Hayat Seçimlerden İbaret
Önceki haftasonu keyifli olunca arkadaşın da oluruyla geçen haftasonu yeniden mangal partisi yapmaya karar verdik.
Ekibi toplamaya başladım hatta bu defa daha önceki partilere katılmayan yeni arkadaş da söz verdi.
Ancak önceki partilerin geneline katılan önemli bir arkadaş "Kesin konuşamam, biraz bekleyelim" deyince ekeceğine emin olmuştum aslında.
Diğer arkadaşın ısrarıyla son gün yine teklif etti ve gerekçesi ise tanıdıklarının yanında günlük amelelik yapacağı şeklindeydi.
Biz partiyi o arkadaş olmadan yabtık, güzel geçti.
Dün ekibin bir iki üyesini topladım, bizi eken arkadaşı özellikle çağırdım.
Sordum "Nasıl geçti amelelik?"
"Abi hamlaşmışım anlaşılan pazar günü her yanım ağrıyordu evde dinlendim"
"Ne kadar aldın?"
"1.500 TL"
"İşte aramızdaki fark, sen o 1.500 TL' yi bütün gün bir yerlerinden ter akıtarak kazanmayı tercih ettin ama ben az önce aynı 1.500 TL' yi ikinci el eşya satışından anında kazandım"
"Ne diyeyim abi, ticarette para var..."
İş Yeri Eğitime Gönderiyor
20 senedir çalıştığım iş yeri daha önce de eğitime Anadolu' nun ücra kasabalarına göndermek istemişti.
O zamanlar daha eğitimde adım çıkmadan geçerli mazeretlerim (UHD Tatil rezervasyonu ve Resmi Dairede Önemli bir randevu) kabul edilmişti ve gitmek zorunda kalmadım.
Seneler sonra yine beni hatırlamışlar ve yine kuş uçmaz kervan geçmez üstelik ulaşımı da zor (Her ne kadar tüm mesarifler şirket tarafından karşılansa da) ücra bir Anadolu kasabasına kış ortasında eğitime gönderecekler.
Öncelikle aklıma o tarihte yurt dışı uçak bileti almak geldi ama belgesiz mazeret kabul etmiyorlar ve bileti gönderdiğimde bilet düzenleme tarihi de belli olacağından kabul etmeyeceklerdir.
Nasıl bir geçerli mazeret bulsam bilemedim...
Böyle Bir Gerekçe İle Terkedilir mi???
4 yıldır çıktığım 20' lik çıtır geçen hafta sitem dolu mesajım üzerine beni aradı:
"Canım seni seviyorum ama artık acı çekiyorum, çünkü sana geldiğimde saatlerde beni yoruyorsun, 1 hafta kendime gelemiyorum"
"Ama sık sık görüşemediğimiz için tadını çıkarmaya çalışıyorum !"
"Böyle olmaz sana daha önce de anlatmaya çalıştım, halbuki beni yormasan kısa sürse ben saha her hafta gelirdim"
Biraz da mesaj yoluyla tartıştık, eve dönüş yolunda bir mesaj gönderdi, beni öyle bir sinirlendirdi ki her zaman dinlediğim Mustafa Sandal şarkısı olan "Hatırla Beni" sözlerinden "Sana hakkımı helal etmiyorum" yazdım.
Bunun üzerine yeniden aradı ve ona hiç yakıştıramayacağım argo Türkçe ile konuşmaya devam etti.
İngilizce anlaştığımız halde böyle argo Türkçe kelimeler kullanması da şaşırttı, hatta bazıları küfür mahiyetindeydi.
Sitem ettim:
"Ben seni sadece .uck body olarak değil sevgili olarak görmüştüm."
"Sen neyden bahsediyorsun, benim zaten 5 yıldır görüştüğüm sevgilim var"
"Şu seni gebe bırakan çocuk aldırdığın herif mi, birbirinize yakışırsınız!"
Biraz daha yazıştıktan sonra cevap vermedi, ertesi gün Whatsapp' tan engellmişti...
Kasiyer "Abilerin Güzeli" Dedi
Her gün ucuz kola almak için urgadığım Şok Market' e yine ucuz Coca Cola Lime almak için arkadaşla beraber gittik.
Ama Coca Cola kalmadığnı görünce aynı dolaptan Crown Şekersiz Litrelik kola alıp kasaya geçtik.
Kasadaki çıtır:
"Coca Almamışsın !?"
"Kalmamış ki !"
"Ama sen söylemiştin hepsini alırım stok yaparım diye?"
"Zaten bu hafta çifter çifter alıp dolapta kalanları ben bitirmiştim"
"Sen bilirsin Abilerin Gülü !"
Ardından ödemeyi yapıp marketi terk ettim...
Mücevher Satın Alınca Arkadaşın Tavrı
Öğlen arası mesaiye dönerken arkadaşa iş yerinin marketine urgamayı teklif etim ve markete girdik.
Girer girmez mücevher reyonunda yeni gelen kadın kol saatleri dikkatimi çekti, arkadaş sordum:
"Hanigisi güzel?"
"Abi kare olanını beğendim"
"Evet benim de dikkatimi çekti, alacağım..."
deyip görevliye fiyatını sordum:
"3.000 TL civarı olması lazım..."
"Taksit yapıyor musun?"
"Vade farksız 5 taksit" deyince kartımı uzattım ve hedaye paketi yapmasını istedim.
Arkadaşla vedalaşıp ofise girdim.
Ofis arkadaşıma anlatınca önce inanmadı:
"Abi 3.000 TL senin harcayacağını zannetmem, sen ki ucuz diye kokmuş tavukları, köpüren sucukları bize mangalda yedirmeye çalışan birisin..."
deyince çıkartıp fişini gösterince ciddileşti ve;
"Abi bunu kime vereceksin ki? Daha vereceğin şahıs ortada yok" şeklinde bir yorum yabtı...
Arkadaşlar Dala Geçiyorlar Ama
Her ay 38 ₺ su faturası geldiğini öğrenince dalga geçmeye başladılar;
”Haftada bir duj alınca kirler üzerinden dökülüyordur heralde !”
”Çamaşır bile yıkamaz mısın bilader !”
”Haftada 1 .ıçık sifonu da hafta da 1 mi çekiyorsun !”
….
X/Y Guşağı yokluk görmedi ki ne bilsin tasarrufu.
40 sene evvel İstanbul’ un göbeende gaz lambası ile aydınlanır suyu tulumbadan çekerdik.
Sonunda belediyeden umudunu kesen mahalleli kendi suyunu kendimiz kazarak getirmiştikte filmlere (Orhan Gencebay - Derdim Dünyadan Büyük) senaryo olduk…
Çıtır Fena Süzdü
Kurye izinli olduğu için postaları posta teslim alma ofisine ben götürdüm.
Ofisteki yaşlı teyzeye "Posta alıyor musunuz?" diye sorunca,
"Madem getirdiniz, alırız..."
"Saat 16:00' da oldu da o yüzden sormuştum."
"Sorun değil siz getirdiyseniz alırız!"
"Teşekkür ederim, kolay gelsin !" deyip gülümsedim.
Bu esnada teyzenin yan masasında oturan 20' lik renkli gözlü sarışın çıtır dirseklerini masaya koymuş çenesini de iki eline dayamış bir halde beni süzdüğünü göz göze gelince fark edebildim.
"İyi günler" deyip ofisi terk ettim...
San Fransisco' ya Gitmelimiyim?
Bilet fiyatlarını takip ediyordum son aylarda.
Gidiş/Dönüş hep 30.000 TL fiyat çekiyordu.
Bugün anlık olarak bir indirim yakaladım:
İstanbul - San Fransisco gidiş/dönüş (direkt uçuş) sadece 21.000 TL
Ama sorun şu ki hiç taksit yapmıyor ve bu parayı peşin ödemek epey zorlar...
Tip ile Değil İsim ile Tanınmak
Kurye izinli olduğundan Merkeze götürülecek dosyaları dün ben teslim etmek üzere yola çıktım.
Merkez evrak kabul bürosuna dosyaları verdim, sekreter kız ekrana bakıp "Şu dosya sistem üzerinden bize ulaşmamış henüz" deyip birini iade etti.
Dosyaları ben hazırladığım için ekrana düştüğünden emindim yine de birşey demeden dosyayı alıp hemen şubeye döndüm.
Ekrandan evrakın merkeze gönderildiğine dair rapor çıktısını alıp dosyaya ekledim ve yeniden merkeze gittim.
Sekreter kız yine bu defa benim aldığım ekran çıktısını da alarak baktı "Ekranda hala yok ama !" dedi.
Ben de "Sisteminiz kilitli kalmış olabilir isterseniz restart yapın" deyince restart attı.
Yeniden açınca evrakın sistem üzerinden ulaştığını gördü.
Bu sürece tanık olan diğer sekreter kıza "Cemil Altunbilek bizi merkezde çalışan Cemil Abi değil mi?" diye sordu.
Diğer sekreter "Cemil Abi Şubeye mi geçmiş??" diye soruyla cevap verdi.
"Baksana elimdeki ekran çıktısında Cemil Abi' nin adı şube personeli olarak geçiyor" deyip diğer sekreter kıza gösterdi.
Bu arada bende konuşmalarını sessizce izledim ve birşey söylemeden orayı terk ettim...
Ciddi Bir Şekilde Bunu Tartıştık
Arkadaşlar ne zamandır "Abi ben olsam durmam buralarda kaçardım Amerika' ya" der durur.
Geçenlerde bir sohbette şöyle bir beyin fırtınası geliştirdik:
- Şubatta emeklilik dilekçeni ver,
- Bankalardan biri 750 bin TL taksitli ek hesap veriyor, onu çek,
- Diğer banka 300.000 TL kredi veriyor, onu da çek,
- Yanına 30.000 USD al ve git USA' e
- Emekli olduğun için haciz görmezsin
- 30.000 USD ile Amerika' da bir şekilde idare edersin
- En kötü 5 sene sonra dönmek zorunda kalsan icra otomatik olarak zaman aşımı olur
Görünüşte iyi gibi ama mutlaka bilmediğim açıkları vardır bu planın...
Nerede: Bir konuya bakıyor.
Son Giriş: 34 sn. önce
Son Mesaj Zamanı: 4 sa.
Mesaj Sayısı: 2.215
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 16.980
İkinci El Bölümü Mesajları: 1
Konularının görüntülenme sayısı: 275.612 (Bu ay: 7.667)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 14.802 (Bu hafta: 1)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic