Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Felsefe
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Sosyalist Kübada Sağlık Sistemi Nasıl İşler. Başarılı Olmalarının Sırrı Nedir? (2. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
657
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Karl Marx'ı çürütmek namına en saygın iktisatçıların ve siyaset bilimcilerin bile birkaç dakika durup düşündüğü konularda çok ''net'' bir dil takınıp Marx baştan ayağı yanlıştır demeniz fazlasıyla Marxist oldu. Zira Karl Marx da son derece keskin bir analizle serbest piyasa ekonomisini ve kapitalizmi çürüttüğünü düşünmüştü. İşte bu anlayışın bilimde ve felsefede yeri asla yoktur. Karl Marx baştan ayağı yanlış değildi, tıpkı kapitalizmin de olmadığı gibi. Söylediklerinize bir yanlışlanabilir taraf eklemek zorundasınız, fakat bir teoriniz yok. Bütün kapitalizm övgünüz sosyalizm yergisine dayanıyor.

    Yukarıda zaten belirttim, Marxist ekonomi modeli ve devlet teorisi bunu tek sosyalist teori yapmıyor. Bu işin ilk pratisyeni olan Lenin, Marxist temeller üzerine SSCB'yi kurduğu için sosyalizm Marxist metotların ve hatta stalinist ve leninist metotların tahakkümünde. Ben sosyalist veya kapitalist değilim, ama tutup Marx'ı tutarsız iddialarla çürütme çabasına girenler en az Marxizmi dini haline getirmiş insanlar kadar rahatsız ediyor beni. Popülist yaklaşım bu oldu zira, kurulu bulunan düzene alternatif sunanı aşağılamak moda oldu bilhassa ABD gibi ülkelerde. Bizde zaten her zaman iş yapmıştır komünizm ve sosyalizm yergisi, taraftarlarını aşağılamak, vatan haini vs. gibi yakıştırmalarda bulunmak. İşte bu noktada ben maalesef tahammül edemiyorum, aynı günde bir dersimde hocama karşı kapitalizm savunurken akşamına arkadaşıma sosyalizm savunduğumu bilirim çünkü bunlar normatif teorilerdir. Mutlak değil muğlaktırlar ve bunları bir kesinlik içersinde savunmak son derece dindar bi tutumdur.

    Siz de tıpkı ortodoks sosyalistler gibi (ki aslında bu SSCB'nin rejimidir) kapitalizme isnad edilen hiçbir kusuru kabul etmeyeceksiniz. Çünkü kölelik düzeninin kapitalizmde olmasından bahsettiğimde, beni direk olarak bir sosyalist gibi algılayıp bunun sosyalizmde olmasını engelleyen ne dediniz. Oysa ki ben size bu sosyalizmde olamaz diyemem, bu akıl dışıdır. İdeolojiler kesin yasalara sahip değildir. Yine de sosyalizm eşitlik, kolektivizm gibi prensiplerden beslenirken kapitalizm bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler prensibinden güç aldığı için bahsettiğim tarihsel arka planın kapitalist devletlere ait olması sürpriz değil. Sosyalist değerler ve yol açtığı yıkımsa yine benim sosyalistlerle bizzat tartıştığım bi konu.

    Bu meseleye fazla taraftar bakılıyor. Oysa yeni dünya düzeninde, artık sistem tıkanmış durumda. Fransa'ya bakın misal. Zizek'ten alıntı yapıyorum, şu anda sistem işlemez durumda Fransa'da. Her yönüyle serbest piyasanın talep ettiği bir adam var başta. Bankacı, sosyal bilimler üzerine eğitimi var, liberal-demokrat bir çizgide hareket ediyor. Fakat talepler git gide ''sosyalistleşiyor''. Daha düşük vergiler ama daha iyi sağlık hizmeti, daha düşük gelir vergisi ama daha iyi ulaşım hizmeti gibi gibi çelişkili istekler sistemi tıkama noktasına getirdi ve halkı sokaklara dökmeye yetti. İşte bu noktada yeni bir şeye ihtiyaç olduğu açık. Mevcut düzen bu çelişkili gözüken isteklere çözüm üretmekten uzak zira artık deniz aşırı ülkelerden insan gücü, petrol ve maden sokamıyor çünkü küresel bir düzen içindeyiz. Mevcut sosyalist teorilerin de buna karşılık veremeyeceği açık çünkü ne Marx'ın sınıf analizi geçerli durumda ne de sosyal demokratların yüksek gelir vergisiyle sosyal adalet sağlama çabaları. Lazım olan şey bir sentez, belki de yeni bir şey. Fakat durum buyken insanların hala köhnemiş kapitalizm övgüleri veya yersiz sosyalizm methiyeleri beni rahatsız ediyor. Siz de tam olarak bunu yapıyorsunuz bana kalırsa dolayısıyla size karşı çıktım. Sosyalist olduğumdan değil yani, kapitalist olunamayacak bir yere doğru gittiğimizi düşündüğümden.

    Ayrıyeten dostum, çin maoist ve marksisttir. Bunu reddetmen seni gerçek müslümanlık bu değil diyenlerin sınıfına sokuyor bir anlamda. İdeolojiler hareketsiz ve cansız taş bloklar değildir. Politik fikir ve ideolojiyi ayıran şey budur: ideoloji büyük kitlelere uygulanabilir bir şeydir ve doğası gereği canlıdır. Neo-liberalizm, conservatisme bu kadar yaklaşmasına rağmen nasıl hala liberalizm olarak kalabiliyorsa Çin de hem marksist hem sosyalisttir bir de üzerine serbest piyasa ekonomisi hakimdir. Tarihsel bakış açıları bu ideolojilerin arka planını anlamak içindir, günümüzdeki hallerine 'sen gerçek Marxist değilsin' demek için değil. İlk anayasal monarşiler teşkil edildiğinde bir tarafta parlemento diğer tarafta gelenekesel bir hükümdar bulunduysa Marxist bir düzende de serbest piyasa yer alır. Almaz diyemezsin çünkü burada sosyal bilim yapıyoruz ve insan ne yaparsa sen bakış açını değiştirmek zorundasın. Onlar senin Marxism anlayışına göre hareket etmez çünkü. Onlar hareket eder, sen de onları anlamaya uğraşırsın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1AB9A40D5 -- 23 Aralık 2019; 19:23:58 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • O bahsettiğin kişiler kritisistler veya bazen neo Marksistler olarak da geçiyor diye bilirim. Evet onlar Marks'tan ziyade eşitlikçiliğin savunucuları, analizlerinde bazen Marks'tan gelen alienasyona ama daha çok sınıfsal hegemonya kavramına başvuruyorlar. Aslında Marks'ın ideolojisi onlarda pek bir derinlerde ahlaki bir dogma olarak kalmışa benziyor, ve fikirlerinde Marks'tan çok Gramsci - entelektüel türde eski bir Marksçı - önplana çıkıyor. Deneyciler ve kritisistler indeterminist oldukları iddiasında hatta içlerinden kimisi Marks'ın da determinist olmadığını söyler ama bu bana hiç samimi ve hakiki gelmez. Marks kadar sınıf deterministi - ekonomik determinist bir beyin hiç var olmadı herhalde. Delinin birisi Marks'ı hiçbir iktisatçı determinist kabul etmez diyordu bu doğru mudur? Sosyolojide determinist olarak kabul edildiğinden adım gibi eminim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 23 Aralık 2019; 19:8:11 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




    • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum