Oldum tabiki .. Ama tam bir amelelikti nöbetçilik olayı kim nederse desin
Şuraya git şuraya git öğretmen çıkar nöbetçiii diye bi bağırır gidersin yanına öğle yemeklerinde öğle yemeğini alırsın vs. he ben bunların hiç birini yaptım mı yapmadım
Arkadaşlar sağolsun çok güzel idare ediyorlardı beni
Ben yatılı okulda okuyorum ve gündüzlüler okulda pansiyonlular pansiyonda nöbet tutuyor.Amele gibi tüm pansiyonu temizliyoruz 20 tane koğuş var; daha 2 hafta önce nöbetçiydim.Tüm gündüzlüler nöbet tutup derslerden kaçmak isterken biz nöbetin bi daha gelmemesi için dua ediyoruz, Buradan tüm yetkililere sesleniyorum şu pansiyon nöbetini kaldırın 1 tane hademe alın hem işsizliğe bir nebze katkı olur
ne güzel günlerdi , bizde nöbetçiliği lise 1 ler yapıyordu , o zaman en az 15 kez nöbetçi olmuştum.. okulda nöbetçilik konusunda pek ciddiyet yoktu , arkadaşla gidip hemen nöbetçi belgelerini alıyoduk , sonra aşağıya inip basket futbol falan oynuyoduk , kimse birşey istemiyodu tek görevimiz ziyaretçi gelirse adını yazmaktı okadar , onuda doğru düzgün yapmıyoduk zaten.. çok güzel günlerdi ya..
Resmi olarak çok oluyordum ama genelde o sırada evde uyuyor veya okulda oyun oynuyor oluyordum
süper oluyodu ben arkdaşlarda siparişleri alıp patso ya giderdim millet dersteyken bu arada üsküdar ticaretti okul
Lise hayatım boyunca bir kere olmuştum. Onda da sevdiğim kızla birlikteydim. Şeytan tüyü mü var ne
İmzamı atar eve uyumaya giderdim nöbetçilik günlerimde
nöbetim olduğu zaman sabah gider gitmez ilk iş telefonun fişini çıkarmak olurdu
böylece çay çorba işlerini bana yaptıramazlardı
quote:
Orjinalden alıntı: yakup13
Heytt be ne günlerdi
cooooook heyt be anılarım fırladı birde ne gunledi butun bi gün nobetci olurduk valla hiç de derse girmezdik giremezdik daha dogrusu
Bence nöbetçilik kalkmalı,
Bir ders bir mıh bir nal bir at bir komutan bir ordu bir devlet.
Eğitimde sürekli yeniliklerin konuşulduğu, TKY’den (Toplam Kalite) ve AB standartlarından bahsedildiği ülkemiz devlet okullarında hala çocuklara nöbet tutturulmaktadır. İlköğretim Kurumları Yönetmeliği “Öğrencilerin Nöbet Hizmetleri” ile ilgili 138.maddesi şöyledir; “Küçük yaşlardan itibaren görev ve sorumluluk duygularını geliştirmek, okulun yönetim işlerinde görev almalarını sağlamak amacıyla 5.6.7 ve 8 inci sınıf öğrencileri, okul yerleşim alanı içinde nöbet görevlerini yürütürler. Öğrencisi yeterli olmayan okullarda 4 üncü sınıf öğrencilerine de nöbet görevi verilebilir.”
Beş bin nüfuslu bir okulun kapısının önünde nöbet tutturulan 5 inci sınıf öğrencisinin omzuna bindirilen bu görev ve sorumluluk duygusu sizce de biraz ağır olmuyor mu? 12–13 yaşlarında bir çocuğun, koskoca okulun bekçiliğini yaparak güvenliğini sağlama girişimi gerçekten sorumlulukların en büyüğü olsa gerek! Birde okul çevresinde var olan tehlikeler dikkate alınacak olursa bu durum gerçekten yönetmeliği de aşan ciddi bir sorundur. Ve bu ciddi sorun; maalesef ne hükümetin nede Milli Eğitim’in gündemine girebilmektedir.
Diğer taraftan “nöbetçi öğrenci” tanımlamasıyla öğrencilerin okul idarecilerin -ki bunlar aynı zamanda birer eğitimci ve en az bir sivil toplum örgütüne üyedirler- odalarını silip süpürmek üstüne birde onlara çay servisinde bulunmakla da görev ve sorumluluk duygularının gelişeceği bekleniyor! Yani hizmetçilik yaptırarak çocukların görev ve sorumluluk duygularının gelişeceği umuluyor. Vahim olan bu eğitimci ve sendikalı okul idarecilerin nöbetçi öğrenci uygulamalarını olumlu bulmalarıdır. Bugüne kadar nöbetçi öğrenci uygulamasını eleştiren bir tek okul idarecisine rastlanılmadı! Derste olması gereken öğrencisinin kendisine çay servisinde bulunmasına “görev ve sorumluluk bilinci gelişiyor” gerekçesiyle ses çıkarmamaları gerçekten eğitim adına üzücü bir tablodur. Yönetmelik bir kez daha okunduğunda(madde 138) şu ince ayrıntı gözden kaçmayacaktır.” Öğrencisi yeterli olmayan okullarda 4 üncü sınıf öğrencilerine de nöbet görevi verilebilir.”Burada “öğrencisi yeterli olmayan” ne anlama gelmektedir? Eğer gerçekten görev ve sorumluluk duygusu verilmek isteniyorsa yeterli öğrenci şartı aranmamalıdır. Buradan kanımca “hizmet” kastedilmektedir.
Devletin belirlediği müfredatlarla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren özel okullarda böylesi bir nöbetçi öğrenci uygulamasına rastlanılmamaktadır. Yani bu durumda özel okullar çocukların görev ve sorumluluk duygularının gelişmelerinin önünde engel mi oluyorlar. Elbette hayır, çünkü bu tip bir uygulamanın bununla bir alakası yoktur.
Çocuklar çalıştırılamaz;
UNİCEF Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 32/1 maddesi: “Taraf devletler, çocuğun ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul eder.” Der. Uluslar arası çocuk hakları sözleşmelerini de aykırı olan bu nöbetçi öğrenci uygulamasının bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Ve çocukların derslerine devamı sağlanmalıdır. Çünkü çocuklar okulu koruyamazlar, idarecilere hizmet edemezler, odalarını silip-süpürüp üstüne birde çay servisinde bulunamazlar…
Özgür bir toplumun ilim, irfan, ahlak ve vicdan sahibi kaliteli yurttaşlarını yetiştirmenin yolu elbette ki eğitim kurumlarından geçer/geçmelidir de. Bu yüzden eğitim kurumları söz konusu olduğunda yenilikçi, modern, AB standartları ölçeğinde, bilimsel uygulamalara ve yönetmeliklere gerek olduğu bilinmelidir. Ve bu bilinç ve sorumlulukla hâlihazırda uygulanan yönetmelikler gözden geçirilmelidir.
Okulları; idarecileri donanımlı(kaba ve otoriter değil)daha modern, daha özgür ve bilim üreten ortamlar haline getirmek elbette mümkündür. Yeter ki yenilikçi, özgürlükçü ve bilimsel bir kafa yapısına sahip olalım. Bu tip yönetmelikler eğitimcilerin kılık-kıyafet yönetmeliği dâhil, demokrat, özgürlükçü bir zihin yapısıyla yeniden değerlendirilmelidir. Eğitimcilere yönelik nöbet yönetmeliğinin de içeriği kesinlikle eğitimle doldurulmalıdır. Eğitimciler sadece belirlenen gün ve saatte okul koridorlarında çocukların birbirlerine çarpmaması için gayret göstermekten başka bir işe yaramamaktadırlar.
Çocuklarımızın psikolojik ve sosyal gelişimleri ve okulundan edineceği sorumluluk duygusu sadece nöbetçi öğrenci uygulamalarıyla sağlanamaz. Onları hayata hazırlarken, sorumluluk sahibi birer yurttaş haline getirirken çok dikkatli olmak zorundayız. “En iyi hizmeti veren, sorumluluğunu en iyi bilendir” gibi saçma ve eğitimle alakası olmayan aldatmacalarla vakit kaybetmemeliyiz.
Hele bir de kendi sınıfınıza gittiğiniz anlar olur ya... Sevilen öğrenciyseniz bir de herkes laf atar, havalı havalı bakışlar atarsınız, 20 saniyede muhabbet edersiniz... Mazi
Lise de nöbetçi olacağım günler okula gelmezdim
Ne günlerdi be
2004 gibi ortaokuldayken nöbet tutmuştum.Canım sıkılıyordu hep.Bide lise 2 de nöbet tutmuştum.Sağda solda geziyordum öyle
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme