Şimdi Ara

Küresel Isınma (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
50
Cevap
0
Favori
2.764
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Tabii insan açısından bakınca normal gelebilir ama doğanın dengesi açısından olmaması gereken bir şey, döngüyü kırabilir, kötü sonuçlara yol açabilir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hazardousmen

    quote:


    Sayın @hazardousmen bilimsel model nasıl oluşturulur bir fikriniz var mı? Nelerin göz ardı edildiği veya sabit sayıldığını biliyormusunuz? Ki gözardı edilenler veya sabit varsayılanlar yine bizim göreli doğrularımızla sınırlıdır.

    Bu bağlamda bilimde tek doğru olacağı (mutlak doğru) görüşünde değilim. İddiası olanlar ispatla yükümlüdür. Gösterdiğiniz kaynakların gerçekliği nedir? Şuan itibariyle doğru olabilir ama gerçek mi? Sanmıyorum. Bilimin açılımının ana kaynağı da budur diye düşünüyorum.

    Eğer ki günün birinde bilim; herşeyi % 100 açıklarsa o zaman sizin yazdıklarınızın bir manası olabilir. O zaman da yaşamanın pek bir manası kalmaz diye düşünüyorum. İnsana ivme kazandıran bilinmezliklerdir.

    Diğer yandan bilimin % 100 doğru olmayan açılımları insanlığın hem standardını arttırmakta hem de gelişimine ivme kazandırmaktadır.

    Saygılarımla,


    Siz bilime felsefi açıdan yaklaşıyorsunuz ve dikkat ederseniz ''Felsefi'' sorular soruyorsunuz.. Bu tip tartışmalar yoğun olarak ortaçağda yaşanmıştır ve artık bugünün biliminin kendine has kuralları vardır.. Genel olarak kabul edilen budur..

    Mesela yanlışlanamayan doğru bilim açısından kesin doğru sayılır yani o an o doğrudur, bu doğrular yoğun şekilde tartışmalar sonucu ve oybirliği şeklinde kabul edilir, yani en ufak bir anti-tez bile o doğrunun eleştirilmesinin yolunu açar, bu aynı zamanda yanlışlanması için kapıların açık olduğunun bilgisini de içinde taşır, yani felsefi sorular sorarsanız işin içinden çıkamazsınız.. Bilimsel düşünürken birtakım kurallara uymak gerekir.. Benim için doğrudur, yanlıştır diyemezsiniz.. Size Boğaziçinden kaynaklar verdim, IPCC -ki kendisi bu konunun bilim dünyasında en yüksek merciidir- belgeleri verdim, başka da verebilirim, eğer bunları doğruluk yanlışlık açısından ''ne kadar doğrudur'' diye sorgularsanız ben sadece susarım..

    Tek yapmanız gereken açıcaksınız bilim adamlarının filmlerini, belgesellerini, makalelerini, gözlemlerini, ölçümlerini, hepsini okuyacaksınız, özetini de okur, az biraz fizik bilginiz varsa konu hakkında bilgi sahibi olursunuz..

    Ölçümler dediğimiz şeyler doğrudur, yani bugün buzul kesitlerinden hesapla milyonlarca yıllık CO2 değerini hesaplayabiliyoruz, şimdi bunun ''mutlak doğru'' olup olmadığını tartışırsak boşa efor sarfetmiş oluruz..

    Buzullarda der ki şimdiki kadar CO2 konsantrasyonuna ulaşılmamıştır, bu bir rekordur..



    Ben bilimin göreli doğrularına inanmıyorum demedim. Günün göreli doğrusu referans almazsak hiç bir bilimsel ve teknolojik gelişmeyi sağlayamazdık. Ancak göreli doğru "gerçek" değildir. Aradaki fark da budur. Bilimde mutlak doğru var mı? Varsa nedir? Açıklarmısınız? MAtematik te formül için sınır çizilir sebebi nedir? özardı edilen nelerdir? Ne için göz ardı edilir?

    Din ile bilim arasındaki bariz fark, mutlak' lıktadır. Din mutlaklıkla ,bilim ise görelelikle hareket eder. Sıvıların hacmi sıcaklıkla artar oysa suyun hacmi +4 dereceye kadar düşer... Bu genele aykırı bir durum değil mi? Örnekleri çoğaltmak mümkün.

    Saygılarımla,




  • quote:


    Ben bilimin göreli doğrularına inanmıyorum demedim. Günün göreli doğrusu referans almazsak hiç bir bilimsel ve teknolojik gelişmeyi sağlayamazdık. Ancak göreli doğru "gerçek" değildir. Aradaki fark da budur. Bilimde mutlak doğru var mı? Varsa nedir? Açıklarmısınız? MAtematik te formül için sınır çizilir sebebi nedir? özardı edilen nelerdir? Ne için göz ardı edilir?


    İyi de sizin düşünce şeklinizle yola çıkarsak bilimde ilerleme diye bir şey kaydedemeyiz..

    Bilimde elbette mutlak doğru yoktur..

    Siz çıkıp da ölçülmüş CO2 konsantrasyon değerlerine bunlar ''mutlak doğru'' değildirler, diye bir anti-tez getirirseniz tartışma kilitlenir.. Daha doğrusu felsefeye atlar.. Felsefi yaklaşmamalısınız..

    Tabii felsefe yapmak eğer amacınızsa bu tip soruları pek ala sorabilirsiniz..

    Ama ben fizik yönünden yaklaşıyorum, felsefeye girmesek fena olmaz..




  • İstanbula son bir hafta içinde yağan yağmurun , 1920den beri böyle bir yağış görülmediği gerçeğini de göz önünde bulundurursak, küresel ısınmayla bir alakası olduğunu düşünüyormusunuz ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Carolyna

    İstanbula son bir hafta içinde yağan yağmurun , 1920den beri böyle bir yağış görülmediği gerçeğini de göz önünde bulundurursak, küresel ısınmayla bir alakası olduğunu düşünüyormusunuz ?



    evet küresel ısınmasının etkileri ile alakalı konulardır. Buzullar eridikçe ve kuzey kutbu buzları yok oldukça karşımıza çıkacak en büyük şeylerden birisi buharlaşmanın artması olmaktadır. Eskiden buz ile kaplı denizlerdeki suyun buharlaşma yüzdesi ile erisikten sonraki buharlaşma yüzdesi aynı olmamaktadır. Tek neden asla u değildir ancak nedenlerinden birisi budur.

    ikinci neden suyun tuzluluk oranının yani derişiminin azalması ve buharlaşmanın da bununla ilintili olmasıdır.

    üçüncü neden ortalama deniz sıcaklıkları ile birlikte bölgesel sıcaklıkların artması (kuzey buz denizi ve gröndland) bunun sonucunda hava hareketlerinin yönünün değişmesidir. Son felaket kuzey batı avrupadan gelmiştir. Aynı şekişlde kışın aynı hareket Avrupada çok büyük kar yağışlarına neden olacağı tahmin edilmektedir.

    Küresel ısınma ile yağış miktarının artması birbirine zıt kavramlar gibi görülebilir ancak şu an için geçiş aşamasındayız erime tamamlandıktan sonra torunlarınız için ülkemizin büyük bir kısmı yaşanabilir olmaktan çıkacaktır ve çöl olması tahminleri çok uzak bir gelecek olarak görülmemektedir.




  • ya insanlar bu kuresel ısınmada sadece ısınmanın oldugunu :))) dusunuor bide:))

    yukardaki cevabın 3. neden bizi iklim degişikligine goturur.cunku dunyada en onemli iklim belirleyici parametre okyanus akıntılarıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    ya insanlar bu kuresel ısınmada sadece ısınmanın oldugunu :))) dusunuor bide:))

    yukardaki cevabın 3. neden bizi iklim degişikligine goturur.cunku dunyada en onemli iklim belirleyici parametre okyanus akıntılarıdır.


    iklimin temel belirleyeci unsuru sayın fizisyeninde belirtmiş olduğu okyanus sularıdır. Çünkü dünyanın ısısının tutulduğu yer okyanus sularıdır .Bu nedenle sular bi,r derece ısınırsa karalar bunun on katı ani değişime kadar gösterebilir. Akıntıların yönünü belirleyen temel bileşenler ise>>>>

    SICAKLIk ve Tuz oranıdır.Buulların tuz oranı çokdüşük bir değerdir. bu erime ile birlikte suların tuzluluk oranı kuzey buz denişzinde değişecerek büyük akoıntıların yönünün de değişmesi söz konusudur. Dreşimin farkı suda harekete neden olmaktadır. Siz tatlı su miktarını aniden (100 yıl süres iklim belirlemek için ani sayılır) artırırsanız suyun hareketi farklı bölgelere doğru seyredecektir. Eğer gulfstream akıntısını duyan olduysa bu ingilterenin sıcak kalmasının en büyük nedeni olduğu bilecektir. Şimdi bu tatlısular denize karıştıkça su seviyesi yükselmese bile tusluluk oranı düşeceği için suyun bu öblgede kendi içinde çevirim yapabilemesi şansı çıkmaktadır ve sıcak suların kuzey atlantik bölgesine doğru gitmesi için neden kalmayacak ve kışları ciddi ısı düşüşü yaşanacaktır. ki zaten bu değişim her sene irlanda ve ingiltere de hissedilmeye başlamıştır. Ülkemizi ilgilendiren kısmı genelde kuzeyden gelen soğuk ve yağışlıhavanın (sibirya9 artık bahar ve sonbarda avrupa üstünden yağışlı olarka geleme olasılığı artmıştır. Şiddetini belirleyecek olan şey ise yağmurun avrupa üzerinden geçerken şiddedini azaltarak gelmesi halinde biz yerine orta balkanlar ve italya gibi yerler sular altında kalacaktır.

    ANCAK bu tür yağışlar başlamadan önce tropik veya metrekareye düşen miktarın fazla olması için kara sıcaklıklarının da yüksek olması gerektiği bir fiziksel gerçektir. Bu şartı sağlayan yer büyük yağış almaktadır ve de ilerki yıllarda da alacaktır. İçinde bulunduğumuz ay ,avrupa ve balkanlarda ısı düşmüş ve ülkemizde halen yüksek seyrettiği için bulutlar için basınç farkı oluşturarak ülkemize çekmiştir. Soğuyan yer tekrar ısınmadıkça sağnak yağmur, normal sonbahar yağmurlarına dönecektir. Ancak halen sıcak seyreden bölgeler için tehlike geçmiş değildir . Bakalım göreceğiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 14 Eylül 2009; 15:30:20 >




  • bulunsun
  • Bu şekilde devam ederse Türkiyede 2 sene içerisinde filtresiz fabrika kalmayacak.
  • 2006 yılında al gore bir belgesel yapmıştı.şu an nette bulunmayan küresel ısınma ile alakalı can alıcı noktalara değiniyor.o zamanlar durumun çok vahim olduğunu söylüyordu.aradan beş sene geçti ve hemen hemen tüm konularda haklı çıktı.ve küresel çapta insanlığı etkileyecek öngörüleri var ki gerçekten sağlam kaynaklara dayanıyor.konuyu uplama gereği duydum bu yüzden.belgeselin ismi an inconvenient truth.herkezin izlemesini tavsiye ederim.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.