Koskoca Mühendisim Asgari Ücret mi Alacağım - Hayır Bim'de Çalışmalısın

Hep forumda dile getirdiğim şey inşaat mühendisleri odası başkanı tarafından da tescillendi.

‘Fizikten sıfır çeken mühendis oldu’

Sınavda 1 tane bile fizik neti olmayan, inşaat mühendisliği okuyabiliyor. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Taner Yüzgeç, inşaat mühendisliği fakültelerinden “riskli mezunlar’’ çıktığını söyledi.

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/fizikten-sifir-ceken-muhendis-oldu-6187445/

Akp'nin her köşe başına bakkal açar gibi üniversitecikler açılmasına izin vermesi neticesinde, lise mezunu seviyesinde kendini mühendis sanan insanlar ortaya çıkartıldı. Hem bunlar sürekli işsizlik, mühendislik maaşları diye söyleniyor. Hem de kaçak kuçuk, tanıdıkla iş bulanları da geleceğin Veli Göçer'leri olmaya aday. Bu arkadaşlar mühendis falan değil. Acil tüm diplomalar geri toplanmalı. Eskiden mühendisliğin bir şanı vardı. Artık biri mühendisim deyince yazık hiç bir yeri kazanamamış açıköğretim ön lisans seviyesinde diye bakıyorum maksimum. Ha 100 kişiden 3'ü 5'i gerçek bir üniversiteyi bitirmiştir, onları tenzih ediyorum. Geri kalanlarının bim de kasiyerlik dışında bir iş bulamamalarını ümit ediyorum. Çünkü en fazla seviyeleri o. Akp bu deprem ülkesine yine niye böyle bir bomba bıraktı bilemiyorum. Yani bu saatten sonra Tr'de yapılacak binaların hiç birine oturulmaz. Kendiniz google açıp bina dikin daha sağlam olur.

eğitimde böyle bir durum var zaten.

AKP iktidarı 17 yılda 15 kez eğitim sistemini değiştirdi (yenicaggazetesi.com.tr)

Evet akp ilk andan itibaren eğitimi dibin de dibi yapmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Zaten açık açık bize ancak cahiller oy veriyor gibi açıklama bile yapmışlardı. Eğitimli insanlara karşı olduklarını belirtmişlerdi de. Mühendislik konusu özellikle çok önemli. Deprem ülkesinde yaşıyoruz. Zaten etraf namussuz kaynarken, 5-6 şiddetinde depremlerde şaka gibi binalar çökerken, bir de 0 fizik bilgisine sahip sözde mühendiscikler türetildi. Puanları o kadar düşük tutuldu ki, hiç bir yeri kazanamayanlar resmen buralara sokuldu. İleride bunların yapacağı binalar bıraktım depremi, durduk yere rüzgarda bile çöker.

Maalesef öyle. Ya Japonya'daki mühendis açıklama yapıyor. Biz 7 depremlerde zerre korkmayız diyor. Japonya'da deprem anında masaların altına girin, bir şeylerin altına saklanın diye açıklama yapılıyormuş hala (eskiden biz de olduğu gibi). Çünkü binanın çökmeyeceğinden eminler. Maksat kafalarına bir şey düşmesin. Türkiye'de ise, binanın çökeceğinden emin oldukları için, sakın bir şeylerin altına girmeyin, yanlarına yatıp, size kurtaracak alan oluşturmasını umun deniyor. Şaka gibi. Biz de ise 5 küsür depremlerde bile binalar çöküyor. 7 küsürlerde taş taş üstünde kalmıyor. Benim de tanıdığım mühendis var, mesela şundan da şikayetçiler. Normalde gökdelen tarzı bina dikebilmek için ayrı bir alt dal alıp, onun uzmanlığını almak gerekiyormuş. Aynı doktorlarda ekstra alt dal ile belli uzmanlıklar alınması gibi. Örneğin iç hastalıkları uzmanının ekstra 2 sene üstüne gastroentereloji uzmanlığı alabilmesi gibi. Ama diyor mühendis, biz de diyor maalesef herkes diyor gökdelen işine de giriyor ve bu denetlenmiyor diyor. Gökdelenlerin dinamiği tamamen farklı diyor. Tabi bu işin artık hani detay kısmı. Artık gökdelenlerin çökmesini bıraktık, 3-4 katlı binaları ayakta tutacak mühendise sahip değiliz.

Halk çocukları okusunda diploması olsun istiyor. Devlet üniversiteleri yetmiyor. Çoğununda punanı yani bilgisi yetmiyor. Kredi çekip özelde okutuyorlar.

Özel üniversitelere kayıt yaptıracaklarda mezun sayılarına bakıyor. Gelen malzeme belli okul ne yapabilir ki. Fazla parasını almadan mezun etmeye bakıyor onlarda. Sonuçta para kazanmak için açılmış biryer.

Halk mutlu. Gençler mutlu. Özel üniversite mutlu. İşveren ( diplomalı issiz çok olduğundan ucuza çalıştıracak mühendis bulabiliyor) mutlu.

Dediğiniz gibi sağlam eğitim veren 3-5 üniversite olsaydı herkes mutsuz olacaktı. Yani siyasiler halk ne isterse onu yapıyorlar...

Kendini geliştirip Koskoca mühendis olmuşsan 10-20binTL ilede iş bulursun.

mühendislere çok anlam yükleniyor.

depremde suçlu mütahit ve deniz kumu

kimse demiyor betonerme yapıların bir ömrü var ömrünü tamalayınca moloz yığınıdır diye.

şuan uygun yapılan yapılar da zamanı gelince yıkılacak.

ozamanda deniz kumuna suç bulamıyacaklar.

en kral betonerme yapının bir ömrü olduğunu bizim çocuklarımız bizi suçlayarak öğrenmiş olacak.

çoğu mühendis asgari ücreti haketmiyor.

çoğu işçi 10 bin hakediyor.

Mühendisten çok Mütahitlerin ve işi onaylayan-kontrol eden yapı denetim-belediye nin işini düzgün yapması gerek.

Mütahit çürük zemine sağlam raporu veren jeolaji müh ve labratuarı kolayca bulabiliyor. Belki bu sayede temel masrafını yarı yarıya düşürüyor. İnşaat mühendiside aynı sağlam olsun diye kolonları biraz büyük yapsa mütait bu ne der iş vermez o mühendise bidaha...

Tabi ki asıl suçlu bunlara mühendis dedirten hükümetlerde. Eğitim bakanlarında. Ben ömrünü doldurmuş binalardan bahsetmiyorum. Depremde 50 yaşındaki bina ayakta dururken 10 yaşında binalar yıkılıyor. Bunlardan bahsediyorum. Şimdi bir 7.5 deprem olsa Türkiye'nin her yerdinde, 30 yaşın altına tüm binalar ayakta kalabilecek mi dersiniz? Kalamadığı zaman sorumlusu kim? Kader mi? Allah mı? Japonya'da niye 7.5 depremde bir bina bile yıkılmıyor? Zemine uygun bine yapılmıyor, rant için her yere izin çıkıyor. Normalde belli zeminler belli kat sayısını aşmamalı iken yine rant için ekstra kat izinleri veriliyor. Dahası ve artık en kötüsü eskinin lise mezunu kadar matematik, fizik bilgisi olmayan adamlar kendini mühendis sanıyor. Çoğu mühendis bim dışında bir yerde çalışmayı hak etmiyor. Çok azı gerçekten mühendis olarak mesleğini yapabilir.

Evet maalesef bu konuda da çok haklısınız ama diğer yandan 0 matematik ve 0 fizik bilgisine sahip insanların bir de üstüne mühendis addedilmesi iyice son noktayı koyuyor artık.

inşaat mühendisi olmadan beton ömrü ile ilgili konuşan cahiller de var maalesef.

Matematik ve fizik bilgisi pratikte pek bir işe yaramıyor. Hangimiz hesaplamaları kağıt kalem ile yapyoruzki artık. Giriyoruz verileri programa tıkıt tıkır hesaplıyor.

Pratikte işe yaramaz olur mu ya. Hani sözelci olsa bir yere kadar anlarım da. O zaman mühendislik olayını komple kaldırsınlar. Doğru programlar yeterince artık zekileşti. Hazır her ölçüye göre blueprintleri program çıkartsın, mütehait de yapsın işte. Olmadı Japonlardan arada yeni blueprintler satın alınır tema gibi. Matermatik, fizikten 0 çeken mühendisten bin kat daha iyi sonuç çıkacağından eminim. Bence çok güzel bir konuya parmak bastınız. Bu devirde inşaat mühendisine, özellikle 0 bilgisi olanına hiç lüzum yok.

İnşaat mühendisi sadece yapı üzerine mi çalışır? 7-8 tane anabilim dalımız var. Herbirisinin de çözüm, yöntem ve çalışma mekanizmaları var.

Kimsenin diplomasını geri toplayamayız. Kazanılmış bir hak sonuçta. Önemli olan bilinçlenmek. Bilinçli bir toplum liyakatin ne olduğunu iyi bilir. O zaman 100.000 mezun da versen senede, insanlar yetkin kişiye ulaşmak isteyecekler. Bu da doğal olarak o kişileri elemek demek.

Gel gelelim ülkemizde bu mantık pek işlemez. En ucuza işi kapatmaya bakarlar insanlar. O zaman çok acı dersleri almamız gerekecek. Bunun için de birkaç yıl yeterli olmayacak. Belki ömürlerimiz de yetmeyecek. Ancak birgün umut ediyorum ki bu mesleğin hakkı teslim edilecek.

Ulaştırma projeleri üzerine çalışıyorum. Bir stajyer geldi. 2 ay yol projesini anlattım. Gitti, geldi, yanımda oturdu, dinledi. 2 ay sonra staj defteri doldurmuş. İçerisine bir baktım apartman projesi anlatmaya çalışmış. Onu da becerememiş. Dedim yaptığımız iş ile bu bir mi? Dediklerinizi anlamadım dedi. Anlamayan adam sorar öğrenmeye çalışır dedim. Ben bu şekilde yazmak istiyorum dedi. O zaman ben de defterini imzalamıyorum dedim.

Okulunuzda hiç mi ulaştırma dersi yok diye sorduğumda yok cevabını aldım. İnanmadım ders programına baktım. Gerçekten de dalga geçer gibi bir ders programları vardı. İsim vermek istemiyorum ama hiç açılmasa da olur bir yerde açılmasa da olur bir şekilde idi bölümü.

Şimdi ben o çocukla meslektaşım. Kafa yapısı oturmadı ise bu sadece o kişilerin suçu da değil. Mühendislik kavramını bilinçlere oturtamayan diğer herkesin de suçu.

Üzgünüm kötü zamana denk geldik.

Okulumdan 98 mezunu bir abim ile konuşurken farkediyorum ki aynı okul bile yıllar içerisinde kalitesinden ödün veriyor. Mantar gibi türeyenlerdekilerin rezil olmasına şaşmamak gerek.

Buna oda, üniversiteler ve siyasi mekanizmaların bir şekilde, çok geç olmadan dur demesi lazım.

Yoksa şuan çalıştığım şirkette olduğu gibi yeni mezun ODTÜ'lü birisine asgari vermeye devam ederiz. Çocuklar da kabullenmiş artık durumu. Sadece sabredip iyi günlerin gelmesini bekliyorlar.

Çok üzülüyorum şu düştüğümüz hallere.