Profil: kafasiyenigeldi | DonanımHaber Forum

kafasiyenigeldi (Berlin) · Konu Dışı Özel altına konu açtı. 6 yıl

Özgüvenli İnsanların Sırrı

Küçükken ezik yetişmiş birini nasıl anlayabiliriz? En kolay yolu şu, eğer dikkatini rahatlıkla bozabiliyorsanız, karşınızdaki kişi ezik yetişmiştir.

Çünkü ezik yetişen insanlar, dikkatlerini başka insanlara vermeliydi. Diğer "önemli" insanlardan gelebilecek tehlikelere karşı dikkatli olmalıydılar. Onlara karşı söyleyecekleri sözlerde dikkatli olmalıydılar.

Yolda yürürken bile diğer insanlara dikkat etmek zorundaydılar. Diğer insanların eleştirilerine karşı dikkatli olmak zorundaydılar. Çünkü diğer insanlar onları beğenmezse ölebilirlerdi.

Aslında olan şey tam da bu: ölmekten korkuyoruz. Başkaları bizi dışlarsa, yargılarsa veya beğenmezse öleceğimizi düşünüyoruz. Sınıfta sunum sırası bize yaklaşırken midemizde oluşan o daralma hissini, eli bıçaklı bir serseriyle karşılaştığımızda da yaşıyoruz.

Bir kızla konuşurken midemizde yaşadığımız o hissi, ölüme yaklaştığımız anlarda da yaşıyoruz.

Ezik insanlar demiştim.
Onlar bir kafede otururlarken bile dikkatleriniz tam anlamıyla masadaki sohbete veremezler. Çevredeki insanlara verirler.
Yolda yürürken bile dikkatleri hep diğer insanların bakışlarındadır. Çünkü onay arıyordur.
Kalabalık bir ortamda konuşurken bile dikkati hiçbir zaman konuşmada değildir. Diğer insanların tepkilerine dikkatini vermiştir. Bu yüzden de insanlar onun konuşmasından sıkılır. Çünkü yüzeysel konuşur ve kendini ifade edemez.

Bir değişim başlatmak istiyorum çünkü ÇOK BARİZ bir şekilde CEVAP ORTADA. Dikkatini sadece şuan yaptığın şeye ver. Böylece gittikçe o cool çocuklardan olacaksın. Gittikçe o özgüvenli çocuklardan olacaksın. Onlar öyle yapıyor. Sen dışarıdan izliyorsun ama göremiyorsun.

Hadi onu geçtim. Derslerinde başarılı insanlar, spor salonuna başlayıp bırakmayan insanlar, bir şey yapmak isteyip yapan insanların hepsinin dikkati sağlamdır. Kolay kolay dağılmaz.

Ezik biri, biri bir şey dediğinde hemen dönüp bakar. Çünkü dikkatini şuanda yaptığı şeye vermiyordur.
Ezik biri, reklamlara çabuk kanar. Çünkü reklamlar dikkat çekicidir. (Yoldan geçen güzel kız gibi)
Ezik birinin morali çabuk bozulur. Çünkü asıl dikkat ettiği şey kendi duyguları ve düşünceleri değil, başkalarının duygu ve düşünceleridir.

Ben hiç kimseyim. Ben sadece, altın dolu bir sandığın üzerine oturup dilencilik yapan insanlara seslenirim. Daha önce hiç sandığa bakmadıklarından ne kadar zengin olduklarını anlayamadan, hayatını heba eden insanları uyaran kişiyim.

Ama muhtemelen bu yazdıklarımı bile umursamayacak birçok insan çıkacak. Çünkü kendi beyinleriyle düşünmezler, dikkatini verdikleri kişilerin (çevrenin) düşüncelerini kopyalarlar. Beyinlerinin otopilotta ürettiği düşünceleri kendi düşünceleri zannederler. O yüzden de bu yazdıklarıma da otomatik bir tepki verecekler.

Önemli değil. Bir kişi bile ilgileniyorsa yazının devamına beklerim: Özgüven Sahibi Olmanın En Gerçekçi Yolu

7 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

1

K

kafasiyenigeldi (Berlin) · Konu Dışı Özel altına konu açtı. 6 yıl

Mutsuzluğun 3 Ana Sebebi ve Tedavisi

Arkadaşlar merhaba. Mutsuzluğun tedavisi üzerine faydalı olabileceğini düşündüğüm bir yazı yazdım. Sizinle de paylaşmak istedim. Belki birisine umut olur veya hayata yeniden başlamak isteyebilir.

Yazıyı bloğumda yazdım ama burada direkt olarak paylaşıyorum.

-------------------------

Mutsuzluğunuzun bir çok nedeni olabilir. Mutsuzluğun nedenlerini tek bir şeye yüklemek saçma olabilir bazen. Bir ağaç devrildiği zaman tüm suçu köklere atmak yanlış olabilir. Rüzgar, toprak vb. gibi etkenlerle de ağaç devrilebilir.

Ama biz ağaç değiliz. Bizler gelişmekte olan canlılarız. Vücudumuz ve beynimiz kendi kendini onarabilir. Bizler ağaç gibi yere devrildikten sonra kalkamayacak canlılar değiliz. Ama dönem dönem bizi de sarsan bir çok olay gerçekleşebilir. Bu olayları iyi anlayıp ona göre “iyileşme sürecimizi” destekleyen şeyler yaparsak mutsuzluğumuzu daha kolay bir şekilde atlatabiliriz.

Bu yazıda her bir probleminizi tespit edip ona göre ne yapmanız gerektiğini söyleyemem. Ama problemlerimizi 3 ana kategoriye ayırabiliriz. Ve böylece her bir kategorinin iyileşme süreçlerini uygulayabilirsiniz.

Mutsuzluğu şu 3 ana kategoride toplayabiliriz:

1- İçsel Mutsuzluk

2- Dışsal Mutsuzluk

3- Fizyolojik Mutsuzluk

1 – İÇSEL MUTSUZLUK
Hayatınız yolunda gidiyor mu? İstediğiniz şeyleri gerçekleştirebiliyor musunuz? Bir amacınız var mı? Kendi hayat durumunuzu nasıl görüyorsunuz? Hayattan istediğiniz şeyleri elde etmek için ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?

İçsel mutsuzluğunuzun ana sebebi “Hayattan istedikleriniz ve onlarla olan ilişkileriniz”dir. Yani hep dünyayı dolaşmak istemenize rağmen şuanda istemediğiniz bir okulda mühendislik okuyorsanız, bu durum sizi mutsuzluğa sürükleyebilir.

İÇSEL MUTSUZLUĞUN TEDAVİSİ

Öncelikle hayattaki amaçlarınızı bir kenara not alın. Daha sonra ise “gerçekçi” olun. Hayattaki amaçlarınız ve bunlara nasıl ulaşabileceğiniz konusunda gerçekçi planlar yapın. Çünkü beklentiyi aşırı yüksek tutmak sizi muhtemelen bu amacınıza götürmeyecektir. Ve bu da beraberinde mutsuzluğu getirir.

Bazen istediğiniz şeylere ulaşmak için “ufak” adımlar atmanız da yeterli olabilir. Böylece de bazen istemediğiniz kadar çok şey elde edebilirsiniz.

İçsel değişim => dışsal değişim.

Her şeyi kontrol etmeye çalışmayı bırakın. Ne kadar çok çalışacağınızı kontrol edebilirsiniz ama çalışmanızın nasıl sonuçlanacağını kontrol edemezsiniz. İnsanlara nasıl davranacağınızı kontrol edebilirsiniz ama onların size nasıl davranacaklarını kontrol edemezsiniz. Zamanınızı nasıl geçireceğinizi kontrol edebilirsiniz. Bir şeylere ne kadar azim göstereceğinizi kontrol edebilirsiniz ama SONUÇLARI KONTROL EDEMEZSİNİZ.

O yüzden heer şeyi kontrol etmeye çalışarak kendinizi mutsuz etmekten vazgeçin. Hayat biraz belirsiz ve biraz da şansa açıktır. Bu belirsizliği kabullenin.

2- DIŞSAL MUTSUZLUK

Dışsal mutsuzluğun biiir çok kaynağı olabilir. Ben lisedeyken beni tehdit eden bir çok kişi vardı. Ailemle aram kötüydü. Sevgilim beni aldatmıştı. Arkadaşım yoktu. Şimdi bunları yazarken masum gibi gözüküyorlar ama gerçekten hissettiklerimi hissetmeniz için aynı şeyleri yaşamanız gerekirdi. Aynı şekilde ben de sizin neler yaşadığınızı ve hissettiğinizi bilemem. Bu yüzden dışsal sorunlarınızın sayısız çeşidi olabilir. Ama uyguladığım bir kaç yöntemle bu sorunları bir şekilde atlattım. Artık eskiden sorun olan şeyler başıma çok daha az gelmeye başladı.

Çünkü insan olgunlaşıyor. Siz de fark etmişsinizdir. Eskiden çok büyük sorun olarak gelen şeyler şimdi düşününce size çok ufakmış gibi gelebilir.

DIŞSAL MUTSUZLUĞUN TEDAVİSİ

Yukarıda yazdığım şeyi hatırlayın: “Her şeyi kontrol edemezsiniz.” Ama kontrol edebildiğimiz şeyleri değiştirebiliriz. Örneğin nasıl bir aileye sahip olacağınızı kontrol edemezsiniz. Nerede doğduğunuzu kontrol edemezsiniz. Ama kontrol edebileceğimiz şeyler vardır.

Öncelikle “iyi” bir hayat, “tatmin olabileceğiniz” bir hayat yaşamak istiyorsanız, işe kendinizi geliştirmekle başlayın. Kimse bize gelip de “al bak bu hayat senin, güle güle kullan” demeyecek. Özellikle çevrenizdeki insanlar sizi daha da aşağıya çekmeye çalışıyorlarsa, bir an önce kendinizi geliştirmeye başlayın.

Neden mi? Çünkü insanlar, aynı frekanstaki insanlarla birlikte olmaya meyillidirler. Örneğin siz kendinizi “çalışma” moduna aldıysanız, sadece tembellik yapan insanlarla bir arada duramamaya başlayacaksınız. Aynı zamanda kendini “çalışma” moduna almış insanlar size yaklaşmaya başlayacaklar.

Kendinizi “eğlenceli” frekansına alırsanız, “sıkıcı” insanlar sizinle anlaşamamaya başlayacaklar. Ama aynı zamanda diğer eğlenceli insanlar sizinle yakınlaşacaklar.

Çevrenizdeki insanlardan memnun değilseniz, yukarıda dediğim yöntemi uygulayabilirsiniz. Nasıl biri olmak istiyorsanız o şekilde davranarak çevrenize de o şekildeki insanları çekebilirsiniz.

Test edildi. Onaylandı. 🙂

Bir de yaşadığınız yerden memnun olmayabilirsiniz. Bazen de mahalle sizi aşağıya çekiyor gibi hissedersiniz. Bazen de direkt olarak Türkiye’de yaşamak istemiyor olabilirsiniz. Tüm bunları “şu an”‘da değiştiremeyebilirsiniz. Ama günlük hayatınızda yaptığınız “ufak” şeylerle bir gün bir bakmışsınız başka bir yerde yaşıyor olabilirsiniz. Örneğin ingilizce öğrenmek 🙂

Test edildi. Onaylandı.

3- FİZYOLOJİK MUTSUZLUK

Bazen hayatta bir şeyleri yapmaya zorlanabilirsiniz. Depresyonda olduğunuzu kabul etmekte zorlanabilirsiniz. Ama gördüğüm kadarıyla insanların en az yüzde 20’si majör depresyon sahibi. Kendinizi durduk yere suçlu mu hissediyorsunuz? İnsanlarla konuşurken gözlerine bakmakta zorlanıyor musunuz? İnsanlarla konuşurken zorlanıyor musunuz? Kafanızın içinde sizi sürekli içeri çekmeye çalışan bir şey olduğunu hissediyor musunuz? Hayatta “hiçbir” şeyden keyif alamıyor musunuz?

Lise zamanımda majör depresyon sahibiydim. İnanın bana seks yapmak bile iyi hissetirmiyordu, zevk almıyordum. O yüzden depresyondaki insanlara “ya takma kafana geçer” “üzgün olma bu kadar” “hayatı akışına bırak” gibi cümleler kurmak aşırı saçma gelir. Depresyondaki kişi ders çalışmıyor ise, bu onun tembel olduğunu göstermez. Depresyondaki kişi insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyorsa, bu onun öz güvensiz olduğunu göstermez.

O yüzden eğer kendinizi sürekli bir “keyif alamamazlık” durumunda hissediyorsanız bir doktora gözükmenizde fayda olabilir.

FİZYOLOJİK MUTSUZLUĞUN TEDAVİSİ

Bu dediklerimi kıçımdan sallamıyorum. İlk ben denedim ve işe yaradı kafasında değilim. Bana psikologlar ve psikiyatr’lar tavsiye etti ve ben de o yüzden burada paylaşıyorum.

Ben antidepresanları 4 yıl boyunca kullandım. Evet ağır ilaçlar kullandım. İşe yaradı mı? Köpek gibi. Beni mutlu ettiler mi? Kesinlikle hayır. Antidepresanlar sizi mutlu etmez. Sadece sürekli “keyif alamama” ve “kafanızın içinde olma” gibi ruh hallerinden kurtulmanızda yardımcı olur. O yüzden psikiyatr’lara sadece deliler gidiyor gibi bir algınız varsa, kendi hayatınızı sikmeden önce bir gidip doktorla konuşmanızda fayda olabilir.

Ama benim tavsiyem, öncelikle doğal yolları deneyin. Eğer olmuyorlarsa doktorla gidin konuşun.

Not: Ben majör depresyon sahibiyken, değil aşağıdaki maddeleri uygulamak, tırnağımı bile kesmek istemiyordum. Yani eğer sizde de hiçbir şey yapmak istememe gibi bir ruh hali varsa sorun daha büyük olabilir ve bence bir psikiyatr ile görüşmenizde fayda olabilir.

Doğal yöntemlerde beyninize dopamin salgılatmanız AŞIRI önemli. Bunu gidin internette araştırın. Ama araştırmayacaklar için burada en önemlilerini paylaşıyorum:

1- Spor yapmak. Deli gibi dopamin salgılatır. Vücudunuzu da şekle sokar, aynaya baktığınızda mutlu hissedersiniz.
2- Beslenme. Mutluluk seviyenizi değiştirecek mucizevi bir şey mi arıyorsunuz? Beslenmenizi kökten değiştirin. Bunun için yabancı herhangi bir yazarın Türkçe’ye çevrilmiş herhangi bir kitabını alıp okuyabilirsiniz. Eğer İngilizce biliyorsanız bana mesaj atın. Çok iyi bir PDF kitabı gönderirim.
3- Sigara içmek. Sigara içmek sizi mutlu etmez. Zamanla sizi genel olarak mutsuz eder ve sadece içtiğiniz zamanlarda “normal” halinize dönebilirsiniz. Ben içiyorum. O yüzden içmeyin gibi bir tavsiye vermek garip gelecek ama eğer bırakabiliyorsanız direkt bırakın. Vücut iyileşmesini bilir. Eğer başlamadıysanız başlamayın. Denemeyin bile.
Genç yaştaki okurlarım için size gerçekçi bir şey söyleyeyim. Sigara içmek havalı bir şey değildir. Bunu havalı olarak görüyorsan bunun tüm sebebi medyadır. Hiçbir kız sen sigara içiyorsun diye seninle birlikte olmayacak. Hiçbir kız sen sigara içiyorsun diye seni havalı bulmayacak. Eğer sigara içen ve ezik bir erkekle, sigara içmeyen ama havalı bir erkeği yan yana koyarsan kızlar TABİİ Kİ DE sigara içmeyen erkeği tercih edeceklerdir. Ve böylece bir çok kıza sigarayı da bıraktırabilirsin 😉

Bunu da kız okurlarım için söyleyeyim. Belki 10-20 tane kız okurumuz vardır da faydamız dokunur. Sigara içmek seni serseri bir kız haline getirmeyecek. Sigara içmek seni havalı yapmayacak. Eğer ki sen sigara içmediğin için, sigara içen arkadaşlarının yanında kendini ezik hissediyorsan, o zaman sen bir ezik olabilirsin. Ama inan bana en havalıları sensin ve şuan sigara içmeyen bir kız bulduğum zaman şükrediyorum. Bir kızla konuştuğum zaman ağzı sigara kokmuyorsa şükrediyorum. Bir kızla öpüştüğüm zaman tiksindirici bir sigara kokusu gelmiyorsa şükrediyorum. Aşık olduğum kızlar oldu. Arkadaşlarımın aşık olduğu kızlar oldu. Aşık olduğumuz kızların bazısı sigara içiyordu ve bazısı içmiyordu.

Demek istediğim şu: “sigara içeyim de havalı olayım” düşüncesi kafandaysa sen zaten havalı biri değilsindir demek ki.

Evet yazıyı da sigara konusuyla kapattık. Şimdi gidip bir tane daha yakmam gerekiyor. Stres oldum 🙂

Umarım bu yazımda size faydalı olabilmişimdir. Mutsuzluğumuzu 3 ana kategoriye ayırmayı ve bunlara genel olarak nasıl bir çözüm getirebileceğimize değindim. Eğer daha özel bir sorunuz varsa yorum olarak belirtebilir veya İletişim kısmından bana ulaşabilirsiniz.

Görüşmek üzere.

---------------------------------

Yazı linki:https://sosyalkod.com/mutsuzlugun-nedenleri/

3 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

K

kafasiyenigeldi (Berlin) · Konu Dışı altına konu açtı. 8 yıl

Merhaba, Ben Mükemmel İnsan

Merhaba, yıllardır kafamın içindeydim.

Çok yalnızdım. Hiç sevilmiyordum. İstediğim kadar param yoktu. Sevgilim sadece 1 tane olmuştu o da aldattı. Hayatımın amacı yoktu ve yaşamanın anlamsız olduğunu düşünüyordum. Kendimden nefret ediyordum.

Kafamın içindeki labirentin sonunda cevabı bulacağımı düşünüyordum.

Bir gün çok fazla içmiştim ve aynanın karşısına geçtim. Kendime bakıyordum ve gerçekten var mıyım yok muyum diye düşünüyordum. Her şey anlamını yitirmişti. Sonra birden her şey canlandı. Renkler o kadar canlanmıştı ki sanki hayatım boyunca kördüm. Duvarda yıllardır çalışan saatin sesini duymaya başladım. O saatin sesi olduğunu bile düşünmüyordum.

Birden aynadaki benliğimle göz göze geldik. Aynadaki mükemmel insan bana bakıyordu. O mükemmeldi. O kusursuzdu ve sanki hayatı o kadar güzeldi ki ölmek istedim. O da benim ölmemi istiyordu. Ama sıkıntı şuydu ki ben öldüğümde o da hayatta olamayacaktı. Bir yandan ölmemi isteyen ve acınası bakışlarını üzerime dikiyor, bir yandan da mükemmel hayatını göz bebeklerimi delen bakışlarıyla bana anlatıyordu.

Sonra düşündüm: Çift kişilikli miyim diye? Değildim.

Bakın dünyada her şeyin zıt kutbu vardır. Eğer bir şeyin karşıt kuvveti olmazsa o şey var olamaz. Mesela atomlardaki elektronlar olmazsa kainattaki bütün yapılar parçalanırdı. Eğer sizi engelleyen bir kuvvet olmazsa bütün dengeler alt üst olur. Ying ve yangı düşünün.

Hayatta asla çok mutlu olamazsınız, çünkü bunun mutlaka karşıt kuvveti gelir ve sizi dengeler. Sonsuza kadar yaşayamazsınız ölüm gelir ve sizi dengeler.

Bizim insanlar olarak en büyük sıkıntımız zihnimizdir. Zihnimizde kendimizi kilitlemişizdir ve bu kilidin anahtarı yine bizdedir. Hayatımız boyunca mutsuz, tatmin olmamış, utangaç, aşağılanmış, zavallı, acınası yanımızı zihnimize kilitledik. Ben dahil neredeyse insanlığın hepsi zihninde yaşıyor. Bu şu anlama geliyor: Zihninde yaşamaya devam edersen, şuanki hayatına mahkumsun.

Peki neden bu kötü özellikler zihnimizdedir? Çünkü küçüklüğümüzden itibaren zihni kötü insanlar tarafınca beynimiz yıkandı. Bizim beynimizi kötülükle dolduranlar (anne babamız) da aileleri tarafından kötü doldurulmuşlardı. Bu döngü sonsuza kadar gider. Ta ki Adem ile Havva'ya kadar. Ben şahsen bir yaratıcıya inanmıyorum ama dinlerin felsefeleri gerçekten güzel. Adem ile Havva'nın ilk günah kavramı nedir? Bu günahı işleyip cennetten kovulmaları ne içindir? Şeytanın yasak elmayı yeme önerisini kabul ettikleri için. Şeytanı zihinlerine aldıkları için!

Evet ilk insanlar şeytanı, yani kötülüğün kaynağını zihinlerine alarak bu sürekli zihin bilincini yaratmış oldular. İçimizde iğrenç bir şeyle yaşıyoruz.

Bir yanımız mükemmel ve kusursuz, diğer yanımız rezalet. Biz diğer tarafta yaşamayı tercih ediyoruz. O gün aynada kendime baktığımda bunu gördüm.

Daha sonra o mükemmel benliğime nasıl ulaşabileceğimi araştırdım. İlk okuduğum kitaplar Eckhart Tolle'nin kitaplarıydı. Okuduğum anda büyülendim çünkü adam da benim geçtiğim yollardan geçmiş ve öteki kusursuz benliğine ulaşabilmiş biriydi.

Devamı gelecek.

16 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

2

K