Osmanlı Şimdi Var Olsaydı Yıllık 783 Milyar Dolar Petrol Satışı Geliri Olacaktı!

Ulu Hakan Neden Devrildi Anladınız Mı Şimdi Lahmacun 500 TL dersiniz..

ERDOĞAN’I ABDÜLHAMİT YALNIZLIĞINA BIRAKMAYACAĞIZ.

"kızıl baykuş" olarak bilinen bu şahıs nasıl kardeşi Murad'ı devirdiyse kendisi de devrildi. ağlamayı kesin! karma nedir ...veya kıssas...

Her şey petrol olaydı Venezuella veya İran bu halde olmazdı.

Yedirirler midi adama öyle tek başına o kadar malı... Ambargolar iç isyanlar ne olduğu belirsiz 200-300 milyon nufus ile uğraşırdık öylede...

Ortak dil yok ortak inanç yok ortak kültür yok ve oldu petrol var mı diyecektir !!!

Dünyada en çok petrol rezervi olan ve çıkaran ülkeler. ABD hariç kısmen Birleşik Arap Emirlikleri hariç ( Onlarda ABD'nin kuklası. ) Hangi ülkede huzur var mutluluk var refah var !

olsa ne olacaktı değişen bir şey olmazdı halk yine fakir diğerleri sarayda otururdu

O kadar uzun boylu değilde hiç yoktan Misak-i Milli sınırlarına ulaşsaydık yetecekti bize...

Halep- Musul- Kerkük bizde kalsa. Yetecekti petrol ihtiyacımız için. Fazlası çok göze batardı. Ve yedirmezlerdi bize.

Olsaydı ile peynir ekmek gemisi yürümez

Bu geri kafalı cahiller sürekli bir şey bulup kendini motive ediyor bu da büyük başarı bence

Osmanlı da ilim bilim mi vardı ki ileri gidesin birşeyler icat edip üretip güçlü olasın? Matbaa 300-400 sene sonra geldi Osmanlıya kitap yok eğitim yok ilim bilim sanayii yok batmaya mahkûmsun koçum

Geçen bir İtalyan'da şunu paylaşmış eski Roma imparatorluğu olsaydı pizza 4 Euro değil 1 Euro olurdu diyor

Petrolü değil bikiniyi, rakıyı, çağdaşlaşmayı seçtik.

Pişman mıyız ? Hayır.

Her şey para değil.

Gerekirse kuru ekmek yeriz ama İzmir marşı söyleriz.

Hem Osmanlı Devletinin son yılların hem de Cumhuriyetin ilk yıllarında ve ya sonraki yıllarında Türkiye'nin hem askeri kapasitesi hem de Bilim ve Teknoloji kapasitesi sıradan bir ülke gibidir.

Bizim milletin yakın tarih bilgisi yok. Çünkü öğretilmiyor.

Türkiye-Irak sınırı bilinenin aksine Lozan Barış Antlaşması ile çözülememiştir.

Türkiye-Irak sınırı 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşmasıyla Irak ile (İngiltere etkisi ile tabi) belirlenmiştir.

Şimdi gelelim bu antlaşmaya. Türkiye'de adam akıllı bilim olsa eğitim olsa yetişmiş bürokrat olsa Türkiye-Irak sınırını Kuzey Irak dağlarının içinden geçirir mi ?

Gerekirse elde avuçta ne kadar gücün varsa yani artık ne kaldıysa elinde ortaya koyup sınırı , şu an ki sınırın 35-40 km daha güneyinden dün araziden geçirirdi.

Bir diğer konu da Ankara Antlaşması ile çıkardığı Musul petrollerinin 25 yıl boyunca %10'unun Türkiye'ye verecek maddesi.

Türkiye 4 yıl boyunca bu antlaşmaya uyuyor. 1930 yılında 500 bin İngiliz Sterlini karlığında bu hakkından vaz geçti.

Gene aynı kapıya çıkıyor. Gücümüz olsa bu şekilde bir antlaşma yapar mı Türkiye. Petrolün değeri o zaman belki bizim ülkede bilinmiyordu bile.

1930 yılındaki 500 bin sterlinin günümüzdeki değeri ne biliyor musunuz ? 30 milyon sterlin. Çerez parasına gitti petroller.

bu ülkeden adam olmaz sen merak etme, bu işgalci geri kafayla şuanki topraklar bile kalmayacak doğu elden çıkacak

aktroller her yerde

ok

Ulu hakan Abdülhamid han (!) döneminde Osmanlı 'yarı' sömürge bir imparatorluk haline gelmiş,kapitülasyonlar ile eli kolu tamamen bağlanmış,ekonominin iflas ettiği ilan edilmiş,Avrupalılardan alınan dış borçlar ödenemez hale gelmiş ve en sonunda Avrupalılar doğrudan Osmanlı maliyesine eş değerde olan Düyun-u Umumiye idaresini kurarak Osmanlıdan önce Osmanlı topraklardan vergileri borçlarının karşılığı olarak toplamaya başlamış ve ancak arta kalan bir iki kırıntı vergi kalırsa onu Osmanlı hazinesine devretme inceliğini (!) gösterirlerdi...Yine Osmanlı devlet memurlarına ve subaylarına özellikle 'mektepli' subaylara aylarca maaş ödenmediği olurdu.

Kısacası hayallerdeki II.Abdülhamid dönemi ile gerçek II.Abdülhamid dönemi ne yazık ki aynı değil...

Hatta şahsi düşüncem II.Abdülhamid Osmanlı devletinin çökmesinden birinci derecede sorumlu kişilerden biridir.Osmanlının en büyük şansızlığı 19.yüzyıla II.Mahmut gibi büyük reformcu bir padişahla başlayıp,II.Abdülhamid gibi çağını anlamayan ve sadece kendi tahtını korumaya odaklanan (ki tahtını korumayıda başaramıyor) bir padişahla 19.yüzyılı tamamlamasıdır.Kendi çağdaşı olan Japon imparatoru Meiji 1868'de reformlara başladığında Japonya Osmanlıdan bile geri bir ülkeydi.İmparator Meiji sadece 20 yılda ülkesine çağ atlatmayı başarırken,ülkesini Batılılaştırırken ve Batılıların dikte ettiği kapitülasyonları tek tek kaldırıp,Japonya'yı modern bir güce çevirirken Ulu hakan Abdülhamid hanımız imparatorlukta ne kadar kafası çalışan aydın,yazar ve devlet adamı varsa alayını Yıldız mahkemeleri adı verilen mahkemelerde süründürüyor,İmparatorluğun dört bir yanına sürüp hayatlarını karartıyordu.

Biraz hayallerden çıkıp gerçeklerle yüzleşebilseniz keşke...

20 yıl sonra:

Osmanlı olarak kalsaydık sefil afrika ülkeleri gibi olurduk.