Şimdi Ara

Marcel Proust / Kayıp Zamanın İzinde

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
6.270
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hep adını duymuşumdur işte Proust şöyle Proust böyle diye, eserlerine bakayım bir dedim ağbeyimizin kitabı 3300 sayfalık. Kayıp Zamanın İzinde diye bir seri, içindeki romanlar ayrı ayrı satışa çıkmış ancak serideki bütün kitaplar bütün mü yoksa içinden bir kaçını okusak da olur mu? Balzac 'ın İlahi Komedya serisi gibi mi yoksa birini okudun mu diğerlerini okumadan olmaz durumu mu var?



  • Bundan sonra forumda "kimse kitap okumuyor, bir biz okuyoruz, ah Türkiye niye böyle" diye dert yanana inanmayacağım; belli ki ya kimse okumuyor yada herkes aynı popüler eserleri okuyor ve bunların dışına çıkmıyor. Sherlock Holmes, Grange, Elif Şafak desek 20 tane mesaj gelir, Marcel Proust ile Bilge Karasu hakkındaysa bir tane adam birşey bilmez mi yahu; demek ki ya hiç okumayanlar yada çok satanlardan çıkmayanlar mevcut, kimse kusura bakmasın çok satanlardan kafayı kaldırmayınca da "kimse okumuyor" diye dert yanma hakkımız yok. Yalan dolan bütün forum Allah canımı alsın...
  • Akıllı insan.
  • Hayir okumak zorundalar mi yani bu yazarlari? Belli ki sen de okumamissin. Sen de mi yalansin yani?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hmac

    Hayir okumak zorundalar mi yani bu yazarlari? Belli ki sen de okumamissin. Sen de mi yalansin yani?

    Herkesin bilmesini kastetmedim zaten, illaki bir-iki kişi bilen çıkar diye yazdım, çünkü Proust 20. yüzyılın en önemli bir-kaç edebiyatçısından biri olarak tüm dünyada kabul görür ve eseri edebiyat sıralamalarında mutlaka ilk sıralardadır. Bende dünyada ki bütün önemli edebiyatçıları ismen bilsem bile tabi ki hepsini okuyamadım, Proust'u da bu zamana kadar okumadım ancak başka yazarları okudum, ben Proust u okumadıysam başkası da benim okuduğum birini okumamıştır -hangi birine yetişeceğiz, gayet doğal orasını anlıyorum- ama şu kadar adam arasından Proust u yada Bilge Karasu yu okuyan kişi çıkmaması ya kimsenin okumadığını yada çok satanlardan başka birşey okunmadığını gösterir. Şimdi haksızmıyım...




  • İyi de, belki de onu okuyanlar henuz bu basligi gormemistir ya da cevap yazmaya vakitleri kalmamistir. Hemen insanlari etiketlemek yanlis. Kaldi ki herkes de 20. Yuzyilin en onemli yazarlarini okumak zorunda degil. Her neyse uzatmayalim, elbet bilen bir kimse cikacaktir. Sordugun sorunun cevabini ben de bilmiyorum acikcasi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kitap ilgimi çektiği için araştırmıştım, dediğiniz gibi 3300 sayfa ama bunu 7 kitap olarak bölmüşler şöyle ki
    Kayıp zamanın izinde şu yedi ciltten oluşur:

    Swann'ların Tarafı
    Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
    Guermantes Tarafı
    Sodom ve Gomorra
    Mahpus
    Albertine Kayıp
    Yakalanan Zaman

    Bu arada kitapları sırasıyla okumak lazım, bir seri gibi düşünebilirsiniz
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sht1

    Kitap ilgimi çektiği için araştırmıştım, dediğiniz gibi 3300 sayfa ama bunu 7 kitap olarak bölmüşler şöyle ki
    Kayıp zamanın izinde şu yedi ciltten oluşur:

    Swann'ların Tarafı
    Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
    Guermantes Tarafı
    Sodom ve Gomorra
    Mahpus
    Albertine Kayıp
    Yakalanan Zaman

    Bu arada kitapları sırasıyla okumak lazım, bir seri gibi düşünebilirsiniz

    O zaman birini okumadan diğerlerini okumada olmuyor yani, öyleyse 1. cildi alıp beğenirsek diğerlerini ara ara okuyabiliriz, diğer türlü çok sıkıcı oluyor, gerçi belli olmaz ilk cilt sararsa kaptırabiliriz... Neyse siz teşekkür ederim
  • Ben de okumadım ama sırayla okunması gerekiyor diye biliyorum. Ayrıca ilk kitabın da gayet iyi olduğu yorumlarını da duydum. Deneyin bence.
  • kendimce biraz seriden bahsedeyim isteyenler için. zamanın izinde serisi ne üstünedir derseniz tek kelimeyle hafıza üzerine demek doğru olur sanırım. Proust bu eserinde(tek eseri zaten) burjuvazinin çıkmazlarından, aşktan, çocukluktan, sevdiklerinden, ailesinden ve hatta kendisinden daha çok hafızadan, geçmişten bahseder. zamanın izini sürer yani. başta belirtmekte fayda var bu seri edebi açlığı olan okuyuculara hitap ediyor biraz çünkü zamanın izinde serisi belki de gelmiş geçmiş en saf ve büyük edebi yapıt. Proust'un 30-40 yılını(hayatını yani) verdiği otobiyografik kısımları da bulunan bu eseri okumak teknik bakımdan olmasa bile anlattığı konular çerçevesinde okuyucuya sıkıcı geliyor çoğu zaman. bunun da sebebi anlatılanlar çok fazla kişisel olması ve aslında Proust'un bir şekilde hiçbir şey anlatmıyormuş hissi vermesidir. Zamanın izinde serisi aynen Joyce'un Ulysses'i gibi okuyucudan çok fazla bilgi birikim talep ediyor. bu tür kapsamlı eserleri okumadan önce öncüllerine bakmakta çok büyük fayda var. nasıl mitoloji'yi, dublin'i, irlanda'yı, katolik ve protestanlığı, homeros'u ve tarihi bilmeden Ulysses'i okumak güç olacaksa Proust'tu da bilmeden, tanımadan bu seriyi okumamak lazım.
    ben ilk dört bölümü okudum. diğerleri sırada bekliyor. çok sınırlı sayıda diyalog içermesi, 1-2 sayfalık cümleler, betimlemelerin uzunlukları ve en önemlisi Proust'un anlattığı dertleri sizi sarmıyorsa biraz daha bekleyip öyle okumakta fayda var bu seriyi. tabi ki tek başına edebi zevk almak için bile okumak lazım bunu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahmetvargun

    kendimce biraz seriden bahsedeyim isteyenler için. zamanın izinde serisi ne üstünedir derseniz tek kelimeyle hafıza üzerine demek doğru olur sanırım. Proust bu eserinde(tek eseri zaten) burjuvazinin çıkmazlarından, aşktan, çocukluktan, sevdiklerinden, ailesinden ve hatta kendisinden daha çok hafızadan, geçmişten bahseder. zamanın izini sürer yani. başta belirtmekte fayda var bu seri edebi açlığı olan okuyuculara hitap ediyor biraz çünkü zamanın izinde serisi belki de gelmiş geçmiş en saf ve büyük edebi yapıt. Proust'un 30-40 yılını(hayatını yani) verdiği otobiyografik kısımları da bulunan bu eseri okumak teknik bakımdan olmasa bile anlattığı konular çerçevesinde okuyucuya sıkıcı geliyor çoğu zaman. bunun da sebebi anlatılanlar çok fazla kişisel olması ve aslında Proust'un bir şekilde hiçbir şey anlatmıyormuş hissi vermesidir. Zamanın izinde serisi aynen Joyce'un Ulysses'i gibi okuyucudan çok fazla bilgi birikim talep ediyor. bu tür kapsamlı eserleri okumadan önce öncüllerine bakmakta çok büyük fayda var. nasıl mitoloji'yi, dublin'i, irlanda'yı, katolik ve protestanlığı, homeros'u ve tarihi bilmeden Ulysses'i okumak güç olacaksa Proust'tu da bilmeden, tanımadan bu seriyi okumamak lazım.
    ben ilk dört bölümü okudum. diğerleri sırada bekliyor. çok sınırlı sayıda diyalog içermesi, 1-2 sayfalık cümleler, betimlemelerin uzunlukları ve en önemlisi Proust'un anlattığı dertleri sizi sarmıyorsa biraz daha bekleyip öyle okumakta fayda var bu seriyi. tabi ki tek başına edebi zevk almak için bile okumak lazım bunu.

    bende tam ne anlatir bu proust amca diye soracaktim iyi oldu ogrendigim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahmetvargun

    kendimce biraz seriden bahsedeyim isteyenler için. zamanın izinde serisi ne üstünedir derseniz tek kelimeyle hafıza üzerine demek doğru olur sanırım. Proust bu eserinde(tek eseri zaten) burjuvazinin çıkmazlarından, aşktan, çocukluktan, sevdiklerinden, ailesinden ve hatta kendisinden daha çok hafızadan, geçmişten bahseder. zamanın izini sürer yani. başta belirtmekte fayda var bu seri edebi açlığı olan okuyuculara hitap ediyor biraz çünkü zamanın izinde serisi belki de gelmiş geçmiş en saf ve büyük edebi yapıt. Proust'un 30-40 yılını(hayatını yani) verdiği otobiyografik kısımları da bulunan bu eseri okumak teknik bakımdan olmasa bile anlattığı konular çerçevesinde okuyucuya sıkıcı geliyor çoğu zaman. bunun da sebebi anlatılanlar çok fazla kişisel olması ve aslında Proust'un bir şekilde hiçbir şey anlatmıyormuş hissi vermesidir. Zamanın izinde serisi aynen Joyce'un Ulysses'i gibi okuyucudan çok fazla bilgi birikim talep ediyor. bu tür kapsamlı eserleri okumadan önce öncüllerine bakmakta çok büyük fayda var. nasıl mitoloji'yi, dublin'i, irlanda'yı, katolik ve protestanlığı, homeros'u ve tarihi bilmeden Ulysses'i okumak güç olacaksa Proust'tu da bilmeden, tanımadan bu seriyi okumamak lazım.
    ben ilk dört bölümü okudum. diğerleri sırada bekliyor. çok sınırlı sayıda diyalog içermesi, 1-2 sayfalık cümleler, betimlemelerin uzunlukları ve en önemlisi Proust'un anlattığı dertleri sizi sarmıyorsa biraz daha bekleyip öyle okumakta fayda var bu seriyi. tabi ki tek başına edebi zevk almak için bile okumak lazım bunu.

    Ağbey tam üstüne basmışsın, hep Proust ile Joyce un eserini düşünürdüm, herkes çok zor diye bahsederdi, ama yakın zamanda Proust ilk kitabı ile başlayacağım, çok sarmazsa diğerini ötelerim iyice...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: yoldakiadam

    quote:

    Orijinalden alıntı: ahmetvargun

    kendimce biraz seriden bahsedeyim isteyenler için. zamanın izinde serisi ne üstünedir derseniz tek kelimeyle hafıza üzerine demek doğru olur sanırım. Proust bu eserinde(tek eseri zaten) burjuvazinin çıkmazlarından, aşktan, çocukluktan, sevdiklerinden, ailesinden ve hatta kendisinden daha çok hafızadan, geçmişten bahseder. zamanın izini sürer yani. başta belirtmekte fayda var bu seri edebi açlığı olan okuyuculara hitap ediyor biraz çünkü zamanın izinde serisi belki de gelmiş geçmiş en saf ve büyük edebi yapıt. Proust'un 30-40 yılını(hayatını yani) verdiği otobiyografik kısımları da bulunan bu eseri okumak teknik bakımdan olmasa bile anlattığı konular çerçevesinde okuyucuya sıkıcı geliyor çoğu zaman. bunun da sebebi anlatılanlar çok fazla kişisel olması ve aslında Proust'un bir şekilde hiçbir şey anlatmıyormuş hissi vermesidir. Zamanın izinde serisi aynen Joyce'un Ulysses'i gibi okuyucudan çok fazla bilgi birikim talep ediyor. bu tür kapsamlı eserleri okumadan önce öncüllerine bakmakta çok büyük fayda var. nasıl mitoloji'yi, dublin'i, irlanda'yı, katolik ve protestanlığı, homeros'u ve tarihi bilmeden Ulysses'i okumak güç olacaksa Proust'tu da bilmeden, tanımadan bu seriyi okumamak lazım.
    ben ilk dört bölümü okudum. diğerleri sırada bekliyor. çok sınırlı sayıda diyalog içermesi, 1-2 sayfalık cümleler, betimlemelerin uzunlukları ve en önemlisi Proust'un anlattığı dertleri sizi sarmıyorsa biraz daha bekleyip öyle okumakta fayda var bu seriyi. tabi ki tek başına edebi zevk almak için bile okumak lazım bunu.

    Ağbey tam üstüne basmışsın, hep Proust ile Joyce un eserini düşünürdüm, herkes çok zor diye bahsederdi, ama yakın zamanda Proust ilk kitabı ile başlayacağım, çok sarmazsa diğerini ötelerim iyice...

    Hem Marcel Proust hem JJ-Ulysses okudum. MP'yi bitirmem 1 yıl sürdü.




  • Dünya Edebiyat Tarihi'nin yüz akı eserlerden biridir. Ben bilhassa Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde kitabını severim. İnanılmaz bir dili var Proust'un her şeyden önce. Upuzun cümleler kurar ve gerçekten çevirmenlerin korkulu rüyasıdır bu adam. Değinmediği konu yoktur bu adamın. Bilhassa aşka ve kadın erkek ilişkilerine dair inanılmaz tespitler yapar. Okunması kolay değildir, onu baştan söyleyeyim. Sindire sindire okumaktan başka çare yok. Joyce bunun yanında Ahmet Ümit kalır:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Andrei Rublev

    Dünya Edebiyat Tarihi'nin yüz akı eserlerden biridir. Ben bilhassa Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde kitabını severim. İnanılmaz bir dili var Proust'un her şeyden önce. Upuzun cümleler kurar ve gerçekten çevirmenlerin korkulu rüyasıdır bu adam. Değinmediği konu yoktur bu adamın. Bilhassa aşka ve kadın erkek ilişkilerine dair inanılmaz tespitler yapar. Okunması kolay değildir, onu baştan söyleyeyim. Sindire sindire okumaktan başka çare yok. Joyce bunun yanında Ahmet Ümit kalır:)

    ben ne sormuşum, siz neden bahsediyorsunuz.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.