Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
'da asıl sorun eşek yüküyle toplanan vergilerin Mr.Soros gibi spekülatörlerin cüzdanlarına doğru buharlaşması sorunudur. 
Hızlı 
Bildirim
toplu taşıma daha fazla kullanılmalı mı? (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
birkaç arkadaşın dediği gibi toplu taşıma zaten haddinden fazla kullanılıyor.
10.YIL MARŞI nı hepimiz biliriz : "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan"
demir ağ: demiryolu,tren,katar,şimendifer.... çözüm demiryoludur. avcılardan(avrupa yakasının sonu avcılar galiba) gebze ye kadar kesintisiz banliyö seferleri (boğazı geçecek şekilde) hatta metro yapılırsa İstanbul trafiğinin çok çok rahatlayacağını düşünmekteyim daha doğrusu aklı başında herkes böyle düşünmekte... gerçi konu trafik değil ama
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tanselah -- 6 Temmuz 2006; 16:53:47 > -
Toplu taşım araçlarını daha sık kullanmalı ve aracımızı mecbur olmadıca kullanmamalıyız. Mesela eğer komşumuzla aynı yöne gidiyorsak değişimi olarak tek arabaya gidilebilir. bunu yapan insanlar biliyorum ben, hem yakıt parasını bölüşüyorlar hemde araçları daha az yıpranıyor. Birgün komşunla beraber kendi arabanla, diğer gün komşunun arabası ile gidebilirisiniz. Peki hala bu yapılabilir. Gideceğiniz yere metro varsa bence arabaya hiç gerek yok. Ben bakıyorumda her arabada bir kişi ve hepside aynı yöne gidiyorlar. -
ankarada oturuyorum ve okula tek ayak üstünde gittiğim günleri bilirim evet 20 kilometrelik yolu tek ayak üzerinde gitmek zorunda kalıyoruz daha nasıl kullanalım toplu taşımayı valla otobüsle değil kamyon kasasında gitsek daha lüks olur en azından havadar filan olur. -
Problem yukaridaki bazi mesajlarda dile getirildigi gibi devletimizin kendisine vergi yoluyla gelir yaratmasina dayanmaktadir. Hiç supheniz olmasin ki, devlet baba gun gun, hafta hafta, akaryakit satislarindan elde etmekte oldugu gelirleri izlemektedir. Çunku kamu hizmetlerinin yurutulebilmesinde, butçe dengelerinin saglanabilmesinde bu akaryakittan toplanan vergilerinin payi anlamlidir. Eger bir anlami olmasa idi, dunyanin en pahali yakitini tuketmiyor olabilirdik.
Dolayisiyla, eger devletin vergi gelirlerini sekteye ugratacak oranda bir toplu tasima sistemine kayan hareket olursa, hemen toplu tasimaya bir ÖTV operasyonu yapilir ve kaybedilen vergi miktari hemen bu yolla telafi edilir. Sonuç olarak, biz akaryakittan tasarruf edelim derken, bir de bakmisiz ki otobus mevcudu artmaya baslamis, biletler zamlanmis, atmosferimiz emisyonlara saygili otobuslerimiz tarafindan iyice katledilmis, hepimiz egzost gazlarindan ve kabin içi motor kükremesinden daha bir hirçin toplum haline gelmisiz, belki otobuslerde-dolmuslarda birbirimizi bogazlamaya baslamisiz... Ne de olsa guzel ulkemde yasiyoruz.
Derken, ben de bugun 20 km lik bir mesafeden Kizilay'a ulasmak için belediye otobusune bindim. Yolculuk 1 saat surdu. Belediyemiz sagolsun, Kizilay'da indigimde muhtesem yollarimiz ve son derece teknolojik otobusumuz sayesinde bende ne kafa kaldi, ne beyin... Kükreyen boga gibi motorun viziltisi mi dersin, cukurlara girdikçe kafani gözünü korumaya calismak mi dersin, ani frenlerde sofore akil fikir mi dilersin, aglanacak halimize guler misin...
Ozetin ozeti, tanri halkimiza sabir versin. Ama sunu da unutmamaliyiz; bazi seyleri hakedebilmemiz için gerçekten çalismaliyiz !!! Durust olmadigimiz muddetçe bu halde kalmaya topluca mahkumuz...
http://www.eia.doe.gov/emeu/international/gas1.html
-
quote:
Orjinalden alıntı: bekir__
eğer sadece kendim bi yere gideceksem, arabamla gitmek gerçekten gereksiz, (istisnai durumlar vardır tabi) ama aile ile olunca toplu taşımadan nefret ediyorum...
haklısın ama nefret etmemek zorundayız
şu son zamlardan sonra toplu taşımayı ciddi boyutta düşünmemiz lazım artık
-
Önceden şahsi otomobili olan ayrıcalıklı olurdu, şimdi otobüse, tramvaya binen ayrıcalıklı. Her taraf otomobil doldu. Gerçi toplu taşıma ağı da çok yetersiz.
Kışın ben de çok fazla tek ayak üzerinde, 2 büklüm yol aldım. Ben yine 1,5-2 saatte kurtuluyordum. Unkapanı civarından binip Güngören'e gelmeden iniyordum. Kullandığım otobüsler Güngören'e, Esenler'e, Bağcılar'a giden otobüslerdi. Oradaki insanlar 2,5 bazen 3 saat boyunca ayakta yol alıyordu. Toplu taşıma sistemimiz de rezalet.
-
quote:
Orjinalden alıntı: Muhendis06
Problem yukaridaki bazi mesajlarda dile getirildigi gibi devletimizin kendisine vergi yoluyla gelir yaratmasina dayanmaktadir. Hiç supheniz olmasin ki, devlet baba gun gun, hafta hafta, akaryakit satislarindan elde etmekte oldugu gelirleri izlemektedir. Çunku kamu hizmetlerinin yurutulebilmesinde, butçe dengelerinin saglanabilmesinde bu akaryakittan toplanan vergilerinin payi anlamlidir. Eger bir anlami olmasa idi, dunyanin en pahali yakitini tuketmiyor olabilirdik.
Dolayisiyla, eger devletin vergi gelirlerini sekteye ugratacak oranda bir toplu tasima sistemine kayan hareket olursa, hemen toplu tasimaya bir ÖTV operasyonu yapilir ve kaybedilen vergi miktari hemen bu yolla telafi edilir. Sonuç olarak, biz akaryakittan tasarruf edelim derken, bir de bakmisiz ki otobus mevcudu artmaya baslamis, biletler zamlanmis, atmosferimiz emisyonlara saygili otobuslerimiz tarafindan iyice katledilmis, hepimiz egzost gazlarindan ve kabin içi motor kükremesinden daha bir hirçin toplum haline gelmisiz, belki otobuslerde-dolmuslarda birbirimizi bogazlamaya baslamisiz... Ne de olsa guzel ulkemde yasiyoruz.
http://www.eia.doe.gov/emeu/international/gas1.html
anlamlı olmaz olur mu . 2005teki vergi hasılatının yüzde 74ü ötv ve kdv (yani dolaylı vergilerden) elde edildi. bu ne demek herkesin tükettiği bir ürnüne genel bir vergi koyarsa vergi yükünü gelir seviyesi düşük olanlara kayar. yani ne kazandığın önemli değil ayda 5 milyarda kazansan bir litre benzini aynı paraya alırsın 500 milyon da kazansan. vergi mevzuatıkarışık ve adaletsiz ona girmeyelim.
bi de şu açıdan hükumet neden benzinden alınan vergileri yarıya indirmek istemesinki öyle birşey yapsa bir daha seçilmesi garantidir ama yapamaz çünkü borçlu bir ülkeyiz (hatta 2002de en iyi borçlana ülke ödülü aldı hazine müsteşarımız londrada) ve bu borç bir şekilde ödenecek. suçlu imf de değil eğer üyesi olduğumuz imf bize borç vermese borçlarımızı çeviremeyiz. sonuçsa şu bu vergiler ancak devletin geliri giderine denk gelmeye başladığı zaman indirilebilir ki bu da uzun süre gerektiren bir durum.
idarelik avustralyadaki gibi bir uygulama getirilebilir: haftanın bir günü başlangıç seçilir (mesela çarşamba) ve 15 kuruşluk bir bant aralığında akaryakıt fiyatları parça parça artırılır. yani mesela çarşamba günü benzin 3.05 olur ertesi gün 3.07 öyle öyle derken salı günü 3.19 olur ondna sonraki çarşamba gene 3.05 (yada zam geldiyse o fiyat) olur. geliri az olanlar benzin almak için salıyı bekler . 14 kuruşu önemsemeyenler istediği zaman alır. böylece vergi bir nebzede olsa parası olana kayar. bu sistem avustralyada uygulanıyor ve gayet de iyi bir sistem.
toplutaşıma gelince. ankaray'ı kullanmaya gayret ederim. ama mesela cebeciden(cebecide oturuyorum) etliğe arabayla 8-10 dakika toplu taşımayla iki vasıta ve bir saat hem de ulusun içinden geçiyor otobüs.ama mesela cebeciden batıkente gideceksem kesinlikle metroyu tercih ederim . çözüm raylı sistemde diye düşünüyorum.
-
Toplu taşıma araçlarına ülkemizde gereken özen yetkililer tarafından gösterilmiyor. Avrupalı demir yollarına ve şehir içi tramvay ulaşımına son hız devam ediyor. Biz halen Trenciliğin otomobilin icat edilmediği yıllarda kaldığını düşüneduralım adamlar bizim ülkemizde bir havalimanına bile yapmadığımız dan kat kat fazla yatırım ile yeni tren istasyonu, kompleksler kuruyor. Demir yolları ŞART -
Toplu taşımaya binmek lazım ama toplu taşıma araçlarının hali ortada o otobüslerin gürültüleri çıkardığı dumanlar itiş tıkış olmaları havalandırma olmaması kuyruklarda beklenen saatler offff tren desen kapkaç alanları aşağı atılanlar dayak yiyenler gasp edilenler daha niceleri biz bu toplu taşıma medeniyetine alışamamışız ne yetkililer ne de yolcular duyarlılık göstermiyor ......çok çalışmamız lazım çok . -
1 ay önce arabamı sattım ve bu süre boyunca evden işe işten eve otobüs veya minibisle gidip geliyorum. İstanbulda toplu taşıma kağıt üzerinde gayet muntazam işliyor gibi gözükse de aslında durum oldukça vahim. Öğrencilik yıllarımdan bu zamana kadar IETT bayağa bir yol aldı ama maalesef halkımızda "toplu taşıma araçlarında taşınma" bilinci yok. En önemli rahatsızlığım özellikle bu sıcak yaz günlerinde "kokarca gibi kokan" insanlarla yolculuk yapmak. İnsanımız maalesef saygısız..toplu hareket etme bilincinden yoksunuz ve bunun en güzel örneği halk otobüsleri ve minibüsler..
Keşke Avrupadaki gibi modern toplu ulaşıma sahip olsak da ben yeni alacağım aracı sadece haftasonu gezmek için kullansam.. -
Yeterli olduda biz mi kullanmadık ?
2 gün önce topkapı - taksim me bindim . Oluyordum ne karabalık o oyle ya ? -
Belediye otobüsüne evet.
Metroya yüz kere evet.
Minibüs ve halk otobüslerine bin kere hayır. Bunlar kadar saygısız, kuralsız araç kullanan yok. Bir yolcu fazla almak için tereddüt etmeden 10 kişiyi ezebilirler gibi geliyor bana. Birgün minibüs ve halk otobüslerini kaldırırlarsa, o gün benim için bayram olacak. Hiç araç kullanmaması gerekenlerin toplu taşıma sürücülüğü yaptığı bir ülkede yaşamak ne kadar zor.
Oh be. Yazdım rahatladım.
-
TOPLU TAŞIMACILIĞA EVET
KİTLE TAŞIMACILIĞINA HAYIR
olayın özü budur
birde aynenher türlü
Minibüse halk otobüsüne
asla binmiyorum
en zor durumda kalsam taksiye biniyorum
ya iett
ya taksi
her kez böyle tepki koysa zati iş düzelir
adamlar trafiğe çözüm olacağına trafiği zikiyolar
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
