Merhaba arkadaşlar.

5 yıldır sorunsuzca kullandığım 2012 model Opel Corsa aracımı sattım ve sıfır araç almak istedim.

Marka, model ve fiyat araştırmaları yaptım ve bazı bayilerle konuştum. Elimdeki bütçeye uygun olarak bir araçta karar kıldım.

16.08.2024 tarihinde Gebze Nazer bayisinden sıfır Opel Astra Edition aldım. Aldıktan bir gün sonra işimi sağlama almak için ekspertize götürdüm. Boya vs. çıkmadı. Ama altından yağ damlatıyordu. Ayrıca egzozda ezik vardı.

Daha sonra yetkili servise götürdüm ve yağ damlatma sorununun fren vakum pompasından kaynaklandığını söyledi. Egzozu garanti kapsamına girmediği için değiştiremeyeceklerini söyledi.

Aldığım sıfır araçta böyle sorunların olması çok canımı sıktı ama bu durumda dava yoluna gitmek bir sonuç doğurmayabilir diye onarımı kabul ettim. Fren vakum pompası değiştirilerek araç teslim edildi. Opel Genel Müdürlüğü; egzoz konusunda bayinin aracı kusursuz şekilde teslim ettiğini söylediğini, kusurun kendilerinden kaynaklanmadığını söylediğini bana iletti. Ama müşteri memnuniyeti için kendilerinin değiştireceklerini söylediler. Aslında sorun ettiğim şey egzozun ezikliği değil, aracın alttan darbe almış olma ihtimalidir. Bayinin olayı direk benim üzerime yıkması da beni rahatsız etti.

Ayrıca aracın bagajında sonradan fark ettiğim bir yamukluk vardı. Bagaj sağ tarafta çamurluğa göre daha geride dururken sol tarafta daha ileride duruyor. Bagaj kapanmıyor, sadece çok sert vurulursa kapanıyor. Ayrıca araç bazı çalıştırmalarda çok kısa bir an motor arıza uyarısı veriyor ama sonra yok oluyor.

Aracı teslim aldıktan sonra 4 gün kullandım ve yağ damlama sorununun çözüldüğünü teyit etmek istedim. Bir ustaya götürerek lifte kaldırttım. Aracın hala yağ damlattığını gördüm.

Bu durum karşısında çok sinirlendim. Servise hatanın tespiti için götürdüm ama tamir ettirmeyeceğimi söyledim. Yağın motor ile şanzıman arasından geldiğini şanzımanı indirerek nereden geldiğini tespit edeceklerini söylediler. Daha sonra yağın şanzımandan geldiğini, şanzımanın sökülerek arka volant keçesinin değiştirilmesi gerektiğini söylediler. Onarımı kabul etmedim ve aracı geri aldım.

Böyle söylediler ama açıkçası kontrol ettiler mi yoksa nasıl olsa tamir ettirmeyeceğim diye böyle bir hikaye mi uydurdular emin değilim. Onarımı kabul etmeden aracı geri aldım ve Opel Genel Müdürlüğe araç değişimi talebinde bulundum. Değişim talepleri Genel Müdürlüğe yapılıyor. Bayi tamamen aradan çekiliyor. Aracı satarken etrafınızda dört dönen insanlar, sıkıntınızı anlattığınızda karşınızda duvar oluyor.

Değişim talebinde bulunduğumda müşteri temsilcisi önce arızanın tespit edilmesi gerektiğini talebi öyle başlatabileceğini söyledi. Arızanın zaten tespit edildiğini söyledim. Sistemlerine düşmediğini yakında düşeceğini vs. söyledi ve 3-4 gün o şekilde oyalandım.

Bu süreçte işi gücü bırakıp hukuki süreç araştırdım. Opel Genel Müdürlüğe ayrıntılı bir e-posta yazdım. Linkedin' den Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç' a ve Opel' in Almanya'daki 2 CEO' suna yazdım.

Nihayet daha ilgili bir müşteri temsilcisi aradı ve Yiğit Bey' e yazdığım mesaja istinaden dosyayı devraldığını söyledi. Derdimi ve talebimi dinledi. Üst yönetime ileteceğini söyledi.

Değişim talebimden 1 aydan fazla zaman geçti. Arada bir aradım, dosyanın yurt dışında olduğunu oradan gelecek cevabı beklediklerini söylediler. Bu süreçte Opel Genel Müdürlüğü' ne başka e-postalar attım. Araçlara zam gelmesine rağmen param iade edilirse kabul edeceğimi söyledim. Veya aracı 2. el gibi alıp bana tekrar başka sıfır araç satabilirlerse kabul edeceğimi söyledim. Bunları telefon ve e-posta ile ilettim. Çünkü bu sorunlu aracı istemiyorum. Opel' in Almanya' daki merkezine de e-posta attım ama bir şey olmadı.

Yani aracı aldığımdan beri 2 aydan fazla zaman geçti ve kullanamadım. Şu anda zarar gelmesin diye kullanmıyorum. Araç tamir sürecinde olmadığı için ikame araç vermediler.

Böyle riskler almamak için sıfır araç almak istemiştim ama rezil rüsva oldum diyebilirim. Annem kanser hastası olduğu için kapımda her an kullanmaya hazır bir aracın olması benim için çok önemli. Çünkü kullandığı ilaçlar yan etki yapabiliyor ve istediğim zaman acil servise götürmem lazım. Zevk amaçlı gezmek ve işime gücüme aracımla rahat bir şekilde gitmek gibi lükslerden bahsetmiyorum bile.

Bu süreçte bu sıkıntılara katlanmak yerine neden dava etmediğimi merak etmiş olabilirsiniz. Sonuçta haklıysam içim rahat şekilde dava edebilir ve hakkım olanı alabilirim. Burada şöyle bir çıkmaza giriyorum. Eğer dava edersem 2 yıl veya daha fazla zaman sürebilir. Aracın sorunu boya gibi kozmetik bir sıkıntı değil yağ damlatma gibi bir sorun olduğu için dava sürecinde kullanamam. Para ile yetkili serviste yaptırsam sorun giderilecek mi ve masraf nereye varacak belli değil. Gidip dışarıda yaptırsam garantiyi yakacağım ve başka sorunlar çıksa çaresiz kalacağım. Yani dava uzun sürdüğü için haklı olmam mağduriyetime çare olmuyor.

Yaşadıklarımı bunaldığımdan içimi dökmek için ve araç alacak arkadaşlara hesaba katacakları bir veri olsun diye yazmak istedim. Ayrıca sizlere bazı sorular da sormak istiyorum.

- Yeni bir araçta böyle bir sorunla karşılaşan var mıdır? Sorunu çözdünüz mü ve nasıl çözdünüz?

- Yağ damlatma sorunları giderilebilir bir sorun mudur yoksa kendini tekrarlayan inatçı bir sorun mudur? Bu konuda teknik bilgi sahibi arkadaşların fikirlerini duymak isterim.

- Olayın içerisinden bakınca bu araçtan kesin olarak kurtulmam gerektiğini düşünüyorum. Ancak böyle bir durumda sizler olsanız nasıl bir strateji izlersiniz?

Herkese iyi forumlar dilerim.