Şimdi Ara

Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: SabriDervişoğlu POEDW Daha Az
1 Kayıtlı Üye ve 2 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
322
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!
    Bilim insanları, 2024 yılının küresel sıcaklıkların sanayi öncesi döneme kıyasla ilk kez 1.5°C’nin üzerine çıktığı tam yıl olduğunu açıkladı. Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) verilerine göre, iklim değişikliği modern insanlık tarihinin hiç deneyimlemediği seviyelere ulaşarak gezegenin sıcaklıklarını geri dönülemez bir noktaya sürüklüyor.



    “Bu gidişat inanılmaz"



    Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!



    C3S Direktörü Carlo Buontempo, 2024 yılının her bir ayının, kayıtların tutulmaya başlandığı tarihten bu yana ya en sıcak ya da ikinci en sıcak ay olarak kaydedildiğini belirterek, “Bu gidişat inanılmaz" dedi.



    Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!
    2024 yılındaki ortalama sıcaklık, 1850-1900 yılları arasındaki sanayi öncesi döneme göre 1.6°C daha yüksek ölçüldü. Bu, fosil yakıt kullanımının büyük ölçekte yaygınlaşmasından önceki döneme kıyasla sıcaklık artışını net bir şekilde ortaya koyuyor. Geçen yıl, kayıtların tutulmaya başlamasından bu yana dünyanın en sıcak yılı oldu ve son on yılın her biri kayıtlara geçen en sıcak on yıl arasında yer aldı.



    Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!
    2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, küresel sıcaklık artışının 1.5°C’yi aşmasını önlemek için ülkeler arasında bir iş birliği çağrısında bulunmuştu. Ancak Buontempo’ya göre, artan sera gazı emisyonları nedeniyle dünya, bu hedefi yakında uzun vadeli ölçekte de aşma riskiyle karşı karşıya.



    “Bu bitmiş bir anlaşma değil. Şu andan itibaren gidişatı değiştirme gücüne sahibiz” diyen Buontempo, ülkelerin hızla emisyonlarını azaltması gerektiğini vurguladı. İklim değişikliğinin etkileri ise artık her kıtada görülüyor ve dünyanın en zengin ülkelerinden en yoksul ülkelerine kadar insanları etkiliyor.



    2024, felaketlerin yılı oldu



    ABD'nin Kaliforniya eyaletinde meydana gelen orman yangınlarında en az beş kişi hayatını kaybederken, yüzlerce ev kül oldu. Aynı yıl, Bolivya ve Venezuela’da yıkıcı yangınlar yaşanırken, Nepal, Sudan ve İspanya’da şiddetli seller büyük yıkımlara yol açtı. Meksika ve Suudi Arabistan’da etkili olan sıcak hava dalgaları binlerce kişinin ölümüne neden oldu.



    Ayrıca Bkz.Depozito İade Sistemi başlıyor: DOA makineleri nasıl kullanılır?



    Bilim insanlarına göre, iklim değişikliği fırtınaların ve aşırı yağışların şiddetini artırıyor. 2024 yılında gezegenin atmosferindeki su buharı oranı rekor seviyeye ulaştı. Daha sıcak bir atmosfer, daha fazla su taşıyabileceği için yoğun yağışlara yol açıyor. Bunun etkileri geçtiğimiz yıl Türkiye’de de sıkça görüldü.



    İklim krizinin yıkıcı maliyetleri artmaya devam ederken, bazı ülkelerde emisyonları azaltmak için gerekli politik adımları atma iradesi zayıflıyor. ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, iklim değişikliğini bir “aldatmaca” olarak nitelendirerek bilimsel birliğe karşı bir tutum sergiliyor. Oysa aynı yıl ABD’de, 1 milyar dolardan fazla hasara neden olan 24 iklim ve hava olayı yaşandı. Öte yandan C3S, ana sera gazı olan karbondioksitin atmosferdeki konsantrasyonlarının 2024 yılında milyonda 422 parçaya ulaşarak yeni bir zirveye ulaştığını söyledi.




    Kaynak:https://www.reuters.com/business/environment/2024-was-first-year-above-15c-global-warming-scientists-say-2025-01-10/
    Kaynak:https://www.usatoday.com/story/news/nation/2025/01/10/2024-hottest-year-annoucement/77543576007/







  • kuresel isinma kuresel olcekde bir felaket yaratmadan insanlar olayin ciddiyetini kavriyamiyacak, bos tartismalar riyakar soylemler devam edecek. kuresel felaket olmasi icin oyle herseyin yanmasinada gerek yok. bir sene beklenmedik sert bir iklim hareketi olsun, tarlalardan yeterli hasat gelmesin, dunyadaki ulkelerin yarisindan fazlasi nufuslarini ucu ucuna doyuruyor, bir anda yuzmilyonlar milyarlar kitlikla yuzyuze kalir, milyonlar aclikdan olur. o zaman neyle oynadigimiz daha iyi anlasilir.
  • kuresel isinma kuresel olcekde bir felaket yaratmadan insanlar olayin ciddiyetini kavriyamiyacak, bos tartismalar riyakar soylemler devam edecek. kuresel felaket olmasi icin oyle herseyin yanmasinada gerek yok. bir sene beklenmedik sert bir iklim hareketi olsun, tarlalardan yeterli hasat gelmesin, dunyadaki ulkelerin yarisindan fazlasi nufuslarini ucu ucuna doyuruyor, bir anda yuzmilyonlar milyarlar kitlikla yuzyuze kalir, milyonlar aclikdan olur. o zaman neyle oynadigimiz daha iyi anlasilir.

  • Celal Hoca çok güzel anlatmıştı bu konuyu." Doğanın dengesini bozamazsın. O kendini bir noktada dengeler. Önemli olan sen o noktada yaşayabilir misin?"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • En büyük sorun fazla üretilen enerjiyi depolayamamak. Rüzgar ve güneş bazen çok oluyor, bazen az oluyor. Çok olduğunda bunu depolayamadıktan sonra verimsiz oluyor.

    Şuan dünya geçiş döneminde, temiz enerji gittikçe artıyor ama öyle birkaç yılda olacak şeyler değil. Karbon salınımı bir gecede sıfırlansa atmosferden temizlenmesi yıllar sürecek. Bizim nesil görmez herhalde.

  • Hayatta olduğu gibi dünyanın da döngüleri var, 200 yıl soğuma olur 300 yıl ısınma olur, bu zamanlar insan hayatındaki grip gibi bir zamana bile denk gelmez, küresel ısınma mutlaka vardır ama dünyaya etkisinin yüksek olmadığını düşünüyorum, 10 yıl sonra mini buzul çağı başlıyor başlıklarını da görebiliriz, küresel ısınma zengin devletlerin diğer devletleri soymak için kurduğu bir düzen, herkes bu düzene ayak uyduruyormuş gibi yapıyor.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Maalesef. İnsanların sanal sosyal bağlamlarında kısa vadeli sorun veya kriz çözümüne öncelik verip uzun vadeli katastrofik fiziksel risklerin giderilmesini geri plana atması, bırak gidermeyi fiziksel felaketin yolunun taşlarını kısa vadeciliğiyle itinayla adım adım döşemesi insanoğluna çok pahalıya patlayacak. Ama sosyal kurgu ve alışkanlarının meftunu olup kainatı kendi merkezinden gören çok bencil bir tür işte, ne yaparsın? Fatalist / kaderci değilim ama yapısal gerçekleri işaret etmeyecek kadar enayi de olmadım. Tarihte çok kez tekrar ettiği üzere şu anki ve geçmiş milyonların bencillik ve konformizmi gene milyonların hemcinsleri tarafından harcanan hayatları üzerine kurulu. Çok self-destruktifiz ama bu kendi kendini yıkan karakteri de kaotik doğadan miras almışız. Konformizmimiz dahi evrimsel ve aslında fizik çerçevesinde enerjinin minimum taban seviyesine ulaşma evrensel eğilimiyle, entropiyle ilgili. Tabiatın mahkemesi insanların değişmez karakterine bakıp düğmeye bastı. Her zaman olduğu gibi uyum sağlayan kazanacak. Sağlayamayan düşecek.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • omanner kullanıcısına yanıt
    Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Amerika ile çin dünyayı kirletmeyi durdurmadıkça sonuç alinamaz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • AREryilmaz kullanıcısına yanıt
    Beni komplocu olarak anlaman senin problemin.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    self-destruktifiz


    üstadım böyle bir türkçe kelime mi var?

  • AREryilmaz kullanıcısına yanıt
    Karbon ayak izini kim icat etti? Dünyayı en çok kirletenler kim? Kendileri Üsküdarı geçti, geçene kadar dünyanın içine etti, şimdi sanayisini geliştirmeye çalışan ülkelere "aloo sen bir dur sen çok kirletiyorsun" diyorlar, üreten ülkerin ürettiği malları da en çok kendileri tüketiyorlar.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • dinazorlar döneminde daha da sıcatı yeğenler! o dönemlerde hayvanlar ve ağaçlar yani canlılar çok daha iriydiler. birden soğuduğu gibi birden de ısınıyor.

  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Pek çok kitle bunun bir komplo teorisi, bir ekonomik oyun, bir ideolojinin ortaya attığı haber olarak bakıyor ama insanlar bu iklim krizinin etkilerini, şakasının olmayacağının farkına varamıyor. Küresel felaketler yaşanıp iş işten geçtikten sonra bunu fark etmenin anlamı kalmıyor, çünkü kitlesel yok oluşlar sonucu ölenleri geri getirmiyor ve hayatta kalanların hayatını kolaylaştırmıyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • pskillercheto P kullanıcısına yanıt

    Yalnız dinozorların türü yok oldu. Ayrıca biz dinozor değiliz. Daha dirençli daha dayanıklı bir tür olduğumuz da söylenemez.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • omanner kullanıcısına yanıt

    Dünya'nın kendi döngüleri olabilir ama buradaki konu insanoğlunun kendi elleriyle yıllar boyunca yarattığı kirlilik ve kriz. Zaten yine önce kendisini vuruyor ve vuracak da. Komplo teorileri yerine bilim insanlarına kulak asmakta fayda var. Komplo teorilerine bakarak kitlelerin hayatıyla kumar oynamamak lazım.


    Zengin dediğin devletler de iklim krizi için adımlar atıyor. Elektrikli araç dönüşümleri yapıyorlar, temiz enerji için uğraşıyorlar. Zengin devletlerin diğer devleti sömürmek için böyle bir yalana ihtiyacı mı var? Zaten sömürüyorlar ki? Bırakın şu komplo teorilerini biraz acı, sıkıcı gerçeklerle yüzleşin.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 11 Ocak 2025; 4:16:22 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt
    Hayatımda hiçbir zaman komplocu olmadım, iklim krizi dediğin konunun bilimsel yanı göreceli, bilim insanları bu konuda mutabık değil, başka bir arkadaşa da bunun hakkında yazdım.

    Mevsimlerin ısı ortalamalarının bile değişken olduğu dünyada kesin konuşmak bana saçma geliyor, haziranda çok soğuk bir hafta geçirilebiliyor, kışın ortasında bahar havası da oluyor, 5,5 milyar yaşında dünyanın da kendi içinde kısa orta uzun (o da göreceli) döngüleri olacaktır, büyük resime bakınca bu döngülerde 1 derecelik artışları ciddiye alamıyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • omanner kullanıcısına yanıt

    Bilim insanları sadece iklim konusunda değil herhangi bir konuda da görüş farklılıkları ortaya koyabilir. Bu tarih de olabilir, sağlık konusunda da olabilir, depremler konusunda da olabilir. Ya da iklim krizi için konuşayım satılık bilim adamlarıdır, fosil yakıtçı lobicilerin parayla konuşturduğu, arge yapıp bir dünya para yakmak istemeyen fosil yakıtla çalışan otomobil üreticilerin düzenleri bozulmasın diye parayla tuttuğu veya bunlara yakın siyasilerin medya patronlarının öne sürdüğü bilim insanları(?) da olabilir tabii neden olmasın. Ne yapacağız peki işimize hangisi gelirse onu mu seçeceğiz? Ben kumar oynanmaması tarafındayım. Bazı şeylerin kumarı olmaz. Önceki söylediklerime ekleme yaparak tekrar ediyorum. Komplo teorileri genellikle gizemlidir, okuması, konuşması, yazması eğlencelidir, heyecanvericidir çözüm ve sorumluluk gerektirmez salla ortaya bir şey gitsin. Ama gerçekler genellikle sıkıcıdır, can sıkıcıdır, acıdır, sorundur: komplo teorilerinin aksine üstüne gidilmesi gerekir, çözüm için özveri ve çaba gerektirir, rahat bozmayı konfor alanından çıkmayı gerektirir.


    Zaten bu yüzden sıcaklık "ortalamasından" bahsedilmiş. Elbette sıcaklıklar dönem dönem, coğrafya coğrafya değişiklik gösterebilir ama burada "ortalama"dan bahsedilmiş. Yoksa benim yaşadığım yerde hissettiğim en yüksek ve dayanılmaz sıcaklık 2023 yılındaydı 2024 değildi. Ama bu kendi tecrübem geneli, istatistiğin, veri setinin sunduğu gerçeği değiştirmez. Yazıda da geçtiği üzere 2024 yılı şu ana kadar geçen en sıcak yıl olmuş. Atmosfer şu ana kadar en yüksek nemi taşır olmuş. Bu aşırılıkların elbet bir sonucu da olur ve muhtemelen insanoğlu olarak bunlardan bir şekilde zararlı çıkarız.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt
    Dostum inan hiç komplo sevmem sadece kendi fikrim bunlar, onlarla örtüşürsem sadece tesadüftür.

    İnsanların tuttuğu ısı istatistiğin çok uzun bir zaman olduğunu düşünmüyorum ama dediğin gibi 2024 yılı en sıcak yıl olmuştur, ısıyı bende hissediyorum ama İstanbul'un ısı adası oluşturmasından dolayı hissediyorum, araçlar , 24 saat doğalgaz yakılması v.s. bunlar geçmişe göre binlerce kat artmış durumda, ortalamanın 1,5 derece artması çok hissedilir bir şey değil, ben 50 yaşındayım benim en çok dikkatimi çeken şey havaların dengesiz olması, çocukluğumda ısıda hızlı ve ani değişimler olmazdı, meteorolojiye de meraklı olduğum için havayı diyagramlardan takip ediyorum, 24 saatte 10 - 12 derecelik hareketler oluyor, eskidende oluyordu mutlaka ama son 20 yılda haziranda martı, kasımda yazı yaşadığımız dönemler geçirdik, benim kafama takılan o :) belki de çocuk-gençken hayata, dünyaya bakışım farklıydı, ondan da emin olamıyorum. Neyse iyi geceler. :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi omanner -- 11 Ocak 2025; 5:11:31 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: omanner

    Dostum inan hiç komplo sevmem sadece kendi fikrim bunlar, onlarla örtüşürsem sadece tesadüftür.

    İnsanların tuttuğu ısı istatistiğin çok uzun bir zaman olduğunu düşünmüyorum ama dediğin gibi 2024 yılı en sıcak yıl olmuştur, ısıyı bende hissediyorum ama İstanbul'un ısı adası oluşturmasından dolayı hissediyorum, araçlar , 24 saat doğalgaz yakılması v.s. bunlar geçmişe göre binlerce kat artmış durumda, ortalamanın 1,5 derece artması çok hissedilir bir şey değil, ben 50 yaşındayım benim en çok dikkatimi çeken şey havaların dengesiz olması, çocukluğumda ısıda hızlı ve ani değişimler olmazdı, meteorolojiye de meraklı olduğum için havayı diyagramlardan takip ediyorum, 24 saatte 10 - 12 derecelik hareketler oluyor, eskidende oluyordu mutlaka ama son 20 yılda haziranda martı, kasımda yazı yaşadığımız dönemler geçirdik, benim kafama takılan o :) belki de çocuk-gençken hayata, dünyaya bakışım farklıydı, ondan da emin olamıyorum. Neyse iyi geceler. :)

    Bak kendi ağzınla söylüyorsun. İstanbul diyorsun ısıyı ben de hissediyorum "ısı adası" olmasından dolayı diyorsun. Peki bu ısı adası nasıl oluştu, Dünya'nın kendi döngüleriyle mi? Koskoca İstanbul'un havasını nasıl olur da ısıtabildik? Küresel ısınmada kritik 1.5 derece sınırı 2024’te ilk kez aşıldı!  Suni bir şekilde, insanoğlunun eliyle, insanoğlunun bencilliğiyle oluştu. Zaten saymışsın mazotu, doğalgazı, yani fosil yakıtları. Kömür sobası yakanları da var, gerçi doğalgazdan beri azaldı ama yine de var, havayı leş gibi yapıp atmosferin içine ediyorlar ve halen daha varlar. Asfalt, beton da zaten ısıyı tutuyor. Şimdi bir de bunu 8 milyar insanın yaşadığı ve sürekl nüfusun arttığı Dünya'ya genelleyelim. Dünya'da çeşitli sebeplerle yok olan ya da yok edilen ormanlık alanları ds hesaba katalım (tarım için, inşaat için, yangın ve çeşitli sebeplerle yok edilen ormanlar) enerji için yaktığımız fosil yakıtları katalım (termik santraller, doğalgazla çalıaşn santraller vs), nüfusu etle besleyebilmek için her yıl besleyip kestiğimiz milyarlarca hayvanı katalım (saldıkları metan gazı) fosil yakıtlı araçlarla atmosfere salınan gazların alayını katalım. Ve bunun her yıl artarak tekrarlandığını düşünelim. Neden olmasın ki? Dünya'nın dengesi varsa biz o dengeyi inatla bozmaya çalışıyoruz işte.


    "ortalamanın 1,5 derece artması çok hissedilir bir şey değil" ortalamayı çok yanlış anladığını görüyorum, olayı sadece koca gezegende yaşadığınız coğrafyada ve sadece hislerinize indirgiyorsun. AVM'ler dolu, herkes gezmeye gidiyor, kaldırımlarda otomobil kaynıyor öyleyse ekonomi çok iyi yeğen demek gibi bir şey bu. Ortalamanın artmasını bir de şöyle yorumla en düşük sıcaklık 1.5 derece artmış ama en yüksek sıcaklık da 1.5 derece artmış. Hani şu dayanılmaz sıcaklıkların, ölüm getiren sıcaklıkların 1.5 derece daha yükselmesini düşün. Ya da artan sıcaklık sebebiyle buzul olarak kalması gereken yerin eriyip gittiğini düşün. Ekosistemin kendince oturmuş bir düzeni var, iklim krizi bu düzeni bozup başka bir düzen getiriyoruz. Ama evrim bu kadar hızlı işlemiyor. Canlılar birden değişen sıcaklığa karşı hızla evilremiyor, bitkiler hemen evrilemiyor. Kitlesel yok oluşların olabileceğini görmek zor olmasa gerek. Bak yukarıda darkaura çok güzel bir örnek vermiş, sadece tarımdan yani beslenmeden doğacak bir krizin açlık kaynaklı kitlesel yok oluşundan bahsetmiş. İklim krizi de çözümü de bir süreçtir. Bu sürece birden gelmedik haliyle önlemler alınmazsa birden düzeltebileceğimiz bir şey değil. Birden değişip gelişip de uyum sağlayabileceğimiz bir şey değil. Şakası yok.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Artık geri dönülmez eşik geçildi.
    ABD , Grönland'a çökmek istemesinin sebebi sadece yeraltı kaynakları değil.
    Türkiye'nin de bulunduğu orta kusak tamamen çölleşecek , Kuzey'de ise donmus verimli topraklar çözülecek ve yaşama çok elverişli,zengin yer altı kaynaklı yerler haline gelecek.

    Türkiye'nin şansı yükseltisinin fazla olması. Kar yağışı alamaz belki ama sıcaklıktan yaşanamayacak hale gelecek bölgeleri hariç en azından yaşanacak yerleri olacak.

    Tabi ki güney hariç.
    Çukurova birkaç yıla kalmaz iklim göçü veren ilk şehir olur.
    Aklı olan bu dakikadan sonra güneyden ev almaz. Hele Adana 'dan , Antalya'dan.

    Buralar 2030'lu yıllardan itibaren yılın birkaç ayı yaşanamayacak hale gelecek

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.