Şimdi Ara

Sanayi ustaları peugeotu tamire neden yanaşmıyor (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
3
Favori
4.321
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Çünkü o bir peugeot 307.

    Adam şanzıman tamiri demiş, biri de kalkmış motor elektroniğinden bahsetmiş. Neymiş efendim arızası zor bulunurmuş, nokta atış yapılması gerekirmiş. "Kolay bakıma göre dizayn etmek" de bir mühendislik eseridir. Arabayı ustaların çözemeyeceği kadar karmaşık yapınca eline bir şey geçmiyor Peugeot'nun. Karışık karışık OBD protokolleri koyuyor da ne oluyor sanki , uzay mühendisliği mi var motorda? 2.0 hdi motorun ürettiği güç ortada.

    Ah canım, özel takım ile açılıyormuş motor. En ufak hararette silindir kapak contası yiyince çok lazım olacak o anahtarlardan tabi. BMW de öyle özel takım istiyor mesela. Amaç sadece işçilik fiyatlarını arttırmak, servisten daha fazla para kazanmak. Bakımda ağzı yanan müşteri bir daha o arabadan alır mı aldırır mı ? Arabayı kimse almayınca usta neyi tamir edecek ? Teknoloji, kullananın işine yaradığı sürece faydalıdır.




  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Sanırım mesajınız bana eğer bu kadar destekli sallayacak kadar güzel kelimeler seçiyorsanız, keşke ismimi alıntılayıp da mesaj atsaydınız. Alacağınız cevaptan mı korkuyorsunuz acaba?
    Birinci olay şudur efendim, İtalyan, Fransız ve Alman otomobillerindeki bu özel aparatlar yetkili servislere parça kodlarıyla gönderilirler. Siz motor teknolojilerinin ilk bulunduğu yıllardan kalma Honda motorları kullandığınız için size saçma gelebilir bu durum ama durum bu. Dosya eki olarak mesajın sonunda kendi servisimizden çektiğim fotoğrafları ekleyeceğim. Ne demek istediğimi o zaman anlarsınız.
    Kolay bakıma göre dizayn etmek bir mühendislik eseri ise, sıradan karbüratörlü araçlara yönelmekte fayda var. Tedavülden kalkmış motorları önümüze teknoloji diye sunan hondalar karşısında tez üretemediniz, Dünyanın sayılı birkaç markasının mühendislerine bile saldıracak kadar cesaretlisiniz. Sizi tebrik ederim.

    Aslında mesele karışık elektronik donanımlardan kaynaklanmıyor, Elektroniğin doğası gereği ne kadar fazla sistem koyarsanız arıza ihtimali de bir o kadar artar. Bu doğanın kanunudur, ne kadar fazla kaliteli malzeme , proje geliştirseniz de kaçınılmaz sondur. Dünya tarihindeki birçok teknoloji alanı buna tanıklık etmiştir. 2.0 HDI motorlar gayet tertipli düzenli ve bir o kadar de teknolojiktir, Honda, Toyota gibi ikinci sınıf motor teknolojisi geliştiricilerinin o zamanlar emisyon skandalları , maddi sıkıntıları varken avrupalı üreticiler bu araçlara yüklenerek kendilerini geliştirdiler. Sonuç olarak Peugeot'un HDI ve THP gibi motorları ile sektörde söz sahibi iken ve birçok yarış serisinde lider iken, sizin bugün 'kolay bakıma göre dizayn' edilmiş motorlarınız hiçbir tez geliştirememiştir.
    Tembellikler kuru fanatizm ile örtülemez. Acıdır, can yakar. Fanatikseniz daha çok canınız yanar.
    Sizler motor mantığına sadece üretilen güç gözüyle bakarsınız, sıkıştırma oranı, çap strok oranlarını ile biraz kafa yorunuz tavsiyem size budur.

    Sizin 'kolay bakıma göre dizayn' mantığı ile üretim yapan HONDA'nız 2002 yılındaki Civicte kullandığı motor bloğu piston kolları krank mili parçaları 2016'da da kullanıyor. Sizin pencerenizden durumu öğrenmiş olduk. Kusura bakmayın ama bu bizim için saflık enayilik diye geçiyor. Sizin bugün çoluk çocuk arasında muhabbetini döndürdüğünüz 'fitek vutututu ikinci motoru açtım araba 2. viteste 405240 kmh'a ulaştı ' tabuları ile ülke piyasasını nereye getirdiniz gördük. Zira Avrupada bunun gibi tabular yok, otomobil seminerleri, teknik eleman yetiştirme kuralları var bizim gibi kağıt kalemden habersiz insanların çırak olarak yetiştirildiği yerler değiller. Mühendisin tasarımlarını onlar kadar zeki teknik elemanlar anlar. Bu aparatlar ile işçilik daha zahmetsiz ve verimlidir, araçlar için kullanma kılavuzları olduğu gibi servislerin teknik elemanlara gönderdikleri kullanma ve işçilik kılavuzları da bu sebeplerden doğar. O yüzdendir ki mühendislerin hazırlayıp sunduğu teknik eğitim seminerleri birçok çallışana ders/kurs adı altında öğretilir.

    Siz istiyorsunuz ki, alışılagelmiş motor tekniğinin dışına çıkılmasın elektronik sistemler sensörler ve motor haritalamalar kısıtlı kalsın, ana hatlar üzerinden motorlar üretilsin. Yok öyle dünya efendim. Gelişmenin sınırı yoktur. Bilginin de.
    BMW'nin m5'de kullandığı sente ayar aparatları, egzantrik kilitleme kilitlerinin tek gayesi işçilik fiyatlarını arttırmak öyle mi? Ya durum daha verimli yanma, daha pürüzsüz motor stabilizesi ise? Hayır siz bu pencereden bakamazsınız. Çünkü 25 senelik atmosferik motorlarınızla yol boyu ucuz LPG arayıp, sonra kuruş hesabından başka yakıt verimliliği ile alakanız yoktur.

    Sizler bu kafada devam ediniz, 30 milyara 97,98 corollanıza, civic'inize bininiz. Hatta gizli ayinler de düzenleyebilirsiniz. Ancak lütfen tekniğe bilime teknolojiye elektroniğe dil uzatacak kadar seviyeleri yere indirmeyelim.

    Birkaç özel aparat fotoğrafını sizler için burada gösteriyorum.
    Anlamanızı beklediğimden değil, tezimi kuvvetlendirmek için gösteriyorum.
     Sanayi ustaları peugeotu tamire neden yanaşmıyor

     Sanayi ustaları peugeotu tamire neden yanaşmıyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaVu! -- 3 Ocak 2017; 2:58:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MaVu!

    Çünkü 2.0 HDI motor bizim sanayi insanımızın çok üstünde bir elektrik - elektronik donanıma sahip. Herhangi bir arıza tespitinde deneme / yanılma yöntemi ile tamirat istemez. Direk müdahale ister. Bunun için de bilgisayar desteği şarttır.
    Bir diğer konu da 2.0 hdi motorlar ağır bakımları yapılacağı bizim sanayimizdeki klasik anahtar / lokma takımları dışında fabrikanın ürettiği özel aparatlar ile tamirat ister. Bu aparatlar ise sadece yetkili servislerde vardır piyasada bulamazsınız. Bunlar olmadan yapılan işlemler de araçlarda düzen tutmadığı için çabuk arıza verirler. Sonra tabi ki suçlu araba olur ustalar değil..


    dediğinize göre asıl suçlu gene araba. tamirin bakımın kolay ve standart olması benim için öncelikli özelliklerden biridir. frima sırf servis işindende para kazanmak için standartlara uymayıp marjinallik yapıyorsa ben o aracı asla almam.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu Konuda Yorum yazanların tamamına yakını saçmalamış.



    Yok Honda Eski motor, Yok Fransızlar Böyle



    Ne Fransızlar çok teknolojik ne de Japon Motorları Eski.



    Üreticinin seçtiği stratejiler vardır, Kimisi Basit ama sorunsuz ve verimli olmayı tercih eder, Kimisi Karmaşık Servis Maliyeti yüksek motor tercih eder. İki Resim koyarak saçmalayarak hiçbir markayı aşağılayamazsınız.

    Ne mekaniği çok olan motor ilkeldir, Ne de Üzerinde fazlaca sensör olan daha teknolojik oluyor.

    Konu Sahibi Şanzımanın Kumlanmasından bahsediyor, Dünya'da o Şanzıman bir tek Peugeot'ta mı kullanılıyor sanıyorsunuz ? Hadi onu geçtik teşhisin doğru olduğunu nereden biliyorsunuz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MaVu!

    Sanırım mesajınız bana eğer bu kadar destekli sallayacak kadar güzel kelimeler seçiyorsanız, keşke ismimi alıntılayıp da mesaj atsaydınız. Alacağınız cevaptan mı korkuyorsunuz acaba?
    Birinci olay şudur efendim, İtalyan, Fransız ve Alman otomobillerindeki bu özel aparatlar yetkili servislere parça kodlarıyla gönderilirler. Siz motor teknolojilerinin ilk bulunduğu yıllardan kalma Honda motorları kullandığınız için size saçma gelebilir bu durum ama durum bu. Dosya eki olarak mesajın sonunda kendi servisimizden çektiğim fotoğrafları ekleyeceğim. Ne demek istediğimi o zaman anlarsınız.
    Kolay bakıma göre dizayn etmek bir mühendislik eseri ise, sıradan karbüratörlü araçlara yönelmekte fayda var. Tedavülden kalkmış motorları önümüze teknoloji diye sunan hondalar karşısında tez üretemediniz, Dünyanın sayılı birkaç markasının mühendislerine bile saldıracak kadar cesaretlisiniz. Sizi tebrik ederim.

    Aslında mesele karışık elektronik donanımlardan kaynaklanmıyor, Elektroniğin doğası gereği ne kadar fazla sistem koyarsanız arıza ihtimali de bir o kadar artar. Bu doğanın kanunudur, ne kadar fazla kaliteli malzeme , proje geliştirseniz de kaçınılmaz sondur. Dünya tarihindeki birçok teknoloji alanı buna tanıklık etmiştir. 2.0 HDI motorlar gayet tertipli düzenli ve bir o kadar de teknolojiktir, Honda, Toyota gibi ikinci sınıf motor teknolojisi geliştiricilerinin o zamanlar emisyon skandalları , maddi sıkıntıları varken avrupalı üreticiler bu araçlara yüklenerek kendilerini geliştirdiler. Sonuç olarak Peugeot'un HDI ve THP gibi motorları ile sektörde söz sahibi iken ve birçok yarış serisinde lider iken, sizin bugün 'kolay bakıma göre dizayn' edilmiş motorlarınız hiçbir tez geliştirememiştir.
    Tembellikler kuru fanatizm ile örtülemez. Acıdır, can yakar. Fanatikseniz daha çok canınız yanar.
    Sizler motor mantığına sadece üretilen güç gözüyle bakarsınız, sıkıştırma oranı, çap strok oranlarını ile biraz kafa yorunuz tavsiyem size budur.

    Sizin 'kolay bakıma göre dizayn' mantığı ile üretim yapan HONDA'nız 2002 yılındaki Civicte kullandığı motor bloğu piston kolları krank mili parçaları 2016'da da kullanıyor. Sizin pencerenizden durumu öğrenmiş olduk. Kusura bakmayın ama bu bizim için saflık enayilik diye geçiyor. Sizin bugün çoluk çocuk arasında muhabbetini döndürdüğünüz 'fitek vutututu ikinci motoru açtım araba 2. viteste 405240 kmh'a ulaştı ' tabuları ile ülke piyasasını nereye getirdiniz gördük. Zira Avrupada bunun gibi tabular yok, otomobil seminerleri, teknik eleman yetiştirme kuralları var bizim gibi kağıt kalemden habersiz insanların çırak olarak yetiştirildiği yerler değiller. Mühendisin tasarımlarını onlar kadar zeki teknik elemanlar anlar. Bu aparatlar ile işçilik daha zahmetsiz ve verimlidir, araçlar için kullanma kılavuzları olduğu gibi servislerin teknik elemanlara gönderdikleri kullanma ve işçilik kılavuzları da bu sebeplerden doğar. O yüzdendir ki mühendislerin hazırlayıp sunduğu teknik eğitim seminerleri birçok çallışana ders/kurs adı altında öğretilir.

    Siz istiyorsunuz ki, alışılagelmiş motor tekniğinin dışına çıkılmasın elektronik sistemler sensörler ve motor haritalamalar kısıtlı kalsın, ana hatlar üzerinden motorlar üretilsin. Yok öyle dünya efendim. Gelişmenin sınırı yoktur. Bilginin de.
    BMW'nin m5'de kullandığı sente ayar aparatları, egzantrik kilitleme kilitlerinin tek gayesi işçilik fiyatlarını arttırmak öyle mi? Ya durum daha verimli yanma, daha pürüzsüz motor stabilizesi ise? Hayır siz bu pencereden bakamazsınız. Çünkü 25 senelik atmosferik motorlarınızla yol boyu ucuz LPG arayıp, sonra kuruş hesabından başka yakıt verimliliği ile alakanız yoktur.

    Sizler bu kafada devam ediniz, 30 milyara 97,98 corollanıza, civic'inize bininiz. Hatta gizli ayinler de düzenleyebilirsiniz. Ancak lütfen tekniğe bilime teknolojiye elektroniğe dil uzatacak kadar seviyeleri yere indirmeyelim.

    Birkaç özel aparat fotoğrafını sizler için burada gösteriyorum.
    Anlamanızı beklediğimden değil, tezimi kuvvetlendirmek için gösteriyorum.
     Sanayi ustaları peugeotu tamire neden yanaşmıyor

     Sanayi ustaları peugeotu tamire neden yanaşmıyor


    Her yazınız ayrı bir komedi. İtalyan araçlarının ustası(!) olan, bunun üzerinden para kazanan, bu sebeple araçlara sıkı sıkı tutunan insan, beni fanatiklik ile suçluyor.

    Mevzu hem teknolojik, hem de kolay bakım yapılan motor üretmektir. Hemen hemen aynı teknik verilere sahip iki motorun, bir tanesinin parçası ve işçiliği daha pahalıysa, kimse onunla kuru kuruya uğraşmak istemez. İşçilik maliyetleri artar, araba sanayide çok kalır çünkü. TABİ BU İŞTEN PARA KAZANMIYORSA O yüzden sizin bu olaylara tutunmanız gayet doğal. Hayatında hiç japon motoru sökmedin galiba ? Sente ayarı için özel aparatlara bile gerek yok. Egzantrik kilitleme kilitleri diyor. Özelmiş vay be, ne teknoloji ama . Silindir kapağında ufak bir oyuk ve egzantrik kasnağı üzerindeki deliği pim ile sabitleyerek bile yapıyorlar. Siz hala özel anahtarım var diye milletten para koparmaya devam edin. Sente ayar aparatını da yanma verimine bağladı Lpg'ye ihtiyacı olan italyan motorlarıdır. Aşağıda oku biraz, öğrenirsin.
    https://www.youtube.com/watch?v=q-JRNi9-e3g Adamlar 93 yılında yaptıkları motorla , 2013 yılının aracına saplıyorsa oturup düşünün. 10 sene boyunca doğru dürüst motorla oynamadan senelerce fiat araçlarına kafa tutuyorsa, demek ki adamlar fiat'tan 10 sene ileride. Kaldı ki adamlar 10 sene içinde ne vvt-i lar, ne valvematic'ler getirdi.

    Fiat zaten marka imajına güvense, sürekli araçlarının adlarını değiştirmez. Milletin kafasındaki kötü anıları silmek için sürekli model adı değiştirip "bak bu farklı" demeye çalışıyor. Her seferinde aynı rezalet, aynı terane.

    Motor teknolojisindeki değişimleri görememişsiniz, çünkü sanayideki dükkanınızdan çıkmamışsınız. Japon motorlarını vtec'ten ibaret sanıyorsun. (Vtec'e bile senelerce erişemediniz ya, o da ayrı konu) İtalyanlar, twin spark motoru yaptığında iki buji aynı anda ateşliyordu. Honda i-dsi motoru jazz'a koyduğunda iki bujinin farklı ateşleme sırası, motor yüküne ve devrine göre değişiyordu. Atmosferik motorda 2800 devirde maksimum tork yakalıyordu motor. Kara düzen valf sistemli italyan motorları eşek gibi yakarken, bu araç tüpe bile ihtiyaç duymuyordu. Gören de sanar ki fiat hiç eski motor kullanmıyor 1.4, 1.6 atmosferikler ne güne duruyor ? Adamlar i-dsi ile bunları yaparken fiat, her şeyden habersiz, palio'yu üretiyordu

    İtalyanlar, değişken valf zamanlamasını varyatör ile taklit ettiğinde, belirli periyotlarda dizel gibi çalışan, sürekli bakım isteyen motorla karşılaştı. Japonlar uzun yıllardır sıkıntısız kullanıyor. Fiat zaten multiair'a kadar hiç dokunmadı bile motorlarına. O da sürekli sanayiye uğruyor, geri çağırmalar yapılıyor. Marea, brava hgt yaptı bir ara sadece, yakan fakat yaktığı kadar gitmeyen. Honda'ya laf atıyorsun madem de, fiat kara düzen 1.4-1.6 çok nokta enjeksiyon atmosferik motorlarını kaç sene kullandı ? Alman alman dedikleri onbeş sene hitler motor üretip sattı.

    Çap/strok demişsin. Ortalama piston hızı nedir, ne işe yarar bilirsin o zaman. Bilmiyorsan bu paragrafı okuma zaten. Elalem dört silindir, 90 mm stroklu motorla 9000 devir fabrika çıkışı dönerken, beş silindirli, 75.65 mm stroklu bir motorla çevire çevire kaç devir çevirebildi o italyan hgt motoru ? Bir de sportif motor iddiasındayken. Çap/strok oranını 1 den yukarıya çıkartıyorsan, devir çevirme iddian vardır. Fiat'ın teknolojisi yetmez sorunsuz ve yüksek devirli motor üretmeye. Siz parça ucuzluğuna kasın. Hgt ler bile ne hale düştü. Fiat dediğin firma zaten 124 spider için mazda mx-5 platformu kullanan firma. Savunduğun firma bile japonlardan destek alıyor.

    Avrupalı rakipleri, emisyon iddiası için egzozun arkasına kimyasal fabrikalar kurarken, japonlar NOx düşürmek için egzoz manifolduna su ceketleri yerleştiriyor, motor miller-otto çevrimi arasında geçiş yapıyor, mazda düşük kompresyonlu dizel motor üretip LNT, SCR kullanmadan euro 5 yakalıyor. Şimdi de 1700-5500 arası maksimum torklu motor getirecekler. Bakalım o zaman nerelere kaçacaksınız ?

    Gerçi bunları, zamanında değişken valf zamanlaması olan motorun, kara düzen valf sistemli motorlara oranla teknolojiden yoksun olduğunu iddia eden birine anlatıyorum. Bu sebeptendir ki alıntılamadım. Çünkü para kazandığınız işi körü körüne savunacağınızı ve benim zamanımı boşa harcayacağınızı bildiğim için yazmadım. Bundan sonra da yazmayı düşünmüyorum. Bu ülkede fiat bu kadar çok sattıkça daha çoook ekmek yersiniz sanayi ustaları olarak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi msansertekin -- 3 Ocak 2017; 13:19:17 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: muradisdan


    quote:

    Orijinalden alıntı: MaVu!

    Çünkü 2.0 HDI motor bizim sanayi insanımızın çok üstünde bir elektrik - elektronik donanıma sahip. Herhangi bir arıza tespitinde deneme / yanılma yöntemi ile tamirat istemez. Direk müdahale ister. Bunun için de bilgisayar desteği şarttır.
    Bir diğer konu da 2.0 hdi motorlar ağır bakımları yapılacağı bizim sanayimizdeki klasik anahtar / lokma takımları dışında fabrikanın ürettiği özel aparatlar ile tamirat ister. Bu aparatlar ise sadece yetkili servislerde vardır piyasada bulamazsınız. Bunlar olmadan yapılan işlemler de araçlarda düzen tutmadığı için çabuk arıza verirler. Sonra tabi ki suçlu araba olur ustalar değil..


    dediğinize göre asıl suçlu gene araba. tamirin bakımın kolay ve standart olması benim için öncelikli özelliklerden biridir. frima sırf servis işindende para kazanmak için standartlara uymayıp marjinallik yapıyorsa ben o aracı asla almam.

    Anlatamazsın. Standart dışı sökme takma aparatı üretmeyi teknoloji sanıyorlar çünkü.




  • Özel pug servisine gidin.sıradan sanayi ustası elinde cihaz olmadan birşey anlamaz pugdan.sistem olarak epey de karisik ve tamiri zahmetli bir araç pug bunu da kabul etmek lazim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • sanayi ustalarını fazla elektronik ve teknolojik arabalarla uğraştırmayacaksın, vereceksin onlara tofaş,doblo, albea, kangoo,broadway,reno 19, symbol ve megane,astra,focus'un eski modellerini vereceksin eşelenip dursunlar mutlu mesut.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gokhannexus

    Konuya fransiz kalmis olabilirler


    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim C4 için özel servisin dediği yanlış hatırlamıyorsam 52 farklı kontrol noktası varmış. Bilgisayara bağlamadan bu işlemleri yapmak imkansız. Benim tanıdığım bir tamirci var, ortaokul zamanımda lastik tamir ediyordu. Şimdi oto tamirciliği yapıyor. Bu adamın benim arabada bir şey yapabilme ihtimali yok. Ver eline şahin, brodway, europa, megane gözü kapalı yapar.

    Bu muhabbetler gittikçe efsaneleşiyor. Geçen hafta birisi citroen servisi bile citron'e bakmak istemiyor dedi. O zaman neden citroen servisi dedim, cevap vermedi.
  • 307 ve Bipper'da şöyle bir durum gördüm, yaşam alanını genişletmek adına konsolu motora kadar uzatmışlar, kaputu açınca motor bayağı geride kalıyor. Bu yüzden de işçiliği zor olduğunu düşünüyorum.
  • Üst aklın izinde gidiyor olabilirler, büyük resmî görmemizi istemeyen elitçidirler belki de.
    Ama millete engel olamazlar, millet ne tamir olacak derse o tamir olur.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teknolojisi yetmiyor sanayi de çoğu yer kara düzen çalışıyor.
  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Savaş için tank mı üretiyorsun da bakım kolaylığı gereksin?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gktupc

    Savaş için tank mı üretiyorsun da bakım kolaylığı gereksin?

    İşçiliğe muazzam paralar ödediğinde, ufak işlemler için araban sanayide yatıp bir iki gün arabasız kaldığında, bu yazdığını hatırlarsın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: goodorevil

    307 ve Bipper'da şöyle bir durum gördüm, yaşam alanını genişletmek adına konsolu motora kadar uzatmışlar, kaputu açınca motor bayağı geride kalıyor. Bu yüzden de işçiliği zor olduğunu düşünüyorum.


    Doğru tespit, 307'de bu yerleşim nedeni ile hava filtresine ulaşmak biraz zordu mesela.
  • msansertekin kullanıcısına yanıt
    Sanayi de iki gün yatması ile serviste yatması arasında bi fark var. Türkiye için evet kolay bakım önemli olabilir ama finlandiya da yaşadığını düşünürsen böylr bi sıkıntın olmazdı. Ülkenin gerçekleri
  • 5 sene 307 1.4 hdi araca bindim. araç resmen fiyat performans aracı. clio, fiesta parasına C segment 307 aldım 2011 yılında. hemen trigiyer ve debraj balatasını değiştirdim. 5 yıl boyuncada sorunsuz bir şekilde bindim. (direksiyon pompası arızaları hariç) insanlar bilmedikleri ve binmedikleri araçları sırf kulaktan duyma bilgilerle karalıyorlar.

    konuya gelecek olursak :) pejo özel servisine git. aracı on numara tamir ederler. pejo forumlarından hangi ilde iseniz tavsiye isteyebilirsiniz.
  • Markada sorun yok bence. O markanın ürettiği motorları kullanmayan yok gibi. Şanzıman dersen aynı şanzımanı başka markalar da kullanıyor. Yaklaşık 10 yıl sorunsuzca (tek sorun sürücü koltuğu altındaki airbag sensörlerinin takılı olduğu jaklardı ki o da jakı çıkarıp kabloyu direk bağlayınca ortadan kalkıyordu) bindiğim 306 nın yağ değişimi için sanayideki usta yağ filtresine bulamamış, sırf yağı değiştirmişti. Ustalar piyasa araçları ile doğal olarak daha çok ilgililer.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gktupc

    Sanayi de iki gün yatması ile serviste yatması arasında bi fark var. Türkiye için evet kolay bakım önemli olabilir ama finlandiya da yaşadığını düşünürsen böylr bi sıkıntın olmazdı. Ülkenin gerçekleri

    Finlandiya'da oturup Türkiye ile alakalı yorum yapıp ahkam mı kesiyorsun ?
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.