Eski hoparlörü değerlendirmek hususunda yardım
Arkadaşlar,
Kömürlükte eski SONY RX99 müzik setimi buldum. Setin CD'si kaset çaları gitmiş, onunla uğraşmak istemiyorum ama 2 büyük hoparlörü var. Arkası mandallı kablo bağlanan cinsten. bunu nasıl değerlendirebilirim? Televizyona bağlamak istiyorum veya bluetooth ile kullanmak istiyorum. Amfi mi almalıyım? nasıl birşey almam gerekir? Bilgisi, ilgisi olan yardımcı olabilir mi?
Miras paylaşımı - ayrı ayrı
Değerli arkadaşlarım,
Babamızı kaybettik. Biz 3 kardeşiz ve annem de sağ.
Babamızdan 4 tane daire kalıyor. Evlerin değeri birbirine yakın ve herkes de zaten şu an bir dairede kalıyor ve hepimiz oturduğumuz daireyi üzerimize almak istiyoruz. Mutabıkız. Gerekirse sözleşme de yapacağız.
Bu konuda tapuda kısa bir araştırma yaptık, akıllara ziyan bir bilgi aldık, teyit etmek istiyorum, bilen bir arkadaşımız varsa.
Herkesin payına düşen ve alacağı daire belli olduğu için gidelim, veraset intikal vergisi ile tapu harcını ödeyelim ve herkes de kendi dairesinin tapusunu üzerine alsın diye düşündük. Tapuda görevli biri dedi ki, önce daireleri müşterek olarak alacaksınız, hem veraset hem tapu harcı ödeceyeceksiniz, sonra da herkes bir birine hisselelerini satacak, bir daha tapu harcı ödeyeceksiniz. Yani 2 iş olacak. Direk kendi üzerimize alamayacağız. Ben almak istediğim dairenin %25'ini alacağım. %75'ini kardeşlerimden ve annemden devir alacağım, ben de kendi diğer %75 paylarımı devredeceğim. O zaman sözleşme yapmanın ne anlamı kalıyor? Devlet 1 mirastan 2 kere tapu harcı almak için mi böyle kural koymuş bilemedim.
Özetle herkes bir daireyi nasıl üzerine alabilir?
Yazlık evlerde uyunmaz mı?
|
Değer kaybı hakkında,
Selam arkadaşlar,
Birkaç ay önce bir kaza yaşadım. Aracın biri trafikte duramayıp arkadan benim araca vurdu. Bagaj kapağı değişti, tampon düzeltildi vs vs. 13 bin lira serviste fatura çıktı, karşı tarafın sigortasından alındı.
Geçen gün bir avukat aradı, tanımadığım biri, bu kaza ile ilgili hemen vekalet verin noterde değer kaybı alalım dedi. Biraz da ısrarcı. Önce o gün son gün dedi, ertesi gün bir daha aradı bugün son dedi ama bildiğim kadarıyla başvuru için bunun 2 yıl süresi var. Çok acelesi var gibiydi.
Neyse sormak istediğim, 10 yıllık araç, aynı kazanın daha şiddetlisini 10 sene önce de yaşadım. Bu defa doblonun biri arkadan çok daha şiddetli vurdu, iyice göçertti arkayı, tampon, kapak vs değişti. O zaman değer kaybı almak diye birşey pek yaygın değildi, bir başvurum olmadı. Şimdi zaten değişmiş bir bagaj ve tampona gelen hasar için değer kaybı alabilir miyiz? Avukatlara çok da güvenemiyorum, gidecem, okumadan birşeyler imzalatacaklar, içime sinmeyecek. Bir de bu iş için beni bulan avukata mı gitmeliyim yoksa kendi sigortama mı başvurmalıyım? En sağlıklısı nedir bu işin?
Aynı gün 1 kaza yaptım, 2 tane ucuz atlattım.
Bir kaza yaşadım, anlamsız ve gereksiz bir kaza. Yol 3 şeritli sola dönüşü, sağa dönüşleri, sağdan girişleri olan ara ara ışıklı çok yoğun bir yol. Yurdum sürücüleri yine her zamanki gibi mümkün olduğunca hızlı gitmeyi ve araç sollamayı ülkü edinmiş, sağdan soldan ortadan sürekli zorluyorlar. İşte böyle bir günde orta şeritte, trafiğin mümkün kıldığı hıza ve şeride razı, huzurla araç kullanmaya çalışırken, öndeki araç, sağdan yola girenler nedeniyle yavaşladı, ben de yavaşladım ama arkadaki takip mesafesine uymadığı için bana sert diyebileceğim şekilde çarptı. Neyse, olan oldu, medeni şekilde konuştuk ettik, tutanak tuttuk. Boşu boşuna hasar, 15 gün araçsızlık vs diye gidiyorum, 5 dakika sonra dikiz aynasına bakıyorum, bir doblo kıvranıyor yine. Sağ yapıyor, sol yapıyor, gaza basıyor, yol dolu geçebileceği, araya girebileceği mesafe yok. Ama yılmadı soldan gaza bastı beni geçti ama sol şeritte önündeki araç yavaşlayınca fren yaptığı halde duramadı, öndeki araca çarptı sonra sağa savrulup az daha bana çarpıyordu, hafif bir manevra ile zor kurtardım.
Ya sabır diye devam ediyorum, ileride sağa döneceğim için sağdan gidiyorum sakin bir şekilde. Sağa sinyalimi vermişim makul bir zaman önce, tam döneceğim arkamda bir acı fren sesi, kıl payı duran bir araç. Aynı yerden ikinci darbeyi almaya ramak kalmıştı. 2.tutanak nasıl olurdu bilmiyorum.
Belki hepsinin aynı gün olması tesadüf ama şunu anladım ki, ne kadar düzgün sakin kullanırsanız kullanın, sabırsız ve akılsız sürücüler sizi bulabiliyor. Trafikte tamamen Allah'a emanetiz.
Bir faydası olmayacak biliyorum ama bazı arkadaşlar için söylüyorum, şu şehir içinde bari sakin kullanın araçları. Hem siz hem aracınız yıpranmaz, hem de daha az yakıt tüketirsiniz. Direksiyona geçince tek misyonunuz önde gördüğünüz her aracı sollamak olmasın. Arkadan gitmek şanınıza leke sürmez. Yoğun trafikte bir araç geçseniz diğerine takılırsınız, aldığınız riske değmez. Kaza sinir bozucu birşey. Maddi manevi bir sürü sıkıntı.
Aldıkları ürünü kullanmadan yorum yapıp, puan verenler.
Bir ürün almak istediğimde kullanıcı yorumlarını bilmek isteyen biriyim. Ama alışveriş sitelerindeki yorumların çoğu, ürünü daha kullanmadan yapılan dangalakça yorumlarla dolu.
* Bugün sipariş verdim, bakalım nasıl çıkacak... 5 yıldız.
* Yeni geldi, daha kullanmadım .. 5 yıldız
* Elime geçmedi daha ama çok heyecanlıyım.. 5 yıldız.
* Ben de bu ürünü düşünüyorum... 5 yıldız.
* Kutusu güzel görünüyor.. 5 yıldız.
.
Bir de yalakaca yapılan yorumlar,
* Ürünü aldım, kullanmaya başladım, teşekkürler A.com (sanki bedava aldı da teşekkür ediyor)
* Güzel ürün, teşekkürler X magazası,
* Y mağazası ayrıcalığıyla...
.
Yalan yorumlar.
* Sağlıklı olsun diye döküm tost makinası almak istemiştim. Yorumlarda birisi " temizlemesi çok kolay" yazmış, o gün bugündür makina temizlenmiyor, yağlı kağıt ile kullanıyorum. Temizlemek mümkün değil.
* Bir otel yorumunda "denizi harika" yazmış birisi. Deniz bulanık, bol dalgalı, 2 adımda boyu aşan ve çakıl bir deniz çıktı.
* Lokantalara gidip, güya çok beğenen feyk yorumlar.
Başgarson falanca beye çok teşekkürler, filanca hanım çok canayakındı, X beye alakaları nedeniyle ayrıca teşekkürler... Böyle yorumları bol bol görürsünüz, kaç kişi gittiği lokantada çalışan birileriyle tanışır, ahbap olur, bir de niye olsun. Çok yardımcı olmuş, çok alakadar olmuş. Sipariş verirsin gelir. Dükkan boşsa çabuk gelir, doluysa biraz gecikir, doğa kanunu gereği. Kime neden ihtiyacın olsun. Niye birinin alakası gereksin. Bunlar yorum ortalamasını yükseltmek için eş dostun girdiği feyk yorumlar apaçık.
.
Biraz zaman öldürdüğümün farkındayım ama haksız mıyım? Yalakalığa dayanamıyorum.
Düğün davulu !!!!!
En az 100 metre uzaktan bir düğün davul sesi geliyor. Allahım nasıl bir ses? Birşey okumak, dinlemek mümkün değil. Baş ağrısı yaptı resmen. Çevrede bir sürü site var ve binlerce kişi etkileniyor bu durumdan.
Gerçekten merak ediyorum, bizim toplum artık köyde yaşamadığını, şehirin kendi kuralları olduğunu, bunlardan en önemlisinin başkalarını rahatsız etmemek olduğunu acaba ne zaman öğrenecek? Ya da öğrenebilecek mi?
Gece yarısı korna sesleriyle konvoylar oluşturmanın küfür yemekten başka nasıl bir getirisi var acaba. Ve de yetkililer bu gerizekalılığa ne zaman dur diyecek?
Sanayiye araç bırakmak?
Detaylı temizlik ve birkaç göçük onarım işi için aracı sanayide bir yere bırakmak istiyorum birkaç gün ama tereddütlerim var. Sanayiye bırakılan araçların usta, kalfa bazen çıraklar tarafından kullanıldığını, hatta kaza yapıldığını bildiğim olaylar var. Bu işin hukuki boyutu da var. Birine çarpsa araç sahibi sorumluluğu denen olay var. Kimi insanlar çok rahat, yüzünü ilk defa gördüğü insana anahtarı verip çıkıyor ama ben pimpirikliyim. Bu riski nasıl bertaraf edebiliriz? Bir yerle konuştum, antetli kağıdınıza aracı teslim ettiğimi, yapılacak işleri, arac km'sini vs not eder, imzalı kaşeli kağıt alırım dedim ama adamın anladığından emin değilim. hee tabi dedi, veririz dedi geçti. Böyle bir kağıt alsam nasıl olur? Ruhsatı anahtarla birlikte bırakmalı mıyım adama?
Mersin trafigi...
Arkadaşlar, senede 2 defa mersine tatile gelirim, bir türlü trafiğine alışamadım. Ana yol, ana arter dememişler adım başı, her dönemeçe ışık koymuşlar. Ya 1-2 araç geçiyor ya da cinler periler geçiyor ama 50 saniye temiz ana yolda trafik duruyor. Antalya istikametinde dümdüz ve az trafikli 10 km yolu yarım saatte gidiyoruz. Silifkeye gidiş 2 saatten fazla sürüyor. Her köy yolu dönüşüne bile ışık var ve kesin yakalanıyorsun. Burada yaşayanlar "bu ne saçma iştir, bu kadar ışığa ne gerek var, maden koydunuz, süresini kısaltın ya da bari sinyalizasyon olsun, tali yolda araç yokken boşuna ana yola kırmızı yanmasın" demiyorlar mı? Aynı ışık mantığı ankara'da olsa millet cinnet geçirir.
Belki de biz sabırsız olduk ankara'da. Bir de mersinli sürücüler çok yavaşlar, sıcaktan mıdır nedir, 3 saniyeden önce kimse ışığın yeşile döndüğünü idrak edip hareket edemiyor. 2.sıra da, 3.sıra da aynı, her biri birkaç saniye geç hareket ediyor.
Düğün davulu
Pazar sabahı 9'da çalan düğün davulu nasıl açıklanır? Bu semt nispeten daha medeni diye düşünürdüm, davulcu izmir marşı da çaldı arada. Fark bu galiba.
Ve ısrarla çalmaya hem de çok güçlü çalmaya devam ediyorlar. Etrafta pek kimse de yok. Davulcu ekmek parası peşinde hadi ama ona saat 9'da mahalleye konser ver diye para veren insanı hemen psikolojik incelemeye almak lazım, çocukluğundan itibaren araştırılmalı.
Diğer taraftan tepki gösteren kimse de yok. Birkez daha kabullenmek istemediğim hakikat karşımda. Sorun onlarda değil, sanırım bende. Kalabalık bir semtte pazar sabahı saat 9'da gümbür gümbür davul ve zurna gayet normal bir davranışmış. Psikolijik incelenmesi gereken de benim bu durumda.
Meslek: Bankacı
İlgi Alanları: Piano, Bisiklet, Tarih, gitar
Nerede: Konu listesine bakıyor.
Son Giriş: 7 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: 2 sa.
Mesaj Sayısı: 1.339
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 4.931
İkinci El Bölümü Mesajları: 1
Konularının görüntülenme sayısı: 32.294 (Bu ay: 759)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 11.618 (Bu hafta: 43)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic