< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maviufuklar -- 31 Ocak 2022; 16:32:35 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
OSMANLI BİR TÜRK İMPARATORLUĞU MU? (2. sayfa)



-
-
Osmanlı kendisini Türk olarak görmezken dönemin çağdaş belgelerinin hepsinde Osmanlı'ya Türk , Osmanlı padişahı da ise Türk hükümdarı - Büyük Türk vb denmesine nasıl bakmamız gerekli.
Evet Osmanlı kendisine Türk demiyor fakat kendi doneminde çevresindeki tüm ulusların tarihi belgelerinde Osmanlıya Türk dendiği somut bir gerçek
Hatta biraz daha ileri gideyim , ilginç bir şekilde Anadolu'ya Türkiye denmeden önce ,Macarlar 900 - 1000 yıllarında Dacya bölgesine yerleştikten sonra, Bizans kaynaklarında Macarlarin yaşadığı bölgede Turkia olarak geçiyor.
Kısacası bu açıdan baktigimizda saman adam iddianizda bazı pürüzler var gibi görünmekte.
Sonuç olarak evet Osmanlı kendisine Türk demiyor ve Türk sözcüğü kötü cagrisimlara sahip fakat Osmanlı'nın cevresindeki tüm devletler ise Osmanlıyi doğrudan Türk kelimesi ile tanımlıyorlar .
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Fatih kendine kayser-i rum diyor
-
Osmanlının türk olmadığını gösteren padişahların annelerinden çok bürokrasinin devşirmelerden oluşmasıdır Yeniçeri ordusu dahi devşirmelerdir yani Osmanlıya Türk demek Bizansa islam devleti demek gibi bir şeydir :). ayrıca son dönemlerini göz önüne almazsak türk sıfatı osmanlıda köylü ya da cahille eş anlamlı kullanılmıştır. devletin resmi yazışma dili dahi türkçe değil arapça ve farsçadır. halkın konuştuğu ise türkçeden sırpçaya kadar çeşitlilik gösterir. osmanlı padişahları "türk" olarak adlandırıldığını batılılardan öğrenmiştir. öyle ki ülkenin adını venedikliler çoktan koymuştu bile Turchia
Bir diğer araştırmalara göre ise bizansin kademeli olarak anadoludan çekilmesi sonrası Osmanoğulları bölgede kalmış ve müslüman olmuş rum soylu bir ailedir ki (Köse mihal veya mihail kosses gibi bir Harmankaya tekfuru Osmanlıya Akıncı beyi olmuş bir rumdur mesela) buda bir kanıt olabilir osmanlının Türkmen olmadığına dair nitekim daha en başından beri bizans tekfurlariyla sıkı fıkı olmalar, kız alıp vermeler vs ordu ve devlet yapısına baktığımızda ise türk devletleriyle hiç alakalarinin olmadığını görüyoruz. tıpkı bizans gibi ordunun büyük çoğunluğu piyadelerden oluşmaktadır. fatihin kendisini roma imparatoru ilan etmesi dikkate değerdir. devşirme sistemi başlı başına bir kanıttır, hic bir türk devletinde böyle bir sistem görülmez
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 30 Ocak 2022; 19:3:43 >
-
Aslında, burda bir devletin kendisini nasıl tanımladığı da önemli gibi. Avrupalıların Osmanlıyı nasıl tanımladığıyla ilgilenmek bana bu konuda - doğru cevabı arıyorsak eğer - doğru bir yaklaşım gibi gelmiyor.
Nasıl ki Britanya'nın Amerika kıtasını işgal ettikten sonra Britanya yarım adasında yaşayan insanların o zamanki yeni adıyla Britanya Amerikası bölgesindeki sömürge eyaletlerine göç ettikten sonra doğacak olan torunları yaklaşık bir 50 yıl sonra kendilerini Amerikalı olarak tanımlamaya başladıysa ve bu konuda kimsenin de bir itirazı çıkmadıysa, Osmanlı için de aynısı geçerli olmalı diye düşünüyorum.
Bir başka örnek olarakta, Brezilya aklıma geliyor. Portekiz Kraliyet Ailesinden ismini hatırlamadığım biri Brezilya'ya gidince Portekiz İmparatorluğundan bağımsızlığını ilan edip Brezilya İmparatorluğunu kurmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Kimse çıkıpta, sen Avrupalısın veya Portekizlisin sana neden Brezilyalı diyelim ki dememiştir herhalde.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Herattaa -- 30 Ocak 2022; 21:18:16 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Osmanlı kendisini Türk olarak görmezken dönemin çağdaş belgelerinin hepsinde Osmanlı'ya Türk , Osmanlı padişahı da ise Türk hükümdarı - Büyük Türk vb denmesine nasıl bakmamız gerekli.
Çağdaş belgelerden kastınız çağdaş Avrupa kaynakları ise evet padişah imperator Turcorum (Türklerin imparatoru), Osmanlı da Imperium Turcicum (Türk İmparatorluğu) diye geçiyor. Avrupalılar Bizans'ın doğu topraklarına yerleşen Türkçe konuşan Müslüman popülasyonları, kurdukları beylik ve sultanlıkları asırlar boyunca Türkler, habitatları yaptıkları Orta ve Doğu Anadolu havzasını da Türkiye diye bildiler (yine Haçlı Seferleri, ticaret veya hac yolculuklarıyla Müslümanların Avrupalıları Franklar dolayısıyla "Frenkler" diye bilmesi gibi). Türk adını haliyle aynı topraklardan türeyen Osmanlı'ya da yakıştırdılar. Osmanlı Bizans karşısında büyüdükçe bu "Türkiye" adı zamanla Avrupa kaynaklarında da büyüyüp Bizans ülkesi manasındaki "Romania" memleketinin yerini alıyor. Müslüman dünyanın geri kalanında ama Selçuklu veya Osmanlı Rumi olarak geçiyor. Bizans / Roma toprakları yerleşiği Müslüman halk ve devletler oldukları için. Avrupalılar Selçuklu, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı'ya Türkler derken Türk dedikleri kendilerini böyle görmezdi. Müslüman derdi, Rumi derdi. Yeterince güçlüyse asilzade ünvanları kullanırdı hatta hutbe okutup parasını bastırıp Sultan olurdu. Öyle bizim tahayyül ettiğimiz gibi bir milli şuurları felan yoktu. Fransız İhtilali ürünü İttihat ve Terakki gibi "Ey Türk Milleti, Ey Türk Milleti" diye Mehter Marşı yazacak tipler değillerdi. Bambaşka bir çağın ve bağlamın insanıydılar. Bizim gibi milliyetçi paradigmaya sahip modern insanlarla onlar arasında çok marjinal bir farklılık var. Zaten onlarla dildeki değişimden ötürü anlaşabilmemiz de çok güç olurdu eğer iletişime geçebilme imkanımız olsaydı. Ancak profesyonel tarihçiler eski metinlere nüfuz edebilecek linguistik ve teknik beceriyi elde edebiliyor. Pek çok açıdan aralarında yüzyıllar bulunan insanlar birbirine "uzaylıdır" veya "yabancıdır" (alien).
quote:
Evet Osmanlı kendisine Türk demiyor fakat kendi doneminde çevresindeki tüm ulusların tarihi belgelerinde Osmanlıya Türk dendiği somut bir gerçek
Yukarıda da bahsettiğim gibi sadece Avrupalılar (Rusları da dahil edersek) Türk derdi. Safeviler mesela Türk demezdi. Rumi derdi. Bahsettiğimiz gibi Bizans'ta / Roma'da bulunmaya gönderme olarak.
quote:
Hatta biraz daha ileri gideyim , ilginç bir şekilde Anadolu'ya Türkiye denmeden önce ,Macarlar 900 - 1000 yıllarında Dacya bölgesine yerleştikten sonra, Bizans kaynaklarında Macarlarin yaşadığı bölgede Turkia olarak geçiyor.
Etiketkendirmeyle alakalı işte. Magyarlar Hazar Türklerinin bölgesinden yayıldı ve Türklere benziyorlardı. Muhtemelen aralarında zaten Türkler de vardı veya Magyarlar asimile olmuş Türklerdi. Bizans kaynakları benzer şekilde Selçuklulara Farslar diyor. Bir yandan bu Rumi Müslüman "Türklerin" (Türkçe konuştukları için Türk yakıştırması yapıyorum) Avrupalıların adlandırdığı biçimde Türkiyesi şüphesiz ki Magyarların Bizanslıların adlandırdığı biçimiyle Türkiyesi'nden çok farklıydı. Bizim resmi olarak Türkiye adını taşıyan ülkemizin hepsinden dağlar kadar farklı olması gibi. Tarihsel süreçlerle içerikler değişiyor. Ama geleneksel veya popüler referanslar yerleşiyor; asırlar boyunca taşınıyor, birisinden kopup bir başkasına yapışıp kalıyor. Niye hala Latince Caesarea, Yunanca Kaysaria'nın bir formu olan Kayseri adını kullanıyoruz ilgili tarihsel şehrimiz için? :D Aynı hesap. Bu bir referans veya adlandırma işidir. Kimlerin neyi, ne zaman, nerede adlandırdığı, bunun hangi bağlamlar içerisinde tuttuğu ile ilgilidir. Özünde de keyfidir.
quote:
Kısacası bu açıdan baktigimizda saman adam iddianizda bazı pürüzler var gibi görünmekte.
Türkiye'de ilkokul ve lisede hatta ortalama ve altı üniversitelerde aşılanan ideolojik paradigmaya dayalı tarih yüzünden genel argümanımda sorun varmış gibi algılanabilir.
quote:
Sonuç olarak evet Osmanlı kendisine Türk demiyor ve Türk sözcüğü kötü cagrisimlara sahip fakat Osmanlı'nın cevresindeki tüm devletler ise Osmanlıyi doğrudan Türk kelimesi ile tanımlıyorlar .
Soli populi Europae Ottomanicos vocabant Turci, non omnes. Yalnızca Avrupa halkları Osmanlıları Türk diye çağırıyordu, herkes değil.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ben bu tartışmada y9t'ye daha yakın duruyorum açıkçası. Elbette eski insanlarda Bugun bizim sahip olduğumuz gibi bir millet - ulus bilinci bulunmuyordu fakat bu Türk sözcüğünün Türkçe konuşan halklara beraber gelip pekçok yöreye yerleştiği ve toplumun bilinçaltında yasamaya devam eden bir olgu oldugunu düşünüyorum.
Evet Osmanlı kendisine ben Türküm demiyordu fakat han veya hakan gibi doğrudan Orta Asya'dan gelme unvanları da muhafaza ediyordu. Dolayısıyla bunu vurgulamasa bile çekirdek olarak Türk hüviyetine sahipti diye düşünüyorum. Keza Türk halklarının kurduğu devletler bir noktadan sonra Ortadoğu da o kadar yayıldı ve tüm Müslüman coğrafyayı kapsar hale geldi ki aynı batıda Şarlman döneminde Frank devletinin tüm hristyanlığı bünyesi altında toplayıp dış dünyaya Frank = Katolik Hristiyanlık etiketini yapıştırması gibi Türk halkları da benzer bir etiketi Müslüman dünyasını tamamen ele geçirerek batıya empoze ettiler.
Sonuç olarak Ortadoğuya Osmanlıların döneminde baktığımızda kim kime Türk diyecekti ki?
Sonuçta Safevilerde özünde Türklerin kurduğu bir devleti. Memlukler desek yine Kıpçak Türklerin in kurduğu bir devleti son olarak Osmanlı ise Oğuz Türklerin in kurduğu bir devleti. Bu ülkelerin birbirlerine Türk demesi biraz abes kacardı diye düşünüyorum.
Ayrıca batılıların ilk İslam fetih dalgası döneminde Saracen sözcüğünü tercih ettiklerini de unutmamak gerekli.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 31 Ocak 2022; 1:51:37 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ünvanlar egemenlikle ilgili kelime haznesi. Keza egemenliğe dair geleneksel normlar. Elbette ünvanlarla kuşanılır, geleneksel normlar sürdürülür hangi kültürden veya dilden geldiğine bakmaksınız. Sayısız ünvan kullanan çok hükümdar var. Bu sebeple y9t'nin siyasi gelenek vurgusu hem müphem hem de sosyal kimlikle çok alakasızdı. Sosyal kimlik (yani Osmanlıların gerçekte kendilerini nasıl yorumladığı, gördüğü ve adlandırdığı) mefhumundan kaçmak için bir taken for granted Türklük totoloji argümanıyla (Türk Türktür?) açıkça saçmalıyordu. Tartışmamızda kalp kırmaktan kastım buydu.
Sünni Osmanlı Şii Safevileri bir devlet olarak addetmiyordu; Celaliler gibi onlara zındık isyancılar olarak atıfta bulunuyordu. Osmanlı mekan olarak Sefavilerin konuşlandığı İran'dan bahsederken Acem diyordu. Safeviler de Osmanlılara coğrafi ve tarihsel gelenekten yola çıkarak Rumi diyordu ve mezhepten ötürü küffar addediyordu. Osmanlı ve Safeviler birbirlerine milli kategorilerle bakmıyorlardı. Birbirlerini mezhepsel veya yerleşik coğrafi kategorilerle ele alıyorlardı.
Safevi kaynakları bu arada Türk lafını ne kendileri ne de Osmanlı için değil ama Cengizid Moğollar için kullanıyor. Moğollar Safevilere çağdaş değil kesinlikle ama bahsi geçtikleri zaman Türkler diye geçiyorlar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Türk’sen Türk’sündür lafına totolojik bir argüman muamelesi yapıp üzerine bütün fikrimi inşa etmişim gibi davranmayın hocam. Evet, Türk isen Türk’sündür çünkü bunun ideolojik bağlılıkla, durumun bilincinde olmakla bir alakası yok. Biri bana Osmanlı Türklüğünün bilincinde değil derse böyle derim. Bir takım sosyalizasyon aşamalarıyla kültürün sonraki nesillere aktarımını siz yapay bir inşa olarak algılıyorsanız yapacak bir şey yok. Kültürel sosyalizasyon bilincinde olunarak yapılan, ideolojik güdülerle beslenen bir şey değil zira.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Evet, Türk isen Türk’sündür çünkü bunun ideolojik bağlılıkla, durumun bilincinde olmakla bir alakası yok.
Buna katılamam. Gerisi önemli değil. Bilincin kimliksel oluşumu tarihsel olarak gerçekleşmiş, gerçekleşmeyebilirdi de ama olmuş. Tarihte olan, alternatifler yaşanabilecekken olmak zorunda olan değildi ama olmuş. Namık Kemaller, Ziya Gökalpler, Atatürkler olmadan bir Türk kimliği düşünemeyiz klasik Osmanlı'da zaten kimlik (kendini tanımlama) bazında Türklüğü düşünemeyeceğimiz gibi. Bu kadar basit. Üzerine tartışılacak bir şey yok aslında.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Türklüğü siyasi bir kimlik haline getirerek ulus devlet inşa etme çabasıyla “Türk olmanın” bağlantısını hala çözemedim. Napolyon’dan önce ne Alman ne Fransız vardı bu mantıkla.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Yoktu işte. Heiliges Romisches Reich denilen Kutsal Roma'nın onca "nationes'i", Saksonya, Bohemya, Palatinate ve Westphalia'nın onca devleti can çekişirdi size bu gerçeği anlatabilmek için. Fransız İhtilali ile "ulus-bilinci" gerçekten doğdu. 17.yüzyılın ünlü devlet adamı Cardinal Richelieu "raison d'etat" ile devletin ali menfaati derken hizmet ettiği ve yaşadığı krallığın menfaatini kastederdi; tahtın menfaatini kastederdi; yüce bir Fransız milletini veya bir ulus devletini değil. Milliyetçilik modern bir ideoloji. Ulus bilinci dışında düşünememenizin sebebi bu görece modern paradigmaya göre şartlandırılmış olmanız veya olmamız. Ama kazın ayağı öyle değil.
-
Videodaki şahsı ve öne sürdüklerini ciddiye alıp cevap vermek bile gereksiz. İdeolojik körlük söz konusu. Bazıları da algı yaratma peşinde.
Y9t nickli arkadaş üşenmeyip güzelce özetlemiş durumu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 31 Ocak 2022; 20:5:59 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Bazıları da algı yaratma peşinde.
Yansıtmanızı aynen size iade ediyorum.
quote:
Y9t nickli arkadaş üşenmeyip güzelce özetlemiş durumu.
O arkadaşın veya benim dediğimden ne anlıyorsunuz? Bu konuda fikir beyan etmek haricinde ne bir argümanınız ne de herhangi bir ortaya konmuş tarih vizyonunuz var. Açıkça söylemem gerekirse hesabınızı açtığınız günden bu yana ideolojik nitelikte propagandalar yaptığınızı görüyorum. Haliyle videoya ideolojik yakıştırması yaparken (ki ideolojik olduğuna ben de katılıyorum) önce dönüp bir kendinize bakmanız ve imalarla konuşunca cevap almaktan kaçınamayacağınızı anlamanız gerekir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Hocam size göre ABD’de 1950’den önce siyahi diye bir şey olmaması lazım. Olsa olsa “köle soylular” vardır zira 1900’lere kadar siyahiler afrika kökenli olma “bilincine” erişemedi.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Siyahilik ten rengine veya ırka dayalı bir inşa. Milletle veya milliyetçilikle, en azından eski dünyada gördüğümüzle alakasız. Afrika çıkışlı olmaları o kadar anlam ifade etmiyor bir kere Amerika'da köle olarak yerleşik olduklarında.
Alıntılamada bir sorun var. Doğrudan bildirim gitmiyor. Haberdar edemedim.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Amerika bağlamında siyahiliğin bizim konumuzda konuşulan bir millet olarak Türklükten tek farkı fenotipte çevreye göre belirgin bir farkın ortaya çıkması. Türklüğün kabahati siyah renkli olmamak mıdır yani?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kimliğin tanımsal bileşenleri var. Amerika örneğinde siyahilik tanımsal bir bileşen, eyalete aidiyet de bir tanımsal bileşen, Birleşik Devletler yurttaşlığı da tanımsal bir bileşen. Tennessee'li bir siyahi Amerikalı olabilirdik. Tennesseli olduğumuzu gittiğimiz başka eyaletlerde söylerdik, siyahi olduğumuzu gayet iyi bilir ve yurtdışına çıktığımızda Birleşik Devletlerden geldiğimizi bildirirdik. Kendimize "Tennesseli, siyahi, Amerikalı" derdik. Buna mukabil Klasik Osmanlı'da Müslümanlık bir tanımsal bileşen ama Türklük değil. Çok basitçe esasında - kaç mesajdır kendimi tekrar ettiğim için rahatsız olarak - dediğim bu. Türklük klasik Osmanlı'da genel anlamda negatif konnotasyona sahip aşağılayıcı bir terim. Osmanlı divan şairleri veya vakanüvisleri deli değil ki "idraksiz Türkler, hilkat garibesi Türkler, zındık dinsiz Türkler" gibi aşağılamalar yapsın, adamlar kendilerinden tamamen farklı addettikleri bir topluluğu (bizim Türkmen dediklerimizi) aşağılıyorlar. Kendilerine Türk deseler hepsi bir ağızdan Türkleri çeşitli biçimlerde aşağılamazdı. Komik ve sosyopatik olurdu bu. İstiyorsanız şöyle formüle edelim: Osmanlı Türkçe konuşan ve yazan ama Türklük etnik kimliğini tanımsal olarak taşımayan bir Ümmettir veya diğer bir deyişle İslam toplumudur. Çok milletli veya çok kültürlü imparatorluk düzeninin merkezinde bulunan öz-benlik budur. En azından geç dönemin Osmanlı aydınlarına ve Avrupai tarzda yetişen askerlerine kadar, Avrupa'da devrimci milliyetçi akımların ortaya çıkışına ve Osmanlı dünyasına girişine kadar da bu iş böyledir. Beğenirsiniz beğenmezsiniz. Bu beni bağlamıyor. Tarihle samimiyetle ilgilenen birisi olarak tarihteki olguların ne olduğunun politik implikasyonları da beni ilgilendirmiyor. Bu işin bu kadar uzaması gerçekten canımı sıktı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Osmanlı’da aşağılanan şey spesifik olarak Türklük değil. Kasıtlı olarak tek bir kanıtı seçiyorsunuz. Abaza, Dürzü gibi etnisiteler daha hala Türkçede hakaret olarak yerleşik. Yahudiliğin negatif çağrışımı da biliniyor ve hala baki. Arap yağı bol bulunca bilmem neresine sürermiş lafını da ben uydurmadım. Sanki Türklüğün spesifik olarak negatif bir çağrışımı var da diğerlerinin yok gibi lanse ediyorsunuz.
İmparatorluklarda istisnasız alt kimliklere yönelik önyargılı, negatif çağrışımlı deyimler, deyişler oturur. Osmanlı bağlamında da Türklüğe has ve sadece Türklüğe karşı güdülen bir amaç yok.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Eğer bu konuya bilimsel yaklaşmamız gerekiyorsa Osmanlı'nın kendisine ne dediğinden öte ne olduğu ile ilgilenmemiz gerekiyor. Diyorsunuz ki idraksiz Türkler, hilkat garibesi Türkler, zındık dinsiz Türkler ifadesi geçiyor. Şimdi bu ülkeye Türk ülkesi demek traji komik bir durum olmaz mı ?
Peki madem bu insanlar Türklerden bu kadar uzak peki bu sözleri neden Türkçe olarak söylüyorlar ? Yoksa Osmanlı hükümdarları Türkçe konuştuklarının da mı farkında değillerdi ? Hayır bildiğimiz üzere Osmanlı döneminde Ali Şir Nevai Bizzat ünlü eserinde Türkçe'yi Farsça'nın önüne koyuyor ve bildiğimiz kadarıyla Ali Şir Nevai ve eserlerinden Osmanlılar son derece haberdar. Keza Osmanlılar konuştukları dilin Türkçe olduğundan da haberdar. Dolayısıyla ulus kavramının belirginleşmediği tarihin bu dönemlerinde ulus kimliği kendini bağırarak değilde low profile olarak gösteriyor. Osmanlılar Türkçe konuşuyor. Osmanlılar pekçok Türki unvan ve geleneği taşıyorlar. Herşeyden öte Osmanlılar Oğuz kavminden olduklarını hatta Oğuz Kağan destanını bile sahipleniyorlar. Dolayısıyla dinin en baskın olduğu ve geri kalan herşeyi hasır altı ettiği bir çağda devletlerin etnik kimlikleriyle günümüzdeki gibi kendilerini tanımlamalarını beklemek abesle iştigal olurdu. Bunun yerine ulus unsuru dediğim gibi devletlerin içerisinde low profile olarak bulunuyor ve bizde buna bakarak o devletlerin hangi ulusa ait olduğunu yorumluyoruz.
Sizin söyleminize göre hareket edersek zaten bu konu Osmanlı'dan öte Fransız devriminden önceki hiçbir devlet hiçbir ulusa ait değildir gibi radikal bir çıkarıma götürür bizi fakat bu durumda normalde Arap istilası döneminde batı kaynaklarında Sarazen olarak geçen Arapların ardından gelen Türki halklar sonucu bu kültür dairesinin dışındaki unsurların bazı devletleri dinlerine göre değilde milletlerine göre tanımladığı gerçeğini değiştirmez. Daha da ötesi Türk sözcüğünün müslümanlıktan öte kendi ayakları üzerinde duran bir ifade olduğunu daha önce size ifade ettiğim üzere Macarların Daçya bölgesine geldiklerinde bulundukları bölgenin yine Turkia olarak tanımlanmasından görebilirsiniz.
Kısacası sizin savınızı doğru kabul etmek için pekçok tarihi belgeyi ve pekçok olguyu yok sayıp çok grift bir konuya sadece tek bir pencereden bakmamız gerektiğini düşünüyorum ki söyledikleriniz temel olarak doğru bile olsa resmin bütününü yansıtmadığı için bu topicte insanlar size katılmıyor.
Dediğim gibi Osmanlı içkin olarak bir Türklük içeriyordu. En basitinden Bilinçüstü olarak küçük gördükleri Türk kavmini traji komik bir şekilde Türk dilini kullanarak eleştirmeleri en basitinden içkin Türklüğün ve ulus kavramının toplumun ve ülkenin bilinçaltında varolduğunu göstermekte. Ayrıca y9t'nin dediği gibi ulus kavramı bilinçli olarak varedilen veya aktarılan bir olgu değil dolayısıyla bir attributes'ten öte quirk gibi duran bir niteliği birileri reddediyor diye yok saymak bilimsel bir yaklaşım gibi görünmüyor bana.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X