Şimdi Ara

Özal'ın dönemini anlatabilecek biri var mı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
16
Cevap
0
Favori
358
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Özal da şu anki suriyeliler gibi kürtleri ülkeye almış ve farklı şehirdeki insanların evlenmesi yasakmış, bu yasağı kaldırdığını duydum.

    Bu konularda bilgisi olan biri aydınlatırsa sevinirim.



  • Öyle bir yasak hiç olmadı. Sadece devlet memurlarına tayin istismarları nedeniyle getirilen bazı kısıtlamalar vardı.

    Özal dönemi bir tür paradigma revizyonudur. Devlet 24 Ocak kararlarıyla (Demirel başbakanken) ithal ikameci ekonomik rejimden liberal ekonomiye geçiş yaptı, kambiyo rejimi serbestleşti. Eskiden döviz alıp satmak hatta bulundurmak yasaktı (yine oraya gidiyoruz sanki). Özal döneminde 141-142 ve 163. maddeler TCK'dan çıkarıldı (siyasi liberalizme giriş). Ekonomide öncelikle altyapı yatırımlarına büyük kaynak ayrıldı. Türk Telekom o zamanlar PTT adını taşıyordu (Posta-Telgraf-Telefon) ve eve bir telefon bağlatmak bir kaç yıl sürüyordu. ŞA görüşmeler santral operatörüne yazdırılarak yapılıyordu. Özal bunu değiştirdi. Telefon almak ve konuşmak çok kolaylaştı. İlk otoyollar yapıldı (Aydın-İzmir, İstanbul-Ankara, İzmir-Çeşme, Tarsus-Pozantı, Antep vb.). Özal yanlış bir şekilde demiryolunu komünist işi olarak görüyordu ve demiryolunu hep ihmal etti. ANAP'lı belediyeler genellikle büyük altyapı yatırımları yaptılar (Bedreddin Dalan, Özfatura vb.) ama ilk metronun temelini atmak Dr. Sözen'e nasip oldu. Özal döneminde özel sektör büyük yatırımlar yaptı. Vestel onun döneminde palazlandı. Devlet de ilk kez YİD modelini Özal döneminde kullandı. İlk özelleştirme girişimleri Özal döneminde başladı. TRT'nin yayın tekeli yine o dönemde kaldırıldı. İlk özel radyolar ve TV kanalları o dönemin eseridir. Renkli televizyona da yine Özal ile birlikte geçildi. İlk özel haya yolları o dönemde yaygınlaştı (İstanbul Havayolları vb.). Yine o dönemde ilk özel üniversiteler kuruldu (sanırım Bilkent hariç) ve nice özel okullar boy gösterdi. Özal'ın kendi deyişiyle "1 koyup 3 alacağız" mottolu Irak politikası sınırlarımıza Kürt akınıyla sonuçlandı. O dönem kayıtsız şartsız ABD'nin yanında yer aldık ve Saddam da Kürtleri bize doğru sürerek bizi cezalandırdı (Aynısını günümüzde Esad yaptı, yapıyor).


    Özal kalkınmanın yükünü devletten alıp özel sektöre aktarmak istiyordu. Bu amaçla büyük bir milli burjuvazi sınıfı yaratmak ve tahkim etmek amacındaydı. Devlet eliyle pek çok zengin yarattı bu yüzden. Hatta iş adamlarının devlet gezilerine katılması onunla başladı desek yalan olmaz. Siyaseten ve ekonomik olarak Batı tipi bir liberal toplum peşindeydi. Dine daha fazla kamusal alan açmak istiyordu. Kendisi dindardı (modern muhafazakar) ama ailesi pek değildi. Kürtlere özerklik vermekten ilk o söz etti. "Bu da konuşulabilir" dedi. Sendikalardan hazzetmiyordu. Buna rağmen memur sendikaları onun döneminde kurulmuştur. Devletin ataleti ve ideolojik katılığı göz önüne alındığında onun döneminde devrim niteliğinde işler yapılmıştır ama fazla liberaldi. Avrupa tipi bir toplum yerine Amerikan tipi "laissez faire, laissez passer" (M. Le Gendre/Adam Smith) ekonomisi kurarak, devleti eğitim ve sağlık dahil tüm sektörlerden çekmek istiyordu (Avrupa ülkelerinde eğitim ve sağlık yaygın olarak devlet eliyle verilir hizmetlerdir. ABD'de ise bu sektörlerde devlet yok gibidir). Özal açık biçimde ABD'ye özeniyor ve Türkiye'yi bir nevi "küçük Amerika" yapmak istiyordu.

    Başarabilir miydi? Sanmıyorum. Dönemi iyi şeylerle olduğu kadar kötü şeylerle de anılıyor. Bir kere ailesi ona bir yüktü. Şımarık , görgüsüz ve hukuk tanımaz karısı ve çocukları, alıp başını giden adam kayırmacılık, akrabacılık, nepotizm. Özal'ın "benim memurum işini bilir" diyerek yol verdiği yaygın rüşvet ve benzeri kokuşmuşluklar, poliste ve genelde devlet aygıtındaki çürümüşlük sonunu hazırladı. Ömrü vefa etse gücü yetmeyecekti.

    Edit: Düzeltme
  • Pkk ilk eylerimde ozal kendini bilmez bi kac kisi icin orduyumu mesgul edim dedi sonra olanlar malum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öyle bir yasak hiç olmadı. Sadece devlet memurlarına tayin istismarları nedeniyle getirilen bazı kısıtlamalar vardı.

    Özal dönemi bir tür paradigma revizyonudur. Devlet 24 Ocak kararlarıyla (Demirel başbakanken) ithal ikameci ekonomik rejimden liberal ekonomiye geçiş yaptı, kambiyo rejimi serbestleşti. Eskiden döviz alıp satmak hatta bulundurmak yasaktı (yine oraya gidiyoruz sanki). Özal döneminde 141-142 ve 163. maddeler TCK'dan çıkarıldı (siyasi liberalizme giriş). Ekonomide öncelikle altyapı yatırımlarına büyük kaynak ayrıldı. Türk Telekom o zamanlar PTT adını taşıyordu (Posta-Telgraf-Telefon) ve eve bir telefon bağlatmak bir kaç yıl sürüyordu. ŞA görüşmeler santral operatörüne yazdırılarak yapılıyordu. Özal bunu değiştirdi. Telefon almak ve konuşmak çok kolaylaştı. İlk otoyollar yapıldı (Aydın-İzmir, İstanbul-Ankara, İzmir-Çeşme, Tarsus-Pozantı, Antep vb.). Özal yanlış bir şekilde demiryolunu komünist işi olarak görüyordu ve demiryolunu hep ihmal etti. ANAP'lı belediyeler genellikle büyük altyapı yatırımları yaptılar (Bedreddin Dalan, Özfatura vb.) ama ilk metronun temelini atmak Dr. Sözen'e nasip oldu. Özal döneminde özel sektör büyük yatırımlar yaptı. Vestel onun döneminde palazlandı. Devlet de ilk kez YİD modelini Özal döneminde kullandı. İlk özelleştirme girişimleri Özal döneminde başladı. TRT'nin yayın tekeli yine o dönemde kaldırıldı. İlk özel radyolar ve TV kanalları o dönemin eseridir. Renkli televizyona da yine Özal ile birlikte geçildi. İlk özel haya yolları o dönemde yaygınlaştı (İstanbul Havayolları vb.). Yine o dönemde ilk özel üniversiteler kuruldu (sanırım Bilkent hariç) ve nice özel okullar boy gösterdi. Özal'ın kendi deyişiyle "1 koyup 3 alacağız" mottolu Irak politikası sınırlarımıza Kürt akınıyla sonuçlandı. O dönem kayıtsız şartsız ABD'nin yanında yer aldık ve Saddam da Kürtleri bize doğru sürerek bizi cezalandırdı (Aynısını günümüzde Esad yaptı, yapıyor).


    Özal kalkınmanın yükünü devletten alıp özel sektöre aktarmak istiyordu. Bu amaçla büyük bir milli burjuvazi sınıfı yaratmak ve tahkim etmek amacındaydı. Devlet eliyle pek çok zengin yarattı bu yüzden. Hatta iş adamlarının devlet gezilerine katılması onunla başladı desek yalan olmaz. Siyaseten ve ekonomik olarak Batı tipi bir liberal toplum peşindeydi. Dine daha fazla kamusal alan açmak istiyordu. Kendisi dindardı (modern muhafazakar) ama ailesi pek değildi. Kürtlere özerklik vermekten ilk o söz etti. "Bu da konuşulabilir" dedi. Sendikalardan hazzetmiyordu. Buna rağmen memur sendikaları onun döneminde kurulmuştur. Devletin ataleti ve ideolojik katılığı göz önüne alındığında onun döneminde devrim niteliğinde işler yapılmıştır ama fazla liberaldi. Avrupa tipi bir toplum yerine Amerikan tipi "laissez faire, laissez passer" (M. Le Gendre/Adam Smith) ekonomisi kurarak, devleti eğitim ve sağlık dahil tüm sektörlerden çekmek istiyordu (Avrupa ülkelerinde eğitim ve sağlık yaygın olarak devlet eliyle verilir hizmetlerdir. ABD'de ise bu sektörlerde devlet yok gibidir). Özal açık biçimde ABD'ye özeniyor ve Türkiye'yi bir nevi "küçük Amerika" yapmak istiyordu.

    Başarabilir miydi? Sanmıyorum. Dönemi iyi şeylerle olduğu kadar kötü şeylerle de anılıyor. Bir kere ailesi ona bir yüktü. Şımarık , görgüsüz ve hukuk tanımaz karısı ve çocukları, alıp başını giden adam kayırmacılık, akrabacılık, nepotizm. Özal'ın "benim memurum işini bilir" diyerek yol verdiği yaygın rüşvet ve benzeri kokuşmuşluklar, poliste ve genelde devlet aygıtındaki çürümüşlük sonunu hazırladı. Ömrü vefa etse gücü yetmeyecekti.

    Edit: Düzeltme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 4 Haziran 2019; 23:56:15 >




  • Rahmetli Turgut Özal'a hiç oy vermek nasip olmadı ama 17 yıl başımızda olan AKP'nin akibeti aynı ANAP gibi olacak

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Türkiye Kanuni Süleymandan itibaren hiç bir şekilde Emperyalizmin egemonyasından kurtulamamıştır.

    Kısaca özetlersek Koç imparatorluğu cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilmiştir. Daha sonra sabancı imparatorluğu.

    Türkiyedeki tüm darbeler ABD ve CIA kontrollu, Dizayn darbeleridir.

    CIA türkiyeden hiçbir zaman elini çekmemiştir. Türkiyedeki tüm seçimlerde şu veya bu şekilde parmağı vardır. İktidarlarıda Ekonomiyide dizayn eder.

    Kitlelerin oylarını yönlandirir.
    Sen demokrasi için oy verdiğini sanırsın.Senin oylarını öyle bir yönlendirirki nasıl düzüldüğünü anlayamazsın.

    Konu özal dağıtmayalım. 80 öncesi dönemin en önemli ABD projelerinin adamı.

    Kardeşleri neyse fazla dağıtmayalım (@Torlak Kemale not:) "Korkut Özal" ABD eğitim aldı. Erbakanın en has adamı TC bakanı.

    Turgut özal Yine ABD eğitim aldı.
    Patronu Süleyman Demirel oda ABD eğitim aldı.

    ABD eğitim almalar tesadüf değildir.

    1980 öncesin dönelim. ABD yaptırdığı operasyonlarla işçi kıyımlarını başlattı.
    Neden türkiye ucuz iş gücü olmaktan çıkmaya başlamıştı.
    Özl ve Demirel ekonominin musluğundaydı

    1980 darbesi planlandı ülkücü mafyaları fabrikalara işçilere köylülere saldırttılar.
    Sol Sağ demeden biri biri ile çatıştırılıp Darbe ortamı yaratıldı.

    Darbe yapıldı. ne hikmetse Bu günkü AKP kadrolarına hiç dokunulmadı.
    Çatıştırdıkları Sol ve Sağ gurupları toplayıp işkencehanelere soktular. 1.5 milyon kişi fişlendi. 650 bin kişi tutuklandı.

    Özal ve Demirel ABD has adamı Milletin başına bela ettiler.
    Onlar sayesinde güvenilir AKP kurdurdular yolunu açtılar.
    Eminimki AKP milletvekillerinin %99 CIA tarafından nasıl kullanıldıklarının farkında dahi değildirler.

    CHP mi güldürmeyin adamı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: holiganx61

    Pkk ilk eylerimde ozal kendini bilmez bi kac kisi icin orduyumu mesgul edim dedi sonra olanlar malum

    https://www.youtube.com/watch?v=xOnSj8ZMm_c

    Çok haklısınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Öyle bir yasak hiç olmadı. Sadece devlet memurlarına tayin istismarları nedeniyle getirilen bazı kısıtlamalar vardı.

    Özal dönemi bir tür paradigma revizyonudur. Devlet 24 Ocak kararlarıyla (Demirel başbakanken) ithal ikameci ekonomik rejimden liberal ekonomiye geçiş yaptı, kambiyo rejimi serbestleşti. Eskiden döviz alıp satmak hatta bulundurmak yasaktı (yine oraya gidiyoruz sanki). Özal döneminde 141-142 ve 163. maddeler TCK'dan çıkarıldı (siyasi liberalizme giriş). Ekonomide öncelikle altyapı yatırımlarına büyük kaynak ayrıldı. Türk Telekom o zamanlar PTT adını taşıyordu (Posta-Telgraf-Telefon) ve eve bir telefon bağlatmak bir kaç yıl sürüyordu. ŞA görüşmeler santral operatörüne yazdırılarak yapılıyordu. Özal bunu değiştirdi. Telefon almak ve konuşmak çok kolaylaştı. İlk otoyollar yapıldı (Aydın-İzmir, İstanbul-Ankara, İzmir-Çeşme, Tarsus-Pozantı, Antep vb.). Özal yanlış bir şekilde demiryolunu komünist işi olarak görüyordu ve demiryolunu hep ihmal etti. ANAP'lı belediyeler genellikle büyük altyapı yatırımları yaptılar (Bedreddin Dalan, Özfatura vb.) ama ilk metronun temelini atmak Dr. Sözen'e nasip oldu. Özal döneminde özel sektör büyük yatırımlar yaptı. Vestel onun döneminde palazlandı. Devlet de ilk kez YİD modelini Özal döneminde kullandı. İlk özelleştirme girişimleri Özal döneminde başladı. TRT'nin yayın tekeli yine o dönemde kaldırıldı. İlk özel radyolar ve TV kanalları o dönemin eseridir. Renkli televizyona da yine Özal ile birlikte geçildi. İlk özel haya yolları o dönemde yaygınlaştı (İstanbul Havayolları vb.). Yine o dönemde ilk özel üniversiteler kuruldu (sanırım Bilkent hariç) ve nice özel okullar boy gösterdi. Özal'ın kendi deyişiyle "1 koyup 3 alacağız" mottolu Irak politikası sınırlarımıza Kürt akınıyla sonuçlandı. O dönem kayıtsız şartsız ABD'nin yanında yer aldık ve Saddam da Kürtleri bize doğru sürerek bizi cezalandırdı (Aynısını günümüzde Esad yaptı, yapıyor).


    Özal kalkınmanın yükünü devletten alıp özel sektöre aktarmak istiyordu. Bu amaçla büyük bir milli burjuvazi sınıfı yaratmak ve tahkim etmek amacındaydı. Devlet eliyle pek çok zengin yarattı bu yüzden. Hatta iş adamlarının devlet gezilerine katılması onunla başladı desek yalan olmaz. Siyaseten ve ekonomik olarak Batı tipi bir liberal toplum peşindeydi. Dine daha fazla kamusal alan açmak istiyordu. Kendisi dindardı (modern muhafazakar) ama ailesi pek değildi. Kürtlere özerklik vermekten ilk o söz etti. "Bu da konuşulabilir" dedi. Sendikalardan hazzetmiyordu. Buna rağmen memur sendikaları onun döneminde kurulmuştur. Devletin ataleti ve ideolojik katılığı göz önüne alındığında onun döneminde devrim niteliğinde işler yapılmıştır ama fazla liberaldi. Avrupa tipi bir toplum yerine Amerikan tipi "laissez faire, laissez passer" (M. Le Gendre/Adam Smith) ekonomisi kurarak, devleti eğitim ve sağlık dahil tüm sektörlerden çekmek istiyordu (Avrupa ülkelerinde eğitim ve sağlık yaygın olarak devlet eliyle verilir hizmetlerdir. ABD'de ise bu sektörlerde devlet yok gibidir). Özal açık biçimde ABD'ye özeniyor ve Türkiye'yi bir nevi "küçük Amerika" yapmak istiyordu.

    Başarabilir miydi? Sanmıyorum. Dönemi iyi şeylerle olduğu kadar kötü şeylerle de anılıyor. Bir kere ailesi ona bir yüktü. Şımarık , görgüsüz ve hukuk tanımaz karısı ve çocukları, alıp başını giden adam kayırmacılık, akrabacılık, nepotizm. Özal'ın "benim memurum işini bilir" diyerek yol verdiği yaygın rüşvet ve benzeri kokuşmuşluklar, poliste ve genelde devlet aygıtındaki çürümüşlük sonunu hazırladı. Ömrü vefa etse gücü yetmeyecekti.

    Edit: Düzeltme
    Emeğine sağlık hocam, geçen Şengör bir videoda "geçmişte nasılsak şimdi de öyleyiz" demişti, geçmişi araştırıp, okudukça hakikaten de öyleymiş diyor insan.

    Akif ne güzel demiş.
    "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
    Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Galatasaray'da Okuyan Var Mı?
    5 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Reavero kullanıcısına yanıt
    Erbakan da senin gibi konuşuyor. Hatta dünyayı 5000 yıldır yöneten bir grup var diyor.

    https://youtu.be/_A-HdIo0c2U


    Bu adam da ABD projesi miydi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HIGHER


    https://www.youtube.com/watch?v=xOnSj8ZMm_c

    Çok haklısınız.

    Alıntıları Göster
    cahillik bizim en büyük sorunumuz. mevcut eğitim sistemleri de cahilliği roketlemekte.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-681F960DF

    Erbakan da senin gibi konuşuyor. Hatta dünyayı 5000 yıldır yöneten bir grup var diyor.

    https://youtu.be/_A-HdIo0c2U


    Bu adam da ABD projesi miydi?
    Ne sandın. Seninde ABD projesi olma ihtimalin %099
  • Reavero kullanıcısına yanıt
    Yazdıklarına bakılırsa proje olan sensin.

    Devlet içindeki hainleri aklamaya çalışıyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yaa ne çokta biliyon devlet içindeki hainleri.
    Sizler hastalıklı beyinlersiniz. Bol bol ahkam kesiyorsunuz.

    Vatan millet sakarya . bol bol tatava
  • Reavero kullanıcısına yanıt
    Devrimci hareket diye diye tatava yapan sensin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Biz devrimci olarak kısa bir dönem ayaklanma yaptık. Yenildik.
    Yenilgiyi kabul etmek erdemdir.(not: yenilgi bitmek değildir)

    Siz bu ülkeyi yüzlerce yıldır idare eden zihniyetin kalemşorlarısınız.
    Sizin gibiler yüzünden. Bu ülke ve insanları açlıktan sefaletten kurtulamadı.
    Her devirde sizin gibi aslında mandacılar olmuştur.

    Ülke kapütilasyonlarla başlayarak Kanuniden beri gerzek padişahlar tarafından emperyalizme sömürtülmüştür.

    Artık bilgisayar çağındayız. Ayak oyunları dahada illegal oldu.
    Bazan sistem tarafından onbinlerce kalemşor kendilerin dahi farkına varmadığı şekilde medyada şurda burda kahve köşelerinde kullanılıyor.

    DH de ahkam kesen üç beş kalemşor. Sizlere kalemşor dahi denmez tatava yapıyorsunuz.

    Abuk subuk konular. Ne bu ya bir zamanlar memoli42 vardı.Şimdide sen. Bi yandan HIGHER midir nedir. İşiniz ne sizin.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.