Medeniyete dair tek deneyim veya gözlemimiz kendi medeniyetimiz, aslında yalnızca 1 olan örneklem büyüklüğüyle - sample size of 1 ile - hareket ediyoruz. Onun için medeniyet nereye gider söylemesi zor. Medeniyeti zaten çok sayıda kültüre bölersek dünyadaki bilimsel teknolojik medeniyet tek bir kültürün zihniyet ve uygulamalarının ürünü (Greko Romen temelli Batı medeniyeti). Buna mukabil kültürlerin ekseriyeti - belirli dönemlerde çok serpilseler de - kurumsal bazda bilimsel ve teknolojik bir sıçrama yaşamadı. Kurumsallaşmış, yerleşmiş bilim ve teknolojimize rağmen ilkel yaşam tarzlarımız ve iptidai sosyal sistemlerimizle çevreyi kendi aleyhimizde dönüştürerek ekolojik anlamda iyi iş çıkarmadığımız da aşikar. Fizibilite problemleri de çok ciddi olabiliyor ve kanunların izin vermesinden çok daha farklı bir hadise olabiliyor. Şu biraz ekstrem ama bence aydınlatıcı örneği vereyim: Fizik kanunları kainatın meydana gelmesine de izin veriyor ama sanıyorum ki kainat yaratamayız! :) Warp olayı ve motorunu da öyle görüyorum ben. Nasıl ki bir medeniyetin yeni bir evren yaratması pek de tahayyül edilebilir veya pratik bir iş değilse sanki warp da öyle. Temel veya teorik fizik sana kağıt üzerinde veya doğada X,Y, Z olabilir dese dahi - özellikle de ölçekler katlanarak büyüdüğünde - mühendislik bazında karşına çok ciddi komplikasyonlar, incelikler, problemler çıkmaya başlıyor. İnsanoğlu geçen yüzyıllarda bir takım mühendislik sorununu alt edip görece ilginç şeyler yaptı. Kabul. Ama ne kadar iyi optimize ederse etsin hala bir asırdan fazladır içten yanmalı motorlara takıldığı gibi gerçekler mevcut. :) Fizik yasaları herhangi bir şeye izin verse dahi uygulanabilir teknolojiye veya bir medeniyetin gelişim kapasitesine dair bir takım evrensel limitler bulunuyor olabilir. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim