Şimdi Ara

Star Trek gerçek mi oluyor? Yeni Warp motoru tasarımı hiçbir fizik kuralını ihlal etmiyor (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
2
Favori
908
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • darkaura kullanıcısına yanıt

    Medeniyete dair tek deneyim veya gözlemimiz kendi medeniyetimiz, aslında yalnızca 1 olan örneklem büyüklüğüyle - sample size of 1 ile - hareket ediyoruz. Onun için medeniyet nereye gider söylemesi zor. Medeniyeti zaten çok sayıda kültüre bölersek dünyadaki bilimsel teknolojik medeniyet tek bir kültürün zihniyet ve uygulamalarının ürünü (Greko Romen temelli Batı medeniyeti). Buna mukabil kültürlerin ekseriyeti - belirli dönemlerde çok serpilseler de - kurumsal bazda bilimsel ve teknolojik bir sıçrama yaşamadı. Kurumsallaşmış, yerleşmiş bilim ve teknolojimize rağmen ilkel yaşam tarzlarımız ve iptidai sosyal sistemlerimizle çevreyi kendi aleyhimizde dönüştürerek ekolojik anlamda iyi iş çıkarmadığımız da aşikar. Fizibilite problemleri de çok ciddi olabiliyor ve kanunların izin vermesinden çok daha farklı bir hadise olabiliyor. Şu biraz ekstrem ama bence aydınlatıcı örneği vereyim: Fizik kanunları kainatın meydana gelmesine de izin veriyor ama sanıyorum ki kainat yaratamayız! :) Warp olayı ve motorunu da öyle görüyorum ben. Nasıl ki bir medeniyetin yeni bir evren yaratması pek de tahayyül edilebilir veya pratik bir iş değilse sanki warp da öyle. Temel veya teorik fizik sana kağıt üzerinde veya doğada X,Y, Z olabilir dese dahi - özellikle de ölçekler katlanarak büyüdüğünde - mühendislik bazında karşına çok ciddi komplikasyonlar, incelikler, problemler çıkmaya başlıyor. İnsanoğlu geçen yüzyıllarda bir takım mühendislik sorununu alt edip görece ilginç şeyler yaptı. Kabul. Ama ne kadar iyi optimize ederse etsin hala bir asırdan fazladır içten yanmalı motorlara takıldığı gibi gerçekler mevcut. :) Fizik yasaları herhangi bir şeye izin verse dahi uygulanabilir teknolojiye veya bir medeniyetin gelişim kapasitesine dair bir takım evrensel limitler bulunuyor olabilir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • darkaura kullanıcısına yanıt
    Her canlı türünün illa bizim gibi virüs mantığında kolonileştirme mentalitesine sahip olması da şart değil ki? Belki hırs, ego, ihtiras duygularına sahip olmayan akıllı medeniyetlerde olabilir, ağaçlar gibi birbirlerine sanki sinir hücresiyle bağlı gibi, herhangi bir ağaç hasar aldığında hepsinin enerjisini hasarlı ağaç ile paylaştığı. Ya da biz onlar için henüz çok ilkel canlılar olduğumuz için hiç müdahaleye ilgi duymuyor olabilirler. Güneşimiz de zaten galaksideki küçük yıldızlardan birisi. Yani görece düşük enerji kapasitesi.

    Ve gerçekten henüz uzayı izlediğimiz gözlerimiz çok çok zayıf. Hala daha hiç bir gezegenden emin olamıyoruz. Daha yeni, 7-8 li yıldız sistemi keşfettik, belki dyson küreleri ile kaplanmış olabilir deniyor. Bir gezegenden bahsediliyor, sanki, üzerinde yapay ışıklar var deniyor. Yani daha aslında hiç bir yeri göremiyoruz ki. Daha güneş sistemimizin sınırına gelen uydumuz dönüp dünyaya foto çektiğinde, o fotodan bile dünyada yaşam olup olmadığını o kadar yakın olmamıza rağmen kestiremezmişiz.

    Yani aslında canlılık kaynıyor olabilir zaten uzayda, kendi galaksimizde bile. Ama biz yeterince göremiyoruz. Daha jüpüter'in bir kaç tane daha uydusunu bile yeni keşfettik. Burnumuzun dibindeki, yerçekimi farklarını çok daha rahat test edebildiğimiz noktadaki jüpiterin uydularını. Daha yeni yapay zeka sayesinde, dünyaya çok yakın geçme potansiyeli olan daha önce farkedilmemiş yüzlerce astroitler keşfettik.

    Yani pek öyle, baktık işte boşmuş denecek kadar kesinlikte görmüyoruz ki.

    Ha ama evet bu medeniyetlerin bir kısmı kendi kendini de yok etmiş olabilir, yapay zeka da yok etmiş olabilir, ama bence epey bir akıllı canlı da vardır da henüz biz görmüyoruz.

    Editörün yazısına gelirsek, yine çok sık yapılan bir yanlışı düzeltmek istiyorum. Time dilation dan ötürü, ışık hızında şayet gidebilseydik, tüm mesafelere saniyede ulaşırdık. Yani o hep bahsedilen, ışık hızında bile 1000 sene sürerdi, 10 bin sene sürerdi, ömrümüz yetmezdi algısı yanlış. O uzay gemisindekiler için saniye sürerdi. Ama dünyadan o gemiyi izleyenler için 10 bin sene sürerdi.

    Tamam hiç bir kütleli cisim ışık hızında gidemez o da okey. Ama time dilation logaritmik. Yani teoride, yeterli enerji ile ışık hızının %99 da da gidilebilir. Bu da yine yolculuğu yapanlar için süreyi aşırı kısaltıyor. Yani dünyadan izleyen için yine misal 100 ışık yılı uzaklığa giden %99 hızda giden geminin oraya varması 101 yıl sürerdi. Ama gemidekiler için sadece 14 yıl sürerdi. Tabi sonuç olarak galaksiler bazında bakıldığında %99 da dolayısıyla çok yavaş kalıyor. O yüzden bu warp motoru şart. Hem warp yani uzayın bükülmesi devreye girdiğinde, time dilation etkisi da olmadığı için, öyle dünyada 100 yıl geçti, bizde 10 yıl geçti olayı da olmuyor.

    Zaten Mars gibi uzay boyutlarında, neredeyse dibimizde olan bir gezegenle iletişim için bile eninde sonunda uzayın bükülmesi, ufak iletişim solucan deliklerinin oluşturulabilmesi şart olacak. Yoksa ışık hızında bile telefon açıp, mars'taki birine alo dediğinizde, o alo'nun marsa ulaşması yaklaşık 30 dk, onun bunu duyup, karşı alo sunun size ulaşmasıda 30 dk sürecek. Çok saçma bir iletişim gecikmesi olacak. Ki bu daha dibimiz.





  • Pek çok icat da defalarca olduğu gibi bu haber da bir işaret fişeği. Demek ki önümüzdeki ki birkaç yılda bu motor da yapılır. Sadece bizleri hazırlıyorlar.

  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    tahmin yurutebiliriz ama teknolojinin ne yonde ilerleyecegini bilebilmek imkansiz. 50yil onceki insanlara sorsak hepsi bugun ucan arabalarin olacagini hayal ederdi, hic biri interneti bugunki bilgi paylasim agini hayal dahi edemezdi.

  • Sonsuzluğun içerisindeyiz. Boş konuşmayalım. İnsanoğlu kangren gibidir. Gittiği yeri kurutur. Mesele Dünyamızı daha nasıl güzel hale getirebiliriz olmalı. Zenginler Dünya dan başka gezegene giderken Dünyayı patlatıp gider şerefsizler.

  • Biz buna kısaca fikir mast...cimnastiği diyoruz. Birileri oturup matematik olarak egzersiz yapıyor ama nasıl engeller çıkabileceği o formulun tam nasıl işleyeceği hesaba katılmıyor ve çok fazla sabit içeriyor. Karanlık madde diye bir şey attılar ortaya göremiyoruz dokunamıyoruz tanımlayamıyoruz ama var olduğunu biliyoruz diyorlar. Bu tarif ettikleri şey neyi çağrıştırıyor insana bir düşünelim bakalım?

  • Bazı gezegenlerde yaşam olmaması, kimsenin yaşamadığı anlamına gelmez ve bilim herşeyi kanıtlamaz. Tek değiliz ve zaten bilinen birşey. Bazı sınırlar varsa bu canlı yaşamın iyiliği içindir. Ayrıca milyonlarca km hızla giden bir kuyruklu yıldızın içinden çıkmak kolay değil. Fizik görecelidir ve değişir. İnsanlık anlam veremediğine kılıf uydurmaya çalışır. Ben demirciyim anlamam öyle şeylerden. ??

  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.