Güneş lekeleri nasıl geçer?
Limon ile güneş lekelerini giderin!
Taze bir limonun suyunu sıkın. Pamuk yardımıyla lekeli bölgeye uygulayın. Yaklaşık 30 dakika bekledikten sonra soğuk suyla durulayın. Bu yöntemi her gün uyguladığınız takdirde lekelerinizin açıldığını göreceksiniz.
Bir diğer alternatif; bir yemek kaşığı şeker ve bir yemek kaşığı limon suyunu karıştırın. Lekeli bölgeye peeling yapın. İki dakika kadar peeling yaptıktan sonra karışımı 10 dakika lekeli bölgede bekletin. Daha sonra soğuk suyla durulayın. Bu karışımı 2-3 günde bir uygulayabilirsiniz.
Aloe vera ile cildinizi yenileyin!
Aloe vera iyileştirici özelliği sayesinde, koyu bölgelerin rengini açar ve güneş hasarlarını onarır. Aynı zamanda, cildi yeniler. Aloe vera jelini lekeli bölgeye uygulayın ve yarım saat bekleyin. Ardından durulayın. Bu yöntemi her gün uygulayabilirsiniz.
Elma sirkesi ile cilt problemlerine son!
Elma sirkesi pek çok cilt problemine iyi gelir. Kararmış, hasar görmüş hücreleri soyar ve cildi onarır. 1 yemek kaşığı elma sirkesi, 1 yemek kaşığı su ve 1 çay kaşığı balı karıştırın. Lekeli bölgeye sürün. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi durulayın. Bu yöntemi günde 1 defa uygulayabilirsiniz.
Yeşil çay ile cildinizi güzelleştirin!
Yeşil çay, yalnızca metabolizmayı hızlandırmakla kalmıyor, içerdiği antioksidanlar sayesinde cilt problemlerine iyi geliyor ve cildi güzelleştiriyor. Yeşil çay poşetini 10 dakika kadar sıcak suda bekletin. Poşeti sudan aldıktan sonra soğutup lekeli bölgeye uygulayın. Bu yöntemi günde iki defa uygulayabilirsiniz.
Güneş lekeleri için kil maskesi!
Kil, cilt rengini açar ve güneş lekelerini giderir. Kan dolaşımını hızlandırır, gözenekleri arındırır, ciltteki ölü hücreleri yok eder. 2 yemek kaşığı kil ve biraz gül suyunu macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Ardından bir miktar aloe vera jeli ilave edin ve tekrar karıştırın. Bu karışımı lekelerin üzerine sürüp 20 dakika kadar bekletin. Daha sonra soğuk suyla durulayın. Bu uygulamayı haftada 2-3 defa uygulayabilirsiniz.
Nohut unu ile cilt tonunuzu eşitleyin!
2 yemek kaşığı nohut unu, biraz zerdeçal, 1 çay kaşığı limon suyu ve 1 çay kaşığı sütü macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Karışımı cildinize sürüp 15 dakika bekleyin. Daha sonra soğuk suyla durulayın. Bu yöntemi haftada 2-3 kez uyguladığınız takdirde, cilt tonunun eşitlendiğini ve lekelerin kaybolduğunu göreceksiniz.
Güneş lekeleri için salatalık
Salatalık, cilde rahatlık ve tazelik verir. Aynı zamanda, içerdiği C vitamini sayesinde güneş lekelerinin hafiflemesine yardımcı olur. Yarım salatalığı güzelce ezin ve lekeli bölgeye uygulayın. 5-10 dakika bekleyin. Sonrasında soğuk suyla cildinizi durulayın. Bu yöntemi her gün uygulayabilirsiniz.
Güneş lekeleri için sandal ağacı tozu
2 yemek kaşığı sandal ağacı tozu, 1 yemek kaşığı limon suyu ve bir miktar gül suyunu karıştırıp bir macun elde edin. Bu macunu lekelerin olduğu bölgeye sürüp 15 dakika kadar bekleyin. Ardından soğuk suyla durulayın. Bu yöntemi haftada iki kez uygulayabilirsiniz.
Hindistan cevizi yağı ne işe yarar ?
1. Makyaj temizliği için kullanıyorum;
Göz, dudak, ten makyajını kolay bir şekilde ve en önemlisi cildime zarar vermeden temizliyorum. Bir parça pamuğun üzerine Hindistan cevizi yağı alıyor ve makyaj temizliğini yapıyorum.
2. İştah kapatmak için yararlanıyorum
Zamansız acıktığımda veya adet dönemi öncesinde iştahım açıldığında Hindistan cevizi yağından faydalanıyorum. Büyük fincan filtre kahveye bir çay kaşığı, küçük fincan Türk kahvesine yarım çay kaşığı Hindistan cevizi yağı ilave edip afiyetle içiyorum.
3. Saç bakım maskesi yapıyorum
Hindistan cevizi yağı saç çıkartır mı diye merak ediyorsanız, cevabım evet! Haftada bir kere saç diplerinden uçlarına kadar yağı sürüyorum. Üç dört saat bekletiyorum. Saçlarım hem hızlı uzuyor hem sağlıkla parlıyor.
4. Göz çevremi nemlendiriyorum
Göz çevresinde kırışıklık görüntüsünü azaltmak ve derinlemesine nemlendirmek için Hindistan cevizi yağından faydalanıyorum. Sabah ve akşam, temiz cildime bezelye tanesi kadar yağı masaj yaparak sürüyorum.
5. Sağlıklı yemekler için kullanıyorum
Hindistan cevizi yağı ısıya dayanıklıdır, besin değerini korur. Sağlıklı yemekler yapmak için çorba, omlet ve sebzelerde kullanıyorum. Üstelik, hoş bir aroma verip lezzetini artırıyor.
6. Ağız ve diş sağlığım için yararlanıyorum
Ağız için temizlik ve bakım için Hindistan cevizi yağı ile gargara yapıyorum. Bir yemek kaşığı yağı alıp ağzımın içinde 15 dakika kadar çalkalıyorum. Sürenin sonunda yağı çöpe atıyorum. Çünkü içinde bakteriler olabilir. Yağı kesinlikle yutmuyorum.
Bana göre Hindistan cevizi yağı işe yarıyor. Kullanmaktan çok memnunum ve her zaman evimde bulunduracağım. Siz de kullanmaya başladıktan sonra memnun kalacaksınız, buna eminim.
Acaba siz Covid19'a dirençilimisiniz ?
Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir araştırma ekibi, COVID-19 hastalığına genetik olarak bağışıklığı olan insanların var olabileceğini açıkladı. Buna ek olarak ekip, bu insanları potansiyel tedaviler geliştirmeye yardımcı olmaları için bulmak ve incelemek istiyor.
Ekibin Nature Immunology’de pazartesi günü yayınladığı bir makalede bu araştırma “Doğal olarak COVID-19’a dayanıklı insanları teşhis etme ve genetik olarak analiz etmenin stratejik bir yolu” olarak tanımlandı.
Tarihte, HIV gibi virüslere doğal olarak dayanıklılık gösteren insanlar, bilim insanları tarafından potansiyel tedaviler için incelenmişti. COVID-19’da da buna benzer bir durumun olması bekleniyor.
Şimdilik COVID-19’a dayanıklı insanlar hakkında kesin olarak bir şey bilinmese de araştırmacılar bu insanların var olduğuna dair kanıtların olduğunu ifade ediyor. Makalede bununla ilgili, “Birçok ailede eşlerden biri dışındaki herkesin enfekte olduğu bilgisine ulaştık. Bunun sonucunda da yüksek oranda virüse maruz kalan bazı bireylerin virüse karşı dirençli olabileceğini düşünmeye başladık.
Araştırmacılar, bu bireyleri bulmak, ve incelemek için sistematik sistematik bir süreç uygulanması gerektiğinin önemli altını çiziyor. Bunu yapmaya aynı hanede yaşayan ve evden birisi COVID-19’a yakalansa bile kendisi yakalanmayan insanları bulmaya odaklanarak başlayacaklar.
Daha sonra virüse maruz kalmış bu kişiler 3 ila 5 gün boyunca incelenecek. Bundan 4 hafta sonra da bir PCR testi yapılacak. Eğer bu test negatif çıkarsa bu kişiler araştırmaya dahil olmak için uygun bir aday olarak nitelendirilecek.
Ekip şu ana kadar 400’den fazla insanı incelemek için almış durumda ancak arayışlar devam ediyor. Araştırmaya katılmak isteyen gönüllüler COVID Human Genetic Effortolarak isimlendirilen web sitesinden başvurabiliyor.
Diyabet için hangisi faydalıdır?
Tip 2 diyabet için hangisi insülin üretimine katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz. Bunlardan 1 kaçını illaki önerenler olmuştur. Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.
Banaba
Kudret narı
Çemen
Amerikan ginsengi
Çin tarçını
Krom
Vanadyum
Karnıyarık tohumu
Glukomannan
Alfa-lipoik asit
Selenyum
İngiltere merkezli ilaç şirketi AstraZeneca, COVID-19 aşısı üretmesiyle tanınıyor. Şimdi de şirket üzerinde çalıştığı COVID-19 ilacının etkileri ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu.
Pazartesi günü yapılan açıklamalara göre iki farklı antikor içeren “antikor kokteyli” ilaç, COVID-19’u ciddi geçirme riskini yarıya düşürüyor. AZD7442 isimli iğne ile enjekte edilerek kullanılan ilaç, daha önce COVID-19 geçirmiş insanların kanından alınan iki farklı antikorun karıştırılmasıyla elde edilmiş.
Şirket tarafından yapılan basın açıklamasında, ilacın COVID-19’u hem önleyebilen hem de tedavi edilebilen ilk ilaç olduğu ifade edildi. Ayrıca, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) geçtiğimiz hafta “acil kullanım onayı” için başvuru yapıldığı da şirket tarafından belirtildi.
Açıklamalara göre yapılan deneyler sonucunda AZD7442’nin COVID-19 riskini %77 azalttığı, ciddi hastalık riskini ve ölüm riskini ise %50 azalttığı ortaya çıktı. Yapılan deneylerde, ilacın uygulandığı 415 kişiden yalnızca 18’i ağır hastalık geçirdi. Öncesinde ise bu oran 415’te 37’ydi. İlacın herhangi bir yan etkisine rastlanmadığı da açıklamalar arasında yer aldı.
Geçtiğimiz günlerde de ABD’li ilaç şirketi Merck & Co. FDA’ya ağızdan alınan ilk COVID-19 ilacı için “acil kullanım onayı” başvurusunda bulunmuş ve molnupiravir isimli ilacın hastaneye yatış ve ölüm oranlarını %50 düşürdüğünü ifade etmişti.
Böyle bir bilgi paylaşılmış. Siz ne düşünüyorsunuz ?
K Vitamini nedir?
K vitamini önemli bir vitamindir. Bu birlikte, yağda çözünen vitaminler biridir A vitamini , D vitamini , ve E vitamini . Alman kelime sonra K vitamini seçildi Koagulation kan koagülasyon vitamini K'nin rolü ilk Almanya'da keşfedildi çünkü. K vitamini koyu yeşil sebzelerde, matcha çayında ve nattoda (fermente soya fasulyesi) bulunur. K2 vitamini, bakteriyel fermantasyonun bir sonucu olduğu için hayvansal ürünlerde de bulunabilir.
K vitamininin Önerilen Günlük Alımı (RDI), sağlıklı kan pıhtılaşmasını desteklemek için yeterlidir. Bununla birlikte, daha yüksek K vitamini seviyeleri, kardiyovasküler ve kemik sağlığı için faydalar sağlar. Ne yazık ki, tek başına yiyeceklerden yüksek düzeyde K vitamini elde etmek zordur. Çoğu insan günde 50 gram yemek yemeyi sevmez, bu nedenle K vitamini takviyesi popüler bir seçenektir.
Optimal K vitamini seviyeleri, gelişmiş kemik çevresi ve çapı ile ilişkilidir. K vitamini ayrıca kardiyovasküler sağlığı da koruyabilir. Arterlerin kireçlenmesini ve sertleşmesini azaltır, bu da kardiyovasküler ilişkili ölüm riskini azaltır. K vitamini, kanser tedavisi ve yaşlanma karşıtı tedavilerde rol oynayabilir. Ayrıca insülin duyarlılığını düzenlemeye ve cilt kızarıklığını azaltmaya yardımcı olabilir, ancak K vitamininin bu alanlarda aktif bir rol oynayıp oynamadığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
K vitamininin ana mekanizması, belirli proteinleri hedeflemek için K vitaminini kullanan döngüsel bir metabolik yol olan K vitamini döngüsünden geçer. Bir protein glutamat ifade ettiğinde, daha fazla kalsiyum iyonu toplamasına neden olan K vitamini tarafından hedeflenir. Kalsiyum iyonları kan dolaşımından uzaklaştırılır, bu da atardamarlarda birikmesini önler.
D vitamini aynı zamanda kemik sağlığını da desteklediğinden, K vitamini genellikle D vitamini ile birlikte desteklenir. Aslında, ikisini birlikte almak, sinerjik olarak çalıştıkları bilindiğinden, her birinin etkilerini iyileştirecektir. Aşırı D vitamini arteriyel kalsifikasyona neden olabilir, ancak K vitamini bu birikimi azaltır.
Arı ürünlerinin sporcular için önemini biliyor musunuz?
Ulusal ve uluslararası sportif yarışmalarda genetik yetenek ve antrenman seviyesi sporcular
arasında çok büyük benzerlikler olduğundan kazanmak ve kaybetmek artık saliseler ve santimetreler ile belirlenmektedir. Bu yüzden sporcular ve antrenörler yüksek bir performans elde edebilmek için daima bir arayış içindedirler. Genetik yetenek ve optimal antrenman yöntemleri sportif başarı için anahtar rol oynamasına rağmen, çoğu beslenmeye bağlı kimi bileşikler veya uygulamalar da performansı etkilemekte ve bunlar ergojenik yardımcı olarak isimlendirilmektedir. Ergojenik yardımcılar kas kasılması için gerekli kaynağı sağlar, dayanıklılığı geliştirir, kas kitlesini ve gücünü artırır, egzersiz sırasında oluşan yorgunluğu geciktirir, ayrıca antreman sonrası toparlanmayı hızlandırır. Sporcu beslenmesi son yıllarda önemi gittikçe artan bir bilim dalı olarak dikkat çekmektedir. Beslenme, sporcunun performansını etkilemenin yanında konsantrasyon ve dikkat düzeyini yükseltirken, hastalık ve sakatlanma riskini de azaltmaktadır. Diğer taraftan sporcuların en çok önem verdikleri konu kas kuvvetidir. Kasların doğru çalışması ve besinlerde ihtiyacı olan besin değerlerini alabilmesi aktif sporcular için son derce önemlidir. Sporcularda herhangi bir kimyasal doping etkisi yapmadan doğal olarak geliştirilmiş besinler ile enerji ve performans artırma çalışmaları son yılların en önemli konularından birisidir. Bu açıdan arı ürünleri, yapılan çeşitli bilimsel çalışmalarda oldukça umut verici sonuçlar ortaya koyabilmiştir. Dolayısıyla, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan arı ürünlerinin aynı zamanda bir ergojenik yardımcı olarak da kullanılabileceği bildirilmiştir. Buna karşılık, arı ürünlerinin kısa, orta ve uzun vadeli performans artırıcı ve genel vücut direncine etkileri konusunda halen yeterli çalışmaların yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Dikkat etmek gerekir ki her vücudun arı ürünlerine ihtiyacı ve tepkisi değişiklik gösterebilmektedir. Dolayısıyla, sporcu yaşı, cinsiyeti, beslenme alışkanlıkları, spor çeşidi ve performans düzeyi gibi faktörlere göre arı ürünleri kullanım dozu ve kombinasyonları da farklılık gösterecektir. Diğer taraftan; arı ürünlerinin standardizasyonu ve güvenli kullanımını sınırlayan en temel sorunlarından birisi de; çiçek kaynağı, beslenme stratejileri, mevsimsel ve çevresel koşullar, kalıntı ve kalite sorunları, işleme ve muhafaza yöntemleri gibi unsurlara bağlı olarak içeriklerinin oldukça değişkenlik göstermesidir. Dolayısıyla, özel amaçlı kullanılacak olan arı ürünlerinin içeriği ve kalitesi güvence altında olan bilinir yerlerden temin edilmesi beklenen fayda açısından son derece önemlidir.
B Vitamini ve Faydaları
B1 Vitamini (Tiyamin)
B1 vitamini veya tiyamin sıklıkla unutulur ve diğer B vitaminleri kadar ilgi çekmez. Ancak oldukça önemli bir vitamindir. B1 vitamini eksikliğinde beriberi, kalp yetmezliği veya zihin ve hafızayı etkileyen Wernicke ensefalopatisi gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Ancak genellikle iştahı azaltır, halsizliğe ve deliryuma neden olur.
B2 Vitamini (Riboflavin)
Riboflavin enerji metabolizmasında önemli rol oynayan bir vitamindir. İki önemli koenzimin parçası olan mitokondri sağlığı için önemlidir. Riboflavin yağ, protein ve karbonhidrat yıkımına yardımcı olur ve hücre enerjisi için kullanılabilir. B2 vitamini ince bağırsaktan emilir. Kalın bağırsaktaki bakteriler de riboflavin üretebilir.
B3 Vitamini (Niyasin)
B3 vitamini iki formda bulunur. İlki nikotinik asit olarak da adlandırılan niyasin ikincisi ise nikotinamid olarak adlandırılan niyasinamid şeklindedir. İki türünde de mitokondronin enerji üretmesini sağlayan nikotinamid adenin dinükleotid (NAD) üretimi için gereklidir.
B5 Vitamini (Pantotenik Asit)
B5 vitamini temel vitamindir. İnsanlar ve hayvanlar yağ, karbonhidrat ve protein sindirimi için önemli bir enzim olan koenzim A (CoA) üretiminde B5 vitaminine ihtiyaç duyar. Diğer bir deyişle B5 vitamini yiyecekleri enerjiye dönüştürmeye yardımcı olur. Aynı zamanda reçeteli ilaçların ve toksinlerin karaciğerde parçalanmasına da yardımcı olur. Hayvan çalışmaları pantotenik asit eksikliği yaşayan farelerin erken dönemde beyazlama eğiliminde olduğunu göstermiştir. Ancak pantotenik asidin insanlarda saç beyazlamasını tersine çevirdiğine dair bir kanıt bulunmamaktadır.
B6 Vitamini (Piridoksin)
B6 vitamini insan vücudundaki 100’den fazla biyokimyasal reaksiyonda rol oynar ve sinir sistemi ve genel beyin sağlığını korumaya yardımcı olur. Şeker moleküllerini, kolesterolü ve proteini sindirmek için önemlidir. 2008 yılında yapılan bir çalışma “bazı popülasyon gruplarının önemli bir kesiminin” yeterli B6 vitaminini seviyelerine sahip olmadığını göstermiştir. Eksiklik aynı zamanda B12 vitamini ve folik asit eksikliği olan kişilerde de görülür.
B7 Vitamini (Biotin)
B7 vitamini olarak da bilinen biotin, Almanca “saç ve cilt” anlamına gelen “vitamin H” olarak da ifade edilir. Biotin protein, karbonhidrat ve yağların sindirilmesinde yer alan önemli bir enzimdir. Aynı zamanda embriyo gelişiminde de önemli bir rol oynar. Her 60.000 çocuktan birisi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek biotinidaz eksikliğiyle doğar.Biotin genellikle saç dökülmesini durdurmak isteyenler tarafından kullanılır.
B9 Vitamini (Folat)
Folat veya B9 vitamini, sağlıklı hücre bölünmesi ve gelişim için gerekli suda çözünebilen bir vitamindir. DNA, RNA ve amino asit üretiminde gereklidir. Diğer vitaminlere ve yiyeceklere eklenen en yaygın formu folik asittir. Folat kelimesi yeşil yapraklı sebzeleri ifade eden “yeşillik – foliage” kelimesinden türetilmiştir.
ABD’de gençlerin yüzde 20’si yeterli miktarda folik asit alamamaktadır. Avrupa Klinik Beslenme Dergisinde 2017 yılında yapılan bir çalışma İngiltere’de 16-49 yaş arası kadınların yüzde 85’inin eksiklik riski yaşadığını göstermiştir. Asya, Avrupa, Afrika ve Orta Doğuda yaşayan erkek ve kadınlar da risk altındadır.
JAMA Psikiyatri Dergisinde 2018 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre hamilelik döneminde folik asit kullanmak otizm riskini azaltmaktadır. Hamilelik döneminde kullanılan vitaminler folat içerir ve yarık damak gibi nöral tüp bozukluklarını engellemeye yardımcı olur. Doktorlara göre çocuk doğurma yaşına gelen kadınlar beklenmeyen hamilelik olasılığı nedeniyle düzenli olarak folat kullanmalıdır.
B12 Vitamini (Siyanokobalamin)
Kobalamin veya siyanokobalamin olarak da ifade edilen B12 vitamini, vücudunuzun beyin, sinir ve kan sağlığı için ihtiyaç duyduğu önemli bir bileşendir. Kobalt minerali bu yapıda önemli bir rol oynar. B12 vitamini suda çözünebilir yani vücut fazlasını atacaktır. Bu vitaminde aşırı doz mümkün değildir.
ABD’de yapılan çalışmalar 60 yaşından büyük kişilerin altıda birinin (%17) B12 vitaminini eksikliği yaşarken 60 yaşından küçük kişilerin 15’te birinin (%6) B12 vitaminini eksikliği yaşadığını göstermiştir. Dünyadaki farklı popülasyonlar eşit derecede etkilenmektedir. Örneğin Çin’in kuzey bölümünde 2014 yılında yapılan bir çalışmada Çinli kadınların yüzde 45’ini B12 vitamini eksikliği yaşadığını göstermiştir. Afrika, Rusya, Avrupa ve Orta Doğuda yüksek eksiklik oranlarına sahiptir. Vejetaryenler ve az et tüketen kişiler yüksek risk grubundadır.
Metformin, diyabet ilaçları ve asit azaltıcı ilaçların çoğu (omeprazol, pantoprazol gibi), bağırsak emilimini engellediği için B12 vitamini eksikliği riskini arttırır. Düzenli olarak alkol alanlar ve alkolizm sorunu yaşayanlar da B12 vitamini eksikliği yaşar.
Kim daha genç görünen bir cilt sahibi olmak istemez ki? Araştırmalar, dünyada birçok insanın bunun için ciddi bir zaman, efor ve maddi kaynak harcadığını ortaya koyuyor. Yaşlanma karşıtı (anti-aging) uygulamaların önemli bir bölümünün, ciltteki sarkma ve kırışıklıkların giderilmesi, daha güzel ve gergin, nemli bir cilde sahip olmayı amaçladığı bilinen bir gerçek. Cildin daha genç görünmesi ve cilt güzelliği için yaygın uygulama, topikal tedavi yöntemleri (doğrudan deriye uygulanan krem, solüsyon ve lokal enjeksiyonlar gibi) iken, oral tedavilerin, bileşenlerin bağırsaktaki asit ve enzimler tarafından parçalanması nedeniyle etkin olmadığı yönünde bir kanı mevcuttur.
Kolajen yönünden zengin bir beslenme planı, cilt görünümünde önemli bir gelişme gösterir. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan birçok klinik araştırma beslenme yoluyla alınan kolajen peptitlerin yüksek bir oranda sindirilip cildin çeşitli katmanlarına ulaştığını ortaya koymuştur. Cilt kuruluğu ve kolajen ağının hızlandırılmış bir şekilde parçalanması, cilt yaşlanmasının ayırt edici özellikleridir. Beslenme, cilt sağlığını ve dolayısıyla görünümünü etkileyen önemli bir faktördür. Kolajen peptitler, nutrikozmetik ürünlerde biyoaktif bir bileşen olarak kullanılır ve preklinik çalışmalarda cilt bariyeri fonksiyonunu iyileştirdiği, kolajen ve hiyalüronik asidin sentezini indüklediği ve fibroblast büyümesini ve göçünü teşvik ettiği gösterilmiştir.
- 1. DAHA AZ KIRIŞIKLIK VE DAHA AZ KIRIŞIKLIKLA GENÇ GÖRÜNÜMÜ
C1 vitamini ve derin etkili kolajen peptidleri ile kırışıklık azaltma6 – Etkili kolajen peptidler sayesinde% 15 daha fazla cilt esnekliği.
Aloe vera jeli, kan elma özü, gül kökü özütü ve yeşil çay özü, UV ışınları gibi yaşlanmanın ana nedenlerine karşı koruma sağlar.
- 2. TAHRİŞ EDİCİ OLMAYAN SAF VE SAĞLIKLI BİR CİLT
Yabanmersini özü ve E5 vitamini ile dış çevresel etkilere karşı koruma.
Temel eser elementler olarak yüksek konsantrasyonlu vitaminler A, riboflavin, niasin, biotin, C ve çinko ile geliştirilmiş cilt fonksiyonu ve pigmentasyonu1
- 3. DAHA AZ SELÜLİT İLE VÜCUTU SIKILAŞTIRIN
Kolajen peptidlerin cilt yoğunluğunu artırdığı ve selüliti azalttığı gösterilmiştir8 – Copper2 ve aloe vera jeli bağ dokusunu güçlendirir.
- 4. GÜÇLÜ, PARLAK SAÇLAR
Biotin saçı güçlendirir ve 3 saçtan oluşturur.
Bakır, normal saç pigmentasyonu sağlar ve sağlıklı bir parlaklık verir.
- 5. GÜÇLÜ, SAĞLIKLI TIRNAKLAR
Kolajen peptidlerin tırnak büyümesini hızlandırdığı gösterilmiştir. Tırnak hasarı% 42’ye kadar 9 azaltılır.
Çinko tırnakları güçlendirir.
Karmaşık Aktif
Aktif kompleks, güzellik süreçlerini harekete geçirir ve yaşlanma belirtileriyle savaşır1-5. En iyi bilinen, en önemli güzellik bileşenlerini en yüksek konsantrasyonda birleştirir:
2,5 g kolajen peptidleri
50 mg Hyaluronik Asit
bakır ve çinko ile
9 yüksek konsantre vitamin:% 100 E vitamini, tiamin, riboflavin, niasin, B6, biotin, B12, günlük rasyon başına C vitamini * ve günlük rasyon başına% 75 A vitamini *.
Quard4 bağışıklığı güçlendiriyor mu ?
Biz canlıların doğal koruma kalkanı olan bağışıklık sistemi, dışarıdan gelen tüm tehlikeli, yabancı ve zararlı maddelere karşı savunma mekanizması oluşturarak vücudu koruma altına alır. Günlük beslenme rutinimiz, besinlerden aldığımız vitamin ve mineraller bu sistemi güçlendirirken; yetersiz ve dengesiz beslenme, hareket eksikliği, uykusuzluk ve stres gibi faktörler bağışıklık sistemimizi negatif yönde etkiler.
Vücudumuzun koruma kalkanı olan bağışıklık sistemini düzenli beslenme ve hareket ile ayakta tutarken, zorlu koşullara karşı sistemi destekleyecek ekstra takviyeler ise bizim için ikinci bir koruma kalkanı oluşturuyor. Quard4 içerdiği quercetin, çörekotu yağı, vitamin-c, çinko, vitamin-d ile bağışıklık sisteminize katkıda bulunur ve zor günlerde sizin için gardınızı sağlamlaştırır.
Quard4'ün ana etken maddelerinden biri olan Quercetin nedir: Soğan ve kapari başta olmak üzere doğada birçok meyvede ve sebzede bulunan, faydası herkes tarafından bilinen bir maddedir.
Son Giriş: geçen yıl
Son Mesaj Zamanı: 3 yıl
Mesaj Sayısı: 0
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 12
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 2.591 (Bu ay: 33)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 2 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic