RPG Giriş (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: canpii

ben 3 yıl deli gibi ultima online oynadım.. kullanıcı azaldı ve adam gibi serverlar kalmadı diye bıraktım.. diablo 2 yi 1 sene bol bol oynadım.. bide sacred demo elime geçmişti ilk çıkınca bi oyun dergisinde.. sevmiştim ama o zamanlar pc biraz teklemişti onda full almadım ondan:D:D daha sonra fps ye döndüm.. 4 sene gibi uzun süre rpgye bulaşmadım.. geçende özledim diye bi bakiim dedim rpg ve dragon age - origins yükledim.. ilk başta bi yaratık bize bilmece fln soruyor onu geçip test alanını bitirince kapadım birdaha açmadım.. nedeni ise çok fazla diyalog var ve aksiyon çok az.. dedim böle hep muhabbet mi edecez:D zaten kısa sürsün diye her konuşana lafı çarpar kısa keserim heralde:D

size soracağım şey şu..oyun hep bu şekilde diyaloglar ile mi geçiyor.. ilerde aksiyon artıyormu?? eğer aynı şekilde ilerliyorsa çok bulaşmasam iyi olur.. sanırım diablo gibi oyunlara hack and slash diyorsunuz.. bu tür bana daha yatkın gibi.. bu türden veya en azından ağırlık o yönde olan en iyi 1-2 oyunu söylermisiniz..

dipnot: ultimadaki zevki hiçbir oyunda vermedi şu ana kadar.. ilk göz ağrısı olayı bu olsa gerek:D:D millet yeniden oynamaya başlasa hemen başlayacağımda nerdee:D

quote:

Orijinalden alıntı: Randeas



İkinci ve en önemli kriter ise eğer oynadığınız crpg köklü bir campaign dünyasında geçiyorsa en azından o dünya hakkında derinlemesine olmasada bir birikime sahip olun.Bu sahip olduğunuz birikim oynadığınız oyuna hakim olmanızın yanı sıra aldığınız keyifi de ciddi ölçüde arttıracaktır.Örneğin Unutulmuş Diyarlar pek çok kültleşmiş bilgisayar oyununa ev sahipliği yapmıştır.Unutulmuş Diyarlar'ın romanlarını okumuş yada elinde kaynak kitaplar bulunduran birisinin Baldur's Gate'de Underdark'ı dolaşırken yaşadığı heycan ve atmosferi,Unutulmuş Diyarlar romanlarını yada kaynak kitaplarını okumamış birisi yaşayamaz.
Tabi bütün bunlar için orta düzey hatta bazen ileri düzey ingilizce gerekmekte

quote:

Orijinalden alıntı: Gokyabgu

5 adımda nasıl RPG manyaa olunur :

1) Action RPG (Hack&Slash türü) ile başla: Diablo 2, Sacred 1-2, Dungeon Siege 2, Titan Quest, Silverfall, Legend Hand Of God, Mage Knight Apocalypse, Hellgate London, Torchlight, ve daha sayamadığım diğerleri)

2)Daha sonra RPG özellikleri (seçim şansı, dialoglar, serbestlik falan - stat dağıtmadan, exp kazanmaktan bahsetmiyorum) biraz daha ağır basan RPGlere geçebilirsin: Divine Divinity, Divinity 2, Lionheart, Jade Empire, Fable gibi

3)Aksiyonu daha da geri plana itip RPG öğelerini daha ön plana çıkarıyoruz. Yavaş yavaş RPGnin gizemli dünyasına giriyoruz, serbestçe gezinmeye başlıyoruz dünyalarda: Morrowind, Oblivion, Fallout 3, Mass Effect, Gothic 1-2-3, Risen, Witcher, Dungeon Lords gibi

4)Harbi RPGlere başlıyoruz. Aksiyon tarzı savaşların yerine taktiksel oynanış alıyor: Dragon Age Origins, Drakensang, Neverwinter Nights 1-2, Baldurs Gate 1-2, Icewind Dale 1-2, Planescape Torment, Gorasul gibi

5)İyice manyayıp en hardcore RPGlere giriyoruz, sıra tabanlı bir oynanışa sahip (artık yok bunlardan pek, tarihi eser mertebesindeler): Temple Of Elemental Evil, Fallout 1-2, Arcanum, Wizardry 8, Wizards&Warriors gibi

Arada da strateji-RPG karışımı güzel oyunlara el atıyoruz, çerezlik : Spellforce 1-2, Kings Quest Legend-Armored Princess, Heroes of M&M 5.

Yalnız bu tarz oyunların yan etkileri vardır. Uzun soluklu oyunlardır. Herhangi bir oyun için 20 saat sürünce uzun oyun yapmışlar derler ya, RPGciler için 20 saatlik bir RPG'ye adam gözüyle bakılmaz, ortalama 40-50 saat oynanışa sahip olan bu türde, 100 saati aşan oynanış sürelerine sahip oyunlara da sıklıkla rastlanır.

Bu sebepten dolayı saatlerini aldığından ve bırakamadığından gözde kanlanma, yanma, göz pörtlemesi, fastfood ağırlıklı beslenmeden dolayı dobikleşme, g.t-göbek kombinasyonu geliştirme, anne baba, sevgili, eş ve bilimum aile ve yakın çevreye vakit ayıramama, uzaklaşma (sana öyle gözlerle bakarlar ki kendini akıl hastası veya alkolik gibi zannedersin) gibi yan etkileri vardır. Ama değer mi bence değer.

quote:

Orijinalden alıntı: Rectum Basher

quote: Orijinalden alıntı: Gokyabgu 5 adımda nasıl RPG manyaa olunur : 1) Action RPG (Hack&Slash türü) ile başla: Diablo 2, Sacred 1-2, Dungeon Siege 2, Titan Quest, Silverfall, Legend Hand Of God, Mage Knight Apocalypse, Hellgate London, Torchlight, ve daha sayamadığım diğerleri) 2)Daha sonra RPG özellikleri (seçim şansı, dialoglar, serbestlik falan - stat dağıtmadan, exp kazanmaktan bahsetmiyorum) biraz daha ağır basan RPGlere geçebilirsin: Divine Divinity, Divinity 2, Lionheart, Jade Empire, Fable gibi 3)Aksiyonu daha da geri plana itip RPG öğelerini daha ön plana çıkarıyoruz. Yavaş yavaş RPGnin gizemli dünyasına giriyoruz, serbestçe gezinmeye başlıyoruz dünyalarda: Morrowind, Oblivion, Fallout 3, Mass Effect, Gothic 1-2-3, Risen, Witcher, Dungeon Lords gibi 4)Harbi RPGlere başlıyoruz. Aksiyon tarzı savaşların yerine taktiksel oynanış alıyor: Dragon Age Origins, Drakensang, Neverwinter Nights 1-2, Baldurs Gate 1-2, Icewind Dale 1-2, Planescape Torment, Gorasul gibi 5)İyice manyayıp en hardcore RPGlere giriyoruz, sıra tabanlı bir oynanışa sahip (artık yok bunlardan pek, tarihi eser mertebesindeler): Temple Of Elemental Evil, Fallout 1-2, Arcanum, Wizardry 8, Wizards&Warriors gibi Arada da strateji-RPG karışımı güzel oyunlara el atıyoruz, çerezlik : Spellforce 1-2, Kings Quest Legend-Armored Princess, Heroes of M&M 5. Yalnız bu tarz oyunların yan etkileri vardır. Uzun soluklu oyunlardır. Herhangi bir oyun için 20 saat sürünce uzun oyun yapmışlar derler ya, RPGciler için 20 saatlik bir RPG'ye adam gözüyle bakılmaz, ortalama 40-50 saat oynanışa sahip olan bu türde, 100 saati aşan oynanış sürelerine sahip oyunlara da sıklıkla rastlanır. Bu sebepten dolayı saatlerini aldığından ve bırakamadığından gözde kanlanma, yanma, göz pörtlemesi, fastfood ağırlıklı beslenmeden dolayı dobikleşme, g.t-göbek kombinasyonu geliştirme, anne baba, sevgili, eş ve bilimum aile ve yakın çevreye vakit ayıramama, uzaklaşma (sana öyle gözlerle bakarlar ki kendini akıl hastası veya alkolik gibi zannedersin) gibi yan etkileri vardır. Ama değer mi bence değer.

Bu sorulardan bıkmakla birlikte cevaplara katılmadan da edemiyorum. Vampire Masquarade eksik bir tek

quote:

Orijinalden alıntı: Gokyabgu

5 adımda nasıl RPG manyaa olunur :

1) Action RPG (Hack&Slash türü) ile başla: Diablo 2, Sacred 1-2, Dungeon Siege 2, Titan Quest, Silverfall, Legend Hand Of God, Mage Knight Apocalypse, Hellgate London, Torchlight, ve daha sayamadığım diğerleri)

2)Daha sonra RPG özellikleri (seçim şansı, dialoglar, serbestlik falan - stat dağıtmadan, exp kazanmaktan bahsetmiyorum) biraz daha ağır basan RPGlere geçebilirsin: Divine Divinity, Divinity 2, Lionheart, Jade Empire, Fable gibi

3)Aksiyonu daha da geri plana itip RPG öğelerini daha ön plana çıkarıyoruz. Yavaş yavaş RPGnin gizemli dünyasına giriyoruz, serbestçe gezinmeye başlıyoruz dünyalarda: Morrowind, Oblivion, Fallout 3, Mass Effect, Gothic 1-2-3, Risen, Witcher, Dungeon Lords gibi

4)Harbi RPGlere başlıyoruz. Aksiyon tarzı savaşların yerine taktiksel oynanış alıyor: Dragon Age Origins, Drakensang, Neverwinter Nights 1-2, Baldurs Gate 1-2, Icewind Dale 1-2, Planescape Torment, Gorasul gibi

5)İyice manyayıp en hardcore RPGlere giriyoruz, sıra tabanlı bir oynanışa sahip (artık yok bunlardan pek, tarihi eser mertebesindeler): Temple Of Elemental Evil, Fallout 1-2, Arcanum, Wizardry 8, Wizards&Warriors gibi

Arada da strateji-RPG karışımı güzel oyunlara el atıyoruz, çerezlik : Spellforce 1-2, Kings Quest Legend-Armored Princess, Heroes of M&M 5.

Yalnız bu tarz oyunların yan etkileri vardır. Uzun soluklu oyunlardır. Herhangi bir oyun için 20 saat sürünce uzun oyun yapmışlar derler ya, RPGciler için 20 saatlik bir RPG'ye adam gözüyle bakılmaz, ortalama 40-50 saat oynanışa sahip olan bu türde, 100 saati aşan oynanış sürelerine sahip oyunlara da sıklıkla rastlanır.

Bu sebepten dolayı saatlerini aldığından ve bırakamadığından gözde kanlanma, yanma, göz pörtlemesi, fastfood ağırlıklı beslenmeden dolayı dobikleşme, g.t-göbek kombinasyonu geliştirme, anne baba, sevgili, eş ve bilimum aile ve yakın çevreye vakit ayıramama, uzaklaşma (sana öyle gözlerle bakarlar ki kendini akıl hastası veya alkolik gibi zannedersin) gibi yan etkileri vardır. Ama değer mi bence değer.