Merhaba arkadaşlar. Aracım 1.3 Linea 2016 yeni kasa. Egea'ya geçmek istiyorum ama 1.3 1.4 kararsızım. Yıllık ortalama yaptığım km 10 bin. LPG taktırmam.
Linea turbosundan başlarda gayet memnundum, atik geliyordu. Ama sonraları 3500 devirlerde 3. 4. viteslerde iken lak diye turbodan düşüp sarı ışık vermeye başladı. Kaç kere servise götürdüm, sensör hatasıdır dediler yolladılar. Bir tanesine ısrar edince bir parçayı söktü temizledi, burada temassızlık olabiliyor eskimiş zaten, iyice temizleyip takayım dedi ama değişmedi. Bazen kendiliğinden düzeliyor bazen yine 3000 devirin üstünde iken lak diye atabiliyor günlerce geçmeyebiliyor ama şöyle, genelde ilk attığında o sürüş boyunca turbo çalışmıyor, yokuş bile çıkamıyor. Ama sonrakilerde hala motor uyarı ışığı olmasına rağmen turbonun çalıştığı hissediliyor.
Ondan öncesinde egzos muayenelerinde habire normalden 5-6 kat dolu çıkıyordu. Bir kere lanet bir egzosçuya temizleteyim demiştim, adam makineye bağlamak yerine, söküp içini temizleyip takmıştı. Onu yaptıktan sonra araba aşırı ama aşırı ötesi beyaz duman atmaya başlamıştı, 1 hafta aşırı beyaz duman ve koku ile 1000 km yapmıştım. Öyle ki arkada araba gidemiyordu yani rahat 50 metre göz gözü görmeyecek hale dönüyordu. Ben tekrar götürdüğümde, altını kesip biçip tekrar egzosun içine 2 kat bu sefer filtre takmıştı. Yine geçmedi. Sonra makineye bağlatıldı da geçti Ama koku 1 sene kaldı. Altı kesilip biçildiği ile kaldı.
O günler zaten bir soğumuştum arabadan. Sonra belki onunla alakalı ya da değil işte ara ara turbo problemi oluşması falan beni dizelden de soğuttu açıkçası.
O yüzden etrafa soruyorum. Yılda 10 bin km geçmiyorsan kesin benzin al zaten diyorlar.
Ama o kısım da karışık. 1.4 hiç yürümüyor çok ağır diyenler de var, yok daha neler vites düşür gayet iyi diyen de var. Yağ yakıyor diyen var, opar kullanmazsan yakmıyor diyen de var. 2021 den sonra yakmıyor diyen de var.
Hayır 2. elde fiyat farkı da öyle eskisi gibi yok alında. Birinin 2022 si diğerinin 2021 i aynı fiyat aslında. Ama turbonun böyle problem çıkartan bir şey olması sıtkımı sıyırttı.
Ha bir de benim linea da boş paket, alabileceklerim de boş paket olacak. Ona yapacak bir şey yok. Hani 2019 falan inersem urban falan bulunuyor da, olmuşken de yeni kasa olsun diyorum. Yani urban olsun diye 2-3 yıl daha da düşmek istemiyorum.
Ne dersiniz? Yani sıkıldım Linea'dan, ama bütçem de sınırlı, egea dışı ve boş paket dışı şimdilik şansım yok. Egea'yı senelerce eski kasasını kiralık da kullanmıştım 1.3 olarak. Linea'ya göre çok daha üst segment gibi hissettiriyor bir kere boşa boş paket bile. Tamam Linea da kendi fiyat segmentine göre kat kat rakiplerinden iyiydi. Yani lineadan daha pahalıya satılan clionun bile arka camları bu devirde 80 model arabalar gibi çevirmeli iken Linea'nın otomatik, yan aynalar yine otomatik kontrollü, koltuk ayarının manuel çevirmeli olması sadece çok dandik. Egeada neyse ki o da düzeliyor. Bir de Linea maşallah tır gibi, çok uzun. Egea daha fazla iç kapasiteye rağmen dıştan daha kısa.
Sonuç olarak hiç benzinli kullanmadığım için ve sonrasında da satışta değer kaybı olur mu diye kararsızım. Yani dizeller yasaklanıyor, modası geçti falan diyenlerde var, hala benzinden daha değerli diyenlerde var. Bir ara birebir eşitlenmişti hatta fiyatları. Şimdi yine dizel daha pahalı satılır gibi olmaya başladı. Kararsızım.
Adalet Sistemimiz Nasıl?
Şüphelilerden Ramazan B.’nin daha önce 13 , Ferhat G.’nin 7, İsmail D.’nin 9, Tunahan Ş.’nin ise 5 suç kaydı olduğu tespit edildi.
Yaşlarda aynı sıra ile 32-36-36-22.
Yani 32 yaşında daha önce 13 şuç
36 yaşında 7 suç
36 yaşında 9 suç
22 yaşında 5 suç
Peki bu insanlar artık bu yolun yolcusu denebilir mi? Adalet, ceza sistemi ne için vardır.
- Islah Etmek, yani doğru yola sokmak, yanlışı öğretmek.
- Başka suç işlemelerine mani olmak, masum insanların yanında dolaşmalarını engellemek.
Peki maşallah son 20 senede, sürekli 25-30 yaşında insanların 20-30 sabıka kayıtları havada nasıl uçuyor.
Her bir suçtan 1 yıl hapis yatılsa bile o yaşa kadar o kadar suça ömür yetmez. Demek ki, çoğu suçta çok az ceza var.
Normalde suç tekrarlandıkça, ceza katlanmalı. Yani bir şeyi 1 kere yaparsın, sonra 2 yi yapıyorsan demek ki 1. nin cezası korkutmamış. 3 ü yapıyorsa demek ki 2. yeterli gelmemiş.
Kısacası adalet sistemi tam bir çöplük. Suçlular kasti aramıza salınıyor gibi, ülkenin düzeni bozulsun diye. Şimdi yukarıdaki isimleri not edin. En fazla 1 seneye tekrar gazetede, sabıka kayıtlarına +1 ekleyerek yeni bir suç ile okuruz. Bu üstteki insanlar çok büyük olasılıkla 1 sene içinde aramızdan birini ya gasp edecekler ya dolandıracaklar yine.
Ha bir de şu var tabi. Bu üsttekiler es kaza bir savcıya, milletvekilline ya da onların akrabalarına bu suçu yapmış olsa, 10 sene aramızda görmezdik muhtemelen. Yani suçun kime karşı işlendiğine göre de ceza değişebiliyor ya da sosyal medyada ne kadar tepki aldığına göre serbest bırakılanlar tekrar tutuklanabiliyor.
Eğitim e gelirsek. Bu sene rekorumuzu kırdık. Türkçe den EKSİ NET yapanlar Türkçe bölümüne, Matematiği EKSİ NET olanlar matematik bölümlerine Üniversitelere girdi.
Yani 20 senede Adalet 0, Eğitim 0.
Pardon ama özellikle seçime doğru hergün ultra balistik atom, nükleer, süpersonik, yerli ve milli füze, F45- F85- F305 yerli milli süper mega atomik SAVAŞ UÇAĞI, ultra mega süper harika TANK, MOTOR ürettik haberleri de çıksa, ben Adaleti ve Eğitimi sağlayamayan hükümete oy vermem.
Ekonomi de benim için kriter değil. Akp, Tr tarihinin en yüksek alım gücü seviyesine ekonomiyi çıkarttığında da oy vermedim, şimdi zaten kötü ama yine dolar bir anda 1 Liraya düşse, asgari ücret ile Araba bile alabilsek beni bağlamaz. Çünkü bir ülkede Adalet ve Eğitim olursa zaten uzun vadede para da olur. Bunlar olmazsa olmaz. Her köşe başında vurulma, ölme riski olduktan sonra, toplama yapamayan üniversite mezunları etrafını sardıktan sonra altında Mercedes olsa ne yazar.
ADALET ve EĞİTİM
- ABD Uzay Dairesi (NASA): 23 milyar dolar
- Avrupa Uzay Ajansı (ESA): 6 milyar Euro
- Rusya (ROSCOSMOS): 1.7 milyar dolar
- Almanya Uzay Ajansı (DLR): 1 milyar 155 milyon Euro
- Birleşik Krallık Uzay Ajansı (UKSA): 569 milyon pound
- Japon Uzay Ajansı (JAXA): 500 milyon dolar
- Çin Uzay Ajansı (CNSA) : 8 milyar dolar
- Hindistan Uzay Ajansı (İSRO): 2 milyar dolar
Türkiye 2023 Yılı Diyanet İçin Düşünülen Bütçe; 1.9 milyar dolar.
Aslında ilk bakışta küçümsenen 85 milyon dolarlık uzay ajansı bütçesi bana normal gelmişti. Kalkıp bizi Çin'le mi kıyaslamaya çalışıyorlar ki, 100'de 1 i olabilir. Daha yeni başladık. Çin'in bütçesi ne bizim ne. Adamlar dünyanın 2. en büyük ekonomisi diye düşündüm. Sonra içime bir kurt düştü. Ya dedim peki diyanetin bütçesi ne kadar ki diye bakayım dedim. O zaman diyecek söz bulamadım. Madem o kadar bütçemiz var. Tamam sözde dini bütün ülkeyiz, diyanetten fazla bütçe olmasa bile en azından eşit bütçe olsun. Zaten çok gerideyiz. Yani 1 milyara 1 milyar bütçe olsun. Ama madem o kadar bütçemiz var. Yazık yani.
İstanbul'dan Antalya'ya Taşınmak
Şimdilik bulduğum daha önceki Antalya konularından kişileri etiketledim. Bildiğim kadarıyla forumda çok sayıda Antalya'lı da var.
35 yaşındayım, eşim ve 4 yaşında oğlumla önümüzdeki sene İstanbul'dan Antalya'ya taşınmayı düşünüyorum. Fiyatlardan dolayı da tabi Kepez'i düşünüyorum. Bir kaç değinmem gereken husus var.
Doğma büyüme İstanbul'luyum, hatta anne ve dedelerime kadar öyle. Yani dün köyden göç tipler değiliz. Ve hatta neresinden diye sorarsanız, Türkiye'nin en yaşanılası ilk 3 ilçesinden biri olan Kadıköy Boğa'nın oralıyız. Yani en eğitim seviyesi, yaşam seviyesi yüksek ilçesi. O zaman neden bu ilçeyi bırakıp başka bir şehre taşınmak istiyorsun diye sorarsanız, bir kaç sebebi var.
Birincisi olası gelmekte olan büyük depremden kaçmak. Oğlum olmasa inanın umrumda olmaz, ölür gideriz, fatura derdi yok vs derim :D Ama insanın çocuğu olunca onun için korkuyor. Oturduğumuz ev de 60 seneyi devirmiş, ha yeni olsa gerçi ne olacak, denetim yok sonuçta, olay müteahitin insafına kalıyor. 3-5 senelik ev yıkılırken yanında 40 senelikte sağlam kalabiliyor. Ama o riski almak istemiyorum zira çok şükür iş sıkıntım yok.
İkincisi +1 ev sahibi olmak. Zira ev Kadıköy'de 3+1 olunca, kira getirisi de şu sıralar bile 14-15 bin dolaylarında. Yani 250-300 altlık yapıp, üste çekilen 700 krediyi, buranın kredisi 10 senede öder. Diğer türlü 0'dan ev sahibi olmak artık iyice zorlaştı. Hazır elde böyle bir değer üretebilecek bir gayrimenkul varken değerlendirmek mantıklı geliyor.
Üçüncüsü, buradaki stres gerçekten çok fazla, şehrin gürültüsü, kalabalığı, e doğma büyümeliğin getirdiği tatlısıyla ama diğer yandan acısıyla sıkıntılar, hatıralar insanı boğuyor.
İş konusuna gelirsek, zaten eşimle beraber home office, firmaların dijital reklamlarını yönetiyoruz 10 seneyi aşkın süredir. Yani benim Antalya'dan 2 ayda bir İstanbul'a 2-3 günlüğüne gelip dönmem yine işlerimin devamlılığı için yetecek, o konuda çok değişen bir şey olmayacak.
Gel gelelim Antalya'da nereye taşınılacağı. Evet dolapdere, esenyurt, ya da İstanbul'un herhangi bir semtinden çıkmayacağımız için, nereye gidersek gidelim zaten aynı kaliteyi beklememiz mümkün değil onu biliyorum. 2 senedir de araştırıyorum okuyorum. Antalya'da en yaşanılası bölge Fener bölgesi bile Tr'nin en iyi 23. bölgesi olarak mı ne daha önce listeye girmiş. Yani her türlü Kadıköy'den elbette düşük. Ama ben Fener'i bile düşünemiyorum, zira Fener'de ki ev fiyatlarına zaten Kadıköy'ünde gayet güzel bölgelerinde yine ev alınabiliyor.
O yüzden hemen hemen en ucuz bölgelerden Kepez'e bakıyorum. Nasıl olsa arabam var. İstanbul'daki kadar trafikte yoktur. Zaten yazın turistik mevsimde evden de pek çıkmam. Benim için Antalya'nın en güzel zamanları Mayıs ve Eylül tatil açısından. Hem fiyatlar daha uygun hem kalabalık daha az, ama sezon açık oluyor.
Daha önceki konularda Kepez için, anadoludan kaçanların toplandığı köy tarzı takılanların oluşturduğu bir bölge deniyordu. Tabi ki Kadıköy gibi gingerlar ile, patenler ile gezenlerin olmasını beklemiyorum ama iyi insanlar olsunlar yeter yani, köy insanı da gayet güzel, sıcak kanlı iyi komşu olabilir.
Zaten asıl, oğlum ilkokula başlamadan taşınmayı istiyorum ve 8 sene sonra oğlum liseye başlarken krediyi bitirip, duruma göre tekrar İstanbul'a dönebilirim. Ya da çok beğendiysek ortamı, orayı satıp, üste para ekleyip daha merkezde ev alabiliriz sıkıntı değil.
3+1 almamız gerekiyor. Şu anda da 3+1 deyiz. Hem çocuk, hem ofis odası, hem ev olunca 3+1 şart oluyor minimum. Zaten bizim şu anki ev 2+1 boyutunda 3+1. 85-90m2. Çoğu normal 3+1 120m2 ler yazıyor. O yüzden ev bizim için büyümüş bile olacak iyi gelecek.
Öneri ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Hani çok mu çılgın proje? Kepez çok mu kötü? Derenin sol alt tarafından alsakta mı kurtarmaz? Yani kolay değil, sonuçta ev satın alınacağı için, bir aldık mı artık 8 sene sive seve mahkumuz. Oğlumuz ilk ve orta okulu orada okuyacak anlamına geliyor.
Şimdiden teşekkür ediyorum.
Evet yine bir Adalet, Hukuk örneği yaşıyoruz. 20 senedir Chp bir düzeltemedi şu işi. En işlek yol ortasında 20 dk birini arkadaşınızla bir olup dövüp, üstüne arabaya atıp kaçırabilirsiniz. Sonucunda serbest kalıyormuşsunuz. Bana borcu vardı diyorsunuz. Bu sefer gazete belirtmemiş ama muhtemelen o iki kişinin zaten 40-50 tane sabıkası vardır. Artık 20 senede öyle bir hale geldik ki, 30 yaşına kadar yaşından fazla sabıkası olmayana kız vermiyorlar. Ha diyeceksiniz yaşından çok nasıl olacak, hiç mi hapis yatmıyor, yaşı nasıl yetsin, hiç mi artarak ceza katlanmıyor. Yoo artmıyorda, yatmıyorda, yoksa o kadar sabıkaya ulaşamaz insan. Yani düşünün gasp etmiş 5 sene yatmış, bir daha tekrarlamış 8 sene yatmış. E böyle olsa 2-3 sabıkayı nasıl geçer. Demek ki 1 ay falan dinlenip vergilerimizle yemek yiyip çıkıyorlar.
Yanlış mı Hesaplıyorum?
Sabah kahvaltıda yediğimiz peyniriydi, ekmeğiydi, şokellasıydı, zeytiniydi 15 lira tutsa.
Öğlen yemeğinde ekmek arası ekmek yesek 5+5 = 10TL
Akşam yemeğinde ekmek arası ekmek yesek 5+5 = 10TL
Gün boyu içtiğiniz 4 litre su = 5 TL olsa.
Toplam 1 kişinin hayatta kalabilmek için harcayacağı para 15+10+10+5= 40TL
Bu kişinin bir de eşi olsa 40 TL
Bir de çocuğu olsa 40 TL
Hani protein falan yok, öyle odun gibi. Sürekli beyin hücreleri ölecek cinsten. Topla 120TL günlük
1 ayda 3600TL, daha kira yok, faturalar yok, yol parası yok. Ekmek arası ekmekle yaşayan bir aile var sadece.
Asgari ücrette 4250TL
Ben mi yanlış hesapladım diye şaşırdım da bir an.
6222 Sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesi Kanunu kapsamında işlem yapılmış. Yazık. Hukuka bakın. 20-30 tane sabıkası olan daha 25 yaşlarında bir ton insan dışarıda gezebiliyor. Mülteci istemiyoruz diyenler, bu suç bile olmadığı için, 6222 gibi alakasız bir kanundan işlem görüyor. Ve gencin anlatımına göre Samsun'lu savcı kendini İzmir'de mülteci olarak görüyormuş ki bu da ilginç.
Böyle durumlar yaşanınca, atom bombasını bile üretsek, f-35'i bile kendimiz üretsek benim oy veresim gelmez. Hak, hukuk, adalet olmayınca, asgari ücreti 1500$ da yapsalar oy veresim gelmez. Ha çoğunluk oy verir gerçi cebi para görünce, mülteci istiyorum da derler ama ben demem.
Akıl alır gibi değil yani, mülteci istemiyoruz diyenlere nasıl işlem yapılabilir. Doğal hakkı değil mi istememek? Kırmıyor, dökmüyor, ayaklanmıyor, düşüncesini bağırıyor. Spor alanında böyle düşünce beyan edilmez de demesin kimse. O zaman başkanın adını haykırıyor olsalardı da bu savcılar işlem yapar mıydı, spor alanına siyaset karıştırmayın diye. Ya da misal TOGG bizim arabamız minvalinde bir slogan atılsaydı ne olurdu? Yarın gazetelerde, yerli ve milli arabamız için sloganlar atıldı diye güzel manşetler atılmaz mıydı. Atılırdı şimdi, elinizi vicdanınıza koyun. Demek ki işe gelen sloganlar serbest.
Merhabalar. Altımdaki linea'mı satıp, üstüne bir miktar kredi ile Egea'ya geçmeyi düşünüyordum ki, egea'nın fiyatlarının hızla yükseldiğini görünce ve arada astra'nında uygun fiyatlı bulunabildiğini görünce bir kararsız kaldım.
Egea yine 1.3 dizel easy, şanslıysam urban, urban plus almak istiyorum. Benim için aracın bagajı da, iç mekanın genişliği de önemli. Örnek çocuk koltuğu var, onun yanına 2 kişi binmeye kalktığında linea'da bacak felci oluyorlar. Egea bildiğim kadarıyla Linea'ya göre 6cm daha geniş. Bagaj 500'den 520lt'ye çıkmasına rağmen araba uzunluğu 6cm kısalıyor. Buraya kadar güzel.
Astra'ya gelince, bazılarının b segment dediğini okudum, sanırım bagajından ötürü. 520 yerine 420'ye düşüyor. Ama Genişlik 2cm, uzunluk 12cm daha artıyor sanırım. Aracın bu kadar uzaması, daha geniş diz mesafeleri anlamına mı geliyor? Yoksa kötü tasarımdan ötürü kaput falan mı boşa uzun.
Bu arada özellikle Astra'da orta panele "Tesla Panel" denilen sistemin takılabilmesine epey tav oldum. Arabanın havasını 3-5 bin tl'ye inanılmaz değiştiriyor bence.
Bütçem bu arada hani 150 olur maks diye düşünüyorum. Şimdi linea'mın 140 bin bakımını yaptırdım. Triger zamanı geldi. Belki satmadan onu değiştirtirim, 5 ona masraf yapsam, 105'e satsam, 100 bana kalsa. Üste 50 bin yani kredi çekebilirim. Yine çok eski olmayacak 2016-2017 civarı, 130 bin km'yi geçmemiş bir araç tercihim olur.
Teşekkürler
Merhabalar, ne zaman migrostan online alışverişi denesem, ürünleri seçip, sepete atıp, satın aldıktan sonra, hemen bir güzel parayı çekiyor ve hemen tekrar alışveriş özetinize baktığınızda, özellikle almak istediğim indirimli ürünlerin stoklarda bulunmadığı ibaresi ile karşılaşıyorum. Yahu madem anında stokta olmadığı datanızda belli. O zaman alışverişe niye izin veriyorsun baştan bu ürünleri. Milletten öyle bir ton parayı toplayıp, sonra 3 iş gününde iade edilene kadar repo mu yapıyorsunuz. Ha bir de dikkat etmezseniz şuradan da geçirecekler. Örneğin eskiden 60 tl üzeriydi, artık 75 tl üzeri alışverişe indirimli ürünleri oluyor. Onu da atmışız örneğin sepete. Ama hop, stokta olmayan ürünlerden ötürü 75tl altına düştüyseniz, o indirimli olması gereken diğer üründe cart diye full ücretten geçiyor. İptal ettim şimdi yine komple alışverişi, para geri hesaba yatmasına yatar, daha öncede yattı ama niye 1 saat ürün seçmeye uğraştık, yok gün seç, saat seç, zaman çalındı. Sonra hesabı kontrol et yatmış mı. Bir daha da migrostan bedava deseler online alışveriş yapmam. Siz de çok dikkat edin, tekrar tekrar sepetinizi kontrol edin. Uyanıklar stok bilgileri online bulunmasına rağmen, ön alış bölümünde ürünü satıyor, paranızı alıyor önceden.
Hep forumda dile getirdiğim şey inşaat mühendisleri odası başkanı tarafından da tescillendi.
‘Fizikten sıfır çeken mühendis oldu’
Sınavda 1 tane bile fizik neti olmayan, inşaat mühendisliği okuyabiliyor. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç, inşaat mühendisliği fakültelerinden “riskli mezunlar’’ çıktığını söyledi.
Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/fizikten-sifir-ceken-muhendis-oldu-6187445/
Akp'nin her köşe başına bakkal açar gibi üniversitecikler açılmasına izin vermesi neticesinde, lise mezunu seviyesinde kendini mühendis sanan insanlar ortaya çıkartıldı. Hem bunlar sürekli işsizlik, mühendislik maaşları diye söyleniyor. Hem de kaçak kuçuk, tanıdıkla iş bulanları da geleceğin Veli Göçer'leri olmaya aday. Bu arkadaşlar mühendis falan değil. Acil tüm diplomalar geri toplanmalı. Eskiden mühendisliğin bir şanı vardı. Artık biri mühendisim deyince yazık hiç bir yeri kazanamamış açıköğretim ön lisans seviyesinde diye bakıyorum maksimum. Ha 100 kişiden 3'ü 5'i gerçek bir üniversiteyi bitirmiştir, onları tenzih ediyorum. Geri kalanlarının bim de kasiyerlik dışında bir iş bulamamalarını ümit ediyorum. Çünkü en fazla seviyeleri o. Akp bu deprem ülkesine yine niye böyle bir bomba bıraktı bilemiyorum. Yani bu saatten sonra Tr'de yapılacak binaların hiç birine oturulmaz. Kendiniz google açıp bina dikin daha sağlam olur.
2016 Fiat Linea 1.3 Multijet Pop |
Alışverişlerim:dipdiri nickli üyeden Ekran Kartı aldım. Sorunsuz Alışveriş |
Son Giriş: 5 gün önce
Son Mesaj Zamanı: 2 gün
Mesaj Sayısı: 4.232
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 5.155
İkinci El Bölümü Mesajları: 73
Konularının görüntülenme sayısı: 54.404 (Bu ay: 285)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 25.150 (Bu hafta: 1)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Donanım / Hardware