Elimde yaklaşık 260 bin tl değerinde altın var, bir de 140 bin tl %18.5 faizde pram bar, şuan faizler yüksekken altınları da faize koymak istiyorum ancak aile büyüklerine göre altın bozulmaşmışmış, bu arada altınlar bana ait. sadece sizin de fikrinii almak istedim, faize koyarsam ayda bana ekstra 3 bin tl getirisi olacak, sanmıyoruö ki altın bir ayda bu kadar getiri yapsım

Bazıları ilginç buluyor ama altında derin bir psikolojik olay yatıyor diye düşünmekteyim. Öğrenci evindeyim, PC de iş yaparken, çalışırken vs, arkaplanda tv sesinin gelmesi çalışma şevkimi nedense arttırıyor, özellikle en önemlisi, kanalın canlı yayın olması, büyük ihtimalle yalnızlık hissini azalttığı için iyi geliyor diye düşünmekteyim, ya da aile ile hep tv izlediğimizden zamanında, o anlar ister istemez bilinçaltında canlanıyor ve yine yalnızlık hissi azalıyor. Bu aynı şekilde tv değil de canlı radyo yayınları için de geçerli. Benim gibi olanınız var mıdır? varsa size nasıl hissettiriyor ya da bunu yapma amacınız nedir?

Askerlik şubelerini arıyorum çoğuna ulaşamıyorum, ulaştıklarım ikamet ettiğim ilçeyi ara diyor, oraya da ulaşamıyorum. İkametgah adresimi yarın değiştirirsem sorun düzelir mi?

Babamın vefatı dolayısıyla hat değişimi yaptık ailecek. Bize söylenen, hattımızı değiştirip, yeni bir pakete geçmemiz gerektiğiydi. Telefonda bir kaç müşteri temsilcisiyle görüştüm, çoğunun konudan alakası yok, bilmeyenleri koymuşlar oraya. En son 2 müşteri temsilcisinden de telefonda konuştum. Bana dedikleri şuydu, ben yeni pakete geçeceğim, bu süreçte ortaya çıkan eski taahhütten cayma bedelimi sildirmek için dilekçe yazıp yollamam gerektiğiydi. Yaptım da . Ancak hala inadına faturama 350 küsür lira taahhüt cayma bedelini yansıtıyorlar. Güya Türkiye'nin en büyük telekomünikasyon şirketi ama bir işi beceremiyorlar. Ben inadına bunu ödemeyeceğim ve hakkımı savunacağım. Kendi müşteri temsilcileriyle yaptığım telefon görüşmeleri kayıt altında. Gerekirse bakalım ne demişler diye. Derhal bu bedelin silinmesini istiyorum. Hem beni zorla taahhütümden vazgeçiriyorlar, hem de ben vazgeçmişim gibi paramı istiyorlar. Şaka gibi bir firma. Yazık.

Satılma nedeni: Yeni bir araç alınacağı için.

-Yer: Gaziantep

-Opel Astra 2008 Model

-Dizel Yakıt

-185.500 Km

-Boya/Değişen Yok

-Tramer kaydı: 1400 TL > Araç park halindeyken, sol yan aynaya çarpılmıştır. Tek hasar kaydı budur.

SAHİBİNDEN LİNKİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN.

Fotoğraflar:

Senelerdir merak ettiğim bir konudur. Hali hazırdaki infrared kamera sistemleri böyle molozlar ın altında kalan insanları sağlıklı bir biçimde göremiyor. Ancak bazı güçlü termal kameralar da mevcut, hiç yoktan, eli görünen birisi bile anında tespit edilebilir, veya bir katman altı bile görülebilecek seviyede olsa moloz temizleme işlemi en azından hızlanabilir bir alt katmana inmek için. Hala inanmıyorum bu 2020 teknolojisiyle betonun altında kimin olup olmadığını gösteren bir teknolojinin gelişmediğine. Nasıl olabilir ki? Belki bir çok hayat kuratarabilir.

Ben kağıthane'de fakat e5 üzerinde bir apartmanda oturuyorum. yani ev e5 in dibinde. Bina yaklaşık 20-25 yıllık. Bir çok depremi hissetmedik binaca, binayı yapan aile, zeminin sağlam olduğunu, kayalık oldugunu söyledi. kağıthanenin aşağı tarafları değil de tepede olduğumuzdan dolayı. Yine de izmir depreminden sonra, ve elazığ depremini de diyarbakırda cok fena yaşadıktan sonra, korkum arttı. bizim daire 1. katta balkonla alttaki dükkan zemini arasında yaklaşık 2.8-3 metre var. Her ne kadar saçma gibi gelse de, deprem anında hızlıca balkona koşup, sarkıp atlamayı düşünüyorum. Balkona koşmam yaklaşık 5-6 saniye sürüyor. Bu sürede şiddetli depremde, şanssızsak bina yıkılabilir tabii. Ama enkaz altında kalmaktansa, ayağımı kırarım daha iyi diye düşünüyorum hep. Ama aklımı cok kurcalıyor. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Şuan ordan atlamak bile gözümü korkutuyor, o deprem anında bunu düşünmeden yapabilirim belki ama bilmiyorum? Siz olsanız napardınız?

Merhabalar, önümüzdeki 1-2 ay içinde kız arkadaşıma evlenme teklifi etmeyi düşünüyordum. Fikir kiminize göre klişe olabilir fakat aklımda şu var; küçük bir sinema salonunu kapatıp (artık kaç paraysa vericez), onu da film izlemeye götürüyor ayağına sinemaya götürücem, kendi oluşturduğum, fotoğraflarımızın olduğu bir kolajı koyucam vs sonda teklif edicem. Ama İstanbul'da nerede bunu yapabilirim bilgim yok. Yardımcı olabilen varsa çok makbule geçer.

Not: Her ne kadar fikri çoğunuz beğenmeyecek olsanız bile ben fikri geliştirmek isteyenlerin düşüncelerine açığım. (Fazla şatafat dışında :)) Teşekkürler.