Şimdi Ara

mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
1
Favori
7.272
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Zamanında kanka olup da şimdi ters düştüğünüz ustalar.

    ''Benden önce ustaların yazdığı yazılar'' cümlesini dahi yorumlayamamışsınız.

    Uzatmaya gerek görmüyorum geliş amacınız belli.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ado

    Aslında çok detaya girmeden yazdım yukarıda ancak detay lazım ise onu da yazayım.

    Bu aslında büyük btu sorunundan ziyade, NORMAL btu olup yakın duvar etkisinde de karşılaşılan bir durumdur. Yani oda dikdörtgendir, siz klimayı mecburen yakın duvara takmışsınızdır, klima yüksek veya orta fan modunda üfleme yapar, üflediği hava karşı duvardan geri döner, iç ünite sensör geri dönen ısıyı algılar, işlemciye ''ORTAM istenen ısıya ulaştı dur'' komutu verir sistem komutu algılar ve kompresörü kapatır.

    Bu senaryoda ortaya çıkacak şekilsel durum şu dur;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Dış ortam sıcaktır (Kırmızı çizgiler) siz odayı soğutmaya çalışırken (mavi çizgiler) Klimadan çıkan hava (Yeşil olan klima) karşı duvardan erken geri dönüş yapar. Çıkan mavi çizgi, odanın tamamını dolaşamadan vakum etkisi ile erken geri döner. Bu bahsettiğimiz, Sizin söyleminizde olan ve yıllar önce dh ve diğer teknik platformlarda yazan ESKİ SİSTEM ürünler için büyük sorun teşkil ederdi zira klima iç ünitede bulunan sensörden gelen veri o teknolojiye sahip olan klimalar için yeterliydi. Bu nedenle resimde çizdiğim turuncu çizgili olan bölgedeki alanlar daha soğuma yapamadan, sensörün erken dönen soğutulmuş havayı hatalı yorumlaması ve işlemciye YETERLİ komutu vermesi nedeniyle sistem kapanırdı yani kompresör çalışmayı keserdi, taa ki aynı sensör, ''Tamam ortam sıcak oldu yeniden çalış'' komutu verene kadar. Buna teknik anlamda SAHTE ISI ALGILAMA denir. Hem performans hem de yüksek enerji tüketimi gibi sorunlara ve forumlarda yıllar süren tartışmalara yol açmıştır.


    Sorun şu ki yazımda ve yazınızda belirttiğiniz üzere bu durum hem yüksek BTU tercihleri hem de yakın duvar montajlarında karşılaşılan bir durumdu ESKİDEN.

    Aynı senrayoyu yakın duvardan zyade yksek btu için de uyarlayabiliriz. Alana büyük olan BTU ile birlikte yine aynı şekilde yüksek olan kabin tipi ile yüksek olan debi unsuru, aynı şekilde çıkış havasının erken geri dönüşü sonucu sahte ısı algılar ve 12 lik klimanın yeterli olacağı alana 18 lik tyakıldığı halde SOĞUTMUYOR veya ISITMIYOR şikayetlerinin oluşmasına neden olurdu.

    Arkadaşlar buradaki en önemli unsur, çalışma teknolojisinin içeriğidir.

    On/Off dediğimiz eski sistem ürünlerde, klima iç ünitesinde bulunan bir adet elektronik kart bütün işleri yapmaya çalışırdı. Dış ünitede ise elektronik devre elemanı anlamında hiç bir unsur bulunmaz, soğutucu akışkanın bulunduğu kondanser, kompresör, 4 yollu valf, selenoid bobin ve kılcal gurubu vs olurdu. Elbette on off sistemlerde de hem iç hem de dış ünitede sensör bulunurdu ancak sayısal ve yeterlilik anlamında bu derece gelişmiş değildi. Tüm işi yapan ve kodlanan kart ise buydu.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Kodlama teknikleri içerisinde en önemli olanı ''Setlenen ısıya gelince dur, Isı düşünce çalış'' şeklindeydi. Yani halk dilindeki DUR/KALK durumuydu.





    İnverter Teknolojisinde ise durum bambaşka bir hal aldı. İnverter dediğimizde Halk bakış açısı ile hep az yakan ekonomi yapan olarak değerlendirilse de, Biz buna Daha akıllı bir sistem gözü ile bakıyoruz. Zaten mevcut olan bu AKIL sayesinde bir çok işi aynı anda yaptırabiliyoruz.

    İnverter teknolojisinde aslolan unsur SENKRONİZE ÇALIŞMA şeklidir zira hem iç ünite de hem de dış ünitede gerek BASIC gerekse PIC destekli tam elektronik donanım mevcuttur.

    Aşağıda görmüş olduğunuz iki ayrı kart aslında bir klimaya aittir. Birinci resimdeki İç ünitede, İkinci resimdeki ise Dış ünitede bulunur.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    İkinci resimde 2 ayrı kart görüyorsunuz, bu kartlardan bir tanesi IPM kartı diğeri ise PFC ünitesidir. IPM kartı frekans dengesini dizayn eder, PFC ünitesi ise GÜÇ unsurunu sağlar ve stabilize eder. Teknik detaylarına çok girmiyorum konu sıkıcı olmasın.

    Bu resimdekiler dahi ESKİ sistem inverter kartlardır, depoya gitmeden elimin altında bunları bulup resimlerini çektim. Bunların dahi daha gelişmiş daha etkin hale getirilmiş olanları mevcut şu an. Hatta o çift kartlı olan sistem tekilleştirildi vs.



    Çok dağılmadan ana konumuza geri dönmek istiyorum.

    Yüksek BTU konusunu SORUN olmaktan çıkartan en önemli unsur işte bu teknoloji ve kodlama tekniklerinin daha gelişmiş işlenebilmesi ile birlikte sensör sayılarının yüksekliğidir.

    Bakınız aşağıdaki resimde SADECE DIŞ ÜNİTEDE bulunan sensörleri göreceksiniz.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Bu sensörler sırasıyla

    Dış Ünite Ortam Sensörü
    Dış Ünite Kompresör Sıcaklık Sensörü
    Dış Ünite Boru Sıcaklığı Sensörü

    Şeklindedir

    Bunların dışında
    Dış Ünite IGBT Basınç Sensörü gibi elektronik kart üzerinde bulunan sensörler de mevcuttur

    Ayrıca iç ünite üzerinde de

    İç Ünite Ortam Sensörü
    İç Ünite Boru Sensörü

    Gibi sensörler bulunur.

    Sistemin Kodlama tekniğine göre sensör algı şekli aşağıdaki gibidir

    Sensör Tanımlamaları
    T1: İç oda sıcaklığı.
    T2: Evaporatör (iç ünite eşanjör) sıcaklığı.
    T3: Kondenser (dış ünite eşanjör) sıcaklığı
    T4: Dış ortam sıcaklığı
    Td: Kompresör basma sıcaklığı
    Ts: Ayarlanan Sıcaklık



    Tüm bu bilgiler doğrultusunda neden yüksek BTU sorun değil ona bir göz atalım.

    18m2 alana 9.000btu klima olması gerekirken 12.000btu takılınca neler oluyor önce ona bir bakalım.


    9.000 BTU klimanın ORTALAMA 0.6kw enerji harcadığını varsayalım. Hemen açıklayayaım ki itiraz gelmesin, inverter sistemlerde SABİT tüketim verisi yoktur. 9.000BTU bir klimanın başlangıç tüketimi 1kW dolaylarındadır, ancak ilerleyen saatlerde marka model ve kalitesine göre 0.3KW değerlere kadar düştüğü de bilinen ve ölçümleri yapılan bir gerçektir. Normal şartlarda ben forumda 0.8KW olarak belirtirim ancak burada 24 saatlik veri üzerinden hareket edeceğim için ortalamayı 0.6KW olarak aldım.

    Elektrik KW değerini KW başına 41 kuruş olarak kabul edelim ve bu değerler üzerinden

    0.6KW x 24 = 14.4KW Günlük tüketim VERİSİ

    14.4 x 0.41 = 5904 / 100 = 5.9TL günlük tüketim BEDELİ

    30 x 5.9 = 177TL aylık tüketim BEDELİ

    Olarak kabul ediyorum. yani 24 saat boyunca hiç kapatmadan 30 gün boyunca çalışan klimamızı 9000BTU da 177TL tüketim yaptı olarak kabul ediyorum.


    Şimdi aynı şekilde 12.000BTU klimayı değerlendirelim

    12.000BTU klimanın başlangıç verisi yaklaşık 1.5KW dolayındadır bunu da 1.5 olarak kabul ettim. lakin yine 24 saat üzerinden hesap yapacağımız için bu klimanın ortalama tüketim verisini de 0.7kw olarak değerlendiriyorum.

    Bu veriler ışığında

    0.7 x 24 = 16.8KW Gümlük tüketim VERİSİ

    16.8 x 0.41 = 6888 / 100 = 6.8TL Günlük Tüketim BEDELİ

    6.8 x 30 = 204TL Aylık Tüketim BEDELİ


    Bakınız STANDART kullanımda ve 24 saat üzerinden AYNI GÜÇ tükettiklerini varsayarak 9000BTU da 177TL olan bedel, 12.000BTU da 204TL ye çıktı.

    Şimdi gelelim asıl gözardı ettiğimiz yere.

    Biz bu hesaplamada her iki klimayı da AYNI SÜRE çalışacak olarak kabul ettik ancak aslında aynı süre çalışmayacaklar zira;

    Burada bir parantez açarak sizlere önce İNVERTER teknolojisindeki en önemli unsur olan FREKANS ESASINI anlatmam gerekir (Ana Konuya Tekrar Döneceğim Merak Etmeyin)

    Arkadaşlar inverter teknolojisi de, aynı on/off klimalar gibi 220Volt elektrik ile çalışır ve BTU nun büyüklüğüne oranlar kompresörüleri büyür, Kompresör büyüklüğüne oranla da fazla GÜÇ tüketirler. yani 220 Volt 1.000watt bir kompresör de olur, 220Volt 2.000Watt bir kompresör de olur.

    İnverter klimalarda da elbette aynı şekilde GÜÇ tüketen kompresörler bulunmakla birlikte bu kompresörler 3 FAZ teknolojisi feyz alınarak üretilmiş DC besleme sistemli AC motorlardır (DC MOTOR lar da var, Bu örneğimiz AC motor) Bizler her ne kadar klimalarımıza AC220VOLT enerji versek de, Bu kompresörler size yukarıda resmini yayınladığım PFC ünitesinde DC450 ye kadar yükseltilmiş enerji ile endükte edilmektedir. Burası olayın GÜÇ kısmıdır. Bir de bu olayın FREKANS boyut var ki en önemli unsur zaten bu dur.

    Sizlere olayın frekans kısmını ve Güç verilerini elbette teknik olarak da anlatabilirim lakin burada amacımız konunn ne olduğunu anlamak olduğu için müsade ederseniz arabalarımızdan örnek vermek isterim.

    Arabalarımızda da MOTOR var hepimizin bildiği üzere, bu motorların da GÜÇ anlamında HP leri var. Benim arabam 75HP dir sizin arabanız 100HP dir, diğer arkadaşın 140HP dir.

    Bunların hepsi GÜÇ göstergesidir. Ancak burada HIZ unsuru için bize lazım olan ise VİTES dir. Biz şimdi 100HP bir arabada 1 inci viteste 3000 devir ile giderken harcadığımız benzin ve kazandığımız hız ile, 5 inci viteste 3000 devir ile giderken harcadığımız benzini ve kazandığımız hızı aynı değerde kabul edebilirmiyiz? Tabi ki kabul edemeyiz.

    Bu anlamda İnverter teknolojisinin esası gücün kontrol edilmesi ve işin gerektirdiği kadar gücün sağlanmasıdır şeklinde yorumlanabilir.

    Gücün etkili kullanımı ve kontrolü, bir arabanın yolda hareket ederken harcadığı güç örneklenerek açıklanabilir. Bir arabada güç vites ile motorun dönme hızı değiştirilerek ve yakıt miktarı azaltılıp arttırılarak ayarlanır.

    O zaman;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Araba yokuş çıkarken motorun tam gücü gerekir.
    Vites küçültülür, hız düşürülür.
    Güç, gaz pedalı vasıtasıyla yakıt miktarını arttırıp ya da azaltarak ayarlanır. Motor zorlandıkça vites küçültüp gaza daha fazla basılarak güç arttırılır.


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Düz bir yolda motor gücünün bir kısmı gerekir.
    Bunun için vites yükseltilir, motorun hızı arttırılır.
    Gaz pedalına istenilen hızı sabit tutacak kadar basılır.


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Yokuş aşağı inerken motor gücünün çok az bir kısmı gerekir.
    Bunun için vites değiştirilmez, motorun hızı sabittir.
    Gaz pedalına iniş hızını koruyacak kadar çok az basılır / basılmaz.


    Tabi Şöyle bir durum var, Ne yazık ki yollar her zaman iniş, havalar da hep ılık değildir. Örneğimizdeki 2. ve 3. durumlar arasında esas olarak bir fark yoktur. Dolayısıyla örneğimizi daha basitleştirmek için olaylarımızı;
    1- Harekete Geçme, 2. Normal ve Ekonomik Çalışma durumları ile sınırlandıralım.

    Buna göre;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Çalışma evrelerinin sonucunu bizim için sürdürülebilir ve konfor koşullarında süreklilik olarak belirlememiz gerekir. Bu durumda her zaman için arabamızın iniş eğilimini değil düz yoldaki stabilitesini korumak öncelikli hedefimiz olmalı. (İyi izolasyon, sürekli kullanım olan ev ise klimayı kapatmamak vs)


    Arkadaşlar;

    GELENEKSEL KLİMALARDA konfor ayar sıcaklığına ulaşıldıktan sonra ortam koşullarının korunması, klimanın motoru olarak kabul edebileceğimiz kompresörün, belirli bir sıcaklık aralığında durma/çalışma (ON/OFF) döngüsü ile sağlanır.
    Ortam sıcaklığı soğutmada üst sıcaklık sınırına yükselince klima çalışır, alt sınırda durur; ısıtmada alt sıcaklık sınırında klima çalışır, üst sınırda durur. Bu sürekli tekrarlanır.
    Klima kompresörleri de araba motorları gibi çalışsa daha iyi olmaz mı?
    YAKIN ZAMANA KADAR BU MÜMKÜN DEĞİLDİ,
    ÇÜNKÜ GELENEKSEL KLİMALARIN KOMPRESÖRLERİ SABİT HIZLIYDI.

    Bakınız on/off klima

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Inverter teknolojisinin esası kompresörün hızının istenilen güce göre değiştirilmesidir.
    Inteverterli sistemlerde kompresör araba motoru gibi sürekli çalışır.
    Klima çalışmaya başladıktan sonra konfor ayar sıcaklığı sağlanıncaya kadar kompresör sürekli sabit hızda ve yüksek basınçta çalışır.
    Klimanın yakıtı olarak kabul edebileceğimiz soğutucu akışkanı soğutucu devresinde maksimum debide dolaştırır ve yüksek verimli bir ısı transferi işlemi gerçekleştirir.
    Ortam koşullarına geleneksel klimalara göre çok daha hızla ulaşılır.


    Bakınız inverter klima

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    İnverter Teknolojisinin çalışma prensibini anladığımıza göre, Söz verdiğim gibi Konumuza Geri dönüyorum.

    Bu teknolojiye sahip bir 12.000BTU klima şunu yapacaktır.

    9000BTU klima setlenen ısı değerine 15 dakikada ulaşacaktır
    9000BTU klima sürdürülebilirlik adına belirlediği frekans 66 hertz olacaktır (3 üncü vites)

    12000BTU klima setlenen ısı değerine 10 dakikada ulaşacaktır
    12000BTU klima sürdürülebilirlik adına belirlediği frekans 72hertz olacaktır zira 9000 e nazaran çıkış ısısı daha yüksek, ortam ısısını daha erken konfor koşuluna getirdi.


    Toplamda 9000BTU klima 24 saatte 14.4KW tüketmişken, 12000BTU klima ise setlenen ısı değerine daha çabuk ulaşıp daha hızlı bir şekilde alt frekansa geçtiği için aslında 9000 BTU kadar fazla enerji tüketmemiştir. GÜÇ adı altındaki tüketim verisi yüksek olan 12000BTU klima, Buna keza ısı üretimi de daha yüksek olması nedeniyle setlenen değere daha çabuk ulaşıp aslında yüksek gibi görünen GÜÇ tüketimini alt seviyelere çekmiştir.

    9000BTU klima sürdürülebilirlik oranında 3 üncü vites 3000 devir giderken, 12000BTU klima aynı koşullarda 4 üncü vites 3000 devir ile ilerlemiştir. Genel ortalama ve sonuca bakarsanız 12 lik klima 9 luk ile neredeyse AYNI ve hatta bazı koşullarda DAHA AZ enerji tüketmiştir. Bunlar farazi bilgiler değil gerçek testlerde alınan sonuçlardır lakin elbette bölge koşul şebeke ev ortam kişi gibi bir çok etkene göre değişiklik gösterir.


    Burada bahsettiğim tüketim verileri ve vitesler elbette mecazi bilgilerdir. Veriler mecazi olsa da senaryo tam anlamı ile gerçektir arkadaşlar.


    Bu tüketim verilerinin haricinde bahsettiğim sensörel üstünlük nedeniyle de sahte ısı algılama olasılığı %3 seviyelerindedir.

    İşte tüm bu nedenlerden dolayı ABARTI olmadığı sürece yüksek BTU durumları sorun olmaktan çıkmıştır, lakin elbette ki düşük btu halen büyük sorun teşkil etmektedir.

    Bu yazdıklarımdan hareketle lütfen 9000BTU luk alana da 24000 lik klimayı takmayınız

    Umuyorum Detaylı ve yeterince halk Dilinde teknik olmuştur

    Saygılarımla




    Elinize sağlık mükemmel anlatmışsınız müsaadenizle bir şey danışmak istiyorum.

    Yatak odası için 17m2

    Aldığım teklifler :
    Mitsubishi Electric SF25 (9000btu) 3600tl
    Mitsubishi Electric EF35 (12000btu) 3500tl (teşhir ürünü dış ünite kapalı kutu sıfır, iç ünitede çalışmamış dendi(?) sadece vitrinde durmuş bağlantısı yapılmadan öyle söylendi emin değilim anlamanın bir yolu var mıdır çalıştırılıp çalıştırılmadığını?)

    Bide MİDEA MİSSİON VAR 9000BTU 2500TL sessizlik konusunda ve fiyat performans olarak tercih edilebilir mi?

    Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz? ya da önerebileceğiniz marka model var mıdır fiyat performans açısından benim için önemli olan yatak odası olduğu için SESSİZ olması sadece soğutma için kullanacağım o da yatarken sade.

    Teşekkür ederim....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi riccardofree -- 24 Nisan 2017; 16:39:30 >




  • riccardofree R kullanıcısına yanıt
    Yarın cevap yazayım musadenizle.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • riccardofree R kullanıcısına yanıt
    unreleased kullanıcısına yanıt
    Hocam selamlar; Dün için kusura bakmayınız.

    Şimdi öncelikle belirtmek isterim ki ben konulara marka model bazında yaklaşmadığımdan dolayı öyle engin bir model bilgim yoktur. hele söz konusu Mitsubishi gurubu ise buna model bazında cevap vermesi gereken benden daha bilgili arkadaşlarım var onlara pası atayım kendileri de fikir beyan ederler.

    Sadece ufak bir hatırlatmada bulunmak isterim ki söz konusu yatak odası ise ve M2 bu kadar küçük ise oraya 12 lik makine gereksiz bir satın alım maliyeti (Fiyatları bilemem) gereksiz enerji tüketimi (Çok büyük fark olmasa da) daha yüksek (Olası) ses, ve en önemlisi YATAK ODASI olması nedeniyle sağlıksız bir tercih olur.

    Bunun yanısıra küçük makine almakla birlikte ürününüzü direkt olarak soğutma modu yerine hep önerdiğim gibi Çocuklu evlerde ve Yatakodalarında mutlaka NEM ALMA modunda kullanınız.




  • Teşekkür ederim Hocam cevabınız için sağolun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • riccardofree R kullanıcısına yanıt
    Tam da sizin söylediğiniz gibi Midea Mission F/P olarak tercih edilebilir. (sonuçta arada 1.100 lira fark var)
    Mitsubishi'nin hava debisi Midea'dan daha kuvvetli olduğu için bize bu ses olarak yansıyor, çok az bir fark olsa dahi Midea daha sessiz diyebiliriz. Yinede beklentiyi yüksek tutmamak gerekir zira her klima elbette ses yapacaktır zaten uyku sessizliğinde de bir çıt sesi bile insanı rahatsız ediyor.

    EF35 dediğiniz Kirigamine Zen serisi mi yoksa SF yazacağınıza EF mi yazdınız?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi unreleased -- 25 Nisan 2017; 20:49:15 >
  • unreleased kullanıcısına yanıt
    Tesekkür ederim geç dönüş yaptım kusura bakmayın :(

    EF35 dedi SF değil krimagine zen olmadan EF serisi var mıdır bilmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: riccardofree


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ado

    Aslında çok detaya girmeden yazdım yukarıda ancak detay lazım ise onu da yazayım.

    Bu aslında büyük btu sorunundan ziyade, NORMAL btu olup yakın duvar etkisinde de karşılaşılan bir durumdur. Yani oda dikdörtgendir, siz klimayı mecburen yakın duvara takmışsınızdır, klima yüksek veya orta fan modunda üfleme yapar, üflediği hava karşı duvardan geri döner, iç ünite sensör geri dönen ısıyı algılar, işlemciye ''ORTAM istenen ısıya ulaştı dur'' komutu verir sistem komutu algılar ve kompresörü kapatır.

    Bu senaryoda ortaya çıkacak şekilsel durum şu dur;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Dış ortam sıcaktır (Kırmızı çizgiler) siz odayı soğutmaya çalışırken (mavi çizgiler) Klimadan çıkan hava (Yeşil olan klima) karşı duvardan erken geri dönüş yapar. Çıkan mavi çizgi, odanın tamamını dolaşamadan vakum etkisi ile erken geri döner. Bu bahsettiğimiz, Sizin söyleminizde olan ve yıllar önce dh ve diğer teknik platformlarda yazan ESKİ SİSTEM ürünler için büyük sorun teşkil ederdi zira klima iç ünitede bulunan sensörden gelen veri o teknolojiye sahip olan klimalar için yeterliydi. Bu nedenle resimde çizdiğim turuncu çizgili olan bölgedeki alanlar daha soğuma yapamadan, sensörün erken dönen soğutulmuş havayı hatalı yorumlaması ve işlemciye YETERLİ komutu vermesi nedeniyle sistem kapanırdı yani kompresör çalışmayı keserdi, taa ki aynı sensör, ''Tamam ortam sıcak oldu yeniden çalış'' komutu verene kadar. Buna teknik anlamda SAHTE ISI ALGILAMA denir. Hem performans hem de yüksek enerji tüketimi gibi sorunlara ve forumlarda yıllar süren tartışmalara yol açmıştır.


    Sorun şu ki yazımda ve yazınızda belirttiğiniz üzere bu durum hem yüksek BTU tercihleri hem de yakın duvar montajlarında karşılaşılan bir durumdu ESKİDEN.

    Aynı senrayoyu yakın duvardan zyade yksek btu için de uyarlayabiliriz. Alana büyük olan BTU ile birlikte yine aynı şekilde yüksek olan kabin tipi ile yüksek olan debi unsuru, aynı şekilde çıkış havasının erken geri dönüşü sonucu sahte ısı algılar ve 12 lik klimanın yeterli olacağı alana 18 lik tyakıldığı halde SOĞUTMUYOR veya ISITMIYOR şikayetlerinin oluşmasına neden olurdu.

    Arkadaşlar buradaki en önemli unsur, çalışma teknolojisinin içeriğidir.

    On/Off dediğimiz eski sistem ürünlerde, klima iç ünitesinde bulunan bir adet elektronik kart bütün işleri yapmaya çalışırdı. Dış ünitede ise elektronik devre elemanı anlamında hiç bir unsur bulunmaz, soğutucu akışkanın bulunduğu kondanser, kompresör, 4 yollu valf, selenoid bobin ve kılcal gurubu vs olurdu. Elbette on off sistemlerde de hem iç hem de dış ünitede sensör bulunurdu ancak sayısal ve yeterlilik anlamında bu derece gelişmiş değildi. Tüm işi yapan ve kodlanan kart ise buydu.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Kodlama teknikleri içerisinde en önemli olanı ''Setlenen ısıya gelince dur, Isı düşünce çalış'' şeklindeydi. Yani halk dilindeki DUR/KALK durumuydu.





    İnverter Teknolojisinde ise durum bambaşka bir hal aldı. İnverter dediğimizde Halk bakış açısı ile hep az yakan ekonomi yapan olarak değerlendirilse de, Biz buna Daha akıllı bir sistem gözü ile bakıyoruz. Zaten mevcut olan bu AKIL sayesinde bir çok işi aynı anda yaptırabiliyoruz.

    İnverter teknolojisinde aslolan unsur SENKRONİZE ÇALIŞMA şeklidir zira hem iç ünite de hem de dış ünitede gerek BASIC gerekse PIC destekli tam elektronik donanım mevcuttur.

    Aşağıda görmüş olduğunuz iki ayrı kart aslında bir klimaya aittir. Birinci resimdeki İç ünitede, İkinci resimdeki ise Dış ünitede bulunur.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    İkinci resimde 2 ayrı kart görüyorsunuz, bu kartlardan bir tanesi IPM kartı diğeri ise PFC ünitesidir. IPM kartı frekans dengesini dizayn eder, PFC ünitesi ise GÜÇ unsurunu sağlar ve stabilize eder. Teknik detaylarına çok girmiyorum konu sıkıcı olmasın.

    Bu resimdekiler dahi ESKİ sistem inverter kartlardır, depoya gitmeden elimin altında bunları bulup resimlerini çektim. Bunların dahi daha gelişmiş daha etkin hale getirilmiş olanları mevcut şu an. Hatta o çift kartlı olan sistem tekilleştirildi vs.



    Çok dağılmadan ana konumuza geri dönmek istiyorum.

    Yüksek BTU konusunu SORUN olmaktan çıkartan en önemli unsur işte bu teknoloji ve kodlama tekniklerinin daha gelişmiş işlenebilmesi ile birlikte sensör sayılarının yüksekliğidir.

    Bakınız aşağıdaki resimde SADECE DIŞ ÜNİTEDE bulunan sensörleri göreceksiniz.

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Bu sensörler sırasıyla

    Dış Ünite Ortam Sensörü
    Dış Ünite Kompresör Sıcaklık Sensörü
    Dış Ünite Boru Sıcaklığı Sensörü

    Şeklindedir

    Bunların dışında
    Dış Ünite IGBT Basınç Sensörü gibi elektronik kart üzerinde bulunan sensörler de mevcuttur

    Ayrıca iç ünite üzerinde de

    İç Ünite Ortam Sensörü
    İç Ünite Boru Sensörü

    Gibi sensörler bulunur.

    Sistemin Kodlama tekniğine göre sensör algı şekli aşağıdaki gibidir

    Sensör Tanımlamaları
    T1: İç oda sıcaklığı.
    T2: Evaporatör (iç ünite eşanjör) sıcaklığı.
    T3: Kondenser (dış ünite eşanjör) sıcaklığı
    T4: Dış ortam sıcaklığı
    Td: Kompresör basma sıcaklığı
    Ts: Ayarlanan Sıcaklık



    Tüm bu bilgiler doğrultusunda neden yüksek BTU sorun değil ona bir göz atalım.

    18m2 alana 9.000btu klima olması gerekirken 12.000btu takılınca neler oluyor önce ona bir bakalım.


    9.000 BTU klimanın ORTALAMA 0.6kw enerji harcadığını varsayalım. Hemen açıklayayaım ki itiraz gelmesin, inverter sistemlerde SABİT tüketim verisi yoktur. 9.000BTU bir klimanın başlangıç tüketimi 1kW dolaylarındadır, ancak ilerleyen saatlerde marka model ve kalitesine göre 0.3KW değerlere kadar düştüğü de bilinen ve ölçümleri yapılan bir gerçektir. Normal şartlarda ben forumda 0.8KW olarak belirtirim ancak burada 24 saatlik veri üzerinden hareket edeceğim için ortalamayı 0.6KW olarak aldım.

    Elektrik KW değerini KW başına 41 kuruş olarak kabul edelim ve bu değerler üzerinden

    0.6KW x 24 = 14.4KW Günlük tüketim VERİSİ

    14.4 x 0.41 = 5904 / 100 = 5.9TL günlük tüketim BEDELİ

    30 x 5.9 = 177TL aylık tüketim BEDELİ

    Olarak kabul ediyorum. yani 24 saat boyunca hiç kapatmadan 30 gün boyunca çalışan klimamızı 9000BTU da 177TL tüketim yaptı olarak kabul ediyorum.


    Şimdi aynı şekilde 12.000BTU klimayı değerlendirelim

    12.000BTU klimanın başlangıç verisi yaklaşık 1.5KW dolayındadır bunu da 1.5 olarak kabul ettim. lakin yine 24 saat üzerinden hesap yapacağımız için bu klimanın ortalama tüketim verisini de 0.7kw olarak değerlendiriyorum.

    Bu veriler ışığında

    0.7 x 24 = 16.8KW Gümlük tüketim VERİSİ

    16.8 x 0.41 = 6888 / 100 = 6.8TL Günlük Tüketim BEDELİ

    6.8 x 30 = 204TL Aylık Tüketim BEDELİ


    Bakınız STANDART kullanımda ve 24 saat üzerinden AYNI GÜÇ tükettiklerini varsayarak 9000BTU da 177TL olan bedel, 12.000BTU da 204TL ye çıktı.

    Şimdi gelelim asıl gözardı ettiğimiz yere.

    Biz bu hesaplamada her iki klimayı da AYNI SÜRE çalışacak olarak kabul ettik ancak aslında aynı süre çalışmayacaklar zira;

    Burada bir parantez açarak sizlere önce İNVERTER teknolojisindeki en önemli unsur olan FREKANS ESASINI anlatmam gerekir (Ana Konuya Tekrar Döneceğim Merak Etmeyin)

    Arkadaşlar inverter teknolojisi de, aynı on/off klimalar gibi 220Volt elektrik ile çalışır ve BTU nun büyüklüğüne oranlar kompresörüleri büyür, Kompresör büyüklüğüne oranla da fazla GÜÇ tüketirler. yani 220 Volt 1.000watt bir kompresör de olur, 220Volt 2.000Watt bir kompresör de olur.

    İnverter klimalarda da elbette aynı şekilde GÜÇ tüketen kompresörler bulunmakla birlikte bu kompresörler 3 FAZ teknolojisi feyz alınarak üretilmiş DC besleme sistemli AC motorlardır (DC MOTOR lar da var, Bu örneğimiz AC motor) Bizler her ne kadar klimalarımıza AC220VOLT enerji versek de, Bu kompresörler size yukarıda resmini yayınladığım PFC ünitesinde DC450 ye kadar yükseltilmiş enerji ile endükte edilmektedir. Burası olayın GÜÇ kısmıdır. Bir de bu olayın FREKANS boyut var ki en önemli unsur zaten bu dur.

    Sizlere olayın frekans kısmını ve Güç verilerini elbette teknik olarak da anlatabilirim lakin burada amacımız konunn ne olduğunu anlamak olduğu için müsade ederseniz arabalarımızdan örnek vermek isterim.

    Arabalarımızda da MOTOR var hepimizin bildiği üzere, bu motorların da GÜÇ anlamında HP leri var. Benim arabam 75HP dir sizin arabanız 100HP dir, diğer arkadaşın 140HP dir.

    Bunların hepsi GÜÇ göstergesidir. Ancak burada HIZ unsuru için bize lazım olan ise VİTES dir. Biz şimdi 100HP bir arabada 1 inci viteste 3000 devir ile giderken harcadığımız benzin ve kazandığımız hız ile, 5 inci viteste 3000 devir ile giderken harcadığımız benzini ve kazandığımız hızı aynı değerde kabul edebilirmiyiz? Tabi ki kabul edemeyiz.

    Bu anlamda İnverter teknolojisinin esası gücün kontrol edilmesi ve işin gerektirdiği kadar gücün sağlanmasıdır şeklinde yorumlanabilir.

    Gücün etkili kullanımı ve kontrolü, bir arabanın yolda hareket ederken harcadığı güç örneklenerek açıklanabilir. Bir arabada güç vites ile motorun dönme hızı değiştirilerek ve yakıt miktarı azaltılıp arttırılarak ayarlanır.

    O zaman;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Araba yokuş çıkarken motorun tam gücü gerekir.
    Vites küçültülür, hız düşürülür.
    Güç, gaz pedalı vasıtasıyla yakıt miktarını arttırıp ya da azaltarak ayarlanır. Motor zorlandıkça vites küçültüp gaza daha fazla basılarak güç arttırılır.


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Düz bir yolda motor gücünün bir kısmı gerekir.
    Bunun için vites yükseltilir, motorun hızı arttırılır.
    Gaz pedalına istenilen hızı sabit tutacak kadar basılır.


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Yokuş aşağı inerken motor gücünün çok az bir kısmı gerekir.
    Bunun için vites değiştirilmez, motorun hızı sabittir.
    Gaz pedalına iniş hızını koruyacak kadar çok az basılır / basılmaz.


    Tabi Şöyle bir durum var, Ne yazık ki yollar her zaman iniş, havalar da hep ılık değildir. Örneğimizdeki 2. ve 3. durumlar arasında esas olarak bir fark yoktur. Dolayısıyla örneğimizi daha basitleştirmek için olaylarımızı;
    1- Harekete Geçme, 2. Normal ve Ekonomik Çalışma durumları ile sınırlandıralım.

    Buna göre;

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    Çalışma evrelerinin sonucunu bizim için sürdürülebilir ve konfor koşullarında süreklilik olarak belirlememiz gerekir. Bu durumda her zaman için arabamızın iniş eğilimini değil düz yoldaki stabilitesini korumak öncelikli hedefimiz olmalı. (İyi izolasyon, sürekli kullanım olan ev ise klimayı kapatmamak vs)


    Arkadaşlar;

    GELENEKSEL KLİMALARDA konfor ayar sıcaklığına ulaşıldıktan sonra ortam koşullarının korunması, klimanın motoru olarak kabul edebileceğimiz kompresörün, belirli bir sıcaklık aralığında durma/çalışma (ON/OFF) döngüsü ile sağlanır.
    Ortam sıcaklığı soğutmada üst sıcaklık sınırına yükselince klima çalışır, alt sınırda durur; ısıtmada alt sıcaklık sınırında klima çalışır, üst sınırda durur. Bu sürekli tekrarlanır.
    Klima kompresörleri de araba motorları gibi çalışsa daha iyi olmaz mı?
    YAKIN ZAMANA KADAR BU MÜMKÜN DEĞİLDİ,
    ÇÜNKÜ GELENEKSEL KLİMALARIN KOMPRESÖRLERİ SABİT HIZLIYDI.

    Bakınız on/off klima

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    Inverter teknolojisinin esası kompresörün hızının istenilen güce göre değiştirilmesidir.
    Inteverterli sistemlerde kompresör araba motoru gibi sürekli çalışır.
    Klima çalışmaya başladıktan sonra konfor ayar sıcaklığı sağlanıncaya kadar kompresör sürekli sabit hızda ve yüksek basınçta çalışır.
    Klimanın yakıtı olarak kabul edebileceğimiz soğutucu akışkanı soğutucu devresinde maksimum debide dolaştırır ve yüksek verimli bir ısı transferi işlemi gerçekleştirir.
    Ortam koşullarına geleneksel klimalara göre çok daha hızla ulaşılır.


    Bakınız inverter klima

    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)


    mitsubishi msz-sf35 alındı(balkona)



    İnverter Teknolojisinin çalışma prensibini anladığımıza göre, Söz verdiğim gibi Konumuza Geri dönüyorum.

    Bu teknolojiye sahip bir 12.000BTU klima şunu yapacaktır.

    9000BTU klima setlenen ısı değerine 15 dakikada ulaşacaktır
    9000BTU klima sürdürülebilirlik adına belirlediği frekans 66 hertz olacaktır (3 üncü vites)

    12000BTU klima setlenen ısı değerine 10 dakikada ulaşacaktır
    12000BTU klima sürdürülebilirlik adına belirlediği frekans 72hertz olacaktır zira 9000 e nazaran çıkış ısısı daha yüksek, ortam ısısını daha erken konfor koşuluna getirdi.


    Toplamda 9000BTU klima 24 saatte 14.4KW tüketmişken, 12000BTU klima ise setlenen ısı değerine daha çabuk ulaşıp daha hızlı bir şekilde alt frekansa geçtiği için aslında 9000 BTU kadar fazla enerji tüketmemiştir. GÜÇ adı altındaki tüketim verisi yüksek olan 12000BTU klima, Buna keza ısı üretimi de daha yüksek olması nedeniyle setlenen değere daha çabuk ulaşıp aslında yüksek gibi görünen GÜÇ tüketimini alt seviyelere çekmiştir.

    9000BTU klima sürdürülebilirlik oranında 3 üncü vites 3000 devir giderken, 12000BTU klima aynı koşullarda 4 üncü vites 3000 devir ile ilerlemiştir. Genel ortalama ve sonuca bakarsanız 12 lik klima 9 luk ile neredeyse AYNI ve hatta bazı koşullarda DAHA AZ enerji tüketmiştir. Bunlar farazi bilgiler değil gerçek testlerde alınan sonuçlardır lakin elbette bölge koşul şebeke ev ortam kişi gibi bir çok etkene göre değişiklik gösterir.


    Burada bahsettiğim tüketim verileri ve vitesler elbette mecazi bilgilerdir. Veriler mecazi olsa da senaryo tam anlamı ile gerçektir arkadaşlar.


    Bu tüketim verilerinin haricinde bahsettiğim sensörel üstünlük nedeniyle de sahte ısı algılama olasılığı %3 seviyelerindedir.

    İşte tüm bu nedenlerden dolayı ABARTI olmadığı sürece yüksek BTU durumları sorun olmaktan çıkmıştır, lakin elbette ki düşük btu halen büyük sorun teşkil etmektedir.

    Bu yazdıklarımdan hareketle lütfen 9000BTU luk alana da 24000 lik klimayı takmayınız

    Umuyorum Detaylı ve yeterince halk Dilinde teknik olmuştur

    Saygılarımla




    Elinize sağlık mükemmel anlatmışsınız müsaadenizle bir şey danışmak istiyorum.

    Yatak odası için 17m2

    Aldığım teklifler :
    Mitsubishi Electric SF25 (9000btu) 3600tl
    Mitsubishi Electric EF35 (12000btu) 3500tl (teşhir ürünü dış ünite kapalı kutu sıfır, iç ünitede çalışmamış dendi(?) sadece vitrinde durmuş bağlantısı yapılmadan öyle söylendi emin değilim anlamanın bir yolu var mıdır çalıştırılıp çalıştırılmadığını?)

    Bide MİDEA MİSSİON VAR 9000BTU 2500TL sessizlik konusunda ve fiyat performans olarak tercih edilebilir mi?

    Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz? ya da önerebileceğiniz marka model var mıdır fiyat performans açısından benim için önemli olan yatak odası olduğu için SESSİZ olması sadece soğutma için kullanacağım o da yatarken sade.

    Teşekkür ederim....

    EF25 bile o odayı uçurur. Hele ki EF gibi bir klima oraya fazla gelir. Siz bence FH25 bulmaya bakın EF modelin bir üstüdür. 25 yıl götürür. Tabii düzgün montaj yapılırsa bakımları aksatılmazsa. FH klimalar -25 e kadar çalışabiliyor

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: unreleased

    Tam da sizin söylediğiniz gibi Midea Mission F/P olarak tercih edilebilir. (sonuçta arada 1.100 lira fark var)
    Mitsubishi'nin hava debisi Midea'dan daha kuvvetli olduğu için bize bu ses olarak yansıyor, çok az bir fark olsa dahi Midea daha sessiz diyebiliriz. Yinede beklentiyi yüksek tutmamak gerekir zira her klima elbette ses yapacaktır zaten uyku sessizliğinde de bir çıt sesi bile insanı rahatsız ediyor.

    EF35 dediğiniz Kirigamine Zen serisi mi yoksa SF yazacağınıza EF mi yazdınız?

    Arkadaş doğru yazmış EF SF modelinin bir üstüdür. EF in bir üstü de FH dir.
    Yani kısaca şöyle diyebiliriz
    FH>EF>SF>DM>HJ

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tamamdır o zaman, teşekkürler bilgilendirme için.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unreleased

    Tamamdır o zaman, teşekkürler bilgilendirme için.

    Rica ederim hocam ne demek bilgi paylaştıkça güzeldir

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: unreleased

    Tamamdır o zaman, teşekkürler bilgilendirme için.

    Genelde sohbetlerimde yazmaya çalışırım. ''Hiç kimsenin, her şeyi birden bilmesi mümkün değil, fakat en azından bilene yönlendirmek bile doğru bir yardım şeklidir''

    Ben de zaten bu anlamda bakıyorum ki forumdaşlar Marka Model bazlı sorularla geliyorlar, o zaman konuya daha hakim olan sizlere yönlendiriyorum. Benim model bilgim yoktur işin o kısımları ile pek ilgilenmediğim için. Bizim firmada bile bana sormasalar en üst model nedir bilmem, sordukları için araştırıp bilgi edinmişimdir. Herkesin ilgi alanı farklı.

    Bu vesile ile ellerinize sağlık demek geldi içimden




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.