Şimdi Ara

. (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
482
Cevap
0
Favori
8.719
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evrensel dil şu. Açlık susuzluk cinsellik vs. Konularda dil evrenseldir. Herkesin anlayacağı dildir(mi)?



    Öyle olduğu zannediliyor ancak öyle değil. Açlık çeken toplumlar türememesi gereken milletler temiz suya ulaşamayan milyarlar var.



    Yani evrensel dil biraz sakat bi arguman çünkü herkes biliyor ancak nedense adam gibi konuşanı pek yok.



    ............



    Dnanın iplikçik şekilselliği ile Arabi ibrani şekilsellik bi başlangıç olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 12 Aralık 2018; 20:32:20 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Toplumun %90 nına bunu yakıştırman çok ayıp

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • başka bi açıdan insanlara hakikati kendi dillerinde açıklasan hepsi şekilsellikle ifade edecekleri gerçeklere sahip. yani nasıl anlatsam, mesela elimden bi şey gelmiyor diyecekler ama bu da var diyecekler, olur o kadar veya alan memnun veren memnun sana ne gibi. kısaca şekilden şekile girip kendi lisanları ile yapsalar apaçık muterif olacakları hakikatlerden başka bir şeye sığınarak kaçacaklar.

    esasen arapçanın şekilselliğini de bu açıdan düşünürsek bi açıdan milletlerin kaçıp da saklandığı şeye itiraz etmesi ne kadar mümkün olabilir ki sorunu da ortaya çıkar.

    .......................

    hatta insanların cevapları anlaşılamaz bir şeyken şekil diline çevrilip verilen cevap da acayip şekilde ilahiyat kökenli olabilir ve bu köken esasen belli bir milleti de hedef almayacak tarzda anlam kazanmış olabilir.

    A ya sormuşlar B 'yi demişler A ya ne ayak. bildiğini de unutan A demiş mesela; iki eğri bi nokta, uzun bi çizgi, yuvarlak bi harf felan feşman. yani birisi herkesin anlayacağı dilde sormuş da sorulanlardan hiç biri anlaşılacak şekilde cevap verememiş ancak soran biri bunu anlamış çözmüş hay senin vereceğin cevaba demiş yani.

    kitap bayağı bi manidar yani.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 12 Aralık 2018; 20:31:23 >




  • seyfi_19 kullanıcısına yanıt
    önce teessüf ederim, sonra kafama sıkar giderim.
  • 600 ışık yılı uzakta bir medeniyet var diyelim. biz onlara ya da onlar bize ulaşmak istedi ve ne oldu? öldüler veya öldük.

    kainat o kadar büyük ve ilginç ki?

    umursamasan tamam bi sorun yok ancak umursayıp da ulaşmak isteyince anlıyoruz ki 600 ışık yılı ötedeki adam zaten mezarın altında gibi.

    ilginç ama durum buna benziyor. sonra mezarın altındaki bir hayattan bahis edilince ilginç bi durum olarak bunun imkanı veya imkansızlığı tartışma konusu ediliyor.

    ............................

    bi şekilde kainatı da okusan ve hayal kursan yine aynı meselelerle karşı karşıya kalıyorsun.

    acaba iletişime geçebilsek geçtiklerimiz ölüler diyarının insanları mı? veya mezardaki vefat edenler bizden kaç ışık yılı uzağa gitmiş olabilir karşı öykünmesi.

    ..............................
  • bi şeyin bizi aradığını düşünüyoruz ya da bizim bi şey bulabileceğimizi umuyoruz. ummak, umabilmek nasıl bir şey.

    arada binlerce toz bulutu toprak taş kaya var sanki toprağın altı bana göre üstünde de aynı ve bulduğumuzda aslında neyi bulmuş olacaz!!?

    veya bulmaktan vazgeçen bir gözle geriye dönüp ışığın ölümüne mahkum, gecenin şanına kul olarak mı kalacaz!!?

    ............................

    nefes alamıyorum, yanıyorum donuyorum, toprağı aş vermez, buzu su vermez bi yerdeyim. ancak bunu diyen biri var ve bu ben olamam diyen umudumla birlikte yol aldım bi kere.

    acaba ölümün altında bi yer olsa ve orası burası olsa anlamak denen şey, artık anlamsızlığın manasını kaybetmiş kelimelerine bakmamızdan mıdır? bunca taşın yığının altında unutulduk mu?

    bildiğimiz hayata dair tek yer burası iken bizi arayan ve bulan bi şey var gibi. ya da bu bile bi azap zira bizi aramasa da buluyor ise ne olacak.

    .............................

    bana göre burası toprağın üstü değil altı olmalı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 12 Aralık 2018; 23:15:33 >




  • seyfi_19 kullanıcısına yanıt
    görünen o ki hepimiz sıkmışız lakin bunu anlamak için kainatta yeterli zaman kalmamış.
  • Arap alfabesi tabi kutsal değildir ama Kuran Arap alfabesi ile yazıldığı halde kitap olarak kutsaldır
    biz çok eski yıllarda Arapça gördüğümüz her yazıyı Kuran ayetleri zannedip ,öpüp başımıza koyar ve yüksekçe bir yere saklamaya çalışırdık
    şu zamanda bunu hala anlayamamış çok sayıda insan olması gerçekten ilginç

    Arapça olmasının tek nedeni ,Araplara indiği içindir
    zaten başka kavimlere de kendi dillerinde inmiştir

    çok ileri düzey Arapça bilen birisinin ,Arapça aslından okuması normaldir ama hiç bilmeyen birisinin okuması (Arapça alfabe öğrenip) biraz tuhaf kaçıyor
    vatandaş cehennem ayetlerini okuyup amin deyip kalkıyor (orada ne yazdığını bilmediği için) ,ayrıca dini öğrenme kitabı olduğu halde ,baştan sona kadar okusa hiçbir şey öğrenmemiş oluyor

    Arapça okumak şarttır diyenleri ise anlamak mümkün değil ,neymiş efendim aslından doğru okumak önemliymiş
    adam Arapçayı süper bilmiyorsa nasıl hatasız okusun ?

    hatasız okusa dahi anlamını bilmiyorsa neye yarayacak ?




  • seyfi_19 kullanıcısına yanıt
    peygamberliğin tarifi ve kapsamında anlaştığımıza göre sadece kuran yeter demek yanlış olmaz mı?
    haşr 7 ile ilgili varılan genel kannat aşağıda


    «Peygamber size ne verir (ve ne buyururjsa onu alın. Sizi neden men'e-derse ondan sakının. Allah'tan korkun. Şüphesiz kî Allah'ın azabı şiddet­lidir.»

    Necm Sûresi'nde de belirtildiği gibi, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz ken­di hevesine göre konuşmaz ve hüküm vermezdi. Onun emir ve nehiyleri; tavsiye özelliğindeki bütün sözleri; helâl-haram; mekrûh-müstehab ile il­gili bütün beyânları ilâhî vahye ve işarete dayanırdı.

    Fey' konusuyla ilgili âyet, bu yönüyle özellik arzediyorsa da umum ifâde etmektedir. O nedenle ilim adamlarımız bu âyeti şöyle yorumlamış­lardır :

    a) Peygamber (A.S.) size ganimetten ne verirse onu alınız. Sizi neyi almaktan men'ediyorsa ondan kaçının.

    b) Size fey' malından ne verip ayırıyorsa onu alın; vermediğini iste­meyin veya hak sahibi olduğunuzu iddia etmeyin. Çünkü O, sadece ilâhî adalete göre taksimat yapmaktadır.

    c) Peygamber (A.S.) size, bana ibâdet ve taât hususunda neyi em­rederse, onu işleyip yerine getirin. Sizi ne gibi günah ve-isyandan men'e-derse ondan uzaklasın.

    d) Peygamber (A.S.) size ne verir, ne emrederse, onu alıp itaat edin. Sizi neden men'ederse ondan kaçının.




    Nitekim el-Mehdevî diyor ki: «Bu âyetlerle. Peygamber (A.S.) Efendimiz'in emrettiği her şeyin Allah'ın emirleri cümlesinden olduğunun ge­reği ortaya çıkmış oluyor.»

    Bu konuda Yezîd b. Rumân ile Katade'nin : «Fey' âyetinin hükmü En-fal Sûresi'ndeki ganîmet taksimiyle ilgili âyetle kaldırılmıştır» sözü, ilim çevresinde pek itibar görmemiştir.

    İmam Şafiî ise, savaşsız olarak kâfirlerden alınan malın beş sehim olarak belirleneceğini, bundan dört sehmin Peygamber (A.S.) Efendimiz'e ayrılacağını; geriye kalan bir sehmin de beş kısma ayrılıp bir sehmi yine Resûlüllah'a tahsis edileceğini, bir sehmi Onun yakın hısımlarına (Hâşim ve Muttalib oğullarına), bir sehmi yetimlere, bir sehmi miskinlere ve bir sehmi de yolda kalmışlara verileceğini söylemiştir.

    Yine bu imama göre : Hz. Peygamber'in vefatından sonra elde edilen fey'den Ona ayrılanı, serhadlarda nöbet tutan mücahitlere dağıtılır. Diğer bir kavline göre ise, Müslümanların mesalihinden yana harcanır. [23]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mhmt042 -- 13 Aralık 2018; 8:0:20 >




  • seyfi_19 kullanıcısına yanıt
    Sorunu anlamadım ancak kitap hakkında aleyhe düşünüşler olursa haberdar edersen yardımcı olmak isterim. Saygılar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Meal okuyunca anladığınızı zannetmek
  • mhmt042 M kullanıcısına yanıt
    aksine dinden çıkmaya bile sebep olabilir ,çünkü biz bu kitapta her şeye yer verdik ,hepsini açıkladık diyor

    peygambere uyun demesi çok normal değil mi ?
    peygamberin yaşadığı dönemde Kuran diye bir kitap yoktu ,her olay sonrası vahiy geliyor ve peygamber onu tebliğ ediyordu
    tabi sorularda soruluyor ,çünkü insan anlasa dahi illa sorma gereği duyar ,anlayamamış olanlarda vardır ,ki şimdi de açık seçik olan ayetleri dahi anlamadığını söyleyen çok kişi var

    peygamberin yaşadığı zamanlarda dahi ,bazı ayetler müteşabihtir deniliyor
    müteşabih ise çok tartışılmış bir konudur ,benim şahsi kanaatim zamanı gelmeden anlaşılamaz hükümler olabilir

    insanların kulaktan kulağa ilettikleri konularda yanlışlar çok olur , o nedenle bir hadisin ayetlere uyup uymadığı iyi araştırılmalı

    hadis sözünün Türkçe karşılığı ise ,hadise -yaşanmış hadiseler demektir ,o nedenle Kuran'da da hadis kelimesi geçer

    bizde bazı Arapça kelimeler çok değişik anlamda anlaşılıyor
    misal bunlardan bir tanesi de "mekruh" kelimesidir

    mekruh kelimesinin karşılığı da hoşa gitmeyenler demektir
    ki bir ayette de mekruh kelimesi geçer ,Allah'ın hoşuna gitmeyen kötü işler şeklinde
    yani mekruh demek de aslında haram demenin değişik bir söylemi :)

    bazı kelimeler ise dejenere olmuştur
    misal "nafile" kelimesi
    aslı fazla ,fazladan yapılan olmasına karşı ,çoğu kez "boşa-boşuna yapılan" olarak kullanılır




  • seyfi_19 kullanıcısına yanıt
    anlaşılıyor ki aslında aynı şeyleri söylemekteyiz. hadis yazarları diye bahsedilelnlerden şüphem yok ama o kitaplar bize aktarılırken o zatların ismi kullanılmış gibi gözüklmekte.
    bir şeyin dine uygunluğu araştırılırken izlenmesi gereken yol haritası çizilmiştir. adına kavram olarak edilleyi şeriye denir. kuranda cevabı olan için başka kaynak aranmaz. kuranda herşeyin cevabı vardır da her ayet her anlattığıyla her insana hitap etmez. işte kuranda bulunmazsadan kasıt budur.
    sünnet
    icma-i ümmet
    kıyası fukaha

    sıralaması izlenmelidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: seyfi_19

    Bu mesaj silindi.
    hadoo ve diğer malum zerzavatla anlaşamıyorsan senin din tarafında işin yok..

    kendini kandırmayı bırak ve cesaretini toplayarak aramıza katıl..

    tek isteğimiz 2 ayda bir toplantıya gelirken yanına kör bıçak ve kedi getirmen...
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.