Toyota CHR HYBRİD aracım hakkında kullanıcı yorumum ! (3. sayfa)

muzaffer demir · 2017-03-10T11:51:36.0000000+03:00

KENDi HALiNDE TOYOTA CHR HYBRİD KULLANICISINDAN ARABASI HAKKINDA YORUMLAR XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX AŞAĞIDAKİ İNCELEME YAZISINA GEÇMEDEN BUNU OKUYUN !!!! SIFIR ALIP KİMSEYE VERMEDEN KULLANDIĞIM ARACIMI 2.5 YIL TOPLAMDA 22000 KM KULLANDIKTAN SONRA SATMAYA KALKTIĞIMDA SOL ÖN KAPININ FABRİKASYON BOYALI OLDUĞU ÇIKTI. Şubat 2017’de Toyota Plaza Ortaköy’den sıfır km. Şimşek Mavi renk CHR Hybrid Dynamic techno paket aracı 120.000 TL peşin para vererek liste fiyatından aldım. Ucuza almadım. Kimilerine kauçuk paspas paçalık vs... Verilirken ben iki anahtarlıkla uğurlandım. Arabayı severek kullanmam ve özellikleri iyi tanımam nedeniyle Türkiye’de yeni üretilen Hybrid araçlar hakkında tecrübelerimi paylaşmak, insanların çevreci ve ekonomik bir sürüşle tanışmaları için çeşitli internet sitelerinde kimi bu okumak üzere olduğunuz 175.000den fazla tıklanan yazılar yazdım. Yetmedi Facebook’ta çoğu CHR sahibi 3500 üyeli bir fan-grup kurdum. https://www.facebook.com/groups/1883414851873906/?ref=bookmarks Aracımı 2.5 yıl 22000 km sonunda yine bir Toyota Hybrid rav 4 suv almak için satışa çıkardım, bir alıcıyla anlaştık kapora aldım. Ekspertiz yaptırdığımızda çıkan sonuçla şok oldum. Sıfır aldığım aracın sürücü kapısı boyanmış ve değişmişti, boya kalınlığı sadece sac üzerindeki ön kısmında değil tamamında 2 katıydı. Bir kez de tuv Turk’e ait expert'e götürdüm orada da arabanın kapısının sökülüp tekrar boyanmış olduğu, kapının değişmediği söylendi. Ben değil aracımı başkasına kullandırmak vale’ye bile vermem. Doktor’dan sıfır hata diye satmak istediğim araç nedeniyle alıcıya ben çok mahçub oldum, alıcı almaktan vazgeçmesin diye de piyasanın çok altında bir fiyata satmak durumunda kaldım. Konuyla ilgili arabayı bıraktığım Ortaköy bayii durumu fabrikaya iletti,10 gün sonra müşteri temsilcisi beni arayıp bu durumun olağan olduğunu ayıplı bir mal olmadığını, başka ülkelerde de bunun olduğunu ama Türkiye’de bunun sorun edildiğini söyledi. Neden bu satıştan önce bana söylenmedi, bir belge veya yazı verilmedi dedim, çünkü bu şekilde bir aracı ne kadar indirim yaparlarsa yapsınlar kabul etmezdim. Kazalı araçların sadece boyalı imiş gibi satılmasının bir tezgah olduğu aşikar, ben de aynı yalancı durumuna düşürüldüm. Marka imajına katkıda bulunduğum ve yerli üretimdir işçimin mühendisimin emeği vardır diye sevdiğim Toyota'dan soğudum. Ben menfaat peşinde biri değilim ama bunun fabrikasyon normal kabul edilen bir durum olması benim zararımı değiştirmedi. Bunu yeni bir araç alırken indirim olarak bana yansıtma tekliflerini de istemedim. Bir daha Toyota alır mıyım bilmiyorum. Ama bir gerçek var ki sıfır araç alırken expertimi de yanımda götüreceğim. Toyota kötü araba yapmıyor ama insanları kandırabiliyor. Ben zararımın tazmin edilmesini bekliyorum. XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX Uzun ama okuması keyifli bu arabayı yeni gelişen Hybrid teknolojisini tanımak için sindire sindire okuyun. Daha önce de 2009’da aldığım Freelander 2 için bir yorum yazmış ve sürekli güncellemiştim. Eğer bir arazi aracı (SUV) alacaksınız o yorumumu da mutlaka okuyun. Onun linki https://forum.donanimhaber.com/landrover-freelander-2-aracim-hakkinda-kullanici-yorumum--32561050 O arabayı da o kadar beğendim ki tam 8 yıldır (110.000 km’yi devirdim) ilk sahibi olarak kullanmaya devam ediyorum Amacım sahip oldugum arabayı övmek veya sizinkilerle kıyaslamak değil,eksisi artısıyla tüm özelliklerini ortaya döküp bilgi vermektir. Yaklaşık 6500 km geçirdim ara sıra girip güncelleyeceğim,mesaj atan olursa elimden geldiğince vakit bulursam,yanıtlarım. Neden Toyota C-HR Hybrid tercih ettim? Hergün Kadıköy-Akatlar arası gidip gelme sırasında (toplam 32 km.) Freelander 2'nin artık çok yaktığını ve bundan da öte büyük olduğunu düşünmeye başladım. Yoksa konfor açısından hiç eksiği yok, gücü kuvveti yerinde süper bir arabadır, hala hafta sonları ve şehir dışına onunla gidiyoruz.İstediğim şehir içinde az yakan, ancak yüksek sürüş pozisyonuna sahip,otomatik vitesli ,güvenlik özellikleri tam, derli toplu ve güzel tipli bir araçtı.2 yıldır ne kadar arabaya binip indiysem hepsinde bir eksiklik buldum, malum dizellerin de son zamanlarda sık duyduğum partikül filtresi dolması, artan bakım maliyetleri,şanzıman sorunlar vs nedeniyle küçük hacimli bir dizel motorlu araç da istemiyordum. Freelander 2008 model olduğundan partikül filtresi yok. BMW İ3 ikinci elde 100-105 bin TL'ye de 10-20000 km. geçmemiş bulmak mümkün son derece seri ve geniş ferah bir otomobil, tam istediklerime uygun, menzili şehir içi tek şarjla 160 km. civarında. Hatta ikinci el birini kesin alıyordum ama pil konusunda şöyle bir tereddütüm oldu. Pillere BMW 8 yıl garanti veriyor,sonunda toplamda 8 ünitenin 1-2 tanesini değiştirmeniz gerekebiliyor, mutlaka şart değil ancak her ünite 2000-2500 EU varın siz hesaplayın. Üstelik menzil uzatıcı Rex benzin motoruyla ithal edilemiyor o zaman ÖTV devreye giriyor, fiyat artıyor ama daha uzun menzilli daha fazla kapasiteye sahip bir i3 çıktı ancak fiyatı da 170’den 200’e çıktı. Alınır mı alınır ama elektrikli arabayla uzak bir yere gitme ihtimalini de kafanızdan çıkarın. Menzil 400-500 km. olmadan ben elektrikli araç almak istemediğime karar verdim. Kaldık düşük hacimli turbo benzin/dizel motoru olan crossoverlara; Nissan Qashqai, Renault Kadjar, Opel Mokka, Wv Tiguan, Audi Q3, BMW X1,Mercedes GLA.Honda CRV,Honda HRV,KİA Sportage,Mazda c3 ve Hyundai Tucson.Hepsi çok güzel arabalar ve iyi-kötü birçok farklı yönleri var bu nedenle bunları tek tek anlatmayacağım konumuz bu değil çünkü. İstanbul’daki gibi sıkışık trafikte bu arabalara çok yükleniliyor.Dizeller sıkışık trafikte çok yakıyor,partikül filtresinde dolma, otomatik şanzımanlarda sorunlar,performansı düşük olanlar,benzini su gibi içenler,yol tutuşunda zayıflık olanlar, tümsekte hoplayanlar,içi dar ve kasvetli olanlar vs vs. Hepsini inceleme fırsatım olmadı, ama kullanıcıların yorumlarını okudum, bazılarını gidip gördüm, özellikle de araba almaya yılbaşından sonra karar verince yükselen ÖTV değerleri nedeniyle şişmiş fiyatlar canımı da sıktı. CHR devlet destekli ÖTV indirimi, yüksek sürüş pozisyonu, düşük tüketim değerine sahip olması, Toyota kalitesi, futuristik tasarımı, çok akıcı ve yumuşak sürüş karakteri nedeniyle ve böyle bir Hybrid aracı belki de bir daha hiç alma fırsatımız olmayabilirdi,bu nedenle CHR-Hybrid aldım. Bu aracı alırken hangi kriterleri ön planda tuttum? Güvenlik :En önemli kriter çarpısma testlerinde iyi değerler alması; Otomatik vites: Araç E-CVT şanzımanlı otomatikti.Aslında bu CVT bile değil,sanki araç elektrikliymiş de benzinli motor ona sonradan eklenmiş desem yalan olmaz.Çünkü klasik bir aktarma organı yok,şanzıman yok,herşeyi bir -iki dişli takımı hallediyor. Vites geçişleri hissedilmeden ilerliyor. Hatta benzinle ilerlerken bile elektrikli araba gibi gidiyor çok konforlu. Ekonomi/Çevreye saygılı sürüş: Ayda iki kez Freelander’a mazot alıyordum ve bir depo 300 TL’ya dolmaya başlamıştı.Dizel yakıtın fiyatı benzine yaklaşmıştı ve üstelik karbondioksit emisyonu benzinli araçlara göre düşük olmasına rağmen zararlı gaz çıktısı (Nitrik oksit) daha fazla ve çevreye daha çok zarar veriyor.İngiltere gibi ülkeler daha sıkı tedbirler alıp vergileri ve dizel yakıt fiyatını artırdılar.Zaten kişisel olarak ben dizel motorların sadece büyük suv'larda ve 2 lt hacmini geçmeyecek şekilde kullanılmaları taraftarıyım.Karbon ayak izimizi küçültmemiz gerektiğini düşünüyorum, sorumlu bir insan olarak çevreme ve aileme de örnek olmayı planladım. Elbette sırf bu nedenle ÖTV indirimi olmasaydı 170 bin verip bu kadar pahalı bir aracı almazdım. Çevreyi tek ben düşünecek değilim,araçların motor hacmi yerine emisyona göre (100 km.de çıkarttığı CO2 gazı miktarı) ötv ve mtv indirimi çıkmazsa bu ülkemin güzel insanları daha çok kazıklar yer. Konfor: Freelander bence çok konforlu bir araç adeta uçan halıya binmişsiniz gibi,çevreyi rahatlıkla takip ederek,güvenle ,keyifle seyir halinde oluyorsunuz.Hakim sürüş pozisyonu olan adlandırılan bu sürüşten, Premium SUV olarak tanımlanan arabadan inip eşeğe binmek istemedim.Ama onun kadar büyük olmayacak, derli toplu, şık, modern,hakim sürüş pozisyonu olan, sessiz ve keyifle sürülecek bir araba olduğunu düşündüm. Bence araba almadan önce kendinizi o arabanın içinde hayal edin içinize en çok sinecek görüş budur. Tasarım: Toyota’nın sahibi Bay Toyoda demiş ki insanların 1/3 ‘ü aracın tasarımına göre karar veriyor, ben de ona katılıyorum. Bu araç neredeyse concept modele çok yakın bir şekilde tasarlanmış. Oldukça futuristik bir duruşu var,hem iç hem dış tasarımı çok çekici. CHR reklamında ‘Her görüşte aşk’ diyorlar, hergün arabama daha çok aşık oluyorum. Fiyatı neden pahalı, ben kaça aldım? Bunun sebebi Hybrid motorun 1.8 lt motor hacmi olması. Devlet Hybrid araçlarda ÖTV'yi %5 olarak hesaplayınca benim aldığım araç fiyatı 50 bin lira indi. Toyota’nın Türkiye’deki ilk Hybrid araç CHR’ı üretmesi karşılığında devletten aldığı sözün etkili olduğunu düşünüyorum. Ucuz mu elbette hayır benim aracın İngiltere satış fiyatı 28.000 pound yani 126 bin TL, o durumda bu fiyat normal. Artan döviz kuru ve ÖTV kazığı fiyatları sıkı bir artırdı.Aracın ülkemizdeki işçi ve mühendislerin emeğiyle üretilmesi ve ülkemizden tüm dünya’ya gönderilmesi de gurur verici bir şey, hem istihdama faydası hem döviz gelirini artırması nedeniyle bu arabayı alırken içim bir kat daha rahatladı. Japonlar yatırım yaptı, ülkeme güvendi gelip fabrika açtılar diye atarlandım, milli hislerim kabardı.Bir de yıllık motorlu taşıtlar vergisine değinmek istiyorum, 2017 yılı itibariyle Hybrid 1800 cc. için yıllık 1826 TL MTV öderken 1.2 Turbo olan için 646 TL ödeniyor, Hybrid sahipleri az tüketirken bunu da faturaya yazmalılar,1200 TL demek 6 depo benzin demek. Bazen acaba 1.2 Turbo olanını mı alsaydım diye düşünmüyor değilim ama o zaman bu yazıyı nasıl yazacaktım ?Sonuçta sürüş keyfi ve elektrikli araba deneyimi açısından hybrid benim için ideal oldu. Alım aşaması ve ilk izlenimler: Hep Hybrid düşündüğüm için bir hafta sonra Ortaköy Toyota’ya uğradım ve orada bulunan Hybrid aracı da test ettim. Hatta zam gelmeden ocak ayında alayım dediğimden JBL ses sitemi ve deri koltuktan bile vazgeçmiştim. Bana bir tane şimşek mavi tekno paketli Dynamic Hybrid buldular, orada test ettiğim araba da mavi renkliydi ve çok beğenmiştim, lansman rengi olarak sunulan renk fümeydi ve benim cip de aynı griydi , beyaz almak istemiştim ama inci beyazı siyah tavanla kreme kaçan renkten dolayı da çok hoş gelmedi gözüme. Satıcı JBL paket hiç gelmediğini söyledi. JBL pakette ekstra olarak ön direklerde birer tane daha tweeter ve bagaja subwoofer koyuluyormuş . Benim Freelander’da da benzer sistem vardı, çok fazla bir artısı olmadığından vazgeçtim mevcut ses sitemi de gayet iyi 6 hoparlörlü temiz sesi var.5000 TL yanımda kaldı. Deri koltuk olarak sizin tanıtım ilanlarınızda gördüğünüz ametist renkli, mavi iplik dikişli perfore deri koltuğu istesen de alamıyorsun, deri görünümlü plastiğin çok iyi olmadığına kanaat getirdim ve orijinal çok renkli kumaş koltukların daha iyi göründüğüne karar verdim, 5000 TL daha yanımda kaldı. Bu paraya gerçek deri koltuk diktirebilirsiniz. Diamond paketin koltukları yarı suni-deri ve işlemeleri de kapitone bu nedenle bana hitap etmedi. Dış Görünüm İsmindeki CHR harfleri Coupe tasarımına sahip yüksek sürüş poziyonuna sahip bir araç olduğu (Coupe High Rider) vurgusu yapmış, bu tip araçları BMW X6’dan tanıyoruz zaten, daha sonra Mercedes de onu izledi. Toyota bu aracı SUV olarak tanımlıyor, ama bence SUV değil küçük SUV demek lazım. Arka kısımda tavanı alçalıp düz sandık gibi bir şekilde bitirmek yerine spor bir görünüm kazandırmışlar. Ayrıca arka kapıların açma kolu şimdiye kadar gördüğüm en kolay açılan gizli kol şeklinde yukarıda kolayca tutup açabiliyorsunuz. Bazıları çocuklar nasıl açacak diye yorumlar yapmış, zaten onu açamayacak kadar çocuğu sizin çocuk koltuğuna oturtmanız, kemerini sizin bağlamanız gerekli değil mi? Şehir içinde SUV gerekli mi? Bence hiç gerekli değil ama İstanbul’un yolları da yokuş iniş bozuk satıh vs tam hafif arazi şartlarında. Ben hybrid almasam yine de 4x4 alırdım ,otomatik olarak devreye giriyor,önlerden tutunma azalırsa arkaları devreye sokuyor . İlk kalkışta dört çeker kalkıp 2nci vitesten sonra önden çekere dönüşüyor. Arkadan gördüğünüzde küçük gibi ama yanına gelince yüksek olduğunu farkediyorsunuz. İlk gördüğümde Nissan Juke’a çok benziyor ama ondan daha uzun ve yüksek, bu boyutlarıyla Qashqai’ye daha yakın.İşte bu da kanıtı.. Yanına gidip showroomda gördüğümde gerçekten iri olduğuna şahit oldum.Yüksek oturumlu ve yüksek girişli bir otomobil. Orta sınıf sedan arabaların çoğuna oturduğunuzda neredeyse koltuğa düşüyorsunuz, oysa bunda hafifçe kendinizi koltuğa atıveriyorsunuz. Önü bence çok güzel ama arka taraf daha yalın tasarlanabilirdi.Ben özellikle sisler, arka ve üst arka stoplar, ön farlar da dahil herşeyin LED olduğu paketi özellikle istedim. Araca çok farklı bir hava katıyor, LED’li stoplar kıpkırmızı değil şeffaf bir plastiğin içine gizlenmiş durumdalar. Advance,dynamic ve diamond diye üç donanım seviyesi var. Siyah metalik tavan, aynalar ve B sütunlarının parlak siyah metalik boyayla gelen versiyonu Dynamic en ilgi göreni. Araç tanıtımında da bahsedildiği gibi elmas şeklinden onun traşlanmasından esinlenilmiş o nedenle birbirini yatık kesen ışık oyunları yapan bir dolu çizgi var. İç görünüm ve kalite: İç kısımda da dıştaki gibi elmas takıntıları devam ediyor,kapı girişindeki eşiklerde tavan kaplamasında, kapı içinde kullanmışlar. Benim arabalarda ilk defa gördüğüm 3 boyutlu bu desenler hoşuma gitti. Renk uyumu da çok güzel. Arabanın iç tavan siyah kaplaması, daha çok spor otomobillerde tercih edilen bir şey ama kafanızın üzerinde bir şey göremediğinizden daha yüksek bir arabada oturuyorsunuz izlenimi de veriyor.Ön konsol üst kısmı kenarları dikişli deri kaplama izlenimi veren yumuşak plastik. Hem ön dashboard’da 4.5 inch renkli TFT ekran ve menüleri var hem de konsolda görüşünüzü engellemeyen güneşte dahi rahat okunan 8 inch dokunmatik ekran var. Herşeyi oradan kontrol etmeniz araç ayarlarını yapmanız mümkün. Toyota Touch 2 deniyor istersen navigasyon koyup Touch 2 GO diyorlar.Geri vites kamerası da burada. Bluetooth telefon bağlantısı var,navigasyon bende yok ama yüklense ne avantajı olacak bilemiyorum. İphone takılınca İpod gibi görüp şarkı bilgileri kapak resmi vs. ekrana yansıtıyor.İphone için car play özelliği araçla uyumlu değil.Bunlar android ile daha kolay; Mirror Link,Drive link gibi programları yükleyerek telefonunuzu araçtaki ekrandan kontrol edebiliyorsunuz.Ancak yavaş çalışıyor çok fonksiyonel değiller.En uyumlu olduğu telefon Galaxy s3 ve s7 edge.. Vites topuzu ele çok oturan full alüminyum ,çok tarz bişey yol boyunca kullanmasam da elimi üstünden alamıyorum. Yokuş aşağı ilerlerken çok hızlanmayalım diye D pozisyonunun arkasına B harfiyle işaretlenen bir geçiş koymuşlar, vitesi buraya alırsanız araç vites küçültmüş gibi davranıp motor freni uyguluyor.Yani bu sırada benzinli motor devreye giriyor. Ama 1.2 turbo olanlarda manuel olarak kullanma imkanı da veren bir vites var. Otomatik park freni var ve isterseniz aracı yokuşta kaldırmak ve frende tutmak için kullanacağınız Hold tuşu da konsolda yer alıyor. Dynamic pakette ışık çizgisi denen ama aslında ışıklı olmayan neon mavi, ön kokpitten yan kapılara kadar uzanan mavi bir plastik var kimisi beğenmiyor ama ben bayıldım, dynamic modelde ametist rengi, mavi ve siyah çok hoş bir kokpit oluşturmuş. Bu mavi band diamond pakette gri renkte, onun içinde kahverengi ağrılıklı renk. Doğrusu ben hem dış hatlarını güzel gösterdiği hem temiz enerji anlamına da gelen arabanın içiyle daha uyumlu duran mavi rengimi çok beğeniyorum. Dynamic ve Diamond paketlerin ayrıntılarını Toyota sitesinden takip edebilirsiniz. Ön kokpit kesinlikle sürücü odaklı ve cipten inip bunu kullandığımda alıştığım hakim sürüş pozisyonuna en yakın araba oldu diyebilirim. Hiç sıkıntı çekmedim dışarıdan göründüğünden daha ferah ve yüksek. Koltuklar spor koltuk şeklinde sertler ve yanal destekler çok iyi. Koltuklarda arkadan çarpmalara karşı kamçı hareketini önleyen boyun zedelenmesini azaltan tipte başlıklar var. Gözünüze doğru gelen ve görüşü engelleyen bir A sütunu yok, ancak hep alıştığımız hani sola dönerken kör noktayı da göreyim diye başınızı omuz üzerinden sola attırıp bakarsınız ya, işte bunda baksanız da geniş B sütünü ve arka siyah küçük camlar nedeniyle pek bir şey göremezsiniz. Toyota da bu nedenle şerit takip sistemi, arka trafik yoğunluğu bildirimi, adaptif ve fren fonksiyonlu cruise kontrol koymuş, hatta yayaları tesbit edip hız azaltma veya ani fren fonksiyonu da var. Şerit takip sistemini de içeren bu uygulamaya safety sense deniyor . Ama BİNGO kör nokta uyarı sistemi yok bunu ancak amerikada ekstra para ödeyince koyuyorlar.Toyota Safety Sense ben aldığımda yoktu sonra ne hikmetse Toyota bunu Ekim 2018'de araçlarına standart donanım diye ekledi tabii bu ve benim gibi aracnı önceden alan müşterilerine yapılan bir haksızlıktı nitekim ben paramla bile bu paketi alamıyordum şimdi standart ayıp TOYOTA AYIP!!! Yolları kaldırım zanneden bir milletiz, üstelik sürücülerimiz de Avrupa'daki şöförler gibi yol vermeyi bilmediklerinden, bu özellik mutlaka arabalara konmalıydı. Opsiyon olur zart olur zırt olur ben bunu paramla almak isterdim. Ancak özellikle Peugeot 3008'de şerit takip kontrol sistemi bulunan bazı araç sürücüleri bundan rahatsız olmuşlar. Yandaki araba önlerine atlayınca ondan kaçınmak için yan şeride kaçtıklarında araba onları otomatik olarak aynı şeride sokmaya çalıştığından tehlike atlatmışlar.Belki de bu nedenle ,toyota bize koymadı bu özelliği.Ama ben kesinlikle çarpışma önleyici/yayaya vurmayı önleyici sistem ve kör nokta uyarı sistemini isterdim .Belki de aracın baz fiyatını artırıp ÖTV'sini yükseltmemek için koymadılar. [link=] https://www.youtube.com/watch?v=0HbXm2-Z9pg Arka koltuklar herkesin eleştirdiği gibi siyah yan camlar nedeniyle kasvetli ve karanlık ama diz ve baş mesafesi kesinlikle mükemmel, neredeyse benim cipin arkası kadar rahat içine girip oturmadan anlamak mümkün değil. Keşke panoramik cam tavan ile sunulsaydı diyorum bu araba bunu hakediyor gerçekten. Ama Toyota bunu pek sevmiyor. Camlar UV korumalı ama ön yan camlara film en düşüğünden taktırmalı güneş vurunca baya yakıyor adamı. Bagaj hacmi küçükçe ama bende stepne olmayıp tamir kiti olduğundan yeterli.Ancak arka koltuk kolçakalrında öndeki gibi piano black kaplama olmaamsı,arka koltuk ortasında sırtlıktan indirilebilen kol dayama konmaması da Toyota'nın işi ucuzlatma politikasından başka birşey değil,sen dünyanın en büyük markası ol gel sonra bunları arabana uygulama bu konuda almanlar daha başarılı.. Başlıca teknik özellikler ve sürüş: Araba 1.8 Lt Hybrid [ 98 Beygir/142 nm tork benzin + 71 Beygir / 163 nm tork elektrik] ama toplam güç 122 BG yazıyor. Toplam tork belli değil? Buradan anlayacağınız Toyota toplama yapmayı bilmiyor, Güçleri toplayınca: 98+71=169 yerine 122 PS oluyor, tork 142 +163 =305 nm olması gereken yer boş bişey yazmıyor. Temelde bana soranlara Hybrid hakkında dediğim en kolay anlaşılır özet şu: Aracın elektrikli ve benzinli iki motoru var, her biri aracı yalnız başına hareket ettirebilmesine rağmen daha çok birbirlerine destek oluyorlar,en çok benzin harcadığınız yerlerde elektrik motoru benzin motorunu asiste ediyor. Elektrik motoruna güç veren pil yolda benzin motoruyla şarj oluyor, elektrik prizine kesinlikle takılmıyor. Araçta iki tane elektrik motoru var.Elektrik motorunun biri Jeneratör (generator) diye adlandırılıyor diğerine sadece Motor deniyor. Jeneratör denen elektrik motoru benzin motoru çalışırken elektrik üretip bunu asıl ekiş yapan Motor'a (esas oğlan) veya ihtiyaca göre bataryalara gönderiyor geri vites görevini de bu jeneratör yapıyor, esas oğlan-Motor ise aracın elektrikle harekete geçmesini ve ilerlemesini sağlıyor,ancak esas oğlanın asıl önemli bir diğer fonksiyonu da araç frenleme yaparken veya ayağınızı gazdan çekip yokuş aşağı inerken bataryaları şarj etmek yani rejeneratif enerji üretimi,bunu sanıldığının aksine jeneratör değil esas oğlan yani elektrik motoru yapıyor.İşte tüm sistem bundan ibaret bildiğimiz CVT şanzımanı yok,bunun yerine bu hybrid sistem var ve adı da e-CVT ,bildiğiniz kayış kasnak sistemli cvt şanzıman yok bu arabada.Bu nedenle de klasik CVT gibi yüksek tork altında arıza çıkarma riski yok,zaten araçta yüksek tork da yok. İşte sistemin çalışmasını en güzel özetleyen videolar bunlar önce ilki sonra ikincisi izlenmeli mutlaka. https://www.youtube.com/watch?v=FqRUZ2kMfLkfeature=share https://www.youtube.com/watch?v=jNuixuVhc5E#t=28.198975 Arabalarımızın neden çok yaktığını da bu arabayı kullanırken tekrar deneyimleme fırsatım oldu, hepinizin bildiği gibi aracın sıfırdan hareketle hızla kalkmasını isterseniz veya yokuş yukarı giderken hızlanmasını veya hızını korumasını isterseniz, ani sollamalar yaparak veya yokuş aşağı inişlerde de gaza basarsanız , sürekli düz vites arabayı yüksek devirlerde kullanırsanız, sıkışık trafikte sürekli dur kalk giderseniz o zaman faturasını pompada ödersiniz. Bu tür senaryoların hemen hepsinde araç elektrik motoruyla destekleniyor. Araçta km. göstergesinin yanında devir göstergesi yok onun yerine enerji göstergesi var. Göstergede ibrenin altındaki kısım şarj ,yani fren atarken veya yokuş aşağı enerji geri dönüşümü yaşanıyor.Frenlere alışkanlık gerektiriyor.Hafifçe frene basarsanız önce şarj ederek frenleme yapar sertçe basmaya devam ederseniz o zaman araç gerçek fren gücüne kavuşur,aksi halde aracı toslarsınız,o nedenle ben kimseye arabamı test etsin diye vermiyorum. İbresi sadece elektrik motoruyla giderken mavide,elektik+benzin veya sadece benzinle gidip bir taraftan da şarj ederken eco yazan yeşil çizgili alanda duruyor,eğer güç ister ve gaza çok basarsanız power alanına geçiyor. Ara hızlanmalarda benzinli ile gidiyorsanız elektrik kısa bir süre devreye girip çıkıyor, düz yolda hızlı gidiyorsanız benzinli çalışırken bir taraftan da eğer pillerin durumu düşükse onları şarjda tutuyor. Ayrıca 80 -90 km. hızda giderken benzinliyi devreden çıkarmak için ayağınızı gazdan çekip tekrar yavaşça tekrar gaza basmaya başlarsanız sadece elektrikle bu hızda seyahat edebiliyorsunuz. Buna pulse and glide deniyor,piliniz boşalana kadar 110 km hız da bile elektrik motoruyla süzülüyorsunuz 🏄🏻♀️ Hybrid sürüş tekniğiyle ilgili daha çok şey öğrenmek isterseniz aşağıdaki linke tıklayarak diğer yazımı okuyabilirsiniz. https://forum.donanimhaber.com/hybrid-arac-surus-teknigi-hbyrid-nirvana-si-yani-hybvana--125142709 Pil Ni-Mh türü ve aracın ömrü boyunca kullanılabiliyor, değişmesi gerektiğinde bedeli ağır 8000 TL, bu nedenle ilk alışta ben 600 tl verip garantiyi beş yıla uzattım, beş yıldan sonra her yıl 30 euro gibi bir rakam vererek pili 10 yıl garantili kullanmaya devam edebiliyorsunuz.Neden ceplerde kullandığımız pillerden Li-ion veya Lityum Polimer kullanmıyor derseniz o pillerin çok yavaş şarj olmalarındandır. Anlık şarj deşarj döngüsüne uygun değil. Aslında lityum pil 1-2 saatte full şarj oluyor ama senkronizasyon denilen pil hücreleri içindeki eşleştirme uzun sürüyor bu nedenle lityum piller sadece full elektrikli araçlarda kullanılıyor. Ayrıca Avrupada bazı Prius taksi şöförlerinin pillerini 700 bin 1 milyon km kullandıklarını da unutmayın,şu an Toyota eskiyen pillerde %90 geri dönüşüm oranı yakalamış duurmda ya yeniden pil yapmak ya da rüzgar santrallerinde ara depolama olarak kullanılıyor,çok yakında bu oranı %100 yapacaklarmış,yani piller için üzülmenize gerek kalmadı. İşte bu pil ağırlığı (100 kg) ve elektrikli motorlar ,donanım nedeniyle araç 1500 kg.a ulaşıyor bu nedenle de 1800 cc. Benzinli motoru var. İş tamamen mühendislik hesaplamalarından ibaret. Üzerindeki benzinli motor yüksek verimliliğe sahip, klasik motorlarda Otto çevrimi denen bir dört zamanlı sistem kullanılırken bunda termodinamik verimi yüksek Atkinson döngüsü kullanılmaktaymış, farklarını okudum ama çok kafam basmadı siz de boşverin. Araç değişken valv zamanlamasına sahip olduğundan hem Otto hem Atkinson çevriminde çalışabiliyor. Hybrid teknolojisi yeni değil,20 yıldır Toyota bununla uğraşıyor ve yanlış tüketim değerleri vererek müşteriyi yanıltmıyor. Hybrid için verdiği bileşik değer 3.8 lt/100 km. Ben bunun altına da indim üstüne de çıktım, değişik denemelerim de araç üzerinde her sürüşe ayrı hesaplanan ortalama değerler 2.6-6,5 lt arasında değişik rakamlardı. Tüm 1000 km’nin ortalaması normal bir araba kullanır gibi sakin bir sürüş yaparak kullanıldığında 4.0-4,5 lt/100 km. diyebilirim. Arabanın emisyon değeri 86-87 gr/100 km . Toyota şehir içinde şehir dışına göre daha az yaktığını belirtiyor. Sadece elektrikle seyir de söz konusu bataryanın şarj durumuna bağlı. Mesela ben şöyle bir testi her hafta Pazar sabahı yapıyorum, Etilerden Bebeğe inen yokuşta arabayı aşağı salıyor (boşa almıyoruz) 1 km.dik eğimde frenle inerken pili full şarj ediyorum ve sahile iner inmez gaza abanmadan sadece elektrik motoruyla Bebek, Aşiyan, Rumeli hisarı, Balta limanı, Emirgan ve sabancı müzesi,istinye limanını geçip köşede İDO iskelesinin orasındaki çay bahçesine kadar sürüyorum. Bu da 6 km yol demek ki buna inişte pili şarj ettiğim 1 km.lik yokuş dahil değil.Sonuç 0 Lt/100 km Performansa gelince aracı üç değişik modda kullanabiliyorsunuz ve sürüş sırasında bile bunu ekrandan halledebilirsiniz, eco , normal,sport. Eğer sport modda kaldıysanız sabah tekrar eko moda otomatik kendi dönecektir .Değişen nedir derseniz gaz tepkisi artıyor, eko modda araç gaza basış hızınızı azaltarak iletiyor. yani yavaş hızlanıyor, ama sport modda hızla benzinli ve onun yüksek moduna gidiyor.Sport modda daha sık elektrik asistansına rastlıyorsunuz.Aynı şekilde tasarruf ve şarj-elektrik döngüsü devam ediyor. Araba Fatih Terim gibi sürekli şarj-deşarj ,şarj-deşarj. 0-100km 11 sn. ve sport modda bu değer elde ediliyor.Arabanın çok performanslı olmadığını söyleyebiliriz, turbo modelin de daha yüksek tork değeri ve gücüne rağmen benzer rakamda olduğu görülüyor. Aslında arabalar kurt postunda kuzular, yani öyle çok uçayım,kaçayım,ok gibi fırladı, araba altımdan kayıyor gibi araba kullanan biriyseniz bu aracı almayın,evet yeterince uçtuğu kaçtığı da doğru ama bu araç özellikle Avrupalı sürüş tarzına uygun, esas amacı düşük emisyonlu ve çevreye saygılı, dur kalk gidilen yollar için üretilmiş. Hız tutkunları ve trafik canavarlarına hiç ama hiç uymaz, ama arada bir azıcık da olsa gazlayım derseniz sport moda alıp basınca da çok keyifle gittiğini en azından beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. Kadınlar için de çok uygun bir araba,bildiğiniz gibi hanımlar özellikle dizel arabaları çok kolay servislik edebiliyorlar, bunda o sorun da yok.Turbo yerine Hybrid araç satın alanların daha yüksek sosyo-kültürel yapıya sahip olduklarını gururla söyleyebilirim.En azından şimdilik.Birçok Rurbo kullanıcısı da eğer satın aldıklarında Hybrid olsaydı onu tercih edeceğini de söylediler. Araçta şanzımanda ara vites hızlanmaları yok ama ayağınızı gazdan çektiğinizde devir neredeyse rölantiye düşüyor tekrar gaza bastığınızda yeniden sıfır noktasından hızlanmaya çalışıyor gibi, özellikle de gaza fazla yüklenirsen motordan can sıkıcı bir devir sesi geliyor, ben şanzımanı yumuşaklığından dolayı beğendim ama bu tuhaf özelliğinden dolayı sevmedim. Lineer değil. Kullandıkça alışılacak bir durum. Araçta süspansiyonlar oldukça sert bunda 18 inch jant ve dar yanaklı lastiklerin de payı var. Yeni olduğu için de olabilir zamanla yumuşayabilir, yol tutuşu çok iyi asla yan yatmıyor biraz yüksek olduğunu hissettiriyor ama hiç sıkıntı yok. Direksiyon yüksek hızlarda ve sport modunda inanılmaz sertleşiyor ama diğer zamanlarda çok yumuşak ve biraz hissiz ben yol hakkında bilgi veren direksiyonu daha çok seviyorum.Otoyolda maximum 185 km. hız gördüm. Tekerlek ve rüzgar sesi biraz var ama rahatsız edici değil. Ani sollamalarda şanzımanın da çalışma karakteri nedeniyle motorun can sıkıcı bir sesi var, bazı videolarda bunu görebilirsiniz.Önemli mi değil, nitekim bunun dışında ultra sessiz ve kayar gibi giden sıkışık trafikte hiçbir titreşim ve motor sesi olmadan ilerliyorsunuz muhteşem olduğunu söyleyebilirim. Araçta fıslamalar,cıyırtılar var bunlar düşük frekanslı ve elektrikli motorun şarj-deşarj, pil röle sesleri. Kesinlikle rahatsız edici değil hatta güzel bile, özellikle akşam garaja girdiğimde camı açıp ondan sonra arabayı stop ettiriyorum, verdiği ses aynı uzay filmlerindeki gibi: Ardından bir anons duyuluyor. Jüpiter Titan uydu mekiği B güvertesine indi. Arkadan ‘Kaptan Muzo hoşgeldiniz, Mr.Spock ve Kaptan Kirk sizi köprüde kahve içmeye bekliyor diyorlar..’hemen mekiğin kapısını açıp aşağıya atlıyorum.. Youtube daki şu video bence bu araç için gerçekten objektif yaklaşım sunuyor, ben de video yapsamıydım dedim ama inanın bunlar kadar iyi olmazdı. Latince bir söz vardır ‘’Verba volens scripta manens’.(Yazılanlar kalır,sözler uçar) ,ben de okuduğumuz kitapları uzun yıllar sonra da hatırlayabildiğimizi, çünkü beynin bunları imgelendirdiğini, ama seyredilen filmleri çoğunlukla hatırlayamadığımızı düşündüğümden yazılanlar kalır seyredilenler uçar diyorum. Ama bu yazıyı destekler nitelikte olduğundan bu videolar da izlenmeli. [link= https://www.youtube.com/watch?v=lMWGovQn0kY ][/link] Özetle gidiş dönüş 30km.de harcadığım benzin parası köprü geçiş ücreti olan 7 liradan az. Ben açıkçası ekonomi düşünerek almadım, hybrid deneyimini yaşamak,yeni teknoloji elektrikli bir arabanın nasıl olduğunu hissetmek,açıkçası Avrupalı gibi düşünmek istedim.Avrupalılar pazara göre değil ihtiyacına göre araba alıyor,hem de arabaları çok ucuz olmasına rağmen.Üstelik ben bu kadar ÖTV indirimi olmasaydı Hybrid alamazdım,bu tecrübeyi yaşayamazdım.Yoksa senede 15000 km kullandığımı varsaysak baştan verdiğimiz 8000 tl, yıllık fazladan verdiğimiz 1200 TL mtv hesaplanırsa 10 yılda 20000 TL ediyor.10 yıllık süre içinde Hybrid'de 15000 km'de bir olan bakım aralığı Turbo olanda ise 10000 km.de bir olacağından turbo için daha çok bakım parası vereceksiniz,ayrıca birçok bakım kalemi de daha geç eskiyeceğinden (fren balataları,baskı balata,triger kayış,zincir vs) bir kısmını daha geri alabiliyorsunuz. Turbo'ya göre 100 km.de 3,5 lt daha az tükettiğinizden yılda 15.000 km. için benzin litresi 5,35 TL olsa yılda 2750 TL daha az yakıt parası vereceksiniz. Yani belki de aslında arada çok fark yok gibi,ancak öz.le sıklıkla şehiriçi ve yılda 15000 km.den daha çok kullanırsanız karınız artacaktır. Hele Hybrid'i biraz araştırın daha neler duyacaksınız , mesela ekşi sözlük okuyun priusun balatalarının 150.000 km.den fazla dayandığını trigger kayışı zinciri vs değişimi olmadığını insanların sadece arabanın yağını suyunu değiştirip kullanmaya devam ettiğini öğrenip çok şaşıracaksınız evet hybrid pahalı ama o kadar da çok artısı var belki dizellerden de çok daha az masraflı denebilir. Araba biraz benim trafik terbiyemi ve sürüş özelliklerimi de gözden geçirmemi sağlayarak bana olumlu katkıda bulundu. Daha güçlü ve büyük bir jiple hadsizlere,tehlikeli araç kullananlara,emniyet şeridinden,kavşaktan önünüze atlayanlara ve özellikle haksızlık yapanlara yol vermemek,sıkıştırmak,selektör,gövde göstermek gibi ucuz kahramanlıklar yapmaktaydım.Şimdi kafam sağa sola bulaşmadan gidince daha rahat ve stressiz.Ama sizler bu yazıyı okuyorsanız lütfen insanların hakkını yemeyin, uyanıklık yapayım derken birisi de sizi durdurabilir.Allah’tan korkmuyorsunuz hak yerken, bari ölmekten korkun. Zaten milletimiz ya ölmekten ya ceza yemekten korkar. Ölmekten korkusu da yaşadığı bu tatlı hayatı,öteki tarafta bulup bulamayacağından emin olmadığındandır. Geçen hafta sonu Freelander ile Bolu Abant yaptığımda bir anda kendimi en sağ şeritte 110 km hızı geçmeyecek şekilde sakin sakin yolun ve güzel havanın tadını çıkarır biçimde, gaz pedalını okşar gibi basarak kullanırken buldum. Üstelik inanılmaz ekonomi yaptığımı da farkettim. Demek ki araban ne olursa olsun eğer biraz özen gösterip aceleye getirmeden, yolun ve trafiğin şartlarına, yeryüzünün eğimlerine dikkat ederek araç kullanırsak hepimiz çok keyifli ve tasarruflu araç kullanacağız, bunun için CHR almaya gerek yok. O zaman niye bu arabayı aldık? Elbette iş sadece ekonomi değil biraz da keyifli yumuşak bir sürüş yaparken keyif almak değil mi? Sonuç olarak araçlar gerçekten zevk meselesi ihtiyaçlar ve bütçe eşleşince insan gönlünün çektiğine varıyor. Bazı şeyleri fazla düşünmüyor,umarım faydam olmuştur, mektubuma burada son verirken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden,okuyup teşekkür edenler siz de sağolun. Boşta olsa kuru bir teşekkür mesajı yazın ki yazı başlarda çıkmaya devam etsin. Hadi bana eyvallah,herkese başkasının haklarına riayet eden, kazasız keyifli sürüşler dilerim…

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Bu Konudaki Kullanıcılar:

1 Misafir - 1 Masaüstü

5 sn

175
Cevap

18
Favori

285.604
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

49 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2 3 4 5

Giriş

Mesaj

muzaffer demir

Yüzbaşı

292 Mesaj