< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ormanci -- 25 Nisan 2024; 11:0:28 > |
Manisa'da Atatürk'e Hakaret.. (6. sayfa)
![](/static/forum/img/downicon.png)
![](/static/forum/img/upicon.png)
![](/static/forum/img/close.png)
-
-
Bunlar tanrı maymundan gelme o zaman üstad :)
-
Durduk yere değil, dünyanın kosulları, canlılıgı destekledigi icin, evrim yoluyla o sekil canlıların bu gezegende olusabilmesine olanak vardı ve o yüzden canlılık olustu.. Bu üzerinde tartısmaya bile değmeyecek gayet basit ve anlasılmıs bir konu.. Fakat bundan daha problemli olanı, her sey nereden geldi, yani evren nasıl ortaya cıktı ya da daha dogrusu evreni ortaya cıkartan tüm madde falan nereden geldi diye sorarsan, o konuda kesin bir sey söyleyemem, kendi kendine de olusmus olabilir, akıllı bir varlık, big bang gibi bir seyi baslatmıs da olabilir.. Bu konuda kesin bilgi yoktur.. Bilim kesin olarak tanrı yoktur demiyor zaten, fakat bilimsel delil olmadıgı icin, tanrı iddiasını ciddiye almıyor sadece.. Eğer birisi sana, bilim kesin olarak tanrı yok diyor derse, ona inanmayacaksın, delil yok derse o doğrudur delil gösterebilirseniz bilim de size inanır delil gösteremezseniz tanrı savınız ciddiye alınmaz..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 25 Nisan 2024; 11:34:59 > -
Kendinizi diğer canlılardan bu kadar farklı ve üstün görmeyin evren sizin yüzü suyu hürmetinize falan yaratılmadı rhesus bey insanlarla %97 benzer genler tasıyor..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 25 Nisan 2024; 11:43:14 > -
Evrimci genç. Sen "Ben maymundan geldim" diyorsun ben "İNSAN olarak yaratıldım" diyorum. Anlaşamayız boşver.
-
Senin söyledigin sey bilimsel değil.. Bilim kanıtlarla calısır evrim kanıtlanmıs bir gercek fakat evren tam olarak nasıl ortaya cıktı? Bu hala gizemini koruyor ortaya atılan modeller hipotez seviyesinde bu tartısılabilir fakat evrim tartısılmaz.. Evrim kanıtlanmıs bilimsel bir gercektir..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 25 Nisan 2024; 12:32:8 > -
Off... Kendi kendine olmuştur zırvasına inanmak, bu devirde... Ben konudan kaçtım. İyice evrime döndü konu.
-
Kendi kendine olmuyor iste dünya gezegeni zaten canlılık üretebilen yapıda bir gezegen bunun bu sekilde bir yaratma gücü var cansız maddeyi alıp canlılara cevirebilecek bir yetenegi var sana ne kadar garip gelse de bu gercegin tam olarak kendisi.. Dünya gezegenini olusturan ve bünyesinde barındıran evrenin nereden ortaya cıktıgı tartısmaya acıktır cünkü o belirsizligini koruyor..
-
Yapma ya
Lütfen devam etme gözlerim kanıyor. Herkesin dini kendine lütfen. Dinin yoksa da düşüncen kendine kalsın rica ediyorum.
-
Bu arkadaşların anlamadigi gerçeğin senin hoşuna gidip gitmemesiyle ilgili olmaması. Onlar reddediyor diye gerçek bir yere kaybolmuyor. Ancak varolani duygusal nedenlerle reddedip birtakım gercekdisi , olağanüstü öykülere inanırsak bu işten dolaylı olarak sürekli zarar görürüz. Çünkü dediğim gibi gerçek her zaman orada.
Doğayı maniplule etmek , onu arzuladigimiz ve insanın yararına olacak şekilde eğip bukebilmek için onu anlamak zorundayız. Bu bizim faydamız olan birsey.
Doğada bize karşı ne bir sevgi nede bir nefret vardır. Doğa ilgisizdir. Birgün doğada rastgele gelişen bir süreç sonucu da hicbirsey yapmasak bile anlamsız biçimde yeryüzü den silinip gidebiliriz. O yüzden bilim var. Bilim doğayı anlamaktır, anlamalıyız ki onu manipule edebilirim, sekillendirebilelim ve rastgele olarak o kaotik sistemin üretebilecek bize zarar verecek ürünlerle veya doğa olayları ile mücadele edebilmek için hazır olalım.
Bizim gecmiste olduğumuz gibi boyun eğmiş bir kurban olmamak jcin , başımıza rastgele bici.de gelen felaketlerin bir tanrının çözümü olmayan kaprisleri değil önlenebilir, onu alınabilir, degistirilebilir olaylar olması için bu bilim bize gerekli , bilime düşman olursak kurban oluruz.
O nedenle evrim dahil tüm bilimsel araştırmalar bütün saldırılara karşın devam ettirilmesi zorunda çünkü bu geri dönüp bizi tekrar vuracak bir bela eğer reddedersek.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ben sadece seni bilgilendiriyorum ya hacı..
Ben sana dinden cık dedim mi? Demedim..
Fakat sen Toni, Coni, Sam, Hans, Herkel, Frank geldi, alayı birlesti ve bizi dinden cıkartmaya calısıyor seklinde bir takım yanlıs anlasılmalara doğru gidiyorsun..
-
Bilim materyalist olmak zorunda değil ki. Dünyada bilime yön veren para ve güç sahibi tipler mas.nluk dini adı altında antik çağlardan kalan öğretilerle her türlü haltı yiyor. Ama insanlığın bunları bilmesini istemiyor çünkü bilgi güçtür ki bu sayede toplumları yönetebiliyorlar. Yoksa semavi dinlerde anlatılan fizik boyut ötesi şeytani varlıklarla iletişim kurduklarını sıradan insanlar öğrense, bu sefer tanrının varlığına da daha kolay inanırlar. Allah'a hakkıyla teslim olup itaat eden insana da kimse kolay kolay boyun eğdiremez, istediği şekilde yönlendiremez.
İşin bu kısmını geçelim, senin vicdanın mantığın bu işe ne diyor? Kendi kendine yoktan var olmayı aklın alıyor mu? Eğer alıyorsa bu yoktan var olma olayı neden halen devam etmiyor? Masada un, şeker, yumurta, kakao vs var ve sen gidip geri geliyosun bi bakıyosun masada pasta var. Kendi kendine olduğuna mı inanıyorsun, yoksa birinin yaptığına mı?
Veya velev ki sadece ilk yaratılışı tanrı yaptı sonrası kendi kendine evrimleşerek her şey oluştu diyelim. O ilk yaratılışı yapan tanrının başka şeyleri yaratmaya gücü yetmiyor mu?
Küçücük ve birbirine benzer tohumlardan farklı farklı ağaçlar, meyveler, renkler ve tatlar fabrika üretimi gibi çıkarken bunu nasıl bi akılsız ve rasgele düzen sağlamış olabilir? Veya neye göre insan akıl ve duygu sahibi oldu da milyonlarcasının içinde başka canlılar olmadı? Senin mantığın bunları alıyor mu önemli olan o? Bu tip mantık yoklaması soruların sınırı yok.
Bilim somut veriye göre hareket ediyor diye soyut olan her şeyi yok mu sayıyorsun? O zaman ruh bilimi niye var? İnsanlar gözüyle görmediği şeyleri niye bilim çatısı altında araştırmaya devam ediyor? Mesela rüya denen olayın varlığını ispatlayamazsın ama inanıyorsun.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Rastgele ya da tesadüf kelimelerini kullanınca, olayların gercekten de, durduk yere, hic yokken, bir anda, hani sokakta tesadüf eseri biriyle carpısırız falan, o sekilde gerceklestigini anlama eğilimindeler.. Bu bu sekilde olmadı.. Bunu yanlıs anlıyorlar. Dünya gezegeninde evrim, dünya gezegeninin, uygun sartlara zaten sahip olması ve böylelikle gecen cok uzun zaman sonrasında, eninde sonunda canlılıgın ortaya cıkmıs olması seklinde vuku bulmustur.. Dünya gezegenine benzeyen baska gezegenler mevcutsa, oralarda da evrim baslayacak ve canlılık oralarda da eninde sonunda ortaya cıkacaktır cünkü bu özleliklerin, evrende, herhangi bir yerde ortaya cıkma sansı, onların anladıgı sekilde bir tesadüf değil, esyanın tabiatından kaynaklanan bir olaydır.. Hatta dünya gezegenine benzemeyen fakat bir sekilde canlılıgı destekleme potansiyeli bulunan yerlerde bile evrim cok muhtemelen tetiklenir bu evrenin bir özelligi iste yani cansız maddeden canlılar yani canlı organizmalar ortaya cıkabiliyor ve bilinc kazanabiliyorlar.. Benim icin tartısmaya değer olan tek sey, tüm madde nereden geldi? Fakat evrim var mıdır, yok mudur, adem elmayı yedi mi yemedi mi bunu tartısmak bile abesle istigaldir diyorum..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 25 Nisan 2024; 13:19:10 >
-
Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan hesabına dönüyor :)
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
O mantıkla gidersek o zaman Tanrı nasıl kendi kendine var olabiliyor? Yani sen yoktan var olunamayacagını iddia ediyorsan, o zaman tanrının da yoktan var olamayacagını kabullenmen gerekir bu durumda, tanrının da tanrısı varsa, tanrının tanrısının da tanrısı olması gerekirdi.. Eninde sonunda, yoktan var olmayı becermis biriyle karsılasırsın.. O yüzden bu argüman, yoktan var olmak icin, mutlaka tanrının var olması gerektigi argümanıyla celisir.. Evrenden daha kompleks bir varlık olması beklenen tanrı, yoktan var olabiliyorsa, ondan daha basit olan evren neden yoktan var olamayacak?
Ha tanrı tohumu attı sonra evrim seklinde her sey basladı dersen (tartısmaya değer gördügüm tek sey bu) olabilir derim fakat yine de bunun kanıtını bilimsel olarak ortaya koymanı beklerim bilimsel olarak kanıtlayamazsan sadece belki mümkün olabilir demekle kalırım fakat bu düsünceye iman ettim demem.. Kanıtı getirene kadar..
-
Ben her seyi bilirim demeyeyim ama senden cok daha fazla sey bilirim..
-
Bu arkadaşların anlamadigi konu şu. Ortada 300 yıldır sürekli yapılan deneyler var ve somut gerçeklik bise evrim dışında bir sonuç vermiyor.
Bu onların kurmaya çalıştığın Aristo mantığından çok daha ote birsey.
Ote yandan ilk canlılık nasıl çıktı vb deniyor. Bilimsel camiayı takip etseler zaten cansız varlıklardan doğru koşullar oluştuğunda canlı varlıkların kendiliğinden turedigind yönelik deneyler olduğunu görecekler.
Anlamak için şu gerekli. Evrim süreci insan boyutundaki milyonlarca hücreye sahip bir canlıda ortaya çıkmadı. Evrim çok aşırı basit düzeydeki organik metaryallerde ortaya çıktı. Yani sanıldığı gibi bir karmaşıklık yok.karmaaiklik süreç ilerledikçe birikimli biçimde ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla aoooovvv bu kadar karmaşık bir sistem nasıl kendi kendjme olustu demek mantıksız bir soru çünkü ilk oluşan yapılar aşırı basit planlar.
Daha sonra üzerinde yuzbinlerce yıl eklendikce karmaşa olustu.
Yani kimse ortalıkta inorganik maddelerden çok kısa süre i inde bur fil turedigini iddia etmiyor. Türeyen şey bakteri - virüs bile denmeyecek basit yapılar.
Daha sonra özünde evrimi başlatan tek birsey var. Oda rastgele mutasyona yaşanırken o oluşan organik yapılardan bir tanesi kendini kopyalama yeteneği kazanıyor ve kopyalama süreci bizi bu noktaya getiriyor. Nitekim her kopya yapılırken diğerinin tipkisinin aynısı olmuyor çünkü doğa kusursuz bir yer değil her kopya diğerinden ufak farklılıklar taşıyor ve bu farklılıklar zaman içerisinde birikerek farklılaşma ortaya çıkartıyor. Tabi bu süreç içerisinde trilyonlarca canlı yanlış mutasyona sonucu oluyor ancak o kadar çok kopya var ki kalanlar ölenlerin yerini katlayıp devam ediyor.
Özünde çok kaotik ve acımasız bir sistem ancak bu sistem evrimi akilsiz bir süreç aşina rağmen bugünkü hale getiriyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 25 Nisan 2024; 13:31:34 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Alıntı
metni:Kendi kendine olmuyor iste dünya gezegeni zaten canlılık üretebilen yapıda bir gezegen bunun bu sekilde bir yaratma gücü var cansız maddeyi alıp canlılara cevirebilecek bir yetenegi var İşte cansız madde dediğin nasıl oluşuyor? Tutarsızlık orada zaten. O zaman al bi cansız madde at dünyaya canlıya çevirsin. Niye yapmıyor?Ayrıca cansızı canlıya çevirmek "yaratmak" değildir. Yaratmak yoktan var etmektir.
Kardeşim şu kısa ömrünü rahat yaşamak için inanmamayı tercih ediyorsun diğer milyonlar gibi, anlıyorum. Ama bunun için bu kadar zorlamaya, farklı ve mantıksız şeylere inanmak için kasmaya değer mi? İnsan bile bile inkar edince vicdanı rahat etmeyeceği, kafasını yastığa rahat koyamayacağı için böyle zorlama arayışlar içine giriyor. Sırf kendi kendini zorla ve yalandan da olsa ikna etmek için. Bu şeye benziyor, karşında sevdiğin birisi sana bi olayda yalan söyledi sen de bunu net bi şekilde biliyorsun. Ama onu sevdiğin ve affetmek istediğin için o yalanı neden söylediğiyle ilgili savunmalarını kabul ediyorsun.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bak hala olayları kısa bir zaman döneminde hayal etme eğilimindesin.. O cansız madde, milyarlarca yıl sonucunda canlıları olusturuyor. Evrim o cansız maddeleri canlı organizmaya cevirmek için sürekli olarak denemeler yapıyor seklinde bunu özetleyebiliriz yani tam olarak bu olmasa bile bunu söylemek akıllıca olur..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 25 Nisan 2024; 13:42:53 >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X