Şimdi Ara

Reaktif enerji

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
0
Favori
10.577
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar endüstriyel elektrik ile uğraşıyorum ve senelerdir kompanzasyon sistemleri kuruyorum. Kompanzasyon reaktif enerji kayıplarını önlemek için yapılır. Bunun formülleri, hesapları, grafikleri tamam da. Aslında çok önemli birşeyi bilmediğimi (bilmediğimizi) fark ettim. İnternette tam tatmin edici bir bilgi bulamadım. Biraz fizik konusuna giriyor sanırım.
    Reaktif enerji nedir? Tam olarak nasıl oluşuyor? kondansatör ne yapıyorda bu yok oluyor (soğuruluyor).



  • endüstrideki yükler R-L yüklerdir
    yani rezistif + indüktif
    rezistif yük'te voltaj ve akım aynı fazdadır
    ama indüktif yükte voltaj ve akım 90 derece faz farklıdır ( voltaj önde )
    şimdi R-L yükün çektiği toplam akımı bulmak için
    bu akımlar vektörel olarak toplandığında ortaya saf rezistif yükten
    daha büyük olan bir bileşke akım vektörü çıkar
    bu bileşke akım enerji hatlarında saf rezistif yükten daha fazla akım çekilmesi
    ve dolayısıyla daha fazla ısınma ve kayba neden olur

    bunu ortadan kaldırmak için devreye kapasitör eklenir ki
    kapasitif yükün voltaj akım faz farkı indüktif yükün tam tersidir
    böylece vektörel toplamda akım vektörü tekrar voltaj vektörüne yaklaşır
    toplam yük gene rezistif olmuştur

    benim bildiğim bu kadar -




  • quote:

    Orijinalden alıntı: anotherbrick

    endüstrideki yükler R-L yüklerdir
    yani rezistif + indüktif
    rezistif yük'te voltaj ve akım aynı fazdadır
    ama indüktif yükte voltaj ve akım 90 derece faz farklıdır ( voltaj önde )
    şimdi R-L yükün çektiği toplam akımı bulmak için
    bu akımlar vektörel olarak toplandığında ortaya saf rezistif yükten
    daha büyük olan bir bileşke akım vektörü çıkar
    bu bileşke akım enerji hatlarında saf rezistif yükten daha fazla akım çekilmesi
    ve dolayısıyla daha fazla ısınma ve kayba neden olur

    bunu ortadan kaldırmak için devreye kapasitör eklenir ki
    kapasitif yükün voltaj akım faz farkı indüktif yükün tam tersidir
    böylece vektörel toplamda akım vektörü tekrar voltaj vektörüne yaklaşır
    toplam yük gene rezistif olmuştur

    benim bildiğim bu kadar -
    arkadaşın açıkladığı gibi kabaca söylemek gerekirse endüktans akım depolayan kapasite gerilim depolayan elemanlardır endüktans akıma karşı kapasite gerilime karşı direnç gösterir
    endüktif yükler bildiğimiz anlamda iş yapmazlar bu yüzden boşa harcanmış enerjiyi kapasite kullanarak engelleriz
    bu işle uğraşıyorsanız şunu duymuşsunuzdur kapasiteyle sisteme reaktif enerji basmak aslında yapılan motor gibi endüktif yüklerin kaydırdığı akım fazını kapasite ile kaydırılan gerilim fazıyla çakıştırmak :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: anotherbrick

    endüstrideki yükler R-L yüklerdir
    yani rezistif + indüktif
    rezistif yük'te voltaj ve akım aynı fazdadır
    ama indüktif yükte voltaj ve akım 90 derece faz farklıdır ( voltaj önde )
    şimdi R-L yükün çektiği toplam akımı bulmak için
    bu akımlar vektörel olarak toplandığında ortaya saf rezistif yükten
    daha büyük olan bir bileşke akım vektörü çıkar
    bu bileşke akım enerji hatlarında saf rezistif yükten daha fazla akım çekilmesi
    ve dolayısıyla daha fazla ısınma ve kayba neden olur

    bunu ortadan kaldırmak için devreye kapasitör eklenir ki
    kapasitif yükün voltaj akım faz farkı indüktif yükün tam tersidir
    böylece vektörel toplamda akım vektörü tekrar voltaj vektörüne yaklaşır
    toplam yük gene rezistif olmuştur

    benim bildiğim bu kadar -
    Çok güzel bir açıklama. Ancak bir nokta gözden kaçmış. İndüktif yükte akım ile gerilim arasında 90 derece faz farkı vardır demişsiniz. Eğer ideal bobin (yani omik direnci sıfır olan bobin) olursa söylediğiniz geçerlidir. Uygulamada böyle bir bobin olmadığı için akım, 90 dereceden daha küçük bir açı ile gerilime göre geride kalır.

    quote:

    Orjinalden alıntı: anotherbrick

    endüstrideki yükler R-L yüklerdir
    yani rezistif + indüktif
    rezistif yük'te voltaj ve akım aynı fazdadır
    ama indüktif yükte voltaj ve akım 90 derece faz farklıdır ( voltaj önde )
    şimdi R-L yükün çektiği toplam akımı bulmak için
    bu akımlar vektörel olarak toplandığında ortaya saf rezistif yükten
    daha büyük olan bir bileşke akım vektörü çıkar
    bu bileşke akım enerji hatlarında saf rezistif yükten daha fazla akım çekilmesi
    ve dolayısıyla daha fazla ısınma ve kayba neden olur

    bunu ortadan kaldırmak için devreye kapasitör eklenir ki
    kapasitif yükün voltaj akım faz farkı indüktif yükün tam tersidir
    böylece vektörel toplamda akım vektörü tekrar voltaj vektörüne yaklaşır
    toplam yük gene rezistif olmuştur

    benim bildiğim bu kadar -







  • quote:

    Orijinalden alıntı: Elektron74

    Çok güzel bir açıklama. Ancak bir nokta gözden kaçmış. İndüktif yükte akım ile gerilim arasında 90 derece faz farkı vardır demişsiniz. Eğer ideal bobin (yani omik direnci sıfır olan bobin) olursa söylediğiniz geçerlidir. Uygulamada böyle bir bobin olmadığı için akım, 90 dereceden daha küçük bir açı ile gerilime göre geride kalır.

    quote:

    Orjinalden alıntı: anotherbrick

    endüstrideki yükler R-L yüklerdir
    yani rezistif + indüktif
    rezistif yük'te voltaj ve akım aynı fazdadır
    ama indüktif yükte voltaj ve akım 90 derece faz farklıdır ( voltaj önde )
    şimdi R-L yükün çektiği toplam akımı bulmak için
    bu akımlar vektörel olarak toplandığında ortaya saf rezistif yükten
    daha büyük olan bir bileşke akım vektörü çıkar
    bu bileşke akım enerji hatlarında saf rezistif yükten daha fazla akım çekilmesi
    ve dolayısıyla daha fazla ısınma ve kayba neden olur

    bunu ortadan kaldırmak için devreye kapasitör eklenir ki
    kapasitif yükün voltaj akım faz farkı indüktif yükün tam tersidir
    böylece vektörel toplamda akım vektörü tekrar voltaj vektörüne yaklaşır
    toplam yük gene rezistif olmuştur

    benim bildiğim bu kadar -





    Alıntıları Göster
    Reaktif enerjiyi ben şöyle açıklarım:
    Bobinli devreye enerji verdiğimizde ilk anda bobin Endüktansından dolay( L) akıma karşı direnç gösterir .BU FİZİKSEL ATALETİN TAM OLARAK ELEKTRİKSEL KARŞILIĞIDIR.( Yani ;Duran bir araba da hızla gaza basılınca koltuğa yapıştığımız gibi veya hareket eden bir arabada frene basılınca ileri doğru hareket etmeye bir süre devam ettiğimiz gibi) İşte biz buna “Elektriksel Atalet “ diyoruz.
    Diğer bir ifade ile Bobinler akımın ilk geçmeye çalıştığı anda geçmesini engellemek isterler(Sebebi Endüktans L) Yine elektrik akımı kesildiğinde akımın geçmesini devam ettirmek isterler.(Bobinli bir devrede akımın devreye uygulanan gerilimden GERİ olması da bu sebeptendir.
    Bu aynı zamanda devreden geçen akıma karşı gösterilen bir zorluk olur ki bunada XL deriz… Yani endüktif direnç.
    Endüktif Reaktans (XL): Bobinin, içinden geçen AC akıma karşı gösterdiği dirence endüktif reaktans denir.Endüktif reaktans XL ile gösterilir. Birimi "Ohm" dur.
    Şöyle ifade edilir:
    XL = ω.L 'dir. ω = 2.π.f olup yerine konulursa, XL = 2.π.f.L ohm olur.
    ω : Açısal hız (Omega) f: Uygulana AC gerilimin frekansı birimi, Herzt (Hz) 'dir.
    L: Bobinin endüktansı olup birimi, Henry (H) 'dir.

    İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir.
    Yukarıda açıkladığım sebepten dolayı ise (Elektriksel Atalet) akım gerilimde 90 elektriki derece geridedir. Bobinin çektiği güç ise Q=UxIxSİNfi olur ki saf bobinli devrede SİNfi=1 dir. Bu güce Reaktif yani aktif olmayan güç denir.
    Pekala Kompanzasyon Tam olarak nedir?
    Şimdi bunları niye anlattık .İşin Püf noktası Pratik olarak şudur:
    Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir) şebeke geriliminden geri fazda Reaktif güç çekerler (Q) Diğer bir ifade ile şebekeye bağlı bir alıcı, eğer bir motor, bir transformatör, bir floresant lamba ise, bunlar manyetik alanlarının temini için bağlı oldukları şebekeden bir reaktif akım çekerler .Fakat bu aslında bir motorun milini döndüren güç değildir.çünkü motor milini döndüren güç Aktif Güç yani P dir.

    Diğer bir ifade ile Alternatif akımla beslenen bir sistem kendi iç özelliklerine göre devreden akım çeker.10 KW lık bir elektrikli ısıtma cihazını alternatif akımla beslersek sünizodal olarak yükselen gerilimle eş zamanlı alarak sistemden çekilen akımda artacaktır. Burada yük rezistif olduğu için sistemin çektiği akım gerilimle aynı fazda olacaktır. Isıtıcı yerine bir elektrik motoru bağlarsak gerilimin en yüksek olduğu anada akım en yüksek olmayacak, akım daha yavaş olarak yükselecektir. Yanı devredeki gerilim ile akım aynı fazda olmayacaktır. Bu durumda ELKTRİK SAATİ kullanılan enerjiyi doğru olarak kaydedemeyecektir. Bu yüzden siz endüktif (motor) veya kapasitif (flüoresan lamba) yükle şebekeden güç çekiyorsanız ,dağıtım şirketi sizden “REAKTİF GÜÇ” bedeli talep edecektir. Endüktif yükünüze paralel olarak kondansatör kullanıp (otomatik olarak) faz kaymasını kompanse ederseniz, harcadığınız enerji kadar saatinizde yazacaktır. Bu durumda reaktif güç bedeli ödemenize gerek kalmayacaktır.
    Yani biz gerekli olan Q gücünü Kondansatörler ile sağlarız( Çünkü kondansatörler şebeke geriliminden 90 derece ileride yani bobinli devrelere tam ters fazda reaktif akım üretmiş olurlar.
    Böylece şebeke akımı düşer (I) yani Elektrik dağıtım şirketinin hatları,Dağıtım trafoları gereksiz yüklenmemiş olur.Abonelerde reaktif güç bedeli ödememiş olurlar. Çünkü Q azalacak S^ =Q^2 + P^2 S azalacak
    ( S= UxI üç fazlı şebekede S=1,73xUxI S azalır I azalır)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mesutelb

    Reaktif enerjiyi ben şöyle açıklarım:
    Bobinli devreye enerji verdiğimizde ilk anda bobin Endüktansından dolay( L) akıma karşı direnç gösterir .BU FİZİKSEL ATALETİN TAM OLARAK ELEKTRİKSEL KARŞILIĞIDIR.( Yani ;Duran bir araba da hızla gaza basılınca koltuğa yapıştığımız gibi veya hareket eden bir arabada frene basılınca ileri doğru hareket etmeye bir süre devam ettiğimiz gibi) İşte biz buna “Elektriksel Atalet “ diyoruz.
    Diğer bir ifade ile Bobinler akımın ilk geçmeye çalıştığı anda geçmesini engellemek isterler(Sebebi Endüktans L) Yine elektrik akımı kesildiğinde akımın geçmesini devam ettirmek isterler.(Bobinli bir devrede akımın devreye uygulanan gerilimden GERİ olması da bu sebeptendir.
    Bu aynı zamanda devreden geçen akıma karşı gösterilen bir zorluk olur ki bunada XL deriz… Yani endüktif direnç.
    Endüktif Reaktans (XL): Bobinin, içinden geçen AC akıma karşı gösterdiği dirence endüktif reaktans denir.Endüktif reaktans XL ile gösterilir. Birimi "Ohm" dur.
    Şöyle ifade edilir:
    XL = ω.L 'dir. ω = 2.π.f olup yerine konulursa, XL = 2.π.f.L ohm olur.
    ω : Açısal hız (Omega) f: Uygulana AC gerilimin frekansı birimi, Herzt (Hz) 'dir.
    L: Bobinin endüktansı olup birimi, Henry (H) 'dir.

    İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir.
    Yukarıda açıkladığım sebepten dolayı ise (Elektriksel Atalet) akım gerilimde 90 elektriki derece geridedir. Bobinin çektiği güç ise Q=UxIxSİNfi olur ki saf bobinli devrede SİNfi=1 dir. Bu güce Reaktif yani aktif olmayan güç denir.
    Pekala Kompanzasyon Tam olarak nedir?
    Şimdi bunları niye anlattık .İşin Püf noktası Pratik olarak şudur:
    Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir) şebeke geriliminden geri fazda Reaktif güç çekerler (Q) Diğer bir ifade ile şebekeye bağlı bir alıcı, eğer bir motor, bir transformatör, bir floresant lamba ise, bunlar manyetik alanlarının temini için bağlı oldukları şebekeden bir reaktif akım çekerler .Fakat bu aslında bir motorun milini döndüren güç değildir.çünkü motor milini döndüren güç Aktif Güç yani P dir.

    Diğer bir ifade ile Alternatif akımla beslenen bir sistem kendi iç özelliklerine göre devreden akım çeker.10 KW lık bir elektrikli ısıtma cihazını alternatif akımla beslersek sünizodal olarak yükselen gerilimle eş zamanlı alarak sistemden çekilen akımda artacaktır. Burada yük rezistif olduğu için sistemin çektiği akım gerilimle aynı fazda olacaktır. Isıtıcı yerine bir elektrik motoru bağlarsak gerilimin en yüksek olduğu anada akım en yüksek olmayacak, akım daha yavaş olarak yükselecektir. Yanı devredeki gerilim ile akım aynı fazda olmayacaktır. Bu durumda ELKTRİK SAATİ kullanılan enerjiyi doğru olarak kaydedemeyecektir. Bu yüzden siz endüktif (motor) veya kapasitif (flüoresan lamba) yükle şebekeden güç çekiyorsanız ,dağıtım şirketi sizden “REAKTİF GÜÇ” bedeli talep edecektir. Endüktif yükünüze paralel olarak kondansatör kullanıp (otomatik olarak) faz kaymasını kompanse ederseniz, harcadığınız enerji kadar saatinizde yazacaktır. Bu durumda reaktif güç bedeli ödemenize gerek kalmayacaktır.
    Yani biz gerekli olan Q gücünü Kondansatörler ile sağlarız( Çünkü kondansatörler şebeke geriliminden 90 derece ileride yani bobinli devrelere tam ters fazda reaktif akım üretmiş olurlar.
    Böylece şebeke akımı düşer (I) yani Elektrik dağıtım şirketinin hatları,Dağıtım trafoları gereksiz yüklenmemiş olur.Abonelerde reaktif güç bedeli ödememiş olurlar. Çünkü Q azalacak S^ =Q^2 + P^2 S azalacak
    ( S= UxI üç fazlı şebekede S=1,73xUxI S azalır I azalır)

    Alıntıları Göster
    hatta bu kompanzasyon işini büyük kapasite banklarıyla tedaş da yapıyor yanlış bilmiyorsam. gündüzleri sanayinin oğun olduğu yerlerde fabrikalar çalışırken şebeke indüktiv olduğu için reaktif güç tüketimi belli bir seviyeye yükselince;kapasite bankları devreye giriyor, reaktif güç veriyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    hatta bu kompanzasyon işini büyük kapasite banklarıyla tedaş da yapıyor yanlış bilmiyorsam. gündüzleri sanayinin oğun olduğu yerlerde fabrikalar çalışırken şebeke indüktiv olduğu için reaktif güç tüketimi belli bir seviyeye yükselince;kapasite bankları devreye giriyor, reaktif güç veriyor.

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    hatta bu kompanzasyon işini büyük kapasite banklarıyla tedaş da yapıyor yanlış bilmiyorsam. gündüzleri sanayinin oğun olduğu yerlerde fabrikalar çalışırken şebeke indüktiv olduğu için reaktif güç tüketimi belli bir seviyeye yükselince;kapasite bankları devreye giriyor, reaktif güç veriyor.

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    lütfen gelen kutunuzdaki mesajı okuyunuz.
    quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    arkadaşlar bilmediğimden soruyorum
    reaktif gücü devlet faturamı ediyo yani nasıl hesaplıyo neye istinaden alıyor bu parayı
    kompanzasyon sistemi kurmamanın faturada düşüş sağlıyacağını sanıyodum yalnış mı biliyorum

    quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: flopticall

    arkadaşlar bilmediğimden soruyorum
    reaktif gücü devlet faturamı ediyo yani nasıl hesaplıyo neye istinaden alıyor bu parayı
    kompanzasyon sistemi kurmamanın faturada düşüş sağlıyacağını sanıyodum yalnış mı biliyorum

    quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.


    Alıntıları Göster
    reaktif enerjini yok edilmesi diye birşey yok yapılan sadece akım ve gerilimin fazlarını uydurarak iş yapmayan enerjiyi şebekeden çekmemektir yok edilen birşey yok aslında




  • quote:

    Orijinalden alıntı: flopticall

    arkadaşlar bilmediğimden soruyorum
    reaktif gücü devlet faturamı ediyo yani nasıl hesaplıyo neye istinaden alıyor bu parayı
    kompanzasyon sistemi kurmamanın faturada düşüş sağlıyacağını sanıyodum yalnış mı biliyorum

    quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.


    Alıntıları Göster
    En önce 2 çeşit reaktif enerji olduğunu söylemek gerekir. Endüktif reaktif ve kapasitif reaktif endüktif bobinlerin kapasitif kondansatörlerin çektiği enerjidir. Yeni tip elektronik sayaçlarda aktif gücün yanında bu iki reaktif güç te ölçülür. Fakat bazı kriterler vardır örneğin meskenlerde reaktif dikkate alınmaz (fatura edilmez). Gücü 50 kW ta kadar olan (değişmiş olabilir) sanayi tesislerinde kapasitif reaktif dikkate alınmaz.

    Bunlardan sonra; 1 ay içinde yani tedaş'ın ilk ve son sayaç okuduğu zaman diliminde bu 3 değerde okunur. Yani aktif, endüktif reaktif ve kapasitif reaktif. Bu üç değer karşılaştırılır (zaten faturaların çıkarıldığı bilgisayarlardaki programlar bunu otomatik yapar). Bu sayaçlar arasında oranlara bakılır ve fatura bu şekilde çıkar.


    Bu oranlar için geçerli değerler şunlardır (bu değerler değişecek)
    Ay içindeki toplam endüktif reaktif sarfiyat / aktif sarfiyat yüzde 33 ten küçükse.....sonuç<0,33 ise
    Ay içindeki toplam kapasitif reaktif sarfiyat / aktif sarfiyat yüzde 20 den küçükse....sonuç<0,20 ise
    REAKTİF ENERJİ BEDELLERİ FATURA EDİLMEZ.
    sonuç 0,33 ve/vaya 0,20 den büyükse reaktif enerji bedeli fatura edilir biri büyükse biri için her ikiside büyükse her ikisi için.
    Normal bir sanayi tesisi için fiyatlar şunlardır:
    Aktif kW.h 119.800 TL
    Reaktif kVAR.h 52.500 TL (endüktif ve kapasitif için)

    Basit bir örnek ile anlatılacak olursa bir iştetme aylık 100.000kW.h enerji kullanmış olsun. Faturası yaklaşık
    100.000 x 119.800=11.980.000.000 TL+KDV kadar olur (bahsedilen oranları aşmamışsa)
    FAKAT endüktif reaktif sayaçta 33.000 kVAR.h aşmışsa örnegin 40.000 gitmişse (o ay için)
    40.000 x 52.500=2.100.000.000 TL+KDV kadar fazla fatura ödeyecek demektir.
    Yani 11.980.000.000+2.100.000.000=14.080.000.000+KDV
    Ayni işletme kapasitif reaktifte de % 20 yi aşmışsa + bunun için de yine para ödeyecektir.
    FATURASINDA REAKTİF BEDEL OLAN İŞLETMELER İÇİN BİZ KISACA CEZAYA GİRMİŞ DERİZ.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: edremit

    En önce 2 çeşit reaktif enerji olduğunu söylemek gerekir. Endüktif reaktif ve kapasitif reaktif endüktif bobinlerin kapasitif kondansatörlerin çektiği enerjidir. Yeni tip elektronik sayaçlarda aktif gücün yanında bu iki reaktif güç te ölçülür. Fakat bazı kriterler vardır örneğin meskenlerde reaktif dikkate alınmaz (fatura edilmez). Gücü 50 kW ta kadar olan (değişmiş olabilir) sanayi tesislerinde kapasitif reaktif dikkate alınmaz.

    Bunlardan sonra; 1 ay içinde yani tedaş'ın ilk ve son sayaç okuduğu zaman diliminde bu 3 değerde okunur. Yani aktif, endüktif reaktif ve kapasitif reaktif. Bu üç değer karşılaştırılır (zaten faturaların çıkarıldığı bilgisayarlardaki programlar bunu otomatik yapar). Bu sayaçlar arasında oranlara bakılır ve fatura bu şekilde çıkar.


    Bu oranlar için geçerli değerler şunlardır (bu değerler değişecek)
    Ay içindeki toplam endüktif reaktif sarfiyat / aktif sarfiyat yüzde 33 ten küçükse.....sonuç<0,33 ise
    Ay içindeki toplam kapasitif reaktif sarfiyat / aktif sarfiyat yüzde 20 den küçükse....sonuç<0,20 ise
    REAKTİF ENERJİ BEDELLERİ FATURA EDİLMEZ.
    sonuç 0,33 ve/vaya 0,20 den büyükse reaktif enerji bedeli fatura edilir biri büyükse biri için her ikiside büyükse her ikisi için.
    Normal bir sanayi tesisi için fiyatlar şunlardır:
    Aktif kW.h 119.800 TL
    Reaktif kVAR.h 52.500 TL (endüktif ve kapasitif için)

    Basit bir örnek ile anlatılacak olursa bir iştetme aylık 100.000kW.h enerji kullanmış olsun. Faturası yaklaşık
    100.000 x 119.800=11.980.000.000 TL+KDV kadar olur (bahsedilen oranları aşmamışsa)
    FAKAT endüktif reaktif sayaçta 33.000 kVAR.h aşmışsa örnegin 40.000 gitmişse (o ay için)
    40.000 x 52.500=2.100.000.000 TL+KDV kadar fazla fatura ödeyecek demektir.
    Yani 11.980.000.000+2.100.000.000=14.080.000.000+KDV
    Ayni işletme kapasitif reaktifte de % 20 yi aşmışsa + bunun için de yine para ödeyecektir.
    FATURASINDA REAKTİF BEDEL OLAN İŞLETMELER İÇİN BİZ KISACA CEZAYA GİRMİŞ DERİZ.

    Alıntıları Göster
    Edremit ilgin ve yardımın için çok teşekkür ederim.
    Flopticall senin soruna gelince ;elektrik özelleşti biliyorsunuz yani devlet almıyor.Bizim okulumuz resmi bir okul elektrik tüketim borcunu normalde özel idare ödüyor ancak reaktif bedeli kesinlikle ödemiyor okul müdürü bir şekilde bunu ödemesi gerekiyor çünkü tedaş ta aksi halde elektriği kesiyor sıkıntı burada.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spectrum05

    Edremit ilgin ve yardımın için çok teşekkür ederim.
    Flopticall senin soruna gelince ;elektrik özelleşti biliyorsunuz yani devlet almıyor.Bizim okulumuz resmi bir okul elektrik tüketim borcunu normalde özel idare ödüyor ancak reaktif bedeli kesinlikle ödemiyor okul müdürü bir şekilde bunu ödemesi gerekiyor çünkü tedaş ta aksi halde elektriği kesiyor sıkıntı burada.

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar hepinizde aşağı yukarı aynı şeylerden bahsediyorsunuz.Ben bir kaç şey eklemek istiyorum.Öncelikler endüktif ve kapasitif yükler reaktif güç harcamazlar.Sadece depolarlar.Şöle açıklayayım.Bir gücün pozitif alternansında şebekeden çektiği gücü negatif alternansta şebekeye geri verirler.
    Kompansozyon tam olarak, endüktif yükün manyetik alan oluşturmak için şebekeden çektiği reaktif gücü.Başka bir reaktif güç kaynağı olan kapasite ile dengelemekterdir.Ama şöyle anlaşılmasın.Sistemin tam omik olması hiç bir zaman istenilmez.Zaten sistemler 1' e değil 0,9-1 arası kompanze edilir.
    Bunu sebebide iletim hatlarının bir kapasitif etkisinin olması.Bizim bıraktığımız fark iletim hatları tarafında kompanze edilir.Eğer tüm sistemler 1' e kompanze edilirse bu sefer santrallerden kapasitif güç üretilmesi istenecektir.Buda istenilmeyen bir durumdur..
    Ayrıca şunu söyleyeyim.Kompanzasyonla yükün çektiği güç değişmez.Yani yine aynı akım ve gerilim çekilir.Ama şebekeden çekilen reaktif güç azalır.Bunun sebebide kondansatörün etkisi.Bunu daha iyi anlamak için.Endüktif, kapasitif yüklerin AC akımdaki davranışlarını ve güç üçgenine etkilerini bilmek gerekir...
    Az çok dilimiz döndüğü kadar bişeyler anlatabildiysek ne mutlu..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elektro_man -- 27 Aralık 2006; 16:20:42 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektro_man

    Arkadaşlar hepinizde aşağı yukarı aynı şeylerden bahsediyorsunuz.Ben bir kaç şey eklemek istiyorum.Öncelikler endüktif ve kapasitif yükler reaktif güç harcamazlar.Sadece depolarlar.Şöle açıklayayım.Bir gücün pozitif alternansında şebekeden çektiği gücü negatif alternansta şebekeye geri verirler.
    Kompansozyon tam olarak, endüktif yükün manyetik alan oluşturmak için şebekeden çektiği reaktif gücü.Başka bir reaktif güç kaynağı olan kapasite ile dengelemekterdir.Ama şöyle anlaşılmasın.Sistemin tam omik olması hiç bir zaman istenilmez.Zaten sistemler 1' e değil 0,9-1 arası kompanze edilir.
    Bunu sebebide iletim hatlarının bir kapasitif etkisinin olması.Bizim bıraktığımız fark iletim hatları tarafında kompanze edilir.Eğer tüm sistemler 1' e kompanze edilirse bu sefer santrallerden kapasitif güç üretilmesi istenecektir.Buda istenilmeyen bir durumdur..
    Ayrıca şunu söyleyeyim.Kompanzasyonla yükün çektiği güç değişmez.Yani yine aynı akım ve gerilim çekilir.Ama şebekeden çekilen reaktif güç azalır.Bunun sebebide kondansatörün etkisi.Bunu daha iyi anlamak için.Endüktif, kapasitif yüklerin AC akımdaki davranışlarını ve güç üçgenine etkilerini bilmek gerekir...
    Az çok dilimiz döndüğü kadar bişeyler anlatabildiysek ne mutlu..

    Alıntıları Göster
    Ben kompanzasyonu sormadım ama tabiki reaktif güç denilince kompanzasyon arkasından mecburen geliyor.
    Elektro_man "Öncelikler endüktif ve kapasitif yükler reaktif güç harcamazlar.Sadece depolarlar.Şöle açıklayayım.Bir gücün pozitif alternansında şebekeden çektiği gücü negatif alternansta şebekeye geri verirler." diye bir cümle kurmuş. Mesutelb hocamın açıklamaları gibi doğru bilinen şeyler ben de böyle bilyorum. Ama bir yerde bir eksik var (benim çözemediğim bir kısım var). ASLINDA AKLIMDA BAŞKA BİR SORU VAR?
    Aslında ilk olarak A.C devrelerde bobinleri incelemek gerekir. Daha sonra kondansatöre geçebiliriz bobin ve kondansatör nasıl davranıyor. Enerjiyi depolayıp vermeleri (faz farkı hariç) bire-bir örtüşüyormu?
    Bunu reel bir örnek ile pekiştirmek için güç katsayısı düşük bir ürün flüoresant balastı hakkında böyle detaylı dökümanın olan varsa bizimle paylaşabilirmi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: spectrum05

    Arkadaşlar benim okulun kendine ait trafosu var ve her yıl reaktif enerji bedeli olarak oldukça yüksek bir fatura ödüyorum.Normal kompanzasyon sistemi biraz pahalı ama basit bir şekilde kondansatörle de bu işin çözülebilecğini söylediler.Bununla ilgili devre ya da kaynak varsa paylaşırsanız memnun olurum.Teşekkürler.

    eğer faturanda çekilen reaktif güç ayrıca yazılıyorsa çekilen reaktif gücü kompanze edecek kapasite değerini

    c= Q/ (100*pi*220^2) ile hesaplayabilirsin. tabi bu teoride. ben daha öğrenciyim. pratikte yapan birisi etkileyen başka faktörler varsa onlarıda söyleyebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: edremit

    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: edremit

    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.

    reaktif enerji empedans sonucu oluşur. empedans dc de oluşmaz. ama ac de bobin jwL, cpacitor ise 1/jwC lik bir direnç gösterir. oluşan reaktif enerji buralarda çekilir ya da devreye verilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi beorn26 -- 27 Aralık 2006; 21:56:23 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    quote:

    Orjinalden alıntı: edremit

    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.

    reaktif enerji empedans sonucu oluşur. empedans dc de oluşmaz. ama ac de bobin jwL, cpacitor ise 1/jwC lik bir direnç gösterir. oluşan reaktif enerji buralarda çekilir ya da devreye verilir.

    Alıntıları Göster
    Edremit arkadaşım, şu soruna cevap vereyim;
    "Aslında ilk olarak A.C devrelerde bobinleri incelemek gerekir. Daha sonra kondansatöre geçebiliriz bobin ve kondansatör nasıl davranıyor. Enerjiyi depolayıp vermeleri (faz farkı hariç) bire-bir örtüşüyormu?"
    Bobin ve kondansatörün fiziksel olarak yaptıkları şeyler aynıdır.İkisininde enerjiyi depolama ve kaynağa geri vermeleri aynıdır.
    Ama farklı frekanslarda farklı davranırlar.Buda tanım bağıntılarından ortaya çıkar.Yani bobin alçak frekanslarda kısa devre.Kapasite ise yüksek frekanslarda kısa devre etkisi gösterir.Ve akımları ile gerilimleri arasında 180 derecelik bi faz farkı vardır.Bunlar bir çok kişi tarafından bilinen temel şeyler.
    Ayrıca bir örnek istemişsin.Ama bende yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elektro_man

    Edremit arkadaşım, şu soruna cevap vereyim;
    "Aslında ilk olarak A.C devrelerde bobinleri incelemek gerekir. Daha sonra kondansatöre geçebiliriz bobin ve kondansatör nasıl davranıyor. Enerjiyi depolayıp vermeleri (faz farkı hariç) bire-bir örtüşüyormu?"
    Bobin ve kondansatörün fiziksel olarak yaptıkları şeyler aynıdır.İkisininde enerjiyi depolama ve kaynağa geri vermeleri aynıdır.
    Ama farklı frekanslarda farklı davranırlar.Buda tanım bağıntılarından ortaya çıkar.Yani bobin alçak frekanslarda kısa devre.Kapasite ise yüksek frekanslarda kısa devre etkisi gösterir.Ve akımları ile gerilimleri arasında 180 derecelik bi faz farkı vardır.Bunlar bir çok kişi tarafından bilinen temel şeyler.
    Ayrıca bir örnek istemişsin.Ama bende yok.

    Alıntıları Göster
    manyetik teoriye çok halim olmadığım için sorunuza net yanıt vermiyorum ama bobinleri incelemek istiyorsanız bir adet manyetik teori kitabı işinizi görecektir sanırım manyetik teori neredeyse tam tamına kanunlaşmıştır açıkçası endüktans ve kapasite üzerine yaratmaya çalıştığınız bu gizemli havayı çok anladığımı söyleyemem empedans karakteristikleri teorik düzeyde kesin olarak belirlenen bu iki elemanın davranışı bellidir modern fiziğe olan ilginizi farkediyorum ama makro dünyada bu beklentilerinizin karşılanacağını sanmıyorum kondansatörde de sizi şaşırtacak bir sonuç bulacağınızı sanmıyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: beorn26

    quote:

    Orjinalden alıntı: edremit

    Arkadaşlar ilginiz için teşekkür ederim sayın mesutelb hocam bu anlattıkalarınızı ben de böyle biliyordum. Ama bir eksik farkettim ki bu bence önemli diyoruz ki "İşte bu atalet hem dirence ,bobinde bir gerilim düşümü olmasına ,aynı zamanda ise bobin etrafında bir Manyetik Alan oluşmasına sebep olur ki. Bu Transformatörlerin ve motorların temel çalışma sebebidir." ve yine diyoruz ki "Motorlar ,transformatörler elektriksel mıknatısiyet kazanmaları için (bu aynı bobinin etrafında manyetik alan oluşması için gereklidir)..."
    Buradan reaktif enerji manyetik alan oluşturan enerji gibi bir sonuç ortaya çıkıyor ama doğru akım ile çalışan bir kontaktörde oluşan manyetik alan A.C ye göre (aynı akım ve gerilimde) daha fazla kontaktör daha iyi çeker. Buna rağme D.A da reaktif güçten bahsetmeyiz. (2 an hariç) DEMEK Kİ REAKTİF ENERJİ MANYETİK ALAN OLUŞTURMAK İÇİN ÇEKİLEN ENERJİDİR DİYEMEYİZ.
    Kaldı ki başka bir yerde de bahsetmiştim eğer bu böyle ise biz de kondansatör bağlayarak reaktif enerjiyi yok ediyorsak, yada motor manyetik alan oluşturmak gerekli enerjiyi kaybediyorsa nasıl oluyorda dönüyor.

    reaktif enerji empedans sonucu oluşur. empedans dc de oluşmaz. ama ac de bobin jwL, cpacitor ise 1/jwC lik bir direnç gösterir. oluşan reaktif enerji buralarda çekilir ya da devreye verilir.

    Alıntıları Göster
    endüktif ve kapastif güçler arasında 180 derecelik faz farkı var, bu yüzden iki yükün reaktif güçleri birbirlerine zıt yöndedirler. endüktif yükler yani bobinler reaktif yükü tüketirler. kondansatörler ise tam tersine reaktif gücü üretirler. bu yüzden endüktif yüklere kompansazyon amacıyla kondansatör bağlanır. endüktif yükler reaktif gücü şebekeden çekmek yerine büyük bir kısmını kendilerine bağlı olan kondansatörlerden karşılarlar.


    kompansazyon sadece kondansatör bağlanarak hallediebilinecek bir işlem değil. okun çektiği güç gün boyunca değiştiği için reaktif güçte aynı oranda değişir. bu yüzden reaktif güç kontrol rölesiyle kontrol edilen kondansatör gurupları kullanılır. bu gurupların oluşturacakları kademeler ve kondansatör güçleri özenle hesaplanmaları gerekmektedir.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.