Şimdi Ara

Ölüm ve Sonrası

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
30
Cevap
1
Favori
2.480
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba.
    Forum da hemen hemen hergün birkaç saat vakit geçiririm. O yüzden burada bir konu açmak ve forum üyelerinden yorum almak istedim çünki hem bu tarz konularda dini açıdan fikirleri olabilecek hem ilmi açıdan fikirleri olabilecek hemde inanılmaz açık fikirli , hayalgücü yüksek hem ciddi hem esprili bir sürü değerli arkadaşlar var.
    Lütfen çok fazla konudan sapmadan ( birbirinizi aşağılamadan ,kırmadan, başka birinin fikrine saygı duyarak ) yorumlarınızı atın.

    Kesinlikle elde edilen bir bilgi yok fakat benim merak ettiğim ne düşünüyoruz?
    Öldükten sonra ne olur ? Hemen sorgu sual mi olur ?Arafta kalırmıyız ? Diğer ölenleri eş zamanlı görebilirmiyiz vs gibi .
    İllaki bu sorulara cevap vermek zorunda değilsiniz.
    Alan tamamen sizin.İster dinen ister ilmi isterseniz fantastik cevaplar verin.
    Konuya ilgi gösteren arkadaslara şimdiden teşekkürler.
    Ölüm  ve Sonrası

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi **Nightmare** -- 9 Temmuz 2017; 18:34:9 >
  • **Nightmare** kullanıcısına yanıt
    düşünceni paylaştığın için teşekkürler.
    + konuyu öne çıkarmak için oy kullanırsan çok sevinirim.yöneticiler maalesef sadece burada izin verdi bu konu için.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi merkingtr -- 9 Temmuz 2017; 17:43:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ölüm denen kavrama biraz farklı yaklaşmak istiyorum.



    Onun yerine ulum diyelim. Olum bana göre zaten doğuma bağlanmış bi sureç olarak olume verilmiş bi muhleti yaşam diye yaşadığımızı biliyorum aynı zamanda bu durum bundan fazlası da değildir diye düşünüyorum.



    Bu duşunuşe göre bizim açımızdan olum bizi halkettiğini duşunduğumuz yapının bize ul(ol) diyeceği bi zamanla eş zamanlı ve olum hadisesi ile de zirve yapacak bi başlangıça iklab edecek.



    Yani biz an ve an ol' u yaşadığımız gibi olum anında bu durum kemal bulacak.



    Bi tevile ölüm ( ulum) ilahın ulusu yani tesbih olarak Allahuekberu denen surece denktir. Kişi dünyaya bakar ve bu tesbihi hakkıyla ifa eder veya ifa etme konusunda bi gerekçe gorurse ulum(olum) amacı husule getirmiş olur.



    Dikkat edilirse ikili bi ayrım yaptım. Biri halisane her şarta rağmen ilahı ulu bi makam olarak görüp yaşama gayretinde olan kimse diğeri ise dünyaya bakıp reel bi halle bu dünya ilahi kudretin ululandığı bi yer değil diyen gerçekçi bi gözün bakışı.



    Bu iki kavram da samimiyet şartıyla bence denktir. Biri mummin diğeri ise mummine yapılanı veya eden iki ayrı goz gibidir.



    Bu hususta bana göre Allahuekberu tesbihinden ziyade subhanallahu yani tenzih makamı da anlamlıdır. Bu gozlerden biri bunu kayıtsız şartsız yapsa diğeri şüphe etse bu dahi bi denkliktir.



    Ancak en önemlisi elhamdulillahu denen şukur makamıdır ki eğer ki bu dünyada bi kimse bu 3 kavramı halisane ve diğer gözün de tasdikiyle yapabilirse belki 2. Bi halkin gereği bile olmayabilir.



    Ancak bana göre dünya ilahı kudretin buyukluğunu tasdikle anlam kazanır ve subhana ya da hamdulillah makamları olumden sonra vuku bulur.



    Devamını getirmeye çalışırım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ölümden sonra bedenimiz oluk oluk akan petrole döner. Ruhumuz bilemeyeceğimiz bir ışığa karışır. Fakat bu cennet mi olur, cehennem mi olur, enerji ya da kuzey ışıkları mı olur ancak tanrı bilir.
  • Öldükten sonra kıyamet gününe kadar ölüsündür, uykudasındır. ALLAHu Teala kıyamet günü ölüleri diriltir. Ölümünden kıyamet günü dirilişe kadar zaman sende çok hızlı geçer. Sanki 1 gün veya 1 günden daha az uyumuş gibi hissedersin. Dirilişten sonra mahşerde hesaba çekilirsin. Sonra cennet ve cehenneme sevk. Böylece sonsuz hayat başlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Olumu maddi bedenin yok oluşu olarak duşunelim. Buna göre insan atomlarına ayrılır ve elementsel bi değer olur. Olumun sonrası topraktır toprak ve materyaller de konuşabilir dersek insan bi donuşumdur.



    Kainatın taşının toprağının lisan kazanmış hali gibidir. İlahi kudret olabilir ancak konuyla ilgisi yoktur. Bi nevi hal bi nevi ol bi nevi değişim veya evrimsel bi sureç.



    Ne olursa olsun ulaşması gereken bi değer sabit olmalıdır. Buna göre insan bi incir ağacı gibi olma amaçlısıdır. Bi eril ağacı dikersin 10 tane dişi çeneği doller ve ağaçlar yemiş verir.



    1 i 10 a bedel bi ahlak denebilecek yapıcı bi unsuru ruzgara toprağa karıştırır. Erilin ustun olduğu bi alemde ustunluğun ozu olan eli gozu kulağı olmayan bi varlık bunu nasıl yapabilir diye düşünen olume karşı dunyevi cevabın ağırlığı bu olsa gerektir.



    Olunce ben aile sahibi olmuş olamam diyen kimse kendisini diri iken bu şekilde tanımlar ve insanın ozunu incir gibi bi ağaçta görür.



    Çamur yiyip sut veren bal tadı olan şey geceleri oğluna ballı sut ikram eden iki ebeveyni hiç bi zaman unutturmaz diyelim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Öncelikle ruh diye bir şey var mı sorusuna cevap vermek gerek, eğer olmadığını düşünüyorsan ölüm sonrası sadece hayati fonksiyonların sonlanması olur o kadar. Yok ruh diye birşey var diyorsan yani buna inanıyorsan mensubu olduğun inanç sisteminin bu konuda söylediklerine inanırsın. Mesela antik mısırda öldükten sonra yanlış hatırlamıyorsam anubis kalbini çıkartıp terazide doğruluk tüyüyle tartılacağını ondan hafif veya eşit gelirse cennete gideceğini düşünürlermiş. günümüz semavi dinlerinde kıyamet gününden sonra herkesin tek tek sorguya çekileceğine inanılır.
    Zaten dinlere inanma öğretilerin tamamına inanmak şeklinde olduğu için (bir hristiyan ben hristiyanım ama hz. isanın 3 gün sonra dirilip göğe yükseldiğine inanmıyorum deme durumu olmadığından) onun ölüm sonrası inancı neyse o şekilde olur
  • Dinlere inanmayan biri olarak ölüm sonrası için net bir fikrim yok(makul düşünce budur çünkü hiç bir kanıt yok). Cennet ve cehennem olmadığını düşünüyorum fakat farklı bir boyutta yaşamaya devam edebiliriz. Belki de sonsuza kadar yok olacağız. Bu konuda şu ünlü söz bence konuyu iyi aydınlatıyor:

    non fui fui non sum non curo
    "yoktum, varım, olmayacağım, umrumda değil"
  • ölüm sonrası bi hesap ve bu hesaba bağlı bi var oluş varsa dünyadaki yaşanan şeyler ne?

    hesabı kitabı ölümün sonrasına atmak ne denli doğru olur?

    hayat içerisinde anlaşıldı ki ölümden sonra hayat var diyen ilahi bi kavram değil bizatihi biziz. biz ölüyoruz ancak neslimiz devam ediyor ve biz olmadan onlar aslında yok veya hiç mesabesinde olacaktı.

    bu nedenle hayat denen şeyde karşılaşılan bi kısım duygu ve düşüncelerin de bi şeyin hesabı olma ilkesi mevcuttur denebilir. insan ölümden sonrasına dair bi kısım metafizik bulgular taşır ancak bu bulguları ifade şekli doğum yaşam ve ölüm şeklinde görülür. evladımsı suret gayet fiziksel bi varolum iken aslında ebeveynin ölümü halinde metafiziksel bi varoluşu daha başından beyan eden bi belirtece benzer.

    neden fizik ve ona bağlı metafizik kavramı dedik? zira fiziğin fizik ötesi hali ile ilahi kudretin fiziği ve ona bağlı metafiziği denen süreçleri ayrıştırmak gerekiyordu.

    rabbin fizik denen halden anladığı müşahhaslaşma ve onun getirilerinden olan bu müşahhasın yaratıldığı bi fabrika iş yeri veya imalathane hükmünde düşünülen ruh argumanı nedir? bunun fiziksel şahsiyeti olan melek anlayışı ne şekilde gökte iken yerde insan suretasında okunmuştur?

    insanı anlama ve tanıma denen yortuda bu sorular cevapsız değil. bakınız melek anlayışını ister angel ister melek ister da'Du diyin bunlar insanların lisanlarında ve aile denen yaşamlarında yer etmiş. yani insan aslında bi meleğin yokluğu halinde dahi metafiziksel bi çıkarımda bulunmuş.

    ilahi kudret varsa veya yoksa diye düşünmek yerine ilahi kudrete izafe edilen yaratılışın dışındaki haller bakımından insanın ilahi kudrete öykünen yapısı ruh argumanına karşı bi karmayı ihtiva etmesi nedeniyle mevcuttaki insanın metafiziğe bakan yönü ilahi kaynağa öykünme bakımından eleştiriye tabi tutulmuştur.

    bizden önce gidenler evlilik, hayat mücadelesi, savaş, açlık vs felaketler konusunda tüketici davranmış ve gelen nesil bakımından bu tüketici unsurlar ilahi kökene öykündüğü ölçüde yok sayılmıştır.

    bi aile kurmuşlar yeni nesil nikahsızlığı tercih eder hale gelmiş. bi sofra kurmuşlar dürüst insan ilah nerede demeye başlamış. bu açıdan insanın metafiziği adına şu kurla çok önemlidir.

    düşünce şekli bakımından şöyle diyelim. bi erkek bi kadınla bekaretlerini kaybedecek şekilde birlikte olup bakir bi kız veya erkek dünyay getirse bu doğan neslin temizliğine değil o iki ebeveynden eksilen şeyin ne olduğuna delildir.

    o iki birey akla hayale gelmeyecek şekilde neyi kaybettiklerini beyan eder ve arayışları da ona yöneliktir. evladımsı suretin artık evlat olmadığı, anne baba denen bireyin de anne ve baba olmadığı günümüz tıp verilerinden bilinen şeyler.

    ölümden sonrası adına bi arayış varsa ebeveynlerin aradığı saf tenmiz anlayış ile evladımsının aradığı gerçek ana baba kavramları cennet cehennem arasat gibi duraklarla anlam kazanmış gibidir.

    kitabullahtaki duraklara bakarsanız aslında anlam ve meal ilmi gereği bu duraksamaların dahi bi arayış olduğu hissedilir erbabınca da bilinir diyelim.

    konu bakımından insanın metafiziği kaybettiği doğru ifade ile kendisinden eksilen şeyi aradığı bi aleme iklab ile anlamlıdır. bunun dışında bi şeyi arıyor olamaz diyebiliriz. doğum ölümün mühleti iken insanın yaşamsal boyutunun metafiziğinin ölümden sonrası ayracına girebileceği bi lüxü yoktur diye düşünüyorum.




  • eğer bu dünyada bir varlık amacımız varsa(biz bunu bilsekte bilmesekte, var ise yok desekde demesekte) eminim ki yaratıcı var ise onun insan fıtratına koyduğu ahlak çerçevesinde insanları yüksek bir adaletle yargılayıp cennet cehennem olgularına hakedene vericektir.



    herşeyin maddeden mütevellit olduğunu düşünürsek ruhun bir anlamı kalmıyor. ölümden sonrada sadece yokluk. hiçbirşey yok. bunu düşünmekse hiç iç açıcı birşey değil. dinlerin özellikle İslamın bu konular hakkında çok söyledikleri var. mantık çerçevesine oturttuğumuzda da gayet akla uygun düşünceler var ayetler var. her şey madde ise hiçbirşeyin de anlamı yoktur. nereden geldiğimizi bilmediğimiz gibi nereye gidiceğimizide bilmiyoruz. önemli olan akla ziyan düşünmemek, ahlaklı davranmak, yaşamak. önemli olan bu. iyiliği elden bırakmamak. en başta insan olarak benimsememiz gerekenler; yardımcı bir insan olmak, kötüye zora yetişmek el uzatmak, insan olur hayvan olur bitki olur ağaç olur çevre olur hepsine ahlaklı davranmak el uzatmak, en azından vicdanını dindirmek. ama bunu isteyerek içinde olarak yapmak. mesela sen sokakta bir köpek görürsün yaralıdır cılızdır belkide bikaç gün sonra ölcek bir haldedir. hemen gidiyim ona su ve yemek veriyim diye düşünürsün. bu doğru ve güzel olan. bu insana güzellik katar iyilik getirir. bi başkasıda yine o köpeği görür ve umursamaz ve o köpeği kendi haline bırakır. bu yanlış olan. bu insana kötülük getirir. bu bakış açısını bütün canlılara yayıp uygulamak eğer ölümden sonra yaşam varsa bizim için gerçekten çok getirileri olucağını düşünüyorum. eğer zalim, zorba, yalancı, umursamaz, gamsız, keyifci, kendinden başkasını düşünmeyen bi yaşam tarzını benimsersek ölümden sonra bize ceza azap geliceğini düşünüyorum.



    herkes birşeyler söyleyebilir bu konu hakkında, kimi ölümden sonra hayat var kimi yok der. ama kimse bilmiyor gerçeği. gidipte dönen kimse yok. ölümden sonra hayat var demekte yok demekte kendi düşüncelerini kusmaktan başka birşey değil. dedim ya kimse gidipte görüpte dönmedi. bunun ve herşeyin cevabı ölümle gelicek.ama eğerki ölümden sonrası yokluksa herhangi bi cevap olmasınında artık bi önemi yoktur, çünkü biz yokuz, ne duyabiliyoruz ne görebiliyoruz ne hissedebiliyoruz ne algılayabiliyoruz, ne karanlık ne gri nede aydınlık, hiçbirşey yok.

    düşünüp iyi ve ahlaklı olmaktan başka çaremiz olduğunu sanmıyorum. bunun dışında sana mantıklı gelen düşüncelerinle uyuşan ideolojilerin içinde barınabilirsin. İslam mesela düşüncelerine mantığına uyuyodur. ozaman o yolda ilerler gider ölürsün. ama bunun yanında ahlakı iyiliği bırakmadan. gerçi İslam bunlarıda içinde barındırıyo. söz konusu inanç birşeyin var olduğuna inanmak. bilmek ile inanmak arasında fark var. bildiğimiz birşeyi reddedemeyiz, inanç ise, var ise de yok ise de bilmediğimiz halde de inanmaktır. çünkü başka çaren yoktur ki, bütun

    duyularınla görüp bilsen zaten inancı da geçmiş olucaksın, biliyo olucaksın. yani bildikten sonra inancın pek önemi kalmıyor. şöyle açıklıyım. öldükten sonra yaşam varsa tanrı varsa biz onu bütün duyularımızla görüp hissedicez, burda inanmak yada inanmamak gibi bi seçeneğimiz yok. inanç bu yaşadığımız dünya'ya ait birşey. inanmak yada inanmamaksa insan kişisine kalmış birşey.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • cevaplar için teşekürler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öncelikle belirteyim Tanrı'ya inanan ve dinlere inanmayan birisiyim.
    madem merak ettin söyleyim. İyiler öteki dünya'ya gidecek. Bu dünyada herşey iyileşmiyor ama öteki dünyada herşey iyileşecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-5966A6FE1 -- 11 Temmuz 2017; 22:31:22 >
  • Konuyu hortlatayim :)

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bunu anlamak bukadar zor mu ? İnsanlar sürekli ölümü soruyor.SSD ve HDD'yi bozarsan içindeki veriler yok olur.Nöronlar biyolojik olarak benzer görevi üstleniyor.Biyolojik bedenin yokolursa Nöronların yokolur.Nöronları yok olursa sen yok olursun .Rem uykusunda olmak gibi tek farkı standby modundan uyanmıyorsun sonsuza kadar sürüyor.(ölen kişi için yaşanılanları ifade ettim-anlamayana)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 17 Eylül 2022; 13:30:13 >
  • Insan bedeni bir anten gibidir onu bir alici bir TV gibi dusunun. Insan bilincini ise bir TV yayini olarak dusunun. Insan bedeni olunce yani TV bozulunca buna ragmen yayin devam eder. Baska bir TV ile o yayinin frekansini ayarlayip izlemek mumkundur. Dolayisiyla bilinc sonsuzdur, ölümlü olan bedendir.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • sanki gidip geldik anasını satim sadece varsayım bunlar

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • mosasaurus kullanıcısına yanıt

    Bir yere gidip gelme yok.Sönüceksin yokolucaksın. Doğumdan öncesi hakkında hatıran yok çünkü yoktun.Aynı durum..Bunu bilmek için bilimi takip etmek yeterli kahinliğe gerek yok.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 20 Eylül 2022; 10:10:51 >
  • aynen knk

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.