Onun adı Ryan Giggs... Hiçbir zaman sansasyonel bir futbolcu olmadı. Bu yüzden asla kitleleri peşinden koşturan bir isim de olmadı. Çocukluğumdan beri imrenerek izliyorum onu. Bir futbolcu olma kapasitesinde olsaydım, büyük ihtimalle idolüm o olacaktı. Gerçekten beğenilmeyecek bir adam mı Ryan Giggs? Kendini geliştirmeye adamış biri, gençlere akıl hocalığı yaparken takımı için de yüreğini ortaya koymaktan çekinmeyen biri.
Ryan Giggs'in çeşitli özelliklerini sayabiliriz ama bu yazıda değinmek istediğim konu, milli kariyeri. Galler doğumlu olan Giggs, İngiltere'de yetişti ve futbola da Manchester'da başladı. Genç yaşında yıldızlaşmanın etkisiyle, İngiltere Milli Takımı'ndan da teklif aldı. Burada dikkatinizi çekmek isterim. Her sıradan futbolcuyu İngiliz yapmazlar, üstünlük gözükmüyorsa laf olsun diye kimse İngiliz olmaz. Örneğin, İrlanda asıllı Wayne Rooney'i milli takıma aldılar ve başarılı oldu, daha da olur. Rooney'i elbette ki ayıplamıyorum ama Ryan Giggs daha asil bir davranışla İngiltere Milli Takımı'nı elinin tersiyle iterek, Galler'i tercih etti...
Ryan Giggs, sadece 18 yaşındayken 1991 yılında Almanya'ya karşı oynanan maçta ilk kez Galler Milli Takımı'nın formasını giydi. Galler Milli Takımı için ne kadar çaba harcasa da, yetmedi. Yıllar boyunca ne bir Dünya Kupası ne de bir Avrupa Şampiyonası görebildi. Toplam 64 maçta forma giydi ve 12 gol kaydetti. Son olarak da 4 Haziran 2007 günü Çek Cumhuriyeti'ne karşı Euro2008 Elemeleri karşılaşmasında forma giydi ve milli formayı bıraktı. Maçın skorundan daha önemli olan olay da buydu büyük ihtimalle. Ryan Giggs'in doğduğu yerde son kez sahaya çıkması. 89. dakikada oyundan çıktı ve alkışlandı. Ryan Giggs'in gözlerindeki sevinci gördüm o an. Herhalde buydu aranan, herhalde buydu Ryan Giggs'i gözlerimizde büyüten... Büyük turnuva göremese de ülkesinin futbolunu bir adım yukarıya taşımıştı ve içi huzur doluydu. Simon Davies, Jason Koumas, Craig Bellamy ve daha sonra gelecek isimler... Onlar Galler'i başka bir büyük turnuvuya taşıyabilirler ama unutulmayacak olan isim onlarınki olmayacak; Ryan Giggs olacak...
Kim ne derse desin, milli formayla büyük turnuva görmek çok önemli bir olaydır. Büyük bir futbolcuyu unutulmaz yapan o maçlardır. Alfredo di Stefano ile George Best hiç büyük turnuva görmemişler, örneğin. Görselerdi, çok daha önem ifade ederlerdi. Pele, Maradona, Puskas vs. Dünya Kupası performansları olmasa, ne kadar büyük futbolcu olurlardı, hiç düşündünüz mü? Bu konu, geçmişte daha önemliydi kuşkusuz. Ama bugün de önemsiz olduğunu söyleyemeyiz. 90lı yılların en iyi futbolcularından biri olan; Milan ve Monaco takımlarında efsane olan Liberyalı George Weah, Dünya Kupası'na gidip başarılı olsaydı; gözümüzde çok daha büyümeyecek miydi? Peki 1990 Dünya Kupası olmasaydı Omam-Biyik'ın ismini bilecek miydik?
Faal futbolcular içinde büyük turnuva göremeyen birkaç büyük isim vardı. Birisi Andriy Shevchenko idi. Sheva, Ukrayna'yı Dünya Kupası'na taşıdı ve başarılı da oldular. Sheva da bunu başardıktan sonra Ryan Giggs bu alanda yalnız kaldı. Yaşının da etkisiyle, göremeden bırakmak durumunda kaldı. Biraz buruk oldu. Gönül isterdi ki, en azından 2002 Dünya Kupası'nda oynasaydı ve takımını çeyrek finale kadar taşıyabilseydi. Ne kadar heyecanlandırırdı bizi, ne güzel olurdu gelecek nesiller için de... Olmadı...
Şimdi ben bunları yazdım ama belki de on sene sonra Galli çocuklar için Ryan Giggs bunları ifade etmeyecek. ''Eski bir Galli futbolcu'' olarak anılacak. Yazık oldu. Bir futbolcu için, yaz aylarında milli formayla çıkılan birkaç maç, belki de kariyerlerinin en önemli maçları demek. Ryan Giggs'in de ManUtd forması ile oynadığı 600küsür maç, Galler formasıyla oynayamadığı beş-altı maçtan daha az önemli oldu... Yazık oldu ona da...
Bu sizle paylasmak istedigim bir anımdı...
Bu forum futbolla ilgilenmiyor galiba..
quote:
Orjinalden alıntı: oflaz@sago
Bu forum futbolla ilgilenmiyor galiba..
Yeri burası değil desek.
Bi de sinirleniyor...
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme