Biz artık yokuz. Kendi ellerimizle öldürdük birbirimizi. Artık sadece sen varsın ve ben varım. Eskiden diğer insanlar olmasa da biz vardık; ama artık sen de diğerleri kadarsın, ben de. Biz artık herkes gibiyiz…
Halbuki ne çok hayalimiz vardı. Sen öldün diye onlar da mı öldü şimdi? Doğru ya, onlar bizim hayallerimizdi.. Ve biz artık yokuz, hayallerimizle beraber toprağa gömüldük.
Çok şey de istememiştik hani! Sabah uyandığımda ilk seni görecektim. Annemden sonra beni ilk sen öperek uyandıracaktın.
Ve çocuklarımız, sen benim çocuklarımın annesi olacaktın. Dünyanın en güzel annesi. Ve ben senin çocuklarına baba olacaktım.
Her akşam farklı bir çiçek arayacaktım eve dönmeden önce. Ve döndüğümde sen çok mutlu olacaktın. Çiçeği bir-iki koklayıp bırakacaktın bir kenara ve benim boynuma atlayacaktın… O yüzden sen bir-iki defa da koklasan ben o çiçeklerin en değişiğini, en farklısını, en güzelini her akşam bıkmadan arayacaktım.
Halbuki ne çok hayalimiz vardı. Bir ev istemiştik sadece hayattan. İçinde sen huzur olacaktın, ben güven. Ve dünyanın en harika çocukları yetişecekti sonsuz huzur ve sonsuz güven içinde…
Oysa şimdi biz yokuz. Artık sadece sen varsın diğerlerinin arasına karışmış. Ve ben öteki taraftayım, ötekilerle birlikte.
Halbuki biz böyle hayal etmemiştik?..
Usta sen mi yazdın bunu?Okurken çok duygulandım ya.
Evet ben yazdım. Anlık duyguların yazıya dökülmüş halidir, ne yazık ki. Allah kimseye yazdırmasın böyle şeyler.
Helal olsun usta,eline yüreğine sağlık..Yazdırmasın demeyelim de,yaşatmasın diyelim..
Haklısın, bence de yaşatmasın diyelim; ama yaşamadan yazılır mı ki?