Bellek Tavsiyesi: Team T-Force 32GB 6000 Mhz DDR5 CL38
Sistemim: Ryzen 7600, Msi Tomahawk B650
Fiyatı çok uygun (3600TL). Expo ve XMP desteğini aynı anda veriyor. Default ayarlarda AMD ve Intelde sorunsuz çalışıyor. (6000Mhz, CL38, 1.25V) CL değeri biraz yüksek olsa da rahatça OC olabiliyor. CL40 ile 7000Mhz e OC yaptım.
Şu ana kadar denediğim ayarlar:
Profil: Expo1 (6000Mhz, CL38, 1.25V). Değiştirdiğim ayarlar: Bellek hızı 6400Mhz, voltaj 1.35V
Profil: Expo2 (5600Mhz, CL40, 1.25V), Değiştirdiğim ayarlar: Bellek hızı 7000Mhz, Voltaj 1.40V
Profil Memory Try It: 6400Mhz, 1.35V, CL32,36,36,76
Not: Konunun hepsini okumak istemiyorsanız son paragrafa bakabilirsiniz.
2000’lerden itibaren modifiyenin yaygınlaşması ile araçlarda jant ebatları büyümeye başladı. 2000 öncesinde süper spor araçlarda bile lastik yanak kalınlıkları oldukça fazlaydı.
Özellikle ülkemizde modifiyelerin gerek imkânsızlık gerek şuursuzluktan büyük bölümünün saçma sapan bir şekilde yapıldığı malum. Neredeyse yola değen jantlar, yay kesmeler, yarardan çok zarar veren arka kanat, motora yapılan saçma sapan müdahaleler ve daha birçok deli saçması şey. Modifiyecilerin çoğunun gerekli hesapları yapmadan saçma sapan şeyler yaptığını zaten biliyoruz. Ancak beni asıl rahatsız eden üreticilerin de tüketici taleplerine cevap vermek için bu saçmalıklara ortak oluyor olması. Herhangi bir performans iddiası olmayan B SUV araçlarda bile ince yanaklı lastikleri fabrika çıkışı görülebiliyor. Peki bu gerçekten gerekli mi veya bir faydası var mı bir inceleyim.
Öncelikle avantaj olarak gösterilen şeyler gerçekten var mı onu değerlendirelim.
İnce yanaklı lastiklerin yol tutuşu artırdığı iddia edilir. Bunun sebebi olarak da manevra sırasında lastiğin daha az eziliyor olması gösterilir. Bu bir noktaya kadar haksız değil. Ancak geyik testi gibi aracın bir tekerleğine aşırı yüklenen bir manevra yapmadığınız sürece yol tutuşunda bir fark oluşmaz. Hatta bozuk yollarda daha kötü bile olabilir. Bazı zorlayıcı manevralarda ince lastiklerin daha az ezildiği doğru ancak süspansiyondaki sıkışma ve arabanın gövdesindeki burulma genelde çok daha fazla olur. Dört tekerleğin yere bastığı bir durumlarda ise aradaki fark yok denecek kadar azdır. Zaten bu sebeple motor sporlarında da gerçekten gerekli olduğu istisnalar hariç çok rastlamıyoruz. F1 de bile son değişiklikten sonra lastik incelmesine rağmen önemli miktarda yanak kalınlığı hala mevcut.
Rally, Nascar, Daytona ve Indy'de de durum farklı değil. Belki le mans da görülebilir. Ama onun da sebebi farklı. Dolayısıyla ince yanaklı lastiklerin yol tutuşu artırma ve performans avantajı büyük ölçüde palavra. Daha hisli ve tepkili bir direksiyon için ise 21 inçne kadar çıkmaya gerek yok. Daha makul boyutlar da yeterli tepkiselliği verecektir. Zaten direksiyon mili de elektrikli olmaya başladı. Onun da zamanla pek anlamı kalmayacak.
İnce yanaklı lastiklerin en önemli, olmazsa olmaz avantajı ise çok büyük fren diski kullanmaya imkân vermesidir. Bu yüzden spor arabalarda ve bazı motor sporlarında daha uzun süreli bir dayanıklılık için büyük bir fren diski ile geniş jant kullanılır. Le mans da kullanılmasının asıl sebebi de bu. Bu bir tercih değil zorunluluktur. Yolu hissetme bu araçlarda daha önemlidir. Diğer dezavantajlar da bu araçları pek ilgilendirmez. Maliyet ikinci plandadır veya önemsizdir. Ağırlık artışını daha hafif alaşımlar ve hatta carbon fiber parçalar kullanarak telafi etmeye çalışırlar. Bozuk yollara girmezler. Dev gibi fren diskleri kullanırlar. Ama en önemlisi bunlarda bile jantın neredeyse yola değdiği en incesinden saçma sapan bir lastik olmaz. Aşağıdaki örneklerde gördüğünüz üzere (GT-R için 40mm) önemli sayılacak ve büyükçe bir lastik markası yazacak kadar bir lastik kalınlığı hala mevcut ve içinde görüldüğü gibi dev gibi fren diski var. Gtr gibi bir araçta kullanılan 40mm yanak apaçilere fazla geliyor gidip 30-35 takıyor.
Aracın görünüşünü iyileştirmesi konusu da kişiye göre değişmekle beraber bir noktaya kadar hak verilebilir. Ancak abartıldığı zaman bana bilinçsiz yapılan bir modifiyeyi çağrıştırdığı için antipatik ve gülünç geliyor.
Şimdi biraz da dezavantajlarına bakalım.
Geniş jantlarda bir metal kütlesi hava dolu lastiğin yerini aldığı için ağırlık haliyle artıyor bu dönen bir ağırlık olduğundan jiroskobik etkiden dolayı olduğundan daha fazla hissedilir. Ayrıca düz yüzeyli bir lastik yanağı yerini girintili çıkıntılı bir jant aldığı için hava sürünmesi de artar. Bu saydıklarım etkisi çok fazla olmasa da önemsiz de diyemeyiz. Mesela Tesla model S de 19 dan 21 inç janta geçmek menzili 50 km (%10) kadar düşürüyor. Benzinli araçlar için veri aramadım ama çok da farklı olmayacaktır.
Bir başka ve sürekli hissedilen eksi yönü konfor. Bunda herkes hemfikir zaten. İçi hava dolu bir şey yerini daha fazla metal aldığı için sarsıntı daha fazla oluşuyor. Bu konforsuzluk sadece içerdekileri değil aracı da etkiler. Süspansiyonlara getirdiği yük arttığı için aşınma daha fazla olur. Zamanla trim sesleri artar.
Bozuk yollarda ince yanaklı bir lastikle gireceğiniz bir çukurda janta hasar verme ihtimaliniz yüksek. Bu yüzden Türkiye’deki geniş jantlı araçların birçoğunun jantlarında irili ufaklı hasar var.
Bir diğer önemli dezavantajı da büyük jantların hem ilk satın alma hem de sonrasında getirdiği maliyetleri artırması. Hem geniş jantların kendisi hem de buna uygun lastikler daha pahalıdır. Hem de bu lastikler daha çabuk eskir.
Sonuç olarak ince yanaklı lastikler standart bir binek araç için bir avantajı olmayan ve birçok dezavantajı olan saçma sapan bir uygulamadır. Aklınızda aracınıza 19 inç den büyük bir jant takma düşüncesi varsa durup ben ne yapıyorum diye tekrar bir düşünsün derim.
Durumu özetlersek: İnce yanaklı lastikler
Daha yüksek yakıt tüketimi
Daha yüksek lastik maliyeti
Daha yüksek ilk satın alma maliyeti
Daha fazla süspansiyon aşınması
Daha fazla jant hasarı
Daha az konfor
Olarak size döner. Buna karşılık da hiçbir şey vermez.
Monsterlabo The First kasada sessizlik odaklı bir sistem için hem fansız olması her tarafı açık olduğu için hava geçişine izin vermesi sebebiyle 80+ Titanium sertifikalı Seasonic TX-700, 700W PSU yu Amazon'dan satın aldım.
Ancak geçen yıl alıp iade ettiğim TX-600 de olduğu gibi bu da hayal kırıklığı oldu. Cihaz aynı anda hem iyi hem de kötü. Verimlilik 2021 teknolojisi ile bir güç kaynağında görülebilecek en yüksek seviyede. Verimlilik %90’ın altına düşmüyor ve %50 yükte %97’yi buluyor. Bu ürüne artık 90+ diyebiliriz.
Seasonic bu cihaza 12 yıl garanti veriyor.
Cihaz ısınıyor mu?
Hayır kesinlikle ısınma yok. Her ne kadar mevcut donanımlarla en fazla %50 yüklenebilmiş olsam da ısınmaya dair işaret yok. Dış kasaya yansıyan ısınma belirtisi yok. Verimlilik çok yüksek olduğundan bunda şaşırılacak bir şey de yok aslında. %50 yükte 10w, tam yükte yaklaşık 45w atık ısı açığa çıkarıyor. Gold sertfikalı ürünler bunun yaklaşık 1.5 kat fazlası.
Neden kötü?
Cevap coil whine. Tiz ve sessiz bir ortamda odanın her tarafından rahatlıkla duyulabilecek bir ses. Düşük devirli fan sesinin duyulmadığı ortamda bunun sesi rahatlıkla duyuluyor.
Aldığım her iki üründe de hemen hemen aynı tonda ses olması bu sesin yüksek verimliliğe çıkmanın yan etkisi olduğunu düşündürdü bana.
Bu durumda cihazda fan olmamasının hiçbir anlamı da kalmıyor ve cihazın tüm olumlu taraflarını yok ediyor. Bu ses katlanılmaz bir ses değil. Yeri geldiğinde kullanılabilecek iyi bir ürün. Ancak sessizlik odaklı bir üründe kabul edilebilir bir ses değil bu. Neden böyle bir ürün var anlamak zor. Corsair RM, RMx serisi çok daha makul bir seçenek.
Denk getirirsem platin sertifikalı Px-500 deneyebilirim ama satıcı amazon olarak şimdilik stoklarda yok.
Puan: 3/10
Puanı düşük bulanlar olacaktır. Ancak en kaliteli markalardan biri olan Seasonic'in en üst modellerinden birinde bu durumu kabul edilebilir bulmuyorum. Sessizlik iddiasında olan ve pahalı bir ürün olduğu için bu şekilde puanlamayı uygun gördüm. Eğer bu modele ait ürünlerin hepsi de bu şekildeyse hiç piyasaya çıkmasa daha iyiymiş.
Bu direncin türü nedir?
Elimdeki cihazlardan birinde resimdeki direnç elektrikteki dalgalanma sonucu yandı. Bunun yerine normal 30 ohm civarı bir direnç taktığımda cihaz çalışıyor ama benzer bir durumda yanmayıp cihaza daha ciddi hasar versin istemiyorum.
Konuyu facebook vb gruplara sordum ama bilip bilmeden konuşan, direnç hesap tablosu atanlardan başka pek cevap gelmedi.
Normal dirençten büyük (11mm x 4mm), rengi gri mat ve en sonda normal dirençlerde olmayan siyah halka var.(Tolerans rengi siyah olmaz) Bir de bozulmadan önce makarona sarılıydı.
Kendim araştırdığım kadarıyla sanırım bu sigorta direnç dedikleri türde ama bir de bunun watt değeri var onu bilmiyorum. Sanırım o da büyüklükten hesaplanıyor.
Aylar 28 gün olsun.
Bazı sosyal ağlarda görenler olmuştur. Bu yılki şubat ayının ilk günü pazartesi, 28 gün olduğu için de son günü pazar gününe denk geliyor. Ortaya da böyle düzenli bir görüntü çıktı.
Ben de neden diğer aylar da böyle olmasın dedim.
Seneye bir tane daha ay eklenip, 28 günden 13 tane ay olsun ve bütün aylar pazartesi başlayıp pazar günü bitsin. Bu şekilde 364 gün yapıyor. Artan bir gün de insanların alışveriş, tatil ve kutlamalar yaptığı, herhangi bir aya veya haftaya ait olmayan sıfır günü (zero day) diye özel bir gün olsun. 4 senede bir gelen artık günü de double zero yaparız olur biter. Sıfır gününde black friday gibi alışveriş çılgınlıkları olur. Bugün doğan insanlar kendilerini özel hisseder.
Yıl geçişi şu şekilde olacak.
28.13.2021 >> 0.2022 >> 1.1.2022
Bütün karmaşa sona erer. Nasıl ama iyi değil mi?
Zamanında Julius(July) ve Augustus(August) Caesar Gregoryen takvimin içinden geçmişler ama birileri bunu bir düzene soksun artık. Yeter yaw.
Bu kimin fikri?
Adam konu açmış kimi bir gün, kimi birkaç ay sonra cevaplar gelmiş. Arada tartışmalar dönmüş. Hepsinde de 5 yıl yazıyor. Arkadaş oraya tarih yazılır. TARİH. Tarih yazmadığın sürece 3 yıl, 5 yıl önce yazmanın hiçbir anlamı yok. Onu da silin madem.
Amaç ne burada anlamadım ki. Tarihinde 2015 yazdığı zaman ben hesaplayamıyor muyum onun 5 yıl önce olduğunu?
Yılın f/p işlemcisi: i3 10100F
Ryzen 3600 ün 2000 lirayı geçtiği, ikinci el 6700k, 7700k, 7600k, r5 1600, r5 2600 ün yüksek fiyatta satılmaya çalışıldığı ortamda fazla dikkat çekmeyen f/p oranı çok yüksek bir işlemci var. O da i3 10100F. Fiyatı sadece 700 lira. 100fps üzeri her oyunu oynatır. Gündelik her işi görür. En ucuz h410, b460 anakartı da zorlamadan, ısınmadan çalışır. Oc vs uğraşmazsınız. Alacağınız performans belli. 1600, 2600, 3100, 3300x, 3500x, 9400, 8400 anlamsız bunun olduğu yerde. Hatta fiyattlarını göz önünde bulundurursak 10400f ve r5 3600 de fiyat farkını hak eden bir performans ortaya koyamıyor bunun yanında.
Peki son zamanlarda f/p işlemcilerin AMD tarafından geldiği ortamda neden böyle oldu? AMD karanlık tarafa mı geçti? Aslında hayır. Pc lere gelen talep artışı, yeni nesil konsolların ve ekran kartlarının aynı zamana gelmesi, bir taraftan cep telefonu işlemcilerinin üretiminin devam etmesi yüzünden TSMC 7nm de üretim kapasitesi sorunu yaşıyor. Bu yüzden AMD eski nesil 14nm rx500 serisi kartların üretimine devam ederken, daha yeni modeller olan rx5000 serisinin üretimine son verdi. AMD tarafındaki fiyat artışlarının ve yeni işlemcilerin piyasada bulunmuyor olmasının sebebi bu. Intel ise kendi fabrikasında iyice uzmanlaşttığı 14nm de üretime eskisi gibi devam ediyor.
Dolayısıyla 6000 tl altı sistemler için tek makul seçenek şu anda 10100F. Alın geçin.
https://www.hepsiburada.com/intel-core-i3-10100f-3-6ghz-lga1200-6mb-cache-islemci-p-HBV000011Q8SN
Küçük, Sessiz ve Performanslı (Güncel: 06.07.20)
|
|
Mvc yetkisiz işleme karşı ölem
|
Meslek: öğretmen
İlgi Alanları: İlgisiz
Son Giriş: 15 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: dün
Mesaj Sayısı: 11.200
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 15.994
İkinci El Bölümü Mesajları: 356
Konularının görüntülenme sayısı: 226.421 (Bu ay: 9.367)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 9.318 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Donanım / Hardware