Otobüs şoförü ile öğrencinin 'Boş akbil' tartışması (3. sayfa)

Çocuk dayaklık fakat şoför iyi ki sabretmiş. Haklıyken haksız durumuna düşerdi.

öğrenci demeye bin şahit ister. verecek cevabı olmayınca saçmalamaya başlaması nasıl bir birey olduğunun göstergesi.

Eleman gerçek hayatı sosyal medya gibi sanmış.

Sektörün içinden biri olarak söyleyelim.

Çalışanlar şoförler araç sahipleri işin eğitimini almakta.Ciddi ceza yaptırımlarla karşılaşmakta.Araçlar bile uzun süre bağlanmakta.Araçta kayıtlı olmadan çalışma imkanı bile olmayan bir sistem var.

Kısaca taşımacılık sektörü yavaşta olsa çalışanları ve araç sahiplerini mesleğini adam gibi yaptırmaya zorlamaktadır.Yavaşta olsa hallolacak.

Öncelikle araç ibb ye bağlı özelleştirilmiş bir otobüstür.Mavi yada mor olan araçların hepsi özeldir.Belediye kontrolünde ama özel sektöründür.

Okutulan akbiller kadar para kazanır.Burda yapılan adamın cebinden para çalmaktır.Şoför haklıdır.

Bir diğer konu ise Ülkemizin en büyük sorunudur.Yolcuya eğitim yok ceza yok yaptırım yok.Yaptığı ile kalır.

İstanbul için konuşalım birçok kişi artık çoluk çocuk öğrenci akbili kimden buluyorsa onu kullanamaya başladı.Ucuz gitmek için hırsızlığa başladı.

Yakalıyorsun iptal ediyorsun defalarca bu konuda kavgalar oluyor ama gene de millet vazgeçmiyor.Çünkü yaptırım yok.

Ona biz "yardım, destek, iyilik, içten gelenlik" gibi terimler kullanıyoruz genelde. Otobüse binecek paran varsa, diğerinin binemediği; parası çıkışmadığı 3-5 liraya müsamaha gösteren adamın o 3-5 lirasına kadar göz dikeceksen ve kendini enayi sanacaksan üzgünüm. Enayi değilsin belki ama kötü kalpli birisin.

eminyet mensubu çağırın diyor birde. gelse ters kelepçe yiycek haberin yok. para basıp binenler enayimi? vermiyorum etmiyorum demek anarşi örneği.sıkıysa sağlam bi şöföre denk gel bakalım. kendini orta kapıdan dışarı dogru havada ucarken görürsün.

Polisi çağırsaydı hırsızlık hatta zorla olduğu için gasptan ceza yerdi cahil öğrenci. Dünyadan haberi yok dünya kendi etrafında dönüyor sanki.

Sağa çekip polis çağırsaydı keşke.  

Neden bana yansıtıyorsunuz bilmiyorum... Konuda "biz enayi miyiz" yazanlar oldu, "rica etse zaten sorun çıkarmaz şoför" yazanlar oldu. Buradaki çelişkiyi göstermeye çalıştım.

Eğer burada gerçekten bir "enayi"lik varsa (bence yok) bu kişinin rica edip etmemesiyle neden alakalı? Sorum bu.

Bir tek siz bunu böyle dillendirdiniz çünkü. Rica etmesi; karşı taraftan izin istemesidir. Onun vicdanına/merhametine bırakmasıdır. Diğer türlüsü bildiğimiz hırsızlık. Sokakta aç kalsan; veyahut kısa süreli acil borcun olsa gidip insanların cebinden para çalmakla; bir yemekçiden yemek rica etmek/bir arkadaşından kısa süreli borç istemek farklı şeylerdir ya hani? Durum o aslında. Sadece 4 tekerlek üstünde diye farklı algıladığınızı düşünüyorum ben.

Aslında, bence dört tekerlek değil karakterle alakası var.

Eğer biri bu yüzden enayi hissediyorsa ve samimi ise talebi kendisine sorulması olmaz mı? "—Hepiniz ücretli bindiniz ama ben şimdi ücretsiz binsem olur mu?" diye. Ama talep bu değil, şoföre sorulması. Yani şoförün kendi vicdanlarını temsil etmesine izin veriyorlar. Şoför belki evet diyecek, belki hayır...

Ancak vicdan hürlüğü olmayan birisinin şoföre sordu/sormadı diye kendisiyle ilgili enayilik hissi değişebilir.

Allah kimseyi yeni nesil ergeni etmesin, soyle bi cocugum olsa binanin 20.katindan asagi atarim.

Benzer konuşuyoruz zaten ama sanırım atladığın nokta şu: "Araba, şoförün. Belediyenin değil." İsterse sülalesini de toplayabilir. Kendisi maddi zarara girer en fazla. Şoför izin verdikten sonra diğer yolculara af edersiniz, ... yemek düşer.

Bence çok farklı şeylerden bahsediyoruz.  

Kartım eksikse kendim IETT'ye de binmem, başkasından da kart istemem, zaten IETT başka yolculara kart kullandırmayın dyor. Başkası isterse, yine de kullandırır ücretini de istemem. Burada mesele ben değilim.

Kendi otobüsü kısmı o kadar basit değil. O zaman kendi hatları ve durak sistemini de kursun bir zahmet. Benim vergim sayesinde "kendi" otobüsünü çalıştırabiliyor. Ek olarak belediye otobüsü dışında yardıma ihtiyaç olmayacak seviyede vergi veriyoruz. O durakların temizliğine, hareket merkezindeki kahvesine, televizyonuna kadar vergi ödüyorum. Sadece eski otobüsçüleri mağdur etmemek için mavi/mor hatlar var. Onlara iyikiilik bakımından hatları korunuyor. Bu çocuklar sayesinde bir yerde. O çocukların kalabalığı olmasa o hatlar beş para etmez. O çocuğa teşekkür etsinler, kibarmış/kabaymış fazla da uzatmasınlar bence.

Çocuk özür dilese veya izin istese hiç bir sorun kalmayacakken ukalalığa devam ediyor şoför tamamen haklı bu konuda

Gelsin sıkıysa 500T ye böyle binsin. Cevizlibağdan-Şifa Mahallesine kadar dayak yer  

Param yok dese özür dilese belki adam birşey demyecek ama böyle ukalaca tavırla dayağı hak etmiş...

Yazmak için o kadar boş yapmışsın ki, göz kırpınca bir de bayağı etkiledin beni gad demit.

Tamam kral, yarın bir gün senden habersiz vergisini de ödeyen bir hırsız bir şeyine/malına mülküne göz dikerse ve yiğitlik yaparsa teşekkür eder; ayaklarına kapanırsın.

Sağlıcakla.