Şimdi Ara

Okul Tarih Kitaplarında Talkan ve Curcan Katliamları Neden Öğretilmiyor ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
316
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Türklerin islamla tanıştığı dönemde müslüman Arap orduları tarafından uğratıldıkları katliam , kıyım ve insanlıkdışı muamele inanılmaz seviyededir. Adeta Moğol istilası gibi asker sivil demeden katletmişlerdir, çok zulüm etmişlerdir. Ondan daha kötüsü ise bölgedeki Türk kültürünü bilinçli olarak imha etmişler her türlü alimi kılıçtan geçirmişlerdir.


    Şiddetli ve kıyıci Arap - Müslüman saldırılarının Türk tarih kitaplarında adının bile geçmemesi , yoksayılması ne kadar doğrudur ?




    Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen ne kadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler. Bu kırım o vakte kadar yapılanların en büyüğüdür. Kuteybe bu kırımı diğer beyliklere ibret olması için yapar. Kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar. Bu yolun 4 fersah (24 Kilometre.) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur. Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir. Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır. Tüm bunlar hep İslam adına yapılmıştır.


    Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer. Erkeklerin çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alır. Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar. Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar. Askerlerin yorgunluk eğlencesi olurlar.


    Harzemli tanınmış Türk bilgini, Biruni Harzem’deki muasırlığın yok edilişini şu şekilde anlatır;

    Kuteybe, her çareye baş vurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, ananelerini savunanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylelikle herşey karanlıklara gömüldü. İslam Harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi ile ilgili bilinenleri artık öğrenme imkanı bırakmadı. Harzem’i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürür.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 22 Nisan 2024; 2:47:52 >







  • Müslüman Arap yayılmacılarla savaşan ve bu şekilde ilgili fatihlerin ve yeni dinin eski Sovyetler Birliği coğrafyasının Batı bölgesine karşılık düşen alana yayılmasına ket vuran Türkik Hazar Hanlığı'ndan da neredeyse hiç bahsedilmez. Dominant Türk-İslam sentezi paradigması yüzünden. Bu paradigma - tarihsel düzlemde - düpedüz yanlış. Türkiklerin - veya Türklerin - İslam harici bir tarihi de mevcut (örnek bknz: Altaylar, Gagavuzlar, Çuvaşlar, Karaman Türkleri) Her Türk Müslüman olmadığı gibi her Müslüman da Türk değil. Türkler - Hazar Hanlığı'nın Müslümanlarla asırlar boyunca süren rekabetçi ilişkisinin gösterdiği üzere - İslam'a hizmet maksadıyla yaratılmış bir halk da değil. Bu ilgili Türk-İslam sentezciliği ideolojisinin dogma inancından başka bir şey değildir. Ama bunları söylerken dikkat etmelisiniz. Söyleyince burunlarından soluyorlar. Göz damarları öfkeden ve hızlanan kalp atışlarından ötürü büyüyüp kızarıyor. Bir çeşit rage geçiriyorlar. Öfkeden adeta kilitleniyorlar. Bence o an bir şey bile düşünemiyorlar. Daha küçüklükten şartlandırıldıkları, tarih biliminde yeri bulunmayan dogmalara meydan okunmasını kaldıramıyorlar. İnsan evrimsel tabiatı itibarıyla kabileci, ayrıca eğitim sistemi de berbat ve ideolojik, hani onları neden böyleler diye de kolay kolay suçlayamam.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Türk - İslam sentezi kavramının ABD tarafından komünizm ile mücadele etmek için oluşturulan bir söylem olduğu söyleniyor. Nitekim milliyetçilik özünde şehirli ve seküler bir anlayışken dindarlık ise daha köylü bir kavram. Aslında bu ikisinin bir araya gelmesi ve uyumlu olması teorik açıdan çok fazla oturan birşey değil.


    Yalnız eğer tapınılan din o halka aitse durum değişiyor. Yani Türkiye'de milliyetçilik ile İslam dini çatışırken bu çatışmanın nedeni İslam'ın bir Arap dini olması ve Arap kültürünü taşıyarak başka bir ulusa bu kültürü beraberinde zerk etmesi. Bu nedenle milliyetçiliğin dini dışlaması sık görülen bir olgu. Fakat aynı Türk milliyetçiliğini Gök Tanrı inancına yönelik tavrına baktığımızda seküler milliyetçilerin arasında bile oldukça olumlu bir bakış olduğunu görebilirsiniz. Bunun nedeni dine çok düşkün olmalarından çok Gök Tanrı dininin Türk kimliğinin bir parçası olarak görülmesinden kaynaklı. Fakat dediğim gibi bu olumluluk bile samimi sayılmaz nitekim bakış açısı seküler kalmaya devam ediyor.


    O nedenle bu sentez kavramı belki bir biçimde atıyorum siyonizm veya Arap milliyetçiliğine uydurulabilir ancak Türkler veya Avrupalılar gibi ulus ve dinin ayrı kaynaklardan geldiği toplumlarda yürümesi oldukça güç





  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.