Profil: gungorgun | DonanımHaber Forum

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 6 yıl

Dolar Düşerken Paralel Seyreden CDS’ler BIST ile Ters Orantılı Grafikler Çiziyor

Birbirine paralel hareketleri olan dolar ve CDS'ler BIST grafiğine ters orantılı yansıyor. İncelediğimiz CDS ve değişimleri, dolar kurunun Eylül ayı grafikleri ve BIST endeksi verileri ışığında verilerin detaylı incelemesi.

İncelemek istediğim son günlerde gündemde artışları kaynaklı sık yer alan, hakkında çok bilgi sahibi olunmayan CDS’ler… Marjlarında yükselme kaydedildiği zaman ilgili ülkenin risk ortamınında bir artış izleniyor. Risk iştahı artınca volatiliteler yükseliyor. Kimisi ciddi kaybederken, kimisi fazla kar ediyor. Kaos artınca fırsata dönştürülebilirse sonuçlar güzel oluyor. Ülkemiz CDS’leri altında konuyu detaylı inceleyelim.

Credit Default Swap CDS kısaltmasıyla karşımıza çıkıyor. En anlaşılabilir şekliyle bir alacaklının alacağını 3. kişiye bir komisyon karşılığında garantilemesi olarak karşımıza çıkıyor.

Basit bir örnekle bir ülkeden tahvil alıyoruz, aldığımız tahvilin vadesi geldiğinde ülkenin geri ödememe ihtimalini hesaba katıyor ve bir aracı kuruma aldığımız tahvilin geri ödenmesi konusunda bir sigorta yapılmasını talep ediyoruz. Krum bize vadesinde alacağımızı ödeme garantisi veriyor ve bu sigortaya bir ücret alıyor ve adına CDS primi deniyor. Bu ücret CDS marjları ile hesaplanıyor.

Güncel döviz kurlarını takip etmek için tıklayınız!

Yani bir ülkenin finansal duruşunda kırılganlık yoksa, dış bağlantılarında olumsuz bir seyir izlenmiyor ve diğer para birimlerine karşı kendi para biriminde ciddi değer kayıpları veya kazanımları yoksa o ülkenin risk ortamı kısmen azalmış oluyor. Dolayısıyla CDS marjları da düşük olmuş oluyor.

Türkiye CDS’lerini İnceleyelim

Türkiye CDS marjları 2014 yılında 158 seviyeleri düşük, 262 seviyesi yüksek olarak karşımıza çıkarken 2018 yılı Ocak ayında 154.99 ile düşük, Eylül ayında 574 ile yüksek olacak şekilde gözlemliyoruz. 5 yıllık CDS marjını 05.09.2018‘de 582 olarak, 05.10.2018‘de 421 olarak kaydettik.

Son günlerde oranların ciddi manada yükselmiş olmasıyla bağlantı kurabileceğimiz noktaları gelişmelerde TL’de kaydettiğimiz ABD Türkiye ilişkilerini, TL’nin sert değer kayıplarını, gelişmekte olan ülkelerdeki piyasaların küresel pazarda derinleşen satış dalgasından büyük paylar aldığı şeklinde sıralayabiliriz.

Eylül Ayı Yılın CDS Rekorunu Elinde Tutuyor

ABD’li rahip Andrew Brunson’ın 2 yıllık tutukluluk sürecinin ardından beraat edememesiyle başlayan Ankara Washington gerginliği TL’nin ADB Doları karşısında ciddi oranlarda değer kaybetmesine kaynak gösterilmişti. Kredi primlerinde kaydettiğimiz bu ciddi artışların önemli etkeni bu gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor.

Yıl içinde özellikle Eylül ayında yıllık bazda zirvelerini gören prim oranları ayın 2. haftası itibariyle düşüş gösterse de rakamların fazlasıyla yüksek olduğu karşımıza çıkıyor. Dolar kuru grafiğinin tamamını ve 2018 Eylül’ü olarak incelediğimizde artışların CDS artışları ile paralel olduğunu görüyoruz.

Doların TL Karşısında Değer Kazandığı Süreçler CDS’e Paralel

ABD Doları’nın dünya genelinde yapılan ticari faaliyetlerde fazlasıyla yaygın bir durumda kullanıldığını ele alırsak; dolar kurunun ülke para birimi üzerinde aşırı değer kazanmasının ilgili ülke varlıklarında kaçınılmaz bir değer kaybı yaratacağı ve risk iştahını kabartacağı gibi yine ilgili ülkenin CDS marjlarında yükselişlere zemin hazırladığı sonucuna varabiliriz. Marjlar özellikle Eylül ayında şok seviyeleri kaydetmişti buna paralel olarak dolar kurunda da Eylül ayı volatilitesi yüksek gözlemleniyor.

Şimdi burada asıl konumuza bir parantez açmak istiyorum. Türkiye’de istihdam eden birçok geniş çaplı şirketimiz mevcut. Bunlardan bazıları ithalat ağırlıklıyken bazıları ihracat ağırlıklı. Değerlendirdiğimiz dolar grafiklerinde ihracat kanadında herhangi bir sorun gözükmemekte.

Aksine, verileri incelediğimizde ihracatta bir artış mevcut. Ancak ithalat tarafında bir sorun ceryan ediyor, her geçen gün… Dolar kurunun bu denli değer kazanmasıyla artan maliyetler iç piyasada talebi düşürürken şirketler açısından ciddi riskler doğurabilecek finansal sorunlara yol açıyor.

Bu kapsamda dolar borçlu bir şirket, kur risklerinden korunmaya yönelik hamleler yapmadıysa sıkıntılı bir finansal sürece girebilir. Bu ölçekte ekonomik krize girmiş bir firmanın çalıştığı diğer firmalara ve bankalara verebileceği hasarı hesaplayacak olursak domino taşı büyük olduğundan yıkım etkisinin de büyük olacağını görebiliriz.

Dolar kurunun bu denli yükselişine paralel artış gösteren CDS marjları gölgesinde iç piyasadanda ciddi bir sorun doğma ihtimali karşımıza çıkıyor.

İvmesinde Hız Kazanan CDS Gölgesinde Borsa Endeksi

BIST 100 endeksinde tarihi zirveleri konuşalı çok da olmamıştı. Akabinde hisse senetleri tarihi zirvelerini kaydetmişti… Yurt içi yatırımcısını memnun eden yatırım argümanları yurt dışı yatırımcının da odak noktası haline gelmişti. Endeks yıllık yükseğinde 121.531,50 puanı kaydetmişti, lakin dolar kurunda ani yükseliş buna paralel Türk Varlıklarında ciddi kayıplar, risk iştahının arttığı düzlemde CDS marjlarında kaydedilen o sert yükseliş…

Risk ortamında yüksek volatilite ile gelen işlemlerin olası kar boyutlarındaki ciddi artış yatırımcıya cazip gelirken, aynı zamanda risk sigorta piriminde izlenen sert yönlü yukarı hareket yüksek esnekliğin getirdiği cazibeyi arkada bırakıyor.

Yatırımcının bu riske katlanıp, volatilite yüksekliği denli sigorta primi ödeyecek olması ilgisinin kaymasına sebep oluyor. Ekonomik sorunların zaten var olduğu süreçlerde birde düşüş kaydeden piyasa grafikleri ele alınınca yatırım için olumsuz bir tablo karşımıza çıkabilir.

Faiz artırımı olumlu bir veriydi üstüne YEP’in TCBM’nin bu kararını pekiştirir nitelikteki politikaları piyasalarda kendisini göstermişti. Borsa İstanbul son 4 ayın zirvesine çıkmıştı. Endeks bu sefer banka hisseleri önderliğinde ivmesini hızlandırmıştı çünkü bu süreçlerde birde BDDK ve Bankalar Birliği bir anlaşmaya gitmişti. Banka hisselerinde kaydettiğimiz artış oranları günlük bazda %6 seviyelerini görmüştü. Endeksin öncüsü THYAO biraz geride kalsa da tekrar hızlanmış 19,54’lü rakamları görmüştü…

CDS, Dolar ve BIST Etkileşimi

Açıklamasını yaptığımız CDS primi Eylül verisinde tavan noktayı, aynı ay dolar kurunda geri çekilme kaydettiğimiz yatay seyir ve son aylarının tavanını bahsettiğimiz ayda yapan BIST 100 endeksini grafikler eşliğinde inceleyip rakamları bazında hesapladığımızda sonuç olarak dolar kurunun yükselmesi ile CDS’lerin paralel hareket ettiğini ve BIST’in bu harekete ters yönünde reaksiyonlar verdiğini gözlemliyoruz.

Bu incelememizde dolar ve CDS paralelliği ile ters orantılı BIST‘i inceledik ancak sadece bu üçlünün etkileşimiyle genelleme yapmak pek mümkün gözükmüyor. Şu günlerde piyasaların ve doların fiyatladığını yorumladığı politik kaynaklı bir süreç olan rahip Brunson süreci de bu gelişmeleri doğrudan etkiliyor. Piyasa hareketlerinden de yorumlanacağı gibi rahip hattı ABD Türkiye gerilim hattının odak noktalarından biri haline gelmiş durumda. Politik nedenlerin yoğun tesirinde olan küresel finansallar olayları fiyatlıyor ya da fiyatladığına inanılıyor.

Tekrar ele aldığımız verilere dönecek olursak, vardığımız nokta ülkenin para birimindeki aşırı değer kaybı kaynaklı risk iştahının kabarması; devamında ülke varlıklarındaki değer kaybı ve artan risk ortamına paralel yükselen CDS primleri; zincirin bir diğer halkası olarak gidişata katılan katılan ve pastadaki büyük paylardan birini alan sermaye piyasaları olduğunu görebiliriz.

KAYNAK: https://paratic.com

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Yatırım Araçları altına konu açtı. 7 yıl

Türkiye’de Yeni Sistemin İlk Seçimleri Sonrasında Piyasaların Verdiği Tepkiler

Türkiye merakla beklenen seçimleri geride bıraktı ve Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı oldu. Piyasaların seçimlere nasıl tepkiler vereceği merakla bekleniyordu. İşte borsa, dolar ve altın fiyatlarında görülen değişimler...

Türkiye’nin erken seçim kararı sonrasında merakla beklediği ve piyasalarda ne gibi değişimlerin olacağı konusunda birçok yorum yaptığı yeni sistemin ilk seçimi sonuçlandı. Salt çoğunluğun oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak seçildi. Yeni sistem ile birlikte “Türkiye’nin İlk Başkanı” olarak da anılmaya başlandı. Rekor düzeyde bir katılımla gerçekleşen seçimlerde, milletvekilleri de belirlenmiş oldu.

Seçim ile ilgili en çok merak edilen konu, piyasaların nasıl tepki vereceğiydi. Seçimler öncesinde piyasalarda büyük bir baskı söz konusuydu. Dolar başta olmak üzere dövizlerde görülen rekor yükselişler, borsanın çöküşü, patates ve soğan fiyatının 7 liraya kadar yükselmesi gibi ekonomik kaos ortamı hakimdi. Elbette bu 2018 yılının başından beri devam eden bir süreçti. Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte, yaşanması muhtemel görülen değişikliklerdi. Seçim sonrasında ise dolarda düşüş, borsada da yükseliş görüldü.

Şimdi dolar kurunda, borsada ve altında görülen değişimlere göz atalım:

Seçim Sonrası Borsada Görülen Değişimler

Seçim beklentilerinden en çok borsa etkilendi desek yanlış olmayacaktır. Belirsizlik ortamında 100 bin puanın altına gerileyen BIST 100 endeksi, hisselerdeki satışlarla birlikte düşüşünü sürdürdü. Ayrıca Türk lirasının seyri de borsaya satış getirmişti. Birçok uzman seçim sonrası bu satışların şiddetini inceleyeceklerini dile getirdi.

Bankacılık ve sanayi endeksinin yüzde 1’den fazla değer kazanması ise BIST 100 endeksinin de yüzde 1 civarında yükselmesine neden oldu. Seçim sonrası ilk işlem gününde borsa güne yükselişle başladı. Yüzde 3,55 oranında değer kazandı ve 99.255 puandan açıldı. Açılışta 3.403,66 puan değer artışı görüldü. Bankacılık endeksi yüzde 5,60, holding endeksi ise yüzde 1,78 oranında değer kazandı. Tüm sektörler güne yükselişle başladı ve en çok artan yüzde 12,19 ile madencilik sektörü oldu.

Borsada seçimin ardından hakim olan pozitif seyir kısa sürerken, kapanış 95.852,11 puandan gerçekleşti. BIST 100 endeksindeki yıllık değişim yüzde 16,57 oranında kayba işaret ediyor. Beklentiler ise ekonomi yönetiminin ilk olarak belirlenmesi ve pozitif havanın yayılması ile güçlenmenin gerçekleşeceğini gösteriyor.

120 bin seviyelerinden 99 bin puana kadar gerileyen BIST 100 endeksi; yurt içindeki risklerin artması, belirsizlik ve Türk lirasındaki zayıflama ile doğru orantılı yorumlanıyor.

Seçim Sonrası Dolar Kurunda Görülen Değişimler

24 Haziran seçimleri sonrasında dolar kurunun ilk tepkisi düşüş oldu. Yatırımcılar da portföylerindeki doları satmaya başlayınca düşüşler hızlandı. 4,65 – 4,70 lira bandında gezen dolar kuru, seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etmeye başlamasıyla birlikte satış emirleri ile karşılaştı. Piyasaların açılışıyla birlikte düşüş hızlandı ve 4,5868 liraya kadar geriledi. Ardından 4,5343 lira seviyesine indi.

Dolar kuru, seçim sonuçlarıyla birlikte geriledikten sonra 4,72 liraya kadar yeniden çıkış gerçekleştirdi. Bu seviyede de kalıcı olmayan dolar kuru, 4,64 liraya kadar indi ve burada dalgalanmaya başladı. Beklentilerin büyük çoğunluğu, seçim sonrasında dolardaki dalgalı seyrin sonlanması yönündeydi. Buna karşın dalgalı seyir devam ediyor. Analistler ise siyasi istikrarın yeniden sağlanması, yönetimin belirlenmesi ve yeni sistem ile ilgili merak edilen konular nedeniyle hareketlerin bir süre daha devam etmesini bekliyor.

Dolarda tarihi rekor seviye 4,94 lira olarak kaydedilmişti. Ardından gelen müdahaleler, ekonomik büyüme verisi ve piyasalara olumlu etki eden diğer verilerle birlikte 4,46 liraya kadar gerileme görüldü. Bu seviyelerde kalıcılık sağlanamadı ve dolar kuru, yeniden 4,65 – 4,70 lira bandında hareket etmeye başladı. Seçim sonrası ekonomi yönetiminin ve yeni sistemin detaylarının belirlenmesi, yeni tahminlerin yapılması için önemli konular olarak sıralandırılıyor.

Dolar kurunda görülen düşüşlerin hemen ardından diğer döviz kurlarında da düşüşler gözlendi. Euro kuru, 5,50 lira seviyelerinden 5,30 liraya kadar gerilerken, sterlin 6,25 liradan 6,10 liraya kadar düştü.

Seçim Sonrası Altın Fiyatlarında Görülen Değişimler

Seçim sonrası altın fiyatları için farklı seçim senaryoları ortaya atılmıştı. AA Finans Analisti İslam Memiş, seçim sonrasında siyasi iradenin devam edeceği beklentisi, TCMB’nin faiz artırımına gitmesi ve hükümetin verdiği teşviklerin doları aşağı çekmesi adımlarının sonucunda, gram altın fiyatında düşüş beklediğini dile getirmişti. Düşüşlerin ise kademeli bir şekilde 185 – 180 – 175 ve 170 liraya kadar olacağını öngörmüştü.

Seçimlerin ardından 185 liradan yükselişe geçen gram altın 190 liranın üzerine çıktıktan sonra yeniden 185 lira seviyelerine geriledi. Yurt dışında FED ve ECB’nin para politikalarına bağlı olarak gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde değer kaybı beklentisi hakimdi. Yurt içinde ise seçim sonrası merkez bankasının sıkı para politikasını devam ettirme durumunun söz konusu olması bekleniyordu. Dolayısıyla bu durumlar, altın fiyatlarının belli bir aralıkta dengelenmesine neden oldu.

Altın ons fiyatı ise FED’e rağmen jeopolitik riskler ve Trump kaynaklı strese bağlı olarak yukarı yönde hareket etti. Ardından da gerileyerek 1250 dolar bandına indi. Negatif seyri konusunda 1260 dolar öngörülürken, daha altı seviyelerin görülmesi dövizlere yönelim olduğuna işaret etti.

Kaynak: https://borsanasiloynanir.co/

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Türk Lirası Neredeyse Tüm Dövizler Karşısında Değer Kaybetti

Dolar, Euro ve sterlin kurunda ardı ardına yaşanan yükselişler sonrasında diğer dövizler de hızlı bir çıkış yakaladı. İşte döviz piyasasından detaylar;

Dolar ve Euro kurunda geçen hafta başlayan yükselişler devam ediyor. Euro, 4,8690 liraya ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti. Dolar ise 3,9515 ile 2017 – Aralık ayından bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Sterlin ise 5,5640 lirayla rekor kırdı. Döviz piyasasının 3 güçlü ismi dışında da rekor yükseliş gerçekleştiren dövizler bulunuyor ve Türk lirası neredeyse hepsinin karşısında değer kaybediyor.

Japon yeni kuru 3,7332 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti ve yükselişini sürdürüyor.

Japon yeni, oldukça dalgalı bir grafik çiziyor olsa bile 2018 yılının başından bu yana güçlü bir yükseliş ivmesi kaydediyor. Şu dakikalarda ise yüzde 0,49 oranında yükselişle 3,7236 seviyesinden işlem görüyor.

Türk lirası, Kanada doları karşısında da değer kaybetti ve kur 3,0325 liraya kadar yükseldi.

29 Ocak tarihinde 3,0724 seviyesini kaydeden Kanada doları, 24 Kasım 2017’den o zamana kadar görülen en yüksek seviyeyi kaydetmişti. Bugün ise 3,0325 ile yeni bir yükseliş trendine girmişe benziyor.

Avustralya doları da Türk lirası karşısında değer kazanan dövizlerden oldu ve 3,0591 ile günün en yükseğini kaydetti.

Avustralya dolarının 2018 yılının ikinci yüksek seviyesini kaydederken, uzun vadede Türk lirası karşısında yükselişe kaydeden dövizlerden oluyor. 29 Ocak tarihinde 3,0673 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetmişti.

İsviçre frangı ise Türk lirası karşısında 4,1618 seviyesinden işlem görüyor ve yüzde 0,75 oranında yükseliş gözleniyor.

İsviçre frangı, gün içinde en yüksek 4,1644 seviyesini kaydetti. Güne 4,1353 seviyesinden başladıktan sonra hızla yükseliş kaydetti. Bu şekilde İsviçre frangı kuru, tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetmiş oldu.

Dünyanın en değerli para birimi olan Kuveyt dinarı ise 13,590 lira ile günün en yüksek seviyesini kaydetti.

28 Kasım 2017 tarihinde 13,136 ile tüm zamanların rekorunu kaydeden Kuveyt dinarı, bugün yeni bir rekor kırdı. Güne 13,501 liradan başladıktan sonra yükselişini hızlandırdı ve 13,590 lirayı kaydettikten sonra 13,561 seviyesinden işlem görmeye başladı.

Gürcistan larisi de Türk lirası karşısında yükselen dövizlerden oldu ve değeri TL’yi geride bıraktı.

Lari, güne 1,5928 seviyesinden başladıktan sonra yükselişe geçti ve 1,6022 seviyesi ile tüm zamanların en yüksek değerini kaydetti. Türk lirasındaki değer kayıpları artarken, dövizlerde görülen yükseliş için nasıl bir müdahale geleceği merak edilmeye başlandı.

Kaynak: https://paratic.com/

8 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

1

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Bitcoin Çılgınlığı Diğer Kripto Paraları da Yoldan Çıkarttı

Bitcoinin bir yılda yüzde 1600 gibi çılgın bir yükseliş yakalaması, diğer kripto paraları da harekete geçirdi. Piyasada yükselişe geçen coinler hakkında detaylar haberimizde;

Her yılın en çok değer kazanan yatırım araçları sıralanır ve buna göre gelecek yıl için yorumlar yapılır. 2017 bu anlamda farklı bir yıl oldu desek hiç de yanlış olmaz. Çünkü bitcoinin roller coaster misali yükselip düşmesi, piyasaların odağını değiştirdi. Ne hisse senetleri ne de dolar, bitcoin kadar ilgi görmedi. Sonuçta kripto para piyasası benimsendi ve hemen herkesin bir görüşü oluşmaya başladı.

Bitcoinde görülen çılgın hareketler, ethereum ve litecoin fiyatlarına da yansıyarak, kripto para piyasasının dikkat çekmesini sağladı.

Bitcoin fiyat grafiği incelendiğinde; 2017’nin başında 1150 dolar civarında olduğu görülüyor. 2017’nin sonunda ise bu fiyat 13 bin 800 dolardı. Canlı ethereum fiyatı incelendiği zaman, 2017’nin başından sonuna kadar 10 dolardan 750 dolara kadar yükseldiği görülüyor. Litecoin fiyatı incelendiğinde ise 2017’nin başından sonuna kadar 4 dolardan 250 dolara kadar çıkışı dikkat çekiyor.

Bu isimlerin arasına son olarak bankaların desteğini alan Ripple da girdi. Yılın son günlerinde ani çıkışı kimsenin dikkatinden kaçmadı.

Ripple fiyat grafiği incelendiği zaman 2017’nin başından sonuna kadar 0,23 dolar 2,00 doların üzerine çıktığı görülüyor. Ayrıca Aralık 2017’de sadece 25 sent iken sonunda 2 doların üzerindeydi. Yani 1 aylık süreçte 10 kat değerlendi. Piyasa değeri ise 100 milyar doları aştı.

Ripple’ın diğer kripto paralardan farklı olmasının nedeni, tek bir şirketin kontrolünde olmasıdır.

Bu özelliği ile dünyanın büyük bankalarının dikkatini çekmeyi de başarmıştır. Akbank’ın da destek verdiği Ripple, uluslararası ödeme sistemi olarak görülüyor ve diğerlerine göre kabul edilmesi daha yüksek olarak değerlendiriliyor.

Bitcoin ise çılgın hareketleri sonrasında ani bir düşüş yaşadı. 20 bin doları görecek derken 12 bin dolara kadar geriledi.

Bitcoindeki bu düşüş, birçok yatırımcının güvenini kırdı desek yanlış olmaz. Yine de hızlı yükseliş gösterdiği her an yeni bir fırsat olarak görülmeye devam ediyor. ABD’li yatırımcı Peter Thiel’in ortak olduğu Founders Fund tarafından 15 – 20 milyon dolarlık bitcoin satın alındığı iddia ediliyor. Dolayısıyla bitcoinde buna hemen yükselişle cevap veriyor.

Dün akşam saatlerinde bitcoin % 11 oranında ani bir yükseliş gerçekleştirdi. 13.480 dolardan 15.275 dolara kadar tırmandı.

Bu hareketin nedeni The Wall Street Journal tarafından yapılan habere göre; Peter Thiel’in ortağı olduğu ve girişimlere sermaye sağlayan Founders Fund isimli şirketin yüklü miktarda bitcoin alması şeklinde açıklandı. Bakalım ilerleyen günlerde bitcoinin çılgın hareketlerini yeniden görebilecek miyiz?

Kaynak: Paratic.com

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

5 Günlük Düşüşüne Ara Veren Dolar 3,77’ye Çıktı!

Dolar beş gündür devam eden düşüşüne ara verdi. Güne 3,77 seviyesinden başlayan kur, ABD hazine tahvil faizlerinin etkisiyle yükselişe geçti. Detaylar haberimizde...

2018 yılına kayıpla başlayan dolar kuru, beş gündür art arda düşüş yaşıyordu. Bu sabah itibariyle düşüşüne ara veren kur 3,77 seviyesine yükseldi. Altın ise doların güçlenmesinin etkisiyle geriledi.

Dolar, ABD hazine tahvili faizlerinin yükselmesiyle birlikte düşüşünü sonlandırdı.

Doların yönünü yukarı çevirmesinde ABD hazine tahvil faizlerinin yanında, bazı traderların diğer önemli paralardaki uzun pozisyonlarını kapatmasının da etkisi oldu. Doların 10 önemli para birimi karşısındaki değerini takip eden Bloomberg Dolar Spot Endeksi, %0,08 artışla 1,154.31 puana çıktı.

ABD Doları, önemli para birimlerinin büyük çoğunluğu karşısında yükselişe geçti.

Analistlere göre, Yeni Zelanda Doları, daralan faiz makasından en fazla etkilenen ülke parası oldu. Hong Kong’da Credit Agricole SA’nın kurumsal ve yatırım bankacılığı stratejisti David Forrester, söz konusu para biriminin yaklaşan bir fırtınadan kaynaklanan sel felaketi tehtidinden de etkilendiğini ifade etti. Avustralya ve Yeni Zelanda dolarlarının, ABD hazine tahvil faizlerine karşı en hassas G-10 ülke paraları olduğunu söyleyen Forrester, Euro’nun güçlenmesinin de bu para birimleri üzerinde baskı yarattığını dile getirdi.

Dün üç yılın en yüksek seviyesine yaklaşan EUR/USD bugün %0,02 gerileyerek 1,2056 seviyesine indi.

Dolardaki zayıflığın son bir haftadır devam etmesiyle birlikte Euro, dolar karşısında son üç yılın en yüksek seviyesine gelmişti. Bugün doların düşüşüne ara vermesi paritenin biraz gerilemesine neden oldu. Saat 09:20 itibariyle 1,2055 seviyesinden işlem görüyor.

Doların güçlenmesi altına yaramadı, fiyatlar üç ayın en yüksek seviyesinden inişe geçti.

Altın fiyatları yeni yıla pozitif bir başlangıç yaptı. Uzmanlar 2018 yılında ons altının 1.500 dolar seviyesine çıkabileceğini öngörüyor. Ancak bugünkü işlemlere baktığımızda, dolardaki satışların durması altının gerilemesini sağladı. Ons altın şu dakikalarda 1.314 dolardan işlem görüyor. Diğer değerli metallerden palladyum ise 17 yılın zirvesinden geriledi.

Kaynak: Paratic

5 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Dolar Yılın Son Haftasına 3,81 Seviyesinden Başladı

Dolar, 2017 yılının son haftasına yatay başladı. Peki, uzmanların 2018 yılı için dolar kurundan ve genel olarak piyasalardan beklentisi nedir? İşte cevaplar...

Dolar 2017 yılının son haftasına sakin başladı. Her zaman yapıldığı gibi uzmanlar döviz kurlarında yıl sonu tahminlerini dile getirirken, USD/TRY şaşırtıcı bir şekilde düşük seviyede seyrediyor. Peki piyasalar 2018 yılı için nasıl bir senaryo bekliyor?

Dolar yılın son haftasına 3,81 seviyesinden başladı. Kurda geçtiğimiz haftanın başlangıç seviyesi 3,85’ti.

Kur geçtiğimiz hafta boyunca dar bir bantta seyretti. Bu hafta Noel tatili olması sebebiyle de hacimlerin azalması ve yatay seyretmesi tahmin ediliyor. Euro ise 4,52 liradan işlem görüyor.

Geçtiğimiz haftayı da 3,81 seviyesinden tamamlayan dolarda 3,80’in altını görme ihtimali var mı?

HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy; jeopolitik riskler nedeniyle 3,80 seviyesinin altına inilebileceğini fakat burada kalıcı olunmayacağını düşünüyor. Aksoy, dalgalanmanın düşmesi halinde Türkiye piyasalarında olası negatif haber akışına hızlı piyasa reaksiyonu görülebilecek seviyelere gelindiği anlamı çıkarılması gerektiğini ifade etti. Bugün yurt içinde önemli bir veri akışı bulunmuyor. Yurt dışında ise ABD’de görülen Zarrab davası piyasaların odağında olacak. Zaten Noel tatili nedeniyle işlem yapılmayacak.

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gizem Öztok Altınsaç, 2018 yılının ilk aylarında piyasalarda bir rahatlama olacağını söyledi.

2018 yılı için piyasa tahminlerini dile getiren Altınsaç; yılın ikinci yarısında ABD enflasyon verileri ve Avrupa Merkez Bankası varlık alım stratejisi gibi gelişmelerin piyasalar üzerinde belirleyici faktör olacağını söyledi. Türk lirasının bu sene çok fazla değer kaybettiğini belirten Altınsaç’ın, dolarda 2018 yılı tahmini 4 lira seviyelerinde.

Önümüzdeki yılın ikinci yarısında seçim gündeminin etkisiyle ekonominin destekleneceğini ve %4,5 civarında bir büyüme gerçekleşeceğini belirten Altınsaç, en büyük riskin enflasyon olduğunu belirtti. Altınsaç’a göre büyüme rakamları 2017 yılını yüksek bir seviyeden tamamlayacak. Üçüncü çeyrekte %11,1 ile dünyanın en çok büyüyen ekonomisi olduk. Altınsaç, 2018 yılında bu oranın düşeceğini fakat büyümenin yine de devam edeceğini öngörüyor.

Kaynak: Paratic.com

2 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Euro ile Kredi Çekenler Zararlı Çıktı!

Merkez Bankası tarafından yapılan incelemeye göre, Euro cinsinden borçlananlar zararda! Döviz bazlı kredi çekenleri ilgilendiren haberimizin detayları şöyle...

Firmaların son bir yılda Türk lirası ve yabancı para (YP) ile borçlanmalarını inceleyen analiz sonuçları yayınlandı. Buna göre Euro ile borçlanan zararlı çıktı. “Reel Sektörün Borçlanma Dinamikleri: TL mi Borçlanmalı, YP mi?” başlıklı çalışmaya göre, Euro ile kredi çekenlerin maliyetinin, Türk lirasının çok üzerinde olduğu ortaya çıktı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Uzman Yardımcısı Ahmet Deryol, iki firmanın son bir yılda borçlanma maliyetini inceleyen analiz sonuçlarını açıkladı.

Buna göre TL cinsinden kredinin yıllık %13,59’luk maliyetine karşı, Euro ile çekilen kredinin maliyeti %33,26 seviyesinde gerçekleşti. Yabancı para cinsinden gelire sahip olmayan şirketlerin, yabancı kredi kullanması için oldukça spekülatif olduğu değerlendirmesi yapıldı. Yabancı para kredi maliyetlerinin, kur gelişmelerine bağlı olarak Türk lirası cinsinden kredi maliyetini önemli ölçüden aştığı bildirildi.

2017 yılının Temmuz ayı itibariyle, firmaların tüm finansal borçları TL cinsinden 799 milyar TL karşılığı, yabancı para cinsinden 991 milyar TL karşılığı gerçekleşti.

2017 yılının reel sektör tarafında Türk lirasının kredi büyümesinin daha büyük olduğu görülse de genel olarak yabancı kredi cephesinin daha hızlı büyüdüğü belirtildi. Merkez Bankası tarafından yapılan bu inceleme; bir firmanın bundan bir yıl önce 1000 TL veya buna karşılık gelen 298,7 Euro yabancı para kredi çekmesi halinde oluşan maliyeti kapsıyor.

Şirketlerin, TL kredi kullanımında pozitif özkaynak ile faaliyetlerini sürdürebiliyorken, Euro ile yapılanda özkaynaklarını kaybettikleri bildirildi.

Nominal faiz oranlarının yanı sıra kur gelişmelerinin de dikkate alınması gerektiği vurgulanırken, TL’nin yabancı para kredi ve TL kredi arasındaki faiz farkı kadar değer kaybetmesi halinde, firmanın aynı finansman gideriyle karşı karşıya kaldığı belirtildi. Bu bakımdan döviz geliri olmayan bir firmanın, dövizle borçlanmasının da oldukça riskli bir hareket olduğu söylendi.

Kaynak: https://paratic.com/

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Dünyada Örneği Çok Az Olan “Türkiye Kart” için Geri Sayım Başladı!

Tüm şehirlerde aynı kartla toplu taşıma araçlarını kullanmayı sağlayacak Türkiye Kart için geri sayım başladı. Ayrıntılar haberimizde;

Hepimiz biliyoruz ki farklı bir kente gittiğimizde toplu taşıma için yeni kartlar almamız gerekir. Ancak ağırlıklı olarak öğrencilerin ya da işi gereği farklı şehirlere seyahat etmesi gerekenlerin muzdarip olduğu bu durum, artık değişiyor.

Hem de yapılacak yeni değişiklik, yalnızca toplu taşıma araçlarını kullanacak olanları değil diğer vatandaşları da sevindirecek nitelikte! Çünkü Türkiye Kart olarak isimlendirilen proje sayesinde yeni bir dönem başlayacak. Bakalım, bu nasıl olacak?

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Türkiye Kart ile ilgili umut vadeden açıklamalarda bulundu.

Hürriyet’e konuşan Arslan, Türkiye Kart ile vatandaşın her türlü finansal işlemi tek bir karttan yapabilmesini amaçladıklarını belirtti. Yani söz konusu proje sayesinde, toplu taşıma araçları için ekstra bir kart ya da bilet almak durumunda kalınmayacak. Çünkü aynı zamanda bir kredi kartı olarak kullanılabilecek kart her yerde geçecek.

Projenin dünyada çok az örneği olduğunu vurgulayan Bakan Arslan, bunu birçok ülkeye ihraç edebileceklerini de belirtti.

Arslan, yenilikçi tek kart dışında Türkiye’nin mega projeleri hakkında da bazı açıklamalarda bulundu. Avrasya Tüneli projesinde günlük 48 bin ortalamasına ulaşıldığını dile getiren Arslan, bir iki yıl içinde 68 binlik garanti rakamının geçileceğini söyledi.

Osmangazi Köprüsü’nde de 30 bin ortalamasına ulaşıldığını belirten Arslan, 40 binlik garanti geçişe ulaşmak için Bursa – İzmir otoyolunun açılması gerektiğinden bahsetti.

“İstanbul-izmir arası 3 saate düşünce, ilave trafik oluşacak. Oraya birçok yeni yatırım yapılıyor. Yatırım ticareti, ticaret trafiği artıracak. Birkaç yıl içinde garanti rakamlara ulaşacağız.” diyen Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde de 40 binlerden ortalama 110 binlere gelindiğini söyledi.

Kanal İstanbul hakkında da konuşan Bakan Ahmet Arslan, proje için halen 5 güzergah tercihinin bulunduğunu ifade etti. Neticede; 2018’de uygulamaya geçilmesi planlanan Türkiye Kart projesi epey dikkat çekti. Bakalım, tüm finansal işlemlerde kullanılabileceği söylenen uygulama ne zaman hayatımıza girecek?

Kaynak: https://paratic.com/

13 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

gungorgun (Güngör Demir) · Ülke ve Dünya Gündemi altına konu açtı. 7 yıl

Dolar Kuru FED Öncesi 3,84’te Seyrediyor

Dolar bu akşam açıklanacak olan FED kararları öncesi 3,84 seviyesine indi. Piyasalar yarın da TCMB faiz kararını bekliyor olacak.

Dolar/TL son günlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz artışı beklentisiyle gerileme evresine girmişti. Bu akşam FED’in, yarın ise TSMB’nin faiz kararlarını bekleyen dolar güne 3,84 bandından başladı.

ABD Merkez Bankası’nın faiz kararı, bu akşam Türkiye saatiyle 22:00’de açıklanacak.

Uzmanlar FED’in vereceği kararın doların hareketi için belirleyici olacağını belirtiyor. Piyasaların beklentisi ise en az 25 baz puanlık bir faiz artışı olması. Hatta buna kesin gözüyle bakılıyor. 2018 yılı için dotplot olarak bilinen faiz artışı tahminlerinin 3’ten 4’e çıkarılması konusunda alınacak kararın ise daha önemli olduğunun altı çiziliyor.

HSBC Portföy Yönetimi’nden İbrahim Aksoy, faiz artış tahminlerinin yükseltilmesinin doları pozitif etkileyeceğini öngörüyor.

Aksoy’a göre eğer faiz artış tahminleri düşürülürse dolar bu durumdan olumsuz yönde etkilenecek. Tahminlerin artması ise olumlu etki oluşturacak. Aksoy, vergi indirim paketinin geçtiğimiz günlerde ABD Senatosu’ndan geçmesine ilişkin, böylesi bir ortamda 2018 ortalama faiz artışı tahminlerinin aşağı yönde olmayacağını ifade etti.

Bu akşam açıklanacak olan FED kararlarının hemen ardından, Başkan Janet Yellen’in düzenleyeceği basın toplantısında geleceğe yönelik sinyallerin alınması bekleniyor.

Perşembe günü ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararı piyasaların ana gündem maddesi olacak.

Genel olarak fikir ayrılıkları bulunsa da faiz artışı yönündeki beklenti daha yüksek. Dolar Merkez’den gelecek açıklamaları beklerken düşüşe geçti. Dün 3,82’ye kadar gerileyen dolar, bugün biraz ivmelendi. Piyasaların genel beklentisi Merkez’in liradaki değer kaybı ve yüksek enflasyonu göz önünde bulundurarak, GLP faizinde artış yapacağı yönünde. Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, en kötü senaryoda 3,91’deki geniş bant direnci, en iyi senaryoda ise 3,80-3,75 bandının hedef olacağını belirtti.

Kaynak: https://paratic.com/

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0