Şimdi Ara

The Matrix Resurrections (22 Aralık 2021) | Keanu Reeves - Carrie-Anne Moss - Yahya Abdul-Mateen II (14. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
833
Cevap
9
Favori
36.234
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu

    + kahin sunu diyor onun gucu bu diyarlari aşar.burdan kasit matrixin disi diş suanki dunya yani ( zion)..

    azcik insanlarin kaldigi son yer son kale sehir



    Alıntıları Göster

    Yani bu noktada bazı şeyleri izleyiciye bırakmışlar. Sen nasıl istersen öyle oluyor. Gelecek filmde nasıl devam edecek bakacağız, öğreneceğiz.

  • quote:

    Propaganda bile olsa propagandanın bir amacı bir misyonu olur.
    basarili olmasa hala konuşmazdik 21yil onceki filmi hala konusulcak ve tekrar tekrar izletcek.
    Herkes kendinde ne bulursa yada nereyi severse o sekilde izler herkez birseyler paylasir kimine ilham kaynagi olu ki matrixden etkilenen 10larca film var...
    Yahudi lobisi burda1.numara propagandami dedin kralini onlar yapar peki bunlar bu isimler tesadufmu;

    Warner Bros. Başkanı Barry Meyer, CBS Corp. İcra Başkanı Leslie Moonves (amcası İsrail Başbakanlarından), News Corp. Yöneticisi Peter Chernin, Paramount Pictures Başkanı Brad Grey, Walt Disney Co. İcra Başkanı Robert Iger, Sony Pictures Başkanı Michael Lynton (Alman Yahudisi), MGM Başkanı Harry Sloan, NBC Universal İcra Başkanı Jeff Zucker… Hepsi Yahudi’dir… Sadece Yahudi değil, siyonisttir. Haliyle, Hollywood’da sistematik şekilde filmlerin üretilmesi daha da anlaşılır hale geliyor.

    Spielberg’ün iki filmi arasında iki film daha dikkat çeker. Birincisi 1999 İtalya yapımı Hayat Güzeldir filmi. Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’nün yanında Oscar’da başka ödüller de alır. O dönem ciddi ses getirir. Mizahi üslubu ve baba-çocuk arasındaki duygusal vurgusu ile Hayat Güzeldir, Yahudi Soykırımı temasını işleyen en etkili filmlerdendir.

    2002’de de Roman Polanski yönetiminde bir film perdeye çıkar. İkinci Dünya Savaşı sırasında Polonya’daki toplama kampından kaçan Yahudi bir piyanistin yaşadıklarını anlatan The Pianist, Oscar’da 7 dalda aday olup 3 ödül alır. Sinema tarihinin en önemli filmleri arasında gösterilen yapım, diğerlerinin bıraktığı ‘Yahudi Soykırımı’ etkisini perçinler elbette.

    Bunlar sadece savas filmi dimi evet bol mermili aksiyonlu savas filmi...

    Schindler’in Listesi cok guzel dram savaş filmi dimi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Hocam sen filmdeki inanç diyaloglarına gereksiz yere takılmışsın zira o cümleler insanları etkilemek için umut vermek için belki de gazlamak için söyleniyor. Yahu o cümleyi kuran Kahin bile insanların duygularını ve kararlarını anlamaya çalışıp makinelerle insanlar arasında köprü kurmakla görevli, insanları da yönlendirebilen bir program, bir bilgisayar yazılımı, kentilyonlarca 0101'lerden ibaret. "Seçilmiş kişinin gücü bu diyarları aşar." cümlesi boş bir cümle. Sadece inançlı insanların inancına şekil vermek, yönlendirmek veya inançsızsa bu yönde bir inanç sağlamak için sarf edilen telkin cümlesi. Bir gerçekliği yok. Morpheus, Trinity vs de sonuçta program değil, 2 farklı insanın Matrix ve Zion'daki 2 farklı avatarı o kadar. MMORPG oyunlarında yarattığın karakterden ya da Tekken 7'de seçtiğin karakterden farksız. Yönlendireni, konuşturanı, hareket ettireni insan ama kendisi bir yazılımsal kabuk. Elbette bu kabuk onu yönlendiren insanın fikirlerine, duygularına göre hareket edecek, bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Mucize de der, dua da eder, kutsal kitaplarına da sığınır, insan sonuçta. Ben ilk filmi rahat 10 kez izlemişimdir, diğer filmlerini de 4 kere filan izlemişimdir. Animatrix'i de bugün 2.'ye izledim.

    Matrix'in dinî göndermelerini biliyorum ama bunların propaganda olduklarını düşünmüyorum. Propaganda bile olsa propagandanın bir amacı bir misyonu olur. Şimdi Matrix'te Zion ve seçilmiş kişi dedin diye bunu izleyen insanlar inançlarını mı değiştiriyor? Ne işe yarıyor bu propaganda? Hadi ABD propagandası yapan filmlerin ABD'nin dünya kamuoyundaki psikolojik baskısına ve dolaylı olarak küresel siyasete etkisi olduğunu biliyoruz, hissediyoruz da bundaki dini propaganda ne işe yarıyor? Var mı içinde bu filmdeki Hıristiyanlık propagandalarını görüp de Hıristiyan olan, örneği var mı? Bir kere propaganda öyle üstü kapalı sembolizme yapılmaz. Daha açıkça yapılır, algı operasyonuyla yapılır ki etkisi olsun. Propagandanın etkileyeceği kitle zaten bu filmi sadece aksiyon dövüş filmi olarak gören kitle. Onlarda da bir kıpırdama olduğunu zannetmiyorum. Bak Budizm propagandaıs dersen ona bir şey diyemem ama bence propaganda çok güçlü bir kelime, bu göndermelere propaganda demek yanlış. Misyonu olmayan şey propaganda değildir. O zaman her yazdığın her söylediğin her görselleştirdiğin şey propaganda olurdu. Gönderme demek daha doğru bir tanım. Bu filmi ilk izlediğimde de zaten göndermelerin hiçbirini anlamamıştım ki o zaman Müslüman'dım. Sonradan göndermeleri öğrendim "Eee? Bu muydu dedim." yine Müslüman'dım. Matrix'ten bağımsız olarak dini inancımı yitirdim ve göndermeleri tekrardan okuduğumda görüşlerim gram değişmedi. Yine "Ee? Ne olmuş?" diyorum. Anlamsız yani. Bir de senaristler illa ki bir şeylerden etkilenebilir. Mesela adam bazı Budizm öğretilerinden etkilenmiştir, fikirler ilginç gelmiştir senaryoya replik olarak eklemiştir. Bu şimdi propaganda mı oluyor yani? Yapmayın. Bence filmde bu kadar dinî ögelerin kullanılmasının sebebi "Hıristiyanlık prooagandası yapılıyor" algısı yapılarak filmin konuşulmasını, daha çok izlenmesini, kendini sürekli reklam etmesini sağlamak. Tamamen psikolojilere oynayan ticarî şeyler. Nasılsa dünyada din deyince akan suların durduruğu milyarlarca insan var. Bir de böyle düşün.


    Musa'nın denizi yarmasını Musa'nın varlığına ve gerideki hiçbir dine inanmıyorum, zira bana alayı masal, alayı mitoloji gibi geliyor, hatta bundan gerçekliğim kadar eminim. Neticede dünün dinleri bugünün mitolojisi olmuşlar. He bu beni bağlar ama kurmaya çalıştığın bağ saçma. Neden saçma? Bir kere film dijital bir dünyayı ve distopyayı anlatıyor arada felsefe de yapıyor. Hokus pokus, doğaüstü güçler, inler, cinler, periler dünyasını anlatmıyor. İşte bu yüzden verdiğin örnek alâkasız. Mesela Musa'yı anlatan bir film olsaydı inançsız biri olarak fantastik bir film diye düşünür izlerdim veya inançlı biri olsam bunu tarihî bir olay yani yaşanmış bir olay gibi anlatır izlerdim. Ama her iki şekilde de Matrix'i izlediğimde bir bilim-kurgu filmi olduğunu bunların mükemmel bir senaryo matematiği ile hazırlanmış bir eser olduğunu biliyorum. İnançlıyken de hiçbir zaman aklıma Hıristiyanlık'ı getirmedim o bilim-kurguya hayran kaldım. İnançsızken de bilim-kurguya hayran kalmamın yanında felsefesini de sevdim. Bazı inançlılar gibi kendi dini inancımı eğip büküp Matrix'te yaşıyoruz hepimiz aslında ölünce gerçeğe uyanacağız diye düşünmedim. Ama inançsızken simülasyon yaşamı için şunu dedim: hakikaten de simülasyonu yaşama fikri ilginç, neden olmasın ama yine de büyük olasılıkla böyle bir gerçekliğin içinde yaşamıyoruz dedim. Yoksa Mesih vs hikâye.

    Filmin bilim-kurgu olduğunu tekrar hatırlatalım ve bütün dini ögeleri elimizle uzaklaştıralım. Neo peygamber filan değil, Matrix simülasyonunda kazara yani bir olasılık dahilinde simülasyonun algoritması gereği oluşan anomalinin isabet ettiği kişinin simülasyonundaki avatarı. Simülasyondaki diğer avatar sahipleri başka bir gerçekliğe (Zion) mal bulmuş mağribi gibi bağlanmış ve inançları pekişmiş. Kendi inançları ekseninde başks bir insanı yönlendiriyorlar. Bugün milyarlarca insanın ister istemez veya zorla kendi çevresine evladına yakınına vs dinî inançlarını dikte etmesi gibi. Yönlendiriyorlar yani. Neo da bu gerçekliğe inanmaya başlıyor. Kafası allak bullak olmuş, çünkü yıllarca kendinden emin olduğu ama yine de gerip hisler beslediği monoton gerçekliğinden çıkıp beynindeki yerleşik algıların ırzına geçiliyor o yüzden bu normal. Sen böyle dalganan ayna görsen sana da tuhaf gelmez mi? Neyse işte Neo bu inançlı zatların gazlamaları fişeklemeleriyle bu simülasyondaki anomaliye sahip oluyor. Bunu şey gibi düşün, bir oyun oynuyorsun oyunu Matrix simülasyonu farz et karakterin bir şeyden sonra inanılmaz güçleniyor. Uçuyor, kaçıyor filan ya skill açıyorsun ya da oyundaki senaryo gereği böyle oluyor. Veya daha güzel bir örnek oyunda bir hata oluşuyor ve bu hata senin aşırı güçlenmene yol açıyor, ölümsüz oluyorsun. Hile kodlarıyla yaptığın "god mode" gibi. İşte Thomas Anderson' olan da tam olarak bu. Matrix Simülasyonunda inanılmaz güçleniyor, anomali oluyor. Ama bu sadece Matrix içinde oluyor. Zion simülasyonu inda güçleri törpüleniyor (zira buranın daha gerçekçi olması lazım, insanların buranın gerçek olduğuna inanıp daha da ötesine geçmeye çalışmaması, buradan da şüphelenmemesi, bu bariyeri geçmemesi lazım) ama bu onun kör gözle görebilmesine ya da Sentinelleri durdurmasına engel olamamış. Simülasyon güç hediyesi olan algoritmalar burada da çalışıyor yani.


    Musa için söylediğim her şey diğer peygamberler ve dinler için aynen geçerlidir. Benim için La Fontaine masallarından farksız, aslında bunların masal olduğundan o kadar çok eminim ki fazlasını yazarak küstahlık etmiş gibi görünmek istemiyorum zira bazıları dinî konularda fazla alıngan oluyor. Sinema bölümünü din kavgası yaratarak germeyelim.  Ama şunu unutmayın geçmişte Güneş'e, gezegenlere, toprağa, yıldırımlara, denizlere tanrı diye inanıp tapan insanlar oldu. Onlar da sizin şu anki inandığınız dinlere inandığı kadar inanıyordu o kadar emindiler yani. Thor'a, Odin'e, Zeus'a inandılar. Yani inandığınız şeyin aslında bir gerçeklik değil de adı üstünde bir inanç olduğunun bilincinde olun. İnanç mensuplarının sayısının çokluğu inancı gerçeklemiyor. Gerçek 1 kişi için de aynıdır sonsuz sayıdaki öz bilinci olan organik-inorganik varlıklar için de.


    Yani koskoca bilim-kurgu evrenini şöyle dinî inançlara, doğaüstü güçlere vs indirdiniz ya ne diyeyim. Hele hele senden hiç beklemezdim böyle bir film analizini demircibu. Vallahi şaşırttın beni. Peki biraz kendine dürüst ol: şimdi bunca karmaşık bir senaryo matematiğinde, bunca lore'da Zion'un simülasyon olasılığını göz ardı edip filmdeki Neo'nun gücünü "Allah'ın iman gücü"ne bağlamak sence de çok kolaya kaçmak, çok sığ, çok basit, çok "Matrix evreninin o karmaşık yap-bozuna aykırı ve uyumsuz olarak" kestirip atmak, çok "senaryoyu Wachowski kardeşler yazarken son anda Akasya Durağı senaristlerinin dokunuşuna uğramış" gibi eğreti hatta saçma durmuyor mu? Yani bu senaryo için beyin yakarak yıllarca üstünde çalışıp duracaksın sonra senaryonun bir yerinde amaan Neo'ya biraz iman gücü verelim gitsin diyeceksin? Hem de yüz milyonlarca dolar bastırıp yaptığın, insanların teori üretip durmaktan kafayı kırdığı karmaşık bilim-kurgunun kralı bir filmde? E abi bu iş bu kadar kolaysa niye böyle kastı ki insanlar. Neo'nun hokus pokus gücü varmış öl dedi öldü, ol dedi oldu? Bu mu yani? İnsanların beyninden duman attıran, ateşli tartışmaları sürdüren Matrix bu muydu yani? İnsanlar bu bayağılığı mı beğendi şimdi?


    -Neo nasıl durdur uzaktan?

    -E öyle işte. Mucize, seçilmiş. ( Bir bilim-kurgu filminde hiçbiri şeyi açıklamayan anlamsız bir cümle.)

    -Neo'nun gözleri körken nasıl ışıklı görüyor?

    -Allah'ın işi işte. (Bir diğeri daha... Çok açıklayıcı oldu.)


    Kusura bakmayın demircibu hocam ama 19 yaşındaki Ekçici diye yaftaladığınız kişinin yaptığı analizin yanında çok komik bir yazı olmuş. Kaldı ki o analizi yapan kişi ya da kişiler filmi -olması gerektiği gibi- bilim-kurgu ekseninde incelemişler. İnsanlar boşuna tartışıyormuş bunca yıl. Her şey hokus pokus ise sorgulamaya gerek yok. Bu durumda Matrix serisini komple vasat filmler olarak ele alabiliriz. Zira bu böyleyse vasatlıktır. O şekilde düşününce bu filme kusasım geldi açıkçası.


    Aslında filme Hıristiyanlık propagandası demenizin sebebi de bu. Bu yüzden işte böyle düşünüyorsunuz. Hokus pokusu, doğaüstüyü -ki filmde böyle bir şey yok var olanlar simülasyon- filmin merkezine alıp dinî isimlendirmeleri ve kendince bir şeylere inanan insanların cümlelerini bu merkezde birleştirirdiğiniz için yanlış analizlere, yanlış sonuçlara çıkıyorsunuz. Keşke Wachowski kardeşler yaşayan inançlardan değil de ne bileyim ölmüş inançlardan isimlendirmeler seçseymiş. Gerçekten film en azından daha doğru anlaşılabilirmiş. Çünkü işin içine felsefe de girince oradan hop, hemen dinî inançlardan çıkarımlar yapıyor insanlar.


    Tavsiyem Animatrix ve seriyi baştan bu dinî şartlanmaları göz ardı ederek izleyip sonra da şu Matrix analizlerini bir okumanız. Merovingian, The Trainman, Seraph vs alayını bir araştırmanız. Ekşicileri sevmşyorsanız Youtube'da güzel analizler yapanlar da var. Shockwave var mesela. Bunları bilim-kurgu ekseninde incelemeniz kafanızda duman attırsa da seriyi eskisinden daha çok seveceğinize inanıyorum. Zira Matrix evreni hiç o kadar basit değil.

    Yani koskoca bilim-kurgu evrenini şöyle dinî inançlara, doğaüstü güçlere vs indirdiniz ya ne diyeyim. Hele hele senden hiç beklemezdim


    bunu benmi yaptim peki senin ve senin gibi dusunen yada izlediginde fark etmemis benimde sonradan 3/4.izleyiziizledigimde anladigim adamlarin cok guzel aralara sıkistirdigi hala cogunun bilmedigi bir kac dini tesadufen   olan detay eklim...


    Gizli Şifreler Adam Köprüsü Buluşması

    Dini referanslar aslında Matrix üçlemesine dağılmıştır ve daha küçük olanlar dikkatli takip etmezsek, gözden kaçırmak kolaydır. En ince detaylardan birisi bence Neo’nun Morpheus ekibiyle buluşma yeridir. Neo’ya buluşma için talimat verilen yer Adam Sokağı Köprüsü’dür. Yağmurlu bir gecede Neo buluşma yerine gider.

    Adam oldukça yaygın bir isimdir, bizim dilimizde ise Adem olarak geçmektedir. Ve Adem ismi Neo’nun serideki rolü için çok önemlidir. Bu seçimin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Dünyanın yaratılış inancındaki ilk insan olan Hazreti Adem’e bir gönderme yapılarak, Neo’nun da aslında yeni dünya için ilk ve en önemli insan olduğu mesajı verilmektedir.


    Ajan Smith Araba Plakasına hic dikkat eden oldumu ne yaziyor bakin bi...

    Ajan Smith, The Matrix Reloaded’ın başlangıcında Audi araba ile geldiğinde, plakasında IS 5416 yazıyor. Bu, Kral James İncil’indeki Isaiah 54:16’ya yapılan bir atıf aslında. İncil’in o bölümündeki sözler şu şekilde: Kömüre ateşte üfleyen ve silah ortaya çıkartan zanaatkar, yıkım ve tahribat yaratacak.


    Diger onemli ayrinti Nebukadnezar gemisinin adinin bir anlami oldugu tesadufen secilmedigini soylemistim.


    Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ü MÖ 597 yılında ele geçirdi. Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine MÖ 586 yılında Kudüs'ü yeniden ele geçiren Nebukadnezar tarafından, şehir ile Süleyman Mabedi de yıktırıldı. Yahuda Krallığı’nı yıktıktan sonra Nebukadnezar MÖ 574’te Sur şehir krallığını kendine bağladı. MÖ 567'de Mısır’a yeni bir sefer daha yapan Nebukadnezar MÖ 562’de krallığı oğlu Amel-Marduk’a bırakarak ölmüştür.


    nakis isler gibi santim santim islemisler... Burda suclu benmi oldum ölem ben olem 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • demircibu kullanıcısına yanıt

    Filmde dinî göndermeler var. Yok demiyorum. Ama bu bir dinî film değil, fantastik bir film hiç değil. Daha önce de uzun uzun açıkladım. Morpheus'un ya da başka birinini ne söylediği hiç önemli değil. İnsanlar inandığı gerçekler için mucize der. İnsan isen böyle inanca dayalı cümlelerin olabilir. Bu inanca bağlı olarak da söylenmiş olabilir -ki bu sadece inananı bağlar- lâf olsun diye heyecandan, sevinçten söylenmiş bir şey de olabilir. Neo ilk filmde ölmüştü derken Ajan Smith'in onu mermi manyağı yaptığı yeri diyorsan simülasyon içinde "öldü" sanıldı. Yani simülasyona göre öldü göründü. Ama simülasyonun her seferinde bir anomali oluşturduğunu biliyoruz. Bu da bizim Neo'ya denk geliyor olasılık dahilinde. Esasında bu bir algoritma anomalisi ama inançlı insanlar Matrix'in yalan ama Zion'un gerçek olduğuna inanıyor. Matrix'te bu anomliye tek sahip olanın bir tanrı tarafından seçildiğine inanabilirler. Ama bu bir algortima anomlisi bir hata gibi bir şey. Matrix ve Zion'u bir oyun gibi düşün ve oyundaki karakterinin bir noktada bug olup ölümsüz ve dokunulmaz olduğunu düşün. Neo'ya olan da buydu ama inançlı insanlar buna mucize dedi, seçilmiş dedi, tanrının hikmeti dedi. Aynı şey işte.


    Seriyi izlemeyeli uzun zaman oldu özellikle ilk filmi. Yeni filmin gelişine yakın 3 filmi peşpeşe koydurmayı düşünüyorum zaten. Ama filmlere genel hatlarıyla hakimim. Fakat önceden asla yapmayıp son zamanlarda yaptığım bir şey var: Matrix teorilerini ve analizlerini okumak ve izlemek. Karakterler hakkında okumalar yapmak. Dinî göndermelerin insanlar farkında ama kimse bu filme dinî film Neo'ya da peygamber ayağı çekmiyor. Evet diyaloglar anlamlı teorileri okuduğumda daha da anlam kazandı. Ben bazı karakterlerin bu kadar derin olduğunu bilmiyordum. Aralarda kurulan diyaloglar bu karakterlerin bilgilerine ulaşınca inanılmaz derecede anlam kazanıyor ve vay be çektiriyor. Teoriler sağolsun filmlerin sahneleri tekrar tekrar gözümde canlandı. Bir de dikkat edersen şu mucize zart zurt muhabbetleri genelde hep ilk filmde olmuş gibi. 2. 3. film sanki bu tip diyaloglara daha az yer vermiş. Sanki bilim-kurguya uygun, daha çok gitmiş gibi... Neyse.


    3. filmde savaş niye mi oldu? Gerçek olarak inanılan daha gerçekçi simülasyon Zion'da simülasyonun parçası olan makineler saldırdı? Matrix içinde Trinity, Neo, Morpheus ve diğerleri neden ajanlardan kaçıyor veya onlarla neyin savaşını veriyorlar diyor muyuz? Aynı şey işte. Zion bir tampon simülasyon. Matrix'in gerçekliğine inanmayıp sorun çıkaran güruhun gerçekliğine inanması için oraya konulmuş. İlk Matrix tabirici caizse Cennet'i sunmuş insanoğluna; saf mutluluk ancak insanlar bunun gerçek olamayacak kadar sahte olduğunu düşünmüş ve ilk Matrix çökmüş. 2. sürümde ise tam tersi Kâbus Matrix sürümüne yükseltilmiş. (Kafanda Ortaçağ'da geçen, vampirler, kurt adamlar, büyücüler, lanet vs aklına gelebilecek her türlü doğaüstü olumsuzluklar ve ızdıraplar kafanda canlanabilir.) Bu sefer de insanların yaşamaya dair umutları yok olmuş, tutanacak dalları olmamış ve Matrix yine çökmüş. 3. sürümde insanları anlayabilmesi için mimar Kahin'i programlamış veya tasarlamış her neyse. Tabi bu Matrix de 1990'ların sonu 2000'lerin başını canlandırıyor aşağı yukarı bu tarihler. Sezgisel program Kâhin işe yarasa da yeni Matrix epey iyileştirme içerse de yine de bu gerçekliği kabul edemeyen bünyeler ortaya çıkabiliyordu az da olsa. İşte bunlar için de Zion düşünülmüş. Makineler sanalsa her şey sanal ne anlamı var dediğinde haklılık payın var. Filmi bu kısmını böyle düşünmek beni de rahatsız etmişti ama yine de simülasyon teorisi daha mantıklı geliyor.

    İnsan dediğin şey zaten her zaman bir şeylere bağımlıdır ve inanç da buna dahildir. İnsan inanmak ister, içindeki o boşluğu doldurmak ister, yaşamaya devam etmek için bir şeylere tutunmak ister, uğruna yaşayacak amaçlar ister, her zaman bir challenge bir meydan okuma ister. Sorununu çözer bunun mutluluğunu yaşar ve tekrar içinde oluşacak o boşluğu yine başka bir problemle doldurup sıradaki boşluğuna kadar devam etirir bunu. İşte simülasyon da bir nevi insanlara bunu sağlıyor. İşin felsefe kısmı da burası işte bu belirsizlikler. Zion'un ötesinde bile bir simülasyon olabilir, bilemezsin. Hatta yeni filmin fragmanındaki analizciler paralel Matrix simülasyonlarından filan bahsediyor. Bu işi daha da karmaşık hâle getirir. Veya gerçek de Zion'a benziyor olabilir ama makineler gerçeği çarpıtıp da bunu da simülasyon olarak insanlara sunuyor olabilir.


    Ben de sana sakin bir kafayla o Ekşicileri diye beğenmediğin teorilere bir bakmanı tavsiye ederim. Sonra Youtube'da Shockwave var Matrix analizi yapıyor var öyle 4-5 videosu. Sıkmaz onları da izleyebilirsin.


    Bu arada arkadaşa Animatrix başka şeyleri anlatıyor gibi çıkışmışsın ancak Animatrix'in bazı bölümlerini de Wachowski kardeşlerin yazmış olduğunu unutmamak gerekir.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu

    Yani koskoca bilim-kurgu evrenini şöyle dinî inançlara, doğaüstü güçlere vs indirdiniz ya ne diyeyim. Hele hele senden hiç beklemezdim


    bunu benmi yaptim peki senin ve senin gibi dusunen yada izlediginde fark etmemis benimde sonradan 3/4.izleyiziizledigimde anladigim adamlarin cok guzel aralara sıkistirdigi hala cogunun bilmedigi bir kac dini tesadufen   olan detay eklim...


    Gizli Şifreler Adam Köprüsü Buluşması

    Dini referanslar aslında Matrix üçlemesine dağılmıştır ve daha küçük olanlar dikkatli takip etmezsek, gözden kaçırmak kolaydır. En ince detaylardan birisi bence Neo’nun Morpheus ekibiyle buluşma yeridir. Neo’ya buluşma için talimat verilen yer Adam Sokağı Köprüsü’dür. Yağmurlu bir gecede Neo buluşma yerine gider.

    Adam oldukça yaygın bir isimdir, bizim dilimizde ise Adem olarak geçmektedir. Ve Adem ismi Neo’nun serideki rolü için çok önemlidir. Bu seçimin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Dünyanın yaratılış inancındaki ilk insan olan Hazreti Adem’e bir gönderme yapılarak, Neo’nun da aslında yeni dünya için ilk ve en önemli insan olduğu mesajı verilmektedir.


    Ajan Smith Araba Plakasına hic dikkat eden oldumu ne yaziyor bakin bi...

    Ajan Smith, The Matrix Reloaded’ın başlangıcında Audi araba ile geldiğinde, plakasında IS 5416 yazıyor. Bu, Kral James İncil’indeki Isaiah 54:16’ya yapılan bir atıf aslında. İncil’in o bölümündeki sözler şu şekilde: Kömüre ateşte üfleyen ve silah ortaya çıkartan zanaatkar, yıkım ve tahribat yaratacak.


    Diger onemli ayrinti Nebukadnezar gemisinin adinin bir anlami oldugu tesadufen secilmedigini soylemistim.


    Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ü MÖ 597 yılında ele geçirdi. Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine MÖ 586 yılında Kudüs'ü yeniden ele geçiren Nebukadnezar tarafından, şehir ile Süleyman Mabedi de yıktırıldı. Yahuda Krallığı’nı yıktıktan sonra Nebukadnezar MÖ 574’te Sur şehir krallığını kendine bağladı. MÖ 567'de Mısır’a yeni bir sefer daha yapan Nebukadnezar MÖ 562’de krallığı oğlu Amel-Marduk’a bırakarak ölmüştür.


    nakis isler gibi santim santim islemisler... Burda suclu benmi oldum ölem ben olem 



    Alıntıları Göster

    Yok estağfurullah suçluluk demeyelim de dikkat çekmek ve filmin konuşulma çevresini arttırmak için konulmuş ticarî amaçlı ayrıntıların filmin teması olduğunu sanma hatasına düşmüşsün diyelim.


    Ben uzun yazılarımda tek tek yazdım. Göndermeler var. Hatta sen yazmamışsın Thomas Anderson isminin kendisi de bir gönderme. Nebukadnezar'ı biliyordum, Zion'u da biliyordum zira TV'de bu tip göndermeler ana haber bülteninde de dikkat çekiyor diye basbas bağırmışlardı 2. ya da 3. filmin sinemaya geldiği o 2003 yılında.


    Filmde Budizm göndermeleri de var. Ve budizm tanrısız bir din. O zaman bu nasıl Hıristiyanlık propagandası filmi oluyor? Buraya bakıp da Budizm'i anlatıyorlar mı diyeceğiz? Filmin içine serpiştirip geçmişler işte. Diyaloglara dökmüşler. Ayrıca bence insan davranışlarını anlatmak için güzel bir yol. Kurtarıcı arayışındaki insanların acizliğini de anlatıyor diyebiliriz. Bu kurtarıcının da illa ki peygamber olması gerekmiyor.


    Ben sana bir şey söyleyeyim mi? Bu da ticari. Bir sürü sebebi olabilir. Senaryoyu yazarken şekillendirmek için olabilir, esinlenmek için olabilir, dindar kesimlerin dikkatini çekmek için çok konuşulmasını sağlamak için olabilir, filmin bilim-kurgu yönü karışık gelirse insanların filmi dini yönüyle anlayıp bu şekilde yorumlamalarını sağlamak için olabilir, her yerde böyle tartışmalar yapılıp daha fazla film konuşulsun ve reklam olsun diye olabilir. Yani olabilir de olabilir.


    Filmde göndermelerden "mucize" sözcüklerinden çok hatta misli misli "simülasyon", "program" sözcükleri geçiyor. Terazinin bir tarafına doğaüstüleri koy diğer tarafına bu terimleri ve bu temaları bakalım hangisi daha ağır basıyor. Bilim-kurgu mu fantazi mi? Boşuna tartışıyoruz.





  • https://www.youtube.com/c/shockvoicetv

    shockvoice diyorsan bu benim adamim ada benim gibi agir Matrix fani.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • demircibu kullanıcısına yanıt

    Evet bu ama göndermeleri de anlatıyor ama konuyu ele alış biçimi bilim-kurgu. Yanlışlıkla Shockwave yazmışım, shockvoice olacak, doğru.


    Bu arada yukarıda propaganda meselesi için attığın mesajı yeni gördüm. Forumun kekoluğundan dolayı alıntı içine alamıyorum, yeni bir mesaj daha ekstradan yazmak istemiyorum. Oradaki mesajına da ithafen.


    Bahsi geçen filmleri izledim. Özellikle de Hayat Güzeldir filmine bayılmıştım. Cidden Yahudiliği, Naziliği filan bırak filmdeki duygular o kadar yoğundu, diyaloglar o kadar iyi, oyunculuklar o kadar şahaneydi ki bu temada bu filmin üstün tanımam. İnsani duyguları olan herkesin seveceği bir yapımdır film. Ben filmi propagandasından dolayı değil bunları bana verebildiği için sevmiştim. Propagandası neye hizmet eder amacı var mıdır bilmem. Yani ben de ya da bu filmi izleyenlerde birden Yahudi sevgisi artmadı ya da birden Alman düşmanlığı başlamadı. Bilmiyorum buna yorumum yok. Belki Yahudileri dünyada mazlum göstererek kamuoyu yaratmaya çalışıyorlardır, belki Filistin mevzusunun üstünü kapatmaya çalışıyorlardır hiçbir fikrim yok. Eğer propaganda bu ya da bunlara hizmet ediyorsa ve sen buradaki propagandanın bir amacı olduğunu söylüyorsan zaten benden alıntı yaptığın cümlede ben haksız çıkmıyorum ki. Kadı ki bu filmde de din propagandası yok. Örnek biraz kel alâka olmuş, ben alâka kuramadım. Neyse.


    Piyanist ve Schindler'in listesi filmlerini de izlemiştim ancak beni Hayat Güzeldir filmleri kadar etkilememiştir. Bu filmleri bir kere izleyip Hayat Güzeldir'i 3 kere filan izlemişimdir. Bu bahsedilen 3 filmde de öyle çok savaş sahnesi hatırlamıyorum. Yani "Savaş Filmi" diye bağıran filmlerden değiller bir Er Ryan'ı kurtarmak gibi bir şey değiller. Drama yönleri ağır basıyor, daha durağanlar. Yani bunlara da üff savaş filmi be diye ünleyen sen oldun,  ben öyle bir iddiada bulunmadım. Propaganda varsa da neye hizmet edip etmediğini bilmiyorum her halde yukarıda yazdığım şeylerden olsa gerek. Bunların da dinî propagandalar olduğunu düşünmüyorum, siyasî olabilirler ama dinî sanmam.


    Neyse benim eyyorlamalarım bu kadar.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu

    Zahmet edip google zion yaz cikan yazilari bikere oku...

    Cizgi filmle bu filmin senaryosu alakasiz.

    Orda gecen tanimlar ve ibareler tevrat ve incilde yoksa kendimi sonsuz banlicam laeyahu hersey tesaduf degil adamlar yillardir bunu tum fimlerde yapmis yil 2921hala yapiyorlar...pentagonun hollywoodda bir odasi var izinsiz is cikarmazlar...lobicilik fena orda 1970den beri kendini hissettiriyor.



    Alıntıları Göster

    animatrixin program bölümünü bir kere daha izle şaka yapmıyorum


    yani zionda yaşayan insanlar bile zionun matrix olduğundan şüphelenirken sen nasıl bu kadar eminsin bir izleyici olarak hayret


    daha da cevap yazmam


    diğer cevapları kartal göz yazmış zaten





  • Bence de Zion da bir sanal dünya. Hatta bir adım daha ileri götürürsem asıl hapis olanlar makineler diyorum ben. Geçek dünyadaki insanlar tarafından oluşturulan sanal dünyada hapisler ve günün sonunda Neo makineleri özgürleştirecek. Belki bu dediğim çıkmaz ama ben öyle bekliyorum.

  • tnuviel37 kullanıcısına yanıt
    Bende bir adım ileri götürüyorum ve dediğiniz gerçek dünyada ki insanlar aslında robatlar tarafından oluşturulan sanal dünyada hapisler.Kısır döngü

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu

    3.filmde neo peygamberligini kurtarici isa mesih oluyor.

    Ve peygamberlerin mucizeleri olur hz musa 9mucizesi.

    Neo ilk filmde zaten olmusdu.kalbi nasil canlandı bir opucuklemi acikliyoruz burayi???

    1filmden beri bir mucize yavas yavas oluyor 2.filmdede var2yerdede zaten kurtarici.

    morfeyus direk kitlenip makinelerin onlari durdurmasina mucize diyor.tum insanlar saskin ve kadraj buna odaklaniyo.replikler tesaduf degil.

    Sakin kafayla birdaha izle anlican..ha ben sahne sahne mm2 kadar ezberimde:))


    4.filme ne kaldi kim hakli gorcez. zion sanalsa insanlar kurtarici beklemiyorsa 3.filmdeki bastan sona savas niye oldu...

    Matrix sanal zion sanal ee insanlar gercekmi?onlarda sanal... Zion sanalsa makineler niye dunyanin yer altinda ariyor insanlari ee dunyaninin ust katmani full makinelerin emrinde ve kontrolunde zaten..ziona makineler zaten girdi.(neo kurtardi yine)

    Sanal dunya zaten makinelerin ana servarina bagli...tek fisi cekmeyle bitirirler işi :))



    Alıntıları Göster

    Tamamda hocam dünyanın merkezinde, mağmanın bile altında o çok zor şartlar altında insanların bir yaşam alanı yaratabildiğini, hatta ve hatta periyodik olarak yok edilen bu yaşam alanını tekrar ve tekrar yaratıp inşa edebildiği mantıklı mıdır ?


    Dikkatinizi bir konuya çekersem, Neo'nun kalbi durmuşken çalışması bile aslında Zion'un da bir simülasyon olabileceğinin delili olabilir. Yani senin tezini desteklemesi için öne sürdüğün delil tam aksini de işaret ediyor olabilir.


    İkinci paragrafa dönersek, Zion eğer bir simülasyonsa zaten oraya makine falan inmiyor ki. Bir simülasyonun içinde sanal olarak yaşananıyor bütün bu dediklerin ve en sonunda da makineler dediğini yapıyorlar zaten. Hani fişini çekmiyorlar da, resete basıyorlar. Ve sonra 40 ekrek 40 kadın Zion'a getiriliyor ve döngü yeniden başlıyor.


    Yoksa öbür türlü habire insanların yeni yeni Zionlar inşaa etmesi hem de bunu dünyanın merkezinde yapması gerçekten mantıklı mı ? Sonuçta Godzilla vs Kong'daki Hollow Earth değil ya burası ? :)





  • sadays S kullanıcısına yanıt

    Animatrix'i geçenlerde izleyip sizin bu cümlenizi okuyup hatırlamayınca tekrardan sadece "Program" bölümünü izledim. Ama dediğiniz şeye rastlamadım. Bu arada evet Zion'un simülasyon olma olasılığı kesin gibi bir şey.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zion’un similasyon olması filmlerde gördüğümüz herşeyin sanal olduğunu gösteriyor. Makineler, kaynak, makineler şehri dahil. Fiziki gerçekliğe dair hiçbir şey görmedik.

    İnsanların pil olma muhabbeti, gökyüzünün karartılması, makine-insan savaşı tamamen yalan çıkabilir yani. Bu durumda işin matematiğine inersek bütün teorilerin olasılığı eşit. Hiç bir fikrimiz olamaz. Bize bütün bu matrix, zion aslında birinin bilgisayarında oynadığı oyundan başka bir şey değil dense bunun makineler aslında insanların hayal gücünü istiyor enerji kaynağı yapmak hikaye teorisinden daha zayıf olduğunu söyleyemeyiz. Evet makinelerin fiziki dünyada deneyimledikleri hayatın benzerini simülasyon olarak yapmaları daha olağan. Sonuçta bu kadar makina insan kaynak muhabbetinden sonra farklı bir fiziki dünya gösterseler yok artık deriz hepimiz ama dediğim gibi hiçbir şey gösterilmediği için her şey olası.

    Dolayısıyla zion’u gerçek kabul etmek hikayenin bitirilmiş olması açısından kabul etmesi daha kolay ya da nasıl diyelim daha istenilesi bir durum. Belki daha uygun kelimeler de seçilebilir. Sonuçta zion gerçekse hikaye bir anlamda bir sona, sonunda bir noktaya varıyor. Başka bir hikayede de insanlığı tamamen kurtarabilecek bir kapıyı açabiliyor.

    Ama zion simülasyon dediğimizde biz bu üç filmi niye izledik hani nihayet, nerede son, simülasyonda barış oldu da hani ötesi nerede, daha yukarıda ne var diye sorularla başbaşa kaldığımız ve asıl görmek, bilmek istediğimiz fiziki dünya ile ilgili hiçbir şey bize verilmediği için u kabul edilmek istenmiyor gibi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Animatrix'i geçenlerde izleyip sizin bu cümlenizi okuyup hatırlamayınca tekrardan sadece "Program" bölümünü izledim. Ama dediğiniz şeye rastlamadım. Bu arada evet Zion'un simülasyon olma olasılığı kesin gibi bir şey.

    00:41:03,108 --> 00:41:06,444

    Zion'un silinmesine çok az

    kaldı. Benimle gel.


    kızı matrixe geri dönmeye ikna etmeye çalışırken söylüyor


    00:37:22,957 --> 00:37:26,358

    lt's just a matter of time before Zion

    is wiped out. Come with me.



    bu da ingilizcesi

  • altyazıya özellikle baktım DVDRIP diyor yani çevirmen hatası diyemeyiz filmin orijinal altyazısı böyle tek bir kelimeden tüm filmin felsefesi değişir mi ya 


    zion yok mu ediliyor ya da zion siliniyor mu


    yok edildi diye çevirelim zionun yok edileceğini zionda yaşayanlar nereden biliyor tamam 5 kere yok edildi ise bile bunlar 6ncı zionda yaşayanlar nereden bilecekler çok karışık çok

  • Zion kesinlikle sanal bir ortam. Bu oldukça açık bir şey, bunun halen tartışılması bile ilginç.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sadays

    00:41:03,108 --> 00:41:06,444

    Zion'un silinmesine çok az

    kaldı. Benimle gel.


    kızı matrixe geri dönmeye ikna etmeye çalışırken söylüyor


    00:37:22,957 --> 00:37:26,358

    lt's just a matter of time before Zion

    is wiped out. Come with me.



    bu da ingilizcesi



    Alıntıları Göster

    Ben TR dublaj olarak izlemiştim, dublajda da "Zion'un ortadan yok olması an meselesi." şeklinde çeviri yapmışlar. Yok olma genel bir tabir olmakla birlikte akıllara ilk olarak patlama, yakılıp yıkılma, havaya uçurma gibi açıklamaları getirdiğinden demek ki o yüzden gözümden kaçmış. Orijinal ve altyazı çevirilerinde yazdığınız gibiyse doğrudur.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 30 Eylül 2021; 15:12:46 >




  • Zion niye sanal olsun, matrix de değilki, "aslında herşey bir rüyaymış" a bağlanacak olay bu gidişle

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Filmde dinî (Hıristiyanlık, budizm vs) göndermelerin olmasını inkâr edemeyiz tabi de yeni imajın gerçek nedeninin Hz. İsa ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. JW imajının ekstra getiri-ilgi oluşturacağı düşüncesi, yeni bir imaj olsun düşüncesi ve muhtemelen de JW ile çekimler aynı dönemlere denk gelmesinden yeni Neo imajı bu oldu. (Ki bence böyle güzel oldu bu arada yoksa o eski Neo'yu görmeye çalışıp göremesek daha çok rahatsız ederdi.) Zaten bu filmlerde pandemi ertelemeleri olmasaydı aynı gün vizyona gireceklerdi, birinde uzun saçlı sakallı Neo görecektik filmden çıkıp uzun saçlı sakallı tetikçi John Wick'i izleyecektik, olmadı. Tamamen ticarî, çapraz satış, rant yani. He tabi filmde bu kadar çok Hıristiyanlık göndermesi varken bunu da İsa mesih göndermesi diyerek insanlara yutturabilirler. Zira bir bahane, bir yalan olsa bile bu kadar gönderme içindeki yapbozun bir parçası gibi durabilir, hiç sırıtmaz. Ama esas olay bahsettiğim nedenlere dayanıyor. Bu en fazla bu saydığım nedenlerin bahanesi olabilir, esas neden değil. Öyle olsan 3'lemede de böyle bir imaj görebilirdik ama görmedik.

    Bu arada şahsen filmdeki hiçbir dinî göndermeyi veya iddia edildiği gibi "propagandayı" umursamıyorum. Filmi böyle dinî inançlara indirgersek filmi sığlaştırmış oluruz ki o zaman şahsen bu filmi sevemem. Umursadığım filmdeki bilim-kurgu-felsefe-aksiyonun mükemmel harmonisi. Umursadığım şeyler program olsalar bile karakterlerin cümlelerinin altında yatan derin anlamlar: hatta cümleler bazen o kadar açık olsa bile detayları bilmeyince anlamsız duran o replikler. Bir de Ajan Smith karakterine can veren Hugo Weaving'in o tiradları, yüz ifadesi. Bu seri aslında koca bir puzzle. Birçok parça Matrix üçlemesinde olsa da The Animatrix çizgi dizisi, Enter The Matrix ile The Matrix Online oyunlarında da epey parça serpiştirmişler. Ve bu puzzle'ı çözmek de ayrı bir haz veriyor. Tıpkı simülasyon içine serpiştirilip kişileştirilmiş programlar gibi.



    Reves'in kendi talebi olduğu ve John Wick çekimleri için imajının korunduğu aynen dediğin gibi şüphesiz ama şu anki imajı çok aykırı olsaydı kabul etmeyebilirlerdi; Hıristiyani veya dini mesajlarla dolu felsefi - dini temayla da örtüştüğü için seve seve imajı kabul etmişlerdir demeye getiriyorum. Açık bir propaganda olmasa da dediğin gibi seyirciye tatlandırıcı olacak bir esinlenme ve gönderme var. Filmin adı bile resurrections, (dirilişler) anlamında. Diriliş (resurrection) Hıristiyan inancında merkezi önemde bir kavramdır. Hıristiyanlıkta Tanrı'yla anlaşmış ve bütünleşmiş İsa'nın çarmıha gerilip sevdikleri ve insanoğlu için kendini feda ettikten sonra (Neo'nun Ajan Smith'e karşı makinelerin beyniyle Zion konusunda bir anlaşmaya gitmesiyle paralel) yeniden dirildiğine inanılır. Bu yeni gelen filmin trailer'ında da Neo ve Trinity'nin sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi yeniden Matrix'te dirildiğini görüyoruz. Bunları yalnızca genel kültür olsun diye, kurgudaki alt metin veya esinlenme hakkında fikirler oluşsun diye yazıyorum. Yoksa Matrix'te yalnızca din yok varoluşçuluk, Darwinizm, nihilizm (bunları özellikle Weaving'in müthiş tiyatral tarzla yansıttığı esasında bilinç ve duygu kazanmış rogue bir güvenlik yazılımı olan Smith'in monologlarında görüyoruz), realizm (Morpheus'un Neo'ya gelişme sürecinde yaptığı telkinler), kader temalarından bolca var. Yani lafın kısası Matrix'te var oğlu var. Matrix serisi entelektüel ve felsefi açıdan belirli kusurlar taşısa da (Smith'in bir virüsü "organizma" sanması veya farazi ekosistem dengesini yalnızca çoğalma odaklı popülasyonun temel mekaniği ve insanın bunun dışında sanması gibi) müthiş bir aksiyon deneyimiyle beraber insanı eleştirmeye ve özellikle de gerçekliğin yapısı hakkında yorum yapmaya itiyor. Matrix'in tamamen kendine özgü siyah, gri, yeşil soluk tonların ve güneş gözlükleriyle paltoların deri ceketlerin hakim olduğu tarzı bence takdire şayan bir orijinalliğe sahip. Matrix mükemmel bir modern sinema ikonu örneği. "Kusurlu ama bir klasik".

    Bonus; Ajan Smith ile ilgili bahsettiğim kısımlar:




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 4 Ekim 2021; 19:29:11 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Evet baylar bayanlar bombayi patlatayim..
    Filmdeki sari kodlar yani yogun isik huzmesi..
    3.bir evrenin oldugu ve bu evrende Satinin neoyu bulup uyutulan ve matrixde (mavi kod ozellikle fragmanda gosteriliyor ve mesaj veriliyor psikologun oldugu sahne) dunyada neonun zihni sahte morfeyus yani morfeyusun onu tanimamasi ve onun matrixden ciksa bile sahte baska bir matrixle onu manipule etmesi ile gecicek .
    Burda neo ve trintyin bedenlerinin gercekten uyanmasini izlicez ve matrixde olumden kacmanin aslinda uyanamanin 1.nedeni oldugunu gorcekler...
    Ve o buyuk binadan trinty ile birlikte atlamalari farkli 3.evrene gecisleri

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.