Benim de yaş 23'e dayandı hocam, pek fark yok. Bazen oluyor ki sadece konuşmak, hep konuşmak ihtiyacı doğuyor. Ve böyle sıkıntılar içine girmeden önce hayatımızdaki sıfatı hiç olan kişilere açılmak zorunda kalıyoruz. En iyi dostlarımızı hep aynı konudan, maşuktan bahsederek kaybediyoruz. Etrafımızı sıkmaya başlıyoruz ve gerçekten de dinleyecek, bizim acımızı paylaşacak dostlar bulmakta zorlanıyoruz. Şükür ki beni aylarca idare edecek bir dostum vardı, tek çocuk olmanın da verdiği avantajla ilgilerini üzerimden eksik etmeyen sevecen, eğitimli bir ailem vardı, yaşadığım ayrılıktan 2 ay sonra tanıştığım ve çöküşümü engellemek için elinden geleni yapan bir sevgilim var. Değer vermediğim, yeterince önemsemediğim ama gerçek dostlarımın onlar olduğunu anladığım arayıp sormadığım bir ton lise arkadaşım bana sahip çıktı felan felan...
Böylece atlatmam kısa sürdü ve 7 ayda kendimi toparlayabildim. Evlilik plânları kurduğumuz, zaten evli gibi yaşadığımız, çıktığım kızdan öte 4 senelik de dostluk yaşadığımız için öncelikle dost olduğumuz bir ilişkimiz vardı. Artık kimseye güvenemezdim çünkü canım çok yanmıştı. Yaralarım kabuk bağlayıp üzerimden dökülmedikçe toplum içine bile çıkamazdım. Mevzubahis eski kız arkadaşım ise her gün elinde merhem olmamasına rağmen yaralarımı deşip canımı yakıyordu. Nasıl yakmasındı. Lisede 4 sene, üniversitede 3 sene... Her gün görüyorsun. Sen çökerken o senin hayat ışığını adeta emiyor, hayat buluyordu. Olsundu. Seninle ya da sensiz, mutlu olsundu. Yeter ki mutlu olsundu. Ama karşısı bununla yetinmiyor, gözünün önünde her gün flört ediyordu. Bu kimdi? 6 senedir tanıdığın insan nerdeydi? Onu öldürüp yerine bu kopyayı mı bırakmıştılar?
Tanrının espri anlayışı bu muydu?
Neyse burada kesip daha fazla uzatmak istemiyorum. Kafa bulduran haplar bile etki etmez. Sadece buğulu camdan baktırır insana. O da gelip geçicidir zaten. Birine sarılmak istersin beceremezsin onu başkasında aramak bile nafile. Düşüncesi bile çekilmezdir.
En iyisi şöyle bir oturup ben ne yaptım, ne yapabilirim diyip hasar tespit çalışmalarına başlamaktır. Ne yazıkki aha şunu yap turp gibisin diyebileceğim bir yöntem yok. Paşa paşa acını çekeceksin, kimseye güvenemeyeceksin artık kimseyle olmaz diyeceksin ilk ilişkinde arana sınırsız surlar çekeceksin.
Ama gelecek. Bir gün gelecek. Bir gün olacak ki önceden olduğundan daha mutlu edecek biri çıkacak. Hayatının kadını o olacak. Önceki sana çektirdiğiyle kalacak. Umursamayacaksın, yeter ki mutlu olsun diyeceksin. Çünkü seven adama da bu yakışır.
Evet gelecek. Bir gün olacak biri güvenini kazanacak. Seni sevecek, seni bu durumundan kopartıp alacak. Böyle biri şuan hayatta, yaşıyor. Sadece senin onu bulmanı bekliyor. Doğru zamanda onu bulacaksın ve artık herşey renk kazanacak. Sarılacaksın ona-sarılacaksınız birbirinize. Hayatta yitirdiğin herşey anlam kazanacak.
Çünkü öldürmeyen şey güçlendirir. Ve sen artık daha güçlüsün. Bunu yalnızca mantığınla değil duygusal niteliklerinle kazandın. Sen acını çek, bir gün çektiğin acılardan dolayı mükâfatını alacaksın. Ben buna inanıyorum.
Ben henüz alamadım. Ama kız arkadaşımı sevmeye çalışıyorum. Bunu hakediyor ve dünyalar güzeli anlayışlı bir bayan. Yine de ben eski ben değilim. Şuanki kız arkadaşım adına onu yeteri kadar sevemediğim için üzülüyorum.
Düşünce ve eylemlerin bu yolda atılacak en doğru adımlar olsa gerek.
Aslında herkes senin kadar şanslı olamıyor bu süreçte dünyanın en yalnız insanı bendim karanlık bir odaya hapsedilmiş ve duvarları hiç durmadan genişleyen bir karanlıktaydım. Uç noktalarda yürüdüm fiziksel acıyı küçümseyecek ve insan vücudunun bu acıdan daha fazla zarar göremiyeceğine inanmıştım. Piskolojik ve fizyolojik yönden çok fazla zarar gördüm. Vücudum suda eriyen bi sabun gibi zamanla eridi çok fazla kilo kaybettim aklım okyanusun derinliklerinde dolaşan bi sigara izmariti gibiydi zamanla saçlarım beyazladı sitresten mide hastalıklarına yakalandım yaşamak gözümde çıkan bi it dirseği gibiydi alkol kullandım başka çeşitteki kafa ilaçlarını kullandım bu acının 1 anlığınada olsa geçmesi için herşeyi yapıyordum ve bir gün aşırı dozdan komaya girdim uyandığımda hastanedeydim vücuduma yaşam destek üniteleri bağlamışlardı o an annemin acılar içindeki yüzünü gördüm hastanenin koridorlarında bağıra bağıra ağladığını duydum başıma toplanan benim için çırpınan insanları gördüm hepsi çok sevdiğim insanlardı. Hastahaneden çıktığımda pisikolojik tedavi gördüm aradan 5 yıl geçti ama hala piskolojik destek alıyorum. İşte her neyse bu olaydan sonra hayatımda dönüşü olmayan kararlar aldım kötü olan alışkanlıklarımı bıraktım daha iyi bir işe başladım ve kendimi geliştirmek için müzik eğitimi aldım sonra askerlik vs. derken bu günlere geldik.
Şimdi geriye baktığımda kendimden utanıyorum böylesine aciz olduğum için. Hani bir zaman makinesi olsa onunla tanıştığım anı engellesem hayatıma hiç girmese diye çok düşündüm ama demekki öğreneceğimiz şeyler varmış bazı kararları değiştirmek imkansız oluyor malesef tıpkı bu olaydan sonra benim aldığım kararlar gibi umarım bir gün her şey güzel olur gerçekten sevdiğimiz ve sevildiğimiz bir insanla beraber olup mutlu oluruz yavaş yavaş huzuru hissetmeye başladım aslında bu iyiye işaret. Bunları buraya yazmak istemezdim tıpkı bunları yaşamamış olmayı istediğim gibi ama madem sen duygularını benim için paylaştın bende bu paylaşımına ortak olmak istedim sağlıcakla kal ...
galiba buradan ortak bir sonuç çıkartacagız arkadaşlar bir gün bizi mutlu edecek bir insanla bir yerlerde karşılaşacaz umarım omrümüzün geri klan yıllarını huzur mutluluk içinde yaşarızzz
bence öyle bi zaman gelmicek en azından benim için çünkü artık dayanıcak gücüm kalmadı ve kimselere güvenemez oldum
Vay be, siz ne dertlisiniz ölylee..
quote:
Orjinalden alıntı: The_Wade
1. 2. 3.
Sıralamaya göre
işte bu!
Elma Şekerim....!!!
quote:
Orjinalden alıntı: yakamozcuk
Böcüğüm yazıyo onunkindede öyle
siz aşmıssınız
İnCi TaNem
devam
quote:
Orjinalden alıntı: ::problemchild::
devam
Evet
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme