Şampiyonluk çalındı mı bilmiyorum ama 4.5 puanımızın çalındığı kesin. Şikeyi yapan biz değiliz fakat faturası bize çıktı.
NOKTA
quote:
Orijinalden alıntı: fallofday
ee hakem hüseyin olmayınca sonuç böyle oluyor :D
10 cm ofsayta sızlanıp 50 cm içerde olan golü görmeyenler için hakem bir muz kabuğunun içinde afrikadan yola çıkmış.
quote:
Orijinalden alıntı: Scorpioleo
quote:
Orijinalden alıntı: channex
quote:
Orijinalden alıntı: Scorpioleo
quote:
Orijinalden alıntı: [DMC]
quote:
Orijinalden alıntı: nikobelic
Şampiyonluk gitti bu dakikadan sonra inananlar ilerde büyük hayal kırıklığı yaşar.
Başta MAA ve onun gibiler saolsun Fenerbahçe'yi el birliğiyle şampiyon ettiler.
Bu Süper final maçlarını zaten izlemiyordum, bundan sonra 1 saniye Tük ligini izlemem.
Bir takim sampiyon olacaksa kendi evindeki maclari kazanmali
Fenervahceye yenilmeyeceksin kendi evinde !!
40 haftadır maç yapıp liderliği götürünce sorun yok feneri evimizde yenemeyince şampiyonluğu haketmiyoruz öyle mi ?
İyde FB de kaç hafta lider götürüp GS ve Bursaya kaptırmadı mı şampiyonluğu ? Ha play of ha değil birşey fark etmiyor...
Playoffla lig 1 değil kusura bakma. 3 günde 2 derbi(+gerginlik+şike olayları yüzünden yıpranma(sadece fb değil bütün kulüpler yıprandı) )oynamak kolay değil. O dediğin zamanlarda FB derbi maçı kaybetmedi(bunu yazmamın nedeni arkadaş orada feneri evinde yeneceksin diyor) denizliye yenildi. Sen eğer şampiyonluğa oynuyorsan denizliyi yeneceksin arkadaş o zaman. Bir de geçen sene TS ile FB çekişirken kim şanslı ise o kazandı;fakat bu sene şans denen birşey yok 2.ye 9, 3. ve 4.ye 20 puan fark atıp Fener ile deplasmanda 2-0 dan 2-2ye getirdiğimiz bir oyun(ki biliyorsunuz deplasmanda şansımız tutmuyor yıllardır fenere habire yeniliyoruz)evimizde 3-1 yendiğimiz bir maç ve ligde hiç kaybedilmeyen derbiler var; ama sen gelipde bu kadar başarıyı görmezden gelip Fenere evinde yenilmeyeceksin yoksa şampiyonluk giderse üzülmeyeceksin dersen bu kadar emeğe saygısızlık etmiş olursun.
Bir üst mesajı okumamışım, ben Fenerliyim yanlız GS şampiyonluğu kesinlikle hakediyor bu sene... Ancak olamaz diye umuyorum:)
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
@mancukya Tamam işte sorun dediğin gibi ileride. Taktiksel anlamda da yanlışlık var dediğin gibi Elmander'in topu metrelerce koşarak sürüp sonra düzgün vuruş yapmasını beklemek yanlış. Bu takıma düzgün bir forvet takviyesi yapılsaydı şuan başka şeyler konuşuyor olacaktık.
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
Güzel bir yazi bende buna yakin düsünüyorum iyi bir Baros elinde olursa 2 forvet ile Gs Türkiyede yenemiyecegi takim yok ama iyi olursa. GS bence 3 forveti kim oynarsa oynasin hepsi takima yardimci olmaya kalktikca bundan zarar görüyor forvetlerden bir tanesinin rakip ceha sahasinda ofsayta girmeden beklemesi gerekli, özellikle ikinci yaridaki maclarda Barosta bile bunu gözlemledim orta sahaya top almaya geliyor gerek yok o zaman orta sahana 1 fazla adam al daha iyi olur. isin ilginc tarafi Elmander ve Necati gibi 2 uzun adamla bile Gsyin sisirme pozisyon ve gol bulma sansida fazla yok hava toplarinda oldukca etkisiz kaliyor. Bugunki mac bence Senol günesin hatalarini görüp önlem almasidir buna Gs orta sahasinin yorgunlugu ve hatali sekilde Melonun cikartilmasida etken gene mevcut takim icinde skoru degistirebilecek oyunculardan birisiydi. Bizde anlasilmayan olay orta sahan ne kadar cok top kapar ve ne kadar hizli hucuma cikarsa o kadar etkili olursun ve forvetlerinde yetersiz olduguna göre gercek görevlerini yapmasini isteyeceksin yani rakibi rahatsiz edicek sekilde sürekli gol pesine kosmasini. Gs cok top ceviriyor ama hizli cikmakta zaaflari oldukca fazla, defansi cok cabuk kötü pozisyonlara yakalaniyor, hucumda hava hakimiyetini uzun boylu adamlara ragmen kullanamiyor, iki forvetinin ikiside malesef sürekli pres yapmaya kalkisiyor, gene kapanan rakiplere uzaktan sut ve dönen toplarda tamamlamak icin forvetlerinin alakasiz yerlerde olmasida cabasi.
quote:
Orijinalden alıntı: mancukya
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
Güzel bir yazi bende buna yakin düsünüyorum iyi bir Baros elinde olursa 2 forvet ile Gs Türkiyede yenemiyecegi takim yok ama iyi olursa. GS bence 3 forveti kim oynarsa oynasin hepsi takima yardimci olmaya kalktikca bundan zarar görüyor forvetlerden bir tanesinin rakip ceha sahasinda ofsayta girmeden beklemesi gerekli, özellikle ikinci yaridaki maclarda Barosta bile bunu gözlemledim orta sahaya top almaya geliyor gerek yok o zaman orta sahana 1 fazla adam al daha iyi olur. isin ilginc tarafi Elmander ve Necati gibi 2 uzun adamla bile Gsyin sisirme pozisyon ve gol bulma sansida fazla yok hava toplarinda oldukca etkisiz kaliyor. Bugunki mac bence Senol günesin hatalarini görüp önlem almasidir buna Gs orta sahasinin yorgunlugu ve hatali sekilde Melonun cikartilmasida etken gene mevcut takim icinde skoru degistirebilecek oyunculardan birisiydi. Bizde anlasilmayan olay orta sahan ne kadar cok top kapar ve ne kadar hizli hucuma cikarsa o kadar etkili olursun ve forvetlerinde yetersiz olduguna göre gercek görevlerini yapmasini isteyeceksin yani rakibi rahatsiz edicek sekilde sürekli gol pesine kosmasini. Gs cok top ceviriyor ama hizli cikmakta zaaflari oldukca fazla, defansi cok cabuk kötü pozisyonlara yakalaniyor, hucumda hava hakimiyetini uzun boylu adamlara ragmen kullanamiyor, iki forvetinin ikiside malesef sürekli pres yapmaya kalkisiyor, gene kapanan rakiplere uzaktan sut ve dönen toplarda tamamlamak icin forvetlerinin alakasiz yerlerde olmasida cabasi.
Çok doğru yazmışsın.Forvetlerimiz ceza sahasına girmiyor bile herkes dışarıda.Biraz Barça sistemine benziyor ama onlar Barça biz değil.
Şampiyonluk daha gitmedi ama yarın Fenerbahçe Beşiktaşı yenerse gidecek. TFF göbek atsın. İnşallah UEFA bizi avrupadan 5 sene men eder.
quote:
Orijinalden alıntı: maviyolcu
Şampiyonluk daha gitmedi ama yarın Fenerbahçe Beşiktaşı yenerse gidecek. TFF göbek atsın. İnşallah UEFA bizi avrupadan 5 sene men eder.
2 şikeci takımdan sen ne bekliyorsunki ilk maçta olduğu gibi beşiktaş maçı satacak.
Maça 3. kaleci ile çıkıyorlar.
Fenevi bu sene futbol oynamadan şampiyon yaptılar tüpçü, maa ve tetikçileri.
Ligtv ve digiturk decoderlerinizi iade etmeyi unutmayın.
quote:
Orijinalden alıntı: deserthawk
bebek gibi ağlayıp komik duruma düşmeyin.takım pozisyona giremiyor,girse de görüldüğü gibi gol atacak adam yok.
+1
suçu başkalarında aramaya gerek yok.umarım seneye play-off kalkar.
4 Forvet ile maçtasın gol atamıyorsun ve şampiyonluk çalındı diyorsun
Ne içiyorsan yavaşca yere bırak...
bu sene şampiyon olunamazsa ne taraftarın sabrı nede futbolcuların kalacak. Muslera-Melo-Selçuk-Eboue gönderilsin. Sonuçta gene anamızın liginde anamızın çocuklarıyla oynayacaz fazla masrafa gerek yok. şl ön elemeleride geçemeyiz zaten.
biz fenere kendi sahamızda yenilelim sonrada yok MAA yok bilmem ne. doğru olan normal lig bittiğinde şampiyon bizdik. bu senenin asıl galibi biziz ama playoff ta onlar daha başarılılar. o kadar.
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
İmza.
quote:
Orijinalden alıntı: DontMakeMeLaugh
Kadro yeterli deyip forvette iki kazmayi birakanlar utansin. Her mac 150 pozisyon bulup 3 unu atinca iyi hos ta boyle rakibin sanki 1 puanla sampiyon olacakmiscasina beraberlige yatip 11 kisi def yaptigi durumlarda insan bir drogbamiz bir berbatovumuz hic olmadi bir sow umuz olsun istiyor. Gecmis olsun olum kalim degil onumuze bakacagiz.
sen sus hic konusma, konusmaya isyan etmeye hakkin yok bu konuda seninle bu konuda tartistigimiz gunlerde deli gibi savunuyordun malum kisileri simdi otur oturdugun yerde de sizlanmayi birak
quote:
Orijinalden alıntı: Bakkal Gazi
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
İmza.
Galatasaray seyircisi aptal değil. Kimse kusura bakmasın ligin en iyi takımı Galatasaray'dır. iki maç yazıp şöyle böyle oldu demekle olmaz o iş o zaman bende size bir sürü argüman gösteririm. Bu takım bir sürü yeni takviyeyle resmen küllerinden doğarak normal ligi 9 puan önde bitirdi. Şimdi hala 3 puan öndeyken son derbilerde şanssızlıklar yaşamışken kalkıp hemen siz zaten kötüydünüz haberiniz yok en iyisi biziz demeye getirmeyin. Birinizde çıkıp hakettiniz zaten şampiyonluğu biz bi çok dertle uğraştık o yüzden 2. bitirdik ligi deyin. sizin cumhuriyette de doğrular söylenir herhalde?
quote:
Orijinalden alıntı: irlandali
quote:
Orijinalden alıntı: Bakkal Gazi
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
İmza.
Galatasaray seyircisi aptal değil. Kimse kusura bakmasın ligin en iyi takımı Galatasaray'dır. iki maç yazıp şöyle böyle oldu demekle olmaz o iş o zaman bende size bir sürü argüman gösteririm. Bu takım bir sürü yeni takviyeyle resmen küllerinden doğarak normal ligi 9 puan önde bitirdi. Şimdi hala 3 puan öndeyken son derbilerde şanssızlıklar yaşamışken kalkıp hemen siz zaten kötüydünüz haberiniz yok en iyisi biziz demeye getirmeyin. Birinizde çıkıp hakettiniz zaten şampiyonluğu biz bi çok dertle uğraştık o yüzden 2. bitirdik ligi deyin. sizin cumhuriyette de doğrular söylenir herhalde?
Bu açıdan haklısın. Kısa kesmek istiyorum yoksa kısıra bir döngüye gireceğiz: Playoff sene başında digitürk yüzünden getirildi, kimse GS'nin 9 puan önde bitireceğini hesaplayamadı. Sonuçta kuralları baştan belli olan bir oyun oynanıyor ve GS bu oyunda 4,5 puanlık avantajını kaybetti, hem de 6 puan alacağı 2 maçtan sadece 1 puan alarak. Dün belki de şampiyon olacaktınız ama olmadı. Başka yorum yapmayacağım.
quote:
Orijinalden alıntı: irlandali
quote:
Orijinalden alıntı: Bakkal Gazi
quote:
Orijinalden alıntı: Siempré
Sadece futbol ile ilgili bir yorum yazıcam.
Ama ilk önce play-offla ilgili yazayım, yazının gidişatı açısından. Fatih Terim sene başında şöyle bir demeçte bulunmuş canlı yayında :
Play-off sistemine fazla tepki gelmediğini anımsatan Terim, “Türkiye’deki antrenör cennetinin de bu konuda sessiz kalmasından da son derece rahatsızım. Play-off oynanmış oynanmamış rahatsız değilim; ama futbolun gerektirdiği şeyler spor camiasına sorulması gerekirken sorulmamıştır. Bu tür kararlar futbolun doğasında olan bir şeydir. Buna bir yönetim karar vermişse buna saygı duymak zorundayız. Bu başka türlü düşünülemez. Hep beraber yaşayacak öğreneceğiz. Durumlara göre duruşumuzu sağlayacağız” dedi.
Yani kendisinin hoşnutsuzluğu var evet. Ama o zamanlar kabullenmiş ve hatta plan yapmaya başlamış Ocak ayı ile ilgili. Zaten Mehmet Özdilek ve Fatih Terim ikisi de kendilerine de sorulması gerektiğini söylüyormuş. Ama Fatih Terim'in son aylardaki demeçleri "bize de sorulması gerekirdi"den "şampiyonluğumuz çalınıyor" muhabbetine dönmüş durumda. Bu da tamemen normal sezonun beklenmeyen bir puan farkıyla kapanmış olması.
Bu arada, benim de en büyük eleştirim bu noktada. Fenerbahçe olsaydı bu durumda, ben de sizin gibi olurdum ama "play-off" sistemine değil "puanların bölünmesine".
Puan bölünmesi açıkçası bir gasptır. Kimse bunun neden olduğunu açıklayamaz. Play-off yine oynanmalıydı ama Galatasaray 9 puan önde başlamalıydı. Ya da bu avantajı koruyacak başka bir sistem olmalıydı. Kesinlikle bunu düşünenler puan farkı olmayacağını veya 1-2 olacağını düşünüp böyle bir karar aldılar.
Şimdi Play-Offlarda oynayan Galatasaray'a bakalım.
0-2 biten İnönü'deki maçta, öne geçtiğiniz gol çok nizami olmayan(bana kalırsa nizami değil) bir duran top golü. O maçta iyi oynayan bir Galatasaray yoktu, ama kazanılan 3 puan vardı.
1-2 biten FB maçında, FB kötü oynadı evet. Ama Fenerbahçe genellikle böyle oynuyor, golü attıktan sonra. Yapamadığı şey, iyi savunma yapamamasıydı ki, Kadıköy'deki maçta daha iyi savunma yapmasına rağmen yenilgiden kurtulmuştu. Fenerbahçe'nin golleri ise Galatasaray defans organizasyonunun motivasyonsuzluğundan gelen goller. Galatasaray'ın golü yine duran toptan.
2-4 biten TS maçı. Galatasaray inanılmaz baskılı başladı ama ben bir futbol izleyicisi olarak Trabzonspor'un mücadele isteğini yerli yerinde bulmamıştım açıkçası. Tabi ki şike gibi ahmakça şeyleri söylemeyeceğim ama "futbolcu motivasyonu" başka oluyor maçtan maça. Trabzonspor Galatasaray'dan kötü takım bana göre ama bu sene Trabzonspor'un çoğu maçını izlemiş birisi olarak hiç bir maçta öyle bir Trabzonspor görmediğimi söyleyebilirim. Galatasaray'ın kilidi açan golü yine duran toptan geldi bu arada, araya sıkıştıralım.
0-0 biten Trabzonspor maçı. Trabzonspor bu maçta öncesine göre hücumda daha iyiydi, Burak'a bağlı oyun şablonu olabilir. Ama maç yine GS kontrolündeydi fakat yakaladıkları tek organize gol pozisyonu Engin Baytar'ın şutuydu. Bir duran top organizasyonu gol olmayınca puan kaybı geldi ama kontra toplarda organizasyon sıkıntısını bu maçta da yaşadı Galatasaray.
Galatasaray topa en iyi hükmeden takımı olabilir. Ama forvetleri bitiriclik konusunda yetersiz ki, kilidi hep duran toplarla açmışlar. Ama ligin en iyi takımı değil, çünkü iyi bir takım en azından vasat bir savunma yapabilmelidir. Bu konuda Semih'i öğrenmeye müsait, fakat oynadığı rol bakımından(Semih kesici-Ujfa toparlayıcı) çok ama çok yetersiz buluyorum fiziki açıdan. Ki yaşıyor da, puanların yarıya indirilmesinden dolayı bir sıkıntı var. Ama Galatasaray buna gerekli cevabı ziyadesiyle verme avantajına sahipti ve bir çoğunuz "2.hafta play-offlar prestij olur" diye bakıyordunuz. Ben de bakıyordum. Ama Galatasaray Fenerbahçe yarın kazanırsa avantajını tamamen kaybetmiş olacak ve saha içinde yaşanan hiç bir hak yenme meselesi görmedim Galatasaray aleyhine.
Biraz da Galatasaray taraftarı gerçekten bütün konularda haklı mıyız, diye düşünsün istedim.
İmza.
Galatasaray seyircisi aptal değil. Kimse kusura bakmasın ligin en iyi takımı Galatasaray'dır. iki maç yazıp şöyle böyle oldu demekle olmaz o iş o zaman bende size bir sürü argüman gösteririm. Bu takım bir sürü yeni takviyeyle resmen küllerinden doğarak normal ligi 9 puan önde bitirdi. Şimdi hala 3 puan öndeyken son derbilerde şanssızlıklar yaşamışken kalkıp hemen siz zaten kötüydünüz haberiniz yok en iyisi biziz demeye getirmeyin. Birinizde çıkıp hakettiniz zaten şampiyonluğu biz bi çok dertle uğraştık o yüzden 2. bitirdik ligi deyin. sizin cumhuriyette de doğrular söylenir herhalde?
Ligin en iyi orta sahasi Gs haklisin, görsel acidan en iyi futboluda Gs oynuyor ama en iyi olmak demek bu degil. Birazda kafanizi kaldirip gercekleri görün. Ligin ikinci yarisindaki Bjk, Ts, Fb, Sivas, Bursa vs vs gibi zor maclarin hepsinde zorlanmissin takim olarak iyi olmana ragmen ve cogunda puanlar birakmissin Playoff serisinde gene rezil oynanan Bjk maci gözleri kapadi ardindan Fb yenilgisi geldi hatalar es gecildi, Ts macini oynuyorsun takimda sürekli ayni seyleri yaptigin icin ikinci macta Senol hoca ayni hataya düsmüyor. Fenerli yazdi diye herseye karsi cikmanizi anlamiyorum bazi gecerkleri artik görün. Gs malesef 2 forvet oynamasina ragmen 2 forvetide forvet gibi oynamiyor pozisyona girmekte ve son vurusta yetersiz kaliyorlar sonrasinda ben Barosu cok elestiren biriyim ama asla inkar edemiycem gercek bir seyler yapmaya cabalamasi ama dünde oda orta sahaya kadar gelmeye kalkiyor gerek yok 2 forvet oynuyorsan bir tanesi eli belinde firsatci bekliyecek pozisyonlara saglikli dinc girmesi icin. Bunu Terimin konusmasi gerekiyor ayrica kalip seklinde her rakibe hic bir supriz yapmazsan sürekli standart islere kalkisirsan olmaz. Takim icinde daha iyi olmak icin bazi gercekler bu takim iyi bir Baros haricinde 2 forvet oynayamaz zaten bu derbilerde bu riskede gerek yok. Emre colak sol acik oynattigin oyuncu orta sahada basma pesine kendi görevinde yetersiz kaliyor. Engin gene orta sahami sag acik gibimi oynayi derken kaybediyorsunki cok yetenekli aslinda. Selcuk ve Meloya asiri yük biniyor bazen onlarda top kaybi olunca defans cok kötü yakalaniyor. Gs tek forvete dönecek orta sahaya defans arasina köprü bir adam girecek, Melo ve Selcuk ile daha fazla ileride kullanma sansin olucak, Tek forvet pres isine girmedne pozisyon bekliyecek, Emre, Engin, Aydin oynattiklarindan orta saha ziyade kanatlara inmesini ve gercek görevlerini yapmasini bekliyeceksin. Ha en kötüsünde Engini serbest forvet arkasi yada forvet oynatabilirsin ama bu adamlara özellikle striker tarzi oynattigin adamdan pres yapmasini birakmasini istiyeceksin Gs kalan son 2 maci orta sahayi mutlaka 3 kisiyle oynamasi sart.
Trabzonun penaltısını vermeyin, sonra offside olan pozisyona gol diye ağlayın