Şimdi Ara

Şiirler,güzel sözler (12. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
9 Misafir - 9 Masaüstü
5 sn
5.334
Cevap
42
Favori
631.648
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 62 Tavsani



    Denize dusen
    bir oyuncaktir Kız Kulesi
    soruyorum berber koltugundan
    iki ayna arasinda
    akip giden goruntume
    sair olaniniz hangisi

    Pencere tullerine
    gelinlik diye sarilan
    o kucuk kiz nerede simdi
    gemim coktan batti
    denize inen tum filikalarıma
    erkekler bindi

    Duvardaki yangin dugmesini
    orten cam parcasiyim
    kurtulusun olacaksa
    hic dusunme
    ayakkabinin topuguyla
    kir beni

    İnanıyorum uzaylilara
    duymaliyim birilerinden
    yildizlardan nasil
    gorunurdu diye
    mahallemizdeki yazlik
    sinema

    Ogrendim saat kulelerini
    kibrit kutularından
    bagisla beni
    iki dunya savasinin
    yasanildigi yuzyilda
    nufus cuzdanimdaki 62'den
    yaptigim tavsan

    Sunay Akın
  • Ama Ölüm



    Özgürlük kitabının
    sayfaları arasına
    cellatların kurduğu
    darağacındaki ip
    yarım kalan
    sayfayı gösteriyor
    okumaya devam edecek
    nice insana
    Evlilik fotoğraflarının yırtılarak
    kırılan çerçevelerin
    sokağa atılan
    tahtalarıyla çakılıyor
    çocuk tabutları
    Hiçbir genç kız
    taşımıyor kolyesinde
    sevgilisinin fotoğrafını
    ama ölüm
    sayfaları oyulmuş
    bir aşk romanının
    içine gizliyor
    tabancasını...

    Sunay Akın
  • Asansör



    Telefon santralleri
    beni sana bağlar sevgilim

    nükleer santraller ölüme
    gökyüzünün nerede olduğunu soran
    bir vapur dumanına
    yanıt veremiyor hiç kimse

    Çocuğunu asma köprüde sallayan
    bir annedir İstanbul
    ki onun
    içi süt dolu
    biberonudur Kız Kulesi
    soğusun diye suya tutulan

    Ne kalem kılıçtan
    ne kılıç kalemden üstün olsun
    öğrensinler birlikte yaşamayı
    örneğin kalem
    aşk şiirleri yazsın
    ve köreldikçe kılıç yontsun

    Yalnız kaldığımız an da bile
    alırız insan kokusunu
    ıssız adada
    yakalanma korkusunu

    Kendi boşluğuna asılı
    birer asansörüz aslında
    ve ben elimde
    taze bir karanfil
    sıkışıp kaldım
    iki katın arasında

    Sunay Akın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi form -- 23 Kasım 2005, 20:30:43 >
  • Ayna Oyunu



    Mahalledeki en güzel kızın
    duvara aynasından
    yansıttığı ışığı
    nedendir bilmem
    hep ben yakalardım
    onca çocuğun
    elleri arasından.

    Sunay Akın

  • Gözümün önünden gitmiyorsun sen
    Hiç aklımdan çıkmıyorsun neden?
    Baştan sana söylemeliydim
    Arkadaşça yürütemem ben

    Baştan beri söyledim olmaz
    Ateşle barut yanyana durmaz

    Sen iste herşey çok güzel olur
    Sen iste elbet bir yol bulunur
    Yeter ki iste hiçte zor olmaz
    Sen iste aşkım akan sular durur
    l

  • Bir sonbahar akşamı
    Gözlerinde gördüğüm
    Rüzgarlar alıyor seni
    Karanlık bir boşluğa doğru

    Gidiyorsun rüya gibi birtanem
    Gitme desem haykırsam da
    Faydasız gidiyorsun yar
    Gidiyorsun rüya gibi birtanem

    Gitme desem haykırsam da
    Çaresiz gidiyorsun yar
    Sensizlik çöktü bana
    Gitme desem yalvarsam da

    Ne olur sana, ne olur bana
    Ne olur bize gitme
    Sensizlik yine bu gece

  • gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
    yeryüzünde sizin kadar yalnızım
    bir haykırsam belki duyulur sesim
    ben yalnızım,
    ben yalnızım yalnızım

    kaderim bu, böyle yazılmış yazım
    hiç kimsenin aşkında yoktur gözüm
    bir yalnızlık şarkısı çalar sazım
    ben yalnızım,ben yalnızım
    yalnızım
  • bir çok şiir kaydettim buradan teşekkür ederim şiirler güzel
  • LEYLA
    Leyla isteyen,mecnun olmalı
    Kendinden de,dünyasından da geçmeli
    Aşıklar sofrasına davet edildiginde
    Ben körüm,ben tokum diyebilmeli
    Ö. HAYYAM
  • BU SEVGİDİR
    Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir,
    herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir.
    Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir,
    yalnız ben biliyorsam bu aşktır,
    hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır
    Ö. ASAF
  • ......
    Güneşi kopar dalından ellerine al
    ve durmadan canını yakan sözü
    bitir şiirin kalbine
    akıt artık umudun billur ırmağını
    kavruk çölüne yüzümün
    ve bir sevda gibi yanaş
    hayatın kıyılarına

    Yoksa ey kalbim
    tel bile olamazsın şiirin sazına


    A.Telli



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DesertRose -- 24 Kasım 2005, 2:01:29 >
  • Yalnızsan Eğer

    hayatın devraldığı
    sessiz bir özsudur acı
    birikir yüreğinin kıvrımlarında
    ve ağar gözlerine ağır ağır
    bulutlar yere inmiştir artık
    ya da gurbettesindir
    unutma

    bir hayalet gibi kapındadır
    yalnızlık denen şey
    ufkun kararabilir birden
    için çölleşebilir
    kaçışın bile bir adımdır
    ya da dönüşündür kendine
    unutma

    Her sayfası kederle kararan
    bir hüzün defterine döner günler
    ve her sabah "merhaba hüzün"
    "merhaba yalnızlık"
    diyerek başlarsın hayata
    ama hayat bağışlamayacaktır seni
    unutma

    Üstelik günlüğü yoktur hüznün
    hiç bir zaman da tutulmayacaktır
    serüvenlerin yorgun yeniği
    elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
    ya da hasta bir tanıdıktır ancak
    hepsi o kadar
    unutma


    Ahmet Telli
  • BENİM


    Ve büyür gözlerimde güvercin güzelliğin
    Sonra bıkıp usanmadan sabahlara dek
    Biri durur kapında korkulu ürkek...
    O duran benim.


    Bir gölge gibi düştüm ardına yıllardan beri
    Sordum seni şehir şehir
    Şimdi her gece yarısı rüzgâr değildir
    Pencerene vuran benim.


    Bir gün bölerse uykunu bir saat çıngırağı
    Birdenbire yatağından kalkıp oturma
    Öyle korkulu gözlerle etrafına bakınma
    Saatleri kuran benim.


    Senin bir suçun yok kabahat bende
    Bitsin bu kıskançlık gayrı diyerek,
    Boy verdiğin aynaları istemeyerek
    Tekrar tekrar kıran benim.


    Bir ceylan gibi durma artık gecenin ortasında
    Ceylan gibi bakma oraya
    Seni bir beyaz duvağa, altın halkaya...
    Duyuran benim.


    Kolay kolay unutulmaz adına yaktığım türküler
    Kapanmaz yüreğime açtığın yara.
    Her akşam saçlarını karanlıklara...
    Savuran benim.


    Yavuz Bülent Bakiler
  • Gülüşün

    gülüşünde bir mana var
    saklayamazsın
    sarılışında ne düşler
    ne düşükler
    sakınamazsın

    aynı yolları,
    kimsesiz mekanları
    birlikte özleme hasreti...
    yalnızlığımın dert ortağı gastrit...

    gülüşünde bir mana var
    saklayamazsın

    bütün iç savaşlarda
    rehin alındı bu yürek
    kandıramazsın

    hangi çekilişin
    büyük ikramiyesi bu,
    en uzak sevişmelerin
    yeni yetme utancı
    lakin aşk
    biraz da utanmaktır yaşamaktan...
    sakınamazsın...
    yeni yetmelik işine gelince
    o zaten hepimizin gizli öznesi
    Türkçe'de var
    bazı dillerde yok

    gülüşünde bir mana var
    saklayamazsın
    kime niyet kime felaket bu aşk
    anlayamazsın

    ödümüz patlıyor acı çekmekten
    oysa
    biraz da acıdır
    aşkın mayası...
    kaçınamazsın...

    gülüşündeki manayı saklayamazsın
    tutunacak verimiz yok
    resmi tutanaklarda

    gülüşünde bin yıllık hasret var
    saklayamazsın
    .........................................

    bu yazık karşılaşmanın
    alnımıza çakılıyor anafikri :

    aşka cesaretimiz yoksa
    başka zaman görüşürüz!



    Yılmaz Erdoğan

  • Seni, yalnız seni yaşamak isterdim kendimce
    Bize aşkı haram etmişim bilmeden delice

    Ah çekip ağırlığımca
    Seni özlemek hata değil
    Ah çekip ağırlığımca
    Seni özledim şaka değil

    Sığınıp anılara
    Geçilmiyor ki uykulara
    Susma çığlık çığlığa
    Dön dayanamıyorum

    Sevemedim ayrılığı gel
    Alışamadım
    Bak gözlerime bağışla
    Bitmesin

    Aşka yenik düştüm, ayıplandım senin uğruna
    Senin için kovdum kalan gururumu sonunda

  • Sus konuşma artık seni dinlemem
    Verdiğim sevgiyi yokettin ellerinle
    Git başımdan daha çok üzme beni
    Kararımı verdim olmayacak

    Dönüşü olmaz aşkın
    Yıkarken düşünseydin
    Pişmanlık fayda etmez sen istedin

    Unuttun seni ben günahlar boynuna
    Yazılmış yazıyı çevirdim tersine
    Hani sen benimdin durmadın sözünde
    İstediğin yere git, unuttum seni ben

    Aylardır bekledim haberin gelmedi
    Ansızın karşıma çıkmışsın nafile
    Sevgimi kaybettin mutluluk uzakta
    İstediğin yere git unuttum seni ben
  • Beceriksiz



    Kabuğunu koparmadan
    ne bir elmayı soyabildim
    ne de iyileştirebildim bir yaramı
    ama karşıma çıkınca
    kızmadım hiç elma kurduna
    bendim çünkü bıçağı saplayan
    onun yurduna

    Şair diyorlar benim için
    bilmiyorum oysa
    her şiire konmalı mı uyak
    her yere nedense
    konamıyor tayyare
    hay dilimi
    arı türkçe soksun; uçak

    Kaptan olmak isterdim
    aynanın karşısında
    eski bir sinema yıldızı
    gibi ağlayan
    İstanbul hatlarında
    bir fırça hafifliğiyle gidip
    gelen vapurlara

    Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma
    ve Kız Kulesi'ni göstererek
    bırak artık diyor üzülmeyi
    yedi tepeli bu şehirde
    şiir okunacak tek yer
    elbette denizin ortasındaki
    şu küçük buz dağı

    Terzi olsa da babam
    sökük dikmesini beceremem
    beni yalnızca sen anlarsın
    iğnenin deliğinden geçsin
    diye ipliklerin
    bir anlık ıslatıldığı dudaklara
    takılıp kalan annem

    Sunay Akın
  • Beyaz Adam



    Beyaz adam
    küçücüktü ilk geldiğinde
    ve oturmaktan
    bütün kemikleri sızlıyordu
    büyük teknesinde

    Beyaz adam
    kızılderililerin sunduğu yiyeceklerle beslenip
    topraklarına uzandığında büyüdü
    bulutlar arasında
    barış içinde yaşayan
    manitu yerine
    tapmamızı istediği de
    işkence görüp
    çarmıha gerilen
    bir ölüydü

    Beyaz adam
    özgürlük adına
    dev bir kadın heykeli dikti
    doğu denizinin kıyısına
    ve her gece
    altında dans ettiğimiz yıldızları
    bayrak diye tutsak etti
    bir bez parçasına

    Beyaz adam
    özgürlük gibi adaleti de
    bir kadın heykeliyle simgeledi
    ama elinde terazi tutan
    zavallı kadın
    gözleri bağlı olduğu için
    kendisine tecavüz edenin
    kim olduğunu göremedi...

    Sunay Akın
  • Bir Araya



    eşit olmadığı
    söylenir insanların
    aynı boyda olmayan
    beş parmağı gibi bir elin

    oysa uzanır
    nice yorgun
    emekçinin dudağı
    su dolu avucuma

    elimin
    eşit olmayan
    beş parmağını
    getirince biraraya

    Sunay Akın
  • kısa dörtlükler:


    şu anda hiç bir şey mümkün değil.
    Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
    ve her şeyden mahrumum ben.
    Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.



    ----------------------

    Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
    İşte ellerimde al, diyebilseydim
    Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
    Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.


    ------------------

    Şimdi en açık renginde gözlerin
    Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
    Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
    Şiir gibi bir şey seninle yaşamak


    ----------------------

    Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
    Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
    Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
    Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan


    --------------------

    Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
    Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
    Ama sen yine de sözlerime aldırma.
    Gözlerin zamansız ıslanmasın.
    Çünkü, artık çocuk değilsin
    Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
    Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
    Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fetih -- 24 Kasım 2005, 19:05:33 >
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.