Şimdi Ara

Reaktif enerji (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
10.577
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Kondansatörle kompanzasyondan yada diğer adıyla sabit kompanzasyondan vazgeçtim.Çünkü bayağı riskleri olduğunu okudum.Özellikle motoru kapattıktan sonra da hat üzerinde yüksek miktarda enerji kalması beni endişelendirdi.Çünkü okulda çalışan insanlar sürekli değişir zamanla böyle bir eklenti olduğu unutulabilir.Okulun trafosu 40 kw yanılmıyorsam buna normal kompanzasyon yapacak olursak bize maliyeti tahmini olarak ne kadar olur?Bilen var mı arkadaşlar?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: xenitis

    manyetik teoriye çok halim olmadığım için sorunuza net yanıt vermiyorum ama bobinleri incelemek istiyorsanız bir adet manyetik teori kitabı işinizi görecektir sanırım manyetik teori neredeyse tam tamına kanunlaşmıştır açıkçası endüktans ve kapasite üzerine yaratmaya çalıştığınız bu gizemli havayı çok anladığımı söyleyemem empedans karakteristikleri teorik düzeyde kesin olarak belirlenen bu iki elemanın davranışı bellidir modern fiziğe olan ilginizi farkediyorum ama makro dünyada bu beklentilerinizin karşılanacağını sanmıyorum kondansatörde de sizi şaşırtacak bir sonuç bulacağınızı sanmıyorum

    Fizikçi arkadaşların özellikle ilgilenmesini rica etmemin sebebini olayın tarihçesine bir göz atarsak daha iyi anlatabilirim sanıyorum. Eğer tamaını çözebilseydim konuyu zaten açmazdım.

    Elektrik enerjisinin keşfinde büyük rolleri olan Franklin , Volta , Orsted gibi bilginler doğru akım tekniğinde büyük buluşlar yapmışlar. Alternatif akım mevzusunda Faraday 1831 tarihinde endüksiyonu açıklamış , birçok bilginler arkasından jeneratörü keşfetmeye uğraşmışlardır.
    Max Well’in alternatif akım mevzusunda matematiksel açıklamaları , “Faz Farkı” nı bulmasıyla , gelişmeler yavaş yavaş ilerlemiş , hatta 1881 tarihinde Amerika’da patent dairesi transformatörü bulan kişinin patent müracaatını böyle bir buluş olmaz diye geriye çevirmiştir.
    Daha sonraları alternatif ve trifaze sistemde gelişmeler olmuş , 1891 senesinde Frankfurt’ta elektroteknik kongresinde Dolio – Dobrowolski akımının komponentlerini “güçlü akım” , “güçsüz akım” diye ortaya atmıştır.
    Bu tarihlerde akımın komponentlrine çeşitli isimler de konmak istenmiştir.
    1907 senesinde Alman – İsviçre , Avusturya elektroteknik daireleri müşterek olarak “AEF” adı atında bir oda kurmuş , 1909 senesinde bu oda ilk defa alternatif akım terimlerini açıklamıştır.Ve akımın komponentlrini “Leistungsstrom” (güç akımı) , “Ouerstrom” (çapraz ters akım) diye belirlemiştir.
    1913 senesinde yeni açıklamada ise bu komponentlere “Wirkstrom” (aktif akım) ve “Blindstrom” (kör akım , reaktif akım) diye isim verilmiştir. Bu deneyimler günümüze kadar kullanılmakta devam edegelmiştir. 1879 ile 1891 seneleri arasında çok fazlı sistemin bulunuşunda TESLA (Avusturya) , Ferrais (İtalya) , Bradley (Usa) , Dobrowolski (Almanya) gibi bilginlerin ayrı ayrı veya müştereken çalışmaları neticesi aktif güç mevhumunu 1922 senesinde de Buchholz “Görünür Güç”ü yeniden izah etmiş , W. Ouade ile 1934 ile 1939 seneleri arasında “güç” ile ilgili açıklamaları toplamıştır.
    Son 15 yıl içersinde de “Görünür Güç” ile ilgili terimler , açıklamalar , teklifler tartışılmaya bırakılmıştır.
    Bugün IEC ‘de dahi kati açıklıkta tabirler henüz bulunmamaktadır. Bucholz akım , gerilim , güç değerlerinin ortalaması ile ilgili ortalama güç katsayısı terimini ortaya atmış , fakat bu düşünce tutulmamıştır. Daha sonra zamanla değişen ortalama değerlerden bahsedilmiş , ancak 1963 senesinde “Blindleistung” (kör güç) (reaktif güç) ve bununla ilgili problemler VDE – Tagung’ta görüşülmüş , harmoniklerin yarattığı kör güç’e “Nodulationleistung” denilmesi teklif edilmiştir.
    Görülüyor ki bütün bu çalışmalar sadece yeni yeni terimler bulmak için yapılmamış , pratikteki eksiklere , sorulara bir cevap vermek düşüncesiyle ortaya çıkarılmıştır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Kondansatörle kompanzasyondan yada diğer adıyla sabit kompanzasyondan vazgeçtim.Çünkü bayağı riskleri olduğunu okudum.Özellikle motoru kapattıktan sonra da hat üzerinde yüksek miktarda enerji kalması beni endişelendirdi.Çünkü okulda çalışan insanlar sürekli değişir zamanla böyle bir eklenti olduğu unutulabilir.Okulun trafosu 40 kw yanılmıyorsam buna normal kompanzasyon yapacak olursak bize maliyeti tahmini olarak ne kadar olur?Bilen var mı arkadaşlar?

    Sayın Hocam sizin orası okul olduğu için Yükleriniz dengesizdir. Yani 3 faz ile beslenen sistemde tesisat yapılırken fazlar bölümlere/sınıflara eşit dağıtılmış olsa bile günün her anında her faz için aynı sayıda sınıfta aynı sayıda lambanın yanması (her fazda eşit yükte almacın çalışması) mümkün değildir bu nedenle 3 fazı ayrı ayrı değerlemdirebilen bir sistem kurdurmanız gerekir ki. böyle bir sistemin kaliteli malzeme kullanılarak yapılması size (40kW) maliyeti 2000-2200 YTL civarında olur.




  • [
    Sayın Hocam sizin orası okul olduğu için Yükleriniz dengesizdir. Yani 3 faz ile beslenen sistemde tesisat yapılırken fazlar bölümlere/sınıflara eşit dağıtılmış olsa bile günün her anında her faz için aynı sayıda sınıfta aynı sayıda lambanın yanması (her fazda eşit yükte almacın çalışması) mümkün değildir bu nedenle 3 fazı ayrı ayrı değerlemdirebilen bir sistem kurdurmanız gerekir ki. böyle bir sistemin kaliteli malzeme kullanılarak yapılması size (40kW) maliyeti 2000-2200 YTL civarında olur.



    Çok teşekkür ederim.
  • Endüktans ve kapasitans üzerine gizem falan yaratmaya çalışmıyorum nereden çıkartıyorsunuz ya hu? Millet yoktan enerji üretmek ile kafayı bozmamaya başalamış her konuya şüphe ile yaklaşıyor. Bu işi yıllardır yapıyorum dedim bazı hususları yeni sorgulamaya başladım dedim. Reaktifin tanımınıda gayet güzel biliyorum. Kondansatör ile reaktif enerjinin yok edilmeyeceğini de biliyorum soğurulur diye bir tabir kullandım. Yok etme kelimesi pratikte kullanılan bir terimdir herkes "SOĞURULUR" mu desin bu böyle kabul ediliyor. Yok etmeye itirazınız varsa buyurun bir cümle daha "kompanzasyon ödenen reaktif bedeli yok eder"
    Konunun amacı pratikte görülen eksiklilleri açarak bir yere ulaşmaktır. Fizikçileri davet etmemin sebebi budur. Örnek vermek gerekirse herkes pi sayısı ile hesap yapar ama pi sayısı nereden geliyor dendiğinde ancak %10 cevap verebir. (pi sayısı kesin kural olduğu için artık tartışmanın anlamı yok). Ama yukarıda bir tarihçe verdim dikkat ederseniz son 15 senedir bu konu tanımlanabilir hale gelmiş ve hala cevap aranan kısımları var.
    Biz 16-17 sene önce okurken bir hesap yapmıştık Türkiyedeki bütün reaktif enerjileri soğurursanız (yok ederseniz) yaklaşık 1 keban barajı kadar enerji tasarrufu sağlıyordu. Tabi ki bu konuyu konuşabileceğimiz insanların önce reaktifin ne olduğunu (en azından) basit ve doğru bir şekilde tarif etmesi gerekir.
    Manyetik alan teorileri ile ilgili kendi konularımda bilgim var hiç şüpheniz olmasın. Yalnış algılanmak en çekindiğim ve üzüldüğüm meseledir. Şimdi anlatıklarım doğrultusunda cevap verecek arkadaşlar varsa sevinirim.




  • konuya bodoslama dalıyorum ama bu konu hakında aklımda 2 3 soru var yardımcı olabilirseniz sevinirim.

    öncelikle internette ve kimi zaman televizyonda tasarruf aleti , tasarruf kutusu gibi değişik adlarla bu dediğiniz işi yaptığını düşündüğüm aletleri satıyorlar. ev kullanıcısı için reaktif güç bedeli alınmıyorsa bu tarz aletler hangi maksatla üretilmeye başlanmış ve ısrarla işe yaradıkları savunuluyor?

    diğer sorum ise (reaktif gücü mevzusunu hiç tam olarak anlayamadım onu da söylemem lazım) ev kullanıcıları her ay gerçek güç harcamalarının %20sini geçmeyecek şekilde belirli bi kısmını kapasitörlere yükleyip oradan kullansa , faturadan tasarruf edebilir mi? veya burada kapasitöre yük depolanırken başka kayıplar da oluşacak mı (kapasitörün iç direnci falan hariç)?
  • Şöyle bir örnek ile açıklamaya çalışayım: (Kağıda paralel 2 çizgi çizin biri A diğeri B olsun, A çizgisine bir ağırlık koyun)

    Bir kişinin belirli bir ağırlığı düz bir istikamette A çizgisinden B çizgisine götürmek için 8 birim enerji harcadığını var sayalım. Bu bizim reaktifi olmadan iş yapmak için kullandığımız enerji olsun.

    Şimdi Ayni ağırlığı A çizgisinden B çizgisine götürmek için çekerken yaramaz bir çocuğun devreye girip ağırlığı 90 derece açı ve 6 birim enerji uygulayarak aşağı (yada yukarıya) çektiğini var sayalım. Dolayısıyla Ağırlık bir açı ile hareket edecek ve biz ağırlığı A dan B ye 10 birim enerji ile götürmüş olacağız. (Üçgen den 6-8-10 vektörel toplam ...)

    İşte bu yaramaz çocuk reaktif bileşendir. Üretiminde bobin kullanılan bütün cihazlar (Motor, balast, trafo ... ) ağırlığı yukarıya çekecek gibi reaktif bileşen üretirler ve enerji kullanımını arttırırlar. Bu bobinin doğasında vardır. Kondansatör denilen cihaz da bobinin tam tersi yönde bir kuvvet uygular. Bu cihazlar ile bobinin oluşturduğu olumsuz etki azaltılmaya çalışılır. Bu işleme kompanze etmek (KOMPANZAYON) denir.

    Enerji tasarruf cihazlarında kondansatör vardır. Her ev de bol miktarda bobin olacağı düşünülerek üretilmişlerdir. Bu olay elektrik kurumlarının da işine yarar şebekede total olarak bobin miktarı fazladır. Doğrusu ulusal ekonomiye de katkısı vardır.

    Doğru olmayanı yüksek güç çeken tesislerde kompanzasyon zaten mecburidir. Buradaki sayaçlar yaramaz çocuğun çektiği enerjiyi de ölçerler. Konpanzasyon yetersiz ise ayrıca bir reaktif ücret alınır. Evlerde ise yaramaz çocuğun çektiği enerji ölçülüp ücretlendirilmez.

    Diğer taraftan Kondansatör de fazla gelirse bu sefer bobine göre ters yönde başka bir yaramaz çocuk devreye girip çekilen enerjiyi ter yönde arttıracağı unutulmamalıdır.




  • Anlattıklarınız hakkında kafamda oturmayan şey yok aslında. Tasarruf cihazları da tam beklediğim şekilde çalışıyorlarmış. Ama bunun devletini ulusunu yok sayarsak kişisel olarak bi ev kullanıcısına faydası var mı? Ayrıca ev kullanıcısı için yüzde 30 lara varan ekstra güç harcamasına göz yumulmuş, bunun yerine elektriği dağıtırken her eve de sanayi tipi olmasa bile kompanzasyon yaptırmak çok mu zor bu aletleri, hele ki ebay de adetli olarak bile 5 6 dolar gibi fiyatlardan satış yapılıyorken.


    Cevaplarınız için teşekkür ederim.
    Şimdi aklıma hala 1 soru var. Mükemmel(!) kapasitör projem çalışır mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JaymzBond

    Anlattıklarınız hakkında kafamda oturmayan şey yok aslında. Tasarruf cihazları da tam beklediğim şekilde çalışıyorlarmış. Ama bunun devletini ulusunu yok sayarsak kişisel olarak bi ev kullanıcısına faydası var mı? Ayrıca ev kullanıcısı için yüzde 30 lara varan ekstra güç harcamasına göz yumulmuş, bunun yerine elektriği dağıtırken her eve de sanayi tipi olmasa bile kompanzasyon yaptırmak çok mu zor bu aletleri, hele ki ebay de adetli olarak bile 5 6 dolar gibi fiyatlardan satış yapılıyorken.


    Cevaplarınız için teşekkür ederim.
    Şimdi aklıma hala 1 soru var. Mükemmel(!) kapasitör projem çalışır mı?

    Öncelikle netteki tasarruf cihazları
    http://forum.donanimhaber.com/m_66522606/mpage_1/f_/key_//tm.htm

    Sonralıkla kompanzasyon olarak evde yapmak zordur. Yükler çok hızlı değişir. Bunlara hızlı yanıt veren bir sistemin olması lazım. Hadi bunu hallettik diyelim elimizde süper kondansatörler falan filan var. Peki soralım evde ne reaktif güç çekecek? Evde kullandığın yüksek güç çeken aletlerin neredeyse hepsi rezistans yüzünden yüksek güç çeker. Evde zaten kayda değer bir reaktif güç yok. Onun yerine evlerin elektriği toplanıp da dağıtım trafosuna yakın bir yerde kompanzasyon yapmak daha mantıklı.




  • Aslında çok eskiden beri bobinli cihazlara kendine yetecek kadar kondansatör bağlamak teknik bir ihtiyaçtır. Örneğin 2x40 watt floresan için 6.28 mikro farat kondansatör bağlanır (dı). Hatta hala bayındırlık birim fiyatlarında bunun yeri vardır. Hem kompanzasyon hem de parazit önler.

    Son dönemde kullanılan tasarruflu ampul, bilgisayar, ups, mikrodalga fırın, invertörlü klima çamaşır makinesi ... gibi cihazlarda yapım teknolojisi gereği bol miktarda kondansatör bulunmaktadır. Dolayısıyla reaktifi kapasitif yöne çekmektedirler. Bu tip yükleri çok olan bir eve kondansatör bağlamak hatalı olur.

    spyxxx dediği gibi trafo yakınında kompanzasyon yapmak daha mantıklı olur. Reaktif güç roleleri bu iş için üretilmiş akıllı cihazlardır. Gerektiğinde devreye bobin alarak kompanzasyon sağlar.

    energy saver konusunda aşağıdaki linkten bilgi alabilirsiniz.

    http://www.kontrolkalemi.com/forum/kompanzasyon/1366-energy-saver-kandirmacasi-elektrik-tasarruf-cihazi.html




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mesutelb

    Reaktif enerjiyi ben şöyle açıklarım:
    Bobinli devreye enerji verdiğimizde ilk anda bobin Endüktansından dolay( L) akıma karşı direnç gösterir .BU FİZİKSEL ATALETİN TAM OLARAK ELEKTRİKSEL KARŞILIĞIDIR.( Yani ;Duran bir araba da hızla gaza basılınca koltuğa yapıştığımız gibi veya hareket eden bir arabada frene basılınca ileri doğru hareket etmeye bir süre devam ettiğimiz gibi) İşte biz buna “Elektriksel Atalet “ diyoruz.
    Diğer bir ifade ile Bobinler akımın ilk geçmeye çalıştığı anda geçmesini engellemek isterler(Sebebi Endüktans L) Yine elektrik akımı kesildiğinde akımın geçmesini devam ettirmek isterler.(Bobinli bir devrede akımın devreye uygulanan gerilimden GERİ olması da bu sebeptendir.
    Bu aynı zamanda devreden geçen akıma karşı gösterilen bir zorluk olur ki bunada XL deriz… Yani endüktif direnç.
    Endüktif Reaktans (XL): Bobinin, içinden geçen AC akıma karşı gösterdiği dirence endüktif reaktans denir.Endüktif reaktans XL ile gösterilir. Birimi "Ohm" dur.
    Şöyle ifade edilir:
    XL = ω.L 'dir. ω = 2.π.f olup yerine konulursa, XL = 2.π.f.L ohm olur.
    ω : Açısal hız (Omega) f: Uygulana AC gerilimin frekansı birimi, Herzt (Hz) 'dir.
    L: Bobinin endüktansı olup birimi, Henry (H) 'dir.

    İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir.
    Yukarıda açıkladığım sebepten dolayı ise (Elektriksel Atalet) akım gerilimde 90 elektriki derece geridedir. Bobinin çektiği güç ise Q=UxIxSİNfi olur ki saf bobinli devrede SİNfi=1 dir. Bu güce Reaktif yani aktif olmayan güç denir.
    Pekala Kompanzasyon Tam olarak nedir?
    Şimdi bunları niye anlattık .İşin Püf noktası Pratik olarak şudur:
    Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir) şebeke geriliminden geri fazda Reaktif güç çekerler (Q) Diğer bir ifade ile şebekeye bağlı bir alıcı, eğer bir motor, bir transformatör, bir floresant lamba ise, bunlar manyetik alanlarının temini için bağlı oldukları şebekeden bir reaktif akım çekerler .Fakat bu aslında bir motorun milini döndüren güç değildir.çünkü motor milini döndüren güç Aktif Güç yani P dir.

    Diğer bir ifade ile Alternatif akımla beslenen bir sistem kendi iç özelliklerine göre devreden akım çeker.10 KW lık bir elektrikli ısıtma cihazını alternatif akımla beslersek sünizodal olarak yükselen gerilimle eş zamanlı alarak sistemden çekilen akımda artacaktır. Burada yük rezistif olduğu için sistemin çektiği akım gerilimle aynı fazda olacaktır. Isıtıcı yerine bir elektrik motoru bağlarsak gerilimin en yüksek olduğu anada akım en yüksek olmayacak, akım daha yavaş olarak yükselecektir. Yanı devredeki gerilim ile akım aynı fazda olmayacaktır. Bu durumda ELKTRİK SAATİ kullanılan enerjiyi doğru olarak kaydedemeyecektir. Bu yüzden siz endüktif (motor) veya kapasitif (flüoresan lamba) yükle şebekeden güç çekiyorsanız ,dağıtım şirketi sizden “REAKTİF GÜÇ” bedeli talep edecektir. Endüktif yükünüze paralel olarak kondansatör kullanıp (otomatik olarak) faz kaymasını kompanse ederseniz, harcadığınız enerji kadar saatinizde yazacaktır. Bu durumda reaktif güç bedeli ödemenize gerek kalmayacaktır.
    Yani biz gerekli olan Q gücünü Kondansatörler ile sağlarız( Çünkü kondansatörler şebeke geriliminden 90 derece ileride yani bobinli devrelere tam ters fazda reaktif akım üretmiş olurlar.
    Böylece şebeke akımı düşer (I) yani Elektrik dağıtım şirketinin hatları,Dağıtım trafoları gereksiz yüklenmemiş olur.Abonelerde reaktif güç bedeli ödememiş olurlar. Çünkü Q azalacak S^ =Q^2 + P^2 S azalacak
    ( S= UxI üç fazlı şebekede S=1,73xUxI S azalır I azalır)






    +1




  • quote:

    Orijinalden alıntı: edremit

    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.

    REaktif enerji konusunda dediklerinize katılmıyorum. Reaktif enerji manyetizma için şarttır.

    http://www.elektrikport.com/teknik-kutuphane/reaktif-guc-nedir-ve-neden-onemlidir/18896#ad-image-0




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.