Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Bildirim
ÖTV ZAMMINA SES ÇIKARMAZSANIZ %40 OLAN ÖTV %50 'YE YÜKSELECEK (19. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Camper Erkek Mw adana K100935-003 : Amazon.com.tr: Moda
https://www.amazon.com.tr/dp/B0DCCYH6B3
12 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
3 Misafir - 3 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Arkadaş bu ülkede kişisel bilgilerin hukuken paylaşılması yasak olduğu halde televizyonda bize bilgilerinizi verin size telefonla, UYAP, tebligat, icra ve dava dosya sorgulaması yapalım diyen bir zihniyette dönüştük. Bu ülkede fişlendiğimiz yetmiyormuş gibi artık Utanmadan birde kişisel bilgilerinizi başkasına veririz fakat sorumluluk kabul etmeyiz diye yüzsüzlük bile yapıyorlar. Birisine kimlik bilgilerinizi vermeyin. Yoksa hakkınızda ne varsa ortalık malı olacak yakında.
Neden bunu yazdım derseniz ötv zammına ses çıkarmadık. Kişisel bilgilerimizi başkalarına verdiler ses çıkarmadık. Peki daha ne yaparlarsa ses çıkartmayıcağız.
Verilecek hizmet, 11880 ve Adalet Bakanlığı işbirliğiyle, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (“UYAP”)veritabanı üzerinden oluşturulmuştur. Hizmet gereği sunulan detaylar bilgi mahiyetinde olup hiçbir şekilde yasal tebligat yerine geçmemektedir.
• 11880’i arayarak UYAP hizmetlerinden faydalanmak isteyen kullanıcılar, müşteri temsilcisi tarafından kimlik doğrulama amacıyla talep edilecek bilgileri doğru, eksiksiz ve yanıltıcı olmayacak şekilde sunmakla yükümlüdür. Söz konusu bilgilerin yanlış, eksik veya yanıltıcı şekilde sunulması sebebiyle doğabilecek doğrudan veya dolaylı maddi ve/veya manevi menfi ve/veya müsbet zararlardan ve olası sair zarar ve masraflardan dolayı 11880‘in hiç bir şahsi, hukuki ve cezai sorumluluğu mevcut değildir.
• Hizmet kapsamında yapılacak kimlik sorgulamasında sağlanan bilgilerin gerçek kişiler için sorgulanan kimlik sahibi tarafından yapıldığı öngörülür. Aksi haller için 11880’in herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
• Tüzel kişiler ve/veya tüzel kişi temsilcileri için söz konusu hizmet bu aşamada verilememektedir.
• Hizmet kapsamında sunulan bilgiler hiçbir şekilde hukuki danışmanlık hizmeti içermemektedir. Davalara ilişkin UYAP veritabanı desteğiyle 11880 üzerinden alınan bilgilerin yorumlanması veya işlem yapılması tamamen müşterinin sorumluluğundadır.
•UYAP sisteminde meydana gelebilecek teknik aksaklıklar sebebiyle hizmetin kesintiye uğraması hallerinde meydana gelebilecek zararlarda 11880’in hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır.
• UYAP veritabanı üzerinden verilecek hizmet bir 11880 hizmetidir. Ayrıntılı tarife bilgileri “Tarifeler” başlıklı sayfada yer almaktadır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi laumexs -- 28 Eylül 2012; 19:24:50 >
-
Bu gece yarısından itibaren 9 kuruşluk benzine 1 zam daha geliyor geçmiş olsun. Adeletin bumu Dünya 
-
Okurken bile tüylerim ürperdi -
quote:
Orijinalden alıntı: Blindfire
Bu gece yarısından itibaren 9 kuruşluk benzine 1 zam daha geliyor geçmiş olsun. Adeletin bumu Dünya
Zam ?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shockwave error -- 29 Eylül 2012; 1:39:17 > -
Arkadaş Hz. Ömer'in adaletini istiyorum.
Kıssadan hisseler anlayabilene ;
" Hazreti Ömer (r.a.). Halife. Bir gece. Makamında. Ashabtan biri ziyaretine gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul. Sahabe bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır.
İş biter. Ömer mumu söndürür. Bir başka mumu yakar. O anda selamını alır. Konuşmaya başlar.
Sahabe sorar:
- Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve niçin bir mumu söndürüp diğer mumu yaktın ve ondan sonra benle konuşmaya başladın?
Hazreti Ömer (r.a.):
- Evvelki mum devletin hazinesinden alınmışdı.O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mes'ul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle meşgul olmaya başladım. Sahabenin gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak şöyle dua eder:
-Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömer'i bizim başımızdan eksik etme
....……................................................
Hz. Ömer'in bir örnek davranışı...
Hazreti Ömer (r.a.) hilâfeti zamaninda, 400 dirhem paraya muhtaç olmus ve bu parayi da Abdurrahman b. Avf hazretlerinden istemisti. Abdurrahman b. Avf hazretleri, Hazreti Ömer'e, para yerine su telkinde bulundu: — Ya Ömer! Parayi benden mi istiyorsun? Halbuki Beyt'ül Mal senin elindedir... Parayi oradan al, sonra iade edersin... Hayati, adalet timsali olan hazreti Ömer, Abdurrahman b. Avf hazretlerine su cevabi verdi: — Ya Abdurrahman! Parayi senden istiyorum... Zira bir emri ilahî vukuunda veya borcu ödeyememe gibi bir durumda seninle helâllasmak kolay olur. Ya mirasimdan bir miktar ayirtirim, yahut helâllasiriz. Ama ben, bu borçlanmayi devlet hazinesine yaparsam, bütün Müslümanlarla helâllasmak lâzim gelir ki, bu da mümkün degildir. O takdirde, ne benim malim onu ödemeye kafi gelir, ne de sevabim, ahirette beni kurtarir. Bu kadar agir bir yükün altina girmeye edemedim, ya Abdurrahman!
................................................................
Hz. Ömer, cami yaptırmak için bir Yahudi'nin arsasını zorla kamulaştıran, yakın dostu Şam Valisi Sad b. Ebi Vakkas'a adaleti tek cümlelik mesajla anlattı. Valiyi titreten mesajın hikayesi ise çok çarpıcı...
Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir camiyi genişletmek ister.
Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.
Arsasını kaybeden Yahudi, komşusu olan bir Müslüman’a derdini anlatır. Sızlanır. Bana zulmedildi, der. Müslüman vatandaş da kendisine, Medine’ye git. Orada halife Hz. Ömer vardır. Derdini anlat. Ömer,son derece adildir, elbette seni dinler, der. Şamlı Yahudi Medine’nin yolunu tutar. Yorucu bir yolculuktan sonra Medine’ye ulaşır. Halifeyi sorar. Vatandaşlar bir hurma ağacının gölgesinde dinlenen halifeyi gösterirler. İşte halife bu zattır, derler. Adam Hz. Ömer’in yanına gider. Selam verip yanına oturur. Derdini anlatır. Hz. Ömer adamı dinler. Sonra bulduğu bir deri veya kemik parçasının üzerine şu cümleyi yazar: “Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.” Kısa ve özlü bir cümle.
Yahudi bu yazıyı alıp ayrılır. Ama yolda giderken de kendi kendine şöyle konuşur: “Şam’daki idarecilerin giyim,kuşam ve oturdukları yerdeki ihtişam ve debdebe nerde, Medine’deki halifede bulunan tevazu nerde.Şam’dakiler şu mütevazı halifeyi ciddiye alırlar mı? Hiç sanmıyorum.” Kendi kendine böyle konuşur.Sonunda Şam’a varır. Doğrusu valiye gitmek de istemez. Çünkü sonuç alamayacağı kanaatindedir. Bununla beraber, mademki yorulup da oralara kadar gittim, bari halifenin şu yazdığı cümleyi valiye vereyim, der. Valinin huzuruna çıkar ve deri parçasını uzatır.
Medine’deki halifenin size mesajıdır, der. Vali bu cümleyi okuyunca, sapsarı kesilir. Uzun müddet başını yerden kaldıramaz. Sonra endişe içinde, başını kaldırıp şöyle der; arsanız size geri verilmiştir.
Yahudi vatandaş hayret eder. Şaşırır. Bir tek cümlenin valiyi bu kadar sarsacağını hiç tahmin edememişti. Merak ve dehşet içinde sorar. Lütfen bana bu cümlenin neden sizi bu kadar dehşete düşürdüğünü anlatır mısınız der.
Şam valisi Hz. Sad, bak der, sana bu cümlenin hikayesini anlatayım. O zaman benim neden bu kadar ürperdiğimi anlarsın:
İslam’dan önce ben ve bugün halife olan Hz. Ömer İran taraflarına ticaret için gittik. Yanımıza 200 deve almıştık. İran’a vardık. Orada cirit oynayan gençleri seyrederken, birileri zorla elimizdeki develere el koydular. Çok kalabalık bir çete grubuydu, bir şey yapamadık. Elimizde para da kalmamıştı. Üzgün bir şekilde, geceleyeceğimiz bir eski han bulduk. Hanın sahibine de sıkıntımızı anlattık. Adam iyi biriydi.Bize yardım etti. Sonra da; gidip krala durumunuzu anlatın, o adil bir adamdır, mutlaka size yardım eder, dedi. Biz de sabahleyin kralın huzuruna çıkıp durumu anlattık. Şikayetimizi bir mütercim krala tercüme etti. Kral Nuşirevan dikkatle dinledikten sonra her birimize birer kese altın verdi ve olayı inceleteceğinisöyledi. Bize de, memleketinize dönün, dedi.
Biz tekrar Han’a döndük. Ama doğrusu sonuçtan çok da memnun olmamıştık. Hancı sonucu öğrenince son derece üzüldü ve burada bir hata var, dedi. Gelin beraberce gidelim, ben size tercümanlık yapayım,teklifinde bulundu. Biz de gittik. Huzura çıktık.
Hancı durumu Nuşirevan’a anlattı. Develerimize el koyan kişilerin kıyafetini, halini, olayın geçtiği yerianlattı. Dikkat ettik, Nuşirevan’ın yüzü sapsarı kesildi.
Bir gün önceki mütercimi çağırttı. Ona sorular sordu. Sonra ayağa kalktı, her birimize 2 şer kese altın verdi, akşama kadar develeriniz gelecek, develeri alın ve sabahleyin burayı terk edin dedi. Ama giderken biriniz doğu kapısından, diğeriniz de batı kapısından çıkın, talimatını verdi. Bizler de bir şey anlamadan huzurundan çıktık.
Akşamleyin 200 devemiz kapıya geldi. Durumu anlamak için hancıya sorduk. Neler oluyor dedik. Hancı şöyle dedi: Sizin develerinize el koyan kişi Nuşirevan’ın büyük oğlu ile veziridir.
Bunlar bir çete kurmuşlar. Garibanların mallarına el koyuyorlar. Siz ilk gittiğinizde, mütercim bunu anlamış. Ama sizin sözlerinizi Nuşirevan’a yanlış tercüme etmiş. Böylece kralın oğlunu ve veziri korumuş. Ben sizinle gidip durumu anlatınca Nuşirevan bu oyunu anladı. Ama neden ayrı kapılardan gidin, dedi, ben de anlayamadım. Hele yarın olsun anlarız, dedi. Hz. Sad, anlatmaya devam ediyor: Ertesi gün ben doğu kapısından çıktım. Kapının çıkışında iki kişinin darağacına asılı olduğunu gördüm.
Halk toplanmış seyrediyordu. Sordum kim bunlar ve suçları ne, diye. Dediler ki, bunlardan biri Nuşirevan’ın büyük oğlu diğeri de veziridir. Bunlar, buraya gelen iki Arap’ı soymuşlar. Ceza olarak Nuşirevan ikisini de asarak idam etmiştir. Nuşirevan kendi öz oğlunu idam etmişti.
Hz. Ömer’in çıktığı kapıda ise bizim şikayetlerimizi yanlış tercüme ederek, kralın oğlunu korumaya çalışan kişinin asılı olduğunu gördük.
İşte Hz. Ömer senin eline verdiği deri parçasının üzerine “Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim” sözüyle bana bunu hatırlatıyor. Halkına zulmedersen seni darağacına çekerim diyor.
Senin gözyaşlarına bakmam, tıpkı Nuşirevan’ın öz oğlunun gözyaşına bakmadığı gibi. Şimdi anladın mı neden benim benzim sarardı?
Bu hadiseyi bire bir yaşayan Yahudi vatandaş, hem arsasını hibe etti ve hem de İslam’a girdi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karantina61 -- 29 Eylül 2012; 14:47:05 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
7 sayfa mesaj olmuş bir sonuca varabildiniz mi... otomotiv genel kısmı yine sıfır araç alanlarla doldu taştı... yada sıfır araç alacam yardım konuları ile dolu ... ne oldu bir arapa boyu ilerleyebildiniz mi... liselilerle ne kadar sonuca ulaşabilirseniz artık
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi avensis42 -- 30 Eylül 2012; 4:48:20 > -
beyaz 520d bmw 6 ayda beklerseniz yok! vw yok kuyruk var! almanlar türkiyeye otomobil yetiştiremiyoruz diyorlar. çok büyuk sıra ve kuyruk var 
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
Bazı dertlerimiz hiç değişmiyor.
Hep aynı kapakları yayınlasalar olur gibi geliyor bazen.. (Tam bir sene önceki kapak)
-
quote:
Orijinalden alıntı: DMustaine
Bazı dertlerimiz hiç değişmiyor.
Hep aynı kapakları yayınlasalar olur gibi geliyor bazen.. (Tam bir sene önceki kapak)
Hepimize kapak olsun o zaman
-
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
quote:
Orijinalden alıntı: manda kasa
memlekette açlık ve işsizlik yok.
memlekette lüks özentisi ve tembellik var.
şu an kaç tane kobi işçi bulamamaktan şikayetçi biliyor musunuz...
Aynen öyle.
İş bulamadım diyenleri denizli organize sanayiye bekleriz. Vasıflı, vasıfsız işçi arayan sürüyle firma var.
Ama böyle yazınca da köle olma istedikten sonra her yerde çalışırım diyorlar. Maaş beğenmez ama evde yatar bizim vatandaşımız.
Hepsi doğuştan ceo mübarek.
Ülkeye beş kuruş faydaları yoktur. Versen utanmadan 10 bin tl maaş ister.
kusura bakmayında 800-1000 tl gibi komik bir ücrete karın tokluğuna çalışacak KÖLE bulamamanız milletimizin gözünün açıldığının göstergesidir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: labidu
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
quote:
Orijinalden alıntı: manda kasa
memlekette açlık ve işsizlik yok.
memlekette lüks özentisi ve tembellik var.
şu an kaç tane kobi işçi bulamamaktan şikayetçi biliyor musunuz...
Aynen öyle.
İş bulamadım diyenleri denizli organize sanayiye bekleriz. Vasıflı, vasıfsız işçi arayan sürüyle firma var.
Ama böyle yazınca da köle olma istedikten sonra her yerde çalışırım diyorlar. Maaş beğenmez ama evde yatar bizim vatandaşımız.
Hepsi doğuştan ceo mübarek.
Ülkeye beş kuruş faydaları yoktur. Versen utanmadan 10 bin tl maaş ister.
kusura bakmayında 800-1000 tl gibi komik bir ücrete karın tokluğuna çalışacak KÖLE bulamamanız milletimizin gözünün açıldığının göstergesidir.
Tabi canım köle gibi çalışmaya ne gerek var ?
nasıl olsa iş arayan adam inanılmaz kalifiyedir o maaş ona yakışmaz.
Kimse kimseyi kandırmasın. Aç olan adam, gerçekten ihtiyacı olan adam o paraya kırk takla atarak çalışır.
Ama bizde sizin zihniyetinizde olanlar burun kıvırır çalışmaz çünkü gerçekten ihtiyacı yoktur. Burun kıvırdığı o paraya çalışacağına gider evde uzanır kadın programları izler, her saat başı da haberleri izleyip "bu memleket bitmiş abi, vatan satılmış, ekonomi sürünüyor abi" diye hayatını sürdürür.
1000 tl maaş alana köle sıfatı takılıyorsa, çalışmaya bile değer bulunmuyorsa bu ekonomimizin ve yaşam standartının nereye geldiğinin göstergesidir.
Elbette ekonomik olarak alınacak çok yol var ama eskiye göre çok iyi durumdayız. Değiliz diyen yıllardır evden çıkmıyor demektir.
Yine de siz biraz sabırlı olun. İnşallah Kılıçdaoğlu iktidara gelecek o zaman akaryakıt fiyatında % 50 indirim, asgari ücrete % 75000 zam gelecek.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi t8nx81tn -- 2 Ekim 2012; 11:14:01 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
quote:
Orijinalden alıntı: labidu
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
quote:
Orijinalden alıntı: manda kasa
memlekette açlık ve işsizlik yok.
memlekette lüks özentisi ve tembellik var.
şu an kaç tane kobi işçi bulamamaktan şikayetçi biliyor musunuz...
Aynen öyle.
İş bulamadım diyenleri denizli organize sanayiye bekleriz. Vasıflı, vasıfsız işçi arayan sürüyle firma var.
Ama böyle yazınca da köle olma istedikten sonra her yerde çalışırım diyorlar. Maaş beğenmez ama evde yatar bizim vatandaşımız.
Hepsi doğuştan ceo mübarek.
Ülkeye beş kuruş faydaları yoktur. Versen utanmadan 10 bin tl maaş ister.
kusura bakmayında 800-1000 tl gibi komik bir ücrete karın tokluğuna çalışacak KÖLE bulamamanız milletimizin gözünün açıldığının göstergesidir.
Tabi canım köle gibi çalışmaya ne gerek var ?
nasıl olsa iş arayan adam inanılmaz kalifiyedir o maaş ona yakışmaz.
Kimse kimseyi kandırmasın. Aç olan adam, gerçekten ihtiyacı olan adam o paraya kırk takla atarak çalışır.
Ama bizde sizin zihniyetinizde olanlar burun kıvırır çalışmaz çünkü gerçekten ihtiyacı yoktur. Burun kıvırdığı o paraya çalışacağına gider evde uzanır kadın programları izler, her saat başı da haberleri izleyip "bu memleket bitmiş abi, vatan satılmış, ekonomi sürünüyor abi" diye hayatını sürdürür.
1000 tl maaş alana köle sıfatı takılıyorsa, çalışmaya bile değer bulunmuyorsa bu ekonomimizin ve yaşam standartının nereye geldiğinin göstergesidir.
Elbette ekonomik olarak alınacak çok yol var ama eskiye göre çok iyi durumdayız. Değiliz diyen yıllardır evden çıkmıyor demektir.
Yine de siz biraz sabırlı olun. İnşallah Kılıçdaoğlu iktidara gelecek o zaman akaryakıt fiyatında % 50 indirim, asgari ücrete % 75000 zam gelecek.
senin bu son 10 yılda yaşam standardının geliştiği belli,ama gelgelelim esnaf,memur,işçi,çiftçi ne durumda?
-
Bedava SMS müjdesi!
Milletvekiline ‘SMS’ ücretsiz, o faturayı da TBMM ödeyecek
Vatandaş zamları tartışırken, Meclis’in açıldığı ilk gün milletvekilleri ‘bedava SMS’ müjdesi aldı. Milletvekillerinin gönderdiği SMS’ler bundan sonra ücretsiz olacak. Telefon faturaları karşılanan milletvekillerinin, bayramlarda attıkları kutlama, bilgilendirme mesajları gibi SMS’leri ise karşılanmıyordu. Başkanlık Divanı’nın aldığı karar doğrultusunda bundan sonra milletvekillerinin SMS’leri de TBMM bütçesinden karşılanacak. TBMM, bu doğrultuda GSM operatörleri ile anlaşma yaptı. Anlaşmayla, 1 SMS ücreti olarak telefon şirketlerine 2.84 ile 2.86 kuruş arasında ücret ödenecek. Faturayı TBMM karşılayacak, böylece milletvekilleri SMS hizmetinden de ücretsiz yararlanabilecek.
http://ekonomi.haberturk.com/teknoloji/haber/781589-bedava-sms-mujdesi
-
quote:
Orijinalden alıntı: mdnzkrks
yiyecek içecekten %8 kdv alan devletten birşey beklemiyorum.eskiden et çok pahal et çok pahalı derdik,eti geçtik tavuk-yumurta-peynir ve benzeri şeyler ateş pahas oldu.yakında şu uzay filmlerinde gördüğümüz mavi hap kırmızı hap yeşil hap yiyeceğiz heralde.
edit:sigaraya zam gelirse ....
1kg kıyma 22 tl bir koli yumurta 12tl abi -
Bence 10 gün yıkanmasak ve sıçmasak bütün memleketin kanilazsyonlarını kurutur, pislik çökeltir, boruları tıkarız. Deneyelim mi? 
Ben daha çok zam ve ÖTV artışı istiyorum. AKP'yi sonuna kadar bu konuda destekliyorum. Elektrik, su, doğalgaz, benzin, mazot, lpg, ne varsa bassınlar zammı. Sigara 15TL olsun, Kaçak sigara bassın ortalığı, aldığınız her paket Pkk'ya mermi olsun, dönsün gene korumasını beceremedikleri mehmetçiğe yağsın. Olan hep gariban halka olsun. Destekliyorum. Halk ses çıkarmadığı sürece müstehaktır. -
Son zamlardan sonra, Levent Kırcanın sikeci (yanlış yazıldıysa özür dilerim) geldi aklıma. " Seninde zamına korum,diğerlerininde. Hepinizin zamına korum..) :)) E tabi o bahsettiği zam memurlara yapılan 3 kuruşluk zamdı. Hep öyle olmuyormu zaten. Halkın gelirine 3 kuruşluk verilen zam, misliylen geri alınıyor. O Yüzden zamlarımıza koyulmaya devam edilecek ;)
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
Yine de siz biraz sabırlı olun. İnşallah Kılıçdaoğlu iktidara gelecek o zaman akaryakıt fiyatında % 50 indirim, asgari ücrete % 75000 zam gelecek.
İnceden inceden diyecem ama balyozu indirmişsin. -
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
Yine de siz biraz sabırlı olun. İnşallah Kılıçdaoğlu iktidara gelecek o zaman akaryakıt fiyatında % 50 indirim, asgari ücrete % 75000 zam gelecek.
Konunun bununla alakası nedir?
Konuşma hakkı olan birinin hayatını anlatayım size.
Bir iş adamı düşünün. Odtu iktisatta okuduğu dönem boyunca sol-sağ kavgalarının mevcut olduğunu, devletinin de gayet güvenilmez bir biçimde birilerini "kaybettiğini"... Bu devlete hiç güven olmaz, ben devlete girmem, bana uzak olsun diyerek üniversite 3'de orman yolları açmaya başlayarak müteahhitliğe başlamış biri. 1980'lerde memlekette hiç beton kazıklı kanalizasyon işi yapılmamış olduğundan bankadan kredi alamayıp, batmış, bankalardan çektiği kredi ile piyasaya borcunu ödemiş, tek borcu bankaya kalmış, müteahhitlik yapmaya Suudi Arabista'a gitmiş, orada kazandığı parayla kredi borcunu ödemiş, 3 arsa almış, şimdi halen oturduğu evi almış, ailesini de Avrupa tatiline çıkarmış. Eşi deseniz, İngiltere'de yüksek lisans yapmış, DPT'de çalışmış, sonra kalkınma bankasında çalışmış. Refah-Yol döneminde kızağa çekildiğinde genel müdür yardımcısıymış. Kendisi annemdir. 35 yıllık devlet hizmetinden genel müdür yardımcılığından emekli olduktan sonra bugün eline geçen 1300TL maaştır. İçine tüküreyim, onların olsun, yüzlerini siler ferahlarlar... Babam haklıymış bu devlete güven olmaz. Yük onun üstünde. Yıllar sonra babam Tübitak destekli bir projenin öncülüğünü yaptı. 6 yıllık bir Ar-Ge sonucunda birkaç milyon liralık masraftan sonra dünyanın en az su emen doğal görünümlü suni taşını ve bunları üreten makineleri üretti. Bugün üretimimizin %65'i ihracat. Üretim için yapılan ithalat da %0. Taş, makine patentleri bize ait. İş yoğun olduğunda 130 kişiye maaş veriyor fabrika. 130 ailenin evine ekmek gidiyor. Hayat ömrün boyunca çalışırsan, etrafına faydalı olursan anlamlı. Bu mahiyette adamların da konuşma hakkı vardır.
Büyük bir sektörde çok büyük projelere dış cephe işi yapan orta ölçekli bir firma olarak gördüğümüz, dönen dolapların Özal döneminden zerre farklı olmadığıdır. Biz çalışır ekmeğimizi lafın tam manasıyla TAŞ'tan çıkarırız. Bize birşey farketmez. Ama olan garibana oluyor. Bunu gözardı etmemek lazım. Son derece ithalat dengesini kapatabileceklerine inanmıyorum, zira üretici dostu hiçbir düzenleri yok. Net konuşuyorum. Bu memlekette aklı olan üretici olmaz. Başka iş bulur. Bu kadar yanar dönerlik, kaypaklık olmaz.
İhracatçıyız ve dünyanın en büyük 10 inşaat firmasının 2'siyle geçmişte çalıştık. Biri Strabag. Şimdi Strabag'a çıkıp abi sana eksik fatura keselim diyebilir miyim? Diyemem. Demem de zaten. O yüzden takır takır vergimi ödüyorum ben. Ve gene aynı sebepten konuşma hakkına sahibim. "VERGİ KAÇIRAN ŞEREFSİZLERE VERGİ ÖDETTİRECEK BİR SİSTEM GETİRMEDİKLERİ SÜRECE, VERDİĞİM HER EK VERGİ ZEHİR ZIKKIM OLSUN, BOĞAZLARINDA DURSUN, YETİM HAKKI YİYORLAR, BİR DE İNANÇLI OLACAKLAR" diyorum. Bir oturun 130 çalışanın sadece SGK'sı ne kadar tutar, ortalama 1400TL'den hesaplayın. Helali hoş olsun, emeklerinin karşılıklarını, sigortalarını ve emeklilik haklarını tabi alacak çalışanlar. Ancak ödenen yüksek tutarlara karşın, alacakları kuş kadar emekli maaşını nerelerine yetirecekler onu bilemiyorum. Onlar da ömürleri boyunca çalışmış olacaklar. Kadın programı izlerken "ne olacak memleketin hali?" dememiş olacaklar. Haklarını alabilecekler mi?
Ya gördün mü, sosyal demokrat fabrikatör olmak da zor memleketimde. Yüklüyorlar odunu sırtına. Ben kamyonla parayı vergi diye dökerken, cebimdekine de göz koyma aga. Vergimi verirken 3., 4. tur benden vergi alma. Kaç posta tikecen beni günde? Yetim hakkı yiyorlar, kendi inandıkları dine gerçekten inanıyor olsalar, yerlerinin cehennem olduğunu biliyor olurlar, korkarlardı. Üstüne bir de hadsizler. Ve evet ömrü boyunca çalışıp bu memlekete birşeyler katmış insanların sonuna kadar konuşma hakkı vardır. Ve ben, babam, dedem, annem hakkımızı helal etmiyoruz. Öbür dünya derdi olan biz değiliz, güya onlar, onlar düşünsün. Üzerlerindeki hiçbir hakkımızı helal etmiyoruz...
Bunun siyasetle de alakası yok. Kim olsa aynı şey geçerli. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu muhabbetinizi anlayamadım. Dünya, Türkiye algınız bu kadar dar mı? "X yoksa Y var." bu kadar mı koca Türkiye. Ne babalar yatıyor kuytuda, Kılıçdaroğlu kimmiş, Tayyip kim? Bu kadar dar bakmayın dünyaya. Bunlar acizane normal insanlar ve alternatifsiz de değiller. Biz de alternatifsiz değiliz. Yeter ki onları istemiyor olun, birileri çıkar.
-
quote:
Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST
quote:
Orijinalden alıntı: t8nx81tn
Yine de siz biraz sabırlı olun. İnşallah Kılıçdaoğlu iktidara gelecek o zaman akaryakıt fiyatında % 50 indirim, asgari ücrete % 75000 zam gelecek.
Konunun bununla alakası nedir?
Konuşma hakkı olan birinin hayatını anlatayım size.
Bir iş adamı düşünün. Odtu iktisatta okuduğu dönem boyunca sol-sağ kavgalarının mevcut olduğunu, devletinin de gayet güvenilmez bir biçimde birilerini "kaybettiğini"... Bu devlete hiç güven olmaz, ben devlete girmem, bana uzak olsun diyerek üniversite 3'de orman yolları açmaya başlayarak müteahhitliğe başlamış biri. 1980'lerde memlekette hiç beton kazıklı kanalizasyon işi yapılmamış olduğundan bankadan kredi alamayıp, batmış, bankalardan çektiği kredi ile piyasaya borcunu ödemiş, tek borcu bankaya kalmış, müteahhitlik yapmaya Suudi Arabista'a gitmiş, orada kazandığı parayla kredi borcunu ödemiş, 3 arsa almış, şimdi halen oturduğu evi almış, ailesini de Avrupa tatiline çıkarmış. Eşi deseniz, İngiltere'de yüksek lisans yapmış, DPT'de çalışmış, sonra kalkınma bankasında çalışmış. Refah-Yol döneminde kızağa çekildiğinde genel müdür yardımcısıymış. Kendisi annemdir. 35 yıllık devlet hizmetinden genel müdür yardımcılığından emekli olduktan sonra bugün eline geçen 1300TL maaştır. İçine tüküreyim, onların olsun, yüzlerini siler ferahlarlar... Babam haklıymış bu devlete güven olmaz. Yük onun üstünde. Yıllar sonra babam Tübitak destekli bir projenin öncülüğünü yaptı. 6 yıllık bir Ar-Ge sonucunda birkaç milyon liralık masraftan sonra dünyanın en az su emen doğal görünümlü suni taşını ve bunları üreten makineleri üretti. Bugün üretimimizin %65'i ihracat. Üretim için yapılan ithalat da %0. Taş, makine patentleri bize ait. İş yoğun olduğunda 130 kişiye maaş veriyor fabrika. 130 ailenin evine ekmek gidiyor. Hayat ömrün boyunca çalışırsan, etrafına faydalı olursan anlamlı. Bu mahiyette adamların da konuşma hakkı vardır.
Büyük bir sektörde çok büyük projelere dış cephe işi yapan orta ölçekli bir firma olarak gördüğümüz, dönen dolapların Özal döneminden zerre farklı olmadığıdır. Biz çalışır ekmeğimizi lafın tam manasıyla TAŞ'tan çıkarırız. Bize birşey farketmez. Ama olan garibana oluyor. Bunu gözardı etmemek lazım. Son derece ithalat dengesini kapatabileceklerine inanmıyorum, zira üretici dostu hiçbir düzenleri yok. Net konuşuyorum. Bu memlekette aklı olan üretici olmaz. Başka iş bulur. Bu kadar yanar dönerlik, kaypaklık olmaz.
İhracatçıyız ve dünyanın en büyük 10 inşaat firmasının 2'siyle geçmişte çalıştık. Biri Strabag. Şimdi Strabag'a çıkıp abi sana eksik fatura keselim diyebilir miyim? Diyemem. Demem de zaten. O yüzden takır takır vergimi ödüyorum ben. Ve gene aynı sebepten konuşma hakkına sahibim. "VERGİ KAÇIRAN ŞEREFSİZLERE VERGİ ÖDETTİRECEK BİR SİSTEM GETİRMEDİKLERİ SÜRECE, VERDİĞİM HER EK VERGİ ZEHİR ZIKKIM OLSUN, BOĞAZLARINDA DURSUN, YETİM HAKKI YİYORLAR, BİR DE İNANÇLI OLACAKLAR" diyorum. Bir oturun 130 çalışanın sadece SGK'sı ne kadar tutar, ortalama 1400TL'den hesaplayın. Helali hoş olsun, emeklerinin karşılıklarını, sigortalarını ve emeklilik haklarını tabi alacak çalışanlar. Ancak ödenen yüksek tutarlara karşın, alacakları kuş kadar emekli maaşını nerelerine yetirecekler onu bilemiyorum. Onlar da ömürleri boyunca çalışmış olacaklar. Kadın programı izlerken "ne olacak memleketin hali?" dememiş olacaklar. Haklarını alabilecekler mi?
Ya gördün mü, sosyal demokrat fabrikatör olmak da zor memleketimde. Yüklüyorlar odunu sırtına. Ben kamyonla parayı vergi diye dökerken, cebimdekine de göz koyma aga. Vergimi verirken 3., 4. tur benden vergi alma. Kaç posta tikecen beni günde? Yetim hakkı yiyorlar, kendi inandıkları dine gerçekten inanıyor olsalar, yerlerinin cehennem olduğunu biliyor olurlar, korkarlardı. Üstüne bir de hadsizler. Ve evet ömrü boyunca çalışıp bu memlekete birşeyler katmış insanların sonuna kadar konuşma hakkı vardır. Ve ben, babam, dedem, annem hakkımızı helal etmiyoruz. Öbür dünya derdi olan biz değiliz, güya onlar, onlar düşünsün. Üzerlerindeki hiçbir hakkımızı helal etmiyoruz...
Bunun siyasetle de alakası yok. Kim olsa aynı şey geçerli. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu muhabbetinizi anlayamadım. Dünya, Türkiye algınız bu kadar dar mı? "X yoksa Y var." bu kadar mı koca Türkiye. Ne babalar yatıyor kuytuda, Kılıçdaroğlu kimmiş, Tayyip kim? Bu kadar dar bakmayın dünyaya. Bunlar acizane normal insanlar ve alternatifsiz de değiller. Biz de alternatifsiz değiliz. Yeter ki onları istemiyor olun, birileri çıkar.
Emin olun sizin ticari tecrübenizin kat kat fazlası bende vardır. Ekonomiyi de çok iyi bilirim, siyaseti de çok iyi bilirim, ben de ihracat sektöründeyim ve 17 ülke dolaşmış, uzun süre dışarıda kalmış birisi olarak dünyayı da bilirim. 37 yaşındayım bu ülkenin akp öncesini de bilirim. Ve chp zihniyetini de bilirim, babamdan çok dinlemiş, çok kitap okumuşumdur. chp liderinin sadece bugünkü hakaret ve küfürlerle dolu konuşmasını bir okuyun o ne demek istediğimi belki anlatır.
Siz Kılıçdaroğlu'ya toz kondurmaya devam edin. Bence sorun yok. Zaten hep diyorum bu ülkeye bir chp iktidarı yaşatmak lazım, millet çok şeyi unutmuş. O zaman görürüz kim bu ülke için lafla mangalda kül bırakmamış, kim gerçekten neler yapmış, nasıl hizmet etmiş, karşılığında ne muamele görmüş.
Ayrıca seviyeyi de düşürmüşsünüz. Yine de ben size algınız dar demeyeceğim. Farkımız olsun.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi t8nx81tn -- 2 Ekim 2012; 16:17:55 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
