Profil: fire star | DonanımHaber Forum

Şimdi Ara

@fire star

Takip Et 0 takipçi

Özel Mesaj

Onbaşı

17 Haziran 2008
Tarihinde Katıldı

Takip Ettikleri
0 üye

Görüntülenme
Toplam: 2 (Bu ay: 0)

Fırsat Ekle

Gönderileri

Tümü (6)

Sadece Konular (6)

Sadece Bağlantılar (0)

fire star (jhon allerdycle) · Sinema altına konu açtı. 16 yıl

Kayıp Yüzük

Yanıt Yok

Yanıtla

Favorilere Ekle

fire star (jhon allerdycle) · Sinema altına konu açtı. 16 yıl

Hızlı Yarışçı -Speed Racer

20 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

fire star (jhon allerdycle) · Sinema altına konu açtı. 16 yıl

Sizce x-men filmleri tam anlamıyla çizgi romana göre yapılmışmıdır?

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

fire star (jhon allerdycle) · Sinema altına konu açtı. 16 yıl

2005-2006-2007'nin en iyi ve en kötü filmleri

15 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

fire star (jhon allerdycle) · Sinema altına konu açtı. 16 yıl

Ice Age: Dawn of the Dinosaurs (2009)

6 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

fire star (jhon allerdycle) · FPS/TPS altına konu açtı. 16 yıl

X-men Legend II rise of apocalypse!!

X-MEN LEGEN II RİSE OF APOCALYPSE
X-Adamlar hakkında farklı bir giriş yapmak istiyorum. Fakat bunun pek de mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü onlar hakkında bugüne kadar neler yazılıp çizilmedi ki? Dünyanın belki en popüler kahramanları hakkında ne filmler, ne oyunlar geldi geçti. Son on yılda X-men'in popülaritesi Türkiye'de bir hayli artmış olsa da, onların tam 42 yıllık bir geçmişi var. Evet, bence de "Vaayy be". Bundan yaklaşık 42 yıl önce Jack KIRBY ve Stan LEE ( kendisini bilin bakalım nereden hatırlıyoruz?) tarafından yaratıldı onlar. Şuan bile X-men kendi özünden bir şey kaybetmeden, çizgi roman okurlarının gönüllerinde taht kurmaya devam ediyor... Bence böyle bir başarıya imza atmak her yiğidin harcı değil. Bu yüzden buradan Lee ve Kirby ustaları kutluyoruz. Ama ne yazık ki benim bildiğim kadarıyla güzel Türkiye'miz onların maceralarıyla piyasaya çıkışından 36 yıl sonra tanışabildi. Bu yüzden güzel Türkiye'mizdeki yayıncıları da buradan kutluyoruz Şimdi gelin size bilmişlik taslayıp onların geçmişinden bahsedeyim.

Var mı sizin gibisi?

Dünya onlarla ilk kez 1963 Eylül'ünde tanıştı. Avangers çizgi romanının bir sayısında boy gösteren kahramanlarımız, kısa sürede sevildi ve okuyucular tarafından benimsendi. Daha sonra kendi çizgi roman serisinin yapılmasına karar verildi. İsmi, Marvel'in kurucularından olan Stan LEE'ye göre "Mutant" olmalıydı. Fakat daha sonra Jim LEE'nin önerisiyle "X-men" daha bir karizmatik bulundu ve adının öyle olmasına karar verildi. Ayrıca X-men'le birlikte yine bir ilke imza atıldı. Yazar Jack KIRBY ve Jim LEE'nin öncülüğünde çizgi romanlar artık tek sayılık yerine uzun hikayeler devam edecekti. Yani X-men piyasaya ilklerle çıktı. Okuyucu da zaten eski tarzdan sıkılmış olduğu için, bu yeni komplike tarzı benimsedi ve X-men günümüze kadar ulaşan bir efsane haline geldi. Şimdi de biraz X-men'in kendi geçmişinden bahsedeyim...

Diablo'yu özleyenlere...

İlk X-men ekibi, Prof. Charles Xavier tarafından kurulmuştur. Kendisinin aynı zamanda bir mutant araştırmacısı olduğu pek çok kimse tarafından bilinmemektedir. Aslında kendisi de bir mutanttır. Hatta dünyanın en güçlü mutantları arasındadır. Yeteneği üst düzeyde telepatik-telekinetik güçlerdir. Hayatını mutantlar ve insanların barış içinde yaşayabilmesi için çalışarak geçirmiştir. Mutantlar ve insanlar arasında anlaşmazlıklar çıkabileceğini çok önceden fark etmiş, bunun için önlemler almıştır. Prof. X için ilk tehditi üvey kardeşi olan Cain Marko oluşturmuştur. Cain Marko daha sonra X-men'in en azılı düşmanlarından biri haline gelecek olan Juggernaut'tur.

Prof. X yetenekli gençler okulunu kurarken Cerebro'nun kendisine çok yardımı dokunmuştur. Cerebro herkesin bildiği üzere Prof. X'in güçlerini inanılmaz derecelere yükselten bir alettir. Prof. X Cerebro sayesinde okuluna alacağı öğrencileri belirlemektedir. İlk grup olan X-men'deki beş kişiye bu sayede ulaşmıştır. Prof. X onları eğitmiş, suçla savaşabilecek birer kahraman haline getirmiştir. Bu beş kişi bu günkü orijinal X-men olarak anılmaktadır. Daha sonra birçok kişinin katılımıyla X-factor ve X-force takımları da kurulmuştur. Hemen ardından X-men, Mavi Vuruş Gücü ve Altın Vuruş Gücü alarak ikiye ayrılmıştır. Ayrılmış olmalarına rağmen birçok macerada X-men tek bir takım olarak mücadele etmiştir.

Herkes kahraman olmak ister

Çizgi roman tarihinin en ünlü grubu ikinci kez karşımızda. X-men Legends bundan yaklaşık bir yıl önce piyasaya çıktığında büyük bir hayran kitlesi edinmiş, hatta geçen senenin en iyi RPG'leri arasında gösterilmişti. Hemen hemen her şeyi tam olan oyunun tek bir eksisi vardı, o da PC'ye çıkmaması. Birçok konsol oyuncusu oyunun keyfini çıkarırken, PC'ciler ise onlara imrenerek bakmak zorunda kaldı. Sonra X-men Legends'ın devamının yapıldığı haberi açıklandı. Oyun ayrıca PC için de çıkacaktı. Herkes nefeslerini tuttu ve oyunun piyasaya çıkacağı günü beklemeye başladı. Sonunda oyuna kavuştuk. Şükürler olsun

Oyunun konusu ise kısaca şöyle; X-men'in en eski düşmanlarından biri olan Apocalypse ortaya çıkıyor ve cümbüş başlıyor. Kendisi ilk mutant olup, ölümsüzlük özelliğine sahiptir. 5000 yıl önce Mısır'da doğmuştur ve dediğim gibi en azılı düşmanlardan biridir. Tabiî ki oyunun konusu bu kadar yüzeysel değil. Oyun boyunca birçok karakterle etkileşime girip, tanıdık düşmanlarla karşılaşıyoruz. Ben konudan çok bahsedip, oyunun tadını pek kaçırmak istemiyorum. Eminim oynarken sizin keşfetmeniz daha keyifli olacaktır. Ama oyunun konusu temel olarak bu.

Raven'ın yaptığı oyun kötü olmaz...

Oyunumuz şuan çok revaçta olan cell-shade'li bir grafik motoru kullanıyor. Bu tür grafikleri yakın zamanda piyasaya çıkan Spider-Man Ultimate'ten, ayrıca XIII, Sly serisi ve Jackie Chan Adventures gibi oyunlardan hatırlayabiliriz. Bu tür bir motor kullanan oyunlar, yani cell-shade'li grafiklere sahip olan oyunlar, çizgi roman veya çizgi filmvari modellemelere sahip oluyor. Böyle oyunlara cell-shade yakışıyor fakat yapımcıların bu konuda daha fazla özenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu motoru kullanan oyunlar genelde geçer not alsalar da hepsi keşke daha iyi olsaydı diye eleştiriliyorlar. X-men Legends 2 için de bu geçerli. Karakter modellemeleri ve detaylar çizgi film tadında ayrıca gayet hoşlar. Yalnız insan yine daha iyisi olabilirdi diyor. Çünkü modellemeler günümüze göre yavan kalıyorlar. Çevre grafikleri ve objelerde az da olsa köşeli ve detaysızlar. Ama bütün bunlar insanı rahatsız edecek düzeyde değil. Oyun sırasında hiç fark edilmiyor. Çünkü siz o an X-men dünyasına dalmış oluyorsunuz. Ayrıca bu durumun oyuncular lehine bir artısı da var. Yani düşük sisteme sahip olan oyuncular oyundan mahrum kalmıyorlar. Bu yüzden oyunun grafikler konusunda geçer not aldığını düşünüyorum. Kısacası oyunun görsel özellikleri sınavı geçti.

Videolar ise bence oyunun adına yakışır bir biçimde kaliteli hazırlanmış. Yine çizgi film havasında olmasına rağmen gösterilen özen ilk bakışta fark ediliyor. Yalnız oyun içerisinde bunların yerine oyunun motoruyla yapılmış kısa videolarla daha sık karşılaşsak da, bölüm sonlarında böylesine kaliteli videolarla karşılaşmak açığı kapatıyor. Animasyonlar genel olarak güzeller. Karakterlerin koşma, dövüşme, zıplama gibi animasyonları gerektiği kadar iyi. Yönettiğimiz karakterlerinde envai çeşit hareketi oyuna iyi entegre edilmiş.

Oyunun işitsel özellikleri çok çok iyi olmasa da, grafikler gibi kabul edilebilir düzeyde. Seslendirmeler gerçekten başarılı yapılmış. Oyunda bu kadar çok karakter olmasına rağmen hepsine kaliteli seslendirmeler yapılmış olması önemli bir şey. Yalnız çevresel seslerde gereken özenin gösterilmediğini görüyoruz. Belki de oyunun tek ve en önemli eksisi bu. Ama daha kötülerini de gördükMüzikler bölümü ise gerçekten başarılı. Hemen her yerin kendine has melodisi var. Ama bunlar aksiyon halindeyken pek fark edilmiyor. Bence müziklerin başarısı "kamp" diye tabir edilen, quest aldığımız ve Prof. X gibi karakterlerle etkileşime girdiğimiz yerlerde fark ediliyor. Buralarda gayet hoş ve hafif olan melodiler kullanılırken, görevler sırasında oyunu azda olsa ateşleyen müzikler kullanılıyor. Müzikler için kısaca firmaya yakışır bir biçimde iyi yapıldığını söyleyebiliriz. Raven'a buradan selamlar.

Nightcrawler'dan ne muhteşem nick olur

Kontroller bence oyunun en başarılı olduğu kısım. Oyun gerçekten kontrol konusunda çok başarılı. Oyunun ilk versiyonu olan X-men Legends'ın konsol kontrollerine göre yapıldığını düşünürsek, oyunun klavyeye oldukça iyi entegre edildiğini söyleyebiliriz. Yapımcılar mantık olarak karakterleri ister Mouse ile ister klavye ile kontrol etmemizi sağlamaya çalışmışlar. Ben oynarken mouse-klavye ikilisi ile oynuyorum. Karakteri yönlendirirken klavye ile oynuyor, savaş sırasında mouse'a geçiyorum. Bence bu şekilde oynayış şekli hayli kolaylaşıyor. Bu sayede sol elimle özel yetenekleri kullanabiliyorum.

İlk bakışta karışık gibi görünseler de ilerledikçe kontrollerle ilgili bir problem kalmıyor. Oyunun menülerinde de kontrol sorunu yok, gayet sade ve anlaşılabilir. İnvertory bir süre karışık ve saçma görünse de alışınca problem yok.

Bence en baba karakter Cyclops

Biraz da oyunun quest yapısından bahsedelim. Oyunda ana questlerin yanında ufak da olsa yan questler olabiliyor. Örneğin bir yerde Blob karakterini düştüğü durumdan kurtarmak için kolonları itmek gerekiyor. Ama bütün bu olanlar ana senaryonun dışına çıkmadan gerçekleştiriliyor. Görevler bölüm içerisinde bazen bir iki kademeli olarak yapılıyor. Bu görevleri tamamladıkça ve kötü adamları, yaratıkları öldürdükçe karakterlerimiz tecrübe puanı kazanıp level atlıyorlar. Biz de bu tecrübe puanları sayesinde karakterimize yeni yetenekler ekleyebiliyoruz. Her karakterin aşağı yukarı dört farklı özel hareketi var. Ayrıca level atladığımız zaman bunların seviyelerini de yükseltebiliyoruz. Oyunda aslında yalnızca questleri tamamladıkça ve düşmanları öldürdükçe kazanmıyoruz. Eğer X-men kültürünüz varsa, kampta bulunan bir soru cevap aletiyle experiance (kısaca exp) kazanabiliyoruz. Bence bu hoş bir seçenek.

Oyun boyunca X-men dünyasındaki birçok karakteri kontrol edebiliyoruz. Bu bence oyuncuları cezbedebilecek en önemli ve en büyük artı. Çünkü her karakteri kontrol etme isteği hem oyunun oynama süresini arttıracaktır, hem de yeniden oynanabilirliği. Oyuna ilk başta Magneto, Wolverine, Cyclops ve Storm'la başlıyoruz. Dediğim gibi bu karakterleri istediğimiz gibi değiştirebiliyoruz. Bu, belli yerlerde bulunan, Diablo'dakine benzer portal bölgelerinden gerçekleşiyor. Ayrıca bu yerlerden oyunu save edip kısa yoldan kampa veya portal bulunan istediğimiz bir yere gidebiliyoruz. Eğer karakterimiz ölürse canlandırma işini de buralardan sağlıyoruz.

Her karakterin kendine has yetenekleri olduğunu daha önce belirttim. Oyunun bazı yerlerinde bu yeteneklere ihtiyacımız olabiliyor. Mesela ulaşamayacağımız bir yerdeki önemli bir nesneyi uçan karakterler sayesinde alabiliyoruz. Magneto'nun manyetik yetenekleri sayesinde demir köprüler yaratabiliyor, güç avantajı olan karakterler sayesinde ise ağır nesneleri itebiliyoruz. Bu sayede farklı karakterleri kullanmak için bir nedenimiz oluyor.

Oyunda gerekli nesneleri öldürdüğümüz düşmanların üzerinden ve etrafta bulunan parçalanabilir nesnelerin içinden buluyoruz. Daha sonra bu nesneleri karakterlerimize ekleyebiliyor, istersek Beast, Forge gibi karakterlere satabiliyoruz. Ayrıca bu itemleri istersek geliştirip daha sağlam hale getirebiliyoruz. Oyunda ayrıca bir sürü bonus nesne de bulunuyor. Bunlar bazen bir dergi kapağı, bazen danger room CD'si vb. olarak karşımıza çıkıyor.

X-men'in bir diğer önemli özelliği olan danger room da yapımcılar tarafından unutulmamış. Bu özellik sayesinde karakterlerimizi eğitebiliyoruz. Bunlar etrafta bulduğumuz danger room CD'leri ile oluyor. Bu ilk bakışta oynadığımız bölümlerin tekrarı gibi gözükse de, ileride ne denli eğlenceli bir şey olduğu anlaşılıyor.

Oyun süresince birçok boss ile karşılaşıyoruz. Bu boss'lar X-men dünyasından tanıdığımız azılı düşmanlardan oluşuyor. Oyunun geneli kolay olsa da bu boss karşılaşmalarında zorlanabilirsiniz. Aslında burada önemli olan zayıf yanlarını keşfedebilmek. Eğer becerebilirseniz bu sorun olmaktan çıkıyor.

Gerçekten her çizgi roman severin denemesi gereken bir yapım

Oyunun artılarını tek bir tarafta toplarsak, grafikleri (geçer not verdiğimi söyledim), müzikleri, kontrolleri ve genel yapısı oyunu edinmemiz için gereken nedenlerden bazıları.

Eksilerini tek bir tarafta toplarsak öyle aman aman bir eksisi olmadığını görüyoruz. Ufak tefek kamera sorunları ve seslendirmeler oyunun tek kusurları. O kadar kusur kadı kızında da olur.

Bence bu oyun şimdiye kadar yapılmış en iyi çizgi roman yapımı. Sırf bu yüzden bile oyunu alabilirsiniz. Eğer bir X-men hayranı iseniz kesinlikle kaçırmayın. Action-rpg severler ve Diablo'yu özleyenler için ilaç gibi gelecektir. Oyun verdiğiniz parayı kuruşuna kadar hak ediyor, bu konuda şüpheye düşmeyin. Eğer kaçırırsanız bu yılın en iyi oyunlarından birinden mahrum kalırsınız. Benden söylemesi.

4 Yanıt

Yanıtla

Favorilere Ekle

Hakkında

Konum: İstanbul,Kadıköy

Resimler

https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2fd5%2fcd%2fe4%2fd5cde408f6c176b2b7705587ba86e082.jpg&t=1&text=0&width=87

https://forum.donanimhaber.com/cache-v2?path=https%3a%2f%2fforum.donanimhaber.com%2fstore%2fa2%2f48%2f08%2fa248087d4f67225645a6fbcf819ab4ca.jpg&t=1&text=0&width=87

2 Galeride Göster

Temel Bilgiler ve İstatistikler

Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 16 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 16 yıl
Mesaj Sayısı: 38
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 46
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 672 (Bu ay: 40)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 0 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Sinema - Dizi - Televizyon - Müzik - Kitap

Mesajları

İkinci El Referansları