Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Ülke ve Dünya Gündemi
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Meksika da 7.5 büyüklüğünde yeni deprem! (eleştiri) (2. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
40
Cevap
0
Favori
1.566
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • kerimcem K kullanıcısına yanıt
    http://m.ensonhaber.com/prof-ahmet-ercan-canli-yayinda-insanlari-asagiladi.amp



    Bu Ahmet Ercan mı?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • scuti S kullanıcısına yanıt
    bilmem farkındamısın istanbuldan fay bile geçmiyor en az 20-40 km uzakta arkadaşım...ha o meksikada can kaybı kem küm az diyon o işte hafif ist da o avantajından yırtıcak...aynı 1999 değirmenderenin yıkımıyla diğer yerlerin yıkımının farklı olması gibi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 22:17:39 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: scuti

    Hocam güzel ve sakin cevaplarınız için teşekkür ederim. Konuyu düzenledim. Asıl açma sebebimi belirttim. Buna binaen aslında aynı fikirdeyiz sayılır.

    Rica ederim. Neden aynı fikirde olmayalım ki ? İnsan yaşadığı ülkenin afet yaşamasını, felakete uğramasını istemez, daha doğrusu insan olan istemez. Yaşanacağını bildiğimiz şey için de önlem alınması gerekiyor. Ha böyle diyorum ama ben de çürük bir apartmanda oturuyorum. Allah korusun ama ciddi bir depremde benim ve ailemin tepesine çökme ihtimali hiç de az değil. Maalesef bazı zorunluluklardan dolayı, bile bile lades diyerek ve o günün geleceğini bilmeme rağmen görmemeyi umut ederek yaşıyorum. Biraz da İstanbul'un en sağlam zeminlerinden birinin üzerinde oturduğuma güveniyorum, daha doğrusu "en azından" diyorum. Koca bir kaya üç tane koca kaya bloğunun birinin üzerinde oturuyorum. 99'da teknik olarak İstanbul depremi olmasa dahi, şimdiki oturduğum yerin 2-3 km aşağısında ama yine sağlam zemin üzerine kurulu apartmanın bahçe katında oturuyorduk. Gece uyanıktım veya depremle uyandım, onu hatırlamıyorum. Ama çok net bir şeyi hatırlıyorum. Hatta o kadar canlı hatırlıyorum ki, aklıma her geldiğinde o anı tekrar yaşıyorum: deprem anında binanın temeline sanki birisi balyoz ile vurmuş, bahçe katında olduğumuzdan o vurma hissi ile birlikte gelen gayet tok ve gayet kuvvetli bir "tok" sesi gelmişti. Nitekim rahmetli babam da yaşadığı Simav depremini anlatırken aynı hayretle anlatırdı. Oradaki bazı madenlerin ilk kurulumunu denetlemek için gittikleri bir akşam çadırında uyuduğunu, gecenin bir vakti dışarıdan zorlanan bir traktör motoru sesi geldiğini ve bu saatte traktörü kim çalıştırır diye küfrede küfrede çadırın ağzını açtığında yerin beşik gibi sallanmaya başladığını ve hemen yanındaki yükseltinin yarıldığını, zorlamaktan bağıran traktör sesi zannettiği sesin de aslında buradan geldiğini o an fark ettiğini anlatırdı. Yani depremin önüne geçmemizin imkanı yok. Kaçma şansımız da yok. Aslında fayın tam üstünde oturmamızın da mahsuru yok. Yeter ki ona uygun yapalım binalarımızı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    ahmet ercan, şener üşümezsoy gibi bilimadamlarımazada cahil diyon tebrikler... olunca görücez nasıl olsa... depremde ailesi yakınları ölen kişiler için elbette küçük kıyamet olucak...
    celal şengör hocanın ütopik senaryosu bana gore...herkesin düşüncesi farklı...

    Cahil kardeşim benim. Onlar Celal Şengör'ün senaryosu olmadığı gibi ütopik şeyler falan da değil. Haberin yok ama projeksiyon denen bir yöntem kullanılır. İyi, orta, kötü veya bunların arası olacak şekilde senaryolar hazırlanır. O senaryolar da mevcut binaların durumu, en son zemin tetkik raporları, fay üzerinde yapılmış etütler gibi şeyler kullanılarak hazırlanır. Öyle senin gibi işkembe-i kübradan sallanmaz. Düşünceyle de olmaz.

    Bu arada okudum okudum diye yalan söylediğin şeyleri okumuş olsan, bahsi geçen şiirlerde, ağıtlarda, hele de arşiv belgelerinde akrabam öldü, çok üzgünüm falan yazmadığını, yazı ile o dönemin portresini çizdiklerini, hele ki arşiv belgelerinin resmi raporlar olduğunu bilirdin. Ayrıca o insanlar senin gibi akrabaları ölünce küçük kıyamet oldu diyecek kadar cahil adamlar değildi.

    Tamam, eğlendiriyorsun, vakit geçirmemi sağlıyorsun falan ama zırvalamanın da bir hududu var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 17 Şubat 2018; 22:23:36 >




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    kendini üst sınıf sanıp insanları cahil yerine koyman şahane kaliten ortada yani, pardon jeofizik mühendisimisin? sende benim gibi ordan burdan okuduğunu satıyon görende arazilere çıkıp fay denklemi çözüyon sancak adı üstünde senaryo %100 olucak diye birşey yok...okadar yıkım siliniş (değirmendere hariç)1999 marmara depreminde bile olmadı hehe istda olucak bekle sen...okuyanda pasific ateş çemberinde yaşadığını sanıcak..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 23:11:31 >
  • o değil de, hala istanbulda e-5 dibine kule gibi bina yapıyorlar.depremde bir devrilse ana arter yol iptal.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    kendini üst sınıf sanıp insanları cahil yerine koyman şahane kaliten ortada yani, pardon jeofizik mühendisimisin? sende benim gibi ordan burdan okuduğunu satıyon görende arazilere çıkıp fay denklemi çözüyon sancak adı üstünde senaryo %100 olucak diye birşey yok...okadar yıkım siliniş (değirmendere hariç)1999 marmara depreminde bile olmadı hehe istda olucak bekle sen...okuyanda pasific ateş çemberinde yaşadığını sanıcak..

    Bak tekrar ediyorum, cahil kardeşim benim. Zerre kadar şey okumuş olan benim yukarıda anlattıklarımı zaten bilir. Ayrıca ben oradan buradan okuduğumu satmıyorum, senin gibi internet palavralarını veya onun bunun söylediklerini kafama kazımıyorum; bu konuda yapılmış bilimsel, akademik yayınları takip ediyorum ve onları okuyup araştırıyorum. Kaldı ki bu depremler aynı zamanda tarihin konusudur. Yani direkt olarak benim alanım. Bizzat üzerinde araştırma yaptığım, kaynak taradığım ve ya makale olarak veya duruma göre tez olarak yayınlayacağım, profesyonel alanım. Haberin olsun diye de söylüyorum, jeofizik mühendisinin alanına da girmez. Jeoloji, jeotermal, jeofizik ve tarih gibi kavramların ne olduğunu bir öğren önce. Bu araştırmayı jeolog veya jeofizikçi değil tarihçi yapar, elde ettiği şeyi onlarla paylaşır.

    Yine o müthiş cehaletini ortaya sermeyi ihmal etmediğin teşekkürler. 17 Ağustos, İstanbul depremi değildir. Kocaeli ve İstanbul iki ayrı depremdir, ama tarih boyunca birbirini takip etmiştir. Yani bahsi geçen diğer depremler ile 17 Ağustos'un hiçbir alakası yoktur. Bari bunu bilip de konuşsaydın da kendini bu kadar rezil durumu düşürmeseydin.

    Bu arada senin cahil olman benim üst sınıf olup olmamamla alakalı bir durum değil. Ben üst sınıf olduğumu falan iddia etmedim, en ufak imada dahi bulunmadım. Senin cahil olduğunu söyledim ve söylüyorum. Çünkü bilmeyen ve bilmediği konuda konuşmaya kalkana cahil denir. Yani sıfattır. Kaçıncı defadır da ne konuda cahil olduğunu açıklıyorum. Ama Araplar'ın çivi bile çakılmaz sözünün canlı örneği olmakta diretiyorsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 17 Şubat 2018; 23:25:30 >




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    oykuyup araştırman o konuda ihtisas sahip olduğun anlamına gelmez, okumamla uzaman oldum demen bile kendi cehaletinin gostergesi zaten muhatemelen kendi siyasi görüşüne uygun bilimselliği takib ediyorsundur..
    zaten bahsettiğim kocaeliydi istanbul diyen kim be adem? kocaeli haritadan silinip yokmu oldu ha? tarihtendemi silindi, hem fay şehir merkezinden geçiyorken.....
    senin zırvalık görüşün için yaşayan nüfusunun büyük bir bolumunun ölmesi şehirinde 3 te 2 sinin yıkılması lazım nerde? 1999 depreminde bile birşey yok...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 17 Şubat 2018; 23:35:3 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    oykuyup araştırman o konuda ihtisas sahip olduğun anlamına gelmez, okumamla uzaman oldum demen bile kendi cehaletinin gostergesi zaten muhatemelen kendi siyasi görüşüne uygun bilimselliği takib ediyorsundur..
    zaten bahsettiğim kocaeliydi istanbul diyen kim be adem? kocaeli haritadan silinip yokmu oldu ha? tarihtendemi silindi, hem fay şehir merkezinden geçiyorken.....
    senin zırvalık görüşün için yaşayan nüfusunun büyük bir bolumunun ölmesi şehirinde 3 te 2 sinin yıkılması lazım nerde? 1999 depreminde bile birşey yok...

    Ben hayatımda aynı anda hem bu kadar Türkçe özürlü olanı hem de bu kadar rakkase gibi kıvıranı görmedim. Üstelik iftirayı da eklemiş bu defa.

    Benim siyasi görüşümü biliyor musun ? Benim herhangi bir çalışmamı okudun mu ? Benim hangi alanda ne çalıştığımı biliyor musun ? Bunlardan hiçbirini bilmemene rağmen "kendi siyasi görüşüne uygun bilimselliği takip ediyorsundur" demek en hafif tabirle iftira ve yalancılıktır. Yasal olarak söylenebilecek daha başka tanımları olsa da maalesef forum izin vermiyor.

    Be yalancı herif ben nerede bu konuda uzmanım dedim ? Tam tersini söyledim. İşin teknik kısmında uzman değilim, bilimsel yayınları okuyup araştırıyorum dedim. Benim alanım, profesyonel olarak yaptığım şey ise İstanbul depremlerinin tarihi! Çünkü benim ihtisas alanım tarih! Ulan bu kadar da mı okuduğunu anlamaktan uzaksın ? Trolün bile belli bir kalitesi olur, insaf. Bu arada 99 depremini bilecek yaşa veya 19 sene öncesini hatırlayacak hafızaya da sahip değilsin demek ki. Zira Kocaeli'nin bir kısmı ve özellikle Adapazarı'nın büyük kısmı sıfırdan inşa edildi. Sadece Sakarya'da 3 ve daha az katlı binaların %40'ı, 4 ve üzeri kattakilerin %90'ı depremden dolayı hasar aldı. Şehir merkezini oluşturan 27 mahalledeki binaların %38-40 civarı ağır hasar aldı. Yani ya çöktü ya yan yattı bir tarafı ayrıldı vs., yani oturulamaz durumda demektir. Yani şehrin neredeyse yarısının sil baştan inşa edildiği anlamına gelir. Orta ve az hasarı hiç saymıyorum bile. İnsanda hiç mi utanma olmaz yahu. Bari yapılan bir tane çalışmayı okur da öyle konuşur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 18 Şubat 2018; 0:11:56 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    yıkım konusunda yine iddalıyım ist hiç bir devirde yerin dibine girmedi ben hasardan değil hissedilmeden bahsettim sonuçta 1999 bolu depremi bile ukraynayı bulgaristanı romanyayı komple salladı...

    yok 1 milyon + ölü işgal gibi senaryoları ütopik buluyorum...

    1 milyon ölüyü ütopik buluyorsun demek. Aşağıdaki fotoğrafa iyi bak o zaman. 15 milyon insanın koskoca toprağa sahip İstanbul'da nereye sıkıştığını gör. Şu anda nüfusun yaşadığı alanın 7-8 katı büyüklüğünde bir alan boş. Ama bütün nüfus hatta ülke nüfusunun 1/5'i g.t kadar alanda yaşıyor farkındasın değil mi? Yüksek katlı binalarda, alt alta, üst üste, dip dibe. Peki bu haritada hangi ilçelerdeki binalar yeni ve sağlam? Batıdan doğuya doğru gelelim.

    Beylikdüzü, yeni yerleşim, eskilere nazaran sağlam olabilir. Ama özellikle sahil kısımlarındaki toprağın kayma tehlikesi var. Hadi yinede sağlam diyelim.

    Avcılar, 99 depreminin merkezine uzak olmasına rağmen kaç tane bina yıkıldı orda. Düşün bakalım hemen avcıların açıklarında olacak bir depremde ne olacak?

    Küçükçekmece, Bakırköy, Zeytinburnu, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar Esenler, Fatih, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa,Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli buraların çoğu eskinin gecekondu semtleri, 70-80 ve 90'lı yılların önüne gelenin müteahit olduğu zamanlarda deniz kumuyla, gırla demirin ve betonun çalındığı çarık çürük şekilde yapmlmış binalarla dolu.

    Geç anadolu yakasına Üsküdar'a Kadıköy'e bak bakalım. Binalar 40-50 senelik.

    1 milyona ütopik diyorsun ya. 1 milyondan fazla kişi sadece depremde ilk anda yıkılacak o betondan tabutların altında ölecek.

    Sonra ne mi olacak? O kadar yıkılan binadan gazlar sızacak dışarı, yangınlar çıkacak. Çoğu enkazda yangında olacak. İnsanlar o betonların arasında yaşayacak, nefes alacak boşluk bulacakta yangından nasıl kaçacak? Cayır cayır yanacak insanlar cayır cayır. Marmara depremini örnek gösterme yıkımın olduğu şehirlerde o yıllarda doğalgaz yoktu.

    Sonra o kadar enkazın arasından yardım ulaşamayacak insanlara. Şu an yürüdüğün sokakları düşün, daracık etrafında 4-5-6-7 katlı binalar. Kim ne tutturursa dikmiş binaları. Onlar yıkılacak yollar kapanacak. Nasıl yardım ulaşacak? İnsanlar salgından hastalıktan ölecek. Fatih'te, Zeytinburnu'nda oturan insan sağ salim çıktı diyelim, nereye kadar kaçabilecek? Arabası enkaz altında kalacak, yollar zaten kaostan tıkalı, üstüne enkazlar var. Yürüyerek mi? Sahil deme, o sahilin hepsi dolgu ve depremde deniz hepsini alır götürür.

    Evet İstanbul hiçbir devirde yerin dibine girmedi, ama unuttuğun birşey var. O depremlerin olduğu yıllarda İstanbul denilen yer sur içi ve çevresinden ibaretti. Ve bina denen ucubeler yoktu.
    Meksika da 7.5 büyüklüğünde yeni deprem! (eleştiri)
    Eklediğim fotodaki duruma bak ve sadece düşün. Ütopik mi gerçekçi mi?




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    yaş 34 canım amcamlada depremin 4 günü değirmendereye uzaktan akrabalarımız ne halde gittik baktık ozaman cep ne gezer allaha şükür hiç birinin evi yıkılmamıştı hatta kocaelinde büyük yıkım yoktu rahat gittik tabi gölcük civarı çok kötüydü ceset kokusu helen burnumda...salla dur bakalım toteminden....değirmenderedeki lunaparkın dönmedolabının o görüntüsü halen hafızamda....park cadde denizle bir olmuş...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 18 Şubat 2018; 0:22:8 >
  • Orcunsau kullanıcısına yanıt
    dünyanın en gariban ülkesi nepal katmandu daha geçen senelerde 7.8 mag sallandı ölü sayısı 10.000 civarı uçmayın panpalar ist elbette yıkım yaşıycak ama siyasi bakış açısıyla değil...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    yaş 34 canım amcamlada depremin 4 günü değirmendereye uzaktan akrabalarımız ne halde gittik baktık ozaman cep ne gezer allaha şükür hiç birinin evi yıkılmamıştı hatta kocaelinde büyük yıkım yoktu rahat gittik tabi gölcük civarı çok kötüydü ceset kokusu helen burnumda...salla dur bakalım toteminden....değirmenderedeki lunaparkın dönmedolabının o görüntüsü halen hafızamda....park cadde denizle bir olmuş...

    Kocaeli'nde büyük yıkım yoktu...

    http://dergipark.ulakbim.gov.tr/akademikincelemeler/article/viewFile/5000067632/5000062810

    http://www.imo.org.tr/resimler/ekutuphane/pdf/3924.pdf

    http://www.saujs.sakarya.edu.tr/download/article-file/193090

    http://kocaeli2007.kocaeli.edu.tr/kocaeli2007/TAM_METIN_NUMARALI-SIRALI-PDF/361-367.pdf

    http://www.ym.com.tr/Files/UserFiles/Arge/Deprem_Muhendisligi/6.%20Dogu%20marmara%20depremi.pdf

    https://www.researchgate.net/profile/Recep_Ileri/publication/299981644_ADAPAZARI%27NDA_17_AGUSTOS_DEP_RE_MI_SONRASI_CEVRE_ETKI_DEGERLENDIRMESI/links/5707a93008ae2eb9421bd35d/ADAPAZARINDA-17-AGUSTOS-DEP-RE-MI-SONRASI-CEVRE-ETKI-DEGERLENDIRMESI.pdf

    http://users.metu.edu.tr/mcgoncu/papers/z-17Agustos1999Golcuk.pdf

    http://dergipark.gov.tr/download/article-file/56804

    https://www.ttb.org.tr/kutuphane/deprem_faaliyet.pdf

    http://www.tujjb.org.tr/images/projeler/84fc285ce49b9e9.pdf

    http://www.imo.org.tr/resimler/ekutuphane/pdf/15711.pdf

    https://www.academia.edu/31072445/17_A%C4%9EUSTOS_1999_DEPREM%C4%B0_N%C4%B0N_KOCAEL%C4%B0_N%C3%9CFUSUNA_ETK%C4%B0S%C4%B0.pdf

    http://aves.comu.edu.tr/YayinGoster.aspx?ID=681&NO=31

    http://www.koeri.boun.edu.tr/YayInlar/Raporlar_4_157.depmuh

    http://www.prefab.org.tr/userfiles/file/makaleler/Deprem%20Raporu%20turkce.pdf

    http://www.skatmk.itu.edu.tr/e-Dergi/10(1)_5-8.htm

    http://www.emo.org.tr/ekler/1365c20ab1d2db0_ek.pdf


    Daha da sallayayım mı bu kadar makale yeterli mi ? Mesela Bu makaleler dışında buraya koymadığım pdf şeklindeki onlarca tezi de sallayayım mı ?




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    gördüğümemi inancam sanamı inancam o raporlar kocaeliyi genel alan raporlar bakış açın şahane parlat temizlet aman kokmasın gölcük değirmendere zaten ayrı uzay üssü tabi ayrı bir dünya... yarım yanmalak bildiğini kendinle ispat ettin yani...kocaeli bir sürü ilçeden mahelleden oluşuyor türkiyenin en büyük sanayileşmiş şehirlerinden biri kasaba sanıyon herhalde... izmit merkezde çok yıkım yoktu tek tük gördüm adapazarı gölcük yoğundu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 18 Şubat 2018; 0:50:39 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    gördüğümemi inancam sanamı inancam o raporlar kocaeliyi genel alan raporlar bakış açın şahane parlat temizlet aman kokmasın gölcük değirmendere zaten ayrı uzay üssü tabi ayrı bir dünya... yarım yanmalak bildiğini kendinle ispat ettin yani...kocaeli bir sürü ilçeden mahelleden oluşuyor türkiyenin en büyük sanayileşmiş şehirlerinden biri kasaba sanıyon herhalde... izmit merkezde çok yıkım yoktu tek tük gördüm adapazarı gölcük yoğundu...



    "kocaelinde büyük yıkım yoktu" diyen birinin Kocaeli'ni inceleyen akademik makalelere karşı "gördüğüme mi inanacağım sana mı" cümlesini kurması... Hele ki ben "Zira Kocaeli'nin bir kısmı ve özellikle Adapazarı'nın büyük kısmı sıfırdan inşa edildi." demiş ve Sakarya'nın ne durumda olduğunu resmi çalışmalardaki raporlara göre açıklamışken... Okuduğunu da anlayamıyor ki garibim.

    Yemin ederim numuneliksin. Pazartesi ilk işim şu mesajlarını sosyolojideki arkadaşlara incelemeleri için vermek olacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 18 Şubat 2018; 0:56:41 >




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Aynen dostum. Benim oturduğum bina 12 katlı ve 8 kat ruhsatı verilmiş. Toplam 188 daire var 4 blokta, bina yeni 5-6 yaşında, işte topluca dava felan açmışlar ruhsat almak için. Site toplantısında bu konu konuşulurken söz hakkı isteyip "merak ediyorum acaba ruhsatın verilmeme nedeni tam olarak nedir?" diye sorduğumda yaklaşık 100 küsür insan susup birbirine baktı! Dedim ki "peki ya bir enkazda oturuyorsak hiç mi umurunuzda değil" arada bir kaç kişi böyle bir şey yok evlerimizin değeri mi düşsün diye tepki yaptı! :-) halimiz içler acısı!



    Hocam ayrıca şu trolü ciddiye alıp cevap verme.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: scuti

    Aynen dostum. Benim oturduğum bina 12 katlı ve 8 kat ruhsatı verilmiş. Toplam 188 daire var 4 blokta, bina yeni 5-6 yaşında, işte topluca dava felan açmışlar ruhsat almak için. Site toplantısında bu konu konuşulurken söz hakkı isteyip "merak ediyorum acaba ruhsatın verilmeme nedeni tam olarak nedir?" diye sorduğumda yaklaşık 100 küsür insan susup birbirine baktı! Dedim ki "peki ya bir enkazda oturuyorsak hiç mi umurunuzda değil" arada bir kaç kişi böyle bir şey yok evlerimizin değeri mi düşsün diye tepki yaptı! :-) halimiz içler acısı!



    Hocam ayrıca şu trolü ciddiye alıp cevap verme.

    Heriflerin aklına bile gelmiyor ki böyle şeyler. Bizim apartman da müteahhide verilecekti sözde. Birkaçıyla görüştüler anlaşamadılar diye o iş de yattı. Öyle bekliyoruz bakalım. İşin içini aslını bilmeme rağmen ben bile, mecburiyetten de olsa, Allah'a emanet oturuyorum, Allah sonumuzu hayretsin demekten başka bir şey gelmiyor hakikaten. Aklıma geldikçe dehşete düşüyorum, ama an itibariyle yapabileceğim bir şey olmadığından -mecburen- unutmayı tercih ediyorum. Ne olacak göreceğiz artık.

    Bu arada ben onun kendini düşürdüğü durumla eğleniyorum yahu. Vaziyet o kadar fena ki onun dahi farkında değil.




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    bahsettiğim merkezi izmit koca il değil yanlış anlamışsın...ayrıca gölcük zaten kocaelinin ilçesi genel göçmenler muahcırlar yaşar askeri yerleşkedir gayet atatürkçü çağdaş biryerdir babamın dayı sülalesi 1950 lerden beri mekodanyodan göçen göçmenler olarak komple orda yaşıyor halende ordalar...depremden sonrada gitmediler.. sonrasında biz istanbula göçmüşüz onlar oraya göçmüş kalmış hatta halen benim kütük kocaelidir ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 18 Şubat 2018; 1:5:20 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    bahsettiğim merkezi izmit koca il değil yanlış anlamışsın...ayrıca gölcük zaten kocaelinin ilçesi genel göçmenler muahcırlar yaşar askeri yerleşkedir gayet atatürkçü çağdaş biryerdir babamın dayı sülalesi 1950 lerden beri mekodanyodan göçen göçmenler olarak komple orda yaşıyor halende ordalar...depremden sonrada gitmediler.. sonrasında biz istanbula göçmüşüz onlar oraya göçmüş kalmış hatta halen benim kütük kocaelidir ....

    Tamam. Olay senin rakkaseliğin değil, "Zira Kocaeli'nin bir kısmı ve özellikle Adapazarı'nın büyük kısmı sıfırdan inşa edildi." cümlesine karşılık "kocaelinde büyük yıkım yoktu" demen bile değil, benim yanlış anlamam. Ulan normal sözlü diyalog sırasında ben öyle bir şey demedim diyen çok olur da kendi yazdığı ve halen daha orada duran şeyi bile kabul etmeyecek kadar kıvıranı ilk defa görüyorum. Hiç utanmıyor bile.




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    merkez sözcüğünü atlamışım kocaeline gidiyorum diyince zaten insanlar izmit merkez anlarlar genelde çoğu, istanbula gidip taksim sultanahmet civarını gezmek gibi...deyimsel...istanbula gittim diyince şehrin merkezine odaklanılır herkes genelde tümüne değil...okey umarım anlatabildim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerimcem -- 18 Şubat 2018; 1:14:52 >
    • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız