Şimdi Ara

RTE 'Islam'in guncellenmesinin gerektigini bilmeyecek kadar aciz bunlar' (32. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
646
Cevap
2
Favori
36.479
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
144 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    kim - kime - hangi maksad ile ve hangi makamda demiş ?

    ben marş derim.. evdeki kedi dönüp bakmaz..
    acemi bir onbaşı takımına marş der millet yürür.. bir komutan marş der tüm ordu hareket eder...
    aynı komutan evde oğlunu bilgisayar başından kaldıramaz..

    şimdi...
    kişi aynı kişi.. farklı yerde farklı fiil ve konuşması mevcut.
    sen şimdi tutuyorsun.. tüm cümle içinde bir ayetin mealini bana getirip bu nasıl dersin

    evet.. ayet içinde geçer... namaza yaklaşmayın... o zaman tüm müslümanlar neden namaz kılıyor ?
    bu ne saçma bir bakış açısı

    bir dilin zafiyeti diğer diin zenginliği karşısında acizliği
    incil in latince olduğunu iddia eden ruhban takımı ile Hz.İsa nın beni israil çocuğu olduğunu ve doğduğu büyüdüğü ve orda konuşulan farklı lehçeleri inkar etmesi gibi.

    ben veya müslümanların dünya görüşü... kainat anlayışı Kur'an da yazılanlar ve SON Peygamber olarak gönderdiği Hz.Muhammed SAV in hayatı esnasında yaşam ve anlatımları ile bakarız
    yabancı bir devletin.. yabancı bir din adamının veya teknik birinin din hakkında yorumları bizim dini kurallarımızı veya yaşantımızı bağlamaz. ancak harekatımız sonucunda eğer bir hata oluşuyor ise biz o zaman yaşantımız davranışımız ile bilgimizi Kur'an a göre yeniden kontrol edip düzeltmemiz gerekir

    adamın biri çıkıp biz maymundan geldik diye iddia edip sonradan uydurduğu kalıntıları ardışık sıralaması ile Kainat daki İbda-İnşa kanunlarını inkar edip kendini maymun torunu olana mı inanmam gerek ?
    Evrim veya yaşam süreci içinde insanların veya hayvanların değişimini inkar etmiyorum.. Ama İNSAN ın bir maymundan evrimleşmesini kabul de etmiyorum.
    bir başka adam evdeki kediyi eleştiriyor.. şöyle hızlı olsa.. böyle güçlü olsa idi.. boyuda az büyük olsa idi.. ev kedisi o şekildedir.. bahsettiğin ise adına ister vaşak de ister çıta de.. var az farklı olanı.. ama ev kedisi ancak o şekilde olabilir. senin dediğin veya iddia ettiğin gibi olsa zaten ev kedisi olmaz evde kimse barındırmaz idi.

    Rabbim dilese idi.. tek bir renk yaratır idi. şimdiki teknik isim ile ne RGM nede CMYK dediğimiz renk skalası olmaz idi.
    eğer istese idi dünyada günahsız bir toplum inşa ederdi ama onların adı insan değil bu sefer melek dediğimiz cinsiyeti ve kendi seçimleri olmayan bir varlık yaratmış olur idi

    insaniyeti diğer yaratılmışlardan farklı kılan seçim özgürlüğü ve terakkisidir. kimisi terakki istemez onlar tedenni yolunda ilerler. yapacak bişi yok.. yani benim açımdan

    siz seçimleri kabul etmiyorsunuz..
    sürekli birşeyleri bireyleri fikirleri sınırlandırmak istiyorsunuz. dolayısı ile de kendi fikrinizi dar bir görüşde sınırladığınız için başkasının görüş ve seçimlerine de saygı duymadığınız gibi onların seçimlerini de kabul etmiyorsunuz

    çok eskiden beri gelen bir soru var.
    Edison bu kadar büyük hizmeti ile cennete gidecek mi ?
    öncelikle cennet veya cehennem ne benim nede bir peygamber dediğimiz makamın kontrolünde olan bir yer değil... bunu açıklığa kavuşturalım
    Ve cennet - cehennem kişinin kendi seçimleri sonucunda Allah yani yaratıcının uygun görmesi ile olur. Amel ile cennet kazanılmaz. amel dediğimiz namaz kıllamak oruç tutmak gibi haller sadece yaratıcıya olan biatın hem kendimize hemde ona olan gösterim... bugünkü hukuki ismi ile isbatı vucud dur.
    bir insan 24 saat namaz kıldı diye cennete gider demek ile... edison müslüman değildi o sebeple cehennemlik demek benim fikir ve görüşüme göre aynı kefede gereksiz bir yorumdur. çünkü mütlak güç ve karar mercii ben değilim.. bugün kü kitabi olan Kur'an da mutlak sonuç yoktur. Zaman ve mekanın sahibinin cehdinde gizli bir fiildir. Herşeyi bana anlatmak zorunluluğu da yok.

    diceksin ki sen fikren köleliği seçmişsin
    fikri köleliğim bir uluhiyet makamına.. yoksa siyasi veya benim gibi ölümlü birine karşı değil. bu manada diyebilirim ki benim imanım Hz.Muhammed in şahsına da değil.. Evet o zatı mübareke olan hayranlığım ve sevgim mutlak.. ama bu demek değildir ki herşey O. asla.. bu fikirde olan onun zayı şahanesi öldüğünde Hz.Ebubekir in.. ölümünün gerçekleştiğine inanmayan veya dini İslamı onun şahsına bağlamış olanların inkarı esnasında mekandaki herkesin donmasına .. hatta Hz.Ömer'in tabiri ile... o ayeti o anda ancak anlayabildim demesi gibi..
    Siz Muhammed öldü diye topuklarınız üstünde gerisin geriye gidecek misiniz ? diye yorumlanan ayeti .... ki defalarca peygamberin öleceği.. herkesin ölümlü olduğu olacağı yazılmasına söylenmesine ve günlük hayatta herkesn yaşamasına rağmen bu insanlar neden öldüğünü kabullenemedi...

    İbda-İnşaa....
    İLK insan-kedi-koyun-kartal olarak yaratılma olayına ibda denir. bir kadın ve erkekden yeni bir çocuk olmasına veya günümüzde beton demir çimento nun bir araya getirilmesi olayına da inşaa denir. dolayısı ile 2 si farklı bir olaydır
    evrim teorisinde anlatılanların bir kısmı bu sebeple hatalıdır.
    amma... kainatın bingbang tanımı ile Kur'an ın nur dan yaratılan kainat tabirleri kelime manası ile farklı da olsa sonuç olarak ve neticelenme şekli olarak dikkat etmeniz halinde AYNI olduğunu anlarsınız

    evet
    dünya üstünde cinayetler var.
    kölelik açlık hastalık
    daha da önemlisi ÖLÜM diye tabir ettiğimiz bir fiil var..
    ve her yaratılmış ÖLÜMÜ tadacaktır diye bir KANUN da var.. buna göre kainat nasıl ölümü tadacak ise, azrail de ölümü tadacak. bu konuda şüphesi olan imanını yoklasın

    Allah ın bu dünya veya genel olarak kainat üzerindeki fiilere zatı olarak karışması kendi kurallarına ters.
    Hay kanunu/sıfatı gereği verdiği canı kendi bizzat almaz. Dolayısı ile de azrail dediğimiz bir makam ve sıfat ile can alma fiilini gerçekleştirir. Mutlak güç kendisinde olduğundan azrail yaratılmış olması hasebi ile biz zatı şahanesine değil itirazımızı hep azrail e gönderiyoruz. maalesef...

    Eğer Allah istese idi...
    beni insan yerine karınca yapıp ayaklar altında ezilmeme sebep olabilir idi
    ana karnında doğmadan ölebilir idim.
    doğar doğmaz denize ulaşamayan bir kaplumbağa yavrusu da olabilir idim...
    yani ben MUTLAK VUCUD Sahibi değilim.Mutlak Kudret Sahibi de değilim.. buna hastalıklar karşısında nasıl yıkıldığım en büyük örnek
    ben MUKAYYED im... yani varlığım bekam bazı şartlara bağlı.. hava almam.. su içmem... yemek yemem.. ve daha sonra da o yediklerim ve içtiklerimin dışarı atılmasına... uyumaya kayıdlıyım.
    dolayısı ile bu özelliklerden arınmadan kendimi herhangi bir güç kuvvet sınıfına koyamam
    ilimsel olarak ne kadar ilerlemiş olsam bile....

    İnnema utituhu ala ilmin....dediği gibi diyemem.... yani.. ben bu herşeye ali ilmim ile sahip oldum diyemem.. çünkü ben doğduğum yeri ve doğum şeklimi biliyorum.. ve nihayeti olan ölümümü de biliyorum... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin... insan ömrü ne kadar uzar ise uzasın... bize mekan olarak en yakın güneç olduğu için onu örneklicem.... güneş den daha uzun bir ömrümüz bile olsa sonuçda ölmeyecek miyiz ? sonuçda mulak güç kudret zaman mekan mevhumu olmayan a rucu etmeyecek miyiz ? rucu kelimesi ile irtica kelimesi aynı kökden gelir.. geri dönmek manasındadır... ama siyasilerin irtica demeleri ile rucu aynı değildir. köken olarak aynı kelime olsa bile...
    eşya şey kelimesinin çoğu olması gibi. elvan kelimesi de levn yani renk kelimesinin çoğulu olup renkler manasında... tabiki yaşın o gazoz u içmeye yetti ise..

    Mutlak kudret veya kainat daki mutlak cari fail ben değilim.
    aynı zamanda tüm yaratılmışlar içinde insan mutlak AKİL de değildir. Nasıl bir arabayı yaparken onu harekat sırnılamasını inşaa ettiğimiz maddeler ile sınırlamış isek bu yaratılmış insan ruhu da herşeyi anlama kapasitesinde değildir

    ben mutlak gücün neden bunlara müdahil etmediğini açıklamasını sadece Eğer Allah istese idi diyerek açıklayabiliyorum.

    çünkü mutlak gücüm ve ilmim yok.
    Zatı şahanesi bunu nezih olan meleklere bile açıklamamış iken.
    benim gibi TEKLİF e tabi tuttuğu insan a neden açıklamış olsun.

    TEKLİF şudur... iman etmek - etmemek.
    zatı şahanesine birliğine varlığına mutlak güç kudretin o olduğuna herşeyden önce ve herşeyden sonra var olduğuna ve olacağına inanma.. kabullenme eylemi

    Men Ene vama Ente... sorusuna
    Ene Ene.. Ente Ente diyen kaybeder

    Men abdukel aciz.. Ente Rabbül Alemin diyen o teklifi kazanır.


    sana bilgim ve dimağım yettiğince açıklamak istedim.. her cümlene birebir yanıt veremem
    aslına bakarsan tümüne cevap verdiğim gibi sormadığın diğer sorularını da cevapladım

    burda tek sorun senin bir yaratıcı kabullenmen ile ilgili... hangi dine mensub olursan ol.. bir YARATICI kabullenmen var ise sözlerim doğru. ama sen bir YARATILMIŞLIK fikrini kabul etmediğin sürece yazdıklarımın açıkladıklarımın önemi yok

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    kim - kime - hangi maksad ile ve hangi makamda demiş ?

    ben marş derim.. evdeki kedi dönüp bakmaz..
    acemi bir onbaşı takımına marş der millet yürür.. bir komutan marş der tüm ordu hareket eder...
    aynı komutan evde oğlunu bilgisayar başından kaldıramaz..

    şimdi...
    kişi aynı kişi.. farklı yerde farklı fiil ve konuşması mevcut.
    sen şimdi tutuyorsun.. tüm cümle içinde bir ayetin mealini bana getirip bu nasıl dersin

    evet.. ayet içinde geçer... namaza yaklaşmayın... o zaman tüm müslümanlar neden namaz kılıyor ?
    bu ne saçma bir bakış açısı

    bir dilin zafiyeti diğer diin zenginliği karşısında acizliği
    incil in latince olduğunu iddia eden ruhban takımı ile Hz.İsa nın beni israil çocuğu olduğunu ve doğduğu büyüdüğü ve orda konuşulan farklı lehçeleri inkar etmesi gibi.

    ben veya müslümanların dünya görüşü... kainat anlayışı Kur'an da yazılanlar ve SON Peygamber olarak gönderdiği Hz.Muhammed SAV in hayatı esnasında yaşam ve anlatımları ile bakarız
    yabancı bir devletin.. yabancı bir din adamının veya teknik birinin din hakkında yorumları bizim dini kurallarımızı veya yaşantımızı bağlamaz. ancak harekatımız sonucunda eğer bir hata oluşuyor ise biz o zaman yaşantımız davranışımız ile bilgimizi Kur'an a göre yeniden kontrol edip düzeltmemiz gerekir

    adamın biri çıkıp biz maymundan geldik diye iddia edip sonradan uydurduğu kalıntıları ardışık sıralaması ile Kainat daki İbda-İnşa kanunlarını inkar edip kendini maymun torunu olana mı inanmam gerek ?
    Evrim veya yaşam süreci içinde insanların veya hayvanların değişimini inkar etmiyorum.. Ama İNSAN ın bir maymundan evrimleşmesini kabul de etmiyorum.
    bir başka adam evdeki kediyi eleştiriyor.. şöyle hızlı olsa.. böyle güçlü olsa idi.. boyuda az büyük olsa idi.. ev kedisi o şekildedir.. bahsettiğin ise adına ister vaşak de ister çıta de.. var az farklı olanı.. ama ev kedisi ancak o şekilde olabilir. senin dediğin veya iddia ettiğin gibi olsa zaten ev kedisi olmaz evde kimse barındırmaz idi.

    Rabbim dilese idi.. tek bir renk yaratır idi. şimdiki teknik isim ile ne RGM nede CMYK dediğimiz renk skalası olmaz idi.
    eğer istese idi dünyada günahsız bir toplum inşa ederdi ama onların adı insan değil bu sefer melek dediğimiz cinsiyeti ve kendi seçimleri olmayan bir varlık yaratmış olur idi

    insaniyeti diğer yaratılmışlardan farklı kılan seçim özgürlüğü ve terakkisidir. kimisi terakki istemez onlar tedenni yolunda ilerler. yapacak bişi yok.. yani benim açımdan

    siz seçimleri kabul etmiyorsunuz..
    sürekli birşeyleri bireyleri fikirleri sınırlandırmak istiyorsunuz. dolayısı ile de kendi fikrinizi dar bir görüşde sınırladığınız için başkasının görüş ve seçimlerine de saygı duymadığınız gibi onların seçimlerini de kabul etmiyorsunuz

    çok eskiden beri gelen bir soru var.
    Edison bu kadar büyük hizmeti ile cennete gidecek mi ?
    öncelikle cennet veya cehennem ne benim nede bir peygamber dediğimiz makamın kontrolünde olan bir yer değil... bunu açıklığa kavuşturalım
    Ve cennet - cehennem kişinin kendi seçimleri sonucunda Allah yani yaratıcının uygun görmesi ile olur. Amel ile cennet kazanılmaz. amel dediğimiz namaz kıllamak oruç tutmak gibi haller sadece yaratıcıya olan biatın hem kendimize hemde ona olan gösterim... bugünkü hukuki ismi ile isbatı vucud dur.
    bir insan 24 saat namaz kıldı diye cennete gider demek ile... edison müslüman değildi o sebeple cehennemlik demek benim fikir ve görüşüme göre aynı kefede gereksiz bir yorumdur. çünkü mütlak güç ve karar mercii ben değilim.. bugün kü kitabi olan Kur'an da mutlak sonuç yoktur. Zaman ve mekanın sahibinin cehdinde gizli bir fiildir. Herşeyi bana anlatmak zorunluluğu da yok.

    diceksin ki sen fikren köleliği seçmişsin
    fikri köleliğim bir uluhiyet makamına.. yoksa siyasi veya benim gibi ölümlü birine karşı değil. bu manada diyebilirim ki benim imanım Hz.Muhammed in şahsına da değil.. Evet o zatı mübareke olan hayranlığım ve sevgim mutlak.. ama bu demek değildir ki herşey O. asla.. bu fikirde olan onun zayı şahanesi öldüğünde Hz.Ebubekir in.. ölümünün gerçekleştiğine inanmayan veya dini İslamı onun şahsına bağlamış olanların inkarı esnasında mekandaki herkesin donmasına .. hatta Hz.Ömer'in tabiri ile... o ayeti o anda ancak anlayabildim demesi gibi..
    Siz Muhammed öldü diye topuklarınız üstünde gerisin geriye gidecek misiniz ? diye yorumlanan ayeti .... ki defalarca peygamberin öleceği.. herkesin ölümlü olduğu olacağı yazılmasına söylenmesine ve günlük hayatta herkesn yaşamasına rağmen bu insanlar neden öldüğünü kabullenemedi...

    İbda-İnşaa....
    İLK insan-kedi-koyun-kartal olarak yaratılma olayına ibda denir. bir kadın ve erkekden yeni bir çocuk olmasına veya günümüzde beton demir çimento nun bir araya getirilmesi olayına da inşaa denir. dolayısı ile 2 si farklı bir olaydır
    evrim teorisinde anlatılanların bir kısmı bu sebeple hatalıdır.
    amma... kainatın bingbang tanımı ile Kur'an ın nur dan yaratılan kainat tabirleri kelime manası ile farklı da olsa sonuç olarak ve neticelenme şekli olarak dikkat etmeniz halinde AYNI olduğunu anlarsınız

    evet
    dünya üstünde cinayetler var.
    kölelik açlık hastalık
    daha da önemlisi ÖLÜM diye tabir ettiğimiz bir fiil var..
    ve her yaratılmış ÖLÜMÜ tadacaktır diye bir KANUN da var.. buna göre kainat nasıl ölümü tadacak ise, azrail de ölümü tadacak. bu konuda şüphesi olan imanını yoklasın

    Allah ın bu dünya veya genel olarak kainat üzerindeki fiilere zatı olarak karışması kendi kurallarına ters.
    Hay kanunu/sıfatı gereği verdiği canı kendi bizzat almaz. Dolayısı ile de azrail dediğimiz bir makam ve sıfat ile can alma fiilini gerçekleştirir. Mutlak güç kendisinde olduğundan azrail yaratılmış olması hasebi ile biz zatı şahanesine değil itirazımızı hep azrail e gönderiyoruz. maalesef...

    Eğer Allah istese idi...
    beni insan yerine karınca yapıp ayaklar altında ezilmeme sebep olabilir idi
    ana karnında doğmadan ölebilir idim.
    doğar doğmaz denize ulaşamayan bir kaplumbağa yavrusu da olabilir idim...
    yani ben MUTLAK VUCUD Sahibi değilim.Mutlak Kudret Sahibi de değilim.. buna hastalıklar karşısında nasıl yıkıldığım en büyük örnek
    ben MUKAYYED im... yani varlığım bekam bazı şartlara bağlı.. hava almam.. su içmem... yemek yemem.. ve daha sonra da o yediklerim ve içtiklerimin dışarı atılmasına... uyumaya kayıdlıyım.
    dolayısı ile bu özelliklerden arınmadan kendimi herhangi bir güç kuvvet sınıfına koyamam
    ilimsel olarak ne kadar ilerlemiş olsam bile....

    İnnema utituhu ala ilmin....dediği gibi diyemem.... yani.. ben bu herşeye ali ilmim ile sahip oldum diyemem.. çünkü ben doğduğum yeri ve doğum şeklimi biliyorum.. ve nihayeti olan ölümümü de biliyorum... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin... insan ömrü ne kadar uzar ise uzasın... bize mekan olarak en yakın güneç olduğu için onu örneklicem.... güneş den daha uzun bir ömrümüz bile olsa sonuçda ölmeyecek miyiz ? sonuçda mulak güç kudret zaman mekan mevhumu olmayan a rucu etmeyecek miyiz ? rucu kelimesi ile irtica kelimesi aynı kökden gelir.. geri dönmek manasındadır... ama siyasilerin irtica demeleri ile rucu aynı değildir. köken olarak aynı kelime olsa bile...
    eşya şey kelimesinin çoğu olması gibi. elvan kelimesi de levn yani renk kelimesinin çoğulu olup renkler manasında... tabiki yaşın o gazoz u içmeye yetti ise..

    Mutlak kudret veya kainat daki mutlak cari fail ben değilim.
    aynı zamanda tüm yaratılmışlar içinde insan mutlak AKİL de değildir. Nasıl bir arabayı yaparken onu harekat sırnılamasını inşaa ettiğimiz maddeler ile sınırlamış isek bu yaratılmış insan ruhu da herşeyi anlama kapasitesinde değildir

    ben mutlak gücün neden bunlara müdahil etmediğini açıklamasını sadece Eğer Allah istese idi diyerek açıklayabiliyorum.

    çünkü mutlak gücüm ve ilmim yok.
    Zatı şahanesi bunu nezih olan meleklere bile açıklamamış iken.
    benim gibi TEKLİF e tabi tuttuğu insan a neden açıklamış olsun.

    TEKLİF şudur... iman etmek - etmemek.
    zatı şahanesine birliğine varlığına mutlak güç kudretin o olduğuna herşeyden önce ve herşeyden sonra var olduğuna ve olacağına inanma.. kabullenme eylemi

    Men Ene vama Ente... sorusuna
    Ene Ene.. Ente Ente diyen kaybeder

    Men abdukel aciz.. Ente Rabbül Alemin diyen o teklifi kazanır.


    sana bilgim ve dimağım yettiğince açıklamak istedim.. her cümlene birebir yanıt veremem
    aslına bakarsan tümüne cevap verdiğim gibi sormadığın diğer sorularını da cevapladım

    burda tek sorun senin bir yaratıcı kabullenmen ile ilgili... hangi dine mensub olursan ol.. bir YARATICI kabullenmen var ise sözlerim doğru. ama sen bir YARATILMIŞLIK fikrini kabul etmediğin sürece yazdıklarımın açıkladıklarımın önemi yok


    Bu tipik lafı döndürme ve uzun uzun yazıp ama tek kelime cevap vermeden konuyu sonlandırma olmuş:)

    Konuyu iyi bilen biri olarak zaten verilebilecek bir cevap olmadığını da söyleyebilirim. Yani lafı oradan buradan döndürmen normal ilk kez karşılaştığım durum değil..


    Ylnız tek bir yerde sözü ortadan aldığım iması var..

    ne güzel işte sende bunu tespit ettiysen o ayetin tamamını yazarsın ve dersin ki arkadaş lafı cımbızladın bak tamamı bu.. üstelik ayet nosuna kadar da yazmışım.. ama o da yok? Olamaz ki..

    Akıl devreye girdiği anda zaten işler karışır.. Onun için islam ülkelerinde insanlara düşünmemek öğretilir. Sorgulamak yasaktır.. Kuran da kafana bir konu mu takıldı.. sordun cevabı şudur, onu biz anlayamayız.. tövbe de..onun çoook derin anlamı var... aklını kullanmayacaksın.. ne yazıyorsa o... Katıksız biat edeceksin yani..

    O zaman da dünya Marsa gider biz g.te su kaçtı orucum bozulur mu derdinde yaşamaya devam ederiz..

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • DLC'lerde update ile geliyor mu?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • dark dragon kullanıcısına yanıt
    İsteyen istediğini diyebilir. İslamda zaten bu konuda kısıtlama yoktur. Ancak bir kişinin dinini ve inancını sorgulamak, cennete veya cehenneme gidebileceğini beyan etmek, KURAN'a göre adamı dinden çıkartır. Bunu yazanlara aldırış etmeyin ve kafir diyin geçin.(Not: sizinde dinden çıkma ihtimaliniz doğabilir)

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72


    quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    kim - kime - hangi maksad ile ve hangi makamda demiş ?

    ben marş derim.. evdeki kedi dönüp bakmaz..
    acemi bir onbaşı takımına marş der millet yürür.. bir komutan marş der tüm ordu hareket eder...
    aynı komutan evde oğlunu bilgisayar başından kaldıramaz..

    şimdi...
    kişi aynı kişi.. farklı yerde farklı fiil ve konuşması mevcut.
    sen şimdi tutuyorsun.. tüm cümle içinde bir ayetin mealini bana getirip bu nasıl dersin

    evet.. ayet içinde geçer... namaza yaklaşmayın... o zaman tüm müslümanlar neden namaz kılıyor ?
    bu ne saçma bir bakış açısı

    bir dilin zafiyeti diğer diin zenginliği karşısında acizliği
    incil in latince olduğunu iddia eden ruhban takımı ile Hz.İsa nın beni israil çocuğu olduğunu ve doğduğu büyüdüğü ve orda konuşulan farklı lehçeleri inkar etmesi gibi.

    ben veya müslümanların dünya görüşü... kainat anlayışı Kur'an da yazılanlar ve SON Peygamber olarak gönderdiği Hz.Muhammed SAV in hayatı esnasında yaşam ve anlatımları ile bakarız
    yabancı bir devletin.. yabancı bir din adamının veya teknik birinin din hakkında yorumları bizim dini kurallarımızı veya yaşantımızı bağlamaz. ancak harekatımız sonucunda eğer bir hata oluşuyor ise biz o zaman yaşantımız davranışımız ile bilgimizi Kur'an a göre yeniden kontrol edip düzeltmemiz gerekir

    adamın biri çıkıp biz maymundan geldik diye iddia edip sonradan uydurduğu kalıntıları ardışık sıralaması ile Kainat daki İbda-İnşa kanunlarını inkar edip kendini maymun torunu olana mı inanmam gerek ?
    Evrim veya yaşam süreci içinde insanların veya hayvanların değişimini inkar etmiyorum.. Ama İNSAN ın bir maymundan evrimleşmesini kabul de etmiyorum.
    bir başka adam evdeki kediyi eleştiriyor.. şöyle hızlı olsa.. böyle güçlü olsa idi.. boyuda az büyük olsa idi.. ev kedisi o şekildedir.. bahsettiğin ise adına ister vaşak de ister çıta de.. var az farklı olanı.. ama ev kedisi ancak o şekilde olabilir. senin dediğin veya iddia ettiğin gibi olsa zaten ev kedisi olmaz evde kimse barındırmaz idi.

    Rabbim dilese idi.. tek bir renk yaratır idi. şimdiki teknik isim ile ne RGM nede CMYK dediğimiz renk skalası olmaz idi.
    eğer istese idi dünyada günahsız bir toplum inşa ederdi ama onların adı insan değil bu sefer melek dediğimiz cinsiyeti ve kendi seçimleri olmayan bir varlık yaratmış olur idi

    insaniyeti diğer yaratılmışlardan farklı kılan seçim özgürlüğü ve terakkisidir. kimisi terakki istemez onlar tedenni yolunda ilerler. yapacak bişi yok.. yani benim açımdan

    siz seçimleri kabul etmiyorsunuz..
    sürekli birşeyleri bireyleri fikirleri sınırlandırmak istiyorsunuz. dolayısı ile de kendi fikrinizi dar bir görüşde sınırladığınız için başkasının görüş ve seçimlerine de saygı duymadığınız gibi onların seçimlerini de kabul etmiyorsunuz

    çok eskiden beri gelen bir soru var.
    Edison bu kadar büyük hizmeti ile cennete gidecek mi ?
    öncelikle cennet veya cehennem ne benim nede bir peygamber dediğimiz makamın kontrolünde olan bir yer değil... bunu açıklığa kavuşturalım
    Ve cennet - cehennem kişinin kendi seçimleri sonucunda Allah yani yaratıcının uygun görmesi ile olur. Amel ile cennet kazanılmaz. amel dediğimiz namaz kıllamak oruç tutmak gibi haller sadece yaratıcıya olan biatın hem kendimize hemde ona olan gösterim... bugünkü hukuki ismi ile isbatı vucud dur.
    bir insan 24 saat namaz kıldı diye cennete gider demek ile... edison müslüman değildi o sebeple cehennemlik demek benim fikir ve görüşüme göre aynı kefede gereksiz bir yorumdur. çünkü mütlak güç ve karar mercii ben değilim.. bugün kü kitabi olan Kur'an da mutlak sonuç yoktur. Zaman ve mekanın sahibinin cehdinde gizli bir fiildir. Herşeyi bana anlatmak zorunluluğu da yok.

    diceksin ki sen fikren köleliği seçmişsin
    fikri köleliğim bir uluhiyet makamına.. yoksa siyasi veya benim gibi ölümlü birine karşı değil. bu manada diyebilirim ki benim imanım Hz.Muhammed in şahsına da değil.. Evet o zatı mübareke olan hayranlığım ve sevgim mutlak.. ama bu demek değildir ki herşey O. asla.. bu fikirde olan onun zayı şahanesi öldüğünde Hz.Ebubekir in.. ölümünün gerçekleştiğine inanmayan veya dini İslamı onun şahsına bağlamış olanların inkarı esnasında mekandaki herkesin donmasına .. hatta Hz.Ömer'in tabiri ile... o ayeti o anda ancak anlayabildim demesi gibi..
    Siz Muhammed öldü diye topuklarınız üstünde gerisin geriye gidecek misiniz ? diye yorumlanan ayeti .... ki defalarca peygamberin öleceği.. herkesin ölümlü olduğu olacağı yazılmasına söylenmesine ve günlük hayatta herkesn yaşamasına rağmen bu insanlar neden öldüğünü kabullenemedi...

    İbda-İnşaa....
    İLK insan-kedi-koyun-kartal olarak yaratılma olayına ibda denir. bir kadın ve erkekden yeni bir çocuk olmasına veya günümüzde beton demir çimento nun bir araya getirilmesi olayına da inşaa denir. dolayısı ile 2 si farklı bir olaydır
    evrim teorisinde anlatılanların bir kısmı bu sebeple hatalıdır.
    amma... kainatın bingbang tanımı ile Kur'an ın nur dan yaratılan kainat tabirleri kelime manası ile farklı da olsa sonuç olarak ve neticelenme şekli olarak dikkat etmeniz halinde AYNI olduğunu anlarsınız

    evet
    dünya üstünde cinayetler var.
    kölelik açlık hastalık
    daha da önemlisi ÖLÜM diye tabir ettiğimiz bir fiil var..
    ve her yaratılmış ÖLÜMÜ tadacaktır diye bir KANUN da var.. buna göre kainat nasıl ölümü tadacak ise, azrail de ölümü tadacak. bu konuda şüphesi olan imanını yoklasın

    Allah ın bu dünya veya genel olarak kainat üzerindeki fiilere zatı olarak karışması kendi kurallarına ters.
    Hay kanunu/sıfatı gereği verdiği canı kendi bizzat almaz. Dolayısı ile de azrail dediğimiz bir makam ve sıfat ile can alma fiilini gerçekleştirir. Mutlak güç kendisinde olduğundan azrail yaratılmış olması hasebi ile biz zatı şahanesine değil itirazımızı hep azrail e gönderiyoruz. maalesef...

    Eğer Allah istese idi...
    beni insan yerine karınca yapıp ayaklar altında ezilmeme sebep olabilir idi
    ana karnında doğmadan ölebilir idim.
    doğar doğmaz denize ulaşamayan bir kaplumbağa yavrusu da olabilir idim...
    yani ben MUTLAK VUCUD Sahibi değilim.Mutlak Kudret Sahibi de değilim.. buna hastalıklar karşısında nasıl yıkıldığım en büyük örnek
    ben MUKAYYED im... yani varlığım bekam bazı şartlara bağlı.. hava almam.. su içmem... yemek yemem.. ve daha sonra da o yediklerim ve içtiklerimin dışarı atılmasına... uyumaya kayıdlıyım.
    dolayısı ile bu özelliklerden arınmadan kendimi herhangi bir güç kuvvet sınıfına koyamam
    ilimsel olarak ne kadar ilerlemiş olsam bile....

    İnnema utituhu ala ilmin....dediği gibi diyemem.... yani.. ben bu herşeye ali ilmim ile sahip oldum diyemem.. çünkü ben doğduğum yeri ve doğum şeklimi biliyorum.. ve nihayeti olan ölümümü de biliyorum... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin... insan ömrü ne kadar uzar ise uzasın... bize mekan olarak en yakın güneç olduğu için onu örneklicem.... güneş den daha uzun bir ömrümüz bile olsa sonuçda ölmeyecek miyiz ? sonuçda mulak güç kudret zaman mekan mevhumu olmayan a rucu etmeyecek miyiz ? rucu kelimesi ile irtica kelimesi aynı kökden gelir.. geri dönmek manasındadır... ama siyasilerin irtica demeleri ile rucu aynı değildir. köken olarak aynı kelime olsa bile...
    eşya şey kelimesinin çoğu olması gibi. elvan kelimesi de levn yani renk kelimesinin çoğulu olup renkler manasında... tabiki yaşın o gazoz u içmeye yetti ise..

    Mutlak kudret veya kainat daki mutlak cari fail ben değilim.
    aynı zamanda tüm yaratılmışlar içinde insan mutlak AKİL de değildir. Nasıl bir arabayı yaparken onu harekat sırnılamasını inşaa ettiğimiz maddeler ile sınırlamış isek bu yaratılmış insan ruhu da herşeyi anlama kapasitesinde değildir

    ben mutlak gücün neden bunlara müdahil etmediğini açıklamasını sadece Eğer Allah istese idi diyerek açıklayabiliyorum.

    çünkü mutlak gücüm ve ilmim yok.
    Zatı şahanesi bunu nezih olan meleklere bile açıklamamış iken.
    benim gibi TEKLİF e tabi tuttuğu insan a neden açıklamış olsun.

    TEKLİF şudur... iman etmek - etmemek.
    zatı şahanesine birliğine varlığına mutlak güç kudretin o olduğuna herşeyden önce ve herşeyden sonra var olduğuna ve olacağına inanma.. kabullenme eylemi

    Men Ene vama Ente... sorusuna
    Ene Ene.. Ente Ente diyen kaybeder

    Men abdukel aciz.. Ente Rabbül Alemin diyen o teklifi kazanır.


    sana bilgim ve dimağım yettiğince açıklamak istedim.. her cümlene birebir yanıt veremem
    aslına bakarsan tümüne cevap verdiğim gibi sormadığın diğer sorularını da cevapladım

    burda tek sorun senin bir yaratıcı kabullenmen ile ilgili... hangi dine mensub olursan ol.. bir YARATICI kabullenmen var ise sözlerim doğru. ama sen bir YARATILMIŞLIK fikrini kabul etmediğin sürece yazdıklarımın açıkladıklarımın önemi yok


    Bu tipik lafı döndürme ve uzun uzun yazıp ama tek kelime cevap vermeden konuyu sonlandırma olmuş:)

    Konuyu iyi bilen biri olarak zaten verilebilecek bir cevap olmadığını da söyleyebilirim. Yani lafı oradan buradan döndürmen normal ilk kez karşılaştığım durum değil..


    Ylnız tek bir yerde sözü ortadan aldığım iması var..

    ne güzel işte sende bunu tespit ettiysen o ayetin tamamını yazarsın ve dersin ki arkadaş lafı cımbızladın bak tamamı bu.. üstelik ayet nosuna kadar da yazmışım.. ama o da yok? Olamaz ki..

    Akıl devreye girdiği anda zaten işler karışır.. Onun için islam ülkelerinde insanlara düşünmemek öğretilir. Sorgulamak yasaktır.. Kuran da kafana bir konu mu takıldı.. sordun cevabı şudur, onu biz anlayamayız.. tövbe de..onun çoook derin anlamı var... aklını kullanmayacaksın.. ne yazıyorsa o... Katıksız biat edeceksin yani..

    O zaman da dünya Marsa gider biz g.te su kaçtı orucum bozulur mu derdinde yaşamaya devam ederiz..

    son cümlemde dediğim gibi

    bir yaratıcıya inanma veya kabul etme mantığın yok ise zaten su kaçması için bir yere ihtiyacın yok

    lafı dolandırmadım... seni gerçekleri arayan veya şüphelerini gidermek isteyen biri sanarak farklı yerlerden örnekler vererek detaylı anlattım

    ben kimsenin bilgisini veya bakış açısını eleştirmek veya kabul etmemezlik etmem.. sonuçda eğer istese idi.. diye bir düşüncem ve kabulum var

    eğer istese idi herkesi iman sahibi yapar idi...

    sonuçda bu dünya da taş da var.. odun da var... kalas da var... ot gelip saman olamayanlarda var

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72


    quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    kim - kime - hangi maksad ile ve hangi makamda demiş ?

    ben marş derim.. evdeki kedi dönüp bakmaz..
    acemi bir onbaşı takımına marş der millet yürür.. bir komutan marş der tüm ordu hareket eder...
    aynı komutan evde oğlunu bilgisayar başından kaldıramaz..

    şimdi...
    kişi aynı kişi.. farklı yerde farklı fiil ve konuşması mevcut.
    sen şimdi tutuyorsun.. tüm cümle içinde bir ayetin mealini bana getirip bu nasıl dersin

    evet.. ayet içinde geçer... namaza yaklaşmayın... o zaman tüm müslümanlar neden namaz kılıyor ?
    bu ne saçma bir bakış açısı

    bir dilin zafiyeti diğer diin zenginliği karşısında acizliği
    incil in latince olduğunu iddia eden ruhban takımı ile Hz.İsa nın beni israil çocuğu olduğunu ve doğduğu büyüdüğü ve orda konuşulan farklı lehçeleri inkar etmesi gibi.

    ben veya müslümanların dünya görüşü... kainat anlayışı Kur'an da yazılanlar ve SON Peygamber olarak gönderdiği Hz.Muhammed SAV in hayatı esnasında yaşam ve anlatımları ile bakarız
    yabancı bir devletin.. yabancı bir din adamının veya teknik birinin din hakkında yorumları bizim dini kurallarımızı veya yaşantımızı bağlamaz. ancak harekatımız sonucunda eğer bir hata oluşuyor ise biz o zaman yaşantımız davranışımız ile bilgimizi Kur'an a göre yeniden kontrol edip düzeltmemiz gerekir

    adamın biri çıkıp biz maymundan geldik diye iddia edip sonradan uydurduğu kalıntıları ardışık sıralaması ile Kainat daki İbda-İnşa kanunlarını inkar edip kendini maymun torunu olana mı inanmam gerek ?
    Evrim veya yaşam süreci içinde insanların veya hayvanların değişimini inkar etmiyorum.. Ama İNSAN ın bir maymundan evrimleşmesini kabul de etmiyorum.
    bir başka adam evdeki kediyi eleştiriyor.. şöyle hızlı olsa.. böyle güçlü olsa idi.. boyuda az büyük olsa idi.. ev kedisi o şekildedir.. bahsettiğin ise adına ister vaşak de ister çıta de.. var az farklı olanı.. ama ev kedisi ancak o şekilde olabilir. senin dediğin veya iddia ettiğin gibi olsa zaten ev kedisi olmaz evde kimse barındırmaz idi.

    Rabbim dilese idi.. tek bir renk yaratır idi. şimdiki teknik isim ile ne RGM nede CMYK dediğimiz renk skalası olmaz idi.
    eğer istese idi dünyada günahsız bir toplum inşa ederdi ama onların adı insan değil bu sefer melek dediğimiz cinsiyeti ve kendi seçimleri olmayan bir varlık yaratmış olur idi

    insaniyeti diğer yaratılmışlardan farklı kılan seçim özgürlüğü ve terakkisidir. kimisi terakki istemez onlar tedenni yolunda ilerler. yapacak bişi yok.. yani benim açımdan

    siz seçimleri kabul etmiyorsunuz..
    sürekli birşeyleri bireyleri fikirleri sınırlandırmak istiyorsunuz. dolayısı ile de kendi fikrinizi dar bir görüşde sınırladığınız için başkasının görüş ve seçimlerine de saygı duymadığınız gibi onların seçimlerini de kabul etmiyorsunuz

    çok eskiden beri gelen bir soru var.
    Edison bu kadar büyük hizmeti ile cennete gidecek mi ?
    öncelikle cennet veya cehennem ne benim nede bir peygamber dediğimiz makamın kontrolünde olan bir yer değil... bunu açıklığa kavuşturalım
    Ve cennet - cehennem kişinin kendi seçimleri sonucunda Allah yani yaratıcının uygun görmesi ile olur. Amel ile cennet kazanılmaz. amel dediğimiz namaz kıllamak oruç tutmak gibi haller sadece yaratıcıya olan biatın hem kendimize hemde ona olan gösterim... bugünkü hukuki ismi ile isbatı vucud dur.
    bir insan 24 saat namaz kıldı diye cennete gider demek ile... edison müslüman değildi o sebeple cehennemlik demek benim fikir ve görüşüme göre aynı kefede gereksiz bir yorumdur. çünkü mütlak güç ve karar mercii ben değilim.. bugün kü kitabi olan Kur'an da mutlak sonuç yoktur. Zaman ve mekanın sahibinin cehdinde gizli bir fiildir. Herşeyi bana anlatmak zorunluluğu da yok.

    diceksin ki sen fikren köleliği seçmişsin
    fikri köleliğim bir uluhiyet makamına.. yoksa siyasi veya benim gibi ölümlü birine karşı değil. bu manada diyebilirim ki benim imanım Hz.Muhammed in şahsına da değil.. Evet o zatı mübareke olan hayranlığım ve sevgim mutlak.. ama bu demek değildir ki herşey O. asla.. bu fikirde olan onun zayı şahanesi öldüğünde Hz.Ebubekir in.. ölümünün gerçekleştiğine inanmayan veya dini İslamı onun şahsına bağlamış olanların inkarı esnasında mekandaki herkesin donmasına .. hatta Hz.Ömer'in tabiri ile... o ayeti o anda ancak anlayabildim demesi gibi..
    Siz Muhammed öldü diye topuklarınız üstünde gerisin geriye gidecek misiniz ? diye yorumlanan ayeti .... ki defalarca peygamberin öleceği.. herkesin ölümlü olduğu olacağı yazılmasına söylenmesine ve günlük hayatta herkesn yaşamasına rağmen bu insanlar neden öldüğünü kabullenemedi...

    İbda-İnşaa....
    İLK insan-kedi-koyun-kartal olarak yaratılma olayına ibda denir. bir kadın ve erkekden yeni bir çocuk olmasına veya günümüzde beton demir çimento nun bir araya getirilmesi olayına da inşaa denir. dolayısı ile 2 si farklı bir olaydır
    evrim teorisinde anlatılanların bir kısmı bu sebeple hatalıdır.
    amma... kainatın bingbang tanımı ile Kur'an ın nur dan yaratılan kainat tabirleri kelime manası ile farklı da olsa sonuç olarak ve neticelenme şekli olarak dikkat etmeniz halinde AYNI olduğunu anlarsınız

    evet
    dünya üstünde cinayetler var.
    kölelik açlık hastalık
    daha da önemlisi ÖLÜM diye tabir ettiğimiz bir fiil var..
    ve her yaratılmış ÖLÜMÜ tadacaktır diye bir KANUN da var.. buna göre kainat nasıl ölümü tadacak ise, azrail de ölümü tadacak. bu konuda şüphesi olan imanını yoklasın

    Allah ın bu dünya veya genel olarak kainat üzerindeki fiilere zatı olarak karışması kendi kurallarına ters.
    Hay kanunu/sıfatı gereği verdiği canı kendi bizzat almaz. Dolayısı ile de azrail dediğimiz bir makam ve sıfat ile can alma fiilini gerçekleştirir. Mutlak güç kendisinde olduğundan azrail yaratılmış olması hasebi ile biz zatı şahanesine değil itirazımızı hep azrail e gönderiyoruz. maalesef...

    Eğer Allah istese idi...
    beni insan yerine karınca yapıp ayaklar altında ezilmeme sebep olabilir idi
    ana karnında doğmadan ölebilir idim.
    doğar doğmaz denize ulaşamayan bir kaplumbağa yavrusu da olabilir idim...
    yani ben MUTLAK VUCUD Sahibi değilim.Mutlak Kudret Sahibi de değilim.. buna hastalıklar karşısında nasıl yıkıldığım en büyük örnek
    ben MUKAYYED im... yani varlığım bekam bazı şartlara bağlı.. hava almam.. su içmem... yemek yemem.. ve daha sonra da o yediklerim ve içtiklerimin dışarı atılmasına... uyumaya kayıdlıyım.
    dolayısı ile bu özelliklerden arınmadan kendimi herhangi bir güç kuvvet sınıfına koyamam
    ilimsel olarak ne kadar ilerlemiş olsam bile....

    İnnema utituhu ala ilmin....dediği gibi diyemem.... yani.. ben bu herşeye ali ilmim ile sahip oldum diyemem.. çünkü ben doğduğum yeri ve doğum şeklimi biliyorum.. ve nihayeti olan ölümümü de biliyorum... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin... insan ömrü ne kadar uzar ise uzasın... bize mekan olarak en yakın güneç olduğu için onu örneklicem.... güneş den daha uzun bir ömrümüz bile olsa sonuçda ölmeyecek miyiz ? sonuçda mulak güç kudret zaman mekan mevhumu olmayan a rucu etmeyecek miyiz ? rucu kelimesi ile irtica kelimesi aynı kökden gelir.. geri dönmek manasındadır... ama siyasilerin irtica demeleri ile rucu aynı değildir. köken olarak aynı kelime olsa bile...
    eşya şey kelimesinin çoğu olması gibi. elvan kelimesi de levn yani renk kelimesinin çoğulu olup renkler manasında... tabiki yaşın o gazoz u içmeye yetti ise..

    Mutlak kudret veya kainat daki mutlak cari fail ben değilim.
    aynı zamanda tüm yaratılmışlar içinde insan mutlak AKİL de değildir. Nasıl bir arabayı yaparken onu harekat sırnılamasını inşaa ettiğimiz maddeler ile sınırlamış isek bu yaratılmış insan ruhu da herşeyi anlama kapasitesinde değildir

    ben mutlak gücün neden bunlara müdahil etmediğini açıklamasını sadece Eğer Allah istese idi diyerek açıklayabiliyorum.

    çünkü mutlak gücüm ve ilmim yok.
    Zatı şahanesi bunu nezih olan meleklere bile açıklamamış iken.
    benim gibi TEKLİF e tabi tuttuğu insan a neden açıklamış olsun.

    TEKLİF şudur... iman etmek - etmemek.
    zatı şahanesine birliğine varlığına mutlak güç kudretin o olduğuna herşeyden önce ve herşeyden sonra var olduğuna ve olacağına inanma.. kabullenme eylemi

    Men Ene vama Ente... sorusuna
    Ene Ene.. Ente Ente diyen kaybeder

    Men abdukel aciz.. Ente Rabbül Alemin diyen o teklifi kazanır.


    sana bilgim ve dimağım yettiğince açıklamak istedim.. her cümlene birebir yanıt veremem
    aslına bakarsan tümüne cevap verdiğim gibi sormadığın diğer sorularını da cevapladım

    burda tek sorun senin bir yaratıcı kabullenmen ile ilgili... hangi dine mensub olursan ol.. bir YARATICI kabullenmen var ise sözlerim doğru. ama sen bir YARATILMIŞLIK fikrini kabul etmediğin sürece yazdıklarımın açıkladıklarımın önemi yok


    Bu tipik lafı döndürme ve uzun uzun yazıp ama tek kelime cevap vermeden konuyu sonlandırma olmuş:)

    Konuyu iyi bilen biri olarak zaten verilebilecek bir cevap olmadığını da söyleyebilirim. Yani lafı oradan buradan döndürmen normal ilk kez karşılaştığım durum değil..


    Ylnız tek bir yerde sözü ortadan aldığım iması var..

    ne güzel işte sende bunu tespit ettiysen o ayetin tamamını yazarsın ve dersin ki arkadaş lafı cımbızladın bak tamamı bu.. üstelik ayet nosuna kadar da yazmışım.. ama o da yok? Olamaz ki..

    Akıl devreye girdiği anda zaten işler karışır.. Onun için islam ülkelerinde insanlara düşünmemek öğretilir. Sorgulamak yasaktır.. Kuran da kafana bir konu mu takıldı.. sordun cevabı şudur, onu biz anlayamayız.. tövbe de..onun çoook derin anlamı var... aklını kullanmayacaksın.. ne yazıyorsa o... Katıksız biat edeceksin yani..

    O zaman da dünya Marsa gider biz g.te su kaçtı orucum bozulur mu derdinde yaşamaya devam ederiz..

    son cümlemde dediğim gibi

    bir yaratıcıya inanma veya kabul etme mantığın yok ise zaten su kaçması için bir yere ihtiyacın yok

    lafı dolandırmadım... seni gerçekleri arayan veya şüphelerini gidermek isteyen biri sanarak farklı yerlerden örnekler vererek detaylı anlattım

    ben kimsenin bilgisini veya bakış açısını eleştirmek veya kabul etmemezlik etmem.. sonuçda eğer istese idi.. diye bir düşüncem ve kabulum var

    eğer istese idi herkesi iman sahibi yapar idi...

    sonuçda bu dünya da taş da var.. odun da var... kalas da var... ot gelip saman olamayanlarda var



    Başta da söyledim ben Allah inancı taşıyan biriyim. Hatta bu konuda Yobaz'ım diyebilirim

    Allah inancı taşıdığım için zaten hiç bir dine inanmıyorum.
    Çünkü gerçekten Allah'a ve onun büyüklüğüne inanan biri kitapları okuduğunda dinlerin insan eliyle yazılmış olduğunu hemen anlayabiliyor..

    bunun örneklerini de yazmıştım..
    kölelik, savaş ganimeti, kadın dövme, ay'ın ikiye yarılması masalı, yaratılış masalı, kainatın 6 günde yaratılması gibi bugün bilimin geldiği nokta itibariyle tamamen çağ dışı sözler..

    O tarihlerde mesela rüzgar çok önemli deniz ticareti için.. rüzgar durdu mu gemiler rüzgar çıkana kadar denizin ortasında kalıyor.. ne diyor ayette.. "biz o rüzgarı vermesek o gemiler nasıl giderdi..."

    bugün motorlu gemiler var ve rüzgara artık hiç ihtiyaç kalmadı..
    ne yani kitaba inansam İnsanoğlu Allah'ı yendi mi diyedeğiz? ALLAH bir kitap gönderecek ve çağ değiştikçe yazdığı emirler tek tek taca çıkacak.. Olur mu böyle Allah inancı?

    Kainatı yaratan Allah'ın peygamber diye seçtiği insanın kaç kadın alacağına hatta ona özel amca kızı,hala kızı,teyze kızı, dayı kızı dahil sınırsız kadını helal edeceğine inanmak bana göre değil..

    ALLAH ın evreni çok daha farklı amaçlarla yarattığına inanıyorum.. ona buna kadın verecek, nasıl yapacağız, memeleri yeni çıkmış bakire kızlar ile cennet vaat etmesi ALLAH ın büyüklüğüne uymuyor.

    Hele Kabe de Kara taş (yüzyıllarca yıl evvel düşmüş bir meteor taşı ki dünyanın her yerinde binlercesi var)ritüelinin hala devam etmesini açıklamak mümkün değil... putperestlerin de islamiyetten önce kabe ye hac ziyareti yapıp bu taşın etrafında döndüklerini,aynı taşa yüz sürüp elleyip öptüğünü düşünürsek islam ile putperestlik kalktı nasıl diyebiliriz ki? hala aynı taşı ellemek, öpmek ve o taş hizasından tavaf'a başlayıp yine o taş hizasında bitirmek.. eski putperestlerin aynı adetlerini devam ettirmek değil mi?

    Bu nasıl ALLAH inancı?

    İnanan inanır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    Yazdıklarınızın hepsi iftira, yalan ve saptırmadan ibaret.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: urfes


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    Yazdıklarınızın hepsi iftira, yalan ve saptırmadan ibaret.

    -Neresi ?

    -Hepisü, hepisü

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72


    quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72


    quote:

    Orijinalden alıntı: tosuntosun


    quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    ALINTI: "neden mi ? Eğer Allah istese idi... diye başlayan bir düşünce ve mantığım var
    ona göre inanıp inanmaman senin seçimin.. ben sadece inancımı ve bilgimi paylaşırım.. tercih senin "
    -----------------------
    Bu duyduğum güzel bir bakış açısı..

    Allah'ın herşeyi yapabileceğine inanan biri kesinlikle böyle düşünür

    o zaman şunları da sorgulamamız gerekmez mi?

    Kitapları o gönderdiyse neden köleliği kaldırmamış, isteseydi kaldıramazmıydı?
    Kölelik ki insanlık ayıbıdır bir insanın bir insanı mal olarak kullanmasıdır.. Üstelik köleler inançlı da olabiliyordu.. yani Müslüman olup ta Köle olanlar vardı.. Bu nasıl bir şey?

    neden insanların birbirlerini öldürmesi için emir vermiş isteseydi o öldüremezmiydi?

    Madem hepimizin müslüman olması için kitap göndermiş ve olmamız içinde sürülerle ayette bizi iknaya çalışıyor
    ama daha sonra başka ayetlerde söylediği gibi zaten isteseydi herkesi müslüman yapamazmıydı?
    HUD119-> Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.

    Neden dilemiyor o zaman? Ben ona inanıyorum mesela ama kitaba inanmıyorum.. o zaman kitaba inanmamamı demeki o sağlamış Kuran a göre.. neden böyle bir şey yaptı? neden beni yakmayı daha doğduğum gün kafasına koydu?

    Allah ki 14 milyar yaşında kainatı yaratmış neden son5000 yılda 3 ayrı peygamber ve kitap göndermiş ve farklı emirler vermiş

    insan ömrünü 100 yıl kabul edelim ve daha iyi anlamak için şöyle düşünelim

    14milyar yıl içinde 5000yıl 100 yıllık ömrü olan bir insan için yaklaşık 19 dk ya tekabül eder
    bir insanın 19 dakikada bu kadar büyük 3 emir kitabı yazması gibi bir şey yani

    Ya kuran?
    yaklaşık 20 küsür yıl sürmüş ayetlerin inmesi
    ilk gelen ayetler ile daha sonrakiler hüküm olarak tam zıt.. onun için Bakara106 da yazdığı gibi "biz bir ayetin hükmünü kaldırırsak yerine daha hayırlısını getiririz" demiş ve aynı kitapta bir çok ayetin hükmünü yine kitabı gönderen ALLAH kaldırmış Kuran'a göre.

    14 milyar yıllık evreni yaratan Allah için 20 küsür yılda inen Kuran'ın iniş süresi insan yaşam süresine kıyaslarsan 0,07 sn.

    yani bir insan 19 dk içinde 3 ayrı emirler zinciri olan kitap yazacak.. son yazdığı kitap yazım süresi toplam 0,07sn olacak ama 0,07 sn de yazdığı bu çok önmli emirler içinde bile yazımı sürerken sürekli karar değiştirecek

    Nasıl bir ALLAH inancı bunu kabul edebilir?
    Dinlerin ALLAH inancına ne kadar zarar verdiğini görmüyormusunuz?

    ALLAH Hata yapıyor din kitaplarına göre ve insanlar bunu kabul ediyorlar sırf o kitap yazdı diye

    Kitapları ALLAH ın gönderdiğine kanıt nedir?

    Peygamberler çıkıp ortaya ALLAH ile konuştum beni elçi ilan etti diyorlar.

    hepsi Bu.

    Ve buna inanarak kitaptaki tüm mantıksızlıkları da ALLAH yazdı diye kabul ederek yaşayabilmenin mantığını çözemiyorum

    Koskoca kainatı yaratmış triyonlarca galaksi ve her birinde trilyonlarca yıldız olan sonsuzluğu yaratmış.. ama dakikada bir karar değiştiriyor verdiği emri unutuyor kitaplara göre.

    Kuran dan devam edersek , bir kişiye sınırsız kadın veriyor hatta ona amca kızı, hala kızı, teyze kızı, dayı kızı helal kılıyor..

    ENFAL 1 de akıl tutulması var savaş ganimeti istiyor.. tüm ganimetler ALLAH a ve RESULUNA aittir yazıyor?
    Zaten tüm kainat onun değil mi? neden savaş ganimeti istiyor? buna insanlar mırın kırın edince ENFAL41 de bu sefer ganimetin 1/5 ine razı oluyor ve ayeti değiştiriyor.. Bunların hepsi KURAN da yazan şeyler..

    Bunları okuduktan sonra gerçek ALLAH inancı olan biri onun bize verdiği en büyük yetenek AKLINI, ZEKASINI,VİCDANINI kullanarak nasıl sorgulamaz?



    kim - kime - hangi maksad ile ve hangi makamda demiş ?

    ben marş derim.. evdeki kedi dönüp bakmaz..
    acemi bir onbaşı takımına marş der millet yürür.. bir komutan marş der tüm ordu hareket eder...
    aynı komutan evde oğlunu bilgisayar başından kaldıramaz..

    şimdi...
    kişi aynı kişi.. farklı yerde farklı fiil ve konuşması mevcut.
    sen şimdi tutuyorsun.. tüm cümle içinde bir ayetin mealini bana getirip bu nasıl dersin

    evet.. ayet içinde geçer... namaza yaklaşmayın... o zaman tüm müslümanlar neden namaz kılıyor ?
    bu ne saçma bir bakış açısı

    bir dilin zafiyeti diğer diin zenginliği karşısında acizliği
    incil in latince olduğunu iddia eden ruhban takımı ile Hz.İsa nın beni israil çocuğu olduğunu ve doğduğu büyüdüğü ve orda konuşulan farklı lehçeleri inkar etmesi gibi.

    ben veya müslümanların dünya görüşü... kainat anlayışı Kur'an da yazılanlar ve SON Peygamber olarak gönderdiği Hz.Muhammed SAV in hayatı esnasında yaşam ve anlatımları ile bakarız
    yabancı bir devletin.. yabancı bir din adamının veya teknik birinin din hakkında yorumları bizim dini kurallarımızı veya yaşantımızı bağlamaz. ancak harekatımız sonucunda eğer bir hata oluşuyor ise biz o zaman yaşantımız davranışımız ile bilgimizi Kur'an a göre yeniden kontrol edip düzeltmemiz gerekir

    adamın biri çıkıp biz maymundan geldik diye iddia edip sonradan uydurduğu kalıntıları ardışık sıralaması ile Kainat daki İbda-İnşa kanunlarını inkar edip kendini maymun torunu olana mı inanmam gerek ?
    Evrim veya yaşam süreci içinde insanların veya hayvanların değişimini inkar etmiyorum.. Ama İNSAN ın bir maymundan evrimleşmesini kabul de etmiyorum.
    bir başka adam evdeki kediyi eleştiriyor.. şöyle hızlı olsa.. böyle güçlü olsa idi.. boyuda az büyük olsa idi.. ev kedisi o şekildedir.. bahsettiğin ise adına ister vaşak de ister çıta de.. var az farklı olanı.. ama ev kedisi ancak o şekilde olabilir. senin dediğin veya iddia ettiğin gibi olsa zaten ev kedisi olmaz evde kimse barındırmaz idi.

    Rabbim dilese idi.. tek bir renk yaratır idi. şimdiki teknik isim ile ne RGM nede CMYK dediğimiz renk skalası olmaz idi.
    eğer istese idi dünyada günahsız bir toplum inşa ederdi ama onların adı insan değil bu sefer melek dediğimiz cinsiyeti ve kendi seçimleri olmayan bir varlık yaratmış olur idi

    insaniyeti diğer yaratılmışlardan farklı kılan seçim özgürlüğü ve terakkisidir. kimisi terakki istemez onlar tedenni yolunda ilerler. yapacak bişi yok.. yani benim açımdan

    siz seçimleri kabul etmiyorsunuz..
    sürekli birşeyleri bireyleri fikirleri sınırlandırmak istiyorsunuz. dolayısı ile de kendi fikrinizi dar bir görüşde sınırladığınız için başkasının görüş ve seçimlerine de saygı duymadığınız gibi onların seçimlerini de kabul etmiyorsunuz

    çok eskiden beri gelen bir soru var.
    Edison bu kadar büyük hizmeti ile cennete gidecek mi ?
    öncelikle cennet veya cehennem ne benim nede bir peygamber dediğimiz makamın kontrolünde olan bir yer değil... bunu açıklığa kavuşturalım
    Ve cennet - cehennem kişinin kendi seçimleri sonucunda Allah yani yaratıcının uygun görmesi ile olur. Amel ile cennet kazanılmaz. amel dediğimiz namaz kıllamak oruç tutmak gibi haller sadece yaratıcıya olan biatın hem kendimize hemde ona olan gösterim... bugünkü hukuki ismi ile isbatı vucud dur.
    bir insan 24 saat namaz kıldı diye cennete gider demek ile... edison müslüman değildi o sebeple cehennemlik demek benim fikir ve görüşüme göre aynı kefede gereksiz bir yorumdur. çünkü mütlak güç ve karar mercii ben değilim.. bugün kü kitabi olan Kur'an da mutlak sonuç yoktur. Zaman ve mekanın sahibinin cehdinde gizli bir fiildir. Herşeyi bana anlatmak zorunluluğu da yok.

    diceksin ki sen fikren köleliği seçmişsin
    fikri köleliğim bir uluhiyet makamına.. yoksa siyasi veya benim gibi ölümlü birine karşı değil. bu manada diyebilirim ki benim imanım Hz.Muhammed in şahsına da değil.. Evet o zatı mübareke olan hayranlığım ve sevgim mutlak.. ama bu demek değildir ki herşey O. asla.. bu fikirde olan onun zayı şahanesi öldüğünde Hz.Ebubekir in.. ölümünün gerçekleştiğine inanmayan veya dini İslamı onun şahsına bağlamış olanların inkarı esnasında mekandaki herkesin donmasına .. hatta Hz.Ömer'in tabiri ile... o ayeti o anda ancak anlayabildim demesi gibi..
    Siz Muhammed öldü diye topuklarınız üstünde gerisin geriye gidecek misiniz ? diye yorumlanan ayeti .... ki defalarca peygamberin öleceği.. herkesin ölümlü olduğu olacağı yazılmasına söylenmesine ve günlük hayatta herkesn yaşamasına rağmen bu insanlar neden öldüğünü kabullenemedi...

    İbda-İnşaa....
    İLK insan-kedi-koyun-kartal olarak yaratılma olayına ibda denir. bir kadın ve erkekden yeni bir çocuk olmasına veya günümüzde beton demir çimento nun bir araya getirilmesi olayına da inşaa denir. dolayısı ile 2 si farklı bir olaydır
    evrim teorisinde anlatılanların bir kısmı bu sebeple hatalıdır.
    amma... kainatın bingbang tanımı ile Kur'an ın nur dan yaratılan kainat tabirleri kelime manası ile farklı da olsa sonuç olarak ve neticelenme şekli olarak dikkat etmeniz halinde AYNI olduğunu anlarsınız

    evet
    dünya üstünde cinayetler var.
    kölelik açlık hastalık
    daha da önemlisi ÖLÜM diye tabir ettiğimiz bir fiil var..
    ve her yaratılmış ÖLÜMÜ tadacaktır diye bir KANUN da var.. buna göre kainat nasıl ölümü tadacak ise, azrail de ölümü tadacak. bu konuda şüphesi olan imanını yoklasın

    Allah ın bu dünya veya genel olarak kainat üzerindeki fiilere zatı olarak karışması kendi kurallarına ters.
    Hay kanunu/sıfatı gereği verdiği canı kendi bizzat almaz. Dolayısı ile de azrail dediğimiz bir makam ve sıfat ile can alma fiilini gerçekleştirir. Mutlak güç kendisinde olduğundan azrail yaratılmış olması hasebi ile biz zatı şahanesine değil itirazımızı hep azrail e gönderiyoruz. maalesef...

    Eğer Allah istese idi...
    beni insan yerine karınca yapıp ayaklar altında ezilmeme sebep olabilir idi
    ana karnında doğmadan ölebilir idim.
    doğar doğmaz denize ulaşamayan bir kaplumbağa yavrusu da olabilir idim...
    yani ben MUTLAK VUCUD Sahibi değilim.Mutlak Kudret Sahibi de değilim.. buna hastalıklar karşısında nasıl yıkıldığım en büyük örnek
    ben MUKAYYED im... yani varlığım bekam bazı şartlara bağlı.. hava almam.. su içmem... yemek yemem.. ve daha sonra da o yediklerim ve içtiklerimin dışarı atılmasına... uyumaya kayıdlıyım.
    dolayısı ile bu özelliklerden arınmadan kendimi herhangi bir güç kuvvet sınıfına koyamam
    ilimsel olarak ne kadar ilerlemiş olsam bile....

    İnnema utituhu ala ilmin....dediği gibi diyemem.... yani.. ben bu herşeye ali ilmim ile sahip oldum diyemem.. çünkü ben doğduğum yeri ve doğum şeklimi biliyorum.. ve nihayeti olan ölümümü de biliyorum... Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin... insan ömrü ne kadar uzar ise uzasın... bize mekan olarak en yakın güneç olduğu için onu örneklicem.... güneş den daha uzun bir ömrümüz bile olsa sonuçda ölmeyecek miyiz ? sonuçda mulak güç kudret zaman mekan mevhumu olmayan a rucu etmeyecek miyiz ? rucu kelimesi ile irtica kelimesi aynı kökden gelir.. geri dönmek manasındadır... ama siyasilerin irtica demeleri ile rucu aynı değildir. köken olarak aynı kelime olsa bile...
    eşya şey kelimesinin çoğu olması gibi. elvan kelimesi de levn yani renk kelimesinin çoğulu olup renkler manasında... tabiki yaşın o gazoz u içmeye yetti ise..

    Mutlak kudret veya kainat daki mutlak cari fail ben değilim.
    aynı zamanda tüm yaratılmışlar içinde insan mutlak AKİL de değildir. Nasıl bir arabayı yaparken onu harekat sırnılamasını inşaa ettiğimiz maddeler ile sınırlamış isek bu yaratılmış insan ruhu da herşeyi anlama kapasitesinde değildir

    ben mutlak gücün neden bunlara müdahil etmediğini açıklamasını sadece Eğer Allah istese idi diyerek açıklayabiliyorum.

    çünkü mutlak gücüm ve ilmim yok.
    Zatı şahanesi bunu nezih olan meleklere bile açıklamamış iken.
    benim gibi TEKLİF e tabi tuttuğu insan a neden açıklamış olsun.

    TEKLİF şudur... iman etmek - etmemek.
    zatı şahanesine birliğine varlığına mutlak güç kudretin o olduğuna herşeyden önce ve herşeyden sonra var olduğuna ve olacağına inanma.. kabullenme eylemi

    Men Ene vama Ente... sorusuna
    Ene Ene.. Ente Ente diyen kaybeder

    Men abdukel aciz.. Ente Rabbül Alemin diyen o teklifi kazanır.


    sana bilgim ve dimağım yettiğince açıklamak istedim.. her cümlene birebir yanıt veremem
    aslına bakarsan tümüne cevap verdiğim gibi sormadığın diğer sorularını da cevapladım

    burda tek sorun senin bir yaratıcı kabullenmen ile ilgili... hangi dine mensub olursan ol.. bir YARATICI kabullenmen var ise sözlerim doğru. ama sen bir YARATILMIŞLIK fikrini kabul etmediğin sürece yazdıklarımın açıkladıklarımın önemi yok


    Bu tipik lafı döndürme ve uzun uzun yazıp ama tek kelime cevap vermeden konuyu sonlandırma olmuş:)

    Konuyu iyi bilen biri olarak zaten verilebilecek bir cevap olmadığını da söyleyebilirim. Yani lafı oradan buradan döndürmen normal ilk kez karşılaştığım durum değil..


    Ylnız tek bir yerde sözü ortadan aldığım iması var..

    ne güzel işte sende bunu tespit ettiysen o ayetin tamamını yazarsın ve dersin ki arkadaş lafı cımbızladın bak tamamı bu.. üstelik ayet nosuna kadar da yazmışım.. ama o da yok? Olamaz ki..

    Akıl devreye girdiği anda zaten işler karışır.. Onun için islam ülkelerinde insanlara düşünmemek öğretilir. Sorgulamak yasaktır.. Kuran da kafana bir konu mu takıldı.. sordun cevabı şudur, onu biz anlayamayız.. tövbe de..onun çoook derin anlamı var... aklını kullanmayacaksın.. ne yazıyorsa o... Katıksız biat edeceksin yani..

    O zaman da dünya Marsa gider biz g.te su kaçtı orucum bozulur mu derdinde yaşamaya devam ederiz..

    son cümlemde dediğim gibi

    bir yaratıcıya inanma veya kabul etme mantığın yok ise zaten su kaçması için bir yere ihtiyacın yok

    lafı dolandırmadım... seni gerçekleri arayan veya şüphelerini gidermek isteyen biri sanarak farklı yerlerden örnekler vererek detaylı anlattım

    ben kimsenin bilgisini veya bakış açısını eleştirmek veya kabul etmemezlik etmem.. sonuçda eğer istese idi.. diye bir düşüncem ve kabulum var

    eğer istese idi herkesi iman sahibi yapar idi...

    sonuçda bu dünya da taş da var.. odun da var... kalas da var... ot gelip saman olamayanlarda var



    Başta da söyledim ben Allah inancı taşıyan biriyim. Hatta bu konuda Yobaz'ım diyebilirim

    Allah inancı taşıdığım için zaten hiç bir dine inanmıyorum.
    Çünkü gerçekten Allah'a ve onun büyüklüğüne inanan biri kitapları okuduğunda dinlerin insan eliyle yazılmış olduğunu hemen anlayabiliyor..

    bunun örneklerini de yazmıştım..
    kölelik, savaş ganimeti, kadın dövme, ay'ın ikiye yarılması masalı, yaratılış masalı, kainatın 6 günde yaratılması gibi bugün bilimin geldiği nokta itibariyle tamamen çağ dışı sözler..

    O tarihlerde mesela rüzgar çok önemli deniz ticareti için.. rüzgar durdu mu gemiler rüzgar çıkana kadar denizin ortasında kalıyor.. ne diyor ayette.. "biz o rüzgarı vermesek o gemiler nasıl giderdi..."

    bugün motorlu gemiler var ve rüzgara artık hiç ihtiyaç kalmadı..
    ne yani kitaba inansam İnsanoğlu Allah'ı yendi mi diyedeğiz? ALLAH bir kitap gönderecek ve çağ değiştikçe yazdığı emirler tek tek taca çıkacak.. Olur mu böyle Allah inancı?

    Kainatı yaratan Allah'ın peygamber diye seçtiği insanın kaç kadın alacağına hatta ona özel amca kızı,hala kızı,teyze kızı, dayı kızı dahil sınırsız kadını helal edeceğine inanmak bana göre değil..

    ALLAH ın evreni çok daha farklı amaçlarla yarattığına inanıyorum.. ona buna kadın verecek, nasıl yapacağız, memeleri yeni çıkmış bakire kızlar ile cennet vaat etmesi ALLAH ın büyüklüğüne uymuyor.

    Hele Kabe de Kara taş (yüzyıllarca yıl evvel düşmüş bir meteor taşı ki dünyanın her yerinde binlercesi var)ritüelinin hala devam etmesini açıklamak mümkün değil... putperestlerin de islamiyetten önce kabe ye hac ziyareti yapıp bu taşın etrafında döndüklerini,aynı taşa yüz sürüp elleyip öptüğünü düşünürsek islam ile putperestlik kalktı nasıl diyebiliriz ki? hala aynı taşı ellemek, öpmek ve o taş hizasından tavaf'a başlayıp yine o taş hizasında bitirmek.. eski putperestlerin aynı adetlerini devam ettirmek değil mi?

    Bu nasıl ALLAH inancı?

    İnanan inanır.

    bilim kurgu filmi gibisin

    ama sözlerine katıldığım noktalar yokmu. var tabiki.. mutlak hata veya mutlak yanlış diye birşey mukayyed içinde olamaz.

    motorlu gemilerin olması bahsettiğin ayetin doğruluğunu veya kelam özelliğini değiştirmiyor. 100 yıl sonra insanların başka yıldız veya samanyolunda olması da senin dünya da yaratılmış olmanı değiştirmemesi gibi.
    6 gün 6 saat gibi zaman dilimleri bizim anlayışımıza göre belirlenmiş sözler
    kün-feyekün... ol der olur.. ordeki fe ise onun anında olmasını ifade eder. arapça da veya halen kullandığımız osmanlıca kelimeler de olduğu gibi.
    hiç olmaz ise ilkokula gitmişsindir.. kelimeler etken edilgen gibi. nesne dediğimiz ise fiil den etkilenen olarak tabir edilir.. "ali camı kırdı" ali özne... fiil kırmak.. nesne cam.. neden kırma/kırılma dan etkilendiği için. dolayısı ile ortada bir fiil var ve ondan etkilenen bir nesne..
    eğer bir yaracının varlığından veya yaratma/yaratılma fiilinden etkilenen var ise o da nesne olup yani yaratılmış herşey ki buna kainat... diğer tabir ile Allah haricindeki HERŞEY diyoruz.
    zaman fail için çok da önemsizdir.. çünkü fiil den etkilenen için önemli. 6 gün de yaratılma ise.. 6 aşamadan bahseder ki o dönemli insanların anlamları açısından zaman dilimi günümüz insan için ise tabiri caiz ise biyololik/yaratılış evrimi.
    yani senin benim önce bir ana baba nın fiilinden önceki bireysel biyolojik yaşantısı gibi. sonrasında birleşme fiili ve sonrasında senin benim biyolojik bir olgu sonucunda ruhun da eklenmesi ile doğum neticesinde başlayan bir hayatımız.. dolayısı da illa ki bir zaman dilimi içine sokmak gerekir ise sen ben de yeni biri bir hayat için 6 günlük veya 6 aylık. 60 yıllık bir dönem sonucunda yeni bir İNSAN oluşumunu sağladık. burdaki 6 günlük zaman dilimi maalesef herşeyi bilimde arayan veya kitabi dinlerin bu üstü kapalı ifadelerinde bulamayan körler için tabiki anlaşılmaz olabilir.
    sen bugünün ilmi ve teknolojisi ile kıyas ediyorsun

    misal sana 2 hadisin birleşimini örnekleyim.
    "dünya nın öküz ve balığın üstünde olması" ... çocukluğumda gırgır ve çarşaf isimli mizah dergileri vardı.. ve bunlar bu hadisi sürekli değişik tasarımlar ile kapak konusu yapardı ve dünya nın yuvarlak obje halini alır bir öküzün boynuzları üstünde veya balık sırtına bindirerek kendince İslam inanışı ile dalga geçtiklerini sanırlardır.
    eğer bilmiyorsan yeniden edebiyat dersi al.
    çünkü üstü kapalı.. ima sözler veya tasvirler. tabir ler diye bir ifade şekli vardır
    ben o hadisin o günkü beğenmediğiniz okuma yazma bilmeyen ve teknolojiden uzak insanlar tarafından algılanıp anlaşılır iken bugünkü salakların anlamamasına şaşıyorum
    evet dünya gerçekten hem öküz hemde balığın sırtındadır.. sen istediğin kadar uzaya uydu gönderip resim çekmen hadis deki iddiayı isbat dan başka birşey değil
    neden mi ?
    çok basi.. dünya nın 4 de 3 ünün su olması gayet net cevap.. yani insanlar rızıklarını geçimlerini hayatlarını ya tarımdan yada denizden/ırmaklardan sağlar.. dolayısı ile o hadis deki ifade ima olup insanlara dünya daki yaşamın hayatın bitim anına kadar bu şekilde devam edeceğinin en basit göstergesi..
    bugün insanlar tohumsuz uzayda bitki araştırması yapması bu hadisin ne kadar doğru olduğunu isbat içindir. çünkü ne kadar teknolojik ilerlesen bile sen denizden veya bitkilerden sağlanan gıdalar ile besleniyorsun.. bahçendeki koyun tavuk bu kuralı değiştirmez.. çünkü o günün teknolojik şartları tarımı öküze bağlamış olması ile senin bugün tarlada traktör kullanman o hadisin doğruluğunu isbat için yeterlidir. yarında traktör kalkacak mı sanıyorsun.. o zaman toprağı altüst etmek tohumu gömmek için neyi kullanacaksın... dün öküz ile tarlada ne yaptın veya nasıl yaptın ise bugün adı ne olursa olsun kullandığın bel-kazma da aynı amaca traktör de aynı amaca götürüyor.

    şimdi bu karı kız kölelik konusu İslam hukuk sisteminde olduğundan çok çok farklı anlatılması artık ekşi sütten çürümüş yumurtadan daha fazla kokar oldu.
    bırakın bu saçmalıkları.. ve bu saçma sözleri yazan ve söyleyen insanları
    bugün köleliğin kalktığını mı sanıyorsun ? zaman gidip maaşı aldığın kişi ile bak bakalım. sana bakışı veya senden faydalanma şekli ile o günkü köle sistemi arasındaki fark çok mu sanıyorsun. insanlar evlerine gidince ilk yaptıkları karınlarını doyurup o şapşal makinası karşısında vakitilerini harcaması ve orda gördüğü herşeyi gerçek ve doğru sanmasından daha yobaz ve mantıksız birşey varmı hayat da .

    İslam inancı kadına en büyük değeri vermiş ve Cennet anaların ayakları altındadır diyerek olabilecek en büyük değeri vermiş tek dindir.

    birinin çıkıp da karısını dövmesi veya karısı genç güzel ve doğurgan iken başka bir kadın ile evlenmesi oldukça mantıksız ve gereksiz bir eylem.. heleki onlardan meydana gelen çocuk sayısı ayrıca bir salakça fiil
    reis her çocuk konusu açıldığında maalesef enaz 3 çocuk diyor. bir ülkeyi idare eden veya mevcut ülke - milletini yöneten birisi için ne kadar doğru bir söz olsa bile ben katılmıyorum. daha doğrusu bu içinden çıkılmaz şekilde insan neslinin artmasından rahatsızım.
    öncelikle kuzey ülkeleri olmak üzere nufusun %60 gibi oranı orta yaş üstü.. evet sosyal hizmetler oldukça güzel ve bireye verilen önem çok fazla.. ama bu şekilde devam etmesi halinde o ülkelerin max yaşam ömrü 60 yıl değil.. çünkü büyüyen bir genç nufusu olmadığı gibi sürekli yaşlı ve sürekli azalacak bir nufus yapılanma şekli var.. şahsım açısından doğru ve isabetli bir karar olsa bile ülke devamı için hatalı bir karar o ayrı bir konu.

    şimdi o tasviri hoş olmayan kadın ve cennet olayı da osmanlı haremine hiç girmediği halde.. bırak girmeyi Osmanlı Devleti sınırlarına hiç gelmediği halde harem resimleri mevcut her yerde.. birçok kişi de buna inanıyor ve kanıyor
    harem nasıl padişahlar için uçkur mekanı değil ise cennet de yine ERKEK ler için bir uçkur mekanı değil
    ayrıca youtube da bu konu için açılmış bir sürü kanal ve yazı gördüm
    islami diye paylaşılan ama alakası olmayan bir sürü video ve resim de mevcut.. bir kadın ve erkek ki genç bunlar.. güya bir birini seviyor ve ec yapma yeni bir hayat için bir araya gelmiş gibi... tasvir içinde kadın ve erkeğin el hareketleri ile haç şeklini yapması.. ki bunu birçok kendini müslüman salak islami video sanıp paylaşıma teşekkür ediyor.. alakası bile yok...
    şimdi cennet bir fuhuşhane değil.
    cennet ibadet ile kazanılacak bir yer de değil. sen doğduğun andan öldüğün ana kadar secdeden kalkmasan bile cennete gireceğinin garantisi yok. bunu iddai eden kim olursa olsun önce kendi imanını kontrol etsin. çünkü Kur'an da belirtildiği gibi cennet Allah'ın zatı şahanesinin ihsanı ile rızası ile kazanılır.. ne bireysel amel ile nede başkalarına yardım ile sonuç olmaz.. ama bu demek değildirki belirsiz ise neden çalışıyorlar ? Sosyal aktivite ve amaç insanların huzur ve barış içinde olması.. rıza-yı ilahiye giden yol olması. ama mutlak cennet sonuç değil
    neden peki cennet ? veya cennetin önemi nedir ?
    eğer biri Allah'ın zatı şahanesini görmek istiyor ve ona mukabele etmek istiyor ise cennete girmek zorunda.. yani önce cenneti kazanması gerek. bunu da yolu rıza-yı ilahi.. namaz bir basamak.. hac bir basamak. zekat başka bir basamak.. hepsi sosyal bir amaç ve sosyal olmak için gerekli... hac da HİÇ liğini öğrenirsin.. zekat da bir arada olmayı ve kendinden kötü durumdakilere.. oruç biyolojik bağımlılığın verdiği olabilecek sonuç ve durumlar... namaz ise huzuru ilahi ve onun karşısında acizliğinin tabiiyetinin en belirgin halidir.
    dolayısı ile eğer senin bir Allah aşkın veya rüyet dediğimiz onu görme isteğin var ise cennete girmen gerek
    haricinde ?
    ister cehennem ister dünya hayatı.. hepsinde kudret-i ilahi var.. rüyet veya cemalini ancak cennet den görebilirsin

    Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
    İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni
    Yunus'dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum
    İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni


    Yunus Emre burda ne cenneti aşağılıyor nede ordaki yaşamı.. cennet e girme amacının tamamen İlahi rüyet ve vuslat olduğunu anlatıyor.
    basit ve ami birisi bu şiirdeki gibi bir ifade bulunsa Allah'ın kelamı olan Kur'an da övülen cennet ve cennet hayatını aşağıladığı için küfre girer.. ama herkesce bilinirki Yunus Emre bir derviş ve Allah Aşığıdır. ve bir cezbe anında söylediği bu sözler onu küfre sokmaz. ama seni beni küfre sokar. çünkü ondaki bu aşk bizde yok.

    rüyet önemli mi ?
    önemli olmasa idi her yaratılmışın yaratıcısını araması nedendir ?

    kainata bakıp bunları kim yarattı beni kim yarattı.. veya yaratma fiilinin arkasındaki gerçek mutlak güç nedir gibi soruları kendisine sormaz idi.

    peki ami insanların inandıkları veya istedikleri cennet ile anlatılan cennet neden farklı ?
    çok basit.. aç gözlülük hak etmediği elde etme arzusu... ve dünyada yapamadığı şeyleri sanki orda birisinin ona vereceğini hayal etmesi

    örnek...
    kahve de oturmuş maçı izleyen salağın biri orda ben olsa idim o fileleri delerdim... siiiiiiiiiiiiiiiiiiii... madem o kadar becerin var neden o zaman göcaman bir göt ve göbek ile bilmem ne köyündeki kahvedesin ?
    ya bu karıyı alıp..... sabbbaha kadar.... siiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii...... madem öyle evdeki karıdan neden dayak yiyon.. ve daha dakkası dolmadan.....

    kısacası.. anlatılanlar veya duydukların hatta Kur'an harici okudukların bireysel hezeyan ve yapamadıklarını yapmış gibi gösterip arayış içinde olan HİÇ lerin saçmalamarından ibaret

    hiç bir din cenneti bir fuhuşhane gibi gösteremez.. gösteriyor ise o din kitabi ve uluhi değildir.

    cennetde tek huri adı verilen kadınlar mı var ?
    peki GILMAN kim ?
    yani cennet erkekleri ? bunu duymamaları normal.. çünkü ayetin sadece namaza yaklaşmayın kısmını okuyup ezberledikleri için... halbuki bahsi geçen ayetin mesali ise.. Sarhoş iken namaza yaklaşmayın der... sarhoş ve serkeş işine gelmeyen yeri görmez görmek de istemez

    bu sarhoşluk sadece içki adını verdiğimiz şeyler değil.. buna afyon u da koyabilirsin... hastalığı da koyabilirsin
    neden bu tip bir emir var ?
    Namaz esnasında okuman veya söylemen gereken biat sözleri olan ayetleri eksik veya hatalı okuma riskin den dolayı. o sebepledir ki kişi kendinde olmadığı an için .. ifa edemediği zaman için KAZA Namazı diye bir telafi vardır.

    bunu bilmeyen bildirmeyen kendine hoca kisvesi ile okumuş bilmiş edası ile.. din düşmanlığı ile. ne dersen de.. bahanenin çeşidi ne olursa olsun.. amacı seni beni gerçeklerden uzaklaştırıp kendi hezeyanlarına çekmek

    bir insan namazdan veya ilahi emirlerden uzak olurs ane olur ?
    çok basit ... hitler olur.. en basit örnek.. veya günümüz israil hükümeti olur.. sömürge devleti veya mafya olur.. adı kisvesi ırkı ne olursa olsun.. genel sosyal bir hayat yerine tüzel ve kişisel statü edinme derdi ile başkalarına zulum etme hevesi peydah olur

    ama tüm dinlerin ortak amacı genel ve adil eşit sosyal bir yapıdır.

    ne kadar başarılı ne kadar güzel sonuç.. tabiki bu senin benim ne kadar bu olayda sebat etmemize amacımızdan sağmamıza kalmış birşey

    birileri sanıyor ki.. bir zulum zalim var ise hemen Allahın şamarı adaleti anında tecelli eder.. buna kim inanıyor ise salakdır.

    bu dünya darul hikmet dir.. kudreti ile inşa edilmiş hikmeti ile devam ediyor. dolayısı ile yaratıcının anlık fiilini veya olaya müdahelesini görmek isteyen salakdır yaratıcıyı ve yaratılmışı anlamayan bir cahildir.
    senin dünyaya gelmen için nasıl bir kadın erkek gerekiyor du ise... ve sonrasında bir fiil ve uzun ve meşakkatli hamilelik yaşandı ve sonrası .... işte bunların hepsi bir kudretin hikmet içinde devamı sonucudur.
    dolayısı ile de zalim zulmu sen durdurmak için ayağa kalkmadığın sürece engel olmadığın sürece devam edecektir.. çünkü o zalim hikmeti ile hareket edip mevcut cari kainat kurallarını kullanarak senin üzerinde zulum yapıyor.
    sende aynı kuralları kullanarak ama onun yaptığı şekilde ne ona nede diğerlerine zulum yapmadan engel olabilirsin

    haricindeki soru ve şüphelerinde aynı bab dan geliyor.. daha fazla uzatmanın gereği yok.

    aklınızı ve fikrinizi teknolojik bilgi ve gelişim ile boğduğunuz sürece ilahi emirleri anlamanız veya bir uluhiyet makamını .. hikmetini anlamanız da düşünülemez.

    vesselam




  • tosuntosun T kullanıcısına yanıt
    Uzun uzun yazdığınız şeyler tamamen sizin şahsi bakış açınızla alakalı saygı duyarım tabi ama siz de biliyorsunuz ki İSLAM ile uzaktan yakından alakası yok..

    İSLAM dediğimiz, Kitabı olan tarihi olan bir inanç.. araştır oku anla.. Kafaya göre yorumlamak olmaz.
    herşey son derece açık ve net.

    Mesela ne demişim Peygambere sınırsız kadın vermesi benim ALLAH inancıma uymuyor

    AHZAP50->"Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    Bu Ayetin neyini yorumlayacaksın, Buradan nasıl ulvi uhrevi emir çıkartacaksın.. açık açık yazmış.


    CENNET te erkeklere sunulanlar mı demiştik

    NEBE31-32 ->"Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır."

    Bunu nereye çevirirsen çevir, nasıl bakarsan bak "Dolu dolu kadehler, göğüsleri çıkmış genç kızlar.." yazıyor


    Bence önce insanlar inandıklarına inandıkları dinlerini iyi öğrensinler.. kitap ve hadisleri araştırsınlar.
    mesela yurtdışına çıkıp ta bir lokantada domuz asla yemem dedikten sonra koyun, inek etini lüplediklerinde aynı ayete göre "Maide 3" inançları gereği günah işlediklerinden haberleri bile yok çünkü..

    Sadece ramazan da içki içmeyerek müslüman olunmuyor.. hiç içmeyeceksin.

    Kafana siyasi simge Türban takıp örtündüğünü nasıl sanır insan?
    ALLAH'ı mı kandırıyorlar yani? nasıl örtüneceğin yazıyor inandığını söylediğin kitapta..Ahzap 59
    Tanınmayacak şekilde örtüneceksin.. kara çarşaf önemli değil beyaz da olur ama tanınmayacaksın..
    bu ne demek.. yüzünü tamamen örteceksin.. Uygulasana?

    İşine geldiği gibi yaşa ama sonra de ki ben müslümanım..

    Allah bir din gönderecek bunu kimse anlamayacak herkes kafasına göre yorumlayacak.

    Olur mu böyle birşey?

    En azından Benim ALLAH inancım bunu kabul etmiyor.
    Benim yorumum şu ki İnsan eliyle yazıldığı çok açık olan bu kitaplar ile o dönemin toplumlarına ALLAH korkusu verilerek yazan insanlara iktidar sağlamış.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Semih72

    Uzun uzun yazdığınız şeyler tamamen sizin şahsi bakış açınızla alakalı saygı duyarım tabi ama siz de biliyorsunuz ki İSLAM ile uzaktan yakından alakası yok..

    İSLAM dediğimiz, Kitabı olan tarihi olan bir inanç.. araştır oku anla.. Kafaya göre yorumlamak olmaz.
    herşey son derece açık ve net.

    Mesela ne demişim Peygambere sınırsız kadın vermesi benim ALLAH inancıma uymuyor

    AHZAP50->"Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    Bu Ayetin neyini yorumlayacaksın, Buradan nasıl ulvi uhrevi emir çıkartacaksın.. açık açık yazmış.


    CENNET te erkeklere sunulanlar mı demiştik

    NEBE31-32 ->"Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır."

    Bunu nereye çevirirsen çevir, nasıl bakarsan bak "Dolu dolu kadehler, göğüsleri çıkmış genç kızlar.." yazıyor


    Bence önce insanlar inandıklarına inandıkları dinlerini iyi öğrensinler.. kitap ve hadisleri araştırsınlar.
    mesela yurtdışına çıkıp ta bir lokantada domuz asla yemem dedikten sonra koyun, inek etini lüplediklerinde aynı ayete göre "Maide 3" inançları gereği günah işlediklerinden haberleri bile yok çünkü..

    Sadece ramazan da içki içmeyerek müslüman olunmuyor.. hiç içmeyeceksin.

    Kafana siyasi simge Türban takıp örtündüğünü nasıl sanır insan?
    ALLAH'ı mı kandırıyorlar yani? nasıl örtüneceğin yazıyor inandığını söylediğin kitapta..Ahzap 59
    Tanınmayacak şekilde örtüneceksin.. kara çarşaf önemli değil beyaz da olur ama tanınmayacaksın..
    bu ne demek.. yüzünü tamamen örteceksin.. Uygulasana?

    İşine geldiği gibi yaşa ama sonra de ki ben müslümanım..

    Allah bir din gönderecek bunu kimse anlamayacak herkes kafasına göre yorumlayacak.

    Olur mu böyle birşey?

    En azından Benim ALLAH inancım bunu kabul etmiyor.
    Benim yorumum şu ki İnsan eliyle yazıldığı çok açık olan bu kitaplar ile o dönemin toplumlarına ALLAH korkusu verilerek yazan insanlara iktidar sağlamış.

    sen nasıl aç oku anla diyon da
    bilmediğin başkasının saçmaladığı sözleri gelip bana saydırıp beni bilmemekle Kur'an okumamakla nasıl suçluyorsun bunu aklım hafzalam almıyor

    sen tutup Kur'anı ali veli ne olduğu belirsiz birilerinin sana yazdığı adına tercüme meal diye yayınladığı beya adına şeytan ayetleri diye tabir edilen şeylerden turan dursun gibi din kisvesinde dinlere düşman olan birinden mi alıntı yapıyorsun...
    sana uzun uzun okuduğum ve anladığımı aktardım

    sen sürekli aynı ayeti kopyala yapıştır yapıyorsun
    bir tane din düşmanı salak var.. youtube da.. sonunda kimliği ortaya çıktı.. israil e yaptığı ziyaret ile... adam sadece yahudilerin girdiği yerlere gidip olmadık yerlerde video çekerek kimliğini ve amacını belli etmesi gibi seninde sürekli aynı ayeti kopyala yapıştır yapmanı aynı seviyede yorumluyorum.. veya sen aynı kişisin...

    sen nerden alıntı yapıp geliyorsun bilmiyorum ama o madem alıntı yaptın.. bende sana bir alıntı yapayım.. o ayetler ile ilgili

    - Söz konusu ayetlerden 50. ayette; Hz. Peygamber (asm)'in evlenebileceği bazı kadınların -amca kızı, dayı kızı gibi- özellikleri sayılmıştır. Ayrıca, o gün bütün dünyaca bir sistem olarak kabul edilen, İslam’dan çok öncesinden devam edip gelen (ve İslam’ın her fırsatta bunun kaldırılması için Müslümanlara telkinde bulunduğu, ancak evrensel bir mahiyet arz ettiği için o gün kaldıramadığı) bir teamül çerçevesinde savaş esirlerinden olan cariyelerle de evlenebileceği vurgulanmıştır.

    Bırakın diğer kadınların köle gibi muamele görmesi, köle / cariye kadınlar dahi İslam nizamında ve Hz. Peygamber (asm)’in yuvasında birer hanım efendi statüsüne girmiş ve bütün müminlerin annesi sayılmıştır. Efendimizin İbrahim adındaki oğlu, Müslüman olan ve Peygamber Efendimiz (asm) tarafından azat edilen Hz. Mariye’dendir. Bundan daha büyük şeref mi vardır?

    - 51. ayette vurgulanan şey şudur: İslam’da birden fazla eşli olanların vaktini onlara eşit olarak paylaşması farzdır. Hz. Peygamber (asm) ise böyle bir zorunluluktan muaf tutulmuştur. Hem maddî hem manevî bir devlet reisi olarak ailesine karşı olduğu gibi topluma karşı da çok büyük görevleri vardı. Böyle yoğun bir çalışma temposu içerinde bulunan elçisine -imkân bulamadığı takdirde, ailesine ayırdığı vaktini eşit bir şekilde taksim etmek zorunda olmadığına dair tolerans tanımasının garipsenecek hangi tarafı vardır? Bu toleransı Hz. Peygamber (asm) kendi kendine tanımıyor, Allah ona tanıyor. Üstelik, tanınan bu ruhsata rağmen, Hz. Peygamber (asm) kendi tercihini yine de “vaktini eşleri arasında eşit ayırma” yönünde kullanmış ve bu tavrı eşlerini daha da sevindirmiştir. Nitekim Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (asm), eşleri arasında vakit taksimatını eşit bir şekilde uygular ve şöyle dua ederdi:

    “Ya Rabbî! Ben elimden geleni yapıyorum. Öyleyse elimde olmayıp yalnız senin kudretinde bulunan bir şeyi yapamadığımdan dolayı beni sorumlu tutma.”

    Allah’a ve Resulullah (asm)’a iman eden kimsenin bundan rahatsızlık duyulacak bir şey algılaması söz konusu olmaz. Bu konuya itiraz edenler Hz. Peygamber (asm)’e iman etmemiş kimselerdir.

    - Surenin 52. ayetinde ise, Hz. Peygamber (asm)’in bundan böyle evlenmesinin uygun görülmediği hususu seslendirilmiştir. Bu husus tek başına Hz. Peygamber (asm)'in Allah’ın hak resulü olduğunu, O’nun emirlerinden bir santim bile dışarı çıkmadığını, bütün hayatını ona göre tanzim ettiğini, aleyhinde olsa bile Allah’ın hükümlerini açıkça herkese bildirdiğini gösteren bir risalet belgesidir.

    - Küfür ve iman mücadelesi, Hz. Âdem (as)’den beri devam etmektedir ve kıyamete kadar sürecektir.

    Bu mücadelede; hakla batılı, doğruyla yanlışı karıştıran ve hakikatleri ters yüz ederek insanları saptırmaya çalışanlara; İslam literatüründe “deccaliyet vasfı sahipleri” denmektedir. Bu manada deccal gibi adamlar İslam'a, Kur'an’a, Peygamber Efendimize (asm), mukaddesatımıza iftiralar etmektedir. Hakkı batıl, batılı da hak olarak göstermeye çalışmktadır. Nitekim, bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

    “Ümmetim için en çok korktuğum, dili güçlü, iki yüzlü olan kimselerdir.” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 28969-70).

    Yani cerbeze yapacak kadar bilgi sahibi, başkasını kandırabilecek kadar ifade gücüne sahip iki yüzlü/münafıkların, İslam ümmetine zararı çok fazladır.

    Napolyon’un meşhur bir sözü vardır: “Bana öyle bir söz söyleyin ki, -başka bir şeye ihtimali olmasın- onunla sizi idam edeyim.” Bunun anlamı şudur: Her sözü farklı yorumlamak mümkündür. Cerbezenin özelliği budur. En güzel şeylerin bir ucundan tutup onu çirkin göstermek... En çirkin bir şeyi de çok güzel olarak lanse etmeye çalışmak...

    Sekkakî’nin çok güzel bir söz vardır: “Eğer her havlayan köpeğe bir taş atmaya kalkarsan, yerde taş kalmaz.”

    Bir insan düşünün ki, elçisi dahil, bütün insanların hayatlarını tanzim etmek üzere vahyedilen bir kitabı, barındırdığı bu konulardan ötürü onu uydurma sayabiliyor. Örneğin Hz. Muhammed (asm)’in kaynaklarda onlarca hikmeti belirtilmiş olan çok evliliğini seslendiren Ahzab suresinin 50-51. ayetlerini, bir uydurma ve Hz. Peygamber (asm)’in arzularını pekiştirmeye yönelik olduğunu söylüyor. Güya inandığı bir Kur’an var da, Muhammed (asm) tarafından içine konulmuş bazı ayetler de varmış gibi, “bu ayeti Kur’an’a soktu” gibi herzeler savuruyor. Oysa, öyle adamlar, A’dan Z’eye Kur’an’ın Allah kelamı olduğuna inanmadığı gibi, hiç bir peygambere, hatta Allah’a da inanmayanlardır.

    Hz. Peygamber (asm) devrindeki en şiddetli kâfirlerin bile söylemedikleri çirkin sözleri ve iftiraları söylemekten çekinmeyen bu tür insanların cehaletini ve karaktersizliklerini ifşa eden Allah’ın şu ayetini okuyacağız:

    “Biz cehennem için cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki, onların kalpleri vardır, ama bu kalplerle idrak etmezler, gözleri vardır onlarla (hakikati) görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler (gerçekleri duymazlıktan gelirler). Hasılı onlar hayvanlar gibidir, hatta (bakış açısı ve hayat felsefesi bakımından) onlardan da şaşkındırlar. İşte asıl gâfil olan onlardır.”(A'raf, 7/179).

    Ayette geçen özelliklerin bu gibi heriflere nasıl tıpa tıp uyduğunu göstermek için, bir misal olarak, Ahzap suresinin 50-51. ayetini çarpık yorumlarla yorumlarken kendi tuzağına düştüğü gafletin boyutunu göstermektedir.

    Ahzab Suresi, Ayet, 50-51-52:

    "50. Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

    "51. Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. Sırasını geri bıraktığın kadınlardan dilediğini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Onların gözleri aydın olup üzülmemelerine ve kendilerine verdiğin ile hepsinin hoşnut olmalarına en elverişli olan budur. Allah kalblerinizdekini bilir. Allah her şeyi bilir ve yumuşak davranır."

    "52. Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz. Bunları başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah her şeye gözcü bulunuyor."

    AÇIKLAMA:

    50. Ey Peygamber! Biz sana özellikle şunları helal kıldık. Bu âyette, peygambere, layık ve faziletli olan hanımlar zikredilmiş ve beyan buyurulmuştur. Çünkü;

    1. "Ecir"lerini yani, mehirlerini verdiğin hanımların. Şüphesiz mehıri verilmiş olan hanımın gönlü verilmeyenden daha hoştur.

    2. Bir kimsenin bizzat kendisinin katıldığı savaşta ganimet olarak sahip olduğu cariye, elbette satın aldığı cariyeden daha temiz ve daha şüphesizdir.

    3. Kendisi ile birlikte hicret eden akrabaları da hicret etmeyenlerinden daha şereflidir. Bununla birlikte bazılarının dediği gibi, mehrin önce verilmesi peygamberin özelliklerinden olması da ihtimal dahilindedir. Nitekim amca ve hala, dayı ve teyze kızlarının helal olmasında "seninle birlikte hicret edenler,.." diye kayıtlanmasında Peygamber (asm)'in özelliğinin olması ağır basmaktadır.

    Bunu şu rivayet de destekler: Ebu Talib'in kızı Ümmühanî şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) önceleri, benimle evlenmek istemişti, ben özür diledim; o da özürümü kabul etti. Sonra da Allah Teâlâ bu âyeti indirdi; ben ona helal olmadım. Çünkü ben onunla hicret etmemiştim. Ben Tuleka'dan, yani serbest bırakılanlardandım." Bunun gibi "Ve kendisini Peygambere hibe eden mümin bir kadın,.." yani kendisinin mehirsiz olarak Peygambere nikahlanmasına razı olan kadın, fakat bu mutlak değil, "Peygamber O'nu nikah etmek istediği takdirde," böyle mehirsiz olarak nikah da Peygamberin özelliklerindendir. Bazıları Meymune binti Haris, Zeyneb binti Huzeymetel-Ensariye, Ümmü Şerike binti Câbir ve Havle binti Hakîm, bu şekilde kendilerini bağışlamışlardı demiş ise de, İbnü Abbas bunun gerçekten meydana gelmediğini, yani Peygamberin bu şekilde hiçbir kadın ile evlenmediğini söylemiştir. "Bütün bunlar sırf sana mahsus olmak üzere helal kılındı, müminlere değil.", çünkü zikrolunan kayıtlarla hepsinin helal olması diğer müminler hakkında gerçekleşmiş değildir. Sayıca da, şekilce de fark vardır.

    "Onlara hanımları ve "mülk-i yeminleri" olan cariyeleri hakkında farz kıldığımız, takdir buyurup karara bağladığımız hükümleri gerçekten bilmişizdir." Yani onlara layık olanı menfaat ve yararlarını bilerek takdir etmişiz ve bildirmişizdir ki, Nisa Sûresi'nde geçtiği üzere dörde kadardır, onun için bu beyan olunanları diğer müminlere değil, sadece sana helal kıldık. "Şunun için ki sana hiçbir zorluk, bir darlık olmasın." Olmasın da kalbin huzur içinde ilahî vahyin ortaya çıktığı yer olsun.(...)

    51. Onlardan dilediğini geriye bırakırsın. Dilediğini de yanına alırsın. Birden çok hanımı olanlara sıra ile bir nöbet izlemek vaciptir. Buna "Kasm" denilir. Fakat Peygamberin özelliklerinden olmak üzere ona "Kasm" vacip kılınmayıp kendi dilemesine bırakılıyor. "Azlettiğin, yani bıraktığın yahut boşadığından arzu ettiğine dönmen durumunda da üstüne bir günah yoktur. Bu hüküm," yani tertib üzere nöbetle "Kasm" sana vacip kılınmayıp böyle senin arzu ve dilemene bırakılması, "onların gözlerinin aydın olmasına ve gözleri aydın olup da üzülmemelerine ve senin kendilerine verdiğin ile yaptığın davranış ve ihsan ile hepsinin hoşnud olmalarına daha elverişlidir." Çünkü o, bir kere hepsinin eşit oldukları bir hükümdür, sonra sen aralarını eşit tutar "Kasm" yaparsan, onu senin bir ihsanın bilerek sevineceklerdir. Ve eğer bazısını tercih edecek olursan, onu da Allah'ın bir hükmüyle yaptığını bilecekler, yine gönülleri hoş olacaktır. bundan anlaşılır ki hanımları sevindirmek, gönüllerini hoş etmek de şeriatın gözettiği maksatlardandır.

    "Kalblerinizdekini Allah bilir." Hatırınızdan neler geçiyor, gönüller neler istiyor, ne duyguda, ne niyette bulunuyor hepsini bilir. Onun için kalplerinizi de güzel tutmaya çalışın. "Allah her şeyi bilir ve yumuşak davranır." ALÎM, mübalağa ile alîm, çok, pek çok bilir; onun için gizli açık neyiniz varsa bilir. Fakat halimdir, ceza vermekte acele edivermez, mühlet verir, ihmal etmez; o halde cezanın geri bırakılmasından dolayı aldanmamalı ve çok titizlik etmemelidir.

    52. "Sana bundan öte kadınlar helal olmaz." Muhayyer kılınıp da seni tercih eden dokuz hanımından başka kadınla evlenmek caiz olmaz. Bu hanımlar, Aişe binti Ebi Bekr, Hafsa binti Ömer, Ümmü Habibe binti Ebî Süfyan, Sevde binti Zem'a, Ümmü Seleme binti Ebi Ümeyye, Safiyye binti Huyeyyi'l-Hayberiye, Meymune binti'l-Harisi'l-Lilâliye, Zeyneb binti Cahşi'l-Esediye, Cüveyriye binti'l-Hârisi'l-Mustalikıyyedir. Allah hepsinden razı olsun. "Onları başka hanımlara değiştirmen de olmaz." Yani bunları boşayıp yerlerine başka kadınlarla evlenmen de caiz olmaz. Onlar Allah ve Resulü'nü seçtikleri için Allah Teâlâ da onlara böyle ikram ve lutufda bulunmuş, Resulullah (s.a.v.) de vefatına kadar sadece bu hanımlarla evli kalmış vefatında da onlar müminlerin anaları olarak kalmışlardı. "Güzellikleri hoşuna gitse bile." Alacağın kadınların güzellikleri, senin takdirine layık olmaları varsayılsa bile helal olmaz. İbni Atiyye tefsirinde der ki: Bu ifade, bir adamın evlenmek istediği kadına bakmasının caiz olduğuna delildir. Nitekim Mugire b. Şu'be ve Muhammed b. Mesleme hadisleriyle Sünen'de de varid olmuştur. "Ancak elinin altında bulunan cariyeler hariç." Çünkü onlar helal, "Bununla birlikte Allah her şeyi gözetliyor." Onun için O'ndan korkmalı, koyduğu sınırları aşmamalı, helalden harama geçmemeli. Yukardaki ayetin eki mahiyetinde olan bu son cümle, yukarsını tamama erdirirken aşağısına bir ön giriş oluyor.




    kusura bakma ama senin amacının İslamı anlamak veya ALLAH inancı olduğunu sanmıyorum

    tahminime göre sen o bahsettiğim kişisin... maksadın ne islamı anlamak.. ne ayetleri yorumlamak.. veya herhangi bir ilahi diye tabir ettiğimiz dinler ile alakanın olduğunu sanmıyorum

    eğer bahsettiğin ayetlerden herkes senin sonuçlarını çıkarmış olsa idi... bu 1400 sene içinde İslam devleti olan yerlerin hepsinde köle pazarı gibi kadınların çıplak olarak sergilenip alınıp satıldığı yer olması gerek..

    bu hezeyanları bırakın artık bitti bu hezeyanlar. sen kadınların hala amerika ve avrupada afrikadan veya ordan burdan getirilip satılan köleler gibi satıldığı veya uygulama yapıldığı bir tarihi belge göster... veya bunları anlatan yine senin fikrin gibi saçmalıklar dolu olan kitap göster

    dünyadaki Türkler ve Müslümanları anlatan kitapları araştır... Müslüman veya Türkler ile yapılan savaş sonrasında kim kimin kadınına ırzına namusuna dokunmuş ?
    göster bir belge göster

    sadece salakça tercümesi nasıl yapıldığı belli olmayan veya anlatılmak isteneni .....çından anlayanların yaptıkları gibi

    verdiğim örnekleri asla okumamışsın

    ales-sevri ve hut hadisinin yorumlanmasını yapanlar ile aynı kefede yorum yapıyon ayetlere

    yazdıklarımı okumadan.. saygı duyuyorum

    senin saygını istemiyoruz

    sen önce kendine saygı göster...
    bir dine bir inanışa bir millete saygı göster önce. ne kadar tasvib etmiyor olmaman kabul etmiyor olmamana biz saygı gösterip seni adam insan yerine koyup uzun uzun yazıyoruz anlatıyoruz.. sen okumadan gelmiş aynı şeyleri kopyala yapıştır yapıp saygı göstermeden hezeyanlarını sıralıyon




  • tosuntosun T kullanıcısına yanıt
    Oku anla derken seni kastetmedim genel anlamda söyledim üzerine alınmana gerek yok.

    Bu yazdıklarımı yazmak için sadece Kuran okumak Buhari hadislerine göz gezdirmek yeterli
    yani yazdıklarım tamamen islamın en sağlam kaynakları. Saçma sapan bilgiler dersen kendi inandığına hakaret etmiş olursun aman dikkat.

    sen Kainatı yaratan ALLAH ın peygamber diye birini seçtiğine ve ayet gönderip "AHZAP50" nedense sadece ona özel sınırsız kadın verdiğine bunların içinde Hala kızı, Teyze kızı, Amca Kızı, Dayı kızı olduğuna inanabilirsin.. Ben ALLAH ın böyle bir şey yapmayacağına inanıyorum..

    Bunun yanında çok polemik olmasın diye AHZAP51 i yazmamıştım ama görüyorum ki sen yazmışsın o zaman ona da iki kelam edelim.

    Öncelikle bilmeyenler için bu ayet neden gelmiş? Hangi olay üzerine gelmiş onu açıkca yazalım.
    Peygamber karılarına karşı (ki 10 kadar karısı 10 kadar cariyesi var o dönemde..) adil olduğunu göstermek için her gece sırasıyla birinin yanında kalıyormuş değil mi.. sende böyle yazmışsın

    Ama bir gün yüzlerce trilyon x yüzlerce trilyon yıldızlardan oluşan sonsuz evrenimizi yaratan ALLAH dünyaya bir bakmış ve demiş ki; Peygamber sen bu sıraya uymak zorunda değilsin. istediğine istediğin gün git sorun değil sana bu izni verdim.. (Tam anlamı bu)

    Kainatı Yaratan Yüce Rabbim, Muhammed'in karılarını geceleri hangi sıra ile ziyaret edeceğine dair bir ayet göndermiş inanca göre yani. Burada da bir ilave falan yaptım mı? Yok.

    Bunun yanında Muhammed AHZAP51 i okuduktan sonra ise AİŞE nin şu sözleri çok anlamlıdır(Sahih Hadistir tartışmaya kapalıdır)
    “Ya Rasülallah! Vallahi bana öyle geliyor ki, Rabb'in (kadınların değil) ancak senin arzunu,hoşnutluğunu tahakkuk ettirmek için böyle çabuk davranıyor.” (Buhari,Nikah-29)

    Enteresan değil mi? O yaştaki Aişe bile bu ayetin ne amaçla geldiğinin farkına varmış ama bugün insanlar zorlayarak uhrevi anlamlar arıyorlar.

    Bu ayetten sonra da sıra bozulmadı demişsin ama öyle değil yaşlı karısı SEVDE sırasını AİŞE ye vermiştir.
    Yani ayet amacına ulaşmıştır.

    Kölelikle ilgili de yazmışsın.. yoktur şudur budur.. ama kendi yazında AHZAP50 de yazan şu cümleyi bile anlamamışsın "Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri"
    Kadın, Ganimet, Cariye.. bu sadece Peygambere mahsus bir durum değil.. ganimet dediğin cariye dediği köledir.. neyi anlatıyorsun sen.

    Kuran da Kölelik vardır.. Yüce rabbim göndermiş olsa o kitabı ilk emri Kölelik kaldırılmıştır demezmiydi?
    Yavaş yavaş özendire özendire kaldırmaya çalışmış derler cevap veremeyince.. Kuran tamamlanana kadar kölelik kaldırılmamıştır. tek bir ayet yoktur.. hem neden yavaş yavaş.... ALLAH ın gücü yok mu? Ol dediği oluyor Kuran'a göre? neden dememiş sence?


    Ama dediğim gibi isteyen istediğine inanır. Amaç inançlara hakaret değil.. Bilgi paylaşımı
    Ben ALLAH a aracısız inanıyorum sen aracı tercih ediyorsun..

    Benim tek tavsiyem insanların inandıkları şey konusunda bilgi sahibi olmaları..
    Okumaktan ve sorgulamaktan kimseye zarar gelmez.
    Rabbim sorgulamamızı istemeseydi bize AKIL vermezdi zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Semih72 -- 13 Mart 2018; 14:20:25 >




  • Eyvah İstiklal Marşını da güncelleyecek galiba, şu seçim hemen bir olsaydı da bitseydi.

    www.hurriyet.com.tr
    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstiklal Marşı çıkışı
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogandan-istiklal-marsi-cikisi-40771949

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bir laf vardı kral öldü yaşasın yeni kral, şimdi bu durumda all... neyse.
  • quote:

    Kaç Saat Oldu? Retweetledi
    R. İhsan Eliaçık
    ‏Onaylanmış hesap @ihsaneliacik
    15 Mar

    Beni dinde reform yapmaya çalışmakla suçlayan gelenekçi bir hocaya "İslam güncellenmeli, İslam'ın 13-14 asır öncesi hükümlerini uygulayamayız" sözünü sordum "zinhar küfürdür" dedi.
    Sözün kime ait olduğunu söyleyince onunkini değil seninkini kastettim dedi.
    211 yanıt 2.867 retweet 8.703 beğenme





  • Arkadşlar Orta Doğu için güncelleme gelmedi yeni güncelleme ne zaman gelir ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TulparHAN

    Arkadşlar Orta Doğu için güncelleme gelmedi yeni güncelleme ne zaman gelir ?

    Bırak stock ROM beklemeyin custom ROM yükleyin kafanıza göre takılın.

    Custom ROM yani ateizm özgürlüktür

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • güncel, unutmayalım unutturmayalım :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Araplarda olan bir bug nedeniyle bir sonraki güncellemeden sonra Arap ırkı sistemden çıkartılacakmış



    Bu doğru mu geliştirici notlarında yayınlanmış

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TulparHAN

    Araplarda olan bir bug nedeniyle bir sonraki güncellemeden sonra Arap ırkı sistemden çıkartılacakmış



    Bu doğru mu geliştirici notlarında yayınlanmış
    ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zulgeteb -- 9 Ekim 2018; 16:27:11 >
  • 
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.