Hastanelerde devrim yaratacak yenilik: Siemens Soarian® MedSuite

Siemens Sağlık Sektörü, Simeks Tıbbi Sistemler işbirliği ile Türkiye''deki satış ve destek hizmetlerini sağladığı Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) Soarian MedSuite''in lansmanı 10 Mayıs 2010 Çırağan Otel''inde sağlık profesyonellerinin katılımı ile gerçekleşti.  Hastanın randevu alması ile başlayan süreci SGK ve özel sağlık kurumlarına fatura gönderilmesine kadar tek bünyede tamamlayan sistem, hasta güvenliğine katkı sağlarken sağlık hizmetlerinde zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor .

Türkiye''deki ilk ve tek uluslararası web tabanlı entegre hastane bilgi yönetim sistemi olan Soarian® MedSuite, Siemens''in sağlık bilgi teknolojileri alanındaki 35 yıllık bilgi birikimi ile yarattığı yeni nesil hastane bilgi sistemi ürünü. Türkiye genelinde 600'' ü aşkın noktada, 3.500 dolayında entegre tanı ve tedavi sistemi sunan Siemens, Soarian MedSuite''in Türkiye''deki satış ve destek hizmetlerini Simeks Tıbbi Sistemler ile işbirliği çerçevesinde sunuyor.

Siemens''in küresel pazar için geliştirdiği ve hastanelerde, hastaların sağlık kayıtlarını elektronik ortamda tutmalarını sağlayan ürünün rol tabanlı ön yüz tasarım mimarisi, tek ekran kullanımı sunan kullanıcı dostu ekranlar sağlıyor. Elektronik hasta kaydının oluşturulmasına olanak tanıyan sistem, hasta merkezli kalite standartlarının artırılmasına destek oluyor.

Hastanın tüm tanı,  görüntüleme ve laboratuvar bilgileri tek sistem üzerinden ilgili hastane departmanlarınca görüntülenirken, geçmiş ve güncel bilgilerine gerekirse uzaktan da erişilebiliyor. Türkiye faturalama ve klinik uygulamalarına göre çalışan ve tamamı Türkçe olan

Soarian ® MedSuite yazılımı, hastane süreçlerinde verimlilik artışının yanı sıra hasta güvenliğini de sağlıyor. Örneğin; hekime hastanın hastaneye önceki tüm gelişlerini, tanı kodlarını, alerjilerini, alınmış tüm notlarını tek özet ekran üzerinden izlemesini sağlayarak daha hızlı karar almasına yardımcı oluyor. 

Siemens tarafından gerçekleştirilen ve Anadolu Sağlık Merkezi''nde de uygulanan yeni nesil entegre hastane bilgi sistemi kapsamında Soarian® MedSuite, hasta yatış süresi, faturalandırılmamış hizmetler ve önlenebilir ilaç hatalarını önemli ölçüde azaltmaya yardımcı oluyor.

Kağıtsız ve filmsiz dijital hastaneyi hedefleyen Anadolu Sağlık Merkezi, Siemens''in küresel hastane bilgi yönetim sistemi projesinin ürünü olan Soarian MedSuite''in kullanıldığı ilk hastane projesidir.. Siemens, Soarian MedSuite Entegre Hastane Bilgi Yönetim Sistemi''ni 2005 yılından beri kesintisiz olarak kullanan Anadolu Sağlık Merkezi ile Mart 2010 itibarıyla 5 yıllık daha bakım sözleşmesi imzalamıştır.

İmece Kabilesi''nden eğlenceli 3 boyut dersleri

Son zamanlarda gözünüze çarpan 3D, PLM gibi kısaltmalar kafanızı mı karıştırıyor? Bunları eğlenerek öğrenmek ister misiniz?

Yanıtın ''evet" olacağını tahmin eden Dassault Systemes, bu yıl sıkça duyduğumuz 3 boyutlu (3D) çözümlerini keyifle öğrenmeniz için altı sevimli karakterden oluşan ''Collaborative Tribe- İmece Kabilesi" projesini başlattı.

Müjde ! İmeceyle büyüyecek sanal bir kabilemiz oldu. Bu yeni kabileyi 3 boyutlu yazılım çözümlerinin dünya lideri Dassault Systèmes (DS) ''Collaborative Tribe- İmece Kabilesi" adıyla yarattı. Altı sevimli karekterden oluşan kabile, günümüzde hızla gelişen Dassault Systèmes 3 boyutlu çözümlerini eğlenceli bir biçimde anlatıyor.

Sanal alemin çiçeği burnunda İmece Kabilesi, her biri 1 dakika uzunluğundaki birkaç videodan oluşuyor. Sevimli karakterlerin maceraları kendi web sitelerinin yanı sıra, Facebook, Twitter ve Youtube gibi sosyal ağ sitelerinden de izlenebiliyor. Sitedeki videolarda, tarih öncesi dönemde yaşayan ve yaşam kalitesini artırmak isteyen 6 sevimli karakterin yetenekleri sergileniyor. Dassault Systemes''in V6 platformundan yararlanarak oluşturulan sevimli karakterler, 21. yüzyıl ürünlerini nasıl yarattıklarını ve bunların sağladığı yararları bir bir anlatıyor.

İlgilenen herkesi bu kabilenin üyesi olmaya çağıran Dassault Systèmes (DS) Türkiye Satış Müdürü Burak Süsoy, bu projenin amacını da şöyle özetliyor:

''Yaratıcılığı kullanarak iş ortaklarımızla ve hedef müşteri kitlemizle farklı, esprili bir şekilde iletişime geçmek istedik. Bir yandan şirketimizin görünürlülüğünü artırarak yeni pazarlara yelken açarken, diğer yandan da DS çözümlerinin bilinirliliğini artırmayı düşündük. Firmadan firmaya (B2B) ilişkilerde daha önce denenmemiş bu farklı iletişim şekli ile mevcut DS müşterileri kadar potansiyel yeni müşterilerimizin de dikkatini çözümlerimize çekmeyi hedefliyoruz. İmece Kabilesi''ne dahil olup yeni projemizi keşfetmek için ilgilenen herkesihttp://thecollaborativetribe.3ds.com''a bekliyoruz."

Hackerler, 2009''da bu uygulamaların açıklarından yararlandı

Dünyanın lider güvenlik içerik yönetim geliştiricisi Kaspersky Lab''in 2010 yılı siber tehdit öngörülerine göre; yeni saldırıya açık programlar virüs salgınlarının ana nedeni olmaya devam edecek. Kaspersky Lab uzmanlarına göre, hackerlar bilgisayarınıza sadece işleyiş sistemindeki açıklar vasıtasıyla ele geçirmiyor. 2009 yılında siber suçlular kullanıcıların güvenlik duvarlarını kırmak ve dijital kaynaklarını kullanmak için Adobe gibi şirketlerin geliştirdiği yazılımlardaki zayıf noktaları bulup kırmaya yoğunlaştı.

2009 yılında hackerlar, kullanıcıların özel ve gizli bilgilerine ulaşmak amacıyla DoS saldırıları (hizmeti engelleme, internet trafiğini kesme eylemi) veya kendi geliştirdikleri kodlar kullanarak popüler uygulamaları çökertme konusunda oldukça acımasızdı. http://threatpost.com/ adresinde açıklanan 2009 yılının en hassas uygulamalar listesinde de açıkça görüldüğü gibi her kullanıcı siber suçluların hedefi haline gelebilir. Bu nedenle dünyada milyonlarca insan tarafından kullanılan güvenilir uygulamaları kullansak bile güvenlik konularında her zaman dikkatli olmalıyız.

İşte 2009''un en hassas ve açığı bulunan 10 uygulama

1. Adobe Acrobat, Adobe Reader

2009 yılında Adobe uygulamalarının zayıf noktaları, siber suçluları DoS saldırılarıya veya   belirsiz uzantılı kodlar yerleştirmesine yol açtı. Adobat Reader 9.0, Acrobat 9.0 ve daha önceki sürümlerindeki arabellek taşması suçluların gömülü PDF dokümanı yoluyla kendi istedikleri kodu yerleştirerek uzaktan saldırmalarını sağladı.  

2. Adobe Flash Player

Bu uygulama, Shockwave Flash dosyasının işleyişi sırasında yok edilen objelerin tamamen ortadan kalkmasını sağlayamıyor. Bu nedenle uzaktan saldırı düzenleyen kişiler, arabellek taşması (Buffer-overflow) adı altında istedikleri kodları hazırladıkları dosyalar kanalıyla çalıştırabiliyorlar. Sonuç olarak hackerlar uygulamamanın çökmesine neden oluyor.

3. Adobe Shockwave

Hackerlar, bu uygulamadan istifade ederek yönlendirilen web sayfaları aracılığıyla istedikleri kodları çalıştırarak bu uygulamayı hafıza arızası ile çökertirler.

4. Apple Quick Time

7.6 sürümünden önce Apple QuickTime''da oluşan arabellek taşması kullanıcının sistemindeki uygulamayı sonlandırmayı amaçlayan siber suçlular için kullanışlıydı. Hackerlar ayrıca MP3 müzik dosyaları kanalıyla da istedikleri kodları çalıştırabiliyorlardı.

5. Apple Safari

Apple''ın web tarayıcısı da hackerlardan etkileniyordu. Aslında, Safari''nin 4.0.3''ten önceki sürümleri hackerlara istedikleri kodları çalıştırma veya EXIF üstverisi bulunan görsel kanalıyla uygulamayı çökertme olanağı sunuyordu.

6. Mozzila Firefox

3.0.12''den önceki Mozilla Firefox''da bulunan JavaScript arama motoru da DoS saldırısı  veya olası isteğe bağlı kodların çalıştırılmasına yol açıyordu. Firefox''un önceki sürümünde GIF formatlı görseller kanalıyla zararlı kod yollanıyordu.

7. Opera Browser

Opera Browser da siber suçluların kötü amaçları için kullandıkları popüler yazılımlardan bir tanesi. 9.64 öncesi Opera, hackerların istedikleri kodları JPEG resimler kanalıyla çalıştırmasına olanak sağlıyordu. Bu sayede hackerler son kullanıcının sistemindeki hafızaya zarar veriyordu.

8. RealNetworks RealPlayer

Milyonlarca insanın RealPlayer''ı yoğun bir şekilde kullanması hackerların bu uygulamaya yoğunlaşmasına neden oldu. RealNetworks RealPlayer 11''de bulunan DLL dosyası isteğe bağlı kodların internet video kayıt [Internet Video Recording (IVR)] dosyası yoluyla güncellenmiş alanda çalıştırılmasına olanak sağladı.

9. Sun Java

Sun Java uygulamasının birçok sürümünde bulunan JPEG JFIF kod çözücülerin belirsiz zayıf noktaları hackerlerin görsel dosyalar yoluyla saldırmalarına olanak sağladı. Bu dosya aynı zamanda Bug Id 6862969 olarak da bilinir. Java JDK, Java JRE ve Java SDK gibi Sun Java SE birçok sürümünde renk çözümlemesini doğru yapamadı. Sonuç olarak siber suçlular ayarlanmış resim dosyaları ile kullanıcının sistemini ele geçirmeyi başardı.

10. Trillian

Hackerlar, Trillian gibi hızlı mesajlaşma uygulamalarını çökertmekten de geri kalmadılar. Trillian 3.1.9.0''da XML ayrıştırıcıda bulunan arabellek taşması  siber suçluların hazırladıkları DTD dosyası ile saldırmalarına ve kendi geliştirdikleri kodu çalıştırmalarına yol açtı.

Kullanıcılar için ipuçları

Kötü niyetleri ile sisteminizi ele geçirmeye çalışan insanlar olduğu sürece kullanıcıların en gözde uygulamaları her zaman bir hedefte olacak. Bu durum, kullanıcının saldırı korkusuyla uygulamayı silmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Kullanıcı yalnızca , virüslerden etkilenme olasılığını en aza indirmek veya hackerların dijital varlıklarına ulaşmasını engellemek için uygulamasını her zaman güncel tutması gerekiyor. Eğer uygulamanın ayarları kullanıcı tarafından doğru kurulduysa, bilgisayarınız bu ''yamaları" otomatik olarak internetten yükleyebiliyor.

Her durumda, kullanıcıların, hackerların kötü amaçlarından korunmak için güncellenmiş bir antivirüs yazılımına ihtiyaçları vardır.  Kaspersky Internet Security 2010''un geliştirdiği son teknoloji kum havuzu (Sandbox) sağladığı sanal güvenli ortam özelliğinden dolayı  sisteminde açıklar oluşmasını engelliyor. Kimse yüzd 100 güvende olamaz ancak kullanıcı kullandığı uygulamalar hakkında bilinçli olursa ve nasıl kaçınacağının farkında olursa dijital dünyanın tuzaklarından en az seviyede etkilenecektir.

Bilgisayarınıza virüs bulaştığını nasıl öğreneceksiniz?

Herkesin en az bir e-posta adresi var. Facebook veya Twitter hesabı var, internette araştırma yapıyor, çevrimiçi oyunlar oynayıp, her gün MSN''e ve birçok çevrimiçi etkinliğe bağlanıyor. İster masaüstü veya dizüstü bilgisayar ister akıllı telefon olsun, iletişim araçlarının önemi büyük. İş ve eğlence için veya aileleri ve arkadaşlarıyla iletişim içinde olmak isteyenlerin bu araçlara bağımlılığı her geçen gün artıyor. Bunların tümü ne kadar çekici görünse de, dijital ortamın getirdiği bazı olumsuzluklar da var. Dijital ortamın popülerliği ve rahatlığı, yasal kullanıcıların yanı sıra siber suçlular için de çekici hale geliyor.

Koruma cihazın kişisel kullanımına da büyük oranda bağlı olduğu için, hiçbir antivirüs yazılımı yüzde 100 koruma sağlamıyor. Bilgisayara virüs bulaşırsa, kullanıcı virüs bulaştığını hemen belirlemeli. Virüs bulaşan dosyayı bulup kötü amaçlı yazılımın bulaştığı ürünün ait olduğu sağlayıcısına göndermelidir. Ancak, kullanıcılar çoğunlukla, bir antivirüs çözümü onlara yardımcı olmadıkça bilgisayarlarına virüs bulaştığını tespit edemiyor.

Güvenlik yönetim çözümlerinin lider üreticisi olan Kaspersky Lab tarafından geliştirilen yeni Kaspersky PURE, her türlü siber tehdide karşı birinci sınıf koruma sağlıyor. Kaspersky PURE, Kaspersky Anti-Virus ve Kaspersky Internet Security ürünlerinin tüm özelliklerini içinde barındırıyor. Şüpheli uygulamaları  güvenli ve gerçek sanal ortamda çalıştırıp, web tabanlı tehditlerin etkisinden kurtarıyor. Kaspersky PURE, içinde barındırdığı modül ile tüm bilgileri kripto ederek başkaları tarafından okunmasını tamamen engelleyebiliyor . Ayrıca proaktif zararlı saptama uygulama kontrolü, şüpheli programların şifre, giriş, kişisel bilgi ve işletim sistemine sızmaları engelliyor.

Antivirüs yazılımının sağladığı koruma, yazılımın sahibi olan kullanıcıların ne kadar bilinçli olduklarına da bağlı. Bir antivirüs yazılımı kullanılması bilgisayarlara virüs bulaşmasını engelleyecektir, ancak yine de düşük olasılıklı bile olsa virüs bulaşma olasılığı var. Bir bilgisayara virüs bulaşıp bulaşmadığını tespit etmek genellikle pek de kolay değil. Ancak aşağıdaki ipuçlarını izlemek bu işte atılacak ilk adım olabilir.

Bilgisayarınıza virüs bulaştığını öğrenmenin püf noktaları:

1.      İnternette işlem yapmadığınız, örneğin gece vakti gibi sürede de web trafiği devam ediyorsa dikkat etmelisiniz. Bazı kullanıcıların veya başka kişilerin sistemde aktif olabilir. Bunun muhtemelen kötü amaçlı bir faaliyet olduğunu unutmayın.

2.      Sistemde yapılandırılmış bir güvenlik duvarı varsa, bilinmeyen uygulamaların internetten bağlanmak girişimlerini virüs bulaşmış olarak yorumlayınız.

3.      Web sitelerinde dolaşırken bir reklam penceresi açılıyorsa, sisteminize bir reklam virüsü bulaşmış demektir.  

4.      Bilgisayarınız sık sık donuyor veya işlemez hale geliyorsa, bunun da kötü amaçlı bir faaliyetten kaynaklandığını aklınızdan çıkarmayın.  

5.      Kötü amaçlı yazılım bazen bilgisayarda değil telefonda da olabilir. Kimsenin yapmadığı aramalar ve kimsenin göndermediği kısa mesajlar için fatura gelmesini de dikkatle izleyin.

6.      Kişisel bir banka hesabına izinsiz erişim sağlanmışsa veya kredi kartı izinsiz kullanılmışsa, bunu bir casus yazılımın sisteme izinsiz olarak girişi olarak algılayın.

Virüs bulaşmışsa ne yapmalı?

Bilgisayarınıza virüs bulaşmışsa, ilk iş olarak antivirüs veri tabanının güncel olduğundan emin olup, bilgisayarı tarayın. Tarama sonunda, bir virüs veya Truva atı bulunursa, virüs bulaşan dosyanın bir kopyasını antivirüs çözümünün üreticisine gönderin. Bu, satıcının tehdide karşı daha hızlı koruma geliştirip, aynı antivirüs programını kullanan diğer kullanıcıları virüsten korumanıza da yardımcı olacaktır.

Bilgisayarlarınızı korumak için yapacağınız erken tespit, bilinçli olarak kontrol anahtar noktaları oluşturmanıza yol açacaktır. Bilgi güvenliğin etkinleştirilmesi için birinci sınıf özelliklere, koruma sağlayacak kapsamlı ve etkili çözümlere ihtiyacınız var. Kaspersky uzmanlarının yeni geliştirdiği Kaspersky PURE, ihyiyacınız olan çözümü sunup, bilgisayarınızı tam korumaya alacaktır.

Siemens, sağlıktaki akıllı kart çözümlerini IT sektöründe de kullanacak

Siemens, Sağlık Sektörü bünyesindeki akıllı kart tabanlı çözümleri işini Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri çatısı altında yürütme kararı aldı

Siemens, IT hizmet sağlayıcısı olarak güvenlik çözümlerindeki deneyimini, Sağlık Sektörü bünyesindeki akıllı kart teknolojisi ve çözümleri alanındaki uzmanlığıyla birleştiriyor. Bu hamleyle Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri, entegre güvenlik çözümleri alanında sunmuş olduğu hizmetlere bir yenisini daha ekleyerek, bu önemli pazarda daha fazla büyümek amacıyla sektör içindeki faaliyetlerini güçlendirdi.

Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri CEO''su Christian Oecking, akıllı kart güvenlik çözümlerinin sadece işletmelerde değil kamu sektöründe de giderek artan bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, ''Örneğin, elektronik pasaportların devam eden ve planlanan projelerine, ID kartlara veya sürücü belgelerine bakın" diye konuştu.

Bu tür çözümler çok çeşitli uygulamalar içeriyor: Bunlar özel işletmeler ve kamu kurumları içindeki binalara ve IT sistemlerine erişme imkanı tanıyor. Ayrıca akıllı kart; belgelere yasal olarak bağlayıcı bir elektronik imza eklemek veya e-postalar ile sabit disklerin içeriklerini çözmek amacıyla da kullanılabiliyor. Hassas veriler ve bilgiler yetki dışı erişime karşı korunabilir. Kişisel kimlik kartları veya sürücü belgeleri gibi elektronik kimlik kartları, vatandaşların e-devlet veya e-ticaret gibi çevrimiçi hizmetlere daha kolay ve daha güvenli bir şekilde erişmelerini sağlıyor. Kişilerin ayrı ayrı tanınmasına imkan veren kart kullanılarak belirli bir sağlayıcının ilgili internet sitesine giriş yapılabiliyor. Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri Sivil ve Ulusal Güvenlik İş Bölüm Başkanı Harald Jung, konuyla ilgili şunları söyledi:

''Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri stratejisi bütünsel çözümler sağlamayı içerir. Güvenlik ürünleri ve fonksiyonları, herhangi bir IT altyapısının önemli unsurlarıdır. Bu, devlet dairelerinin veya sağlık hizmetlerinin modernizasyonu için olduğu kadar herhangi bir endüstriye ait işletmeler için de geçerli. Kamu sektörü için çok sayıda ulusal ve uluslararası güvenlik projeleri gerçekleştirdik ve Sağlık Sektörü''ndeki mevcut akıllı kart teknolojisi portföyümüz ideal bir tamamlayıcı konumunda. Uzmanlığımızı bir araya getirerek tüm müşterilerimize kapsamlı, bütünsel güvenlik çözümleri sunma imkanına kavuşacağız".

Sosyal paylaşım ağlarının güvenliği arkadaşlarınızın elinde!

Dünyanın lider güvenlik içerik yönetim geliştiricisi Kaspersky Lab, şirketin virüs analisti Georg Wicherski tarafından hazırlanan ''Sosyal Ağların Tehlikesi" adlı makalesini yayınlandı. Makalede, az tehlikeli bilişim tehditlerinden istenmeyen e-postalara, teknik olarak daha karmaşık ve virüs saçan tehditlerden geniş çapta bilişim saldırılarına kadar tüm tehditler bir bir analiz ediyor.

Makaledeki bilgilere göre, güvensiz linklere tıklar veya kolay tahmin edilebilir şifreler kullanırsanız, sadece kendinizi değil iletişim içinde olduklarınızı da tehlikeye atarsınız. Tehlikeye atacağınız kişilerin başında da sosyal paylaşım sitelerindeki arkadaşlarınız ön sırada olacaktır.

Hesabınızı ele geçiren kişinin, kimliğinize bürünüp arkadaşlarına sizin hesabınızdan  gönderiliyormuş gibi mesajlar ileteceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden, bilgilerinizi, paranızı ve güven ağınızı korumak için hem en temel kurallara uyun, hem de  arkadaşlarınızı bilinçlendirin!

Kaspersky Lab tarafından geliştirilen, Kaspersky Anti-Virus ve Kaspersky Internet Security 2010''un bilinen tüm özelliklere sahip yeni Kaspersky PURE yazılımı, sizi sosyal ağların tehlikelerinden de koruyor. Bilgisayarı hangi amaçla kullanılıyor olursanız olun, size güvenli ve korumalı bir dijital ortam sağlıyor. Kaspersky PURE, genişletilmiş ebeveyn kontrol özellikleri, veri yedeklemesi, şifreleme araçları, şifre yönetim programları gibi üstün özelliklere sahip.

Tüm ev ağınızın ince ayarını, web tarayıcınızın güvenlik ayarlarını ve ağ üzerindeki herhangi bir bilgisayardan sağlamış olduğu işletim sistemi vasıtasıyla yönetebilme özelliğini de içeriyor. Yeni yazılım, ileri özelliklerle tüm tabanlı tehditlere karşı eksiksiz koruma sağlıyor.

Facebook üzerindeki uygulamalara dikkat!

Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri, üçüncü parti geliştiricilere, geliştirdikleri uygulamalarda kullanıcılarının profillerini kullanmasına genellikle izin veriyor. Günümüzde Facebook üzerinde 50 bini aşkın uygulama da sizin özel veri ve bilgilerinizin tümüne ulaşılabiliyor. Size de çoğu kez bunları başkalarıyla paylaşmak isteyip istemediğiniz soruluyor.  Ancak,  sosyal mühendislik tekniklerini kullanabilen Trojan gibi akıllı veriler, sanal ortamda açığa çıkan özel bilgilerinizi rahatlıkla kullanabiliyor. Neyse ki, Facebook gibi bazı sosyal ağlar durumu farketti ve artık kendi ağları üzerinde dolaşıp bilgileri toplayan uygulamaları artık kontrol ediyor. Sisteminize saldıran bu işte ustalaşmışsa,  muhtemelen uygulamanın arasında içeriye sızacaktır. Bu yüzden diyoruz ki: Facebook uzmanları bunları dikkatle izleyin!

''Sosyal Ağların Tehlikesi" adlı makalenin tamamına

http://www.securelist.com/en/analysis/204792113/The_Dangers_of_Social_Networking ''dan ulaşabilirsiniz.

Epson''dan ev partileri için

beşi bir yerde eğlence makinesi!

Dar alanlarda bile geniş ekran ve 3LCD kalitesinde görüntü sunan Epson

 EH-DM3 video projektör, ev sinemasında bir çığır açarak  hepsi bir arada özelliğini bir adım öteye taşıyor. Artık tek bir cihazda film izlerken, oyun oynayacak, CD ve MP3 dinleyecek, hatta mikrofon girişi sayesinde kareoke bile yapabileceksiniz...

Dijital görüntüleme ve baskı teknolojileri alanının öncü markası Epson, evde sinema keyfini bir adım öteye taşıyor. Epson EH-DM3 adı verilen yeni hepsi bir arada projektör sayesinde Epson, kullanıcılara adeta tek bir eğlence paketi sunuyor. Hepsi bir arada özelliği ile öne çıkan Epson EH-DM3 video projektörü, entegre DVD/DivX oynatıcı ve entegre sanal dörtlü stereo hoparlörleri (surround sound) ile evinizde film izleyip, spor karşılaşmalarını stadyumdaymış gibi seyredip, fotoğraflarınızı geniş ekran (widescreen) formatında yansıtabilirsiniz...

Çoklu ortam deneyimine çok yönlü bağlantı imkanı…

Epson EH-DM3 video projektörü ile DVD filmleri oynatabilir, CD ve MP3 dosyalarından müzik dinleyebilir, USB anahtarından fotoğraflarınızı yada videolarınızı görüntüleyip, kameraya, oyun konsolu, bilgisayar ve televizyona kolayca bağlantı kurabilirsiniz.

Küçük evlerde de kullanıma uygun geniş ekran seçeneği

Küçük bir salonda bile büyük ve yüksek kalitede görüntülerin keyfini çıkartmayı sağlayan Epson EH-DM3 video projektör, geniş ekran seçeneğini, ufak odalarda da kullanma imkanı sunuyor. Kullanımı son derece basit olan yansı cihazı, tak ve çalıştır (plug & play) özelliği sayesinde hızlıca bilgisayara, kameraya veya oyun konsoluna bağlanabiliyor.

Kompakt, hafif ve taşıması çok kolay…

Hepsi bir arada büyük ekran eğlencesi olan EH-DM3, 3LCD teknolojisi ile mükemmel kalitede görüntü sağlıyor. Evinizin sıcak ortamında gerçek bir sinema deneyimi yaşatan Epson EH-DM3, şık ve portatif yumuşak dokulu çantası, katlanabilen kulpu sayesinde rahatça taşınabiliyor. Böylece hepsi bir arada sinema keyfini evinizin dışına da taşıyıp, arkadaşınızın evine giderken de rahatça götürebiliyorsunuz.

EH-DM3 Kareoke partilerinin vazgeçilmezi olacak!

Ev partilerinin vazgeçilmezi olmaya aday EH-DM3''ün bir mikrofon girişi de var. Böylece, pop yıldızı olmak isteyen aile üyelerine mükemmel bir eğlence fırsatı doğuyor.  Bu özellik ayrıca, evinizde kareoke

Siemens Belçika''da Hibrid Bulut Veri Merkezi''ni açtı

Siemens, dış kaynak kullanımında son teknoloji sağlayan Hibrid Bulut Veri Merkezi''ni Belçika''da hizmete soktu. Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri tarafından 1 Nisan 2010 tarihinde Brüksel yakınındaki Huizingen''de açılan Hibrid Bulut, bünyesinde özel ve kamusal bulut altyapılarının tüm avantajlarını birleştiriyor.

Bu yeni veri merkezinin hibrid yaklaşımı, işletmelerin verilerini ve hizmetlerini özel bulutlar olarak yönetmelerine imkan veriyor. Öte yandan, maliyet etkin bilgi işleme ve saklama kapasitelerini diğer kullanıcılarla beraber ortak bir alanda paylaşımlı veya kamusal bulut hizmetleri olarak kullanma imkanı sağlıyor. Esnek IT kaynakları sağlamanın yanı sıra, yeni ''Hibrid Bulut'' ayrıca felaket kurtarma hizmetleri için kapsamlı kullanılabilirlik ve yedekleme çözümleri getiriyor. En son IT teknolojisi ile hizmet gören merkezin bir diğer artısı ise yüksek enerji verimliliği.

Veri merkezi geleneksel dış kaynak kullanımı faaliyetleri için hizmet sunmanın yanı sıra hibrid bulut altyapıların sağlanması için de kullanılacak. Bulut, sunucular, sistemler ve şebekeler gibi bileşenlerin tamamını biraraya getirerek altyapı hizmeti olarak sunuyor. Ayrıca tek bir arıza noktası bulunmamakla birlikte, tüm bakım faaliyetleri sunulan hizmetlerin hiçbirinde herhangi bir kesinti olmadan gerçekleştirilebiliyor.

Her biri farklı parametrelere sahip paylaşımlı belleğin dört farklı sınıfı kullanıcıların verilerini gereksinimleri ile ilgili olarak maliyet etkin bir tarzda kullanmalarına imkan veriyor. Ana belleğin arkasında, müşterilerin tamir ve kurtarma talepleri için optimum desteği sağlayan dört farklı yedekleme katmanı bulunuyor. Buna ek olarak, ticari ihtiyaçlara bağlı olarak ikincil, üçüncül ve yedekleme belleği de var.

Saklama katmanına ek olarak, veri merkezinin ICT altyapısı işletim modları için esnek bir aralık sağlar. Müşteri Windows tabanlı, Unix tabanlı ve Linux tabanlı sistemleri destekleyen tamamen sanal özel ve paylaşımlı bilgi işleme kapasitesi arasında seçim yapabilir.

Sürdürülebilirlik yeni veri merkezinin temel özelliği. Akıllı soğutma sistemi klasik soğutmayı dış hava soğutması ile dinamik bir şekilde zenginleştiriyor ve böylelikle son derece düşük bir enerji tüketimi sağlıyor. Buna göre yılın büyük bir kısmı için veri merkezi kompresörler veya enerji tüketen soğutma cihazları olmadan çalışabiliyor.

BlackBerry akıllı telefonları geliştiricisi ve üreticisi RIM, 2010 mali yılı sonunda toplam BlackBerry kullanıcı sayısının bir önceki çeyreğe oranla %65''lik artışla 41 milyonu aştığını, gelirinin ise % 35 artarak 14,95 milyar dolara ulaştığını açıkladı

Research In Motion 2010 Mali yılı 4. çeyrek ve yıl sonu sonuçlarını açıkladı

Mobil iletişim pazarında bir dünya lideri olan Research In Motion Limited (RIM) (Nasdaq: RIMM; TSX: RIM), 27 Şubat 2010''da sona eren 2010 Mali yılı 4. çeyrek ve yıl sonu mali sonuçlarını açıkladı. Sona eren 2010 mali yılı sonuçlarına göre RIM, gelirini geçen yıla göre % 35 oranında artırarak, 11,07 milyar dolardan 14,95 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Dördüncü çeyrek sonuçlarını da açıklayan RIM, geçen yılın aynı dönemine oranla ise %18''lik artışla 2010 mali yılı 4. çeyreğinde 4.08 milyar dolar gelir açıkladı. Çeyrek dönemin gelir dağılımının yaklaşık %80''ini cihazlar, %16''sını servisler, %2''sini yazılım ve %3''ünü de diğer gelirler oluşturdu.

4. ve son çeyrekte 10,5 milyon, 2010 mali yılının tamamında ise toplam 37 milyon cihaz sevkiyatı gerçekleştiren RIM, 4. çeyrekte yaklaşık 4,9 milyon yeni net BlackBerry kullanıcısı kazanarak bir rekora imza attı. 2010 mali yılı sonunda ise, geçen mali yıla oranla % 65''lik artışla toplam BlackBerry kullanıcı sayısı 41 milyonu aştı.

Research In Motion Co-CEO''su Jim Balsillie, RIM''in rekor seviye gelir, kazanç ve kullanıcı sayısı ile olağanüstü bir mali yıla daha imza attığını belirtti. Balsillie, ''Dünya''daki en dinamik sektörlerinden birinde şirketimiz ve ortaklıklarımız büyüyerek gelişiyor. Uluslararası pazarlarda pazar payımız ciddi oranda artıyor. BlackBerry''nin en çok satan akıllı telefon markası olmasının yanı sıra, Kuzey Amerika''daki liderliğimiz devam ediyor" dedi. 2011 mali yılına güzel bir başlangıç yaptıklarını ifade eden Balsillie, 1. çeyrekte de güçlü sevkiyat, gelir ve kullanıcı sayısı beklediklerini, gelecek dönemde sunacakları yeni ürün ile hizmet portföyünden heyecan duyduklarını belirtti.

Kaspersky Lab''in CeBIT''te tanıttığı ev ağlarını koruyan

Kaspersky PURE Nisan''da Türkiye''de

Dünyanın lider güvenlik içerik yönetim geliştiricisi Kaspersky Lab, Avrupa''nın en büyük bilişim fuarı CeBIT 2010''da ev ağlarını korumaya yönelik geliştirilen yeni ürünü Kaspersky PURE''ü tanıttı. Almanya''da 2-6 Mart tarihlerinde gerçekleşecen CeBIT''e, Security Hall 11''deki D37 numaralı standında yer alacak Kaspersky Lab, cep telefonları için geliştirdiği yeni nesil güvenlik çözümü Kaspersky Mobile Security 9''u da kullanıcıyla buluşturacak. Öte yandan Kaspersky PURE''ün Türkiye''de Nisan ayında kullanıcıların hizmetine sunulacağı belirtiliyor.

Uzmanlar, Kaspersky Lab''in hem çevrimiçi hem de çevrimdışı kullanıcılara dijital güvenlik sağlayan Kaspersky PURE''ü bu alanda açılan bir çığır olarak yorumluyor. Kaspersky PURE her türlü web tabanlı tehdide karşı bütünsel bir koruma sağlıyor. Kaspersky PURE''ün içerdiği özellikler şöyle özetleniyor: Geliştirilmiş ebeveyn kontrolü, ileri seviye veri yedekleme, şifreleme araçları, parola yönetim programı, tüm ev ağını yönetme, ağ içerisinde bulunan herhangi bir bilgisayardan web tarayıcısına ince güvenlik ayarlarıyla bağlanma...

Kaspersky Lab, mobil kullanıcılara yönelik olarak geliştirilen Kaspersky Mobile Security 9''u da CeBIT 2010''da tanıtıyor. Bu ürün özellikle akıllı telefon kullanıcılarının karşılaşabileceği her türlü ağ saldırıları, kötü niyetli programlar ve dijital hayatı ihlal eden telefon bazlı spamlara karşı üretildi. Ayrıca, ürün, kaybolan telefonun sim kartı değiştirilse bile cihaz sahibinin GPS ile telefon yerinin tespit edebilmesi, uzaktan bloke etmesi ve kolay kullanımlı güvenlik özelliğiyle  kişisel bilgilerin korunmasını sağlıyor. Ürünü tamamlayan yeni mahremiyet koruma özelliği ise kullanıcılara istedikleri kontaklarının bilgilerini gizleme olanağı sunuyor.

Kaspersky Lab CEO''su  Eugene Kaspersky ''Amacımız siber suçlulardan bir adım önde olmak, teknolojimiz, çözümlerimiz ve uzmanlığımız ile kullanıcıları korumak. Siber tehditler öyle genişledi ki, tüm dijital alana yayılmış olmalarından ve tüm dijital varlıklarımızı tehdit ettikleri için ''dijital kirlilik'' olarak adlandırıyoruz" dedi. Eugene Kaspersky sözlerini ''Kaspersky PURE, her türlü dijital kirliliğe karşı koruma sağlayan eşsiz bir teknoloji ile donatıldı" diye tamamladı.