Şimdi Ara

Sizce şu an cennet ve cehennemde yaşayanlar var mıdır? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
40
Cevap
0
Favori
1.414
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • ------------------------------



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dumprep -- 7 Mayıs 2020; 22:7:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cenab-ı Hak nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan, sesten, kokudan, kelimelerden ve elektrik gibi seyyal ve latif maddelerden hayat ve ruh sahibi varlıklar yaratmış ve yaratıyor. Bunlar evrenin her köşesinde bulunuyor.

    Dünya dışında da başka varlıklar vardır. Ancak o varlıklar nurani varlıklardır. Kur’ân lisanında onlara melaike ve ruhaniyat denilir.

    Kur’ân’da dünya ve yeryüzü “ard” (arz) olarak geçer; başta Âdem Aleyhisselam olmak üzere bütün peygamberlerin yeryüzüne, dünyaya gönderildiği bildirilir.

    Bu arada bazı sema katlarında İbrahim, İdris ve İsa Aleyhimüsselâm gibi peygamberlerin makamının bulunduğu da Miraç hadisinde ifade edilir. Yine İsra 44, Talak 12. âyetlerinde yeryüzünün gökyüzü gibi yedi tabaka olduğundan bahsedilir. Ama bu yeryüzü tabakalarının nelerden ibaret olduğu, yeryüzü katmanları mı, yedi kıta mı, yedi iklim mi, neler olduğu kesin olarak belirtilmemiştir.

    Ancak bu yaşadığımız dünyadan başka yaşama uygun farklı gezegenler olsa bile, orada insan gibi mükellef ve sorumlu varlıkların yaşadığı konusunda bir ayet veya hadis yoktur.

    Dünyadan başka sekiz ve son verilere göre on bir gezegenin daha olduğu varittir, ama oralarda böyle bir varlık türünün yaşadığı hususunda ne dini, ne de bilimsel bir doküman söz konusu değildir.

    Bu arada şu gerçeği de gözden uzak tutmamak gerekir: Bu eski gezegen olan dünyamızda bu kadar canlı, ruh sahibi, akıl ve şuur sahibi varlıklar olduğu gibi, diğer gezegen ve yıldızlarda, gök cisimlerinde oraların hayat şartlarına göre, oranın yapısına ve konumuna göre ruhani varlıklar vardır.

    Bu meseleye Bediüzzaman Said Nursi şu açıklamayı getirir:

    “Şu nihayetsiz feza-yı âlem ve şu muhteşem semâvat, burçlarıyla, yıldızlarıyla, zîşuur (şuur sahibi olan mahlukatlar), zîhayat (hayat sahibi olan mahlukatlar), zîruhlarla (ruhu mahlukatlar ile )doludur."

    “Nardan, nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan, savttan, râyihadan, kelimattan, esirden ve hattâ elektrikten ve sair seyyâlât-ı lâtifeden halk olunan o zîhayat (hayat sahiplerine) ve o zîruhlara (ruh sahiplerine) ve o zîşuurlara (şuur sahiplerine), Şeriat-ı Garrâ-yı Muhammediye (Aleyhissalâtü Vesselâm), Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan, "melâike ve cân ve ruhaniyattır" der, tesmiye eder(isimlendirir).” (Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz, Birinci Maksat, Birinci Esas)

    Evrenin her tarafında yaşayan varlıklar vardır. Güneşte, ayda, yıldızlarda, galaksilerde bütün bir evrende çeşitli türden varlıklar yaşıyor.

    Koca evrende bir nokta kadar bile zor yer tutan, kâinat haritasında bulunduğu yer dahi belli olmayan dünyamızda milyonlarca tür canlılar mevcut ve yaşıyor.

    Yerin üstünde, altında, karada, denizde, havada dünyanın her bir köşesinde canlı varlık bulmak ve görmek mümkün.

    Okyanusların binlerce metre derinliklerinde canlılara rastladığımız gibi, bir metre kazdığımızda yer altında da değişik tipte ve türde canlı organizmalara rastlayabiliyoruz. Hatta bir çöplükte o kadar mikroorganizmalar var ki, saymakla bitmez ve tükenmez.

    Küçük dünyamız, insanından hayvanına, balığından solucanına ve tek hücreli canlılara varıncaya kadar hayat ve ruh sahibi varlıklarla doludur ki, haddi hesabı yoktur.

    Dünyada insandan ve hayvanlardan başka Kur’ân’ın da bildirdiği ve anlattığı gibi, varlıklarını kabul ettiğimiz, fakat gözle görme imkânımız olmayan cinler ve ruhani olarak isimlendirilen diğer canlı türleri ve ruh sahibi varlıklar da bulunuyor.

    Dünya gibi küçük bir gezegende bu hayat şartlarına göre canlı türleri ve ruhani varlıklar bulunur da, dünyadan milyonlarca büyüklükteki yıldızlarda, gök cisimlerinde, o ışık huzmesi nurlu âlemlerde oraların şartlarına göre yaşayan varlıkların olmaması mümkün müdür? Vardır ve bulunuyor.

    Bizim görmememiz onların olmamasına delil olamaz. Bizim bilmememiz onların olmadıklarını göstermez. Çünkü her şey bizim bilgimiz dahilinde değildir, olamaz da.

    Bediüzzaman’ın Sözler’de meleklerin varlığını ispat eden bölümde dile getirdiği gibi, Cenab-ı Hak nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan, sesten, kokudan, kelimelerden ve elektrik gibi seyyal ve latif maddelerden, hayat ve ruh sahibi varlıklar yaratmış ve yaratıyor. Bunlar evrenin her köşesinde bulunuyor.

    Dünyamız nasıl insan, hayvan, cin ve meleklerle dolu ise, diğer âlemler ve evren de başta melekler olmak üzere insan ve havyan dışında varlıklarla doludur. O varlıkların insan gibi maddi olarak suya, ekmeğe ve oksijene ihtiyaçları yoktur. Onların gıdası bünyelerine ve yaratılış maddelerine göre tespit edilmiş ve veriliyor.

    Bir can ve ruh taşımasına, nefsi, aklı ve duyguları olmasına rağmen nasıl ki, cinler bizim yiyip içtiğimiz gibi yiyip içmiyorlar, hayat tarzları ve şartları bize benzemiyorsa, diğer yıldızlardaki ve gök cisimlerindeki varlıklar da insana ve cinlere benzemez. Oraların hayat şartları farklı olduğu gibi, orada yaşayan varlıklar ve canlılar da ona göre farklıdır.

    Yüzlerce ayette semâdan ve semâvattan söz edilir, onların yaratılışına dikkat çekilir, Allah’ın yerin ve semâların Rabbi olduğu gerçeği dile getirilir. Demek ki, kâinatta, evrende ve bu koca âlemde meleksiz ve ruhanisiz bir yer yoktur.

    Nasıl melekleri ve cinleri görmediğimiz halde varlıklarını kabul ediyor, inanıyorsak, diğer yıldızlarda ve galaksilerde yaşayan ve o âlemlerin hayat şartlarına göre yaşayan varlıkların var oluşlarını kabul ederiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kürkünü Satan Kedi -- 31 Mart 2016; 22:38:40 >




  • kendini çok iyi müslüman zannedenler oradan buradan bir şeyler kopyalayıp yapıştırmışlar. Cennet ve cehennem henüz yaratılmadı ki! Bu kadar biliyorsunuz işte.
  • dan bilzerian - cennet
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    ömrüm uzaylı duymakla geçti ,lakin 1 tane dahi görsem gözüm açık gitmeyecek
    herkes tutturmuş kesin uzaylı vardır ,evrende yalnız olamayız
    ee bu kadar iyi biliyorsan göster artık şu meşhur uzaylıyı
    gerçi bizde uzaylıyız ya neyse :)

    Evrenin genişlediğini duyunca kaçacak delik arayanlar kendileri. :) (Kur'an da var)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tavernac1

    kendini çok iyi müslüman zannedenler oradan buradan bir şeyler kopyalayıp yapıştırmışlar. Cennet ve cehennem henüz yaratılmadı ki! Bu kadar biliyorsunuz işte.

    peki Hz. Adem ve eşi nereden çıkartıldı sence ?
  • Burada herkese din dersi veriyorsun bunu bilmiyorsun gerçekten çok komik. Cennette değildiler zaten sadece yaratılıp dünyaya gönderildiler bu kadar basit. O dediğin hikaye sümer metinlerinden beri olan ki 4000 yıldan daha eski olan, her dinin sahiplendiği "yaratılış adem ve havva" hikayesidir. Müslümanlıkta bu yoktur sonradan girmiştir. Kuran da şu an hazır olduğunu söyleyen bir ayet var mı? Hiç mealini okudun mu?

    Edit: Cevabını da vereyim; cennet ve cehennem mahşerde yaratılacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tavernac1 -- 9 Nisan 2016; 10:20:10 >
  • tavernac1 kullanıcısına yanıt
    bilmiyorsan soracaksın


    BAKARA-35 ayeti

    Dedik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”
  • Devamı ne diyor?

    36 - Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik.

    37 - Derken Âdem Rabb'ından birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti. O da) tevbesini kabul etti. Muhakkak O, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.

    Tövbeyi kabul ettiyse neden oradan attı? Allah şaka mı yaptı ademe? Zaten orada değildi. Dünyadaydılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tavernac1

    Devamı ne diyor?

    36 - Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik.

    37 - Derken Âdem Rabb'ından birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti. O da) tevbesini kabul etti. Muhakkak O, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.

    Tövbeyi kabul ettiyse neden oradan attı? Allah şaka mı yaptı ademe? Zaten orada değildi. Dünyadaydılar.

    Allah Celle Celaluhu zaten imtihan için Dünya'ya gönderecekti. Daha yaratmadan önce;

    “Hani, rabbin meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi. Onlar, 'Bizler hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?' dediler. Allah da onlara, sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim dedi.” (Bakara, 2/30)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • tavernac1 kullanıcısına yanıt
    kendi yazdığını dahi anlamıyorsan ben nasıl anlatacağım ?
    tövbeyi dünyaya geldiğinde kabul etti ama bu yeniden direk cennete gitmeye yetmeyeceğini de bildirdi
    dünyadaki sınavı kazanırsanız tekrar cennete dönebilirsiniz şartını koydu
    bu güne kadar çok tuhaf sözler duydum ama seninkisi ibretlik bir durum
    ayette alenen cennete girdiği bildiriliyor ve yasağa uymadığı için dünyaya sürgüne gönderildiği
    bildirildiği halde hala dünyadalardı diyorsan sana bir şey anlatılamaz
  • Bunu savunanlar, Cennetin bahçe anlamına gelmesine dayanarak Dünyada ki bahçelerden birisinden kovulmuş da olabilir diyor. Ancak yersiz bir idda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanlık artık duvarlarına sığmamaya başlamış, Allah'ın en büyük nimeti olduğunu düşündüğüm ''merak'' dürtüsüyle, tüm evreni anlamaya aç bir şekilde gelişmeye devam ediyor.

    Kutsal kitaplardan ayetler göstererek Bilim'in önünü kesmeye çalışmak en başta dine zarar verir ki Bilim ve Dinin ortak paydada insanlığı daha da ilerilere taşıyacağını düşünüyorum.

    ''Şu anda Cennet ve Cehennem'de olanlar var mıdır?'' sorusunu açmış olduğum,

    http://forum.donanimhaber.com/m_116062075/tm.htm bu konuyla oldukça benzer noktalarda gördüğüm için paylaşıyorum.

    Şimdiye kadar paralel evrenleri birbirinden bağımsız farklı olasılıklar olarak tartıştık. Ya bağımsız değilse?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: onur01

    Biz insanları ve hayvanları kastedmiyorum. Şu an cennet ve cehennemde yaşayan insan yok onu biliyoruz. Kıyametten sonra cennet ve cehenneme girilecek. Ben dünya dışı canlıları (uzaylıları) kastediyorum.

    Evrenin yaşı yaklaşık 13,8 milyar yıl ve evrenin yaşını 1 yıla sığdırsak insanlık son 14 saniyelik zaman diliminde yaşadı ve yaşıyor. Evrenin yaşı çok büyük. Evrende 100 milyarlarca galaksi var ve her galakside 100 milyarlarca yıldız var. Bence evrende yalnız değilizdir. Sizce evrende bizden önce yaşayan akıllı canlılar var olup kıyamet onlara kopmuş olup şuan o canlılar cennet ve cehennemde yaşıyor olabilirler mi?

    Hadi bizim evreni geçtim. ALLAH'ın yaşı sonsuzsa belki uzayda sonsuz sayıda evren vardır. O evrenlerin yaşları trilyonlarca yıl da olabilir. Belki geçmişte o evrenlerde yaşayan bizim gibi akıllı canlılar vardı. Ve geçmişte kıyamet onlara kopmuştur ve belki şuan cennet ve cehennemdelerdir.

    Sizce olabilir mi?

    Ezeli, yaşı sonsuz olan ALLAH'ın sadece birkaç milyon yıldır var olan insanları ve birkaç milyar yıldır var olan dünyadaki diğer canlıları yaratması bana mantıksız geliyor.

    Ve sonsuz kudret sahibi ALLAH biz insanlar cennet ve cehenneme girdikten sonra bence boş durmayıp evrende başka dünyalar da yaratacaktır. Yeni evrenler yeni yaşamlar yaratacaktır. Düşünsenize cennettesiniz ve akıllı yaşam formlarının televizyon programlarını izliyorsunuz

    Şu anda yok biz müşterilerini bekliyor CEHENNEME dayanacak kadar günah işleyin




  • Telefonun bozulunca, acaba şimdi cennette mi cehennemde mi diye düşünüyor musun? Aynı şey işte.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Crantola

    Bunu savunanlar, Cennetin bahçe anlamına gelmesine dayanarak Dünyada ki bahçelerden birisinden kovulmuş da olabilir diyor. Ancak yersiz bir idda.

    iyi de cennet bahçeleri de var zaten
    ayrıca cennette olanların bir kısmının benzerlerinin dünyada olduğu da bildiriliyor


    Bakara / 25

    "İman edip de yararlı iş yapanları, içinden ırmaklar akan cennetlerle müjdele! Kendilerine cennette meyve nimeti verildiğinde, “Bu, daha önce de dünyada yediğimize benziyor; bunun benzeri bize verilmişti” diyecekler. Orada onların, her türlü pislikten arınmış tertemiz eşleri olacak ve orada süreli olarak kalacaklardır."
  • Yazdıklarınızın konuyla pek ilgisi yok ki.
  • ya kardeşim zaten cennette olduklarına dair ayetler var
    ve her ayeti sana getirip göstermek mi gerekiyor ?
    dünyadaki cennetten kovulup ,dünyadaki cennete mi alınacak ?
    insaf yahu
    konuyla çok alakası var ama anlayana
  • Aynı görüşteyiz neden kızdınız? Ben sizi destekler nitelikte bir mesaj atmıştım ilkten halbuki. Ardından siz delil gösterir gibi bana yazınca ona şaşırdım.
  • tamam o zaman ben yanlış anlamışım
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.