Şimdi Ara

Önüm Arkam Sağım Solum Çöplük

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
465
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Önüm Arkam Sağım Solum Çöplük

    Çöplük

    Sıkıştırılmış hayatlar

    'Önüm Arkam Sağım Solum Çöplük'te, kent çöplüğünün yanına kurulmuş bir mahalle ve yaşayanlar anlatılırken Türkiye'nin örtbas edilen gerçeklerine de burada değiniliyor
    ASLIHAN GENÇAY
    • ÖNÜM ARKAM SAĞIM SOLUM ÇÖPLÜK
    Mehmet Alper, Erko Yayıncılık, 2005, 155 sayfa, 5 YTL.

    Yaşadığımız metropollerin yumuşak karnı olarak tarif edebileceğimiz gecekondu mahallelerinden birindeyiz. Yalnız bu mahalle kent çöplüğünün yanında kurulmuş, yaşayanlarsa genelde kırdan kente göç etmiş insanlar... Elbette sadece onlar değil aynı zamanda her mahallede olduğu gibi devrimci-demokrat öğrenciler ve mahalle sakinleri de var. Ve bu ortamda yaşadığımız hayatın gerçeklerini çok yönüyle yansıtan öykümüz başlar...
    İşte edebiyat öğretmeni olan Mehmet Alper'in ilk romanı Önüm Arkam Sağım Solum Çöplük, bu mahalledeki hayatı ve yaşayanları anlatıyor. Genelde toplumsal sorunlardan beslenen kitapta olaylar, mahalledeki çöplük, yarattığı sorunlar ve mahallelinin çöplüğü kaldırmak için verdiği mücadele ekseninde dönerken, mahalle sakinlerinin yaşam kesitleriyle Türkiye'nin genelde örtbas edilen, demokrasicilik oyunları oynanırken pek anılmayan tablosuna da değiniliyor. Açarsak; kırsaldan metropollere göç eden, yaşamını bir biçimiyle, tüm aile bireyleri çalışarak idame ettirmeye çalışan insanlar ve onların yaşamında da ekonomik sıkıntılar, feodaliteyle kapitalizm arasında sıkışmışlık, kültürel etkilenme, yozlaşma, cinsel ile sosyal bastırılmışlığın özelde gençlerin hayatında yarattığı sağlıksızlık ve sapmalar var kitapta.
    Varoşa reva görülen
    Ya da sol siyasi eğilimli gençlerin evleri basılarak yapılan infazlar, hapishanede yatan siyasi tutuklu akrabalar, yaşanan ölüm oruçları, arazi mafyasının mahallelinin mücadelesini engellemek için yaptıkları... Son bölümdeki çöplük patlamasıysa tüm bu zorluklar, baskılar, sıkışmışlıklar ve çıkışsızlıklar arasında gecekondu insanına reva görülen bir final niteliğini de taşıyor denilebilir. Yani bu sorunların hepsi bir biçimiyle kitapta işleniyor. Türkiye'nin değinilmeyen gerçeklerine el atması ise kitabın olumlu taraflarından.
    Edebi sorunlar
    Lakin yine aynı konu örgüsünden başlayarak olumsuzluklara gelirsek; mahallede ülkü ocaklarına mensup sağcıların ve solcu, devrimci-demokrat insanların mahalle çöplüğünü kaldırmak için dahi olsa bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı aşikâr. Dolayısıyla bu kurgu, ne kadar zorlama ve-yazarın toplumsal ele alış biçimine oranla-inandırıcı değilse, sol görüşlü legal öğrenci evinde polis baskını esnasında silahlı çatışma çıkması da o derece dayanaksız. Yine ölüm oruçları da kitapta işlenen yanıyla, devletin çıkardığı af kabul edilmediği için, tamamıyla suçluluk kavramının reddedilmesi ve bunun devlete kabul ettirilmesi-ki mantık olarak doğrudur-talebiyle yapılıyor, bilinir ki bu da ülkemiz cezaevleri tarihinde şimdiye kadar yaşanmamış ve kanaatimce de yaşanmayacak bir olgu. Tüm bunlardan hareketle kısaca, ele aldığımız bir fantezi romanı olmadığından, bu konular daha çok ve detaylı bir araştırma yapılarak yazılmayı hak ediyordu.
    Edebi açıdansa ilk roman olduğunu kabul etsek, dilin akıcılığı, sadeliği ve duruluğunun hakkını versek de kitabın bir roman içeriğini doldurduğunu söylemek güç. Öykü hatta senaryo formatına daha yakın da denilebilir. Kişilik çözümlemeleri ve derinlikleri, betimlemeler edebi açıdan eksik ve sade dil bu eksikliği meşrulaştırmıyor.
    Sonu boşlukta bırakılarak her okuyucunun kendi yorumu ve okuyuşuna sunulan kitap, iyimser olarak baktığımızda biraz konu sıkışması yaşasa ve dolayısıyla büyük olayları bilgi notlarıyla geçiştirerek, özelde kişiler üzerinde yarattıkları etkilerin tam bir çözümlemesini yapamasa da toplumsal sorunlar bazında derdini anlatıyor, sorunları gözler önüne seriyor ve yazar vermek istediği mesajı verebiliyor. Son sözü de sonuç bölümünde yer alan güzel ve yerinde bir mesaja bırakalım: "İşin özü burada zaten. Tanıdığımız insan sayısı, tanımadıklarımızın sayısına oranla denizde bir kaşık su... Tanıdıklarımızın sorunları, dertleri, acıları, çıkmazları gibi, hatta daha büyüklerini yaşayan milyonlarca tanımadıklarımız var. Onların durumunu merak ettiğimiz zaman dünya güzel olacak."

     Önüm Arkam Sağım Solum Çöplük



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mehmetalper -- 19 Kasım 2005, 15:11:42 >







  • Çok harika bir yapıt olmuş.Geçen hafta okuma şansım oldu.Herkese öneririm.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.