Merhaba arkadaşlar. Tercih dönemi yaklaşıyor ama bu yıl geçen yıllara göre biraz farklı olacaktır. Malumunuz tercihlerde genel baraj kalktı ve bazı bölümlerde öğrenci patlaması yaşanacak. Bazı bölümlerin ise kendine ait barajı olduğu için kontenjanlar dolmayacaktır. Mesela mühendislik fakültesi bölümleri 300bin, tıp 50bin, diş 30bin, öğretmenlik 300bin, hukuk yanlış hatırlamıyorsam 125bin , mimarlık 250bin eczacılık 100bin sıralama barajına sahip. Ama kalan bölümlerde artık 2-3 net yapan tercih verebildiğinden ağzına kadar dolacaktır. Burda sözelde ve EAda zaten bu baraj sorunu kalkınca işe yarar bölüm kalmıyor fakat sayısalda işe yarama ihtimali olan bölümler odluğu gibi tuzak bölümlerde var. örneğin orman ziraat ve su ürünleri fakülteleri ve mimarlık fakültesinde bulunan Şehir ve bölge planlama birde peyzaj aklıma gelen bölümler arasında. Bu forumun amacı tercih dönemindeki arkadaşlara bilgi arayışlarında yardımcı olmaktır. Dikkat etmeniz gereken husus arkadaşlar özellikle 10 sene önce mezun olmuş ve üniversiteler henüz darphanede para basılır gibi diploma basmadığı dönemlerde mezun olup atanan veya iş kuranların dediklerine dikkat etmelisiniz. zira tuzları kuru olduğundan yeni mezunları ya tembel olduğu için veya iş beğenmediği için iş bulamamakla suçlamaktalar. Mesleklerinide överler ama 10 yıl önceki iş imkanlarını anlatırlar. Özellikle her ilçeye üniversite paradigması sonrası başta teknik bölümler olmak üzere birçok meslek ele ayağa düştü. Herkes kendi mesleğini yazmalı tabi bende kendi mezuniyetimi (mezuniyetlerimden biri) yazmayı uygun gördüm. işin içinden mezunundan duyun istedim. Ha bu arada bende tuzu kurulardanım. ama verdiğim emeği bir tarafa bırakıyorum hedeflediğim yerde değilim ve bırakın beni mezun olduğum 70 kişilik sınıftan atanan sayısı 5i geçmez (torpilsiz atanan sayısı 2) özelde çalışan 10 civarı kişi ve maaşlar asgari ücret düzeyinde. geriye kalan 50den fazla kişi ya işsiz yada tekrar başka bir bölüm okuyor (sağlık bölümleri genellikle) Şehir ve Bölge Planlama bölümü ile ilgili daha önce buradaki bir forumda yazdıklarımı aynen alta aktarıyorum: mrb genç kardeşim. Genelde herkes kendi mesleğini kötüler diye bir algı vardır ancak yazacaklarımı bu kapsamda değerlendirmeni istemem. hem senin için hem bundan sonraki meraklı arkadaşlara kaynak olsun diye elimden geldiğince açıklayayım. Ancak bu açıklamaların 22.03.2019 şartlarına göre yapıldığını unutmayın biliyorsunuz memleket açık deniz gibi rüzgar nerden eser belli olmaz bir kanun değişir bir meslek ölür bir meslek dirilir... vakıf olduğum kadar geçmişe dayanarak şimdiye geleceğim: Bölümümüz sonradan açılan genç bölümlerdendir 30 yıllık filan geçmişi var. Planlama mesleği ilk dönemlerde mimarlık ünvanı altında yapılan işlerdendi sonrasına yurtdışında mimarlık fakültesinde uzmanlaşılan mimarlık gibi ayrı bir alan olarak faaliyet gösterdiğinden bizde de ayrılmasına karar verildi. Güzel karar ancak bölümü ilk açanlar plancı değil mimar olduğundan eğitim sistemi ve bölümde öğretilen konular - uygulamada yaşananlar arasında ciddi bir farklılık var. Halen meslek şovenisti mimarlar tarafından mimarlığın bir alt dalı, çıkıntısı olarak görülür hatta plancılara gerek olmadığı mimarların zaten yapabildiği iddia edilir. Yani biz beceremiyoruz onca okuldan sonra bile ama onlar k.çının kenarı ile yapabildiklerine inanıyorlar. Çoğu mimar bu alanda halen imza yetkileri olduğuna inanarak yaşıyor güncellememişler kendilerini... Bölümdeki eğitim ile gerçek meslek hayatı arasındaki kopukluğu, genel olarak kökende mimarlıktan yandan çakmışlığına bağlıyorum. Ördekten pelikan çıkmaz yada pelikandan ördek yada kaz filan tamam işte ondan. Şahsi kanaatim, yanlışta olabilir ama değil. 2000den sonra ise planlama okullarının ilk mezunları vermesi ile kamu kurumlarıda plan işlemleri için illerbankası başta olmak üzere şehir plancısı istihdam etmeye başladı ve 2012-2013 civarlarına kadar artarak devam etti. kamuda bu istihdam artışı diğer yandan özel sektörde de istihdam alanı açtı. ne alaka diyeceksiniz biliyorum ama arada bağlantı tabii ki var. plancı çalıştıran kurumlar aslında plancısına plan yaptırmaz yada çok az yaptırır. bir çok kurumdaki plancı özel sektöre ihale ile verilen plan projelerinin kontrol ve kabulu üstüne çalışır. Özel sektörde de bu planları, planlama büroları yapmaktadır. daha önceleri ankara istanbul izmirde bulunan planlama aktivitesi, kamu kurumları ve belediyelerin yeni mevzuat değişimleri ve kentleşmede sözüm ona planlı gelişme eğilimleri arttıkça diğer illere de yayıldı. şu anda birçok ilimizde planlama büroları faaliyet göstermektedir. Benimde girdiğim yıllarda (13) bu artan istihdam, özel sektörde ücretleri iyileştirdiği gibi kamu kurumlarında da alımları kpss üstünden 70 puanlara kadar indirmiştir. Bizde bu dönemde bu verilere dayanarak heves ile girdik. Ne yazık ki değişik üniversitelerde bölümümüzün kontrolsüz çoğalması ve önceden var olan bölümlerimizde yökün de baskısı ile var olan kontenjanların aşırı arttırılması (bazı okullarda 4 kat) piyasaya çok fazla yeni mezun plancının girmesine neden oldu. kamu kurumları ise diğer temel mühendisliklere göre çok az plancı çalıştırmaktadır. Açıklamak gerekirse: düz mantıkla çevre ve şehircilik bakanlığında en fazla çevre mühendisi ve şehir plancısı çalışması beklenirken aslında en fazla inşaat mühendisi ve sonrasında mimarlar ve diğer mühendisler görev yapmaktadır. Belediyeler ise çok az plancı çalıştırmakta bunları da genel olarak şirket üstünden işçi sınıfında çalıştırmaktadır. Yani bu hale geldi diyelim. Çünkü belediye başkanlarının elindeki en güçlü yetki imar planı yapma yetkisidir. Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin hiçbir başkan bu yetkisini okulunu okumuş plancı kararına bırakmaz. Bırakamaz şehrin kodamanlarının istediği planları onaylamazsan başkan koltuğunda kalamazsın hangi parti olursa olsun harcarlar adamı. Hali ile başkanlarımız da istediği planları çıkartırken kadrolu memur plancı çalıştırıp bu teknik personelle takışmak yerine şirket üstünden kendine yalvararak işe giren işçi kadrosundaki plancılara imar planı yaptırıp bir yandan da işten atma kılıcını adamların boynunda sallandırmaya daha meyilli oluyorlar. Sakın benim ilçem şu partiden bu partiden deyip yapmaz demeyin yapmayanı yoktur. bir imza ile bir arazi parselinin değerini 20 kat arttırmak gibi bir yetki zaten bir teknik personelin eline bırakılmaz bunu tahmin etmelisiniz. bla bla bla işte son zamanlardaki tüm bu gelişmeler sonrasında kamuda kadrolar doydu, alımlar düştü, atama puanları 90larda kaldı, belediyeler ise mülakatlı-torpilli kadrolu işçi statüsünde plancı alarak sahipsize kapıları kapattı, sahiplinin ise boynuna yuları geçirdi öyle çalıştırıyor. Özel sektörde ise karne problemlerinden ötürü durum çok farklı: plan işlemleri için bir çok belediye ve bakanlık mevzuatları A yada B grubu karneye sahip plancı olmayı zorunlu kılıyor. Yani bir inşaat mühendisi yada makine mühendisi gibi diploma alınca imza atar hale gelmiyorsun plancılıkta. E yada F grubu karneli plancı olarak iş hayatına başlıyorsun sonra çalıştığın yıl sayısına göre filan (filan kısmı çok geniş) karne sınıfın yükseliyor. Bu sistemde yeni başlayan plancı arkadaşların, özelde yaptırılan birçok plan işine imza yetkisi yetmiyor. Bir planlama bürosunda çalışmaya başlıyor ve şirket bu çömez arkadaşların burada yaptığı planları, çoğu zaman plana bile bakmadan imza atan A grubu başka bir plancıya attırıyor ve imza parasını ödüyor. Peki parası ne kadar mı? haftanın 6 günü af buyurun köpek gibi çalışan çömez, asgari ücretle (bu bile iyi daha kötüsü var) yetinirken bizim duayen (A grubu) plancılar aylık 10bin 15bin gibi paralara imza sanatını konuşturuyor. hali ile yeni mezun bir plancının işinden ekmek yiyebilmesi için 10-15 yıl bu kurtların elinde çalışması sömürülmesi gerekiyor. sonra ise çevren varsa sende kurt olabilirsin. o seviyeye gelince nede olsa sende yeni aldığın çömez plancıya aynını yapacak, çocuğun kanını emeceksin... Düşünün ihalesi 750bin liralık bir plan işinde çömez 3 ay dirsek çürütüyor aldığı toplam üret 3 asgari ücret aylığı olsun. imza atan duayen A grubu şirket sahibi değilse ( aaa evet bu durum bile çok yaşanıyor piyasada) aylık 10 binden 30 bin götürsün. şirket sahibinin 3 aylık masrafını, gerekecek altlık haritalara ödeyeceği harçlar vergisi filan düşülse geriye kendisine ..... .....bin lira kalıyor. oraya '....' koydum çünkü yazmaya gönlüm razı gelmedi.. Üstelik bu şirket sahiplerinin çoğu plancı bile olmayabiliyor. Belediye yada ihale edecek kurumla ORGANİK bağlar kurmuş biri olur.... Memlekette çaycı dahi tanımadığı müşteriye taze çay getirmezken, böyle para dönen bir piyasayı sana yedirirler mi sandın? Velhasıl özelde de içler acısı bir durum var. Bide inşaat sektöründe bir dar boğaz yaşandığında elbette plan tadilatları üstünden geçinen bürolarımızda eleman çıkarır yada maaş vermez filan.. İronik: okulda en çok eleştirdiğimiz konu bu: hırçın inşaat sektörümüzü yerden yere vururuz ama gerçekte onların kırıntılarıyla karın doyuruyoruz.. Bi dursalar yani açız. Biliyorum üstteki paragraf, bölümü seçecek siz plancı adaylarına pek bir anlam ifade etmedi kafanız karıştı. Karışmasın şimdi sizin merak ettiklerinize yoğunlaşalım: 1.'Mimarlığa giremedim anca puanım bu bölüme yetti, mimarlığa benziyor o nedenle yazacağım' deme!! saaakkıınn deme!!. bu iki bölümün inan bana alakası yok. eğitim sistemi ilk paragrafta bahsettiğim durumdan dolayı benziyor evet ancak yaptığın şeyler projeler ürettiğin değerler arasında alaka yok. yani karada dolaşmayayım astronot olmak istedim yapamadım bari dalgıç olayım demek gibi birşey. ikisinde de tüp var ağzında ama bambaşka işlerdir inan bana. 2. 'Mimarlığa puanım yetmedi, aynı fakültede planlama bölümü var, geleyim sonra yatay geçişle mimarlığa geçeceğim' diyorsan da yazma! bölümümde 80 kişi vardı 50si böyle dedi 1 tane geçti. o kadar yani... diğer 49 kişi istemediği meslekte bir ömür geçirecek. Ömür bu kadar değersiz değil canlar. Mimarlığı da gözünüzde çok büyütmeyin bu arada.. sanıldığı gibi değil de yazmayalım herkes kendi mesleğini karalasın. Bu arada mimarlıktakilerin önemli bir kısmı da sizin mimarlığa giremeyip planlama okuduğunuz gibi tıp ve diş hekimliğine giremediği için mimarlığa girip okuyanlardan oluşuyor. 3. 'Şehir tasarlamak istiyorum ben şehir yapcam, simcity oyununu çok sevdim' filan deme, öyle basit değil o işler. çoğu planlama işi 1-2 adadan hatta parselden oluşan tadilat işlemleridir. Öyle bir dünya yok yani... okuldayken hocalar biraz ütopik serbest bırakıyor da gerçek hayatta karşılığı yok bunu bilin. ama bu konuda karar sizin nihayetinde şehir planlama hayali kuran gence git maden mühendisi ol diyemeyiz. gelsin görsün gününü... 4. ''Ama kimse bana yol göstermiyor rehber olan yok' deme rehberlik edilenlerde pişman oluyor okuduğu bölümden çünkü rehberde ya duyduklarından yada etrafındakilerin yorumlarından aktarır birde üstelik konuya vakıf olduğu zaman aralığındaki durumdan bilgi verebilir. memleketin bir günü diğerini tutmuyor ki.. Sen araştıracaksın kardeşim senin hayatın. Kardaşhian poz verdi beren kenandan ayrıldı kıvanç podyumdan düştü yuvarlandı deyince 1 saat arıyorsun internette. al araştır işte bu devirde bilmiyordum demek ayıptır yahu. Bölümün %70'i kızdır. bunun nedenini bilmiyorum gerçekten. 4 yıl okurken sordum arkadaşlara da tespit edemedim. Yani o kadar bayan arkadaş hemşirelik ebelik gibi garanti meslekler dururken yada öğretmenlik gibi şirin işler dururken bu bölüme neden yığılıyor? haaa evet şimdi dediğinizi duyar gibi oldum: 'ay benden hemşire olmaz, kanla uğraşamam, öğretmen olup çocuklarla güreşemem' falan filan... 1 sene işsiz kaldın mı görürüm seni yada sende ebeni... (çirkinleşmeyelim demi) bu önermeyi sallamıyorum, arkadaşlarımın 1. sınıftaki sözleridir. sonraları 3. sınıf sonunda ve 4. sınıf boyunca da mezun olana kadar hayıflanmalarını dinledim. 'niye gitmedim anam demişti hemşire ol, babam demişti öğretmen ol ah eşşek kafam...'' yani çok duydum demek istiyorum. Bide mezun olunca ebe olmuş lisedeki eski bir sınıf arkadaşı 55 kpssyle aksaraya ebe atanınca kayış tam kopuyor... Peki okulu... kolay mı? Vallahi değil. hani gençlik dizilerinde filan mühendislikte sınav haftası geceleyip ders geçmeyi unutun. proje ödevleri var okula yastık yorgan götürürsün. teslimden (sınavdan) 1 ay önce sabahlamalar başlar ve bu proje dersinde bazı hocalar vize+final yerine vize+vize+vize+final yapıyor. adamın hayatını kaydırırlar... çantanda deodorantla gezersin de sıkmayı aklına getiremezsin.... Kolay yanı ne? e tabi diğer dersler. Sayısal alımlı bölüm olmasına rağmen dersleri nerdeyse tamamiyle sözeldir. en az matematik olan sayısal bölüm diyelim. diğer teorik dersler normal zorlanmayabilirsin de o proje dersi her dönem var ve sadece o derse çalıştığınla 2 bölüm ekstradan okunur abartmıyorum! inanmıyorsan mezunun yada okuyan bul sor, yada gel gör! Ben bölümde okurken çok şükür bir çiftanadal yaptım mühendislikte. mühendisliği çok seviyorum hemde her türlüsünü. dersi dinleyip sınav gecesi sabahlayarak geçilen derslere bayılırım. sadece 1 gün çalışarak sabahlayarak ders geçmek nasıl bir nimet anlatamam. O proje derslerinde 1 ay çalışıp 70 alınca bir bulantı gelir mideye.. annene kızarsın 'niye beni doğurdun!' Üstelik senle o bölümü okuyanlar hariç hiç ama hiç kimse bu kadar çalıştığına inanmaz. annen baban bile inanmaz. hocalarda aslında bilir de inanmamazlıktan gelir (nasıl bi kelime lan o) Şimdi plancı arkadaşlar bana kızabilirler, özellikle eski mezunlar. Abilerim ablalarım şimdiki mezunların halinden haberdar mısınız? 70 kişi mezun olduk ilk yıl geçtiğinde iş bulan sayısı 9. üstelik sadece 1i kamu. yani zaman geçti sular çok şey götürdü mesleğimizden. (edit: şimdi 4 yıl geçti atanan sayısı 5i geçmez (torpilsiz atanan sayısı 2) özelde çalışan 10 civarı kişi ve maaşlar asgari ücret düzeyinde. geriye kalan 50den fazla kişi ya işsiz yada tekrar başka bir bölüm okuyor (sağlık bölümleri genellikle) bazıları ise babasının mesleğine yöneldi sanırım en iyi durumda olanlarda onlar. Bölümün %80i kız olduğundan direk kız kardeşlerime sesleniyorum: o 'hemşire ebe öğretmen olmam olamam imkansız!' salaklığını bırakın. Kalbinizi kırmak istemiyorum üzülmeyin hayatınızı kurtarıyorum gençler. Onun haricinde bizim puan aralığındaki gençler için şu anın şartları dahilinde konuşuyorum: özelde iş bulmak isteyen maden müh. okusun kamuya atanmak isteyen ziraat müh. okusun. özelde de kamuda da çalışmak isteyen sağlıkta bi bölüme gitsin. İlla macera dolu amerika diyenler halen varsa buyursun gelsin. sonraki hali bu: garanti ediyorum... Başka meslek görmeden konuşuyorsun diyenler olabilir, ne yazık ki çok meslek gördüm 4 diplomam var ama takmayın kafaya gidin internetten araştırarak mesleklerin kpss atama taban puanlarına bakın. iyi araştırın ama. Örneğin 2018 kpss ile yapılan ilk atamada (kpss 2018/2 diyorlar) planlama 94'te kaldı, ziraat 84e kadar indi.. önceki ve sonraki atamaları da araştırabilirsiniz. o atamada plancı ataması 2 kadro, harita müh. 55 kadro, ziraat müh. 36 kadro aldı. işte gerçek bu. plancı 94 puan, harita 89 puan ziraat 84 puanda kaldı. Muhtemelen sonraki atamalarda ziraat en son 78lerde harita 84lerde planlamada 90larda kalcak. işte bu tahmin, inanmayabilirsiniz, umarım yalancı çıkarım. (edit: 2020/7 atamasında ziraat 78e inmiştir veterinerlik 74e) Biraz esprili yazdım, bu tercih dönemindeki bunalımınızı biliyorum, azcık gülümsemişsinizdir arada umarım. tabi tercih dönemindeyseniz gülersiniz. bide seçip başlayıp bu yazıya rastlamışsanız oldunuz. Ama üzülmeyin daha 1. sınıfsanız aynı puanla ösym ek madde 1 kapsamında sonraki sene puanınız yeten başka bir bölüme geçebilirsiniz. araştırın. Ebeliğe geçen arkadaşım ihya oldu. ama 3 yada 4teyseniz geri dönüş yok gibiyse..... şimdiden benden duyduğunuza üzüldüm. bana sövüp saymayın - elçiye zeval olmaz. Ayrıca geçte değil bence. benim gibi 2. üniversite olayını bile s..çıp sıvayan patatesler var. yapın bişeyler. onuda yapmayacaksanız oturun kpss kasın çakın 90 üstü puanı sonra beklemeye başlayın gelir inşallah atamanız. Kalbinizi kırdıysam ümitlerinizi hiç ettiysem affedin. ama bir abinizden duymanız daha iyi oldu diye düşünüyorum. faydamız olduysa ne mutlu bize.. şen ve esen kalın. |
Şehir ve Bölge Planlama
-
-
uzun olduğunu biliyorum ama burda 1 sayfa yazıyı okumaktan imtina edip yanlış bölümde 4 yıl okumak zorunda kalabilirsiniz. Lütfen dikkat edin.
-
uppp peyzaj mimarlığı hk bilgisi olan var mı
-
özelde kendi bahçe peyzaj işletmeni açmak haricinde işsiz kalacağın bir bölümdür. Ondada tutturman için çevre ve sermaye gereklidir. Görmüşsündür hani şu önünde ağaç fidanları filan yığılı durur bahçe süs bitkileride satarlar. kpss ile atanmayı unut zaten. Belediyede torpilin varsa büyük belediyelerde 2 3 tane çalışır. Onun haricinde kamuda iş imkanı yok zaten.
Şehir ve bölge planlama
peyzaj mimarlığı
iç mimarlık
bu bölümler adı ile öğrenciyi kandıran dipsiz kuyulardır uzak durun. Puanınız yüksek değilse hemşirelik maden mühendisliği veya ataması iyi bir sağlık veya eğitim bölümü gelmeyecekse en son ziraat mühendisliği yazabilirsin
oda gelmiyorsa paranı harcayıp okumaya değmez yıllarına yazık olur.
-
Anladım cok sağol hocam yeni gördüm kb
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X