. Dünya dönmediğini ispat edenlerde bunu yapar ve dünyanın dönmediğini sabit durduğunu görürüdü. Yapmamadıklarına göre. Dünya dönüyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Miraclescape -- 28 Haziran 2024; 17:11:44 >
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Dünya neden dönsün ki sebep ne? Sabit durması daha mantıklı değil mi neden dönüyor?
Dünyanın oluşumunu açıklayan cümleler de çok atmasyon değil mi sizce de? İlk önce toz ve gaz bulutuymuş döne döne yerküre olmuş, hadi toz ve gaz bulutunu laboratuvar ortamında döndür bakalım yuvarlak olup yerküre oluyor mu? Toz ve gaz bulutunu kaç defa döndürdün de yerküre yaptın da dünyanın oluşumunu toz ve gaz bulutu diye uydurdun?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 18 Eylül 2024; 23:32:25 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hangi ayetlerde bunula ilgili ne yazıyor vs diye tüm araştırmaları yapmak gerekecek detalı cevap için.
Keşke kaynak vererek daha spesifik sorsaydınız.
Hazır cevap yazarken, başka bir konuya da değineyim;
bazıları "işte Kuran'ın insan tarafından tasarlandığının delili" diye düşünürse,
en büyük örnek olarak evrenin genişlemesi ayetini hatırlatırım (normal ve sakin bir üslupla)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi limbesh -- 26 Eylül 2024; 11:10:7 > -
Tanrı, kuantum alanını canlılar için yarattı. Kuran'ı ilkel kavimlere indirdiği zaman, onların algı kapasitesine göre izah etmek zorundaydı. Tanrı, deveye binen bir kavme kuantum teorisi ve matris alegorisini anlatamazdı.
Aslında demek istediğim, Tanrı için madde yok, insanlar ve canlılar yok. Hepsi kuantum alanında, matris içinde geçiyor.
Biraz düşününce, Tanrı'nın o ilkel yaratıklara başka nasıl anlatabileceği sorusu ortaya çıkıyor.
-
Tanrı, ilkel insanın gördükleri ile insana ayet verir ve onları aşan noktaları ilkel insanlara anlatma gereği duymaz. Bu yaklaşım, ilahi vahyin insan anlayışına uygun bir şekilde iletilmesi prensibini yansıtır.
Bu bağlamda, Tanrı'nın iletişim stratejisi, insanın bilişsel kapasitesi ve içinde bulunduğu kültürel bağlama göre şekillendirilmiştir. Örneğin, çöl kabilelerine hitap eden ayetlerde deve, hurma ağacı gibi onların günlük yaşamlarında aşina oldukları unsurlar kullanılırken, daha karmaşık kozmolojik veya metafizik kavramlar daha soyut ve alegorik bir dille ifade edilmiştir.
Bu yaklaşım, ilahi mesajın evrenselliği ile yerel anlayış arasında bir denge kurma çabasını gösterir. Tanrı, insanların mevcut bilgi düzeylerine ve anlayış kapasitelerine uygun bir dil kullanarak, onların kavrayabileceği şekilde mesajını iletir. Ancak bu, ilahi mesajın derinliğini veya karmaşıklığını sınırlamaz; aksine, insanlığın bilgi ve anlayış düzeyi geliştikçe, aynı metinlerin daha derin ve sofistike yorumlarına olanak tanır.
Bu yaklaşım, dini metinlerin tarih boyunca farklı şekillerde yorumlanabilmesini ve her çağda yeniden anlamlandırılabilmesini mümkün kılar. Örneğin, modern bilimsel keşifler ışığında, bazı ayetlerin kuantum fiziği veya kozmoloji ile ilişkilendirilebilecek şekilde yorumlanması mümkün olabilmektedir.
Sonuç olarak, Tanrı'nın ilkel insanların anlayabileceği şekilde vahiy göndermesi, ilahi mesajın erişilebilirliğini sağlarken, aynı zamanda bu mesajın zaman içinde derinleşen ve genişleyen bir anlam kazanmasına da olanak tanır. Bu, dini metinlerin hem tarihsel bağlamda anlamlı hem de çağdaş yorumlara açık olmasını sağlayan bir yaklaşımdır
-
İlkel insan diye birileri hiçbir zaman olmadı.
Taş devri diye bir devir de olmadı. Mısır piramitleri ve bunun gibi yapılar ilkel insanların yapabilecekleri yapılar değil, insan her zaman bugünkü şekliyle var oldu.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X