Netflix yeni üyeliklere ilk ay 1.99 TL

din/inanç adıyla evrilen yaşam tarzı da bir nevi dejenerasyon, sorgulanamayan dogmatik yapısından ötürü ezerek, kendi gibi olmayanı silmeye çalışarak toplumun bir başka kesimini dejenere etmeye yönelik.

dizi/filmlerdeki "rahatsız olunan" içeriklerden bir bireyden başka bir bireye zarar gelmeyecekken; silahlardan, kadına (insana) şiddetin işlenmesinden rahatsızlık duyan yok. Medyayla, dizi,filmler ile toplumu değiştirebilirsin ama artık bunun önüne geçmek oldukça güç. "sınırsız özgürlük toplumda kargaşayı getirir" sözü çok doğru fakat bu sınırsız özgürlüğü kullananların yönetenler de olduğunu ve keyfi kullandıkları özgürlükleriyle "kısıtlama yapmaları, başka hayat tarzlarını engellemelerinin de" kargaşaya neden olacağını iyi görmeli.
Toplumun içinde bir bireyiz, senin hoşuna gitmeyen bir başkasının gerçeği olabilir. Sen kendin (herhangi biri) iyi yaşa, diğerinin hayatını görme, çünkü ona bugün görüp rahatsızlığını dile getirme imkanı vermiyorlar. Hayatımızı yaşarken hiç durup düşünüyor muyuz benim yaşam tarzım başkasının hoşuna gidiyor mu gitmiyor mu diyerek.

(yanılmıyorsam) küçükken bir kere hatırlıyorum, bir dizide/filmde öpüşme sahnesi var diye gözümü kapamışlardı. Bana uygun değil diye filmi izlemeyi bırakmadılar, veya şikayet edip kaldırtmadılar. İzlememi istediler ama kendileri izlediler. Netflix vb platformlarda da izlemek istemeyen gözünü kapatsın. İzlemek isteyen parasını vermiş izliyor. (önce erkek şiddetinin, silahların tvlerde ulu orta olmasının önüne geçilsin.)