Profil: thetrooper00 | DonanımHaber Forum

thetrooper00 · Teknik Yardım altına konu açtı. 14 yıl

Dell Vostro Vızırtı Problemi :))

3 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Depolama altına konu açtı. 14 yıl

Corsair F60 Sorunlarım Yardım Konusu

3 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Forumla İlgili Önerileriniz, Sorunlarınız altına konu açtı. 15 yıl

İkinci el bölümü dükkan ilanları güncellenemiyor!!!

13 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Kulaklık İncelemeleri altına konu açtı. 15 yıl

İnceleme: Audio-Technica CKS70 ve CKS50

Audio-Technica Japonların en ünlü ses ürünleri üreten firmalarından birisidir. Bizim ülkemizde Japon kulaklık markası deyince ilk akla gelen Sony’dir ve Audio-Technica pek tanınmaz. Ki Sony kulaklık konusunda genel anlamda daha düşük gelirli müşteri kitlesini hedefleyen bir firmadır. İnceleyeğimiz kulaklıkta, Japonların ses konusunda daha profesyonel ürünler üreten firması olan Audio-Technica’nın son çıkardığı seri olan CKS serisinin en üst modeli olan CKS70 ve onunla birlikte dolaylı olarakta elime yeni geçmiş olan (1.5 hafta) CKS50.

Öncelikle dijital fotoğraf makinemin bozulması sebebiyle resimler yarı kaldı. O nedenle resim olarak az sayıda cks50 fotoları ile idare edeceğimizi belirteyim ve bu nedenle resimlerin konu akışı ile birebir uyumlu olmadığı için özür dilerim. Ayrıca harici olarak netten indirilmiş resimleri de kullanacağım bu nedenle. Her iki ürününde dış tasarımının aynı olması dolayısıyla bu durum aslında çok sorun teşkil etmemekte. En kısa zamanda fotoğraf makinesi temini ile fotoları güncelleyeceğimi belirteyim.

Kutuluma:
Her iki üründe de aynı ambalajlama kullanılmış ve yıllardır süregelen klasik Audio-Technica karakteristiğinde bir kutulama. Kutu boyutları oldukça ufak. Kutumuzu yavaş yavaş açmaya başlayabiliriz.

Malzeme Kalitesi
Artık kulaklıklarımızı elimize alabiliriz. Ürünün dış malzemesi plastik. Toplam kulaklık ağırlığının 8 gr olduğu kutu üzerinde belirtilmiş. Kulaklıklar gerçekten çok şık ilk bakış olarak. Kutu içerisinde şık bir deri taşıma kılıfı bulunmakta. Ayrıca kulaklık tıkaçları XS, S, M, L olmak üzere 4 adet. Geri kalan kutu içeriği ise garanti belgesi, kullanma kılavuzundan ibaret.

Konfor ve İzolasyon
Daha önce sennheiser cx serisi, ep630, akg k324 (konunun daha iyi anlaşılabilmesi için forumda genel itibariyle tanınmış markalardan kullandığım birkaç örnek) kullanmış birisi olarak kulakta en rahatı bu kulaklık diyebilirim. Doğru kulaklık pedi ile düşme problemi kesinlikle yok. İzolasyon konusunda ise çok iyi denemez aslında. En azından kendi kulağımdaki denemelerimde ben bunu yakalayamadım. Cx serisi ile bu durum bir nebze daha iyiydi. (Ama burada bir farklı durum mevcut onu biraz sonra belirteceğim.) En büyük (L) silikon tıkaçla izolasyon çok daha iyi hale geliyor ama rahat edemedim bir türlü. O nedenle M boyutta olanı kullanıyorum. Cowon D2 ile kullanımda ses seviyesi 22’ye kadar dış ses duyulabiliyor diyebiliriz. Ondan sonra dış sesi duymak çok zor. Kulaktaki duruşu ise çok farklı bir imaj çizmekte. Gerçekten çok farklı ve bir o kadar karizmatik bir duruşu var.

Bu modelde tıkaçlar kulaklık üzerinde farklı iki pozisyonda takılabiliyor. Bundaki asıl amaç bass yoğunluğunun istenildiği gibi ayarlanabilmesi. Ama bu aynı zamanda izolasyonun daha iyi hale gelmesini de sağlıyor. Gerçekten bu tıkaçları diğer pozisyona aldığımızda, firmanın iddaa ettiği gibi bass’ta hissedilir bir yoğunluk artışı var ki, bu benim için çok fazla olduğu için bunu kullanmayı tercih etmiyorum. Ama bass hastaları için şunu diyebilirim, yok böyle bir şey!

Tamam bu laf abartılı olabilir biraz ama bir kulaklık bass vururda, düşük seste bile bu kadar iyi bass verebilen kulaklık ben daha dinlememiştim. Ki head-fi’de rakip olarak Monster Trubine olarak alınmış ki daha iyi bass performansı olduğu belirtilmekte. Aslında bunu kulaklığın sınıfının bir göstergesi olarak algılayabiliriz ama bu konuda Monster Trubine kullanmadığım için yorum belirtemeyeceğim. Aşağıda ürünün asıl kilit özellikleri olarak belirtilmiş olan Sub-Chamber mekanizması ve 2 posizyonlu tıkaç ile ilgili resimler görebilirsiniz.

Ses Kalitesi
Şimdi gelelim en önemli noktaya. Burada biraz da karşılaştırma yaparak ilerlemek istiyorum ki, ses kalitesi hakkında daha iyi fikir sahibi olabilelim.

Tıkaçları birinci kademeye getirelim. Bu durumda bassların yüksekliği cx500 seviyesinde, ama oldukça dengeli ve tok. Midler rahatlıkla seçilebiliyor. Tizler kendi sınıfı içinde oldukça iyi. Bu anlamı itibariyle cx500’den çok daha dengeli, temiz sese sahip ve ses rengi olarakta sıcak bir kulaklık. Bu durumda kulaklığı bir cümle ile özetle derseniz; “iyi bir bass performansı ile birlikte dengeli ve temiz ses” diyebilirim. (Ama ses temizliği olarak, eğer Audio-technica Ck7 kullanan varsa daha önceden, karşılaştırma olarak ona göre daha geride ki o çok iyi modeldir titanyum gövdeli olarak, ama onda da bu kaadr bass yok :))

Şimdi tıkaçları ikinci pozisyona alıyoruz. Bu durumda basslarda bir artış oluyor. Hatta farklı bir kulaklık kullanıyormuşum hissi vermiyor değil. Bu durumda yaklaşık 2 mm’lik bir mesafe farkı var, ilk duruma göre. Şu bir gerçek ki ben bu kadar bass seven birisi değilim. Ama şöyle tasvir edeyim; ep630’a bass kralı dersek, o kral bu kulaklık önünde diz çöker. (Tabii ki fiyat ve kalite olarak aynı kategoride olmamalarını göz önüne almak lazım ama forumdaki konuyu görünce esinlendim) Ki bu haldeyken bile ep630’daki ses bulanıklığından eser yok. Ama gerçek ses kalitesi anlamında söyleyecek olursam, midler yavaş yavaş kayboluyor. Tizler’de bir miktar çamurlaşma var ama cx500’den hala iyi düzeyde. Yine tek cümle ile özetleyecek olursak, “Yüksek seste bu bass’a dayanabilecek kulak varsa, o insan kulağı değildir.”

Değerlendirme:
Audio-Technica markasını ben uzun zamandır kullanıyorum. Ülkemiz distrübitörü olan Radikal, iem modellerini ülkemize getirmiyor, niye getirmediklerini bilmiyorum ama gerçekten çok yazık. Ama şunu diyebilirim ki gerçekten çok başarılı kulaklıklar. Bir alt modeli olan CKS50 ise daha sert bass karakterinde ve mid-tiz dengesi olarak bir adım geride. Ses rengi olarakta daha kapalı ve koyu bir tarzda. Ama yinede oldukça iyi. (cx ve ep serileri düşünüldüğünde) Eğer bass istiyorsam, diğer kullandığımı belirttiğim tüm modellerden daha iyi. Çünkü bu kadar bass yoğun müzik verip aynı zamanda üst frekansları bu kadar az perdeleyen bir kulaklık dinlememiştim. Bass sevenler için oldukça iyi ve kaliteli seçim olacağı kanısındayım.

Cx500 ve K324'den çok daha iyi, gerek bass gerekse ses temizliği olarak. Ki Audio Technica'nın ses karakteri temiz ses üzerinedir ve bu konuda ün yapmış bir firmadır. CKS serisi bass konusunda bu kadar iddaalı olduğu ilk model aslında. Ama güzel bir harman yapmışlar bana göre.

Bir de şu bir avantaj ki Radikal firması distrübitör olarak ürünü getirmemelerine rağmen ürüne teknik destek veriyorlar. Diğer firmaların aksine, bu konuda onları takdir ettiğimi belirtmeliyim.

Sağlıcakla kalınız.

Not: Bir sonraki inceleme (işlerden vakit bulabilirsem

) AKG firmasının yeni serisi AKG 340 ve K330 olacak.

115 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Kulaklık İncelemeleri altına konu açtı. 15 yıl

İnceleme: Yuin G2

Geçen aylar içerisinde Yuin Pk3 incelemesi yapmıştık. Klasik earbud olarak oldukça tatmin edici sonuçlar vermekteydi ve ben kendi sınıfı içerisinde oldukça beğenmiştim. Bu sefer ise Yuin’in giriş sınıfı kulaküstü kulaklık olarak kullanıcılarına sunduğu bir model olan G2’yi tanıtayım.

Kutulama:

Kutu olarak oldukça ufak ve sade bir kutusu var. Kutu açıldığında ise karşımıza direkt olarak kulaklıklarımız çıkmakta. Kutu içeriği çok sade tutulmuş. Sadece yedek bir çift ped, kullanma kılavuzu. Hepsi bu kadar.

Bu nedenle kutu içeriğine zayıf demek mümkün ama yedek ped düşünülmüş olması çok iyi bir ayrıntı.

Malzeme Kalitesi:

Malzeme kalitesi olarak öncelikle çok şık. Dış gövdede ki fırçalanmış metal görünümü çok iyi ve kaliteli bir hava vermiş. Daha önce Koss KSC 75 ve KSC35 kullanmış birisi olarak, ilk bakışta şunu söylemek mümkün, kesinlikle kıyas kabul etmeyecek derecede daha güzel tasarlanmış ve malzeme kalitesi olarak gövdeden kulaklık çengeline kadar çok daha iyi. Kablo kalitesi oldukça iyi düzeyde. Sağlamlık konusunda güven veriyor.

Konfor:

Kulaklıklar her ne kadar metal görünümlü olsa da oldukça hafif. KSC75 ile aralarında, hassas bir teraziye koymadım ama öyle ciddi hissedilecek bir fark yok. Oturma açısında kulağı çok iyi kavrıyor. Bu konuda KSC75’ten biraz daha iyi. Kulaktan düşme problemi yok.

Ses Kalitesi:

Ses kalitesi için söylenebilecek ilk söz, tahmin edilenden çok daha iyi düzeyde. Kulaklık gerçekten çok hassas ve frekans tepkileri benim beklediğimden iyi düzeyde. Mesela KSC75’i cowon D2+ ve sansa clip ile ayrı ayrı deniyorum, bir de G2 ile deniyorum. KSC75’te iki player arasında ses farkı, G2’ye göre çok daha az. G2 iki player arasındaki gerçek farkı ortaya koyuyor. (Ortaya koyduğu fark doğallık olarak clip, sıcaklık açısından D2 tarafında) Ses yüksekliği ve detayı oldukça iyi. Sürme problemi gibi bir derdi yok. Bir amfi gereksinim yok bana göre.

Şimdi biraz daha KSC75 ile karşılaştıralım;

Her iki kulaklığı uzun süre kullanmış birisi olarak şu kanıya varıyorum ki; KSC75’te basslar miktar olarak daha az ve dengesiz, yüklenildiği zaman ise kontrolsüz ve abartılı. G2 çok daha doğal ama tok ve etkili bu konuda. G2’de midler daha hoş, temiz ve yumuşak geliyor insanın kulağına, KSC75’te gerektiği yerlerde midleri zaman zaman kaybediyorsunuz. G2 tizleri ile oldukça güçlü bir kulaklık, KSC75’te tizler ise genel manada önde ve parlak denebilir ama yapay kalıyor. Ses genel olarak daha doğal ve aynı zamanda gövdeli. Karakter olarak daha sıcak. Kaliteli kayıtlar ile birlikte kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim. Düşük bitrate’li mp3 dosyaları ile istenilen sonuç alınamazken, iyi bir kayıt ile inanılmaz derecede performans farkı yaratıyor. Ki keza flac kayıtları ile inanılmaz keyifli ve fark yaratan bir performansı var. Bu fark KSC75 ile karşılaştırıldığında daha fazla.

Değerlendirme:

Olay şu ki; olayın maddi boyutunu bir kenara koyarsak, KSC75’ten çok daha iyi. Öyle az bir fark değil, uzak ara bir fark var arada bana göre. Yani bunu aslında sınıf farkı olarak tanımlayabiliriz. Ama fiyat olarak olaya bakarsanız tercih KSC75 olur. Yani bütçe müsaitse düşünülmeden Yuin G2 tek tercih.

İleri ki dönemlerde Yuin OK3 tanıtımı yaparak, Yuin'in giriş seviyesinde ki tüm kulaklıklarını tamamlamayı düşünüyorum. Umarım faydalı bir kaynak olarak forumda yerini alır. Ki fikirleri ve deneyimleri olanlarda düşüncelerini paylaşırlarsa, katılımla beraber güzel bir kaynak olacağını düşünmekteyim.

Sağlıcakla kalınız.

Yuin PK3 incelemesi için tıklayınız!

13 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Kulaklık İncelemeleri altına konu açtı. 15 yıl

İnceleme: Yuin PK3 (vs. Sennheiser Mx760)

Sonunda yapılan yorumlara dayanamayıp aldığım yuin PK3'ü kısaca sizlere tanıtmaya çalışacağım. Bu incelemeyi yaparken karşılaştırma yapmak için sennheiser'ın aynı sınıftaki en üst modeli olan mx760'ı kullanacağım. Aslında fiyat olarak birbirine oldukça yakın olan bu ürünlerden sennheiser TR'de 85 TL gibi bir tutara garantili olarak bulunabiliyor. Ben Yuin PK3'ü yurtdışından, head-direct üzerinden 39$+15$ kargo gibi bir tutara aldım.

Genel anlamda mx760 ile ilgili çok fazla tanıtım yapmayacağım, Çünkü genelde çok kişi tarafından kullanılmış ya da kullanılmakta olan bir kulaklık. Onun yerine pek fazla tanınmayan Yuin PK3'e ağırlık vereceğim bunu baştan belirtmek isterim.

Kutulama;

Yuin PK3 gerçekten ambalaj olarak oldukça iyi, bir o kadar değişik ve şık bir ürün. Özellikle dış kabın mdf'den yapılmış olması ve ahşap görünüm çok şık bir ambalajlama oluşturmuş. Ahşap kutuyu açınca içerisinde silindir şeklinde, kulaklığın içinde bulunduğu bir kap bulunmakta. Bu kabı çevirerek açtığımızda ise kulaklığımıza ulaşmış oluyoruz.

Paket içeriği;

Aslında paket içeriği olarak sade bir ürün. Kutu içerisinden 1/4" jack dönüştürücü, kullanma kılavuzu ve 3 adet kulaklık süngeri çıkmakta. Aslında bu 3 adet kulaklık süngeri olayı benim baya hoşuma gitti. Çünkü mx760'ı aldığımda içinden 1 adet sünger takımı çıkmıştı. Kullanımda etkisiyle zaman içerisinde değiştirmek gerekliliği ve kaybolma gibi sorunlardan dolayı iyi düşünülmüş bir uygulama bana göre.

Genel görünüm ve malzeme kalitesi;

Kablo kalitesi olarak nerdeyse sennheier mx760 ile aynı kalitede. Ama mx760'a göre çok az bir inceliği var. Ama kablolama konusunda bir sıkıntı olacağını sanmıyorum çünkü oldukça sağlam bir kablolama yapılmış. mx760 ile aynı şekilde y şeklinde yapıya sahip. Kulaklığın kendi malzeme kalitesi olarak mx760'dan çok daha iyi yapılmış orası bir gerçek. Ele alınınca çok daha kaliteli hissi oluşturuyor.

Kullanım konforu

Özellikle şunu belirtmek isterim ki, kulaklık gerçekten mx760'a göre çok daha rahat. Kulağa tam oturmakta ve benim mx760'ta muzdarip olduğum durum olan kulaktan düşme problemi kesinlikle yok. Hatta amuda kalkılsa bile düşmeyecekmiş gibi sağlam oturuyor kulağa. Bu durumda, boyutlarının mx760'a göre daha ufak olmasının etkisi büyük. Zaten genel anlamda da boyutları göz önüne alındığında oldukça ufak kalmakta. Özellikle süngerler ile birlikte kullanıldığında neredeyse kulakta yokmuş gibi bir hisse kapılabilirsiniz.

Ses kalitesi

Öncelikle şunu da belirteyim denemelerde mp3 çalar olarak cowon d2 kullandım. Gelelim en önemli noktaya yani ses kalitesi. Aslında kanal tipi kulaklık sevmememden dolayı oldum olası bu tarz kulaklıklardan uzak durmaya çalışırım. Bu nedenlede uzun süredir mx760 kullanmaktaydım. Bundan önce mx760'a geçme sebebim; rock müzik performansı en iyi olan klasik tip kulaklık olarak mx760'ı bulmamdı. Ama aslında çokta tatminkar olmamasına rağmen daha iyi bir alternatifle tanışmamış olmam dolayısı ile başka bir kulaklık bulma denemelerim sürdü ama açıkçası bulamadım. En sonunda yapılan yorumlarada dayanamayıp Yuin PK3 almaya karar verdim. Kulaklığı kulağıma ilk taktığımda aslında yüzümde bir gülümseme belirdi. Sanki aradığım eksiklikleri bulmuş gibi hissettim. Ama ilk kullanım olduğu için kulaklığın kendisine biraz daha gelmesini beklemenin daha yerinde bir karar olduğunu düşündüğüm için, yaklaşık olarak 3 gün sürekli olarak çalmaya bıraktım kendi halinde. Çünkü daha önce mx760 tecrübemde kulaklık yaklaşık 1 hafta gibi bir süre sonra yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı ve 1 ay süre sonunda sesler tam olarak oturmuştu.

Kulaklığı ilk taktığımda mx760'a göre ilk farkedilen farklılık, tizlerin çok daha baskın olması idi. Burada şunu belirtmek gerekirki her ne kadar tiz konusunda öne çıkan bir yapıya sahip olsada, basslar kaybolmamakta. Yapılan yorumlarda genelde bass konusunda oldukça iyi ve baskın gibi yorumlar yapılmışsa da benim ilk izlenimim bu şekilde oldu. Ses rengi olarak mx760'a göre daha sıcak bir yapıda denebilir aslında. Özellikle pop müzik dinleyenleri oldukça tatmin edecek bir ses rengi var. Sahne derinliği olarak kesinlikle mx760'tan çok daha önde. Canlı konser kayıtları için biçilmiş kaftan gibi bir yorum yapmak yanlış olmaz. Bu zevki mx760 ile bu kadar yaşayamamıştım açıkçası. Yüksek frekans başarımı oldukça iyi, ki şunu söyleyebilirim, mx760 ile gölgelenen tüm arkaplan sesleri PK3 ile duymak mümkün. Ama denge olarak aslında beklediğim kadar iyi bulmadım. Belki bunda henüz kulaklığın çok yeni olmasının etkisi var. Gerçi mx760'ı ilk aldığımda bundan daha kötü bir ses duyduğumu hatırlar gibiyim. Bu nedenle de aslında şu an için çok önemsemedim, bunu zamanla göreceğiz. Ama şu bir gerçek; bass yüksekliği olarak mx760'tan geride ama bass kalitesi olarak mx760 daha önde bir kulaklık. Bass'lar sanki kafaüstü kullanıyormuş hissi veren bir toklukta. O eski sony müzik setlerinde ki kısa ve tok bassların karakteristik özelliği PK3'te mevcut ve bana göre sennheiser'ın mx serisindeki bass patlamaları olayı her ne kadar yeni seri ile en aza indirilmiş olsada, ben hala tam olarak istenilen düzeyde değil. Ama ben Pk3'ten bu konuda çok ümitliyim.

Daha sonra Fiio E5 ile birlikte bir denemeye soktuğumda, birazcıkta EQ ayarı ile ses dengesi biraz daha iyi bir hale geldi diyebilirim. Şu an içinde bu şekilde kullanmaktayım ve günden güne sesler biraz daha oturmaya başladı.

Sonuç olarak şunu diyebilirim, pop müzik için aslında mx760 ile aralarında çok bir fark yok. Yani PK3 ses sıcaklığı olarak bir adım önde ama illede almayı gerektirecek bir fark yok benim müzik zevkime göre. Ama olaya rock ve metal müzik açısından bakarsak kesinlikle şunu söylemek gerek, mx760'a göre çok daha üstün bir kulaklık. Kesinlikle enstrümanlar birbirine karışmıyor ve arkaplan sesler çok net seçilebiliyor. Zamanla ses oturur ve bass dengesinide tam olarak sağlarsak, sanırım şu ana kadar bu tarz içinde en iyi kulaklığım olacak. Bir dezavantajıda, mx760'a göre daha fazla ses dışarıya vermesi. Buda o kadar dert edilecek bir durum değil benim için. En azından evde iken.

Son söz: Adamlar sennehier'ı taklit ede ede, sonunda onlardan daha iyi kulaklık yapmışlar. Üstün Alman teknolojisi lafı yerini Çin teknolojisi lafına bırakacak böyle giderse.

İnceleme: Yuin PK3 (vs. Sennheiser Mx760)

PK3 ile birlikte iki adette Yuin G2 aldım. O konuda da zaman bulunca bir inceleme yapacağım. Ki en büyük rakibi olarak gördüğüm KSC75'ten daha iyi bir kulaklık olduğunu söyleyebilirim ilk izlenim olarak. Bu yuin denemeleri gerçekten çok iyi oldu benim için. Umarım sizler içinde faydalı olmuşumdur. Sağlıcakla kalınız.

9 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

0

thetrooper00 · Mp3 / Video oynatıcı İncelemeleri altına konu açtı. 16 yıl

İnceleme: LG Cingular MSP-100 Portable Speaker

Taşınabilir ve ufak boyutlarda, kaliteli ses veren bir cihaz olduğu için, forumdaki arkadaşlara fikir vermesi amacı ile bir inceleme yapayım dedim.

Genel Görünüm

Gerçekten ilk ele alındığında kalite hissi veren bir kasası var ürünün ve oldukça ufak boyutlu. 45x88x20 mm boyutlarındaki ürünün dışarıdan bakılınca cep telefonunu andıran bir yapısı var. Açılır kapak şeklinde tasarlanmış bu ürünün her iki dış tarafıda anya ile kaplanmış bulunmakta ki bu da çok şık bir görüntü vermekte ürüne. Ürün kutusu içeriği olarak; cihazın kendisi, usb kablosu, 1 adet 2.5-2.5 mm ve bir adette 2.5-3.5 mm mini jack şeklindeki bağlantı kabloları, taşıma çantası.

Özellikleri

Cihaz içerisinde 500 maH'lik bir dahili batarya mevcut ve bu batarya usb üzerinden şarj olmakta (Aynı şekildeki usb şarj adaptörüde kullanılabilir tabii ki). Ürün açıklamasında tam şarj ile kesintisiz 10 sa. çalışacağı belirtilmiş. Fakat benim denemelerimde 9sa 15dk gibi bir değer ortaya çıktı. Elbetteki günlük kullanım sırasında bu değer biraz daha düşecektir. Batarya yaklaşık olarak 1.5 saatte tam olarak şarj olmakta. Ürünün ses çıkışları için 2 adet, 2W değerinde ve 36mm genişliğinde speakerlar kullanılmış. Cihaz üzerindeki kontrol amaçlı tek tuş, açma kapama düğmesi

. Ses kontrolü için her hangi bir parça bulunmamakta. Aslında bu cihazın eksi yönlerinden birisi olarak sayılabilir. Cihazın ön tarafında iki tane led bulunmakta. Bunlardan bir tanesi power, diğeri ise şarj durum göstergesi. Cihazın bağlantısı için verilen iki mini jack kabloda altın kaplama ve oldukça kaliteli bir kablolama yapılmış.

Ses Kalitesi

Ürün için LG'nin kendi tanımlaması, "ultracompact design for amplifying portable sound". Gerçekten boyutları dikkate alınınca, ses kalitesinin ne kadar iyi olduğu cihazı çalıştırınca ortaya çıkıyor. Ses yüksekliği olarak önce insanı pek tatmin etmeyecek gibi dursada, gerçekten verdiği ses yüksekliği boyutları ile kıyaslandığında hayret verici. Cihazı denemek için ben Cowon D2 kullandım. Cowon'daki ses 30'da iken minicik aletin sesi neredeyse tüm evden duyuluyordu.

Ses kalitesi olarak ise tabii ki öyle çok çok kaliteli bir sesi yok ama bu boyutlardaki bu üründen daha fazlasını beklemek yersiz olur. Özellikle basslar konusunda biraz zayıf kalıyor ama ses netliği olarak çok iyi. Sesin bu kadar nasıl net çıktığını anlamamakla beraber, LG firmasını gerçekten takdir etmemek mümkün değil bu konuda. Daha önce JBl On Tour dinlemiş birisi olarak, o sesi elde etmek için aslında o kadarda büyük bir şeye ihtiyaç olmadığına kararına vardım diyebilirim.

Umarım bu tarz bir çözüm düşünenler için yardımcı olabilmişimdir.

Sağlıcakla...